Bu Blogda Ara

14 Ocak 2016 Perşembe

Bu Millet Ve Vatan.


Bu millete layıktır her hürlü hizmet
Bulursa almaz demez bu ganimet
Vatan için oluyor gözün kırpmadan şehit
Her türlü güzelliğe layıktır bu millet

Batı  utanmadan der medeniyet içi dolu kahır
Hem batı hem medeniyet duymaz sağır
Üstümüze saldıkları belalar sanmayın ağır
Her türlü güzelliğe layıktır bu millet

Yıkarız onları yaşadıkları olur kahır
Sokarız onları yaşadıkları yer olur ahır
Osmanlıyı yıkamadı kimse bin asır
Her türlü güzelliğe layıktır bu millet

Ülkemde herkes birer olmuş bahadır
Yıkarız düşmanı yıkarız çatır çatır
Âlemde yeniden kurulur açılır yeni bir çığır
Her türlü güzelliğe layıktır bu millet

Ey düşman ovayı yaylayı ederiz sana dar
Nefesin kalmaz çıkmaz hiçbir zaman
Kaçacak yer bulamazsın dilersin aman
Her türlü güzelliğe layıktır bu millet

Ne çizgiler çektiler çizdiler hepsi silindi
Milletim kimin niyeti nedir gerçek bildindi
Birlik beraberlik kardeşlikle güldüler efendi
Her türlü güzelliğe layıktır bu millet

Karanlıkla gelenler gömeceğiz sizi karanlığa
Soluksuz kalınca kalacaksınız çığlık çığlığa
Sizi maşa diye kullananlar yıkılacak kaçsa da uzağa
Her türlü güzelliğe layıktır bu millet

Ufuklarda kardeşlik türküsünün sesi gelir
Mavi denizlerin maviliğinde cennet ötelerde eser gelir
Ufuklarda cenge çıkmış kardeşim koşar gelir
Her türlü güzelliğe layıktır bu millet

Bugünüm az zorsa yarınım kolay olacak
Vatan toprağında hilalin rengi solmayacak
Ölür Milletim esaret ile yaşamı olmayacak
Her türlü güzelliğe layıktır bu millet

Açılmış mavi sulara milletim yelken
Şahadet ufukta gelirse demez daha erken
Şahadete vatan için koşarken gülerken
Her türlü güzelliğe layıktır bu millet

Damarlarımızda kan dökülse o vatandır
Vatan uğruna gönülde akan hep kandır
Mezarda şehit olarak yatan atandır candır
Her türlü güzelliğe layıktır bu millet

İnsan haini bu vatanı satandır
Vatanı satanı milletim cehenneme atandır
Bir ağlayan görse onunla ağlayan dert ortağı olandır
Her türlü güzelliğe layıktır bu millet

Kul Mehmet’im yıkılmaz vatan gelse de binlerce akın
Milletim der haydi imanı göğsünüze takın
Şahadet varsa ucunda cennet bize olur yakın
Her türlü güzelliğe layıktır bu millet

Mehmet Aluç-Kul Mehmet-

Farkında mısın?



Dünya denilen bu han iki nefes arası
Nefis şeytana uyunca çıkmaz karası
Açınca birde gönül onarılmaz yarası
Ömür sona gidiyor sen farkında mısın?

Yoksa hala boş fikirlerle yatar mısın?
Yoksa imanı alır gönül’e sona koşar mısın?
Yoksa bön bön bakar kaçacağını sanır mısın?
Ömür sona gidiyor sen farkında mısın?

Yoksa hala insanlığını satar mısın?
Derdi olan derman isterken sen bakar mısın?
Elinde derman gelmese de derdine ortak olur musun?
Ömür sona gidiyor sen farkında mısın?

Yaz ayında gönül ister serin
Derde düşünce düşünme derin
Yüce Rahmana yaklaş tutar elin
Ömür sona gidiyor sen farkında mısın?

Saçlar dökülür görünür kelin
Vakti gelince tutmaz belin
Geniş yerde dar olur yerin
Ömür sona gidiyor sen farkında mısın?

Darıldığın bazen olur kaderin
Kaderin belirler mutlaka yerin
İman ile olursan geniş olur yerin
Ömür sona gidiyor sen farkında mısın?

Gençlik çağında bakılır yüzün
İhtiyarlayınca geçmez sözün
Düz iken yokuş olur düzün
Ömür sona gidiyor sen farkında mısın?

Dünyada geniş olursa yerin
Bir anda insan düşer geniş olur derin
Musallada yatarken belli olur yerin
Ömür sona gidiyor sen farkında mısın?

Musallada yatarken belli olur yerin
Feryat figan etsen de oynamaz hiçbir yerin
İman ile yaşadınsa ne güzel sen gülümsersin
Ömür sona gidiyor sen farkında mısın?

Derin olsa da mezar yerin
Derin olmaz rahat yerin
Bağırsan da cenneti bana verin
İman var ise cennet olur senin
Ömür sona gidiyor sen farkında mısın?

Mezar başına yakınlar düzülür
Biraz olsa da herkes üzülür
Beden toprakla örtülünce gidilir
Şimdi tek başınasın farkında mısın?
Ömür sona kavuştu sen farkında mısın?

Alma mazlumun ahı’nı veremezsin hesabını
Veremezsen hesabı açamazsın cennet kapısını
İman var iken yıkma sen gönlün yapısını
Elinde var iken nimet ver yarısını
Ömür sona gidiyor sen farkında mısın?

Akıl ile gönül olur gönüllere ilaç
Bugün var iken yarın olursun muhtaç
Aman nefis şeytana yaklaşma sen kaç
Merhametin varsa al gönüllere âleme saç
Ömür sona gidiyor sen farkında mısın?

Kul Mehmet’im iman güzellikten başka nedir kalan
Dünya denilen bu han elbet yalan
Ey kul düşün seni bu âleme kimdir salan
Seni âleme salanda kaçan kul bak her şey oldu yalan
Ömür sona gidiyor sen farkında mısın?
Mehmet Aluç-Kul Mehmet-





Hakkın Safına Gir



Ne diye dünya malına daldın çekersin zahmeti
Dünya malı gelip geçicidir unutursun kıyameti
Kazandıkların için hesap var unutursun ahreti
Hakkın safına gir hak yolda yürü her kula olmaz nasip

Kul beşer şaşar bazen hakikati görmez
Dünya hali bu imansız bu dünya çözülemez
İman olmadan kul hesabın hakkını veremez
Hakkın safına gir hak yolda yürü her kula olmaz nasip

İmansız kula bu dünya yar olmaz
İman ile gezmeyen kul Müslüman olmaz
İmanı ile olan gönül hiç solmaz
Hakkın safına gir hak yolda yürü her kula olmaz nasip

Bilmeyen kul aramaz ise bilinmeyeni bilmez
İman ile yaşamaz ise bu dünyada gülmez
Sabır deryasında sabır etmeyene çileler bitmez
Hakkın safına gir hak yolda yürü her kula olmaz nasip

Ey kul ne diye imandan ayrı yola girersin
Doğru yol var iken eğri yolda gezersin
Gönülleri keskin bıçak gibi ne diye biçersin
Ecel gelir soluksuz bırakır sende gidersin
Hakkın safına gir hak yolda yürü her kula olmaz nasip

Kul Mehmet’im İman ile gönül bahçeni gül ile donat
İman ile yaşa gez onun ile sen yat
Bir nefeslik dünyaya bir parça güzellik kat
Hakkın safına gir hak yolda yürü her kula olmaz nasip
Mehmet Aluç-Kul Mehmet-



Uyandırdı O An Yüce Rahman.



Nasıl oldu bilinmez şeytan libasını giydim şaştım
Hak yol var iken eğri olan yola doğru kaçtım
Sonra durdum şöyle bir etrafıma baktım
Hak var iken ben şeytanı nasıl koluma takmışım
Uyandırdı o an yüce Rahman yıktım şeytanı şükür

Yürürken sanki yıkılırdı adımlarımda kaldırım
Söz söylerken sanki çakardı o an yıldırım
Sağa sola bakar aptalca insanları ayırırdım
Hak var iken ben şeytanı nasıl koluma takmışım
Uyandırdı o an yüce Rahman yıktım şeytanı şükür

Dilim sanki sokmuştu eşek arısı hep yakar yıkardı
Beni karşıda görenler şaşkınlık içinde kaçardı
Ben takmazsam şeytan beni koluna alır takardı
Hak var iken ben şeytanı nasıl koluma takmışım
Uyandırdı o an yüce Rahman yıktım şeytanı şükür

Ulaşılmazdı sanki benim burası şurası orası
Dilimde eksik olmazdı gönül yıkma çabası
Bendim dünyanın en akılsızı kabası
Hak var iken ben şeytanı nasıl koluma takmışım
Uyandırdı o an yüce Rahman yıktım şeytanı şükür

Gözümde hiç silinmezdi şeytanın izleri
Peşinde koşardım geceleri gündüzleri
Gönlümde biriktirmezdim hiç sevgileri
Hak var iken ben şeytanı nasıl koluma takmışım
Uyandırdı o an yüce Rahman yıktım şeytanı şükür

Bu âlemde benden başkasının yoktu sanki hevesi
Şeytan beni alır götürürdü bazen karanlık her akşam gecesi
Bazen küserdim kendime dünyaya biterdi gönlümün neşesi
Hak var iken ben şeytanı nasıl koluma takmışım
Uyandırdı o an yüce Rahman yıktım şeytanı şükür

Bazen geceleri isterdim kendimi ben dövem
Dövem de yedi sülaleme değil şeytana sövem
Bilmezdim ben artık bu halimle nerelere gidem
Hak var iken ben şeytanı nasıl koluma takmışım
Uyandırdı o an yüce Rahman yıktım şeytanı şükür

Kul Mehmet’im şeytana kandın kanacağın kadar
Hak yol döndün şimdi bu günahla ben nasıl yatar
Çok şükür kalbim gönlüm hak yol için artık atar
Hak var iken ben şeytanı nasıl koluma takmışım
Uyandırdı o an yüce Rahman yıktım şeytanı şükür

Mehmet Aluç-Kul Mehmet-

13 Ocak 2016 Çarşamba

İstanbul Kana Boyandı





İnsan canlı bomba olur mu ola?
İnsan canına kıyılır mı acep ola?
Dünyadasın ey insan düşün az ver mola
Nefreti bırak merhameti taksana sen kola

Bu ne vahşet bu ne intikamı insan yanar mı?
Ey zalimler onu gönderenler ateşiniz söner mi?
Sönmeyen ateşiniz sizi yaksın insan insanlıktan döner mi?
Nefreti bırak merhameti taksana sen kola

Kasalarınızda binlerce para var hala gözünüz aç
Aç gözünüzle hala sanki birkaç sente siz muhtaç
İnşallah soluksuz yıllarca kalasınız sizler sefil aç
Nefreti bırak merhameti taksana sen kola

Düşman düşmandır sizler aç gözlü insan kanı emen vampir
İşiniz kasanızı doldurtmak insan hakkı için savaşamazsınız hadi sittir
İnsanlık sizi yenecek haliniz beterden beter olacak beygir
Nefreti bırak merhameti taksana sen kola

İstanbul’u kana boyadınız işiniz gücünüz şerde
Bir gün hepiniz toplanacaksınız cehennem denilen ateşli yerde
Şimdi nefretle gözünüze şeytan nefis indirmiş perde
Nefreti bırak merhameti taksana sen kola

Bunlar açıkça dış mihrak ve Siyonist tuzakları
Ey insanlık uyanın artık görün bu zalim tuzakları asalakları
Güya vermek isterler çıkarları için balans ayarları
Nefreti bırak merhameti taksana sen kola


Bir gün nefretiniz sokulacak gözünüze
İnsanlar inanamaz artık sizlerin sözüne
Bakılır mı acep o iğrenç lanet yüzünüze
Nefreti bırak merhameti taksana sen kola

Bilinmelidir ki her zaman tek millet küfür
Bizde dünyaya nam salmış Müslüman’ız şükür
Haydi, insanlık bu nefret ordusunun yüzüne tükür
Nefreti bırak merhameti taksana sen kola

Kul Mehmet’im insanlık ölçtü nefretin çapını
Onlar ta dünden yuttular zehir dolu hapını
Sen uyanık ol nefrete kapat gitsin gönül kapını
Nefreti bırak merhameti taksana sen kola
Mehmet Aluç-Kul Mehmet-


 

Sabırla


Ne inlersin ey kul sanırsın çaresiz yaran mı var
Çaresiz derman için tabip olan yüce Rahman’ın var
Sanma bu yaşadığın dünya sana olur her gün dar
Sabırla sıkıntının sonunda şifanın nur cenneti var

Kamil olan kul imtihan dünyasında olduğun bilir
Çile dert içinde olsa bile yüce Rahman ile olur yürür
Vahdet için yürür nefis şeytanı yola çıkarken öldürür
Sabırla sıkıntının sonunda şifanın nur cenneti var

Kamil kul gönül içinde cennet mekân var bilirler
Cennet mekân gönlü kırmaz cennet kapısı görürler
Kendi gönlü kırılsa da gönül kırmaz hep af ederler
Sabırla sıkıntının sonunda şifanın nur cenneti var

Can mal kalmaz bu dünyada bunu bilmek gerek
Dünya hayatının sonunda ölümle var hazırlık gerek
Arayıp hak olan iman yolunu bulmalı nura erek
Sabırla sıkıntının sonunda şifanın nur cenneti var

İmandır teslimiyettir Rahman’a her işin başı
Gururla kâmil kul iman denilen nurdan tacı taşı
Bazen bu yolda aksa da aldırma gözden gözyaşı
Sabırla sıkıntının sonunda şifanın nur cenneti var


Kul Mehmet’im çıplak geldik bir arşın bez ile gideriz
Biz bizi sevmeyenleri de candan öte gönülden severiz
Vatan hainleri olursa onları sevmez uçuruma iteriz
Sabırla sıkıntının sonunda şifanın nur cenneti var
Mehmet Aluç-Kul Mehmet-



12 Ocak 2016 Salı

Aşkı bilenler halden bilir



Aşkı bilenler halden bilir ben hayranıyım
Aşkı bilmeze halden bilmeze kim ne desin

Aşkı sürme diye ben çektim bu gözlerime
Aşkı sürmeyle dedim yar bu gönlümü sevsin

Gönül aşk için sevmek için bilenler bilir
Gönül kapım açık aşk ile yar gelsin girsin

Yar gel gir bu gönlüme tapusu da senindir
Ben zaten her zaman yar ileyim bunu bilsin

Öpsem yar yanağından bal diye ben bilirim
Gönlüm yar aşkı ile yansın her zaman pişsin

Şikâyet etmem nazlı yârin her cefasından
İsterim o nazlı yar aşkı gönlüme eksin

Aşkta ah ayrılık var cefası ben bilirim
Nazlı yar gülsünde o cefayı gönle diksin

Derler aşta vuslat nur ahirette olurmuş
Ahiret bir karış yol yar kefenimiz biçsin

Kul Mehmet’im aşk ile herkesle ben dost oldum
Aşkın içinde nefret kin ayrılsın da gitsin
Mehmet Aluç-Kul Mehmet-



Yayınlarım

Bugünü Elinden Alına Adam Geleceği İçin Ne Yapabilir?

  Bugünü Elinden Alına Adam, Geleceği İçin Ne Yapabilir? Cevaplarınızı bekliyorum. Mehmet Aluç