Bu Blogda Ara

9 Mart 2016 Çarşamba

Ben Olsaydım



Karlar lapa lapa başına yağdığında
Üşüyen gönlüne doğan sabah güneş ben olsaydım
Ukbaya varmadan yürüdüğün dünya yoldun da
Sana varan yol seni güldüren ben olsaydım

Saçların rüzgârda dört bir yana dağıldığında
Dağılan saçlarına sımsıkı sarılan ben olsaydım
Hasretlik içinde bir damla gözyaşı döktüğün anda
Gözünde akan hasreti silen gözyaşı ben olsaydım

Bir an yürürken önün karanlık olduğunda
Önünü aydınlatan ışık ben olsaydım
Dertlerini gökyüzünde yıldızlara anlattığında
Dertlerine derman olmak için seni dinleyen ben olsaydım

Gönül evin çok sessiz olduğu zamanlarda
Kapında oturan kapını her an çalan ben olsaydım
Kahkaha ile gülmek istediğin gülemediğin anda
O gamzene dolarak seni güldüren ben olsaydım

Yanağına konan gülümseme soğuduğunda
O gamzeni öperek sımsıcak öpen ben olsaydım
Duymadan görmeden inanmayı istediğin anda
Gönlünde aşk ile gönül kapında ismini haykıran olsaydım

Aşk duygular ile anlatılır bana anlatan yok dediğinde
Sana en güzel aşk duygularını anlatarak sarılan ben olsaydım
Eğer bir gün yaşamak için sebep arayıp bulamadığında
Binlerce yıl yaşaman için yaşama sebebin ben olsaydım

Dudakların hicran ateşi ile titrediğinde
O baldudaklarını öperek titremesini durduran ben olsaydım
Dünyanın meşakkatinden usanıp her şeyden vaz geçtiğinde
Bir vazgeçilmezin olarak bir ben olsaydım

Kelimeler heceler sana sus dediğinde
Sana kelime hece olarak gönlüne doğan ben olsaydım
Şiirler yetim kalıp kaleminden dökülmediğinde
Şiir şiir kaleminde yazan kalem ile ilham prensi ben olsaydım

Her dokunan yüreğinde acılar bıraktığında
Acılarını alan seni acısız bir ömür boyu güldüren ben olsaydım
Hayallerin bir an solduğu cansız kaldığında
Hayallerine can olmak için tüm hayallerim bu canımla senin olsaydı

Kul Mehmet’im aşk böyledir gönlünde vermeden yaşanılmaz
Bir şey verip yârden bir şey almadan da sanmayın tat alınmaz
Bu dünya hanında bir gülümseme olmadan canan ’sız yola çıkılmaz
Her sabah tatlı cananın yüzüne bakarak gülümseyen ben olsaydım

Mehmet Aluç-Kul Mehmet-





Hasret değmesin



Seni ben ararken kim bana güler
Bana gelişinle dertlerim bir an biter
Gülüş sende gülüşün beni mest eder
Anla halimden koş gel bana bekleyişim yeter
Üç günlük dünya denilen hana
Gelme demesen de geleceğim ben sana
Seviyorum seni ben yana yana
Hasret değmesin seven cümle cana

Bozulmasın gönlümüzü sevda ütüsü
Gel beraber söyleyelim sevda türküsü
Yaşadığım aşk olsun hayatımızın öyküsü
Gelme demesen de geleceğim ben sana
Seviyorum seni ben yana yana
Hasret değmesin seven cümle cana

Gönlümüz aşksız sakın çürümesin
Aşkımızın üstünü karlar örtmesin
Gülelim bahar gibi aşkımız üşümesin
Haydi gel el ele yürüyelim
Yaşadığımızı aşk ile bilelim
Gelme demesen de geleceğim ben sana
Seviyorum seni ben yana yana
Hasret değmesin seven cümle cana

Sevdiğini bileyim yol uzun olsa da olur
Sevda yolunda kaybolan izler elbet aşkla bulunur
Sevda yolunda elinde aşk olmayan elbet kaybolur
Geliyorum ben sana papatyalar açtığı zaman
Beni karşında görürsen şaşırırsın o an
Gelme demesen de geleceğim ben sana
Seviyorum seni ben yana yana
Hasret değmesin seven cümle cana

Aşk senin seven gönlündeydi
Seni sevmediğimi kim söyledi
Seni sevmeden önce bilmiyorum aşk neredeydi
Gelişinle bir baktım seninle benim gönlümdeydi
Gelme demesen de geleceğim ben sana
Seviyorum seni ben yana yana
Hasret değmesin seven cümle cana


Gitsem de dönüşüm hep sana olacak
Aşk ile sevmezsek bu gönlümüz çürüyecek
Bir ömür boyu bu gönlümüz aşkın sırrına eremeyecek
Aşk bizi biz aşkı bilmeyecek hayat aşksız devam edecek
Gelme demesen de geleceğim ben sana
Seviyorum seni ben yana yana
Hasret değmesin seven cümle cana

Kul Mehmet’im gel bekleyelim çiçeklerim açtığı yerden
Beraber ağlayıp beraber gülelim ikimiz birden
Aşkın çiçekleri açsın bizimle beraber cümle gönüllerden
Herkes kavuşsun sevdiğini aşkla beklediği yerden
Gelme demesen de geleceğim ben sana
Seviyorum seni ben yana yana
Hasret değmesin seven cümle cana

Mehmet Aluç-Kul Mehmet

İslam İle Hemen Yola Çıkmalı




İslam dinin güzelliğine olmalı talip
İslam ile yol alan olmaz galip
Durmak olmaz dinde çok çalışmalı
İmanın güzelliğini birbirine ekleyip
İslam ile hemen yola çıkmalı

Derdi olana ol merhem
Az kazansan da ver bir dirhem
Şeytan ile olursan yer cehennem
İmanın güzelliğini birbirine ekleyip
İslam ile hemen yola çıkmalı

Gerekir İslam’la gönülleri okşamak
Yalandan kaçınıp gerekir doğruyu açıklamak
İslam’la adam olup adam gibi gerekir yaşamak
İmanın güzelliğini birbirine ekleyip
İslam ile hemen yola çıkmalı

Dil yalan ile konuşursa çözülmez
Yalan dile güzellikler görülmez
İslam’ın yüceliği gönüllere örülmez
İmanın güzelliğini birbirine ekleyip
İslam ile hemen yola çıkmalı

Zalim ile olma satma çalım
Yel alır götürür dersin malım malım
Zalimle kırılır cümle dalın
İmanın güzelliğini birbirine ekleyip
İslam ile hemen yola çıkmalı

Kaçar kul kendinden kaçar
Bu nedenle hep kalır naçar
Rahmana varan gönlünü açar
İmanın güzelliğini birbirine ekleyip
İslam ile hemen yola çıkmalı

Şükür ile olmayan nimet az gelir yetmez
Gül açmayınca bağında bülbüller ötmez
Niyet halis olmayınca adımlar gitmez
İmanın güzelliğini birbirine ekleyip
İslam ile hemen yola çıkmalı

Boş niyetsiz oturup beklemek olmaz
Nurdan imana varınca niyetler solup sakatlanmaz
İman eden kul nefis şeytan ile oturmaz
İmanın güzelliğini birbirine ekleyip
İslam ile hemen yola çıkmalı

Ölmüş geçmiş için oturup ağlamak yakışmaz
Mazinin kor alevinde yandı geçmiş varmaya değmez
Pişmanlıklar kapısında oturup yola çıkmayan varmayı bilmez
İmanın güzelliğini birbirine ekleyip
İslam ile hemen yola çıkmalı

Vakitsiz soldurdunsa sen gülünü
Fazla bekletme sen ölünü
Bekler varacak o gidecek yerini
İmanın güzelliğini birbirine ekleyip
İslam ile hemen yola çıkmalı

Ölenin arkasında çalınmaz saz
Kıştan sonra gelir elbet yaz
Sevgiliye de yakışmaz fazla naz
İmanın güzelliğini birbirine ekleyip
İslam ile hemen yola çıkmalı

Yüce Allah’a her an sığınarak
Açar gönül yaprak yaprak
Gerekirse istemeli hidayeti her an ağlayarak
İmanın güzelliğini birbirine ekleyip
İslam ile hemen yola çıkmalı

Kul Mehmet’im yaşasan da bazen med cezir
Nefis şeytanla birlikte olup olmamalı esir
İman et gönlüne etsin nuru ile tesir
İmanın güzelliğini birbirine ekleyip
İslam ile hemen yola çıkmalı

Mehmet Aluç-Kul Mehmet-

Devam Et Meçhule Giden Yolunda Seni Bekleyene




Meçhul diyarlara yürüyorum adım adım
Karanlık olsa da önüm ufukta bana doğru yansıyan bir ışık var
Belki benim için yakıldı o ışık bana özel
Varıp o ışığın kaynağını görmeli
Can evime belki bir dosttur ya da bir yarendir
Ya da mum ışığında yolcu bekleyen hancıdır
Bekleyeni bekletmemek gerekir bu üç günlük dünya hanında
Bir ses bir nefes olmak gerek gönül hanlarına
Dertli isen önce derdi olana ulaş sonra derine çare ara bul
Belki de sevdaya ait bir soluktur beni meçhul diyarlarda bekleyen
Bir el kırmadan kapısını varmalı görmeli
Ya da meçhul diyarlara çıkmadan bekleyen ışığa varmadan yaşamalı
Hey hat ışıksız nasıl yaşar insan kör karanlıkta
Karar kara gelen ümitsizlik gibi solmamalı insan
Bekleyen kapının önünde bekleyerek kapısını çalmalı
Yoksa adım atmaya dermanın karanlığın kör kuyusunda yaşamalı
Gökyüzüne bak güneş karanlıktan sonra neden çıkar
Kuşlar neden kanat çırpar ufuklara yorulmadan
Sancısı olan neden koşar hasta hanelere
Bak gör karanlığa ışık olan güneşteki azmi
Kuşlardaki bitip tükenmeyen sabrı
Şifa olan ellerdeki çabayı
Önünde geçilmedik bir duvar
Bahçesinde çiçek açan gülleri bülbül süz bırakmamalı
Hüzün dolsun yeter ki geceleri yüreğimize
Arkasında gülümsemesi bekler
Çek sevdanın esen rüzgarında bir nefes ciğerlerine
 Devam et meçhule giden yolunda seni bekleyene
Vazgeçmek neye çare
Yürümemek intihara çıkarmaz mı davetiye
Kurursa dallarında yapraklar
Meyve vermemek neye yarar
Ağaç olmak neye çare olur
Kırılmış dallarda bekleyiş kırılmış sallanırken
Gülümseyerek hayal kurmak bekleyişe olur mu çare
Yıkmalı umutsuzluğun tüm dallarını
Yeniden umudun tohumları ekilmeli ovalara yaylalara
Başında beklemeli sulamalı
Yoksa
Semaya haykırmak
Ekilmeyen ümit tohumlarına ne çare sunar
Devam et meçhule giden yolunda seni bekleyene
Mehmet Aluç-Kul Mehmet-





Yar Olamadım



Dar geldi giydiğim bana bu yelek
Bu boş gönlü doldurmadı aşk ile felek
Şimdi yediğim çok şükür kuru bir çökelek
Bu gönlümü dolduracak bir formül bulamadım
Ne kendime nede başkasına bir yar olamadım

Gönlüm sanki viran şehri nasıl inşa edeyim
Kendime söz söylemezken kime ben ne diyeyim
Gideceğim yer aynı olacak ben nereye gideyim
Bu gönlümü dolduracak bir formül bulamadım
Ne kendime nede başkasına bir yar olamadım

Dudaklarım kilitli sanki aşk dili ile konuşmaz
Sanki ben başka bir dilde konuşurum kimse anlamaz
Anladım ki bu boş Gönül’e kimse yar olmaz
Bu gönlümü dolduracak bir formül bulamadım
Ne kendime nede başkasına bir yar olamadım

Belki ben ben olamadım bu gidiyor zoruma
Bir seven takamadım bu kırık koluma
Arasam aşk diyarında bir seven çıkar mı yoluma
Bu gönlümü dolduracak bir formül bulamadım
Ne kendime nede başkasına bir yar olamadım

Kimse duysun istemem avazımı
Kendim musallada kıldım sanki namazımı
Nasıl söyleyeyim seven olmayınca aşkın kelamını
Bu gönlümü dolduracak bir formül bulamadım
Ne kendime nede başkasına bir yar olamadım

Artık kara taş bağlarım bu bağrıma
Çıkan olmadı aşk ile çağrıma
Artık çıkıp oturayım karlar yağan dağıma
Bu gönlümü dolduracak bir formül bulamadım
Ne kendime nede başkasına bir yar olamadım

Bu kalan ömründe yine bir seven bulamadın
Akan aşk çeşmesinde bu gönlünü aşk ile doldurmadın
Gönlümde açan çiçekleri koklayan çıkar diye soldurmadım
Bu gönlümü dolduracak bir formül bulamadım
Ne kendime nede başkasına bir yar olamadım

Kul Mehmet’im evet evet Yüce Rahman beni sınadı
Bu gönlümde aşka yer var mı yok mu diye baktı aradı
Belki ben aşkı yerleştirmeden kendime bir sevgili aradım
Bu gönlümü dolduracak bir formül buldum artık yaşadım
Şimdi kendimde başkasına bir yar olurum artık
Mehmet Aluç-Kul Mehmet-




Ne Diyeyim



Bırakmadın az seni seveyim
Gülleri önüne sereyim
Aşkın ne olduğunu sana göstereyim
Şimdi mecnun oldum sen yoksun ne diyeyim

Aldın benden binlerce ah
Yaşadığım dünya değil berzah
Ölmedimse de yaşıyorum Elhamdülillah
Şimdi mecnun oldum sen yoksun ne diyeyim

Bu gönlümü senin için sermiştim yere
Yaşamak isterdim seninle göğsümü gere gere
Tek başına ben ne yaparım bu kadere
Şimdi mecnun oldum sen yoksun ne diyeyim

Bırakmaz beni mazi ben gideyim
Sensiz yaşayıp sensiz mi öleyim
Hiç mümkünü yok mu ben seninle az güleyim
Şimdi mecnun oldum sen yoksun ne diyeyim

Mahrum ettin beni bir damla aşkından
Hiç farkım kalmadı artık şaşkından
Kurtulamıyorum gülümseyerek bakan bakışından
Şimdi mecnun oldum sen yoksun ne diyeyim

Şimdi dersin sana göre dilber mi yok
Yüreğime sapladığın çıkmaz ki o ok
Senden başka sevmelere karnım tok
Şimdi mecnun oldum sen yoksun ne diyeyim

Mademki gidecektin neden seviyorum dedin
Bu gamlı bülbülü neden kafese kilitleyip gittin
Söyle ey zalim benden başkasını sen nasıl sevdin
Şimdi mecnun oldum sen yoksun ne diyeyim

Gönlüne hiç mi sığmadı seni seven bu âşık
Sana aşkı veriyordum ben kaşık kaşık
Ayrıldığın yere koydun gittin hiç olmadı yakışık
Şimdi mecnun oldum sen yoksun ne diyeyim

Şimdi sen bir yandasın ben bir yanda
Ne istedin söyle seni seven bu canda
Misafir değil miyiz bu üç günlük handa
Şimdi mecnun oldum sen yoksun ne diyeyim

Kul Mehmet’im Rabbim sonumuzu hayırlı eyleye
Bıraktın gittin hasretinle bu gönül ne eyleye
Hiç mi takatin yok birazcık beni sevmeye
Şimdi mecnun oldum sen yoksun ne diyeyim



Mehmet Aluç-Kul Mehmet-

7 Mart 2016 Pazartesi

Ah Bu Kadınlarımıza Şiddeti Sunan Erkekliğimiz

Bugün yine gözlerimiz yaşlı kutlarken kadınlar gününü
  Bugün yarın toprağa verdik o gülümseyen gülüşler sunan kadınlarımızın üçünü beşini…



Kaç gece gözyaşı döktün gizli gizli ömründen
Hiçbir şey kaybetmedin o sımsıcak gülüşünden
Hala şiddette görsen sararsın yine sevginden
Aşk sunarsın erkeğe cennet kokan gülüşünle
Sana şiddeti yaşatan bindiği dalı edepsizce keser
Ah bu şiddeti sunan erkekliğimiz aşkı sunsaydı

Boşa gider mi ailen toplum için uğraşların
Misler gibi kokar süpürge ettiğin o saçların
Cennetten bir bakış sunar o gül bakışların
Sana şiddeti yaşatan bindiği dalı edepsizce keser
Ah bu şiddeti sunan erkekliğimiz aşkı sunsaydı

Kadınım sende aşkı görür meyhanelere düşer
Sevgini sunarsın o utanmaza anlamaz sana sunar şer
Nefreti ile sana kan sunanda kalmasın fer
Sen kadınsın ağlasan bile gözlerin gülümser
Sana şiddeti yaşatan bindiği dalı edepsizce keser
Ah bu şiddeti sunan erkekliğimiz aşkı sunsaydı

Ah o şiddet uygulayanın edepsiz üçü beşi
İnsanlıktan çıkmış yüreğinde yanar nefret ateşi
Yüreğinde yaktırdı utanmadan kor alevden ateşi
Gözlerimde senden fazla yaş aktı doğmasın güneşi
Sana şiddeti yaşatan bindiği dalı edepsizce keser
Ah bu şiddeti sunan erkekliğimiz aşkı sunsaydı

Gülümseyerek koştun gönlünü verdin geldin
Bembeyaz gelinliğini o şiddet yanlısı kara eyledi gitmedin
Gençliğini verdin a utanmaz yüzünü kan eyledi izledi
Çekti gitti nerede sabah orada akşam etti geldi gülmedi
Açık alınla geldin açık alnınla giderken gitme kal demedi
Ah bu şiddeti sunan erkekliğimiz aşkı sunsaydı

Kul Mehmet’im ne söylersen söyle kadına şiddet bitmiyor
Mutlu mesut günler neden gitti gönüllerde gelmiyor
Gülümseyerek gelen nur yüzlü kadınlarımız neden gülmüyor
Üzerimizde kadınlarımızın hakkı hiç bitmiyor
Cennet onların ayakları altında neden kimse bilmiyor
O kadar şiddete rağmen az gülümsersen hiç gitmiyor
Sana şiddeti yaşatan bindiği dalı edepsizce keser
Ah bu şiddeti sunan erkekliğimiz aşkı sunsaydı
Mehmet Aluç-Kul Mehmet-



Ey Nur Bakışlı Kadınlarımız







8 Mart Dünya kadınlar günü, yine gözlerde gönüllerde hüzün
    Ağlama ey bacım kadınım ey kadın, nurla dolu bakar gönül yüzün
                                             Sizi dert içinde bırakan yıkılsın her gün ve bugün…
                                    Sizler her gün ağlasanız da yine güldürüsünüz olsanız da üzgün

Ey kadınım sırtında var dünya dolu yükün
Karar verirken kendini katmazsın bırakırsın sona olmazsın küskün
Kendi dertlerini unutursun ailene sensin yürekten düşkün
Hakkınız ödenmez sizin, sizsiz inan halimiz pek müşkül ey kadınlar

Gönlünde tahtlar dizmişsin eş çocuk toplum için
Tufan gibi aksa gözyaşını gizlersin ağlarsın için için
Küsmezsin sen kızsan da gülerek gelin gelin dersin
Hakkınız ödenmez sizin, sizsiz inan halimiz pek müşkül ey bacılar

Halden insanlıktan anlamazlar bazen seni ezer
Bilinir o insanlarda insanlık bir gram ne gezer
Yuva yıkılmasın diye çekersin çileyi anlamaz o uyurgezer
Hakkınız ödenmez sizin, sizsiz inan halimiz pek müşkül ey anneler

O yıkılmaz sinen ile tüm dertler için yaparsın kalkan
Yüreğin dertler için çare ararken kaynar sanki volkan
Sen bizlere emanetsiniz bizleri yaratan yüce haktan
Hakkınız ödenmez sizin, sizsiz inan halimiz pek müşkül ey canlar

Bir canı almak yakışmaz hiçbir kula
Anlasana aptal seni sevmek için çıkmış yola
Al koluna gülümseyerek gez sene kol kola
Hakkınız ödenmez sizin, sizsiz inan halimiz pek müşkül ey canlara can olanlar

Hazan görmüş gül gibi solduranlar var
Dünya ve ahiret olsun onlara dar
Bir daha onların dünyasına girmesin hiçbir yar
Hakkınız ödenmez sizin, sizsiz inan halimiz pek müşkül ey nurlu bakışlar

Ey kadınım sevda derler gezdiğin yola
Gururla takarsın eşini çocuğunu o narin kola
Tüm iyilik güzellikler Rahmet gönlüne nur nur dola
Hakkınız ödenmez sizsin inan halimiz pek müşkül ey aşk kokanlar

Gönlünde sevgi var olur bize ışık
Seni gören bu kul olur hemen âşık
Seni seven seninle olan âleme olur barışık
Hakkınız ödenmez sizsin inan halimiz pek müşkül ey kadınlar

Ey kadına zulüm eden şimdi tek başına ağlarsın
Yaralarına sevgi yerine neden nefreti bağlarsın
Seni ne kadar sevdiğini şimdi çok iyi anlarsın
Hakkınız ödenmez sizin, sizsiz inan halimiz pek müşkül ey sevgiye yol olanlar

Kendi isteklerin hep duvarda asılı kalır
Sana zulüm edeni cehennem içine alır
Kul Mehmet gülüşlerinize hayran kalır
Bugün sizin gününüz bilirim hayalleriniz alınır
Hakkınız ödenmez sizin, sizsiz inan halimiz pek müşkül ey cennet kokulu kadınlar
Öperim nurlu ellerinizde öpülesi gönlünüzde ve alnınızda her gün
Mehmet Aluç-Kul Mehmet



Yayınlarım

Bugünü Elinden Alına Adam Geleceği İçin Ne Yapabilir?

  Bugünü Elinden Alına Adam, Geleceği İçin Ne Yapabilir? Cevaplarınızı bekliyorum. Mehmet Aluç