Bu Blogda Ara

31 Mart 2016 Perşembe

Yalan sözlere inanma



Hecelerim bugün durgun kalemim yazmaya çekinir
Nazlı yârin gözleri durgun hemen çabuk incinir
Efkârım duman duman tüter sinirlenirim gerinir
Az gülümse nazlı yârim gönlüm açılır
Yalan sözlere inanma bu gönlüm hep seni beğenir

Aç gönlünü yârim ay göğsünde doğsun
Yıldızlara dokunurken yüreğin benimle olsun
Bir bulut gibi hafif hafif süzül gir göğsüme
Islat yağmurunla bu kurumuş gönlümü yeşert
Yalan sözlere inanma bu gönlüm hep seni beğenir

Bir toprak kokusu gibi gönlüme toprak ol
Burcu burcu aşk ekeyim koklayayım canım ol
Ilık bir rüzgâr gibi es gönlüme bahar gibi gönlüme dol
Hasretin rengi siyah sen vuslat ile bembeyaz gülümse
Yalan sözlere inanma bu gönlüm hep seni beğenir

Gecelerim sensizliğinin çığlığında yorgun
Sen yanımda olmazsan sözlerim kalemim durgun
Denizde dalmışta sanki bu gönlüm yemiş vurgun
Gel yüreğimdeki isyanı gülümseyişinle sen sustur
Yalan sözlere inanma bu gönlüm hep seni beğenir

Gülüşünü kurumuş bir gül gibi saklıyorum
Her kokunu aldığımda ben sana koşuyorum
Sen beni aşk ile sarınca inan ben coşuyorum
Buruk bir Hüzün’e düşme gönlüm nazlı yârin yanında
Yalan sözlere inanma bu gönlüm hep seni beğenir

Gözlerimde kışı geldin bahara çevirdin
Beni yıkan yalnızlığımı uçurumlara attın devirdin
Aşk diyarında mutlulukları alıp bana getirdin
Yüreğim sevdana susamış sana doğru akar akar
Yalan sözlere inanma bu gönlüm hep seni beğenir

Rüzgâr gibi estin gönül pencerem açıktı girdin içeri
Yağmur yağarken açıktı pencerem kokunla girdin gönlümün şekeri
Karanlık gecede gönül kapım açıktı ay gibi doğdun gönlüme
Kapalı gönül kapımı gülümsemen ile açtın gönlümün dilberi
Yalan sözlere inanma bu gönlüm hep seni beğenir

Kul Mehmet’im ben seni hiç bitmeyecek aşkla sevdim
Bu gönlüme seni hiç solmayacak gül gibi ektim
Senin de beni candan sevdiğini bildim canım diye seslendim
Yaşayacağımız güzel günleri hayal et seni çok seviyorum
Yalan sözlere inanma bu gönlüm hep seni beğenir
Mehmet Aluç-Kul Mehmet-

Ey Gönül



Akmazsa bir damla göz yaşım
Senden şüphelenirim gönül
Rahat olursa her an başım
Derdimle ilgilenmez sayarım seni ey gönül

Bir gün hıçkırık çıkmazsa
İnsanlar yüzüme bakmazsa
Aşk gönlüme seller gibi akmazsa
Benimle ilgilenmez sayarım seni ey gönül

Girmez isen düşüncelerimin içine
İzin verirsen başka illere göçe
İnanmazsa hiç kimse sözüme
Derdimle ilgilenmez sayarım seni ey gönül

Dilime vurur isen kelepçe
İçinde gezen olmaz ise kraliçe
Yaşatırsan bana hayatı artistçe
Beni yakarsın sayarım seni ey gönül

Neden içinde olmaz güllerden açan bir bahçe
Gönüllere aşk ile yazmazsın dilekçe
Bana hayatı yaşatma sakın çirkefçe
Seninle yaşanmaz sayarım seni ey gönül

Madem sevmezsin vaz geçersin
Neden düşürüşün beni peşine üzersin
Hiç gitmez mi sevgisiz yaşamak gücüne
Seninle yola çıkılmaz sayarım seni ey gönül

Az biraz huzurum için ne olurda yalvarsan
Her sevdiğimi gönlünü almadan neden yakarsın
Ben sana yaklaş dediğimde neden kaçarsın
Seninle insan olunmaz sayarım seni ey gönül

Bir insan senden nasıl bıkar
Seni bırakıp ta dağlara nasıl çıkar
Sende hiç his kalmamış insan seninle nasıl yatar
Seninle aşk yaşanmaz sayarım seni ey gönül

Sanma sana olurum mahkûm
Benim yerime veremezsin sen hüküm
Ben sevdiğime derim iki gözüm
Seninle çözüme ulaşılmaz sayarım seni ey gönül

Hani senin gülümseyen gözlerin nerede
Parça parça olmuşsun her bir parçan ayrı yerde
Neden düşürüşün beni çaresiz her derde
Seninle dermana ulaşılmaz sayarım seni ey gönül

Neden pencerene çekersin kara perde
Az gülümse mutluluk olsun gülüşlerde
Ara huzuru sen aşk denilen denizlerde
Seninle aşk çekilmez sayarım seni ey gönül

Kul Mehmet’im bu şekilde hissiz yaşayamayız bence
Sende sessiz kalma bir şeyler söyle sence
Az gülümse hayat gelecek sana sen gülünce
Seninle hayat yaşanmaz sayarım seni ey gönül
Mehmet Aluç-Kul Mehmet










30 Mart 2016 Çarşamba

Ozan Miktadi kardeşime cevaben



Ozan Mikdadi kardeşim bizde cahil cahil gezmek var iken
Bizde bilmeye okumaya ne gerek var
Hakkı olanın hakkını almak var iken
Hak yolunda dürüst olmaya ne gerek var
Neden ileriye varamadık diye soru sormaya hiç gerek yok

İlim dersen o nedir hiç bilinmez
İlim bilim dürüstlükten dersen hiç bizde görünmez
Elektronik devir bizi batırma anında sezilmez
Bilmek suç birbirimizi sevmek suç hissedilmez

Önce bir cahil bulacaksın yol alacaksın
Okuyup bilenleri tek tek suçlayacaksın
Bilmediklerinle dünyayı yıkacaksın
Bilenleri tek tek az paranla yıkacaksın

Temelsiz bina kuracaksın
Ondan sonra yıkılınca oturup bakacaksın
Bizde temelli bir şey yapılmaz
Temelsiz yapılır bizde yıkılınca da kaçılmaz

Araştırmak bizde ne demek çok ayıptır
Kıyas mıyas rey dersen kayıptır
Duymadığım bizim yalan bize ballı rehberdir
Böyle gereksiz her şey bizim için kuraldır
Gerçek ile hak olan bizim için kayıptır


Bilenin her gerçek sözü bize yalandır
Bizim bilmediğimiz üçkâğıtçılık bize yol olandır
Okumak güzeldir büyük cihattır doğrudur
Doğru ile olan kulun hali dersen haraptır
Beyin dersen çalışmaması için bize ruhsattır
Ne yazsan da ne söyleşende doğru ile olan ülkemizde kaçandır
Mehmet Aluç-Kul Mehmet-

Not: Ozan Miktadi kardeşimin -Neden geri kaldık sorulur mu hiç?- Şiirine cevaben yazılmıştır.

Hep Aşka Uçar Yolunu Şaşırtamazsın




Parça parça etmek isteseler gönül dağını
Yıkamazsın içinde aşk var ise
Darmadağınık etmek istesen gönül bağını
Aşk varsa içinde dağıtamazsın bağını

İnsanlığa varan yolu yıkmak istesen
Gönüllerde aşkla insanlık varsa yıkamazsın
Dertler çare olan gönül çırasını söndürmek istesen
İçinde aşk ile çare var ise söndüremezsin

Tüm mevsimleri hazana çevirmek istesen
Gönülde aşk ile yaz var ise çeviremezsin
Gönül kapılarını kapatmak istersen eğer
Gönüllerin içinde aşk var ise kapatamazsın

Gönül kazanını kötü sözlerle doldurmak istersen
Gönülde aşk ile sevgi varsa dolduramazsın
Muhabbet için gönüllere nefreti yazmak istersen
Gönüllerde aşk var ise hepsini siler hiçbir yazı yazamazsın

Hak yolun başına şeytanı dikmek istersen eğer
Gönüllerde aşk ile iman var ise yok eder dikemezsin
Gönüllere yalan kapısını açmak istersen eğer
Gönülde aşk ile hak sözü var iken açamazsın

Gece gündüz gönüllere mezar kazsan kepçeyle eğer
Gönüllerde aşk var ise kapatır açamazsın
Gerçekleri karanlıkta bırakmak istersen eğer
Gönülde aşk ile hak gözü var ise aydınlatır karanlıkta bırakamazsın

Gönüllere yıkmak için yapsan gece gündüz sihir
İçinde aşk muhabbet var ise yıkamaz hiçbir nehir
Gönül hava alanında Gönül’e rötar yaptırmak istersen eğer
İçinde aşk var ise rötar yaptıramazsın hep aşka uçar yolunu şaşırtamazsın

Kul Mehmet’im gönülde aşk iman var ise eğer
Hiçbir kötülük ona kavuşamazmış meğer
Gönüllerimiz aşk iman var ise kimse onu eğemez veremez değer
Tüm şer güçler gönlü yıkmak istese de gönüldeki aşka imana boyun eğer
Mehmet Aluç-Kul Mehmet-

İmkânsız Değil



Paramparça olmuş bu gönlümüz
Kapkaranlık görünmüyor önümüz
Ne tarafa döneceğiz kaybolmuş yönümüz
Oturup ağlasan faydasız
Bu gönlü söküp atsan imkânsız
Dilde çıkan sözler doğru değil ahlaksız

Çare karşımızda dururken yok sayarız
Hak adalet dersen onu edepsizce kovarız
Kadir kıymet bilmek dersen ondan hiç anlamayız
Oturup ağlasan faydasız
Bu gönlü söküp atsan imkânsız
Dilde çıkan sözler doğru değil manasız

Şimdi ben ne söylesem bilirim laf değil
Doğru söz karşısında ey gönül sen eğil
Sen doğru sözün tasdik kapısın ey gönül iyi bil
Sen bilmezsen ey gönül ne yapsın bu dil
Oturup ağlasan faydasız
Bu gönlü söküp atsan imkânsız
Dilde çıkan sözler doğru değil hayâsız

Vefasızlık değerse gönül ile yanaktaki gamzeye
Güzel söz aranır mı hiç inceden inceye
Yolumuz şaşırmışız gideriz biz nereden nereye
İnsanlık satılmış eyvah bir akçeye
Oturup ağlasan faydasız
Bu gönlü söküp atsan imkânsız
Dilde çıkan sözler doğru değil dermansız

Bu halimize gönlümüz bilinmez nasıl alıştı
Aramıza böylesi vicdansızlık nasıl izin veril de karıştı
Aramızda nefret sesleri güzellikleri yıktı da yarıştı
İnsanlar bunca dert ile yıkılırken nasıl oldu bakıştı
Bu gönlü söküp atsan imkânsız
Dilde çıkan sözler doğru değil imansız

Kul Mehmet’im güzel söz Gönül’e olur sıhhat
Bu halimizi nasıl anlatırız nasıl olur ederiz izahat
Kime söylesen gönlümüz hiç almaz bir nasihat
Güzel söz yoksa gönül ile dilde halimiz yaman eyvah
Bu gönlü söküp atsan imkânsız
Dilde çıkan sözler doğru değil devasız

Mehmet Aluç-Kul Mehmet-

27 Mart 2016 Pazar

Gönüllerimiz Zaten Birer Saray Sadece Kapısını Bir Birimize Açalım Yeter.



İnsan bunca hınca hınç nefreti savaşı ölümleri görünce okuyunca sormuyor acaba biz insan mıyız yoksa nefret dolu bir insan görüntüsüne bürünmüş bir vahşi bir varlık mıyız diye? Bizler dünyayı güzelleştirmek süslemek el ele gönül Gönül’e yaşamak için dünyaya gelen fani kullarız ve bu üç günlük dünya hanında bir nefes alarak ahirete yanımızda dünyada kazandığımız güzellikler iyiliklerle gidenlerden değil miyiz? Evet, aynen böyleyiz lakin yaşarken bunları unutan, sadece kendi çıkarı için yaşayan akıl ve duygusu ile hareket etmeyen vahşilere döndük, ne kadar korkunç ve ürkütücü değil mi? Acaba hangi hainlik nefretle dolu bir tesadüf bunları yolumuza çıkardı diye soranlarımız vardır ama yanlış sorudur bu! Doğrusu bizler hangi elimizle bu hainlik ve nefreti gönlümüze nasıl aldık şeklinde olması gerekirken, suçu başkalarında aramanın edepsizliği ile kendimizi aklayarak hala boş işler ve düşünceler içinde çırpınarak yaşamaya çalışıyoruz, pes doğrusu!

Aramızda yakınlaşmanın bir sonu yok ki sevgi saygı gülümseme ile birbirimize yaklaşmamız gerekirken her nedense umman umman bir birimizden kaçıyoruz! Kendimizi kendi suçumuzla aldatarak suçumuzu makul görerek tüm güzellikleri bir hiçlik uğruna feda ederek yaşamayı seçtik adeta! Her şey bitti mi acaba? Geri dönüşü mümkün değil mi acaba? O güzellikleri mutlulukları sevgiyi tekrar gönül gönül’e yaşamak içim? Elbette ki her şey bitmedi, geri dönüş yolumuz hala açık. Bir birimize sımsıkı sarılmanın acı dolu şiddetini yaşamadan, dönelim yanlış yolumuzdan sarılalım sımsıkı birbirimizi, kendimiz için değil hepimiz için çalışalım dost olalım gönülden dertlerimize çare olalım.

Zaten birbirimize vermek için fazla bir şeye de gerek yok, gülümseme sevgi saygı birbirimizin haklarımıza gasp etmeden yaşamak ve gasp edenlerinde dersini haddini el ele vermek den fazla bir beklentimiz de yok. Hiç birimiz, birimiz için saraylar kurmamıza zaten gerek yok zaten gönüllerimiz birer saray sadece kapısını bir birimize açalım yeter. Yoksa bu ayrılık nefret benlik sevdası bizi diri diri mezara gömecektir bundan da emin olalım. Muhabbeti yok ettik bilmeden gerek yok dedik, söylenecek birbirimize güzel bir söz ve yarın yok dedik kabuğumuza yalnızlığın karanlığına gömüldük, karanlık gibi karanlık olduk, ışıkları da kapattık karanlıkta sağa sola çarparak yıkarak yürümeye çalışıyoruz pes doğrusu! Nasıl düştük böyle yıkımla dolu bir zaafa anlaşılır gibi değil, insanlara insana nasıl utanmadan edepsizce iftira atılır hayret doğrusu! Nasıl yıktık bu gönlümüzü gönüllerimizi ellerimizde hala gezer birer adet kürek. Bırakalım elimizdeki kor alev yakan kürekleri, çıkaralım diri diri gönlümüzde yaşattığımız benlik kokan iğrençliğin leş kokan rehberini yol haritasını… Baksanıza iğrençlik leş kokuyor hala burunlarımızda mı koku almıyor? Haydi, sevmeye sevilmeye inanın bundan daha güzel bir adım ve gülümseme bulamayız bu dünyada.

Mehmet Aluç-Kul Mehmet-

Kazandığın Her Fazla Senin Değil

http://mehmetaluc06.blogspot.com


Bu dünya imtihan dünyası
Varmamız gerekir manevi haza ermek
İman ile yaşamak gerek
Hak yolunda hakka yürümek severek
Bundan başka bu dünyada var mı mutluluğa eren beğenerek
Dünyanın bu gerçeğini bilmek gerek görerek
Yaşamak gerek yürüyerek
Var mı bu dünyada ve ahirette imansız güzelliğe eren
Var mı gören dünya malını yanında alıp götüren
Sonucunda hepimiz bir karış mezara yerleşen
Bir parça bez kefen ile giden
Kim dünya malını aldı mezara koydu
Salih amel iman ile olan mezara iyiliğini koydu ve oldu
Kim dünya malı ile can bulan
Bir gülümseme bir candan muhabbetle dostluk ile var olan
Gönüllere dolan ölse bile unutulmayan
Herkes gönlünü iman Salih amel ile kursun
Zalimin karşısında haksızlığa imanı ile dursun
Haksızlığa imanı ile gölge olsun
Hem dünya hem ahiret hayatı için çalışsın yol olsun
Gönül’e ne güzel yakışır iman ile ar
Onun yanında da ne güzel cennet gibi kokar yar
Bundan gayrısı insan gönlüne olur dar
Haydi, insanlığı ve yârini sar
Onca nimet gelir önümüze
Fazlasını ne diye sokarız gözümüze
İhtiyacı olan içindir fazlan olan Rabbim verir önüne
Götür ver der fakir olan birine
İmtihanın amacı Rahman verince almak
Fazlasını alıp emaneti vermek imtihan sırrına varmak
Fazlası senin değil ihtiyacı olanın anla
Ateşle doldurma kasayı artık yeter anla anla anla
İmtihanı yaşa bu canla imanla
Yaşama nefis şeytan malla
Yolumuz iman yoludur sapmayalım
Can ile canları sarmaktır kopmayalım
Derdi olana ulaşmaktır gayemiz kaçmayalım
Kaçarken şeytan aldatır inanmayalım
Bu dünyadaki her şey Yüce Allah’a ait biliriz
Neden bilmez gibi gezeriz
Neden gönüller ezilir muhtaçtır yardıma gitmeyiz
Yüce Allah senin elinle verir fakirin ihtiyacını
İmtihan eder bu kulum veriyor mu emaneti
Yoksa ateş olarak saklıyor mu emaneti kendine
Cenneti istiyor mu?
Yoksa cehennemimi istiyor
Alıyor mu saadeti
İstiyor mu cehennem ateşi
Budur imtihanın amacı sırrı işareti
Zaten doyacağın kadar veriyor dünya nimetini
İste emanet ile cenneti
Sana gönderiyor cenneti anlasan ey kul anla anla anla
Kalma ne olursun şeytanla
Koşma cehenneme şeytanla bu nurdan canla
İmtihanla gönlün niyetin taranmaktadır
Virüs varsa ver o emaneti sahibine ver sil tüm virüsleri
Kazan cenneti güzellikleri
Yüce Rabbim cennetlikle cehennemlikleri seçmektedir
Herkese bu fırsatı vermektedir
Kazandığın her fazla senin değil
Az yüce Rahman önünde secdeye eğil
İhtiyacından fazlası senin benim değil
Budur imtihanı kazanmak haydi her şeyi sil
İman ile gez her şeyi bil
İman ile dönsün konuşsun o dil
Cenneti anlatsın döndüğü kadar budur tahsil
Budur kul dünyadaki ahirete yansıyan temsil
İman ile yetişsin haydi nesil
Olmayalım lütfen embesil
İman ile emanet dünyada canı diri tutmaktır
Yüce Rahman yolunda Rahman’a ulaşmaktır
Nefis şeytan mal hırsı şeytanla cehenneme atılmaktır
Gayemiz bu dünyada iman ile var olmaktır
Cennet yoluna hep beraber varmaktır
Dünyada olduğu gibi ahirette kucaklaşmaktır
Nefis şeytan dünya malı hırsı yandırır
İman ile gezmek emaneti sahibine vermek kazandırır
Mehmet Aluç-Kul Mehmet-

Embesil: Budala, ahmak, aptal

Yayınlarım

Bugünü Elinden Alına Adam Geleceği İçin Ne Yapabilir?

  Bugünü Elinden Alına Adam, Geleceği İçin Ne Yapabilir? Cevaplarınızı bekliyorum. Mehmet Aluç