Bu Blogda Ara

10 Temmuz 2016 Pazar

Mazlum ile olan Uzun Adam-3- (Recep Tayyip Erdoğan) İthaf Şiirim

 (Boyu değil gönlü eli uzun mazluma uzandığı için)
Mazluma koşan dava adamı

Dava mazlum İslam imanla mazlumla var olmaksa
Ölüm imanlı olanın imanına sarılışsa
Allah C.C. kul olmak Gül kokan Resule varmaksa
Nedir ki bu yolda ki çile ölüm
Gönül dostu Mevla’nın dediği gibi
Bir “şebi-i aruz” değil midir ölüm
Gerisi yalan iken yakar iken iki gözüm
Boynu bükükse ağlayansa mazlum
Ona koşan Müslüman Allaha derse kulum
İşte budur onunla yolum
Biçare mazlum benim kardeşim canım ruhum vatanım dostum
Açılan sarılan can iki kolum
Ölüm uykusunda uyandıran bir durum
Allah C.C. izniyle
Uzun adam derler boyu değil gönül eli uzun
O konuşurken sizler susun
Bırakın mazlumun sesini duysun
Davası insan insandaki dert
O insan gibi insan mert
Zalim için oluyor sert
Mazlum için cömert
İnsanı der gülümset
Yıkılsın ister gönüldeki haset
Boynu bükükse ağlarsa mazlum
Ona koşansa Müslüman Allaha derse kulum
İşte budur dostum adamım yolum
Biçare değil mazlum benim can dostum
Açılan sarılan can kolum
Zalime kanmayan bir adam
Bu yolda yürümekten usanmayan
Allah C.C. ile var olan
İman zırhını giymiş onunla yaşayan
Yıkılırken zalim karşıda velvele üstüne o an
Adam gibi bir can dostu adam
Recep Tayyip Erdoğan mazlumla her an
Mazlum kalkarken yanına varan
Mazlum der koştun geldin imdadıma ey güzel nurlu adam

Kavuşurken vatan asıl evladına
Bir daha karanlık gönül olur mu varır mı sabaha
Varken imanlı adam gibi adam can iken cana sana bana
Yıkılırken zalim her an derken eyvah
Mazlumda çıkmaz feryat ile ah
İşte budur derim iman eden milletimin adamı evladı derim
Rabbim kudreti ile her an kerim
Sende de varsa bu niyet adamımsın
Kardeşimsin
Canımsın
Vatanımsın
Bayrağımsın
Haydi, varalım insanlığa davaya sahip çıkanın yanına
Vatan elden gitmeden
Çiğnetmedi ecdadın çiğnenmez vatan derken
Var mısın yok musun merdim derken
İşte budur iman vicdandır
Nurdan nebi yoludur
Bundan gayrısı alçaklıktır
Mutlak yokluk
Vatanı satmak
Vücudunu satmak parçalamak
İzin verir mi iman dolu vatan evladı
Bırakır mı edilsin istila
Buna izin verir mi yüce Mevla
Mezarda bekler ecdat yine zaferi
Bizler kimin neferi
Zalimin mi imanın mı neferi
Tatbikî imanın nur Nebinin neferi
Çıkmaz vatan evladının boşa seferi
Dürülür zalimin karanlık defteri
Varsa insanda hüsranla inşa edilmiş fikir düşünce hüsran
Ne yapar onun peşinde koşan ey can
Sana ne verir elinde gönlünde olmayan
Vatan bize ecdattan yadigâr
İnsan vatanı ile var
Boğazlarsa kardeş kardeşi
Oluruz hepimiz leş
Nedir denmez mi bu keşmekeş
Bu yapılan kendine mazluma ölüme eş
Hepimiz değil miyiz kardeş
Utan utan nedir gönüldeki ateş
İnsan olur mu hiç kalleş
Var bir gönüle yerleş
Mazlum imanıdır doğranan
Bin ton yüküyle kütüphaneyi eşeğe yükle
Yine eşek eşek
İnsan olur mu köstebek
Köstebek hayvandır

Alma yutma zalimin uzattığı lokmayı
Bırak düşünme
Tükür onu tatlı tatlı yutmayı
Tükür yoksa kan tüküreceksin bırak doymayı
Müslüman helal lokma yer helal olanla yürür kalır ayakta
Zalim leş olur yatar cehennemlik yana yana mezarda o durakta
İnsanın birbirine olmalı hayrı
Böyle yaşamak olmaz ayrı ayrı
Rabbim vatanla var et bizi olsun imanımız
İnsanlar bizimle bu dünyada canımız
Akmasın der Uzun adam mert adam iman dolu istemez aksın kanımız
Vatanla imanla ver idrakimiz
Bu dünyada Allaha teslimiyetle insan kul
Özgürce yaşamalı hayatını
Ey zalim sana yok artık bir nefes
Sana layık cehennemde ateşten kafes
Müslümanlık mazlum için var olmaktır
Var olmak İslam’la imana koşmaktır
İslam Kur’an iman nehrinde arınmaktır
Nur Resule ahirette komşu olmaktır
Bundan gayrısı cehennem de yanmaktır

Adam gibi adam Recep Tayyip Erdoğan’la olmaktır
Vatan evladına yardımcı olmaktır
Vuslatı gönüllere beraber dağıtmaktır
Gaflet perdesini gözde gönülde beraber yırtmaktır
Edep ile olmaktır
Ümmetin dirilişi için onunla çaba sarf etmektir
Rabbimin yardımı ile uyanmaktır
Nurdan habibin sancağına koşmaktır
Yaratılış gayesine özüne ulaşmaktır
Müjdeler olsun ümmet yeniden dirilişle geliyor
Dirilişi değil ölü gibi olmayı sevenler devriliyor
Mazlum gülüşüyle âlem şenleniyor
Gökyüzünde melekler gülümsüyor
Merhaba ey canlar size merhaba
Merhaba ey imanla yaşayanlar size merhaba
Merhaba ey imana susamış susuz kalmışlar size de merhaba
Merhaba ey yolda kalmış kardeşim sana da merhaba
Ey iman sana da merhaba sar ümmeti ümmetim sana da merhaba
Ey zalim sen artık yıkılmaya mahkûmsun sana elveda
Elinde nefretinden odun ateşin senin
Cümle canlara imanla gülümserken uzun adam sana da merhaba
Varılacak işte nurdan sabaha
Nur yeniden yayılacak cihana
Allah’ın izniyle sarılacak her bir cana
Mehmet Aluç-Kul Mehmet

9 Temmuz 2016 Cumartesi

Nur Nebiye Koşanlardayız


Nur Nebi âlemi doldurdu İslam nuruyla
Yaş yanarken az daha yanıyordu kuruyla
Gönlündeki merhametin nurdan nuruyla
Nuruna karışıp imanla peşinden gidenleriz

Âlemlere Rahmet nuruyla merhametiyle geldi
Onu görenler nuruyla merhametiyle güldü
Zalimlerin saltanatı yıkıldı hepsi geberdi öldü
Merhametinin nuruna karışarak peşinden gülenleriz

Yarattı Rahman onun nuru için arşı alayı insanı
Gördün mü hiç peşinden gidip de perişan kalanı
O İslam nuruyla iman nuruyla söylemezdi yalanı
İslam iman nuruna karışarak onu sevenlerdeniz

Nur Kur’an’ı indirdi gönüllere yirmi üç yılda
Anlaşılsın sindirilsin istedi gönüllerde kalsın akılda
Nur Nebi çok severdi insanları inanın kendi canında
Nur Kur’an Nur Sünnete karışarak peşinden gidenleriz

Seherde dinleyin adını Rahmanı anar cümle kuşlar
Sabah namazını kılmak için kalkar müminler secdede başlar
Cümle insanlık dert içinde akar gözlerde yaşlar
Gönüllere İslam’ı imanı katarak nur Nebiye koşanlardayız

Tövbe kapısına koşan kul günahını var af ettir
Bu dünyada yalan dolanı nefreti sen imanınla bitir
İman etmeyen kula imanla git merhametle var gönlüne gir
Tövbe kapısında günahını terk ederek Nur Nebiye ulaşanlardayız

Kul Vakit gelince ecelle göç yolculuğu başlar
Hazırlığın yoksa yol için yıkılır üzerine kayalar taşlar
Hazırlığın varsa ne mutlu seni taşır mezarına kuşlar
Hazırlıkla iman merhametle Nur Resule yarışanlardayız

Kul Mehmet’im sen Rahmanı Nur Nebiyi zikir et gönülden
İyilik yap derdi olanın yarasın sar sende gelirse elinden
Salih amel merhametle ol ahirette buluşalım cennete
İnsanlık derdine imanı gönlümüzü kattık Nur Nebiye varanlardayız
Mehmet Aluç-Kul Mehmet

Yarin Tatlı Canına

 Yârin Tatlı Canına

Aşkın gönülde bitmez tatlı sancısı
Atsa beni yârin gönül kapısına
Ben gönülleri sevenlerin hancısı
Alsa aşk sarsa beni yârin tatlı canına

Kader yolunda sevdiğim yoldaşım olsun
Alsın gönlündeki aşkı gönlüme doldurdun
Eğer almaz isem o aşkı beni uçurumlara atsın
Alsa aşk sarsa beni yârin tatlı canına

Aşk düşse seven gönül elime
Aşk dokunsa bu tatlı dilime
Seven gönül gönül kapıma uğrasa
Alsa aşk sarsa beni yârin tatlı canına

Kul Mehmet’im hayallerin saldın yellere
Al kalemi yaz aşkını sevdanı gönüllere
Aşkı alıp bölemezsin yayamazsın yıllara
Alsa aşk sarsa beni yârin tatlı canına

Mehmet Aluç- Kul Mehmet


Hak Yolunda Hakka Koşuyorum

 Hak Yolunda Hakka Varıyorum
   Hak yolunda hakka koşuyorum
Hak aşkıyla ben coşuyorum
Hak ile gece gündüz olmak istiyorum
Rabbim hak dostun yolunu göster
Hak dostunla bu kulun gönüllere sana varmak ister

Hak yolda gönüllere varıyorum
Hak dostunu içinde görüyorum
Hak aşkıyla gönüllere giriyorum
Hak dostuyla muhabbete eriyorum
Hak dostunla bu kulun gönüllere sana varmak ister

Kul Mehmet’im Rabbim senle yaşıyorum
Hak nurunu gönlümde imana katıyorum
Hak dostunla gönüllere varıyorum
Hak nurunla hak dostunla gönülleri sarıyorum
Hak dostunla bu kulun gönüllere sana varmak ister
Mehmet Aluç-Kul Mehmet

7 Temmuz 2016 Perşembe

Yüce Rahmanı Hatırla

Yüce Rahmanı Hatırla
Haydi, nefsi şeytanı çıkar gönülden aradan
Kendini ahirete göre durma sen hazırla
Âlemleri senin için yaratmış Yüce yaratan
Her yediğin nimette sen Yüce Rahmanı hatırla

Ne güzel sevilir insanlar canı gönülden
Nefis şeytan zararlıdır bu ömürden
Bak merhamet ne güzellik katmış güle güzelliğinden
Her gördüğün canda sen Yüce Rahmanı hatırla

Var kapısına hakka erenlerin
Var gir sen içine gönüllerin
Ne güzel kokar gönülleri insanları sevenlerin
Her baktığın gönülde sen Yüce Rahmanı hatırla

Hak dostları almaz gönülden verirler
Hak yoluna hakkın aşkıyla yürürler
Gel demeden birde bakarsın hakkın güzelliği ile gelirler
Her dostu gördüğünde sen Yüce Rahmanı hatırla

Dokunur Rahman gönlün merkezine ortasına
Orayı temiz tut imanla doldur her bir parçasına
Bakan görür imanının nurunu her bir damlasını
Her gönlüne dokunulduğunda sen Yüce Rahmanı hatırla

Nefis şeytanla olduk gönülde ne varsa çaldırdık
Düzenbazların oyununa aldandık ne varsa kaptırdık
Dinden imandan uzaklaştık zalimin kucağına oturduk
Her yüreğine hançer saplandığında sen Yüce Rahmanı hatırla

Yüce Rahmanı hatırla var yanına
Düşmezsin dara kötülük dokunmaz sana
Her kötülüğü yanlışlığı sen kendinde arasana
Her güzelliği gördüğünde sen Yüce Rahmanı hatırla

Kul Mehmet’im Rabbim der olun can cana
Bizler ayrı yaşadık düştük ayrı bir yana
Rabim der bakın gönlünüzde bana her bir cana
Her ayrılığa düştüğünde sen Yüce Rahmanı hatırla
Her kendi hatanda acizliğini bil, sığın sen ol yüce Rahmanla
Mehmet Aluç-Kul Mehmet

6 Temmuz 2016 Çarşamba

Benimle Kerpiç Yaptılar (Menkıbelerden Ders Almak)

Benimle Kerpiç Yaptılar
(Menkıbelerden Ders Almak)
Selamsız ağlayarak dünyaya geldik
Nefsimize dünyanın malına kandık
Dünya bizim olacak sandık yanıldık
Ahiretimizi unuttuk kaldık
Kazandığımızı hak yolunda harcamadık
Yolda kaldık
Bir metrelik mezara girip
Tekrar toprak olacağımızı unuttuk
Dünya bu idrak edenlerle etmeyenlerin belli olduğu bir elek
Kazananla kaybedenlerin yarıştığı bir kulvar
Buyurun bugün bir eve misafir olalım
Gereken dersimiz ne ise onu alalım çıkalım
Zenginlerden birisi ölür
Bir köşk ile iki oğlu kalır
Köşkü taksimde anlaşamazlar
İnsanoğlu hırsına yenik düşen
Yanılmak için çabalayan
Payına düşene razı olmayan
Hepsi benim olsun diye zorlayan
Başkalarına hayat hakkı tanımayan
Bazen kör cahil hakkına razı olmayan insan
O arada tartışırlarken
Duvardan bir ses geldi
Benim için birbirinize düşman olmayınız
Ben bir padişah idim
Çok yaşadım
Mezarda yüz otuz sene kaldım
Sonra, toprağımla çanak çömlek yaptılar
Kırk sene evlerde kullandılar
Kırıldım
Sokağa atıldım
Sonra, benimle kerpiç yaptılar
Bu duvarın inşasında kullandılar
Birbirinizle dövüşmeyiniz
Siz de, benim gibi olacaksınız dedi
Şaşırdılar
Kavgaya ara verdiler
Bir kenarda oturup düşünmeye başladılar
Lakin düşünmek ne mümkün
Sonlarının toprak olacağı gerçeği
Dünyanın yalan olduğunun acı hakikati yaktı yürekleri
Yürekte dünya için yalanı kor alev ateşi taşımak
Önüne geleni yakmak
Yalan dolanla arkadaşlık kurmak
Baki olan ahireti unutarak
Boşa oyalandıkları gerçeği ile uyandılar
Zaten vardı evleri
Yıkmamaları gerekirdi gönülleri
Süslemelilerdi üç günlük geçen günleri
Anladılar acı olan tatlı gerçeği
Çıktılar evden vardılar fakir olan komşularının yanına
Kirada otururdu durumu iyi değil yakan kordu
Evi verdiler ona bedavaya
Bu can sende olduğu müddetçe otur dediler
Sen bu dünyadan gidersen
Kim sağ kalırsa çocukların eşin bize emanet
Sevincinden gözyaşı seline boğuldu komşusu
Allah ne muradınız varsa versin dedi
Zaten muratlarına ermişlerdi o anda
Bu âlemi bir damla mutlulukla doldurmuşlardı
Daha öncesinde yalan peşinde boşa koşmuşlardı
Şimdi küçük ama büyük bir iyilikle çok mutlu olmuşlardı


İyilik bu dünyada her kulun kapısında bekler
İdrak eden alır onunla dünyayı gönülleri süsler
Mezarını ahiretini beraberinde süsler gider
Dünyayı mezarını ahiretini süsleyenlerden olalım
Mutlu mesut yaşayalım mutlu ahirete doğru yol alalım
İyilikle merhametle ummana dalalım
Merhameti imanı gönlümüze alalım
Muhtaç olana yardım için varalım
Yardım için maddi gücümüz yoksa
Derdine ortak olalım
Akan gözyaşını silerek cana can olalım
Mehmet Aluç-Kul Mehmet

Sitedeki yazıların tüm hakları ve sorumluluğu yazı sahiplerine aittir. Yazıların izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. Aksi davranışlara karşın yasal işlemlere başvurulacaktır.

Yayınlarım

Bugünü Elinden Alına Adam Geleceği İçin Ne Yapabilir?

  Bugünü Elinden Alına Adam, Geleceği İçin Ne Yapabilir? Cevaplarınızı bekliyorum. Mehmet Aluç