Bu Blogda Ara

18 Ekim 2016 Salı

Yaşadım Ben Anladım

aşkı yaşamak ile ilgili görsel sonucu

Ağlamak böylesine nedir hiçte bilmezdim
Aşka düştüm ağladım şimdi ben ben anladım
Göç etmek hasret nasıl neymiş hiçte bilmezdim
Sana ben hasret kaldım şimdi ben ben yaşadım
Yaşadım ben anladım ağladım ben anladım

Aşkın güzelliğiymiş hasret kalmak ağlamak
Kadir kıymeti bilmek ona candan bağlanmak
Vuslat için sabırla vuslat için yol almak
Sana ben hasret kaldım şimdi ben ben yaşadım
Yaşadım ben anladım ağladım ben anladım

Aşk anlamın kapısı canlanmanın yapısı
Aşk ceza değil ki can gönüle varılması
Aşkın bu coşkusuyla hakka hep koşulması
Sana ben hasret kaldım şimdi ben ben yaşadım
Yaşadım ben anladım ağladım ben anladım

Dudağıma gönlüme değdi aşkın busesi
Dilimde ne güzel bak aşkın çıkıyor sesi
Belli işte gönlümün hazı tatlı neşesi
Sana ben hasret kaldım şimdi ben ben yaşadım
Yaşadım ben anladım ağladım ben anladım

Kul Mehmet’im tertemiz aşkımı gördün işte
Gönlümde aşkın hazı taze her gülüşünde
Gülüşünle güldüm ben seni ilk ilk görüşte
Sana ben hasret kaldım şimdi ben ben yaşadım
Yaşadım ben anladım ağladım ben anladım
Mehmet Aluç-Kul Mehmet




Kıymetini Değerini Bil Ey İnsan


 insan bir sırdır ile ilgili görsel sonucu
Giderken bana senden bir şey bırak
Hiç aklına gelmeyen el sürmediğin
El sürmeye kıyamadığın bir şey olsun
Arayınca sana bana yol olsun
Birbirimizi bulsun buluştursun
Düşünme haydi ver
Yoksa ne olduğunu bilmiyor musun?
Yüreğindeki gizemi çözemedin mi?
Hülyaların heveslerin hiç değil
Hakkın önünde eğilen secde içinde
O gönlün içindeki haktan bir nefes
Bana sen giderken versin heves bir an
Görmez misin benimlesin
Çılgınlık hiç değil
Var olman yanımda olmandır sır
Gönlündeki merhamettir imandır gizem
Sen varsan dünya var yoksan yok dünya
Karanlık köşelere ışık olan
Hakkın nurunu alıp ışık olan yolda olan değil duran
İnsanın insanlığın derdine düşen
Gülmeyeni güldüren insan sensin
Sanki yelsin bir an huzurla esen
Alıp başını gidemezsin misyonun var
Yüzüme gülüşünle bakmadan gidemezsin
Hatta  güldürmeden gidemezsin ey insan
Sen hayat gibi gerçek
Yalan dünya gibi ölümle yalan olan gerçek
Ölümle sonsuz hayatın kapısına varan koşan hakikat
İmanı alınca anlam mana kazanan mana denizinde insan
Almayınca yoklukla yok olan nefis şeytanla rezil olan işte feryat
Hayat zaman hakikat seninle başını almış yürüyor
Sensiz baksana sen öldüğün gibi ölüyor bitiyor hakikat bu
Gittiğin yere sonsuz hayata yeniden yürürken
Sonsuz hayat yine seninle var oluyor
Yüce Allah seninle yaratıyor senin için anlasana
Değerini kıymetini bilsene
Âlemlere Rahmet Nurdan Nebiyi senin için gönderdi
Sırsın haktan gelen ve hakka giden
Gelmesin diyen bu imanla zalime sille olan haktan
Hakkın hakikatin mühürlenmiş candan ruhusun yaşayan
Yaşarken yaşatan ve yaşayan
Sen yaşayasın diye kâinata Rahman
Hayat güzellik nimet verilmiş nur nur
Kıymetini değerini bil ey insan
Mehmet Aluç-Kul Mehmet

17 Ekim 2016 Pazartesi

Umutla Umutsuzluk Resitali





Umutla mı söyle sen her an yaşayacaksın
Yoksa umutsuz kalıp sende sönecek misin?
Umutların içinde sende gülecek misin?
Yoksa kaybolup sende yaşamayacak mısın?

Yok mu bu sorulara gülen bir nur cevabın
Yoksa bu umutsuzluk ocaktaki kebabın
Her gün karamsarlıkla utanmadan yediğin
Yoksa kaybolup sende yaşamayacak mısın?

Bir nefes almak sana belki basit gelecek
Bir an nefes almazsan bu hayatın sönecek
Kazancın kaybettiğin önüne bak gelecek
Yoksa kaybolup sende yaşamayacak mısın?

Umutsan yeşerirsin gönülde hiç solmazsın
Dünya ve ahirette dolu dolu yaşarsın
Umut olmak ne kadar güzel der şaşırırsın
Umutların içinde sende gülecek misin?

Mehmet Aluç-Kul Mehmet


Es Salatu Ve's-Selamu Aleyke Ya Rasulallah!




Ya Nurdan Nur Nebi, senin gelişin doğum günün âlemlere nurlarla kayıt edildi, nurun damla damla kâinata damladı gönüllere yayıldı. Gelişin müjdelere müjdeydi, gülüşlere anlam katan gülüştü, kokusu bitmiş yok olmuş çiçeklere gönüller kokuydu, yeniden yeşermek için umuttu. Rahman Rahim olan Rabbim, çaresizliğimizi bitişimizi güllerin gönüllerin kokusuz nursuz kaldığını bildiği için seni Âlemlere gönüllere Kâinata Rahmet olarak gönderdi. Seni Gönderen Yüce Allah c.c. binlerce kez şükür, secde etsek azdır… Gelişinle nurunla gönüllerde sönen güneş ayrı bir güzellikte doğdu, ay yıldızlar gece çok ama çok farklı parlıyor. Gönüller gelişini bilenler senin nurdan adını terennüm etmenin sevincini, onurunu yaşıyorlardı… Güller cennetten aldığın kokundan yayıyorlardı âleme, gün her şey yeniden yazıldı âlemlere gönüllere gelişinle gülüşünle nurunla... Kâinat bile, o gün bir başka gülümseme ile gülmeye hasret kalmış, insanlığa ayrı bir güzellikte nurunla nur nur tebessüm ediyor. Senin ismin hürmetine yaratılan biz insanlar, senin gelişinin şerefiyle şerefleniyor yeniden doğuyordu yeniden tüm kâinat insanlar insanlık…

Gelişinle gönlümüze nurun dokundu sıcaklığıyla sardı, kendimizden eski kendimiz silindi, yeni bir kendimizi bulduk o gün nurdan gelişinle cennetten gelen kokunla kâinat âlem… İnsanlık gelişinle arınmaya hasretti, gülümsemeye gülmeye, zulmün altından kurtulmaya muhtaçtı ve sen geldin Nurunla Rahman Olan Rahim… Olan Rabbimizin izniyle, kâinat nurla doldu gülüşünle gülüşlere can hayat geldi canlara…

Arapça ‘da "bir işi tamamlayıp sona erdirmek, bir şeyin sonuna bitişine damga vurmak, bir yazı veya belgeyi noktalayarak mühürlemek" anlamlarına gelir. Bu tamlamada yer alan "Nübüvvet" terimi; "kullara yönelik olan ilahî irade ve mesajların vahiy yoluyla üstün vasıflı bazı seçkin insanlara, beşeriyete tebliğ etmeleri kaydıyla ulaştırılması" anlamına gelmektedir. Buna göre hatm-i nübüvvet tamlaması Allah ile kulları arasındaki elçilik görevinin sona erdiğini belirtmektedir.(Alıntıdır bu kısım)

“Resulüm! Biz seni âlemlere rahmet olarak gönderdik.” (Enbiya: 107)
“(Ey insanlar!) Allah’a ve Peygamber’ine inanasınız, ona yardım edesiniz, onu büyük tanıyıp saygı gösteresiniz.” (Fetih: 9) 
Resulullah -sallallahu aleyhi ve sellem- Efendimiz 
Ebu Hüreyre -radiyallahu anh-den rivayet edilen bir Hadis-i şerif’lerinde şöyle buyurmuşlardır:
“Varlığım kudret elinde bulunan Allah’a yemin ederim ki, bu ümmetten yahudi olsun hıristiyan olsun, kim benim peygamberliğimi duyar da benim getirdiğime iman etmeden ölürse mutlaka cehennemliklerden olur.” (Müslim: 153)

Sen ümmetine düşkün secdede seccadesini ağlayarak gözyaşı döken Nurdan Peygamberimizsin, sana layık olmak her kula nasip olmaz, hakkıyla layık olamazsak ta yolunda bir nefes tüketmeye dünden razıyız ya Nurdan Nebi. İnsanlığın yeryüzünde gönüllerden zulümle silinmek üzere olduğu, o kara kapkara şirkin, putperestliğin, insan ve onun haysiyetine ve hilkatine yaraşmayan kapkara karadan daha kara zifiri karanlıklar olarak ,insanlığı anında boğmak üzere olduğu cahiliye döneminde, ya Nurdan Nebi gönüllerimizin akan merhametiyle gülüşüyle bir pınar Rahmetiyle geldin ıssız sanılan bu bir çölde, ayın on dördü bir öksüz olarak, Abdullah’ın yetimi, Amine’nin rüyası, Hz. İbrahim’in duası, Hz. İsa’nın müjdesi, âlemlere gönüllere Rahmet olarak doğuverdin geldin, bu gelişin zulümler gelişleri yıkan, doğumun, doğan zulmü zalimi paramparça eden gelişti doğuştu. Âlemlere gelişinle nura gark oldu, gönüller insanlar yetimler gelişinle doğuşunla gülüşünle cihan muradına erdi.

Bizler sana erişemedik göremedik, lakin Nurdan Kur’an da gelişini gülüşünü okuyarak her gün yaşamaya çalışıyoruz. O Nurdan nuruna âşık olan Sahabeler gibi seni sevemedik sevmemizi de imkân yok, onların yanında bir parça kadar sevmiş olsak ta sen o nurdan sahabelerin gibi sevmiş kabul et ya Nurdan Nebi. Seni anlatmaya, Mürekkep kalemler kâğıtlar sayfalar yetmez ya Nurdan Nebi. Ya Nurdan Nur, seni anlamaya anlatmaya çalışmak, biz Müslümanlar ve mümin gönüllere dünya ve ahirette sonsuz huzur, verecek ve gönüllerimizde düşüncelerimizde silinmez engin ufuklar açacaktır ve bu engin ufuklar senin nurdan gülüşünle doludur, biliyoruz ve sana doğru gelmeye çalışıyoruz. Ayağımıza dünya nefsimiz arzularımızı kazançlarımız takılsa pranga olsa da kırmaya çalışarak gelmeye niyetliyiz Yüce Allah c.c. izni ve yardımıyla. Ahirette şefaatine cümle müminler olarak erişmek için günde beş vakit namazda Yüce Allah c.c. İstediğimiz duadır ya Nurdan Nebi. Hoş geldin hoş geldin sözleri Nurun karşında gülüşlerin karşında söner ya Nurdan Nebi…
Es Salatu Ve's-Selamu Aleyke Ya Rasulallah!
Es Salatu Ve's-Selamu Aleyke Ya Habiballah!
Es Salatu Ve's-Selamu Aleyke Ya Nûre Arşillah!
Es Salatu Ve's-Selamu Aleyke Ya Hayra Halgillah!
Es Salatu Ve's-Selamu Aleyke Ya Seyyidel Evveline Vel Ahirin!
Vel Hamdü Lillahi Rabbil Âlemin! 
………….
Ey Allah'ın Resûlu Salat-u Selam Senin üzerine olsun!
Ey Allah'ın Habibi Salat-u Selam Senin üzerine olsun!
Ey Allah'ın Arşının Nuru Salat-u Selam Senin üzerine olsun!
Ey Allah'ın Mahlûkatının Hayırlısı Salat-u Selam Senin üzerine olsun!
Ey Öncekilerin ve Sonrakilerin Efendisi Salat-u Selam Senin üzerine olsun!
Hamd Âlemlerin Rabbi Olan Allah İçindir! 
Selam ve dua ile kalın kardeşlerim.

Mehmet Aluç-Kul Mehmet

Şiir Üzerine Birkaç Söz

şiir şair ve gönül ile ilgili görsel sonucu
  Bir şiirde, gönülde dilde şiir için geçen ve bu coşkun kelimelerle mısralarla yazılan şiir, gönlü ne kadar okşarsa o şiiri okuyan okuyucu için derin anlamlar manalar o kadar gönülden gönüle akan büyük bir hayat var derim. Şair ki gözünü daldan budaktan sakınmaz gönüldeki acıları yanlışlıkları haksızlıkları yazar böylesine derin manalar verir yazar. Şiiri seven milletin güzelden anlaması, gönülden sevmesi gönüllerle olması adına, okuyanların şiirle olması yaşaması ilgilenmesi bu açıdan gönülleri çok iyi anlaması demektir. Millet olarak güzelden anlayan ecdadın torunları olarak,  gönülleri böylesine iyi anlayan bir milletin ise şiirde, edebiyatta güzel eser vermesi adına gururu vericidir.
  
Hakkı seven hakkın kullarını seven millet olarak güzelden, güzel gönüllerin güzelliğini seven onunla yol alan bir milletiz. Güzele âşık olan güzelin kadrini kıymetini bilen ecdadın, yüzyıllarca dünyaya hükmetmiş bu gönül güzelliğini taşıyan bizlerde, ilahi güzelliğe âşık olmuş milletçe ve bu milletin içindeki şairlerle, ifade ettikleri ilahi güzellikleri anlatan şiirleri ile bizlere okurken büyük bir haz vermiştir.
  
  Hayatın çileli yokuşunda gönüllere bir nefes dinlenme güzelliğinde yazılan şiirler gönlü süsleyen, gönülde okurken haz veren şiirlerle olmak şairler(Kendimi şair olarak görmüyorum bu biline) olarak böylesine gönüllere mutluluk huzur verici bir misyonu taşıdığınızı da hatırlatırken gülümsüyorum… Gönlü okşayan gönlü parlatan mısraların güzelliğinde daha çok okuyucuya ulaşarak, gönüllerdeki güzelliklerin mahrum edilmeden gönül penceresinden birbirimize gülümsemenin hazını yaşayarak bu güzellikten mahrum kalmaması en büyük temennim duamdır.

 “Derinden derine ırmaklar çağlar
Uzaktan uzağa çoban çeşmesi
Ey suyun sesinden anlayan bağalar
Ne söyle şu dağa çoban çeşmesi...” (F. Nafiz Çamlıbel

“Bana sor kâri; sana ben söyleyeyim,
 Ne hüviyyette şu karşımda duran eş'ârım;
Yığın söz ki, samîmiyyeti ancak hüneri;
Ne tasannu bilirim, çünkü ne san'atkârım.
Şiir için "gözyaşı" derler; onu bilmem, yalnız,
Aczimin giryesidir bence bütün âsârım!
Ağlarım, ağlatamam; hissederim, söyleyemem;
Dili yok kalbimin, ondan ne kadar bizârım!
Oku, şayed sana bir hisli yürek lâzımsa;
Oku, zirâ onu yazdım iki söz yazdımsa.” (Mehmed Akif Ersoy)

“Anlatamıyorum
 Ağlasam sesimi duyar mısınız,
 Mısralarımda;
Dokunabilir misiniz,
Gözyaşlarıma, ellerinizle?
Bilmezdim şarkıların bu kadar güzel,
Kelimelerinse kifayetsiz olduğunu
Bu derde düşmeden önce
Bir yer var; biliyorum;
Her şeyi söylemek mümkün;
Epeyce yaklaşmışım, duyuyorum;
Anlatamıyorum.” (Orhan Veli Kanık)

AŞKIN İLE AŞKA DÜŞTÜM
Gülser HÜNÜK
Dostun sözü düşündürür yaralar
Âşık isen, has bahçede gör beni
Gelen göçer, ıssız kalır buralar
Nadan isen, gül şehrinden sor beni

Can evinde mahzun gönül sıkılır
Yâre hasret yaralarım sökülür
Söz dilimden şerha şerha dökülür
Dertli isen, saz teline sar beni

Aşk elinde sonu gelmez yoldayım
Yar gözünde meteliksiz puldayım
Dost dilinde sakız oldum, saldayım
Gafil isen, tek kurşunla vur beni

Paralandı, yandı yürek nedeyim
Kara bahtım için feryat edeyim
Cihan dardı, ilinizden gideyim
Kamil isen, sır çölüne sür beni

Suya hasret kaldı gönül, hardayım
Bir bilinmez diyardayım, dardayım
Aşkın ile aşka düştüm, serdeyim
İbret için, âlemlere yer beni

Çile doldu, tutamadım dilimi
O yar için terk eyledim ilimi
Taştı gönül, felek görsün halimi
Aşkın ile baştan yarat ör beni

Ben ilhamı gamı senden almışım
Aşk uğruna gurbet elde kalmışım
Gündüz gece hayallere dalmışım
Cahil isen, bir söz ile kır beni
Kamil isen sır çölüne sür beni (Gülser HÜNÜK)

Bu sitede okuduğum Harun Yıldırım, Ozan Miktadi, Çifti baba S. Samyeli Yıldız Gülüm… Ahmet Zeytinci Âdem Efiloğlu Elif Keskin kılıç ve diğerleri ismini sayamadığım şair kardeşlerim bu misyonu taşımak için yola çıkmış Şair kardeşlerimizdir. Hepsinin de bu bilinç içinde yazdıklarından da eminim. Selam ve dua ile.

Mehmet Aluç-Kul Mehmet

Hakka Koşan Kullarız



Görsel sonucu 
Bizler değil miyiz bu hayatta sonsuza koşan
Ölümle ölen değil ölümle sonsuza varan
Bir meçhule değil Yüce Rahmana koşan
El ele verelim düşmeden hakka varalım
Hak yolunda hakka koşan kullar olalım

Pişmanlıkları atalım gönülden sevmeyle
Gönülden sevelim hakka yürümeyle
Dünya malı peşinde gitmeyelim öldürmeyle
Sonsuz yola öldürmeyle varılmaz varılır sarılmayla
Hak yolunda hakka koşan kullar olalım

Olsa da bu dünyanın cefası sanma bitmez
Birlikte olmayınca şifa gelmez gönüller gülmez
Rahman bu gönlü yaratmazsa merhamet girmez
Bu gönüle Rahman günde defalarca ziyaret eder kul bilmez
Hak yolunda hakka koşan kullar olalım

Kurtuluşumuz birbirimize saygı sevmede bilelim şayet
Bunu bilelim hak yolda yürüyelim gelsin hidayet
Birbirini sevmeyen toplumlara erişmez ki nurdan Rahmet
Birbirini sevenler hak yolunda hakka varır nihayet
Hak yolunda hakka koşan kullar olalım

Hak yolunda hakkın bağında gülesin
Hakkın kulu olduğunu sen bilesin
Yolda geri dönüp gerisin geriye gitmeyesin
Bu yolda yürümeye geldin sen böyle bilesin
Hak yolunda hakka koşan kullar olalım

Ayrılık yolunda bin bir yara var
Bu dünya ahiretin ayrılıkla olur dar
Nefis şeytanla kazandığın sanma kâr
Yüreğini yakar yalnızlıkta bulursun har
Hak yolunda hakka koşan kullar olalım

İsterim hak yoluna benden önce gelesin
Beni alıp hak yolunda gönülleri sevesin
Ne muradın var ise hak yolunda eresin
Hak yolunda cennet güllerini sen deresin
Hak yolunda hakka koşan kullar olalım

Bu hak yolunda tek başına yürürsen olmaz
Gönüllere varıp gitmezsen hak seninle olmaz
Tek başına ararsan hakkın yolu gönülsüz olmaz
Hak yolunda gidenlere bak bu ömür yalnız yaşanmaz
Hak yolunda hakka koşan kullar olalım

Hak yolunda hakkın kullarını severiz erenler budur teamül
Hakkın kullarını sevmeden hakka varılmaz budur formül
Hak yolunda ayrı gidenleri nefis şeytan kazancını eder kül
Hakka varırsın eğer bu gönlünde varsa huzur veren tekâmül
Hak yolunda hakka koşan kullar olalım

Mehmet Aluç-Kul Mehmet

16 Ekim 2016 Pazar

Toprağa Sarılırsın

havar ile ilgili görsel sonucu

Akıtırlar gözyaşım
Sormazlar hiç yaşını
Soldu yar o bakışın
Oy havar yar havarım
Gece gündüz ağlarım
Yar yüreğin yaralı
Kim vurdu yar havarım
Oy havar yar havarım
Yıkıldı oy dağlarım
Gece gündüz ağlarım
Gittin yârim gelmezsin
Ne haldeyim bilmezsin
Bensiz nasıl yatarsın
Toprağa sarılırsın
Kara toprağa yârim

Günyüzü görmesinler
Günyüzü göstermeyenler
Karalarda yatsınlar
Kızgın ateşte yansın
Kor alevde yakanlar
Oy havar yar havarım
Gün yüzüne nasıl şimdi bakarım
Yüreğim yanarda sensiz ağlarım
Karaları sinemde ben bağlarım
Oy havar yar havarım
Yıkıldı oy dağlarım
Gece gündüz ağlarım
Gittin yârim gelmezsin
Karaları görmezsin
Bensiz nasıl yatarsın
Toprağa sarılırsın
Kara toprağa yârim

Çocukların feryadı
İnletir yar dağları
Kırıldı kanatları
Kalkmaz artık kolları
Giderken babaları
Solarken yarınları
Anlatamam halini
Gidişini halimi
Acılarla yitimi
Teselli ben edemem
Sensiz kalan yetimi
Oy havar yar havarım
Yıkıldı oy dağlarım
Gece gündüz ağlarım
Gittin yârim gelmezsin
Yatak döşek bilmezsin
Bensiz nasıl yatarsın
Toprağa sarılırsın
Kara toprağa yârim
Mehmet Aluç-Kul Mehmet

Yayınlarım

Bugünü Elinden Alına Adam Geleceği İçin Ne Yapabilir?

  Bugünü Elinden Alına Adam, Geleceği İçin Ne Yapabilir? Cevaplarınızı bekliyorum. Mehmet Aluç