Bu Blogda Ara

30 Aralık 2015 Çarşamba

Var İman Yoluna.



Altı delik sepeti doldurma, boşuna
Altına imanla yama yap, gitsin hoşuna
Yoksa boşu boşuna uğraşma, olmaz zoruna
Var iman yoluna geç, gençlik geçmeden boşuna

Kul dediğin, ahdinde olur nur gibi, vefa
Vefa ile sonunda sürer, güzel sefa
Vefa ile bulunur, dertlere deva
Var iman yoluna geç, gençlik geçmeden boşuna

Merhamet iman ile bu dünyada yapılır, hasat
Karşılığı ahrette alınır, fazlası ile yedi kat
Dünya hayatı bir tane, bakarsın ele geçmez bir daha, fırsat
Var iman yoluna geç, gençlik geçmeden boşuna

Karşımıza çıkan iman bize, fırsat ola
Merhamet ile yollarda, verelim az bir mola
Cümlemiz iman ile ola, sonumuz cennet ola
Var iman yoluna geç, gençlik geçmeden boşuna

Kul Mehmet’im, imansız hayat olur beter
İman, zaten bu kula dünya ahrette yeter
Ömür dediğin zaten, bir gün olur biter
Var iman yoluna geç, gençlik geçmeden boşuna

Mehmet Aluç-Kul Mehmet-

Kur’an da Olmaz Eğrilik



Müslüman mümin Kur’an yolunda şaşmaz
Merhamet var iken nefreti gönlünde taşımaz
Nefis şeytana uyup doğru yolun şaşırmaz
Kur’an da olmaz eğrilik ona uyan kulda var eğrilik

Müslüman mümin başka kişinin namusuna bakmaz
Nefis şeytan nefret ile yatıp kalkmaz
Koluna bunları dersen hiç takmaz yanına yaklaşmaz
Kur’an da olmaz eğrilik ona uyan kulda var eğrilik

Müslüman Mümin insanları çıkarı için satmaz
Bir güzellik görürse içine bin güzellik katar kaçmaz
Komşusu aç iken onu doyurmadan bir saniye olsun yatmaz
Kur’an da olmaz eğrilik ona uyan kulda var eğrilik

Eğrilik Müslüman’a mümine yakışmaz
Gül kokan Resul yolunda ona uymayan Müslüman olmaz
Müslüman kardeştir birbirini sevmedikçe iman etmez
İman etmeden Müslüman cennet yüzü hiç görmez
Kur’an da olmaz eğrilik ona uyan kulda var eğrilik

Bilmem nedir ne için bu inkârın asıl nedeni
Nefret ile var mı her iki cihanda mutlulukla güleni
Cehalet ne kadar kötü hep önüne serer nefretini
Kur’an da olmaz eğrilik ona uyan kulda var eğrilik

Kul Mehmet’im insan nasıl unutur kendini var edeni
Nefret ile yaşarken batı sen nasıl olursun utanmaz medeni
Merhametle neden nasıl yaşanmaz açıklayan var mı bunun nedenini
Var oluş var iken nasıl insanlık koşar yıkılış nedenine
Kur’an da olmaz eğrilik ona uyan kulda var eğrilik
Mehmet Aluç-Kul Mehmet-


29 Aralık 2015 Salı

Onunla




Hayat bazen karşıdan nazlı yar gelir gibi gelir
Gülümser tatlı huzuru ile gönülden sarmasını bilir
Bazen ölüm gibi hayat acı ecel gibi gelir
Zaten ölüm bizim için gülümseriz hoş geldin deriz
Onunla bir gönül dostu gibi yaşarız
                                                         
Bu hayat insana yaşaması hürdür
Kendisine hür başkasına hür değil gibilerle yaşamak zor
Bu acımasızlık aymazlık cahillik gönle kor
Gel de bu cahille yaşamasını kime sorarsan sor zor ki zor
Yüreğinde kor olsa da yaşayacaksın olmasa da yaşayacaksın sabırla

Cahile desen az beri yamacıma az gelsene
Yaptıkların yaşadıkların yanlış doğruyu bilsene
Yakar yıkar tek benim dediğim doğru anlamazsın sen kendine gelsene
Söylesen bir türlü söylemezsen şişersin hadi gel ölsene
Söylesen de yaşayacaksın söylemesen de bunu bilsene

Cahil karşıda söz dinlemez haydi ona yaklaşmasana
Duramazsın yerinde haksızlık var karşıda karışmasana
Nefsine gelse hoş kaç ondan hak için gelirse gönlüne hoş koş
Zaten bu âlemde merhamet güzellik için yaşarsın
Bunlar için yaşamasan da bataklığa batarsın

Mehmet Aluç-Kul Mehmet-

İşte Bilmece Ara Bul Doldur.




Bil bakalım kul ne ile af ola
Boş olan gönlü ne ile dola
Boş gönül acep nasıl sola
İşte bulmaca ara bul doldur


Nasıl girilir gayret yoluna
Ne gerek Allah’ın kuluna
Hayat nasıl geçer boşu boşuna
İşte bulmaca ara bul doldur


Hayat nasıl yaşanır ucu ucuna
Nasıl geçmez hayat boşu boşuna
Kul nasıl çıkar hangi yolun başına
İşte bulmaca ara bul doldur


Hayat ne için yaşanır ne uğruna
Kimin iyiliği kimin günahı boynuna
Hayat devam eder mi gitmeden sonuna
İşte bulmaca ara bul doldur


Kim nedir kimdir yaşar koyun koyuna
Kimin gider soyu sopu ala hoşuna
Uğraşsa da işleri kimin gider boşuna
İşte bulmaca ara bul doldur


Kim durduk yere bulaşır şuna buna
Rahat durmadan ihanetle çıkar yolu hoşuna
Ömrünü kim düşünmeden yaşar enine boyuna
İşte bulmaca ara bul doldur


Kul Mehmet’im sen kardeşlikle yat koyun koyuna
Yaptıklarını her zaman adaletle tart enine boyuna
Hayatını da yaşa din iman vatan bayrak uğruna
İşte bulmacanın birini yazdım gerisini ara bul doldur
Mehmet Aluç-Kul Mehmet-



İşte Sana Gönül İle Göz.



Kur’an iman gönlün rehberi
Seçilmez ki ayırt edilmez Kur’an’ın ayetleri
Müminin alnında parlar secde izleri
Mümin olmayanın nefretle çıkar sözleri
Özgürlük önünde seç beğen yaşa
İşte sana gönül ile göz bak eyle temaşa

Unutma ömrün sonu var oda mezar
Merhametin var ise mezarın cennet sen sar
Merhamet iman yok ise o mezar cehennemden dar
İşte sana hayat içine sen merhameti durma kat
Özgürlük önünde seç beğen yaşa
İşte sana gönül ile göz bak eyle temaşa


Dünya sanma sana ey kul olacak kalıcı mekân
Kur’an ile nefis şeytan önüne çek bir camekân
Kur’an iman ile yaşa yerin olsun cennet mekân
Kur’an iman ile dünya ahrette bul derdine sen derman
Özgürlük önünde seç beğen yaşa
İşte sana gönül ile göz bak eyle temaşa

Kul Mehmet’im Rahman kâinata gönderdi kulu
Kur’an iman ile dedi kulum bulsun doğru yolu
Kur’an iman ile kul bulur merhametle coşkuyu
Nefis şeytan ile gezme ey kul yaşarsın hep korkuyu
Özgürlük önünde seç beğen yaşa
İşte sana gönül ile göz bak eyle temaşa
Mehmet Aluç-Kul Mehmet-


28 Aralık 2015 Pazartesi

Sözlerim


Hayat bazen bir iğnenin ucunda geçmek için yapılan emek çabadır, bazen bir hendeği aşamadan yolda kalırcasına emek sarf edilerek gidilen yoldur.  İğne deliğinden geçmek geçmeye çalışmak, çalışınca iğne deliği genişler yol olur açılır, bazen ufak görülen hendek aşılmaz yorar yolda bırakır.

Bazen ustasız hiçbir şeyin olmayacağını bilen insan, nankör olunca hep ben ustayım der sürünür yüz üstü durur anlayamaz süründüğünü yüzü gözü çamur pislik içinde gezer yol aldım sanır.

İman denilen nur Kulun hayatına hayat can ruh veren bir yaşam deryasıdır, o deryaya giren hayat bulur can bulur. Girmeyen ise hayatı ömrü ölü bir şekilde yaşar ve aptalca yaşadığını sanır uçurumlara düşe kalka hayatını sonlandırır.

İman ebedi cennete doğru yürümektir. İmansızlık ebedi cehenneme doğru koşarak varmaktır. Arada ki farkı hisset gör bil anla karar ver.

İmanlı kişi kendisi için değil toplumun çıkarını düşünür, imansız kişi sadece kendi çıkarını düşünür, insanlığı yok sayar. Tart düşün ölç bil, karar ver, ister uygula ister uygulama.

İman insanı uçuruma düşmekten koruyan bir sistemdir, imansızlık insanı uçuruma atmaya çalışan bir sistemdir, seç beğen yaşa paşa paşa.

Mehmet Aluç

27 Aralık 2015 Pazar

Malına Kendine Sakın Güvenme.




Kulağını ver iyi dinle
Sakın insan gönlünü ezme
Mazlum fakir olanı üzme
Zengin ise sevinme
Kazancında hakkı olana vermiyorsan
Malına kendine sakın güvenme
Veren Allah
Alan Allah
Bunu sakın unutma

İman kâinatın bakışıdır
Al onu gönlüne yakışandır
İman merhamet cennete koşturandır
İmansızlık merhametsizlik cehennemde yandırandır
Malına kendine sakın güvenme
Veren Allah
Alan Allah
Bunu sakın unutma

İyilik merhamet unutulmuyor
Zalim insan hayatı ile oynuyor
Yüzüne tükürsen tükürüğe doymuyor
Ateşte yanınca hak ettiğini buluyor
Yanında kurtaranı olmuyor
Malına kendine sakın güvenme
Veren Allah
Alan Allah
Bunu sakın unutma

Kul Mehmet’im dünya fani ölüm ani
İnsandır bu bazen oluyor cani
Bilmez o cani bu dünya fani
İçinde gururla gezenler hani
Hiç biride duymadı okunan ezanı
Açılmaz artık onların lisanı
Malına kendine sakın güvenme
Veren Allah
Alan Allah
Bunu sakın unutma

Mehmet Aluç-Kul Mehmet-

İnsan bu bazen kelek bazen melek




İnsan bu bazen çıkar kavun gibi keleği
Arasan bulursun melekler gibi meleği
Çıkarır verir edepli olan can yeleği
İnsan bu bazen olurda kelek bazen melek
Keleğe ihtiyaç yok olsun az bize melek

İnsan bu bazen yıkar gönül ile bağını
Önüne yığar aşılmaz olan koca dağı
Bırakmaz nefreti ile yıkar cümle sağı
İnsan bu bazen olurda kelek bazen melek
Keleğe ihtiyaç yok olsun az bize melek

Bazen değeri olmaz atsan onu atılmaz
Çöpün içine katsan çöpe yazık katılmaz
Yolda yüzünü görsen hiçbir zaman bakılmaz
İnsan bu bazen olurda kelek bazen melek
Keleğe ihtiyaç yok olsun az bize melek

Kul Mehmet’im insan her an insanlık tavında
İman ile imanı yaşar gençlik çağında
İnsanlık gerek kula insana en başında
İnsan bu bazen olurda kelek bazen melek
Keleğe ihtiyaç yok olsun az bize melek

Mehmet Aluç-Kul Mehmet-

Selam Olsun


Selam olsun benden tüm insanlara
Gözü yaşlı bağrı kara olanlara
Geldik dünya hanına muhabbete
Gidiyoruz dönülmez yola hüsnüniyetle

Ne şehir dedik ne köy gezdik hürmetle
Gördüklerimiz insanlarda gezerdi merhametle
Hiç biri gezmezdi basmazdı toprağa heybetle
Gidiyoruz dönülmez yola hüsnüniyetle

Bir güzel sözümüz gezdi ummanda
Sevgiyi aşkı bindirdik gönderdik insanlara limanda
Birbirini seven insanları gezer gördük ummanda
Gidiyoruz dönülmez yola hüsnüniyetle

Kâinatı gördük yürür ayaksız
Gökyüzünü gördük durur direksiz
Rahmanın yarattığı gönlü gördük aşk çiçekleri açar topraksız
Gidiyoruz dönülmez yola hüsnüniyetle

Ne güzel onlarla camide safa dururduk
Nefis şeytanı iman ile boğdururduk
Nefret ile gezen olmazdı gül eker dağıtırdık
Gidiyoruz dönülmez yola hüsnüniyetle

Şimdilerde herkes birbirinin hayatı ile oynuyor
Bilmem ne oldu da insanlık nefret ile bir oluyor
Gönüller gülmeden bir bir soluyor
Gidiyoruz dönülmez yola hüsnüniyetimizi kaybederek

Kul Mehmet’im güzel insanlar gitti dönmez artık
Onları takip ederken yolumuzu kaybettik battık
O güzel günleri ararız bulamayız her şeyi edepsizce dağıttık
Gidiyoruz dönülmez yola hüsnüniyetimizi kaybederek
Mehmet Aluç-Kul Mehmet



26 Aralık 2015 Cumartesi

Bekler İsyan İmdat Çığlığında Geceleri





Çökmüş isyan bulutları kör karanlık gecelere
Bekler kıskacına almak için hüzünlü gönülleri
Tozlu yollara unutulmuşluk ekmiş başak çiçekleri gibi açılan
Kara gözleri ile bekler geceleri,
İmdat çığlığında, sessiz akan göz pınarlarına gizlenmiş isyan
Saplanmış hançer gibi, yetim bir çocuk masumiyeti ile bekler yollarda
Bekler yollarda, yok oluşa giden yolun köşesinde yol ayrımında
Bekler, tüm çiçekler solsun tüm renkler yok olsun diye
Kararsın notalar, kelimeler gülüşler sözler diye
Haince, sinsice bekler yanaklar solsun diye.
Açar aşk güneşi gönüllerde, kör eder isyanı
Açar gönüllerde, zevki sefayı
Gör gözünle ahu gözlü Leyla''yı
Öp dudağında, görsün aşkı sevdayı
Yazık deme, geçen onsuz gecelere
Seni hazırlıyor, dudağında dökülecek kelimelere.
Aşkı ruhuna üfleyen gecelerle,
Gör de sarıl onunla geçen günlere, o sözlerle
Kul Mehmet der, Ağla gözlerim o yârin göğsünde,
Selam olsun, seven tüm gönüllerde, sevdiğini yüreğinde sevenlere.
Bırak geçmişi, yaşa bugünü, aşk tüten gecelerde.
Kalmasın, kavuşmak mahşerde, hüzünlü beklemelerde.

Mehmet Aluç-Kul Mehmet

Karşılıklı Gönül Muhabbeti.(Değişim serüveni)1.Bölüm





Karşılıklı Gönül Muhabbeti.(Değişim serüveni)1.Bölüm

-Sana söylüyorum benim için mi geldin?
-Evet
-Suratında gülümsemeyi nerede bıraktın da bu ekşi suratınla mı bana geldin?
Elini yüzünde şaşkınlıkla gezdirirken, kadın kahkaha ile.
-Anlamıştım, hissetmiştim, kendine güvenin olmadığını, tam on ikiden vurdum.
-A...Ama nasıl olur?
-İnsan elini suratında gezdirmeden suratının ekşi olup olmadığını hissedemez mi? Hisseder, ama sende his kalmamış.
-Sen yoksa benimi gizli gizli takip ediyorsun, hem karşımda her şeyi bilen bir görüntün imajında yok!
Kadın afalladı, çantasında küçük aynasını çıkardı, baktığı anda erkek bastı kahkahayı.
-Pişti oldu, nasılda kendi oyununla seni alnının ortasından vurdum.
Kadın başını öne eğdi, elindeki pahalı ayna yere düştü paramparça oldu. Erkek üzüldü, yere eğilirken kadın.
-Sakın dokunmayın elinizi kanatabilirsiniz, artık benim aynaya ihtiyacım kalmadı, sana ders vermek isterken ben dersimi aldım, özür dilerim sizden. Aslında daha öncesinde aynadan kurtulmak zorunluluğunu hissettim ama atmak o kadarda kolay değilmiş, belki de zamanı değildi.
-Aman üzülmeyin bakın ben üzüldüm mü sizin gibi?
-işte bazen bu söylediğiniz pek mümkün olmuyor, hep sözlerimle insanları alt etmeye alışkın olan birisi için çok zor.
-İnanın bu hadiseyi bir sır gibi saklayacağım, içiniz ferah olsun.
Kadın gülümsedi,
-Size inanabilir miyim? Gerçekten benim için... Yok, buna ihtiyacım vardı hatta hak ettim ben.
-Haydi, ama biraz önceki gibi gülümseyin haydi, size çok yakışıyor inanın. belirli ki uzun zamandır ciddiyetinizi takındığınızdan beri gülmüyorsunuz.
-O kadar belirli oluyor mu?
-isterseniz aynaya bakın...
-Yok, bu defa beni kandıramazsınız çünkü çok doğru söylediniz yani aynaya gerek yok.
-Öksüz kalmış çocuk gibisiniz gülmeye karşı, bakın az güldünüz öksüzlüğünüz gitti, dünyanın en zengini oldunuz.
-Sahi kuzum siz bu akşamın karanlığında bu barda tek başına nereden karşıma çıktınız?
-Bilmem! Güzelliğinize vurulmuş olamaz mıyım?
-Ben be güz... Beni kandırmayın, çöl gibi ıssız yüreğim benim.
-Oraya güller laleler diksem yeşermez mi diyorsun?
-Evet.
-Var mısınız bahse girmeye?
-Evet, karşılığı ne olacak?
-Benim için sizi kazanmak yetecek, sizi bilmem...
-Vay alçak gönüllüğünüz elinizde pekâlâ benim içinde sizi kazanmak yeterli olacaktır.
-Beyaz mavi veya sarı size çok yakışacak, önce kıyafetlerinizi değiştirelim.
-Hayatta kabul etmem ben o renkleri giyemem, siyah sade olacak benim için.
-Beyazlar hassas günler de...
-Onu da hal ederiz o günlerde siyah giyersiniz canım sizde. Şimdi ölü olmayan sizdeki bu ölü imajı değiştirelim.
-Ağzınızda çok güzel sözler çıkıyor yoksa siz beni tavlamak için mi geldiniz buraya?
Mehmet Aluç-Kul Mehmet
Devam edecek inşallah

__________________
Mümin tövbe ile merhamet ister Rabbin'de affı için
Selam ve dua ile...

Senin Gülüşlerinde.


 



Beni aşk ile kollarında aşkın sıcaklığı ile saran
Gönlümü saran içinde fırtınalar koparken susturan
Yanımda kalıp sessizce gülümseyerek duran
Biraz eve geç geldiğimde yollara çıkan yoluma bakan
Son nefeste son durağa kadar yolculuk eden
Sılasına dönen sen benim canım sevgilimsin

Hasret hançerini yüreğime vururken bekleyen
Vuslat uzaklara kaçarken yüreğime türküler söyleyen
Üzülme sevgilim Mevla’m kerimdir diye beni avutan
Güzel saçın örgüsü benim yokluğumda açmayan
Son nefeste son durağa kadar yolculuk eden
Sılasına dönen sen benim canım sevgilimsin

Rüzgâr estikçe güneş gibi sımsıcak gönlü ile ısıtan
Geniş gönül yaylasında aşkın bin bir çeşit çiçeklerini koklatan
Sevda gibi umman olan o güzel gönlünü bana okutan
Aratıp Mevla’yı bu canda bulduran yol aldıran
Son nefeste son durağa kadar yolculuk eden
Sılasına dönen sen benim canım sevgilimsin

Kul Mehmet’im Rahat uyu Makberde
Sılasına dönen yârin döner günün birinde
Açılır aranıza çekilen ölümden çelikten perde
Kavuşursun sen yine o güzeline eskisi gibi günün birinde
Son nefeste son durağa kadar yolculuk eden
Sılasına dönen sen benim canım sevgilim
Dirilmek için beklerim senin gülüşlerinde

Mehmet Aluç-Kul Mehmet-

Öyle İse Devam Et Yoluna.



En sonunda anladım sevmeyenin gönlü dar bana
Derdini aşkını anlatsan da anlamam ben diyor sana
Aşkı sevgiyi yudum yudum tattırsan da içmem diyor kana kana
Öyle ise devam et yoluna uğraşma zaman geçiyor boşa

Gönül kuşunu teslim etsen de sen ona
Bakarsın başlangıca değil gidiyor ahvali kötü sona
Bu nedenle fazla uğraşma gönlünü verme ona
Öyle ise devam et yoluna uğraşma ömür geçiyor boşa

Acı olsa da sen yaşa bu gerçek olan gerçekle
Yoluna yeni seven çıkar hem de büyük bir destekle
Bakarsın Aşk’a senden fazla olur istekle
Öyle ise devam et yoluna uğraşma an geçiyor boşa

Bu gerçek belini bükse de sabırla devam et yola
Sırtındaki yükü alan mutlaka çıkar yola
Bu yolda mutluluk sabırla gönlüne dola
Öyle ise devam et yoluna uğraşma hayat geçiyor boşa

Yuvasız kuşun ötelerde uçarda gelir
Başına dünya evi kurmak için coşar da gelir
Gözün açıp kapadığın da mutluluğu önüne serer
Öyle ise aramaya devam et vefasızla uğraşma günler geçiyor boşa

Kul Mehmet’im çok az bulduğun kar sana
Az bulduğun mutlulukla yapışır o seven cana
El ele yürü bu yolda varırsın bu yoldaki üç günlük hana
Bu az mutlulukla devam et yola insanları sev ömür geçmesin boşa

Mehmet Aluç-Kul Mehmet-

Vakitsiz Zamanlar İçinde Kaybolursun.



Eline ne geçti koca bir hiçten başka
Terk ettin kaçtın gittin mutlu mu oldun
Yıktın gittin yıkan mutlu mu olur bildin
Yıktın yıkıldın mutsuz ettin mutsuzluğa koştun

Okuyamadın gönlümdeki tertemiz aşkı
Gönlüme seni yazdım karaladın gittin
Gözlerimde akan yaşta sen vardın görmedin
Yaşı görmedin yaş gibi damlayarak yıkan Nehir’e koştun

Şeklinle kendini gurura benliğe kaptırdın
Anlamsız sözler içinde anlamsızca kayboldun
Seni tüketecek yılların peşinde koşarak coştun
Tüketecek yılları görmeden yakan rüzgârların içinde yok oldun

Gönlümdeki hasreti ben söktüm attım
Onun içine azda mutluluk kattım yaşadım doğruldum
Kalbimde gönlümde izlerini sildim mutlulukla arkadaş oldum
Sen mutsuzluğu görmeden kendini uçurumlardan aşağıya attın

Kul Mehmet’im zaman her zaman doğru olanın yanında
Zamanın yanında mutluluk onun arkasında kolunda
Sabır dersen kul için içinde az dolaşmak gerek mutluluğa varmak için
Sabırda da sabrın yoksa vakitsiz zamanlar içinde kaybolursun


Mehmet Aluç-Kul Mehmet-




Yayınlarım

Bugünü Elinden Alına Adam Geleceği İçin Ne Yapabilir?

  Bugünü Elinden Alına Adam, Geleceği İçin Ne Yapabilir? Cevaplarınızı bekliyorum. Mehmet Aluç