Bu Blogda Ara

15 Ekim 2016 Cumartesi

Vurdukça Vurur


 Görsel sonucu
Eline almış hayat vurdukça vurur
Çare olacak insan karşımda durur
Yanıma koşacağına yalan uydurur
Hayattan çok insan insana vurur
Geçer karşında keyif çatar oturur

Sözleri sanki kurşun deler geçer
Sanki vurmak için insanı seçer
Hayat vurur sonra sever gider
İnsan dediğin vurdu mu hayat biter
Geçer karşında keyif çatar oturur

Kalpte açar bin bir yara
Birde yüzüme sürer kara
Şimdi söyleyin bu yarayı kim sara
İşte insan böyle düşer dara
Geçer karşında keyif çatar oturur

Diz çökmem ey insan önünde
Koparsan da kalmazsa gül elimde
Yine yetiştiririm günün birinde
Ama sen insan olamazsın bu ömründe
Geçer karşında keyif çatar oturur

Gözümden düştün gelme üstüme
Bir daha dokunma açan gülüme
Gidersin bir gün soluksuz ölüme
Ölümle gidersin sen cehenneme
Artık karşımda keyif çatıp oturamazsın

Suskun kalsan çare değil
Ey gönlüm var hakkın önünde eğil
Yalnız kalmak sana çare değil
Var gönüllere sev sende sevil
Geçip karşıda keyif çatıp oturma

Mehmet Aluç-Kul Mehmet

Söylesene Sevmeyelim İse Ne İçin Niçin



Doğanlar ölüyor doğmayalım mı?
Sevenler ayrılıyor sevmeyelim mi?
Dünyaya gelenin derdi çok çekmeyelim mi?
Söyle ey sevgili sen söyle
Karşımda böyle suskun üzgün durma böyle

Sevenler kor alevden yanıyor yanmayalım mı?
Boş gönüller boş mu kalsın varmayalım mı?
Nazlı canan sen söyle aşkla seni sevemeyeyim mi?
Söyle ey sevgili sen söyle
Karşımda böyle suskun üzgün durma böyle

Boş masallarla bu gönül aşka doymaz
Candan sevmeyince dokunmayınca aşka varılmaz
Yanmayınca gönül nazlı yâre ile sarılmaz
Söyle ey sevgili sen söyle
Karşımda böyle suskun üzgün durma böyle

Sevmeyince gönülden soran yok
Ayrılık dersen alevden bir ok
Al bu gönlümü ey sevgili sen sev çok
Söyle ey sevgili sen söyle
Karşımda böyle suskun üzgün durma böyle

Aşksız sevgisiz kim mutlu kalmış
Gurbet ele bu gönlü kim salmış
Gönül kırılan taze bir dalmış
Söyle ey sevgili sen söyle
Karşımda böyle suskun üzgün durma böyle

Aşksız kim kimi söyle seviyor
Aşksız kim söyle sevgili gülüyor
Baksana gönüllere doğarken ölüyor
Söyle ey sevgili sen söyle
Karşımda böyle suskun üzgün durma böyle

Bu dünya bu aşk ey sevgili ikimiz için
Söylesene sevmeyelim ise ne için niçin
Aşkla neden dolmasın gönüllerimiz
Söyle ey sevgili sen söyle
Karşımda böyle suskun üzgün durma böyle

Mehmet Aluç-Kul Mehmet

14 Ekim 2016 Cuma

Para Harcar Gibi Gönül Harcanmaz



İnsan arayıp ta buldu mu kendine lazım olan buluşu
Yoksa hala başında mı kendini yok eden yok oluşun
Halamı kazanırken gönül demez halamı sayar üç beş kuruşu
Para harcar gibi gönül harcanmaz para harcanır saklanmaz

Bugün az kazansak ta ne çıkar açlıktan mı ölürüz
Bir gönül sevelim sayalım belki ömür boyu güleriz
Hepimiz insanız bu dünya kalıcı değil ölüp gideriz
Para harcar gibi gönül harcanmaz para harcanır saklanmaz

Para ile onca kar yaptık hala kar der zırvalarız
Amelde kar yok ağlamayız gönülleri yakarız
Ölüm gelince amel ile gidilir para geçmez yanarız
Para harcar gibi gönül harcanmaz para harcanır saklanmaz

Bilmeyiz neden her şeyi bilirken Rahmana kulluğu
Fakire verilmez arzu istek için açılır paranın oluğu
Fakirin çocuğu ağlar bakılmaz bizi çocuklar sanki süt çocuğu
Para harcar gibi gönül harcanmaz para harcanır saklanmaz


Kasalarda paralar kimin için neden hep saklı
Rahman fazla verirken fakire de ver dedi ey yarım akıllı
Onun hakkı sana verilen o fazlada saklı
Para harcar gibi gönül harcanmaz para harcanır saklanmaz

Asırlar önce ecdadımız böyle miydi çekinmeden verirdi
Fakir hakkını alır gerisini bırakır gönülden gülümserdi
Şimdi fakirin hakkını da yiyoruz ateşi içinde saklı
Para harcar gibi gönül harcanmaz para harcanır saklanmaz

Kul Mehmet’im işte böyleyiz kırıldı tutunacak dalımız
Rahmana sığınalım o en güzel gidilecek yolumuz anımız
İnsanlar elbet bizim dostumuz sığınacak canımız
Para harcar gibi gönül harcanmaz para harcanır saklanmaz
Mehmet Aluç-Kul Mehmet

Gönlümdeki Senle Ben Seninleyim




Son bir adımla kapına geldim
Kapını bana açarsın gülersin dedim
Ne kapını açtın ne yüzüme güldün
Beni el âleme rezil ettin çektim gittim

Bir görmedin beni ne haldeyim
Gönlümdeki senle ben seninleyim
Gece gündüz düşünde ben gezenim
Beni el âleme rezil ettin çektim gittim

Ne kolaydı gönülde keder bırakmak
Kapıyı kapatarak yüzüstü bırakmak
Seni seveni terk edip yalnız bırakmak
Beni el âleme rezil ettin çektim gittim

Bir gülümsemek çok mu zordu
Hasretin gönlümü yakan kordu
Bu laf anlamaz gönlüm geldi kapında durdu
Beni el âleme rezil ettin çektim gittim

Gidiyorum artık bu diyarda
Bulamazsın artık beni arasan da
Gülemedik ikimizde aynı anda
Beni el âleme rezil ettin çektim gittim

Bu derdim artık bana yeter
Yüreğime saldın onca keder
Belki olursun sen benden beter
Beni el âleme rezil ettin çektim gittim

Kul Mehmet’im kendini harap etme
Yâre kızıp bu diyarlardan sen gitme
Bekle kapısından sen sakın küsme
Sen el âlemi bırak rezilliğe çekip gitme


Mehmet Aluç-Kul Mehmet

13 Ekim 2016 Perşembe

Ben Çocukluk Resmi Çizemem



Elime boyalı kalem verseler çocukluğu çiz deseler çizemem
Kan gözyaşı ve bombaları çizerim
Birde gözlerinde nefretle bakan insana benzemeyen insanı
Çocukluk nasıl bir şeydi sahiden bilen var mı?
Filistin de Suriye de çocuk olmak nasıldır bilen var mı?
Bombaların korkusunda bir karanlığa sığınmak mıydı?
Annesi babası enkaz altında kalıp ölürken
Yanında üşüyerek ağlamak mıydı?
Saatler sonra insani yardımın
Saatlerce uğraşı sonu kurtulması
Elinin yüzünün kan revan içinde
Anne babasından ayrılması mıydı çocukluk
Ben çocukluk resmi çizemem
Ölümün resmi çizilir mi?
Gözlerin içindeki korku çizile bilinir mi?
İnsan bir umut diye beklerken
Umutsuzluğun bataklığında terk etmesi
Umutlarının alınmasını
Bombaların ölüm kusan sesiyle
Neşelenmesini dans etmesini çizebilir misiniz?
Ben çizemem
O an damarlarımdaki kan çekilir
Oturur hüngür hüngür ağlarım
Sancılanır aylarca sancı çekerim
Koşamadığım
Varamadığım
Feryadını duyarak ses olamadığım için
Çizemem ben çocukluk resmini
Çizemem
Filistin de Suriye de dünyanın dört bir yanında
Oyunlar oynamak yok bombalarla oynamak
Silahlarla barut kokusunu ciğerine çekerek
Bir karanlıkta sessizce saatlerce kör ebe oynamak
Sessizce beklemek var
Dışarı çıkınca
Parçalanmış bedenler
Kan kokusu var
Az önce oynadığı arkadaşının parçalanmış bedeni
Gözlerinde şaşkınlık feryat dolu anlayamadığı
Çözemediği binlerce sorunun cevapsızlığı
Ürküntü şaşkınlık anlamsızlık
Ben çocuk resmi çizemem
Ağlayan çocuğun yüreğindeki korkuyu
Gözyaşlarındaki yakan alevi
Suskunluğundaki feryadı
Annesiz babasız kalmanın acısını çizemem
Koparılmış bir gül gibi
Bombalar altında hayattan koparılmış
Sokaklarda bedenleri parçanmış bir çocuğun
Ölüm anını çizemem
Hiç kimsede çizemez
Ama kardeşliği çizerim
İnsanlığın nasıl rezil bir durumda olduğunu
Kendi çıkarı için şerefsizce insanı katl ettiğini
Üç günlük dünyada
Kasasını ölümle
Silah satışındaki paralarla doldurduğunu
Duyarsızlığını
Hissizliğini çizebilirim
Çizerim ama ona da hiç bakan olmaz
Anlayan olmaz
Olsun ben çizeyim
Anlayan biri çıkar
Tutar elimden
Gel beraberce
Tüm dünyaya bu resmi çizelim
Tüm kötülükleri
Rezillikleri
Şerefsizlikleri silelim der
Bellimi olur çıkar gelir
Allah’tan umut kesilmez ki

Mehmet Aluç-Kul Mehmet

Sözlerim-3-

    

Keşmekeşlik

Öylesine keşmekeş’lerin içindeyiz ki ve farkında da değiliz ki, sevsek sevdiğimizi üzüyoruz kalbiniz kırıyoruz, farkına varmıyoruz sevmeyi bilmiyor diyoruz! Hatamızı bilsek özür dilemeyi bilsek gideceğiz de, birde acaba aynısını yaşar mıyım kuşkusu sarıyor bedeni ruhu düşünceyi! Kaldık mı sap gibi ortada, uçuruma düşmemek için geri adım atarken insan şüpheye düşer mi tabi ki hayır! Hatta biz uçuruma kendi gayretimizle düşsek acaba arkadan iten mi vardı diye, uçurumdan uçarken dönülmez ama biz gayretle döner iteleyen kimdi diye bakarız!

Mehmet Aluç-Kul Mehmet



Vakti Olmalı İnsanın

İnsanın, ağlama kendini dinleme farkına varma pişmanlığını fark edip düşünme insanlığın derdine çare olma adına, bir saati anı vakti olmalı diyorum ama inanın o anlar saatlerde boşa televizyon karşısında, evlenme programında ki sahte olan kavga ve çekişmeleri seyrederek bitirirdik.

Mehmet Aluç-Kul Mehmet



Anlamsızlık Ve Huzur

İnsan doğarken her şey vücuduna Allah c.c. eksiksiz yüklenmiştir. Doğduğumuz da bizim için olan bir dünya var ama bizim yaşamamız için müsait değil, hatta hiç birimiz için müsait değil. Aslında bu dünya yaratılırken de içine eksiksiz her şey huzur güzellik vs. yüklenmişti ama onu biz insanlar, acımasızlıkla kendi doymazlığımızla öylesine değiştirdik ve parçaladık ki içinde huzurla yaşamaya imkân yok, hatta huzurun “h” harfi bile yok. Anlamlı olanı anlamsızlıkla değiştirince, insanda haliyle anlamsız değersiz oluyor. Bir süre sonra anlamsızlıklar da insanı boğuyor lakin bu defa anlamsızlığı yıkacak bir değer ortada yok ki onunla anlamsızlığı yıksın ve huzura erişsin!

Mehmet Aluç-Kul Mehmet

Sonsuzluğa Şiirler Yazarım


sonsuzluk deniz mavisi ile ilgili görsel sonucu
Gözlerine bakarım o mavi deniz mavisi gözlerine
Bir deryadır gezerim gece gündüz hayalimde
Cennete açılan bir kapı sanırım baktığımda
Sonsuzluğa kapılar açarım gözlerine her baktığımda

Gözlerine bakarım o mavi deniz mavisi gözlerine
Masmavi bir denizdir içinde yüzdüğüm
Bakmazken öldüğüm bakarken dirildiğim
Sonsuzluğa yollar açarım gözlerine her baktığımda

Gözlerine bakarım o mavi deniz mavisi gözlerine
Düşlerime girsin diye her gece
Kayaların burcunda bakarım gözlerine
Sonsuzluğa kollarımı açarım gözlerine her baktığımda

Gözlerine bakarım o mavi deniz mavisi gözlerine
Masum ama haylaz bir çocuk olurum
Kaybolurum gözlerinde düşler ülkesine giderim
Sonsuzluğa düşlerimi açarım gözlerine her baktığımda

Gözlerine bakarım o mavi deniz mavisi gözlerine
Türküler söylerim gönlümde neşelerle dolaşan
Mısralarda hecelerimde her an gözlerinle gezerim
Sonsuzluğa şiirler yazarım gözlerine her baktığımda

 Gözlerine bakarım o mavi deniz mavisi gözlerine
Gözlerinin denizinde yüzerim kokunu duyarım
Sen uzakta olsan da ben seninleyim sana koşarım ben
Sonsuzluğa bizi yazarım gözlerine her baktığımda

Mehmet Aluç-Kul Mehmet







Yayınlarım

Bugünü Elinden Alına Adam Geleceği İçin Ne Yapabilir?

  Bugünü Elinden Alına Adam, Geleceği İçin Ne Yapabilir? Cevaplarınızı bekliyorum. Mehmet Aluç