Bu Blogda Ara

6 Mart 2016 Pazar

Yok, Öyle Bir Durum Yapma Y/ama



Mezara yuvarlanırken son bitmeyecek sanılan nefes
        Yeniden diriliş için bekleyecek ceset ruhuna b(s)ürünmek için mezarında…

Gün gibi aşikâr ölüm
Elimizle yerleştirirken mezara
Solmayacak sanılan
Solan soluksuz bakışı
Bize yaklaşmayacak
Bize yaklaşınca susup kaçacak aymazlığımızla
Görmeden hissetmeden uzaklaşıyor kör gözlerin
Kör bakan şaşılığında
D/aha dün yıkarım derken
Bugün yıkılana sor
Yıkan kimmiş d/ağlar gibi insanı
Hayalleri rüyaları
Y/ıkarsan
Y/ıkılırsın
Y/ıkıldığının altında soluksuz k/alırsın
Devran sana ait sanan
Devransızlık içinde şimdi k/alan
Bağır feryat et edebilirsen
Sessizliğin içinde sessizce beklerken
Koşarken yıkmaya toz duman
Kayboldun toz duman oldun
Dalga dalga almaktı rüyan
Elin uzanıyor sanırdın semaya
Dikilirdin aymazlığınla herkesin karşısına
Susardı içinde bin bir dua ederek mazlum
Korktu sandın yanıldın
Dikildiğin mazlumun bakışı
Yıkımındı
Anlamadın
Düşlerime ruhumla yürürüm d/erken
Ruhun senden önce çukuruna düşmeden uzaklaştı sende
Para sesi ile c(k)oşarım zevkten on köşe olurum d/erken
Şimdi karanlık köşe içinde soluksuz k/aldın
Ecelim gelmez derdin bana uzak
Çekersin sandın önüne set
Şeytanınla nefsinle hırsınla
Çekti aldı seni soluksuz
Nefret çukuruna gömdü
Şimdi kimdi
Dik duran
Sen mi masum olan mı?
Mazlum mu?
Kimdi yanında yıkılmayanla dolaşan
Söz sukut olmuş sandın
Dua oldu vardı sen gözünü o an kırpmadan nur nur
Ölüm dedik
Zulüm dedin
Zulüm dedik
Gülüm dedin
Son nefes dedik
Bana şimdi uğramaz dedin
Bilemedin
Göremedin
Hissedemedin
İnsanlıktan çıkan
Görmez
Bilmez
Hissetmez
Ama mezarında çukurunda
Dünya başına yıkılsa bu kadar
Acı ile sarsılmaz parçalanmazdım dersin sanki
Sen seçtin
Sen istedin
Yok, eden nefis
Şeytan
Arzuların
İhtirasın peşinde k(c)oşarak istedin
Gidip te dönen var mı?
Göster
Gönül beden akıl ruh ister ama
Yok, öyle bir durum yapma y/ama
Çıkma d/ama
Elinde gezer gönül parçalayan k/ama
Yalandan ölen var mı?
Göster
Teneşir yıkıldı altında
İstersin şimdi kör sağır dünyada olsam
Günlerce aç kalsam ayda bir lokma yesem
Ağlayandan fazla ağlasam falan filan
Geçti Bor’un pazarı
Sür eşeğini Niğde’ye
Mehmet Aluç-Kul Mehmet-



Geçmiş Dün Öldü İse Can Çeke Çeke Elimizde, Bugün Gülümseyerek Ölmesine Katkıda Elimizde.



   Hiç düşündüğünüz oldu mu acaba, bin bir çile ile geçen dünün acısı için bugünümüzü yani bir anda hayal olan ve ilerisi için bizi bağlamayan, gereksiz bir anlık fikirsizlik ile bu günümüzü heba ederek yarının pişmanlıklarını yaşadığımızı benim gibi düşündünüz mü acaba? Belki siz benden önce düşündünüz, benim ise şimdi aklıma geldi! Ne akıl almaz boş olan dünler için bu günümüzü yıkıyoruz!

   Dün, bugüne bakmak varmak için kapı yol adım, e eğer kapıyı açamadık ise yola çıkamadık ise açmak için gayret göstermeyelim mi yola çıkmak için adım atmayalım mı? Oh ne ala dün baktım kapı kapalı yol ise sisli dumanlı, artık ben bittim tükendim artık az daha gayret ememe ne gerek var ümitsizliği ile çırpınarak yarınları yok etmenin lüksü yok bu fani ömrümüzde. Geçmiş dün öldü ise can çeke çeke, bugün gülümseyerek ölmesine katkıda elimizde… Mademki bugün yarın ölü olacak elimizde değil,  dün öldüğü için feryat ettirerek katkıda bulunduğumuz için, bugün onu gülümseterek yarın etmek için çaba göstermek kul olarak görevimizdir ve bundan da kaçış yoktur…

   Dün eli kolu bağlı olarak karşımızda duran bugünümüz eli kolu çözülerek yarınımız olmadı ise, bugün olabilir, dün hayal olan az bir gayret iman gücü ile yani Yüce Rahmanın izni ve az çaban ile bugün gerçek olabilir.  Burada ki ince çizgiyi nükteyi anlayabildik değil mi, elbette ki sizler benden önce çözdünüz, ben ise yeni çözmeye başladım… Hayat her gün bir yeni adımla başlar ve son bir adımla biter ve yarın yeniden başlar veya sonsuzluğa varmak için, yeniden doğar ve sonsuzlukta bitmeden devam eder. 
   
Her gün yeniden bir adımla, hiç yolunu yönünü kaybetmeden kâinat yoluna devam ediyorsa, iman etmeyenler az idrak etsin ki yarın sonsuz yürüyüş için diriliş ve hesap günü var… Yak yık viran et keyfince hayat sür öldür, e ondan sonra ölümden sonra hayat yok de kendini kandır sen ey salak oğlu salak… Zaten kâinat, yaratılmış olan her kula istediği sorunun cevabını vermiş, yaz ve kış, yazın canlı olan kâinat kışın beyaz kefenle ölüyor ve yazın yeniden dirilişle canlanıyor, bak gör anla, bak görme kör yaşa fikirsiz ‘liginle…

Mehmet Aluç-Kul Mehmet-

Geçmişine Bir Baş Sağlığı Dile



İnsan düşer mi zillete gece gündüz bile bile
İman et zilletten kurtul zilletin gelsin dile
İmanına sor zilletin ne olduğunu söyler
Geçmişine bir baş sağlığı dile sen bundan böyle

Yollar uzundur bazen büyür Selvi gibi
Çukura düşsen de görünmez karanlık dibi
Hayır, kapısını aç çık içinde yürü nurdandır içi
Geçmişine bir baş sağlığı dile sen bundan böyle

İbret al imansız perişan eski zelil halinden
Kurtul nefis şeytanın bitmez tükenmez dilinden
Zaten faydası yoktu gittiğin yönlerin her birinden
Geçmişine bir baş sağlığı dile sen bundan böyle

Fakir olsan da bu şereftir imanın da al fikrini
Gece gündüz Rahmanın ismi ile söyle zikrini
Hayat pusulan şaşmaz artık soğutma devrini
Geçmişine bir baş sağlığı dile sen bundan böyle

Ömür bu son devri nasıl olur bilinmez
Ecel vakti gelmeden Azrail meleği görünmez
Bil ki cennete Rahmanın Rahmeti olmazsa girilmez
Geçmişine bir baş sağlığı dile sen bundan böyle

Bak arkana geçti sanki ömür bir saniye gibi
Dün doğdun geçen onca yıl bir dakika an gibi
Bu dünyada ömür bir nefeslik handa bir nefes gibi
Geçmişine bir baş sağlığı dile sen bundan böyle

Yaşarken nimetlerin karşılığı hiç ödenmez
Az çile çektin ise bu karşılığı diye söylenmez
Rahman bilir yarın ne olacağı hiç bilinmez
Geçmişine bir baş sağlığı dile sen bundan böyle

Bazen hüzünle bölünür anlar saatler
Hiç bitmezmiş gibi gelir çileli ile günler
Sabır deryasında yürüyünce geçer tüm dertler
Geçmişine bir baş sağlığı dile sen bundan böyle

Zaman gözyaşlarına bakmadan akıp gider
Onu takip eden sanmayın yok olur biter
Zaman içinde gönül aynası kırılır bazen dersin yeter
Geçmişine bir baş sağlığı dile sen bundan böyle

Mektubu gerçek sahibine yaz yanlış yollama
Viran yollarda yanlış olanı sevip onu kollama
Aşkın adresini şaşırıp yok olanın gönlünde arama
Geçmişine bir baş sağlığı dile sen bundan böyle

Bu ömür Yüce Rahmana teslimiyetle huzura bürünür
İman etmeden ey kul sanma yoldaki tehlikeler görünür
Nefis şeytan zalim boş sözlerle boşuna zırvalar söylenir
Geçmişine bir baş sağlığı dile sen bundan böyle

Benlik ile huzurun yıkılınca imana koş
Var sen bu yolda mutlulukla coş
Sanma iman olunca bu dünya boş
Geçmişine bir baş sağlığı dile sen bundan böyle

Ömrünü günahla kambur etme
Nefret ile kin sakın gütme
Tövbe kapısı var iken sakın es geçme
Dünya hanesinde imansız yol alıp gitme
Geçmişine bir baş sağlığı dile sen bundan böyle


Kul Mehmet’im şükür ile gerçek sevgiliyi gör aks edilene ulaşma
Aks edilen ışığa değil aks ettirene var ulaş sen durma
Önce kendini oku sonra seni yazanı ara bul sakın ola yanılma
Geçmişine bir baş sağlığı dile sen bundan böyle
Mehmet Aluç-Kul Mehmet





Sorsan Bir Soru Yersiz



İman eden kul ne güzel kuldur
Yolda aradığı sanmayın puldur
Aradığı gül Resule giden yoldur
Bu bir dünya harmanıdır vardır sonu
Bu dünya harmanında ne alırsan kardır
Son sanma bu âlemi bundan başka vardır konu
Ahiret âleminde başlar yanmaya ocak
Kimine olur serin kimine olur sıcak
Giderayak iman etmeyen kul geçersiz puldur
Akan iman çeşmesinde testini durma doldur
İman Gönül’e yıkılmaz kale ile surdur
Haydi, iman et nefsini şeytanı durdur
Bu fani âlem benim değil deyin
Ne senin ne benim nede beyin iyi bilin
Bu âlemi gönülde yaşayın seyredin öyle gidin
İmansız kul hakkında sorsan bir soru yersiz
Cevap verilmez iyi insan değil derler o karaktersiz
Bu dünya âlemine boş geldi gider boş cevhersiz
Fikir bir adım önünde almaz gider utanmaz fikirsiz
Karanlıkta dolaşır ne utanmaz bir adam bu hünersiz
Eli kolu sanki zincire vurulmuş derler budur edepsiz
Sakin gecelerin içine sızıları yerleştirir durur imansız
Aklı başında olan imana koşar
İmanı alır onun ile coşar
İmanı bu alemde her şeyi başar
İman güzelliğini gören kul şaşar
İman ile kul ne güzel yaşar
Aklını almasın kara geceler
Dilinde dökülsün aşk ile heceler
İmansız aşksız geçer mi biter mi geceler
Merhametli dilinle yağmur ol yağ gönlüme
Bir tatlı gülüşün yeter bu ömrüme
Gül kıskanır bakar o gülüşüne
Hayran olur gönlündeki iman ile yürüyüşüne
Gönül bahçene ne güzel çağırırsın gel gel deyişinle
Kendimi koynunda düşlüyorum candan sevişinle
Bu ömür hiç bitmesin beni candan dinleyişinle
Mehmet Aluç-Kul Mehmet-


İman İle Çölde Açan Nurdan Güldür



Kula ne güzel yakışır Allah’a yakınlık
Kula hiç yakışır mı gönül kıran kırgınlık
Sabah namazında ne güzel olur canlılık
İman ile çölde açan nurdan güldür

İman eden kul haram yolda yürümez
Haram para ile kefen alınıp biçilmez
İman etmeden yoldaki tehlikeler görülmez
İman ile çölde açan nurdan güldür

İman ile yaşayıp ölmeli böyle
İman et sen zikrini her daim söyle
İman etmeden hayat yaşanmaz böyle
İman ile çölde açan nurdan güldür

İman et kurumuş dalları gül eyle
İman var iken dünya malını neyle
İman eden yaşar hep neşeyle
İman ile çölde açan nurdan güldür

İman etmeyen kulun yolu karanlık
İmansız kulun mezarı viranlık
İman eden kulda hiç yok olmaz canlılık
İman ile çölde açan nurdan güldür

Çek tut imanla zamanın eteğinden
İman eden bal toplar peteğinden
Salih amel işle bulundur yedeğinden
İman ile çölde açan nurdan güldür

Kul haberin olsun öleceğinden
Solup bir gün gideceğinden
Rahman hep sorar dünyada ki yiyeceğinden
İman ile çölde açan nurdan güldür

İman eden kul gülümser
Hem güler hem gönülden sever
İman etmeyen kul hemen biter
İman ile çölde açan nurdan güldür

Kula gelen kutlu ölümse
Ey kul iman ile gülümse
Mezarında tek kaldın amelinden başka yok hiç kimse
İman ile çölde açan nurdan güldür

Helal kazanıp helalinden fakire verdinse
İman nakışı ile gönlünü ördünse
Nur Kur’an Nur Resul yolunda yürüdünse
İman ile çölde açan nurdan güldür

Kul Mehmet’im iman edenle yola çıkılır
Ufukta cennet yoluna gülerek bakılır
İmanla cümle kulların yarası sarılır
İman ile çölde açan nurdan güldür
Mehmet Aluç-Kul Mehmet-



Sebep Halk Eder Rahman




Bedbaht yaşamak yakışmaz hiç bir kula
Gönül denilen ülkeyi adaletle yönetmek gerekir
Açılır baht günden güne kul aradığının bula
Sebep halk eder Rahman kul kalmaz fakir

Minarelerden okunan ezanlar müminin neşesidir
Şehadet ile iman eden kulun ilk gülümsemesidir
Kurtuluşa çağrı İslam ile kulun cennete yürümesidir
Sebep halk eder Rahman kul kalmaz fakir

Günde beş vakit namaz kulun yükselmesidir
Sokaklarda zulmü ile havlayan zalimin sesidir
Ecel gelince bu ömrün sona ererek bitmesidir
Ecel iman eden kulun giderken gülümsemesidir
Sebep halk eder Rahman kul kalmaz fakir

İslam yolunda kulun yürümesi kurtuluşudur
Zalimin yüzüne iman ile tokat vuruşudur
Nefis şeytan zalim karşısında duruşudur
Teslimiyet ile Yüce Allah’a kul oluşudur
Sebep halk eder Rahman kul kalmaz fakir

Derviş gibi ol incitme hiç bir canı
Ezelden kurulmuş bu dünya hanı
Mülk baki değil ağlatama sen insanı
Sebep halk eder Rahman kul kalmaz fakir

Erişirsin menzile Rahman yolun asan eder
Uzun sandığın yokuş bir anda bakarsın biter
Mezarda yatanlar sanmayın rahat eder
Hesap vermenin korkusunda rüzgârlar eser
Sebep halk eder Rahman kul kalmaz fakir

Bak gör âlemi var mı dibinde temel
İman etmek en büyük emel
Merhamet ile uzanmalı el
Sebep halk eder Rahman kul kalmaz fakir

Bu canda tatlı dil isteyene ver sen durma
Bu tatlı canın ile kula fazla soru sorma
Allah’ını seversen sen cümle kulları yorma
Sebep halk eder Rahman kul kalmaz fakir

Çeşmeden akan su gibidir ömür
Bir gün kesilir biter ömür gözler olur kömür
Kim söyledi a kul git insanları sömür
Yıktın geçtin ama boşa oldun müdür
Sebep halk eder Rahman kul kalmaz fakir

Cümle sözler dökülür dilde bir bir
Günah dersen kula ait bir kir
Tövbe kapısına var pişmanlığını söyle diril
Hak karşısında gönlündeki ile önüne seril
Sebep halk eder Rahman kul kalmaz fakir

Her kulda bulunur elbet kusur
İman et imanınla et zuhur
İman eden zaten bulur huzur
Kul zalim karşısında olur cesur
Sebep halk eder Rahman kul kalmaz fakir

Gönül dediğin bir umman sahildir
Hakkı bilmeyen elbet cahildir
İman eden gezen imanı ile ehildir
İman etmeyen elbette ki kördür
Sebep halk eder Rahman kul kalmaz fakir

Salınsın gönlünde gülümseyen vefa
Vefa ile sen süresin uzun sefa
İman et şehadeti söyle sen bin defa
Sebep halk eder Rahman kul kalmaz fakir
Mehmet Aluç-Kul Mehmet-




Yol Belli Sonu Belli



Varmak zordur menzile
Önü arkası imtihanla dolu çile
Sabır içinde ara bul deme nafile
Yol belli sonu belli boşa hayal kurmuşsun

Sabır deryasında dertler sanma susmaz
Çile dert az gıdıklasa da onsuz hayat olmaz
Hak yolda yürüyen kul imanı ile yolda kalmaz
Yol belli sonu belli boşa hayal kurmuşsun

Sabır ile yol almayanın acısı dinmez
Hak yolda imanı ile yol almayan hakikatleri görmez
Bu yolda yürüyen ölse de gönüllerde ölmez
Yol belli sonu belli boşa hayal kurmuşsun

Az bekle gezdiğin bu âlemde
Her şeyi silme bir kalemde
Yalnız kalmıştı bir süre âdemde
Yol belli sonu belli boşa hayal kurmuşsun

Kurduğun hayaller dünyalık olmasın
Dünyalık olursa içinde merhametsiz adım ile solmasın
Ahirete doğru kur hayallerini yalnız kalmayasın
Yol belli sonu belli boşa hayal kurmuşsun

Dünya hayatın her şey çok net
Dünya ve ahiret için az et gayret
İman ile gezersen bulursun cennet
Yol belli sonu belli boşa hayal kurmuşsun

Kul dediğin doğarken çıktı menzile
Ölüme koşmak için yaşar güle güle
Gül ne hoş kokar öten bülbüle
Yol belli sonu belli boşa hayal kurmuşsun

Dikkatle takip etmeli izleri
Gül kokan Resul çağırıyor bizleri
Bazen boğar gibi olur nefsin şeytanın elleri
Yol belli sonu belli boşa hayal kurmuşsun

Bu fani âlemde ne kazansan da nefis doymuyor
İnsan imansız olursa aradığını arayıp bulmuyor
Nefis şeytanla gezince beli doğrulmuyor
Yol belli sonu belli boşa hayal kurmuşsun

Kul gideceğin adres bellidir
İnsanı yakan o acı dilidir
İnsanı insana yaklaştıran gönlüdür
Yol belli sonu belli boşa hayal kurmuşsun

Dünya âlemine doğarken daldık
Gittiğimiz yolda ne aldıysak aldık
Doğru olanı alamadıysak yandık
Yol belli sonu belli boşa hayal kurmuşsun

Kul Mehmet’im ne gerek var dünyalık hayale kurmaya
Ahiret hayatı varken gayretsiz alamazsın bedavaya
Girmek için Salih amel iman gerekir buraya
Yol belli sonu belli boşa hayal kurmuşsun

Mehmet Aluç-Kul Mehmet-



5 Mart 2016 Cumartesi

Ayrılırsak



Can efendim muhabbet bizimle daim olsun
Gönlümüze aşk dolu sözlerde nurla dolsun
Bizden ayrı olanlar arayıp yolu bulsun
Eğer biz ayrılırsak gönlümüze kar yağsın

Değer verilmez ki bu dünyanın ah şanına
Aşk ile girelim biz gönüllerin bağına
Varsın insanlar baksın sağında soluna
Eğer biz ayrılırsak gönlümüze kar yağsın

Ayrılık bizim için inan kara ölümdür
Gönlümüzde açan o aşkın solmaz gülüdür
Başında öten aşkın gülün o bülbülüdür
Eğer biz ayrılırsak gönlümüze kar yağsın

Açık gönlümüz aksın berrak olan ırmağa
Hep birlikte varalım geçit vermez o dağa
Herkes aşkla varsın o aşkın olduğu bağa
Eğer biz ayrılırsak gönlümüze kar yağsın

Aşk yolunda aşığa sanmayın yol sorulmaz
Aşk olursa gönülde aşk yolunda yorulmaz
Aşk Rahmandan kula bir ihsandır kin bulunmaz
Eğer biz ayrılırsak gönlümüze kar yağsın

Aşkla sevelim ömür yolu olmasın yaman
Aşkla dönüyor dünya onla beraber zaman
Aşksız hayatta nefis şeytan vermez ki aman
Eğer biz ayrılırsak gönlümüze kar yağsın

Kul Mehmet'im oturdum âlemi seyran ettim
Aşk deryasında bende bu aşkla size geldim
Aşkla cümle âlemi bende gönülden sevdim
Eğer biz ayrılırsak gönlümüze kar yağsın

Mehmet Aluç-Kul Mehmet-

Yayınlarım

Bugünü Elinden Alına Adam Geleceği İçin Ne Yapabilir?

  Bugünü Elinden Alına Adam, Geleceği İçin Ne Yapabilir? Cevaplarınızı bekliyorum. Mehmet Aluç