Bu Blogda Ara

21 Ocak 2016 Perşembe

Malatya’m Malatya’m


Malatya’m plakan kırk dört
İnsanın dersen civanmert
Herkes güzelliğine hasret
Bağlarında insanların gibi cömert
Benim canım Malatya’m
Malatya’m Malatya’m
Sensin benim rüyam

Kar yağar Beydağ’ıma
Sen çaresin sancıma
Kaysın karışmış kanıma
Sen cansın bu canıma
Benim canım Malatya’m
Malatya’m Malatya’m
Sensin benim rüyam

Kernek’te akar serin suyu
İnsanlarının çok güzeldir huyu
İnsan arkasında kazmazlar kuyu
Açıktır hepsinin de altıncı duyu
Sakindir herkes vardır sağduyu
Benim canım Malatya’m
Malatya’m Malatya’m
Sensin benim rüyam

Gündüz bey de var serin pınarın başına
Hayran olayım güzel kalem kaşına
Daha yeni girmiş yirmi yaşına
Ağlama sen dayanamam gözyaşına
Yalnız gezsen de korkma bir şey gelmez başına
Benim canım Malatya’m
Malatya’m Malatya’m
Sensin benim rüyam

Etrafında tarih yatar güzeldir mazin
Tarihe şan verir ecdat Battal gazin
İnsanları sağduyulu çok mütevazı
Toprağında dolaşır binlerce gazi
Benim canım Malatya’m
Malatya’m Malatya’m
Sensin benim rüyam

Kaysının tadı bilinir ezelden
Gönül vaz geçer mi senin gibi güzelden
Sever insanların seni canı gönülden
Çiçeklerin yetişir bağından tek bir elden
Benim sevgim gerçek söylemiyorum ezberden
Benim canım Malatya’m
Malatya’m Malatya’m
Sensin benim rüyam

Gurbet ele giderken ilk mola verilir güründe
Yolda selam verir insanı her gördüğünde
İnsan kadir kıymetini bilirler ilk öncede
Çiçek gibi kokar gönülleri ilk sözde
Mutluluklar okunur her gözde
Benim canım Malatya’m
Malatya’m Malatya’m
Sensin benim rüyam

Akçadağ’ın gülle bezenmiş çevresi
Misafiri severler her bir tanesi
Karapınar da gezer güzellerin hepsi
Kaysı toplarken ellerinde düşmez tepsi
Gönülden severler taşa uzanırken kaçar hepsi
Benim canım Malatya’m
Malatya’m Malatya’m
Sensin benim rüyam

Kul Mehmet’im hasretinde bunları söyler
Etrafını çevirmiş güzel insanı ile köyler
Herkes her köyünde birbirini sever
Birbirini sevmeyende terk edip gider
Terk eden pişman olur gönülden sever
Benim canım Malatya’m
Malatya’m Malatya’m
Sensin benim rüyam
Mehmet Aluç-Kul Mehmet-

Sensin Nurdan Ahmet



Akşam ne akşamdı
Sabah ne sabahtı
Kalmamıştı aile hayatı
Zulümle inler her yer olmuştu ayakaltı
Sen geldin Ya Nebi
Kurudu zulmün mürekkebi
Sendin gönüllerin varlık nedeni
Zulüm yok oldu ezildi akrebin cesedi
Zulümden kurtuldu dağlar taşlar
Gözden akmaz oldu artık yaşlar
Eğikti zulümle kalktı o başlar
Kur’an İman sel oldu çıktı insanlar
Mekke’nin Medine’nin dağına
Bir zamanlar oralarda insanlar ağlaşırdı
Yürekler dağlanır gönüller parçalanırdı
Seni çok şükür gönderdi Yüce Yaradan
Nur Kur’an yayıldı âleme ta oradan
Nur Nebi Cennet Kokan Nebi
Sendin gönüllerin varlık nedeni
Gelişinle umut kesilmedi bir daha haktan
Umut dualarına seni gönderdi yaradan
Seninle kabileler birleşti oldu yurt oldu vatan
Yanlış yolda giden atam yanlışta ise uyulmadı hiçbir zaman
Nur Kur’an Nur Sünnetine uyuldu her an
Mümin olan sana uyan değil insanları aldatan
Nefreti bizler değildik zalimler di başlatan
Sen geldin ya nur Nebi
Zalimler oldu ağlayan
Gönülleri merhametle sendin saran
Müminler sana koştu senin için onlardı can atan
Kesildi dilleri tükendi sonu sana dil uzatan
Mazlumlar dı sen gelmeden önce göze batan
Sersefil aç susuz yatıp kalkan
Zalimler yanıldı körler di bilemediler
Senin geleceğine inanmadılar
Bu gerçeği hesaplarına katmadılar
Pamuk ipliği gibi koptular
Cehenneme koştular şeytanla yandılar
Seni çok şükür gönderdi Yüce Yaradan
Nur Kur’an yayıldı âleme ta oradan
Seninle beraberdi mücahit
Yaydınız âleme siz Tevhidi
Kalanlar oldu gazi
Ölenler oldu şehit
Melekler gülümsedi imanlarına oldular şahit
Kucakladılar melekler
 Nurlarla cenneti alaya vardı cümle şehit
Vuranlar sürenler
Vuruldular sürüldüler
Dağıtıp yıkanlar
Bir bir yıkıldılar 
Sen Âlemlere Rahmet Nur Muhammed
Sen gönüllere Rahmet Nurdan Ahmed
Şefaatine talibiz ya Nurdan Muhammed
Sensin kâinata cümle kullara Rahmet
Hiçbir kul seninle çekmedi zahmet
Sende bulunmazdı hiç haşmet
Merhameti dağıttın sen demet demet
Sensin Nurdan Ahmet
Sensin Nurdan Muhammed
Rahmanın gönderdiği sendin Hikmet
Sensin Nurdan Ahmet
Sensin Nurdan Muhammed(S.A.V.)
Mehmet Aluç-Kul Mehmet-

Sen Girerdin Odama



Itır ıtır kokarken saçların
Yarınları örüyorum ölü topraklar üstüne
Itır ıtır esen saçlarının kokusu
Toprağa damlarken
Solan çiçekler yeşeriyor toprakların üstünde
 Isıtır beni saçlarının ıtır kokusu
Gizli gizli ellerime dolanırken
Sabah güneşi sevdanla üzerime doğarken
Senli nasibi beklerim yeryüzünde
Sil baştan başlıyorum senli düşlere
Öptüm ruhunu koydum cebime

Masum gülüşün ısıtırken yüreğimi
Gülümsüyorum ben sana senin gibi
Ay doğar gecelerime avucumda sen
Yüreğimde hep sen sen sen benimlesin
Sensizlik çığlıklarımı hapis ettim gecelere
Zamansız ölümlere açıkken kapılarımız
Bir gün sen koşacaksın zamansız ölümlere
Bir gün ben koşacağım seni aşk ile sarmaya
Şimdi yoksam yanında
Sen gittin ise zamansız ölümlerle
Yok, olmam seninle değilim demek değil
Seninle olmak için hızlı adımlarla koşarken
Zamansız ölümlere sana sonsuz kavuşmaya
Gelmek için sana yoldayım seninleyim
Ellerim buz gibi uzatayım tut ve bak
Sensizlikten üşüdüm bak avuçlarımdasın
Itır ıtır saçlarının kokusu hala var

Yalnızlığımız bir çocuğun ağlayışı gibi masum
Aydınlıkla beraber sen girerdin odama
Saklanmış tüm sensizliğim kaybolurdu
Çekilirdi mevzilerine sensizlik
Yönsüz’ lük ekseninde boğulurdu
Yalnız olduğumu sandığımda
Yanılırmışım hep sen vardın ya yanımda
Seninle atan yüreğimde seninle eskimeyen
Kulağım çınlardı beni her andığında
Her terennümlerinde seni dinlerdim sendeki beni

Yıkıcı zamanları inşa ederdik seninle
Sessizce bizi bizden alan sessizliği yakalardık sessizce
Bizden aldıklarını alırdık
Çıplak kalırdı üşürdü sessizlik
Yalnızlığımızın hatırası kalırdı üstünde
Onu almazdık onunla bırakırdık bizi anlasın diye
Her zaman bize arsız arsız gülmesin sarmasın bizi
Leyla ile mecnunu katardık düşlerimize
Onlarla beraber ağlardık dertlerine
Hasretlerine
Bazen Leylayı Mecnuna
Bazen Mecnunu Leyla ya katar
Çöllerde buluştururduk
Hiç kavuşamayanları biz buluştururduk
Baş başa kaldıklarında
Hayranlıkla onların aşklarını dinlerdik yüreklerinde
Kefenle sarılı maziyi kefeninden kurtarır aşkla sarardık
El ele koşardı Mecnun Leyla'ya Kerem Aslı’ya çöllerde
Anlardık hakikat aşkın yüreğinde imiş
Binlerce yıl geçse de Leyla Mecnuna aşkı ile hala yanıyor
Hala Leylasını arıyor
Ve çok şükür ki bizim düşlerimizde sadece buluşuyorlar
Vahalarda yaylalarda bizimle koşuyorlar
Mehmet Aluç-Kul Mehmet-

20 Ocak 2016 Çarşamba

Maşallah


Aşk ile nur bakışların oldu nurani
Gönül güzelliğin ile açma kapılardan hicranı
Aşk ile isterim sürelim bir ömür boyu devranı
Aşk ile gülüşüne derim maşallah
Rabbim uzun ömür versin tüm cana inşallah

Herkes suçlar buluruz suçu felekte
Aslında yapılan işler bilinmez kelekte
Aşk sevgi dersen bulunur  yürekte
Aşk ile gülüşüne derim maşallah
Rabbim uzun ömür versin tüm cana inşallah


Unutur bilmez hep gözü yüksekte
Ne yapsın bu kula söyleyin felekte
Gece gündüz hep yer işi gücü keleklikte
Aşk ile gülüşüne derim maşallah
Rabbim uzun ömür versin tüm cana inşallah

Gerçek niyetini söyle sen biz bilek
Seninle ağlayıp seninle beraber gülek
İnsan yürekte sevmezse nereye gidek
Aşk ile gülüşüne derim maşallah
Rabbim uzun ömür versin tüm cana inşallah

Gel ey insan sevelim olmasın gönül harap
Harap olan gönül çeker her daim ıstırap
Daha fazla yıkılmazsın yazıktır o mihrap
Aşk ile gülüşüne derim maşallah
Rabbim uzun ömür versin tüm cana inşallah


Ayağımız altında bir gün kayar zemin
Dün sağlamdı şimdi öldü derler demin
Bu dünya âlemi düşün bakalım kimin
Aşk ile gülüşüne derim maşallah
Rabbim uzun ömür versin tüm cana inşallah

Aşk ile imanla yürüyelim olalım emin
Doğru yolda olan eder güzel tahmin
Doğruları yaz düşmesin elde kalemin
Aşk ile gülüşüne derim maşallah
Rabbim uzun ömür versin tüm cana inşallah

Aşk iman kullara Rahmandan ihsan
Kendini bil Rahmanı tanı sen insan
Boşa geçmesin yazık olur bunca zaman
Aşk ile gülüşüne derim maşallah
Rabbim uzun ömür versin tüm cana inşallah

Üç günlük dünya dört günlük yapma hesap
Nur Kuran indi işte sana yol işte sana nur kitap
Ölümden sonra vardır unutma zorlu bir hesap
Aşk ile gülüşüne derim maşallah
Rabbim uzun ömür versin tüm cana inşallah

Yazık değil mi gözde akar giryan
Çıplak geldik gideceğiz sanma üryan
Aşk iman ile yürüsün bu dünyada kervan
Aşk ile gülüşüne derim maşallah
Rabbim uzun ömür versin tüm cana inşallah

Eser gönlümüze her sabah soğuk rüzgâr
İnsanda az bulunmalı tertemiz ar
Yoksa âleme her mevsim yağar kar
Aşk ile gülüşüne derim maşallah
Rabbim uzun ömür versin tüm cana inşallah

Bu cana gelir ölüm ansızın
Hayatı yaşamayalım aldırmaksızın
Aşk iman en güzeli budur akla yatkın
Aşk ile gülüşüne derim maşallah
Rabbim uzun ömür versin tüm cana inşallah

Kul Mehmet’im sev gönülleri olsun Ruşen
Açılsın gönül bahçelerinde rengârenk Gülşen
O zaman bak bakalım değişmeyen olur değişen
Aşk ile gülüşüne derim maşallah
Rabbim uzun ömür versin tüm cana inşallah
Mehmet Aluç-Kul Mehmet-

Ruşen: Aydınlık, parlak
Gülşen: Gül Bahçesi
Giryan: Gözyaşı

Üryan: Çıplak

19 Ocak 2016 Salı

Bensiz Ziyaret Edersin





Yollarımız tekrar karşılaşır buluşur muyuz ola
Tekrar karşılaşınca bakışmamız çok sürer mi ola
Belki yine aramıza ayrılık perdesini çekeriz mi ola
Yoksa ayrılık kapısını kapatır yeniden birleşir miyiz ola

Bana kalsa tekrar karşılaşmamız artık imkânsız
Sen arzuların peşinde koştun olan sensin haksız
Ayrıldı ta o günden yollarımız kaldık amaçsız
Beninki olunmaz bir dilek yüreğimde yanar boşuna

Açtım elimi Mevla’ya sen çok yaşa diye
Dileğim gerçekleşir dedim olursun bana hediye
Bilirim sen gelmezsin öyle çat kapıyı çalıp pat diye
Bizsiz kaldık artık yaşıyoruz aşksız tek başına

Kul Mehmet’im bilmiyorum sen nerdesin
Elbet bir gün bizim buralara sen gelirsin
Utancını gizlemek için yüzüne siyah perde çekersin
Kazdığın aşkımızın mezarını bensiz ziyaret edersin
Mehmet Aluç-Kul Mehmet-



18 Ocak 2016 Pazartesi

Eşeği Sat Kurtul Üç Paraya



Eşeği saldım çayıra
Otlanıp karnın doyura
Demedim ki ineği kaçıra
İnek kaçtı koş Mehmet koş bayıra

İnek kaçtı çayıra
Mehmet söyleyin kime bağıra
Mevla akılsızı kapıyı bağlayanı kayıra
İnek kaçtı koş Mehmet koş çayıra

İnsan iyiyle güzeli ayıra
İnsan boş yere ne diye bağıra
Eşek yerine kapıya inek bağlaya
İnek kaçtı koş Mehmet koş bayıra

İnsan helal lokma ile karnın doyura
Yerken azda vere fakir fukaraya
İnsanın aklı karışır olur kara kura
İnek kaçtı koş Mehmet koş çayıra

Gördüğün düşü say hayra
İnsan eşeğe olmaya maskara
Eşeğe göstermeli kim gözü kara
İnek kaçtı koş Mehmet koş bayıra

İnek ne oldu dağa kaçtı
Dağa ne oldu yandı bitti kül oldu
İnekle olan kazanç eşek yoluna gitti
İnek kaçtı yok oldu Mehmet koşma artık çayıra

Mevla aklı olmayanı aklı var diye peşinde gideni kayıra
Eşeği sat kurtul üç paraya
At al çifte koş arka arkaya
İnek kaçtı yok oldu Mehmet koşma artık bayıra

Mehmet Aluç-Kul Mehmet-

Mevla Ne Diye Kayıra





Canan yoksa aşk ne arasın gönülde
İman yoksa Allah’a teslimiyet ne arasın kulda
Vatanın yoksa arama yatacak bir ocağın
Cananın yoksa taş ile doldur sen kucağın
                                                            
Vatanı olup sancağı ile yaşayan
İmanı olup imanı ile yaşayıp uyuyan
Cananı olup aşk ile konuşan
Taşa gerek yok
İman ile sancak ile aşk ile dolu kucağın

Merhametsiz olanı Mevla ne diye kayıra
Cehennem mekânın da ona yer ayıra
Merhametli olan cennette düşe yata çayıra
Zengin vermez zekâtını onu kar sanır aklı sıra

Merhametsizi salsan yola
İnsan göre dersin merhametli ola
Merhameti görünce salak salak der bu ne ola
İşte sana merhamet kalbin bunun ile dola

Abdest almak için bilmez sanki suyu
Şeytandan almış inkâr için huyu
Önüne gelene eşer kuyu
Anlamaz inkâr ile kapalı bütün duyu

Okumayı bilmez bir Fatiha
Fetva verir durmaz her bir kula
İpek elbise giyer değer vermez çula
Daha dün çul ile gezen çıkma sen yola

Okuması yok cahil konuşunca dersin dekan
Burnu havalı insanla arasına çeker camekân
Ramazanda oruç tutmaz kalbim der temiz sırıtkan
Kalbi temiz olmak nasılmış cehennem gösterir o an

Ramazanda oruç tutmaz derken
Hasta olanı söylemedim anlayan anladı erken
Sen gittiğin yolda biz daha dönerken
Önce farz sonra sünnet sonra nafile budur erkân

Ağlamaz ki beraber ağlayasın
Çağlamaz ki beraber çağlayasın
İster ki hep çalıp çırpasın
Çalıp çırpma ile cennete yol alamazsın

Zengin merhametsize yalaka olan
Üç kuruş para kazanırım diye dolanan
Para yerine fırça alıp dayakla kovulan
Sende çalış kazan ihtiyacı olana ver

Kul Mehmet’im aklına geleni söyledi
Sanmayın doğru var iken yalanı söyledi
Gönlünde geçeni söyledi oh hafifledi
Yalan bir saat doğru söz söylenir ebedi
Mehmet Aluç-Kul Mehmet-








Yayınlarım

Bugünü Elinden Alına Adam Geleceği İçin Ne Yapabilir?

  Bugünü Elinden Alına Adam, Geleceği İçin Ne Yapabilir? Cevaplarınızı bekliyorum. Mehmet Aluç