Bu Blogda Ara

11 Mart 2016 Cuma

Kaybedecek Ne Kadar Güzel Günlerimiz Varmış




Kaybedecek ne kadar güzel günlerimiz varmış, bu güzellikleri kaybetmek için birbirimizle yarışan biz ve yok olan onca güzellikleri yitirerek, çırılçıplak feryat figan içinde kalan biz…


Sevgi dolu bir atmosferde birbirimize sımsıkı sarılmamız gerekirken, sevgisizlikle gönül odalarımız nefessiz bırakmanın telaşında nefessiz kalan yine biz… Ağlayışlarımız görmeyerek bir birimizden kaçan, aşkı sokaklarda bırakarak mutsuzluğun penceresini açan yine biz…


Aslında biz olmak böyle değil bu olsa olsa rezillik peşinde koşan rezilliğin tarifi olur, biz olmak her şeyi sevgi ile paylaşmak, mutluluk dolu yarınları inşa etmek paylaşmakla olur maalesef bu tarifte bize uymuyor, üç beş beden büyük geliyor…


Can ile cananı biz, ayrılarak kaçan anladık kaçtık kaçtıkça battık, canımız yandı can yaktık, aslında ikimizde insanlığımızın kapısın açarak içine girmek yerine kapısını kapattık, şimdi onu açmakta zor, onu açacak anahtarın ne olduğunu da unuttuk, sen bir başka diyarda ben başka bir diyarda boşuna bekliyoruz…


Mehmet Aluç-Kul Mehmet-

Uzak Kaldık





Giderken yok oldu yüreğimiz
Yıkıldı yıkılmayan bileğimiz
Öldü yarınlara ait dileğimiz
Uzak diyarlarda uzak kaldık

Yıkıldı yıkılmaz gururumuz
Gururdu bizim hep umudumuz
Kırıldı iki kanadımız kolumuz
Uzak diyarlarda uzak kaldık

Mezara gömdük onurumuzu
Hiç görmedik ağlayan durumuzu
Üç kuruşa değiştik yolumuzu
Uzak diyarlarda uzak kaldık

Gözlerimize çekildi kara perde
Şimdi sen bir yerde ben bir yerde
Düştük işte ayrı ayrı derde
Uzak diyarlarda uzak kaldık

Kendimizi kendimiz uzaklara saldık
Yanılgının içinde çaresiz kaldık
Her şeyi biliyoruz sandık
Uzak diyarlarda uzak kaldık

Sürünüyoruz şimdi kim bilir nerede
Sen karanlık ben karanlık pencerede
Buluşamayız artık neşelerde
Uzak diyarlarda uzak kaldık

Vuslat ile olmak bize haram
Bilmem seni artık nasıl saram
İyileşmez ki sen olmazsan yaram
Uzak diyarlarda uzak kaldık

Şimdi ağlıyorum geceleri
Avutmuyor beni birileri
Unuttum sensiz heceleri
Uzak diyarlarda uzak kaldık

Feryat ediyor işte ruhum
Böyle olmalıydı bu durum
Bu ayrılığa da yapılmaz yorum
Uzak diyarlarda uzak kaldık

Yüzün hala gözüm önünde
Oynayacaktık biz düğünde
Ayrılık varmış aşkın özünde
Uzak diyarlarda uzak kaldık

Hayallerimize dokunmadan yerde kaldı
Yüreğimizdeki aşkı kim çaldı
Acıda olsa o günlerde yediğimiz baldı
Uzak diyarlarda uzak kaldık

Geri gelmez o günler
Bizi arar mı o dünler
Yaşatmaz bizi bu günler
Uzak diyarlarda uzak kaldık

Hayal kırıklığımız pişmanlıkla silinmez
Vuslatta uzak kaldı görünmez
Şimdi ne haldeyiz oda bilinmez
Uzak diyarlarda uzak kaldık

Kul Mehmet'im avuntular içinde yazarım
 Kendi mezarımı kazarım
İçinde bilmem rahat mı yatarım
Uzak diyarlarda uzak kaldık
Kendi kendimize tuzak kurduk
Mehmet Aluç-Kul Mehmet-

İnsan Ve İnsan


İnsan bir dil ve ses
Akıl ile bir gür ses
Gönülde bir nefes
Bazen nefessiz bir nefes
Özlemlerin içinde bazen gezen bir gölge
Bazen özlemlerin içinde bir vuslat
Bazen çıplak dolaşan bir serseri
Çoğu zaman vurdum  duymaz
Sıkıntı ve dertlerin içinde bir abdal
Açlık içinde kalanlara bir parça umut
Yolcusuz yolların yolcusu
Karanlık yolların sönmez ışığı
Bazen yola çıkmadan donup kalan
Yolcusuz yolların yolcusu olmayan
Yalnız yaşamayan bir dünya
Bazen yalnız yaşayan bir felaket
Yalnız mezara giren orada kalan
Rüyalara yelken açan
Rüyalardaki yelkenle varmaya çalışanları yolda çıkaran
Bazen ayrılık şafaktaki geleceğe yürümek
Bazen ışık derken karanlığa varmak
Yürümeden anlaşılmayan
Anlaşılması için varlığını ortaya koyması gereken
Bir pınar gibi berrak akan
Bazen çamurlu karışık pınar gibi akmayan
Sessizliği ile hazine
Çığlığı sesi ile paslı teneke
Hasat mevsimi için tohum
Hasatsızlık için kara çalı
Mevsimlere gülümseme eken
Her mevsime kar olup yakan üşüten
Karanlığa yüreğindeki ateşi yakan
Yürekte yanan ateşleri söndüren
Kör olmadan kör gözle bakan
Bazen bir anı  olup unutulan
Bazen yarın olup bir ömür boyu izinde yürünen
Anı olmayı seçen
İz olmak için gece gündüz iyilik inşası için yürüyen
İyilik inşasını yıkan kana bürüyen
Bazen ilk bakışta nefreti anlaşılan
Bazen son anda sevgi dolu olduğu bilinen
Nokta nokta yürüyüşü ile gönüllere yürüyen
Gönüllerde yarınları yazan
Gönüllerdeki yarınları bozan
Mezar kazan
Saraylar kuran
Yalnızlığa türkü olan
Dertlerin içinde yürüyen
Hıçkırıkları dinleyen
Gözyaşlarını silen
Bazen bunları hiç bilmeyen
Salaklığa yatarak çıkarı için gizlice yol alan
Yakan yıkan
Dik sarp kayalara çıkarak sevgi tohumları eken
Sahte sevgi kanatları ile sevgiyi kanatan
Bazen sevgi denizi de yüzerek huzurunu takip eden
Bazen denizi kirleterek sevgiyi kirleten densizler
Saymakla bitmeyen güzelliği taşıyan insan
Saymakla bitmeyen kötülüğü taşıyan insan
İnsan kendi içinde güzel insan
İnsan kendi içinde nefreti ile dolaşan insan
İnsan
Ve insan
Mehmet Aluç-Kul Mehmet

Yayınlarım

Bugünü Elinden Alına Adam Geleceği İçin Ne Yapabilir?

  Bugünü Elinden Alına Adam, Geleceği İçin Ne Yapabilir? Cevaplarınızı bekliyorum. Mehmet Aluç