Bu Blogda Ara

30 Mart 2016 Çarşamba

Ozan Miktadi kardeşime cevaben



Ozan Mikdadi kardeşim bizde cahil cahil gezmek var iken
Bizde bilmeye okumaya ne gerek var
Hakkı olanın hakkını almak var iken
Hak yolunda dürüst olmaya ne gerek var
Neden ileriye varamadık diye soru sormaya hiç gerek yok

İlim dersen o nedir hiç bilinmez
İlim bilim dürüstlükten dersen hiç bizde görünmez
Elektronik devir bizi batırma anında sezilmez
Bilmek suç birbirimizi sevmek suç hissedilmez

Önce bir cahil bulacaksın yol alacaksın
Okuyup bilenleri tek tek suçlayacaksın
Bilmediklerinle dünyayı yıkacaksın
Bilenleri tek tek az paranla yıkacaksın

Temelsiz bina kuracaksın
Ondan sonra yıkılınca oturup bakacaksın
Bizde temelli bir şey yapılmaz
Temelsiz yapılır bizde yıkılınca da kaçılmaz

Araştırmak bizde ne demek çok ayıptır
Kıyas mıyas rey dersen kayıptır
Duymadığım bizim yalan bize ballı rehberdir
Böyle gereksiz her şey bizim için kuraldır
Gerçek ile hak olan bizim için kayıptır


Bilenin her gerçek sözü bize yalandır
Bizim bilmediğimiz üçkâğıtçılık bize yol olandır
Okumak güzeldir büyük cihattır doğrudur
Doğru ile olan kulun hali dersen haraptır
Beyin dersen çalışmaması için bize ruhsattır
Ne yazsan da ne söyleşende doğru ile olan ülkemizde kaçandır
Mehmet Aluç-Kul Mehmet-

Not: Ozan Miktadi kardeşimin -Neden geri kaldık sorulur mu hiç?- Şiirine cevaben yazılmıştır.

Hep Aşka Uçar Yolunu Şaşırtamazsın




Parça parça etmek isteseler gönül dağını
Yıkamazsın içinde aşk var ise
Darmadağınık etmek istesen gönül bağını
Aşk varsa içinde dağıtamazsın bağını

İnsanlığa varan yolu yıkmak istesen
Gönüllerde aşkla insanlık varsa yıkamazsın
Dertler çare olan gönül çırasını söndürmek istesen
İçinde aşk ile çare var ise söndüremezsin

Tüm mevsimleri hazana çevirmek istesen
Gönülde aşk ile yaz var ise çeviremezsin
Gönül kapılarını kapatmak istersen eğer
Gönüllerin içinde aşk var ise kapatamazsın

Gönül kazanını kötü sözlerle doldurmak istersen
Gönülde aşk ile sevgi varsa dolduramazsın
Muhabbet için gönüllere nefreti yazmak istersen
Gönüllerde aşk var ise hepsini siler hiçbir yazı yazamazsın

Hak yolun başına şeytanı dikmek istersen eğer
Gönüllerde aşk ile iman var ise yok eder dikemezsin
Gönüllere yalan kapısını açmak istersen eğer
Gönülde aşk ile hak sözü var iken açamazsın

Gece gündüz gönüllere mezar kazsan kepçeyle eğer
Gönüllerde aşk var ise kapatır açamazsın
Gerçekleri karanlıkta bırakmak istersen eğer
Gönülde aşk ile hak gözü var ise aydınlatır karanlıkta bırakamazsın

Gönüllere yıkmak için yapsan gece gündüz sihir
İçinde aşk muhabbet var ise yıkamaz hiçbir nehir
Gönül hava alanında Gönül’e rötar yaptırmak istersen eğer
İçinde aşk var ise rötar yaptıramazsın hep aşka uçar yolunu şaşırtamazsın

Kul Mehmet’im gönülde aşk iman var ise eğer
Hiçbir kötülük ona kavuşamazmış meğer
Gönüllerimiz aşk iman var ise kimse onu eğemez veremez değer
Tüm şer güçler gönlü yıkmak istese de gönüldeki aşka imana boyun eğer
Mehmet Aluç-Kul Mehmet-

İmkânsız Değil



Paramparça olmuş bu gönlümüz
Kapkaranlık görünmüyor önümüz
Ne tarafa döneceğiz kaybolmuş yönümüz
Oturup ağlasan faydasız
Bu gönlü söküp atsan imkânsız
Dilde çıkan sözler doğru değil ahlaksız

Çare karşımızda dururken yok sayarız
Hak adalet dersen onu edepsizce kovarız
Kadir kıymet bilmek dersen ondan hiç anlamayız
Oturup ağlasan faydasız
Bu gönlü söküp atsan imkânsız
Dilde çıkan sözler doğru değil manasız

Şimdi ben ne söylesem bilirim laf değil
Doğru söz karşısında ey gönül sen eğil
Sen doğru sözün tasdik kapısın ey gönül iyi bil
Sen bilmezsen ey gönül ne yapsın bu dil
Oturup ağlasan faydasız
Bu gönlü söküp atsan imkânsız
Dilde çıkan sözler doğru değil hayâsız

Vefasızlık değerse gönül ile yanaktaki gamzeye
Güzel söz aranır mı hiç inceden inceye
Yolumuz şaşırmışız gideriz biz nereden nereye
İnsanlık satılmış eyvah bir akçeye
Oturup ağlasan faydasız
Bu gönlü söküp atsan imkânsız
Dilde çıkan sözler doğru değil dermansız

Bu halimize gönlümüz bilinmez nasıl alıştı
Aramıza böylesi vicdansızlık nasıl izin veril de karıştı
Aramızda nefret sesleri güzellikleri yıktı da yarıştı
İnsanlar bunca dert ile yıkılırken nasıl oldu bakıştı
Bu gönlü söküp atsan imkânsız
Dilde çıkan sözler doğru değil imansız

Kul Mehmet’im güzel söz Gönül’e olur sıhhat
Bu halimizi nasıl anlatırız nasıl olur ederiz izahat
Kime söylesen gönlümüz hiç almaz bir nasihat
Güzel söz yoksa gönül ile dilde halimiz yaman eyvah
Bu gönlü söküp atsan imkânsız
Dilde çıkan sözler doğru değil devasız

Mehmet Aluç-Kul Mehmet-

27 Mart 2016 Pazar

Gönüllerimiz Zaten Birer Saray Sadece Kapısını Bir Birimize Açalım Yeter.



İnsan bunca hınca hınç nefreti savaşı ölümleri görünce okuyunca sormuyor acaba biz insan mıyız yoksa nefret dolu bir insan görüntüsüne bürünmüş bir vahşi bir varlık mıyız diye? Bizler dünyayı güzelleştirmek süslemek el ele gönül Gönül’e yaşamak için dünyaya gelen fani kullarız ve bu üç günlük dünya hanında bir nefes alarak ahirete yanımızda dünyada kazandığımız güzellikler iyiliklerle gidenlerden değil miyiz? Evet, aynen böyleyiz lakin yaşarken bunları unutan, sadece kendi çıkarı için yaşayan akıl ve duygusu ile hareket etmeyen vahşilere döndük, ne kadar korkunç ve ürkütücü değil mi? Acaba hangi hainlik nefretle dolu bir tesadüf bunları yolumuza çıkardı diye soranlarımız vardır ama yanlış sorudur bu! Doğrusu bizler hangi elimizle bu hainlik ve nefreti gönlümüze nasıl aldık şeklinde olması gerekirken, suçu başkalarında aramanın edepsizliği ile kendimizi aklayarak hala boş işler ve düşünceler içinde çırpınarak yaşamaya çalışıyoruz, pes doğrusu!

Aramızda yakınlaşmanın bir sonu yok ki sevgi saygı gülümseme ile birbirimize yaklaşmamız gerekirken her nedense umman umman bir birimizden kaçıyoruz! Kendimizi kendi suçumuzla aldatarak suçumuzu makul görerek tüm güzellikleri bir hiçlik uğruna feda ederek yaşamayı seçtik adeta! Her şey bitti mi acaba? Geri dönüşü mümkün değil mi acaba? O güzellikleri mutlulukları sevgiyi tekrar gönül gönül’e yaşamak içim? Elbette ki her şey bitmedi, geri dönüş yolumuz hala açık. Bir birimize sımsıkı sarılmanın acı dolu şiddetini yaşamadan, dönelim yanlış yolumuzdan sarılalım sımsıkı birbirimizi, kendimiz için değil hepimiz için çalışalım dost olalım gönülden dertlerimize çare olalım.

Zaten birbirimize vermek için fazla bir şeye de gerek yok, gülümseme sevgi saygı birbirimizin haklarımıza gasp etmeden yaşamak ve gasp edenlerinde dersini haddini el ele vermek den fazla bir beklentimiz de yok. Hiç birimiz, birimiz için saraylar kurmamıza zaten gerek yok zaten gönüllerimiz birer saray sadece kapısını bir birimize açalım yeter. Yoksa bu ayrılık nefret benlik sevdası bizi diri diri mezara gömecektir bundan da emin olalım. Muhabbeti yok ettik bilmeden gerek yok dedik, söylenecek birbirimize güzel bir söz ve yarın yok dedik kabuğumuza yalnızlığın karanlığına gömüldük, karanlık gibi karanlık olduk, ışıkları da kapattık karanlıkta sağa sola çarparak yıkarak yürümeye çalışıyoruz pes doğrusu! Nasıl düştük böyle yıkımla dolu bir zaafa anlaşılır gibi değil, insanlara insana nasıl utanmadan edepsizce iftira atılır hayret doğrusu! Nasıl yıktık bu gönlümüzü gönüllerimizi ellerimizde hala gezer birer adet kürek. Bırakalım elimizdeki kor alev yakan kürekleri, çıkaralım diri diri gönlümüzde yaşattığımız benlik kokan iğrençliğin leş kokan rehberini yol haritasını… Baksanıza iğrençlik leş kokuyor hala burunlarımızda mı koku almıyor? Haydi, sevmeye sevilmeye inanın bundan daha güzel bir adım ve gülümseme bulamayız bu dünyada.

Mehmet Aluç-Kul Mehmet-

Kazandığın Her Fazla Senin Değil

http://mehmetaluc06.blogspot.com


Bu dünya imtihan dünyası
Varmamız gerekir manevi haza ermek
İman ile yaşamak gerek
Hak yolunda hakka yürümek severek
Bundan başka bu dünyada var mı mutluluğa eren beğenerek
Dünyanın bu gerçeğini bilmek gerek görerek
Yaşamak gerek yürüyerek
Var mı bu dünyada ve ahirette imansız güzelliğe eren
Var mı gören dünya malını yanında alıp götüren
Sonucunda hepimiz bir karış mezara yerleşen
Bir parça bez kefen ile giden
Kim dünya malını aldı mezara koydu
Salih amel iman ile olan mezara iyiliğini koydu ve oldu
Kim dünya malı ile can bulan
Bir gülümseme bir candan muhabbetle dostluk ile var olan
Gönüllere dolan ölse bile unutulmayan
Herkes gönlünü iman Salih amel ile kursun
Zalimin karşısında haksızlığa imanı ile dursun
Haksızlığa imanı ile gölge olsun
Hem dünya hem ahiret hayatı için çalışsın yol olsun
Gönül’e ne güzel yakışır iman ile ar
Onun yanında da ne güzel cennet gibi kokar yar
Bundan gayrısı insan gönlüne olur dar
Haydi, insanlığı ve yârini sar
Onca nimet gelir önümüze
Fazlasını ne diye sokarız gözümüze
İhtiyacı olan içindir fazlan olan Rabbim verir önüne
Götür ver der fakir olan birine
İmtihanın amacı Rahman verince almak
Fazlasını alıp emaneti vermek imtihan sırrına varmak
Fazlası senin değil ihtiyacı olanın anla
Ateşle doldurma kasayı artık yeter anla anla anla
İmtihanı yaşa bu canla imanla
Yaşama nefis şeytan malla
Yolumuz iman yoludur sapmayalım
Can ile canları sarmaktır kopmayalım
Derdi olana ulaşmaktır gayemiz kaçmayalım
Kaçarken şeytan aldatır inanmayalım
Bu dünyadaki her şey Yüce Allah’a ait biliriz
Neden bilmez gibi gezeriz
Neden gönüller ezilir muhtaçtır yardıma gitmeyiz
Yüce Allah senin elinle verir fakirin ihtiyacını
İmtihan eder bu kulum veriyor mu emaneti
Yoksa ateş olarak saklıyor mu emaneti kendine
Cenneti istiyor mu?
Yoksa cehennemimi istiyor
Alıyor mu saadeti
İstiyor mu cehennem ateşi
Budur imtihanın amacı sırrı işareti
Zaten doyacağın kadar veriyor dünya nimetini
İste emanet ile cenneti
Sana gönderiyor cenneti anlasan ey kul anla anla anla
Kalma ne olursun şeytanla
Koşma cehenneme şeytanla bu nurdan canla
İmtihanla gönlün niyetin taranmaktadır
Virüs varsa ver o emaneti sahibine ver sil tüm virüsleri
Kazan cenneti güzellikleri
Yüce Rabbim cennetlikle cehennemlikleri seçmektedir
Herkese bu fırsatı vermektedir
Kazandığın her fazla senin değil
Az yüce Rahman önünde secdeye eğil
İhtiyacından fazlası senin benim değil
Budur imtihanı kazanmak haydi her şeyi sil
İman ile gez her şeyi bil
İman ile dönsün konuşsun o dil
Cenneti anlatsın döndüğü kadar budur tahsil
Budur kul dünyadaki ahirete yansıyan temsil
İman ile yetişsin haydi nesil
Olmayalım lütfen embesil
İman ile emanet dünyada canı diri tutmaktır
Yüce Rahman yolunda Rahman’a ulaşmaktır
Nefis şeytan mal hırsı şeytanla cehenneme atılmaktır
Gayemiz bu dünyada iman ile var olmaktır
Cennet yoluna hep beraber varmaktır
Dünyada olduğu gibi ahirette kucaklaşmaktır
Nefis şeytan dünya malı hırsı yandırır
İman ile gezmek emaneti sahibine vermek kazandırır
Mehmet Aluç-Kul Mehmet-

Embesil: Budala, ahmak, aptal

Nede Gönlüm Karalar Bağlar

http://mehmetaluc06.blogspot.com


Nazlı canan zülfün eline almış gülümseyerek tarar
Ben aşk ile sevmezsem nazlı cananın zülfü neye yarar
Nazlı cananda sevmezse bu yüreğim her gün kanar
Zaman gelir nazlı cananın zülfünü ellerim tarar elbet
Nazlı canan gülen gözleri ile gözlerime aşkla bakar
İşte o zaman ne yüreğim kanar nede gönlüm karalar bağlar

Ben bu gönlümle nazlı yâre oldum bülbülü Şeyda
Artık kalmadı kalbimde bir damla süveyda
İkimizde sevmez isek bu ömür bu gönül ne fayda
Eyvah ki eyvah gündüzümüz olur Leyle-i süveyda
Zaman gelir nazlı cananın zülfünü ellerim tarar elbet
İşte o zaman ne yüreğim kanar nede gönlüm karalar bağlar

Bir gülümserse canan her yılım olur bahar
Söyle ey cananım seni benden başka kim sarar
Başkası kem gözle bakarsa bu yüreğim cayır cayır yanar
Aşksız söyleyin yaşar mı bu canlar
Zaman gelir nazlı cananın zülfünü ellerim tarar elbet
İşte o zaman ne yüreğim kanar nede gönlüm karalar bağlar


Aç kollarını güzel canan beni kollarına sar
Gülümsersen eğer bu gönlüm bir ömür seninle yaşar
Eğer gülümsemez isen bu gönlüm viran olur şaşar
Zaman gelir nazlı cananın zülfünü ellerim tarar elbet
İşte o zaman ne yüreğim kanar nede gönlüm karalar bağlar

Atalım aşkla gönlümüzde riyayı
Senin için kurdum gönlümde sarayı
Gel çekelim seninle düğünümüzde halayı
Aşkıma karşı çıkan olursa gösterelim Hanya’yı Konya’yı
Zaman gelir nazlı cananın zülfünü ellerim tarar elbet
İşte o zaman ne yüreğim kanar nede gönlüm karalar bağlar

Kul Mehmet’im aşk olmazsa bu hayatın cefası çok olur
Ar kadar eri sevdiği olanın dağ kadar yeri olur
Unutmayalım altın ateşte, insan mihnette belli olur
Gönlünde aşkı olmayanın hali nice viran olur
Zaman gelir nazlı cananın zülfünü ellerim tarar elbet
İşte o zaman ne yüreğim kanar nede gönlüm karalar bağlar

Mehmet Aluç-Kul Mehmet-

Şeyda: Aşk çılgını, çok tutkun, âşık
Süveyda: Kalpteki gizli günah

Leyle-i süveyda: Gece karanlığı. Geceye benzeyen siyahlık

Cihanı Nasıl Aşksız Sevgi İle Süsleriz




Söyleyin bana aşksız nereye gideriz
Aşk ile sevmezsek bizler biteriz
Aşk gönülde olur seversek güleriz
Cihanı nasıl aşksız sevgi ile süsleriz

Yüce Rahman aşkı vermiş sakla mı demiş
Aşk ile sev herkese gülümse demiş
Aşk ile sevmeyenler nefret ile gebermiş
Cihanı nasıl aşksız sevgi ile süsleriz

Aşk ile sevmeyen söyleyin neymiş
Şeytan gelmiş kolundan tutmuş götürmüş
Aşk ile seven şeytanı yerin dibine gömmüş
Cihanı nasıl aşksız sevgi ile süsleriz

Aşk ile sevmeyen söyleyin neyi bilmiş
Bildim derken bilgisizlik ile yerlerde sürünmüş
Aşk ile sevene gönlün tüm sırları görünmüş
Cihanı nasıl aşksız sevgi ile süsleriz

Aşkın gözü kördür denilmiş
Kör olan sevgiyi aşkı nasıl Gönül’e ekermiş
Aşk ile seven nasıl sevdiğini görür bilirmiş
Cihanı nasıl aşksız sevgi ile süsleriz

Aşk ile sevenler Gönül’e yönelmiş
Aşk ile sevmeyen önünü görmezmiş
Aşk ile seven bir ömür boyu gülermiş
Cihanı nasıl aşksız sevgi ile süsleriz

Aşk sevmek için Gönül’e verilmiş
Aşk ile sevmeyen söyleyin neyi bilmiş
Aşk ile sevmeyen söyleyin neyi görmüş
Aşk ile sevmeyen zaten körmüş
Cihanı nasıl aşksız sevgi ile süsleriz

Aşk ile seven hiç incitir mi?
İncitir de yâri yolda bekletir mi?
Aşk ile sevmeyen Gönül’e girer mi?
Cihanı nasıl aşksız sevgi ile süsleriz

Kul Mehmet’im aşk dokunsun cümle cana
Gönlündeki aşk ile bende varayım sana
Aşkı içelim biz gönülde kana kana
Cihanı nasıl aşksız sevgi ile süsleriz
Mehmet Aluç-Kul Mehmet-




Gönül Dili Susarsa



Aşk ile seven gönlüm bir gelse dile
Koşar sarılırsın sen bana göz göre göre
Bülbül konsun her açan güle
Gönül dili susarsa dil onun yerini ala

Açmayan gül söyleyin bülbülü nasıl göre
Seven sevdiğini isterim her gün göre
Bülbül konar aşk kokusu ile açan güle
Gönül dili susarsa dil onun yerini ala

Gönül aşk ile severse atlamaz daldan dala
Gönülden seven sevdiğinin gönlünde kala
Aşk sözleri dilinde kalmayıp gönülde ıslana
Gönül dili susarsa dil onun yerini ala

Seven aşık hiç olur mu aşkı ile budala
Ey hasret sen nereden çıktın hoppala
Ne işin var kapımda ey ukala
Gönül dili susarsa dil onun yerini ala

Aşk ile çıkalım bizler sokağa
Seven sevdiğini aramaya çıkmasın dağa
Aşk çiçekleri ekelim gönüldeki bağlara
Gönül dili susarsa dil onun yerini ala

Dinle aşk sırrını söyler kulaktan kulağa
Aç dinle gönül kapını çokta kaçma uzağa
Uzağa kaçarsan düşersin tuzağa
Gönül dili susarsa dil onun yerini ala

Aşk ile sevmeyen insanlığı nasıl bile
Gönülden sevince gönül gelir dile
Aşkın mayasında bulunmaz hile
Gönül dili susarsa dil onun yerini ala

Bırakalım aşk dokunsun Gönül’e
Azda dokunsun bu arsız dile
Sevdamız anlatılsın bin asır dilden dile
Gönül dili susarsa dil onun yerini ala

Kul Mehmet’im gidelim aşkı gönüllere dökmeye
Kin nefreti aşk ile haydin sökmeye silmeye
Aşk ekelim ovaya yaylaya şehirlere tepeden tepeye
Gönül dili susarsa dil onun yerini ala
Mehmet Aluç-Kul Mehmet-





Yayınlarım

Bugünü Elinden Alına Adam Geleceği İçin Ne Yapabilir?

  Bugünü Elinden Alına Adam, Geleceği İçin Ne Yapabilir? Cevaplarınızı bekliyorum. Mehmet Aluç