Bu Blogda Ara

10 Mart 2016 Perşembe

Serseri Bir Sloganla Yaşamaktan



Vurun bu arsız gönlümü artık
Gidiyor serseri aşkların diyarına
Sevmeyecek hiç kimseyi biliyorum
Dayanamam ben artık ağlıyorum
Vurun bu arsız gönlüme bir pranga
Bıktım artık serseri bir sloganla yaşamaktan

Bu yürekle yaşayamam yırtık yırtık
Aramayın artık bu yüreğimde mantık
Serseri diyarlarda aşksız diyarda çamurla battım
Dayanamam ben artık ağlıyorum
Vurun bu arsız gönlüme bir pranga
Bıktım artık serseri bir sloganla yaşamaktan

Ölüyorum yavaş yavaş tutun beni
Uzatın aşk diyarına usul usul
Örtün üstüme ölü toprağı
Mesul değilim bu aşksız hayatı yaşamaktan
Vurun bu arsız gönlüme artık pranga dedim artık
Bıktım artık serseri bir sloganla yaşamaktan

Ar etmeyin vurun artık
Bakmayın akan gözyaşlarıma
Bakın bana koşmayan yarınlarıma
Bahanelerim ile gömün beni artık
Zavallı aklıma gönlümü ister yakın artık
Dayanamam ben artık ağlıyorum
Vurun bu arsız gönlüme bir pranga
Bıktım artık serseri bir sloganla yaşamaktan

Dilsiz dillerimi bir dinleseniz
Ağlarsınız feryat ile gece gündüz
Hicran ateşiyle yaktım bu gönlümü
Alev alev yanıyor gezindiğim onca kaldırım
Bitirin beni yetsin bunca keder
Dayanamam ben artık ağlıyorum
Vurun bu arsız gönlüme bir pranga
Bıktım artık serseri bir sloganla yaşamaktan
Mehmet Aluç-Kul Mehmet-

Hasret Denizinde


Aramıza ayrılık köprüsünü kuralı on yıl oldu
Bizimle aynı yaşta olanların çocukları oldu
Bizden başka herkes mutluluğu aradı buldu
İkimiz birlikte hasret denizinde yok olduk

Bir nefeslik cana bir parça mutluluk yetmez miydi?
Bir az gülümseseydik bu ayrılığımız bitmez miydi?
İki lokma aş ile bu karnımız gülümseyerek doymaz mıydı?
İkimiz birlikte hasret denizinde yok olduk

Açtıkça açtık aramızdaki hasretlik rüzgarıyla arayı
İkimizde çok istedik bulduk elimizin kiri parayı
Bom boş kaldı işte gönlümüzün sarayı
İkimiz birlikte hasret denizinde yok olduk

Gönlümüzde açtık onarılmaz onca yarayı
Kazandığımız para sarmaz bu sancılı yarayı
Sen ayrı ben ayrı şimdi yıkılır gönlümüzün sarayı
İkimiz birlikte hasret denizinde yok olduk

Sağlıklı düşünerek vermedik sağlıklı karar
Şimdi yaşadığımız her an nefes bize zarar
Şimdi söyle bu paramparça gönlümüzü kim sarar
İkimiz birlikte hasret denizinde yok olduk

Ömrüm viran oldu sen yoksun sefillik yakıştı bu cana
Kul Mehmet’im sen şimdi hasretlik İle var viran hana
Düştüğüm yollarda tüm diller kınadı serseri dediler bana
İkimiz birlikte hasret denizinde yok olduk

Mehmet Aluç-Kul Mehmet-

Gideceğim



Sen yüreğimdeki acıyı hissetmeden
Kaprislerinle sen saklambaç oynarken
Özlemlerini tek tek uçuruma atarken
Sana yaranmanın sancısını yaşamadan
Seni ve sokakları terk edip gideceğim
Seni terk ettiğimi sen bile bilmeyeceksin
Yüreğimdeki bıçak yarasının izini görmeyeceksin
Sokaklar sensiz olduktan sonra
Sahildeki martılar uçmadıktan sonra
Beklenilen gelmedikten sonra
Burada kalmanın ne anlamı var
Afetler kol gezerken bedenimde
Seni ve sokakları terk edip gideceğim

Mehmet Aluç-Kul Mehmet-

Gözlerinde akan pişmanlık gözyaşları içinde bana döneceksin…



Bir düşünsen bir çağırsan beni o an koşarak yanındayım desem de, senin beni çağıracağın falan yok! Masmavi deniz gözlerinde içinde yüzerek gönlüne akmak istesem de sen buna izin vereceğin yok! Ben o gözlerinin içinde kaldım, çıkmam ne mümkün, kayboldum… Gönlünde bir gölge gibi yaşıyorum gizli gizli.

Sen beni fark etmesen de ben beni sana hatırlatmak istedikçe unutmaya çalışan sen gönlünde hala çırpınarak sana olan sevgimi hatırlatmanın sancısını yaşarken sen hala vurdum duymazlığınla beni ne hissediyor nede düşünüyorsun.

Sen bilmesen de olur masmavi deniz gözlerinde gezindiğimi bilmen, ben biliyorum ya buda bana zaten yeter… Umutlarımın tarlasında seninleyim sen bilmesen de. Benim sana ait olmadığını hep düşündüğünde ben hala içinde sana layık olacak çırpınışımın denizinde boğulmadan yaşıyorum. Hatanı anlamanı sabırsızlıkla bekliyorum. Benimle birlikte nefes almanın tadına varacağın o anda gözlerinde akan pişmanlık gözyaşları içinde bana döneceksin…

Mehmet Aluç-Kul Mehmet-

9 Mart 2016 Çarşamba

Ben Olsaydım



Karlar lapa lapa başına yağdığında
Üşüyen gönlüne doğan sabah güneş ben olsaydım
Ukbaya varmadan yürüdüğün dünya yoldun da
Sana varan yol seni güldüren ben olsaydım

Saçların rüzgârda dört bir yana dağıldığında
Dağılan saçlarına sımsıkı sarılan ben olsaydım
Hasretlik içinde bir damla gözyaşı döktüğün anda
Gözünde akan hasreti silen gözyaşı ben olsaydım

Bir an yürürken önün karanlık olduğunda
Önünü aydınlatan ışık ben olsaydım
Dertlerini gökyüzünde yıldızlara anlattığında
Dertlerine derman olmak için seni dinleyen ben olsaydım

Gönül evin çok sessiz olduğu zamanlarda
Kapında oturan kapını her an çalan ben olsaydım
Kahkaha ile gülmek istediğin gülemediğin anda
O gamzene dolarak seni güldüren ben olsaydım

Yanağına konan gülümseme soğuduğunda
O gamzeni öperek sımsıcak öpen ben olsaydım
Duymadan görmeden inanmayı istediğin anda
Gönlünde aşk ile gönül kapında ismini haykıran olsaydım

Aşk duygular ile anlatılır bana anlatan yok dediğinde
Sana en güzel aşk duygularını anlatarak sarılan ben olsaydım
Eğer bir gün yaşamak için sebep arayıp bulamadığında
Binlerce yıl yaşaman için yaşama sebebin ben olsaydım

Dudakların hicran ateşi ile titrediğinde
O baldudaklarını öperek titremesini durduran ben olsaydım
Dünyanın meşakkatinden usanıp her şeyden vaz geçtiğinde
Bir vazgeçilmezin olarak bir ben olsaydım

Kelimeler heceler sana sus dediğinde
Sana kelime hece olarak gönlüne doğan ben olsaydım
Şiirler yetim kalıp kaleminden dökülmediğinde
Şiir şiir kaleminde yazan kalem ile ilham prensi ben olsaydım

Her dokunan yüreğinde acılar bıraktığında
Acılarını alan seni acısız bir ömür boyu güldüren ben olsaydım
Hayallerin bir an solduğu cansız kaldığında
Hayallerine can olmak için tüm hayallerim bu canımla senin olsaydı

Kul Mehmet’im aşk böyledir gönlünde vermeden yaşanılmaz
Bir şey verip yârden bir şey almadan da sanmayın tat alınmaz
Bu dünya hanında bir gülümseme olmadan canan ’sız yola çıkılmaz
Her sabah tatlı cananın yüzüne bakarak gülümseyen ben olsaydım

Mehmet Aluç-Kul Mehmet-





Hasret değmesin



Seni ben ararken kim bana güler
Bana gelişinle dertlerim bir an biter
Gülüş sende gülüşün beni mest eder
Anla halimden koş gel bana bekleyişim yeter
Üç günlük dünya denilen hana
Gelme demesen de geleceğim ben sana
Seviyorum seni ben yana yana
Hasret değmesin seven cümle cana

Bozulmasın gönlümüzü sevda ütüsü
Gel beraber söyleyelim sevda türküsü
Yaşadığım aşk olsun hayatımızın öyküsü
Gelme demesen de geleceğim ben sana
Seviyorum seni ben yana yana
Hasret değmesin seven cümle cana

Gönlümüz aşksız sakın çürümesin
Aşkımızın üstünü karlar örtmesin
Gülelim bahar gibi aşkımız üşümesin
Haydi gel el ele yürüyelim
Yaşadığımızı aşk ile bilelim
Gelme demesen de geleceğim ben sana
Seviyorum seni ben yana yana
Hasret değmesin seven cümle cana

Sevdiğini bileyim yol uzun olsa da olur
Sevda yolunda kaybolan izler elbet aşkla bulunur
Sevda yolunda elinde aşk olmayan elbet kaybolur
Geliyorum ben sana papatyalar açtığı zaman
Beni karşında görürsen şaşırırsın o an
Gelme demesen de geleceğim ben sana
Seviyorum seni ben yana yana
Hasret değmesin seven cümle cana

Aşk senin seven gönlündeydi
Seni sevmediğimi kim söyledi
Seni sevmeden önce bilmiyorum aşk neredeydi
Gelişinle bir baktım seninle benim gönlümdeydi
Gelme demesen de geleceğim ben sana
Seviyorum seni ben yana yana
Hasret değmesin seven cümle cana


Gitsem de dönüşüm hep sana olacak
Aşk ile sevmezsek bu gönlümüz çürüyecek
Bir ömür boyu bu gönlümüz aşkın sırrına eremeyecek
Aşk bizi biz aşkı bilmeyecek hayat aşksız devam edecek
Gelme demesen de geleceğim ben sana
Seviyorum seni ben yana yana
Hasret değmesin seven cümle cana

Kul Mehmet’im gel bekleyelim çiçeklerim açtığı yerden
Beraber ağlayıp beraber gülelim ikimiz birden
Aşkın çiçekleri açsın bizimle beraber cümle gönüllerden
Herkes kavuşsun sevdiğini aşkla beklediği yerden
Gelme demesen de geleceğim ben sana
Seviyorum seni ben yana yana
Hasret değmesin seven cümle cana

Mehmet Aluç-Kul Mehmet

İslam İle Hemen Yola Çıkmalı




İslam dinin güzelliğine olmalı talip
İslam ile yol alan olmaz galip
Durmak olmaz dinde çok çalışmalı
İmanın güzelliğini birbirine ekleyip
İslam ile hemen yola çıkmalı

Derdi olana ol merhem
Az kazansan da ver bir dirhem
Şeytan ile olursan yer cehennem
İmanın güzelliğini birbirine ekleyip
İslam ile hemen yola çıkmalı

Gerekir İslam’la gönülleri okşamak
Yalandan kaçınıp gerekir doğruyu açıklamak
İslam’la adam olup adam gibi gerekir yaşamak
İmanın güzelliğini birbirine ekleyip
İslam ile hemen yola çıkmalı

Dil yalan ile konuşursa çözülmez
Yalan dile güzellikler görülmez
İslam’ın yüceliği gönüllere örülmez
İmanın güzelliğini birbirine ekleyip
İslam ile hemen yola çıkmalı

Zalim ile olma satma çalım
Yel alır götürür dersin malım malım
Zalimle kırılır cümle dalın
İmanın güzelliğini birbirine ekleyip
İslam ile hemen yola çıkmalı

Kaçar kul kendinden kaçar
Bu nedenle hep kalır naçar
Rahmana varan gönlünü açar
İmanın güzelliğini birbirine ekleyip
İslam ile hemen yola çıkmalı

Şükür ile olmayan nimet az gelir yetmez
Gül açmayınca bağında bülbüller ötmez
Niyet halis olmayınca adımlar gitmez
İmanın güzelliğini birbirine ekleyip
İslam ile hemen yola çıkmalı

Boş niyetsiz oturup beklemek olmaz
Nurdan imana varınca niyetler solup sakatlanmaz
İman eden kul nefis şeytan ile oturmaz
İmanın güzelliğini birbirine ekleyip
İslam ile hemen yola çıkmalı

Ölmüş geçmiş için oturup ağlamak yakışmaz
Mazinin kor alevinde yandı geçmiş varmaya değmez
Pişmanlıklar kapısında oturup yola çıkmayan varmayı bilmez
İmanın güzelliğini birbirine ekleyip
İslam ile hemen yola çıkmalı

Vakitsiz soldurdunsa sen gülünü
Fazla bekletme sen ölünü
Bekler varacak o gidecek yerini
İmanın güzelliğini birbirine ekleyip
İslam ile hemen yola çıkmalı

Ölenin arkasında çalınmaz saz
Kıştan sonra gelir elbet yaz
Sevgiliye de yakışmaz fazla naz
İmanın güzelliğini birbirine ekleyip
İslam ile hemen yola çıkmalı

Yüce Allah’a her an sığınarak
Açar gönül yaprak yaprak
Gerekirse istemeli hidayeti her an ağlayarak
İmanın güzelliğini birbirine ekleyip
İslam ile hemen yola çıkmalı

Kul Mehmet’im yaşasan da bazen med cezir
Nefis şeytanla birlikte olup olmamalı esir
İman et gönlüne etsin nuru ile tesir
İmanın güzelliğini birbirine ekleyip
İslam ile hemen yola çıkmalı

Mehmet Aluç-Kul Mehmet-

Devam Et Meçhule Giden Yolunda Seni Bekleyene




Meçhul diyarlara yürüyorum adım adım
Karanlık olsa da önüm ufukta bana doğru yansıyan bir ışık var
Belki benim için yakıldı o ışık bana özel
Varıp o ışığın kaynağını görmeli
Can evime belki bir dosttur ya da bir yarendir
Ya da mum ışığında yolcu bekleyen hancıdır
Bekleyeni bekletmemek gerekir bu üç günlük dünya hanında
Bir ses bir nefes olmak gerek gönül hanlarına
Dertli isen önce derdi olana ulaş sonra derine çare ara bul
Belki de sevdaya ait bir soluktur beni meçhul diyarlarda bekleyen
Bir el kırmadan kapısını varmalı görmeli
Ya da meçhul diyarlara çıkmadan bekleyen ışığa varmadan yaşamalı
Hey hat ışıksız nasıl yaşar insan kör karanlıkta
Karar kara gelen ümitsizlik gibi solmamalı insan
Bekleyen kapının önünde bekleyerek kapısını çalmalı
Yoksa adım atmaya dermanın karanlığın kör kuyusunda yaşamalı
Gökyüzüne bak güneş karanlıktan sonra neden çıkar
Kuşlar neden kanat çırpar ufuklara yorulmadan
Sancısı olan neden koşar hasta hanelere
Bak gör karanlığa ışık olan güneşteki azmi
Kuşlardaki bitip tükenmeyen sabrı
Şifa olan ellerdeki çabayı
Önünde geçilmedik bir duvar
Bahçesinde çiçek açan gülleri bülbül süz bırakmamalı
Hüzün dolsun yeter ki geceleri yüreğimize
Arkasında gülümsemesi bekler
Çek sevdanın esen rüzgarında bir nefes ciğerlerine
 Devam et meçhule giden yolunda seni bekleyene
Vazgeçmek neye çare
Yürümemek intihara çıkarmaz mı davetiye
Kurursa dallarında yapraklar
Meyve vermemek neye yarar
Ağaç olmak neye çare olur
Kırılmış dallarda bekleyiş kırılmış sallanırken
Gülümseyerek hayal kurmak bekleyişe olur mu çare
Yıkmalı umutsuzluğun tüm dallarını
Yeniden umudun tohumları ekilmeli ovalara yaylalara
Başında beklemeli sulamalı
Yoksa
Semaya haykırmak
Ekilmeyen ümit tohumlarına ne çare sunar
Devam et meçhule giden yolunda seni bekleyene
Mehmet Aluç-Kul Mehmet-





Yayınlarım

Bugünü Elinden Alına Adam Geleceği İçin Ne Yapabilir?

  Bugünü Elinden Alına Adam, Geleceği İçin Ne Yapabilir? Cevaplarınızı bekliyorum. Mehmet Aluç