Bu Blogda Ara

9 Ağustos 2016 Salı

Cennet Nasıl Kucak Açsın



Kim hakkı ile hak dergâhın da durur
Yüce Rahmana teslimiyetle teslim olur
O ahiret de cennetin içinde olur
Günaha dalınca tövbe kapısına varır
Hak dergâhına varmayana Rahmana teslim olmayana
Rahman ne yapsın cennet nasıl kucak açsın

İflas ile iflasa koşan kulu kazanmak ne yapsın
Merhametin kapısını açmayanı merhamet nasıl sarsın
Aman boş ver açma kapısını içinde dersen sen kalsın
Kalan seni ne yapsın kalmayan seni ne yapsın nasıl acısın
Hak dergâhına varmayana Rahmana teslim olmayana
Rahman ne yapsın cennet nasıl kucak açsın

Ömür bir kuştur varacağı yere uçan nurdan bir kuş
Hayatında düz yollarını sakın yapma çıkılmayacak yokuş
Aç gönül kapısın merhameti gör o an de buldum ben bir buluş
Açmazsan kapısını yaşadığın zaten değil midir bir yok oluş
Hak dergâhına varmayana Rahmana teslim olmayana
Rahman ne yapsın cennet nasıl kucak açsın

Teslim ol Rahmana günde beş vakit var dergâhına
Gönülde dergâhtır imanla döşe Allah aşkına
Kazanılmaz hiçbir şey bilirsin sende bedavasına
Boş oturup yatma sen öyle uzunlamasına
Hak dergâhına varmayana Rahmana teslim olmayana
Rahman ne yapsın cennet nasıl kucak açsın

Boş oturup uzunlamasına yatana
Dolu yatma ne yapsın dolu kalkma ne yapsın
Şeytan görünce onu işte adamım der aman kimse böyle yapmasın
Çalış hakkın ile helal kazan arzuladığın cennet kapına gelsin
Hak dergâhına varmayana Rahmana teslim olmayana
Rahman ne yapsın cennet nasıl kucak açsın

Ömür senin ile Rahmandan bir nur
Al Nur Kur’an’ı Resulü imanı gönlüne sen kur
Haram yola sakın girme sen helal yolda imanınla dur
Cennet kazanmayla cehennem ise yıkmayla kulu bulur
Hak dergâhına varmayana Rahmana teslim olmayana
Rahman ne yapsın cennet nasıl kucak açsın

Bilmiyorsan hakkı doğruyu Nur Kur’an ile Resule sor
Bazen çileye düşersen sabırla bunu imtihanına yor
Yıkma ahiretini gönlünü dünya malı için yakarsın kor kor
İnsanları da sakın sen görmeyesin sakın ola hor
Hak dergâhına varmayana Rahmana teslim olmayana
Rahman ne yapsın cennet nasıl kucak açsın

Üstüne üstüne nefis şeytandan örtme perde
Sonra ararsın da bulamazsın deva düşersin bin bir derde
Yakıp yıktıktan sonra hani deme nerde deva çare nerede
İmanla yaşasan ne güzel olurdu sen hep gülende
Hak dergâhına varmayana Rahmana teslim olmayana
Rahman ne yapsın cennet nasıl kucak açsın

Bu âlemde bu ömür dediğin değil mi iki nefes
Gönlü ömrü nefis şeytana satma kaldığın yer olur kafes
İmansız gezmek sanma sakın bu dünyada olur enfes
Son nefeste her şey belli olur imanla git imanla çıksın son nefes
Hak dergâhına varmayana Rahmana teslim olmayana
Rahman ne yapsın cennet nasıl kucak açsın

Kul Mehmet’im İslam la yaşamak senin özün
Günaha düşersen tövbe kapısı açık aç sen gözün
Nefis şeytanla yaşarsan tabi olmaz doğru sözün
Artık bırak her şeyi Yüce Rahmana dönsün yönün
Hak dergâhına varmayana Rahmana teslim olmayana
Rahman ne yapsın cennet nasıl kucak açsın
Mehmet Aluç © Kul Mehmet

Sitedeki yazıların tüm hakları ve sorumluluğu yazı sahiplerine aittir. Yazıların izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. Aksi davranışlara karşın yasal işlemlere başvurulacaktır.

3 Ağustos 2016 Çarşamba

Aşk Ateşimi Söndürür


Aşk,buse

Aşk Ateşimi Söndürür

Gönlünde açan çiçekler tıpkı sabah gibidir
O tatlı gülümsemen gönlünde açan cennet gülüdür
Bakışların akan pınarın berraklığı gibidir
Yanağında aldığım buseler aşk ateşimi söndürür

Sözlerin aşk deryasında parlayan kılıç gibidir
Nakış nakış gönüle işlenmeyen sözlere ilaç gibidir
Gönlün karanlıkta kaybolmuşa ışık olan ay gibidir
Yanağında aldığım buseler aşk ateşimi söndürür

Bazen karanlık gecelerde yalnız yürüdüm
Ufukta geceyi aydınlatan o gözlerini gördüm
Yaklaştım dedim inşallah bu bana bakar yürüdüm
Yanağında aldığım buseler aşk ateşimi söndürür

Gülüşün yanında her şey kalır değersiz
Sensiz toprak bir avuç topraktır bereketsiz
Gülüşünle toprak bereketlenir meyve verir gayretsiz
Yanağında aldığım buseler aşk ateşimi söndürür

Gönlün karanlığı aydınlatan bir kandil
Aşkla baldan kaymaktan tatlıdır o dil
Gördüm aşkını ey güzel oldum ehli dil
Yanağında aldığım buseler aşk ateşimi söndürür

Senden önce gönlüm aşkı hiç yaşamamış
Böyle aşkla coşan bir güzeli hiç görmemiş
Aşkın saflığında hiç kimse sen gibi yürümemiş
Yanağında aldığım buseler aşk ateşimi söndürür

Aşkla bu gönlün gönlündeki aşk sözlerini dinler
Seninle yaşanır bu cihanda çok mesut günler
Sen gibi güzeli bu âlemde binlercesi bekler
Yanağında aldığım buseler aşk ateşimi söndürür

O gönlün aşktan bin bir kıvılcım saçar
Gönül kapını bana o narin ellerin açar
Sensiz kalan âşık bu cihanda kalır naçar
Yanağında aldığım buseler aşk ateşimi söndürür

Aşk ateşinde dönen bir kelebeğim gönlüm pervane
Seni seven âşık nasıl olmasın güzelim deli divane
O bakışların gülüşlerin ne kadar güzel şahane
Yanağında aldığım buseler aşk ateşimi söndürür

Senden önce savrulmuştum ekin yaprağı gibi
İmdat diye aman diledim Mevla’dan Mecnun gibi
Seni karşıma çıkardı Mevla’m cennetten bir hatun gibi
Yanağında aldığım buseler aşk ateşimi söndürür

Kul Mehmet’im tarumardı gönlüm topladın verdin huzur
Senin gibi aşkla gezeni hangi âşık arar nerede nasıl bulur
İzin ver gönlündeki aşk yoluna olayım yolcu sanma gönlüm yorulur
Yanağında aldığım buseler aşk ateşimi söndürür

Mehmet Aluç © Kul Mehmet

Ehli dil: Gönül eri


Bende Çoktur

Aç gönül tülünü



Bende Çoktur

Gamzelerin sineme saplanan oktur
Seni sevmekten başka çarem yoktur
Gel sarıl sineme bu can aşkıyla senindir
Koklayacağın aşk çiçekleri bende çoktur

Gezdiğim tüm yollarım sana çıktı
Bu gönlüm zaten hep sana açıktı
Gamzendeki oklar sinemi dağıttı
Koklayacağın aşk çiçekleri bende çoktur

İzin ver oturayım gönül kapının önünde
Sana binlerce aşk sözleri söylerim gönlümde
Uzatıyorum sana koklasan gönül gülümde
Koklayacağın aşk çiçekleri bende çoktur

Hayır demenin bana yok bir faydası
Vuslata ayrılık kapısı açmanın nedir manası
Gönlüme izin verme ne olur ağlamasın olası
Koklayacağın aşk çiçekleri bende çoktur

Her gün karşıda beni süzersin
Süzersin de gamzelerinde ne hoş gülersin
Yanına yaklaşınca neden kaçar gidersin
Koklayacağın aşk çiçekleri bende çoktur

Seven sevdiğine gönül kapısını açmaz mı?
Gönlündeki aşkla gönlünde tartılmaz mı?
Gönülde tartıldıktan sonra sarılmaz mı?
Koklayacağın aşk çiçekleri bende çoktur

Gel kaçma kaçınca pişmanlığınla ölürsün
Seni ne çok sevdiğimi ayrı kalınca görürsün
Söyle bensiz nasıl yaşar sen bensiz göçersin
Koklayacağın aşk çiçekleri bende çoktur

Gezmekten bıktım nereye gideyim
Aç gönül kapını içeriye gireyim
İste bu gönlümün tapusunu vereyim
Koklayacağın aşk çiçekleri bende çoktur

Karşıdan görünce seni seveceğimi sezdim
Bir gönüle giremedim hayatımdan bezdim
Seni üzecek söyle ben ne söz söyledim
Koklayacağın aşk çiçekleri bende çoktur

İzin ver gülüşünden alayım izin sana geleyim
Gözlerine söz geçir bana tatlı baksın ister ki öleyim
Al gönlümdeki tüm aşk çiçeklerini al sana vereyim
Koklayacağın aşk çiçekleri bende çoktur

Gönülde saklıdır aşkla gönül işleri
Görünce sevdiği belli olur gülüşleri
Ayrılık kapısını açmayalım zordur yürüyüşleri
Koklayacağın aşk çiçekleri bende çoktur

Söyleyecek sözüm kalmadı lisanda
Hayır mı gelir bana sen gönülde susanda
Gamzesinde ok mu olur güzel insanda
Koklayacağın aşk çiçekleri bende çoktur

Aç ey güzel gönüldeki tülünü
Göster bana gönlündeki aşk gülünü
Göstermezsen sen gör benim ölümü
Koklayacağın aşk çiçekleri bende çoktur


Kul Mehmet’im dua için açtım elim Mevla’ya
Onu yaz dedim gönlümle bu semaya
Bizi kavuşturmadan gelmesin Azrail canım almaya
Koklayacağın aşk çiçekleri bende çoktur
Seni sınamaktı gayem ey kul Mehmet

Açtım gönül tülümü bakarken eyle merhamet
Gönlümde binlerce aşk çiçeği var uzan al sana zahmet
Bende de koklayacağın aşk çiçekleri daha çoktur
Mehmet Aluç © Kul Mehmet







Yayınlarım

Bugünü Elinden Alına Adam Geleceği İçin Ne Yapabilir?

  Bugünü Elinden Alına Adam, Geleceği İçin Ne Yapabilir? Cevaplarınızı bekliyorum. Mehmet Aluç