Bu Blogda Ara

5 Ekim 2016 Çarşamba

Ölçsen Varır Bir Karışa


bir karış ile ilgili görsel sonucu

Yürüyen insan bu dünya içinde
Elin boş gönlün dilin boş gidersin hangi yarışa
Böyle eli gönlü dili boş varıl mı hakka barışa
Ömür o kadar uzun değil ölçsen varır bir karışa

Gözlerin gönlün nerededir eylemezsin temaşa
Neden böylesine koşarsın acele neden yok oluşa
Haydi, koşsana hakka gönüle hakla sen var oluşa
Ömür o kadar uzun değil ölçsen varır bir karışa

Her arzun olmaz neden bu ısrar olmaz her istek
Bu boşluk gönül el dil ile acep biz nereye gidek
Nereye gitsek te yıkılıyoruz baştanbaşa direk
Ömür o kadar uzun değil ölçsen varır bir karışa

Hayal yok düş yok görülecek rüyalarımız bomboş
Var durma haydi hakkın yolunda hakka candan koş
Dünya boş arzular dünya malı gitmez baksana boş
Ömür o kadar uzun değil ölçsen varır bir karışa

Söyleyin canlar Rahmandan başka neyimiz var
Bizi koruyan rızkımızı canımızı verendir
Yetmez mi artık yalana boş olana doyduk ömür bitendir
Ömür o kadar uzun değil ölçsen varır bir karışa

Kul Mehmet’im kendimizi kaybettik nereye koyduk
İnsanlığımızı kaybettik neyi aradık acep neyi bulduk
Hak yolundan ayrılık yokluk yolunda işte kaybolduk
Ömür o kadar uzun değil ölçsen varır bir karışa

Mehmet Aluç-Kul Mehmet








Yalnızlık Söyler Misin Acep Nedir?

  İnsan! Tepeden-tırnağa, sen arzu, dileksin
  Nefsinde doyumsuz, fakat aşkında meleksin
  Zulmün yüzüne hak denilen silleni çeksen,
  Sillende mühürlenmiş o gayrettedir Allah
  (Bahtiyar Vahap zade-Ya Nedir Allah- şiirinde)


Yalnızlık Söyler Misin Acep Nedir?

yalnızlık ile ilgili görsel sonucu
Düşün bakalım ey insan
Dünyanın en ağır yükü nedir
Taşırsın sırtında sen kendinden habersiz
Yalnızlık söyler misin acep nedir?

İnsan gönlünde sevmeyle insandır
Yalnızlık dediğin kendini yiyen andır
Yalnızlık Allah’a mahsus kula değildir
Yalnızlık söyler misin acep nedir?

Eser kıştan borandan bir rüzgâr
Gece gündüz üstüne yağar kar
Gecesi gündüzü her an olur dar
Yalnızlık söyler misin acep nedir?

Gözden akıtır ince ince yaşlar
Eğilir öne kalkmaz başlar
Gönlünde ağırlık yapar taşlar
Yalnızlık söyler misin acep nedir?

Dimdik beli söyleyin odur büken
Ağlayarak hiçbir an gülmeyen
Canlı canlı yaşarken ölüm gelmeden öldüren
Yalnızlık söyler misin acep nedir?

Her düz yolu eder yokuş
Yokuşta insan yaşar yok oluş
Bu değildir büyük bir buluş
Bu kahr oluş yok oluş
Yalnızlık söyler misin acep nedir?

Her derdine ortak bulunmaz
Yanına yaklaşılsa durulmaz
Gönülden vurulsa ona sarılmaz
Yalnızlık söyler misin acep nedir?

Bir dileği içinde saklamaz
Canın içinde gezer cana can olmaz
Hak yolunda gezdirmez aradığın bulunmaz
Yalnızlık söyler misin acep nedir?

İdrakten uzak eder güldürmez
Ömrü heder eder bitirir gider sevmez
Şafaklara vardırmaz gönlü sevdirtmez
Yalnızlık söyler misin acep nedir?

Kul Mehmet’im bırak bu yükü taşıma
Sen birlikte bire var yalnızlıkla yarışma
Kulun derdine karış hayatına karışma
Gönül vardırmazsa ayaklar hakka varmaz
Hak kulunu sevmezse dünyada yaşama hakkı olmaz
Yalnızlık söyler misin acep nedir?

Mehmet Aluç-Kul Mehmet 

Ya nedir Allah? (Bahtiyar Vahapzade(


allah yazılı duvar kağıtları ile ilgili görsel sonucu

İdrakte yol açmış geceden gündüze Allah.
Güldürmesen öz gönlünü, gülmez yüze Allah.
Dünyaya şafaklar gibi Tanrım sepelenmiş,
Kalbin gözü yanmazsa, görünmez göze Allah.

Allah! Biliriz cisim değil, ya nedir Allah?
En yüksek olan hakta, hakikattedir Allah.
Dondunsa Tekâmül ve güzellikler önünde,
Derket, bu taaccübde , bu hayrettedir Allah.

Bildik, biliriz, gizlidir insandaki kudret,
Herkes onu fehmetmese , acizdir o, elbet.
İnsanın ezel borcudur insanlığa hürmet,
İnsanlığa hürmette, liyakattedir Allah.

Gerçek de şu ki: Gizlidir her zerrede vahdet.
Bir zerre iken külle kavuşmak ulu niyet.
Gördüklerimiz zahiridir , batna nüfuz et.
Batındaki, cevherdeki fıtrattadır Allah.

Fıtrat da yatar sözde, sözün öz yükü fikrim,
Seçmiş, seçecek daima tüyden tüyü fikrim.
Ben bir ağacım, yaprağı sözler, kökü fikrim,
Sözlerde değil, sözdeki hikmettedir Allah.

İnsan! Tepeden-tırnağa, sen arzu, dileksin.
Nefsinde doyumsuz, fakat aşkında meleksin
Zulmün yüzüne hak denilen silleni çeksen,
Sillende mühürlenmiş o gayrettedir Allah.

Cahil İner alçaklığa, öz kalbine inmez,
Vicdandan eğer dönse de, hayrından o dönmez.
Zulmette, cehalette, adavette görünmez,
İlgarda , sadakatte, muhabbettedir Allah.


1984 - Bahtiyar Vahapzade (Azeri Şair)

Sen Ne Zaman ki Astın Duvara Yıkıldın


 duvarda asılı kuran ile ilgili görsel sonucu
Nedir bu insanlığın ilacı
Çeker yaşar böyle acı acı
Ara bul sun onlara ilacı
Yıkılıyor baksana gönül mihrabı
İnsanlığın İlacı Nur Kur’an
Sanki yok bunu duyan
İçinde neler var okunmaz inan
Duvarda asılı bir resim gibi duran
Eline alınca sanki yakan
Yaklaşınca sanki çarpan
Bir anlamsız anlamsızlıkla duvarda kalan
Nedir bu vurdum duymaz’sızlık inan
Kim asın dedi duvara
Hala asılı kaldı
Çekerken narayla yaşarken biz acıyı
Uzat bana elini ver derken
Aç içimde sen varsın
Senin için çareyim ilacım derken
Yoksa vaktimi gelmedi erken
Ölüm anında okunmaya mı indi
Bizler okuyup yaşamadan giderken
Başucu kitabı şifa kitabı
Nur gönüllere hitap kitabı
Duyan var mı bu hitabı
Bekleriz duvarda asılıyken sevabı
Duvarda asılı kaldı bir duvak gibi
Bir hatıra eşya gibi
Bir süs gibi
Yaşarız cehennem azabı
Zalim zalim değil insan kasabı
Budur insanın işte yasası
Duvarda asılı çare ilaç
Dünya ahiretin hesabı
İnsanın insanlığın kurtuluşu adabı
İnsanlık nura
İnsanlık insanlığa
İnsanlık merhamete
İnsanlık gülüşe
İnsanlık ve gönüller huzura aç
Nimetle doymaz insanlık gönüller
Nurdan Kur’an’ı aç
İçindeki huzuru
Merhameti
İnsanlığı
Gülüşü
Şifayı
Dermanı kâinata saç
Nefis şeytandan diyor kaç
İnsan yasa yapamaz
Yapanların hali meydanda çoğu mezarda diyor uzaklaş
Rahman diyor bana Resule Kitabınıza koş
Al uygula saç bunlarla coş
Bunlarla yanıma gel cennetim senin ol hoş

Hala anlayan yok
Anlayan uygulamaz olmaz gönüller hoş
İstenilmez insan ulaşsın
Ama dokunma duvarda kalsın
Çarpar
Ölülere okunur böyle yarar
Bu ne biçim bir karar
Böyle insanlık neyi anlar
Zulümle yaşamayı anlar
Ondan sonra döner ağlar
Uzat elini duvara
Al gönlüne as kapansın tüm yara
Bak insanlığın bağrı kara
Atar çığlıkla acıdan nara
Dünyada zalimle yasası etmez beş para
Uyan Müslüman
Silkelen beni de silkele
Yetsin bitsin zalimdeki saltanat
Kur’an ile tak bir kanat
Hatta binlerce kanat
Bekliyor binlerce gönül kim dedi uyu da yat
Al Kur’an’ı imanı âleme gönüller kat
Kim dedi insan insanlığını sat
Al kat yat
Bu nasıl paralel bir hat
Bu kime dine imana neden bu inat
Zalimde olur mu hayat
Nur Kur’an’da Resulde var rahat hayat
Bu yaşadığımız değil hayat inanın afat
Kim gönülleri etti böylesine ameliyat
Kim izin verdi neden ne için bu feryat
Herkeste yok surat maske asık surat
Herkes olmuş hoca avukat
Duyulmaz mı ey hoca olan olmayan hoca
Avukat olmayan avukat baksana açsana dava
İnsan uçuruma düşüyor yaya yaya
Kim izin verdi bu burjuvaya
Her gün yenilmez ki helva
Ah bu nasıl bir hava
Hani nerede asıl iman davası
Bu neyin kıvrak havası
Ölen için çekilmez halay havası
Kim çeker sırıtarak yüzümüze bakarak

Yıkılsın duvarlar
İnsin duvarda asılı Kur’an
Al Nuru gönlüne al o an
Yıkılsın durmuş zaman
Bitsin zalim ondan istenilmez aman
Zalim değil doyuran
Rahmandır doyuran
Aman bu inanç yanlıştır
Kalk ayağa ey
Yatan
Oturan
Uyuşuk bakan
Kaçarken kaçamayan
Uçuruma koşan
Al gönlüne as Nur’dur bu Kur’an
İnsana indi
Duvara
Ölüye inmedi
Yaşayan İnsana indi bu Kur’an
Nur Resul ashabı yaşadı yaşattı
Ecdat yaşadı yaşattı
Sen ne zaman ki astın duvara
Yıkıldın
Mehmet Aluç-Kul Mehmet   

4 Ekim 2016 Salı

Bu Dünyada Bunu Tartacak Bir Terazi Bulamazsınız

      adalet din terazisi ile ilgili görsel sonucu

İnsan vardır rahatına konforun kendi mutluluğuna düşkün, akıl şuurla hiç alakası olmayan düşüncelerin onun hayatında pek fazla değeri önemi yoktur. Bazı insanda vardır, insanlığın geleceği için çalışır, kendisini rahatlığını konforunu unutur, toplumun geleceği için yaşar ve yaşatır güzellikleri, silmenin mücadelesi ile hayatın içindeki kirleri nefretleri silmenin mücadelesi içinde geçer ve bu güzellikle var olmanın mücadelesi ile hayatını sona erdirir, gönüllerde derin unutulmaz izler bırakarak göçer gider.Kalabalıklar içinde yalnızlığı yaşasa da, çoğu insanlar onu sevmez sivri akıllı ukala sansa da o umursamaz yoluna devam eder.

Hayat öylesine yan gelip yatmak, kötülükleri yayanlara karışmadan yaşama mekânı hiç değildir. Bu dünyaya bir gaye amaç uğruna gelen insan ya bu gayesi için yaşar ya da şer güçlerin elinde kukla bir oyuncak olarak yaşar ölür insanlığın zirvesine gayesine ulaşmadan ardından küfürler edilerek ölür gider.

Böylesi toplumun çıkarları için çalışan güzel insanların gözleri dünya malı için toktur, karnını doyuracak kadar malı olsun yeter, diğer fazla olan malını kazancını ihtiyacı olan için harcar, gönüllerin gülümsemesi için çalışır. Baştan sona kadar haysiyet onur toplum vatan bayrak iman uğruna yaşar, buna müdahale edenlerin gözlerine sinesine çaresizlik oklarını saplar gerektiğinde şehadetle cennete gider, gülden gül gül kokan Nurdan Nebi ile komşu olur… Bu ne güzel bir kazançtır bu dünyada bunu tartacak bir terazi bulamazsınız…

Hani bir türkü vardır: “Düş de gör / Hayâlde gör düş de gör / Düşenin dostu olmaz / Hele bir yol düş de gör.” Bu sözleri çürütmek için, kim düşmüş ise hemen yanına koşar elinden tutar kaldırır, derdini alır gönlüne dertli olanı düşeni şefkatle merhametle yarasına merhem olur, çünkü yüce Allah c.c. teslimiyetle teslim olmanın insan olmanın iman etmenin Nurdan nur gül kokan Resul peşinde gitmenin gereğidir bu. Bir insanda bunlar yoksa boş gönül ne bu dünyada ne de ahirette bir işe yarar? Din zaten çizgisini belli etmiştir reforma gerekte yoktur, böylesi yeni reform falan filan sözleri ile onu da kandıramazlar, çünkü Rehberi önce Rahman Sonra Nur Kur’an sonra gül kokan Resuldür. Nur Kur’an’ın çizmiş olduğu insan modeli ahlak anlayışı yolunun tarifi bakış açısı hepsi değişmez bir anlayışla yazılmış ve gönüllere inmiştir. Reform düzen müzen küsen müzeni dinlemez, kimsede dinletemez dava adamına gönül adamına toplum için yaşayan insana, satında alınmaz alınması mümkün değil çünkü para araç değil onun için vasıtadır araç değil gönüllerin ihtiyacını gidermek ahiret için yatırım için amaçtır, birlikte kazanmak ve birlikte harcamaktır para onun için.

İşte böylesi değerleri taşıyan insanlar olduktan sonra dünyada cenneti yaşayacağız, zalim denilen o şerefsizlerin sinesine zehirli okları saplayacağız sinelerine gözlerine, mazlum masum güldüğü ayağa kalktığı gün cümle zalimlerin yıkılış günü ve batış günü olacaktır Allah c.c. izni ve yardımı ile.


Mehmet Aluç-Kul Mehmet

Cinaslı Şiir

cinaslı kelimeler ile ilgili görsel sonucu

Kış geldi oldu ayaz
Bahar gelse olsa yaz
Sevdiğim bana mektup yaz
Aşk gönlünde taze iken gönlüme gönlünü yaz

Ne güzelde yakışır geline beyaz duvak
Gel benimle evlen kötü güzel günlere karşı durak
 

Çile doludur çektiğim
Hak yolunda yürümezsem azap olur çektiğim
Ağrıyan dişimdir acıyla çektiğim

Hak Rahmandır bizi yaradan
Aşk acısıyla kanar yüreğim yaradan

Gemiler ufukta göründü karalar
Mektup yazarken kalemim karalar

Sen bu gönlümle durma eğlen
Dur gitme az daha kal eğlen

Seni candan seviyorum derdim
Benden ayrı kaldım çoğaldı benim derdim

Önümüze bizi çekemeyenler tuzak kuralı
Aşkın gereğinde çile vardır budur aşkın kuralı

Gül bülbüle bülbül güle etse de naz
Ağlayan çoksa da gülen çok az

Komşunun tavuğu komşuya görünür kaz
Gece gündüz gönülde çaldığım benim saz


Coştum yine akarım oldum dere
Başını aldın sen gidiyorsun nere

Bu gönlüm aşk dolu gönlü görünce tanır
Bizi görenler âşık değil de acep delimi sanır

Ayrıldık seninle geriye dönmemiz değil geç
Sen bundan önce arzularından ihtiraslarından vaz geç

Gönlüne ara sevecek birini seç
Seversen gönülden sev kendi isteklerinden geç
İkiniz için mutluluk verecek bir ana yolu seç

Aşka gönlüne girimce karışma o gönlünü yontar biçer
Sen terziye karışma ver boyun ölçüsünü o kendisi keser biçer

Masum fakiri sen sanma yalnız öksüz
Rahman her an onunladır sanma varlığı köksüz



Mehmet Aluç-Kul Mehmet 

Hamdın Kelektin Şimdi Olmuşu Gör


 
zalimin akıbeti ile ilgili görsel sonucu
 
Ne eylesin hayat gönlü yüzü karalıya
Şaştıkça şaşar kaçtıkça kaçar kendi günahından
Kaçış yok bir yere kadar kaçarsın yakalanırsın
Yakalanırsan kaçışın yok
Alnından ecel ile vurulur yıkılır kalırsın tek başına
Barındırmazdın kimseyi
Şimdi barınamazsın kala kalırsın
Hamdın kelektin ey zalim
Şimdi olmuşu gör tadına var kızarmış şekilde
Ye ye çekinme zaten yemem diyemezsin
Afiyet zıkkım olsun olurda zaten bilirsin
Zıkkım sunmak neymiş bilirsin
Aman üzülme sende sana yakışır mı şimdi üzülmek
Hemen tanırsın tam sana göre
Haksızca alan yok eden koparan sen
Sen sandın her şey masal
Anlarsın masal değilmiş neymiş yasal olan
Gönüller boş değil sahibi varmış anlatırlar
Çok güzel anında anlarsın ey zalim çok kolay
Kibrite de gerek her şey hazır sana göre özel
Özel olmayı çok severdin bana ait dersin
Yerdin yerdin yetime vermez köpeğe verirdin
Şimdi sana tek şıklı soru sorarlar
Anında bilirsin
Bilmene de gerek yok anlarsın
Kor alev karşında oh ne ala
Bedavadan bronzlaşırsın tabiiii
Hoşlanırsın eminim çünkü sana özel
Sen kazandın sen gönderdin
Vaveyla vaveyla anlık sözlerin olacak
Tenor ’lük yakışmaz lakin yaparsın
O bariton sesinin bir yükseği olsa da
Alçaklıkta çok yüksektin sana yakışır
Sürdün karayı aldın belayı
Hani derler ya üçkâğıtçılar
Bul karayı al parayı
Sen parayı verdin karayı aldın
Hatta bedavadan buldun karayı
Harca harca hiç bitmez tükenmez emin ol
Çek ıstırabını sımsıcak oh ne ala
Kendin istedin şimdi kızma ama olur mu böyle
Dünyadaki döneklik gibi döneklik dansözlük yok orada
Olmaz orada böyle bir durum sakın aklından geçirme
Aç kalan bir lokma et görmemiş yetime kızardın
İnan senin için öyle kızartmalar hazır ki
Bayılırsın enfes tıpkı pirzolanın mangalda kızartması gibi
Sen İngilizce bilirsin İngilizcede söyleyeyim
Wonderful delicious
Bilmeyenler için söyleyeyim “harika enfes” demek
Tadını anlarsın seversin azabının
 
Mehmet Aluç-Kul Mehmet

Yayınlarım

Bugünü Elinden Alına Adam Geleceği İçin Ne Yapabilir?

  Bugünü Elinden Alına Adam, Geleceği İçin Ne Yapabilir? Cevaplarınızı bekliyorum. Mehmet Aluç