Bu Blogda Ara

23 Aralık 2015 Çarşamba

Senin Dilin



Karşımda sallanıp güzeldir duran
Halim nedir diye her gün sen soran
Gönlümde saraylar tahtları kuran
Senin dilin söyle şeker mi bal mı?

Gönlümü aşk ile her gün doyuran
Gönül sarayımın aşkla dolduran
Aşk deryasında ayakta dik duran
Senin dilin söyle şeker mi bal mı?

İster ayağım değmesin hiç taşa
Hayranım ben ondaki hilal kaşa
İsterim benimle sen bin yıl yaşa
Senin dilin söyle şeker mi bal mı?

Gönüldür aşkı taşıyanın adı
Bin yıl geçse de bitmez onun tadı
Aşktır bu dinlemez bilmez inadı
Senin dilin söyle şeker mi bal mı?

Kul Mehmet’im haramı sevmez yemez
Gönülden sever yalandan hiç sevmez
Gönül yıkmaz yalandan olsa gülmez
Senin dilin söyle şeker mi bal mı?
Mehmet Aluç-Kul Mehmet-

22 Aralık 2015 Salı

Geldi Âlemlere Rahmet Nur Muhammed s.a.v.





Rebî'ul-evvel, ilkbahar demektir
Dünyadaki bütün insanlara Rahmetellil
 Nur Peygamber olarak gönderilen,
 Muhammed aleyhisselamın
Nurla doğduğu gecedir
İnsanlık kaybolmuştu
Mazlum zalim tarafından
Sömürülürken
Nefreti ile prangalar vururken
Geldi Âlemlere Rahmet
Nur Muhammed s.a.v.
Beklenilendi
Gelendi nur ile kâinata
Kâinat gelişi ile aldı soluk
Kanlar akardı zulümle
Oluk oluk
Yüce Rahman gönderdi dedi az alın soluk
Her kuluna merhameti ile koşan Rahman
Kulu ile beraberdi her an
Kulu uzaklaşsa da bir an
O uzaklaşmayan yanında olandı her zaman
 Bu gece, Kadir gecesinden sonra
 En kıymetli kutlu nurlu gecedir
 Bu gece, melekler iner o gün gibi saf saf
 Peygamber efendimizi ananları seyreder
Sevap yazar kat kat
Bu Gece Nur Muhammed
Doğduğu için sevinenler af olunur
Bu gece, Nur Resulullah efendimizin
Nurlu doğum zamanlarında görülen hâlleri,
Mucizeleri bol bol okumak, dinlemek,
Öğrenmek çok çok kat kat sevaptır
Arkasında yılbaşı gelir Mekke'nin fethi
Müslüman yılbaşı kutlamaz
Kutlayacak nurdan geceleri vardır
Ne yaparsa bu gecelerde kardır
Yılbaşı Müslüman'ı yakan hardır
Mevlidi şerif yazdı gönlü ihlâslı
Rahmanın Süleyman kulu
Gönüllere akar o ihlâslı nurlu yolu
Müslüman ister İmanla
Kelimeyi tevhitle gelsin sonu
Bundan başka işe yaramaz diğer konu
Gelişi ile zulmün yıkıldı dağları
Viran oldu nefretten bağları
İslam sardı dört bir diyarı
Gelişinle Nura gark oldu âlem
Sana olsun binlerce salâvat ile selam
Senin yolunda hayat eder nurla devam
Kul Mehmet der nur yolunda her an kalam
Derdime nurunla İslam ile derman bulam
Sana varmadan nurlu gecelerinde seni anam
Hoş geldin Ya Rahmetellil âlemin
Hoş Geldin nurdan nur nur Muhammed
Senin gelişinle bitti cefa
Kâinat doldu deva
Doğduğun oda küçücük bir olsa da oda
Cümle kâinat âlemler sığdı o ana
Hayat geldi cümle cana
Bekleyenler çoktu seni yana yana
Gelişinle nurlar doğdu gönüllere kana kana
Cümle mümin vermişti canını sana
Zalim denilen cümle dana
Yalan söylüyor diyordu inkârla sana
İstiyordu merhamet değmesin cana
Yıkıldılar bir bir nefretle koşarken sana
Ne olur gelsen o nurunla bir defa daha
Zalimler ortalıkta bir daha çıkmasa ortaya
Nurunla tekrar dolsa âlem bin bir kat nurla
Seni gönderen yüceler yücesi Allah'a şükürler olsun
Binlerce kez hamd olsun

Mehmet Aluç-Kul Mehmet

Âlimleri küstürdük galiba



Etrafı sarmış cümle zalim
Hani nerede bunca âlim
Zalim âlime de sıra vermez mi?
Televizyonları da mı ele geçirdi zalim
Yüreklerdeki iman nasıl durur
Bir söz söylemez âlim

Zalim istemese de çıkacağız sağ salim
Yaptığı edepsizce mezalim
O nefretle boşa eylese de talim
Yüreklerdeki iman nasıl durur
Bir söz söylemez âlim

Âlimleri biz mi küstürdük çıkmaz ortaya
Biliriz âlim düşmez hataya
Kaybolmalar nasıl oldu arka arkaya
Zalim oynarken hoplaya zıplaya
Yüreklerdeki iman nasıl durur
Bir söz söylemez âlim

Ölüyor yazık bunca kuzular
Şahadetle varıyor cennette
Bizim bu toprakta yetişmez zalim biliriz
Bat ı denilen zalim gönderir
Yüreklerdeki iman nasıl durur
Bir söz söylemez âlim

Kul Mehmet'im zalime uzanmaz halk olarak elimiz
Dünya kaygısı sarmış gönülleri kırılmış sanki belimiz
Kaybettik sanılmasın Kâbe'ye dönüktür yönümüz
Yüreklerdeki iman nasıl durur
Bir söz söylemez âlim küstürdük galiba
Ondan çıkmaz  ses alimde

Mehmet Aluç-Kul Mehmet

21 Aralık 2015 Pazartesi

Yalnızlık dolu bir şafakta





Yalnızlık dolu bir şafakta
Umutlar ver bana seni beklerken ayakta
Biraz senden ben olsam da uzakta
Kokun gezer etrafımda kıyıda bucakta
Geceler gözyaşımla ıslanırken seccadeler
Duamda sen varsın her hücremde
Cehennemi yaşasam da son dönemde
Secde ile kurtuldum akıllı bir biçimde
Yüreğimin gücü seni sarmaya hazırken
Bir yumruk gibi sert sözün batarken diken diken
Yanımda dururken beni sevmemen ne saçma
Seni severken bak gözlerime ne olur kaçma
Gücendin ise sözlerime özür dilerim yüreğimi yakma
Sesiz sesine ses olmaya hazırım
Sessizliğine sessizlik olmak istemem
Aşk ile sen yüreğimde bir parçasın
Eğer bir parçam olmasaydınız
Terk eder giderdim senden önce
Mevsimler gülüyor sen gülünce
Yalnızlık dolu bir şafakta
Umutlar ver bana seni beklerken ayakta
Kalbine girmek için bekliyorum şafakta
Görürsün beni sen bir bakışta
Budur senden dileğim bu son yalvarışta
Yüreğimde kopan fırtınaları gel gör
Yüreğim sensiz zaten hasta
Gelmeyeceksen haber ver
Kendimi hazırlayayım en başta
Son nefesimi de vereyim şuracıkta
Sende mutlu yaşarsın uzaklarda
Bende kurtulurum bu ıstırap dolu yaşamda
Mehmet Aluç-Kul Mehmet-

18 Aralık 2015 Cuma

Kuran'ın Bulunmaz Eşi







Kuran'ın bulunmaz eşi
Bunu bilmeli evvela
Odur insanlığın güneşi
Hayat nizamıdır o kula
Zalimin gezer üçü beşi
Zalim dersen süründü leşi

Nur Nebi gönüllerin güneşi
Âlem de bulunmaz onun eşi
Bunu bilmeli evvela
İslam'ın yoludur sünneti ile kula
Zalim kaybetti Nur Resulle güreşi
Zalimin gezer üçü beşi
Zalim dersen süründü leşi

İslam'a katılmayan oldu sefil
İslam ile olanlar oldu asil
İslam ile yetişti nesil
İslam'a karşı çıkan oldu rezil
İslam sönmeyen âlemin güneşi
İslam'ın bulunmaz başka eşi
Zalimin gezer üçü beşi
Zalim dersen süründü leşi

Mümin her an Yüce Allah'ı anar
Cenneti alaya dünyada bakar
Nur Kuran Sünneti koluna takar
Mümin olmayan Cehennem de yanar
Zalimin gezer üçü beşi
Zalim dersen süründü leşi

İslam ile açılır cümle lisan
İman ile döner zaman
İman ile yaşar mümin her an
İman gönül'e olur canan
Zalimin gezer üçü beşi
Zalim dersen süründü leşi

İman nuru yağar mümin gönlüne
Yağar gönül'e sağanak sağanak ömrüne
Merhametle bakar önüne
İman gözü ile bakar açar gözünü
İtibar edilir Müslüman'ın sözüne
Zalimin gezer üçü beşi
Zalim dersen süründü leşi
Mehmet Aluç-Kul Mehmet-




Kahrediyor.

Bazen az yazınca gönlü tüketirsin
Gönlü canlı tutmak için yazmalısın


Kahrediyor

Beklerken randevunun sessizliğinde seni beklerim çoktandır
Geciken sen sabırsızlık yıkıyor işte beni bu sensizlik yakandır
Akarak sokak arasında kaçarken yine ben senden kaçandır
Kahrediyor randevuların nefret ediyorum hicret ile gidiyorum

Hayat serbest aşk ile sevince bitiyor gönülde yar gülmeyince
Tutsak yaşarken aşk ile duyarsız sevgilin peşinde yetişmeyince  
Aşk mı hayalperest ben mi sevgilim mi gönül seçemeyince
Kahrediyor randevuların nefret ediyorum hicret ile gidiyorum


Aşk yolunda aşığa cefa çektirmek vefasızlık ise hepten haramdır
Aşk zaten gönül'e kendisi zaten hakikaten dermandır
Aşktan başka tüm sevmeler zaten bu dünyada yalandır
Kahrediyor randevuların nefret ediyorum hicret ile gidiyorum


Bu dünyada aşktan başka söyler misiniz ne kalandır
En akıllısı aşk ile aşk yoluna koruna koruna çıkandır
Nefreti olan nefreti ile ateşte bir girişte sonsuz kalandır
Kahrediyor randevuların nefret ediyorum hicret ile gidiyorum


Kul Mehmet'im aşktan ayrı gezmek gönül'e ziyandır
Aşk ile gönülde yürüdüğünde tüm yollarda açan bahardır
Nefret ile gezen dünden cehennemde nefretiyle yanandır
Kahrediyor randevuların nefret ediyorum hicret ile gidiyorum

Mehmet Aluç-Kul Mehmet-



Gel



Gönül mezarına ben yattım boylu boyunca
Gözlerine doymadan ecel beni bulunca
Beklerim makberde ben seni günün dolunca
Hasretim sineni yar yakıp kavurmadan gel

Aşk gözüyle kokuna bu tenim doymayınca
Arayıp kendimi ben teninde bulmayınca
Mezarımda toprakla yar sensiz dolmayınca
Hasretim sineni yar yakıp kavurmadan gel

Nakşet makber üstüne yar sen kendi adını
Gece gündüz sen yâd et muhabbetle adımı
Mezarıma da dolan sensiz yakan sancımı
Mezarımı ateşle doldurmadan çabuk gel

Göremedim dost gibi atan o yüreğini
Duyamadım bende yar sevdim ben dediğini
Göğsünde koklamadım aşkın o yasemini
Yaseminler kokusu göğsünde bitmeden gel

Sinemde tutamadım ben arzunu yâdını
Sana açamadım ben gönlümün yapısını
Makber de anıyorum ben hasretle adını
Gönül kapını bana kapatmadan çabuk gel

Ben senin gönlünde aşk deryasında yar öldüm
Sanma sevgilim sende gülmeden öldüm gittim
Gönül sinene solmaz gülleri diktim gittim
Diktiğim güller aşksız kuruyup solmadan gel

Kul Mehmet'im gönlünde yaşarken ben ölmüşüm
Fani olan dünyada az seninle gülmüşüm
Seninle aşk badesi içmeden yar göçmüşüm
Aşk badesini yalnız içip bitirmeden gel

Mehmet Aluç-Kul Mehmet-

Kendi Kazdığı Mezarda



İnsan kendi mezarını kazar
 Yakan nefreti ile içinde yatar
Geride kalanların günahını alır
Kendi kazdığı mezarda pişman figan eder

Bu kalem ah daha neleri yazarda
İnsan güzelliklerde neden kaçarda
Sonra pişmanlıkla hüngür hüngür ağlarda
Kendi kazdığı mezarda pişman figan eder

Utanmadan haksızlığın sazını çalar
Edepsizce yakar yıkar birde bakar
En sonunda içinde kendiside yanar
Kendi kazdığı mezarda pişman figan eder

Dört bir yanda kırılır umudumuz kolumuz
Musallada alınır nefret kokan soluğumuz
Pişmanlığa çıkar dört bir yanda yolumuz
Kendi kazdığı mezarda pişman figan eder

Gönülleri insan yakan yaktığını bilmez mi?
Yaktığı ateşte yanacağını görmez mi?
Merhamet varken merhametle sevilmez mi?
Kendi kazdığı mezarda pişman figan eder

Kapkara gözleri ile nefretin gözleri görülmez mi?
Nefret içinde masumların öldüğü sezilmez mi?
Karanlık yollarda kendi kaybolacağını insan hissetmez mi?
Kendi kazdığı mezarda pişman figan eder

Dermanı bitirir kaybettirir kul
Sonra der yandı eyvah canım
Be ey gafil ne ararsın
Canıma yok mu diye dermanı
Kendi kazdığı mezarda pişman figan eder

Kul Mehmet'im vade gelip dolunca
Mezarda kul yaptığı ile solunca
Cehennem ateşi har ile kulu yutunca
Kendi kazdığı mezarda pişman figan eder


Mehmet Aluç-Kul Mehmet-

Şimdi Sağlıklı Nasıl Zayıflarız ?







Sağlıklı zayıflama, dengeli olarak uzun bir süre devam 
edecek olan,yediğimiz besin değeri  çok çok yüksek gıdalardan kaçarak,bu yönde oluşan sağlıklı ve sürekli bir beslenme ile bu kalorisi yüksek olan gıdalardan alınan kaloriden vaaz geçerek, gün boyu harcayabilecek kadar kaloriden az olanı ile beslenerek sağlayarak,aldığımız kalorileri yakarak, vücuttaki fazla yağ depolamasına izin vermeden azaltılmasına yönelik, kişinin ideal  olacak kilosuna almasını sağlayan bir beslenme şeklidir. Kişinin doğru beslenme veya sağlıklı  bir yöntemle zayıflamasını sağlayan bir yoldur..

Vücudunuz için gerekli olan tüm besin ögelerini (protein olsun, yağ, karbonhidrat olsun), vitamin ve mineralleri tam olarak aldığınız bir beslenme şekline sadık kalarak eninde sonunda ideal kilonuza mutlaka ulaşabilirsiniz. Çünkü sağlıklı  olan bu zayıflamanın gerçek hedefi, size aşırı olan sağlıksız kilo aldıran beslenme alışkanlıklarınızı kökten bıraktırarak  doğru beslenme  ile besin değeri yüksek ve kalorisi az gıdaları daha çok tüketmenizi sağlayarak zayıflatarak,kilonuzu kontrol ederek zayıflamanızı sağlamasıdır.

Hayatın Mutluluk Dolu Şifreleri Sabır'ın İçinde.


Yaşarken kendimizde kaçmak, kapılarımızı kapatmak, gökdelen gibi yüreğimizin umman deryasını görmeden kaybolmak, içten bizi yok eden samimi olmayan benliğimiz sesini dinleyerek kaybolmak, iç dünyanın bahçesinde yolculuğa çıkmadan bahçesindeki çiçekleri koklamadan hissizler korosuna katılarak içinde kaybolmak, benliğin peşinde koşmak, hayat insanlara sırtını dönerek her şeyi kaybetmenin peşinde koşmak, nedense insanoğluna hep cazip gelmiştir.

Ruhun içindeki güller kokan yolunu terk ederek, dikenlerle pisliklerle dolu kendini önemsemeyen hiç bir değeri olmadığını bilen insanların dalkavukların peşinde koşması çok acı ve elem dolu ve insanlık için utanç verici bir durum ve yaşantı. Kendi aydınlığında yürümeden, karanlığı gösteren insanların ardında yürüyerek hem yarınlarını hem de yarınları karanlığa boğmaya koşmaları ve yolun sonunda gerçeği görmeleri ve uçurumun dibine atılmaları bu gerçeği değiştirmemektedir. Yok oluş... Var oluş... Kör niyet ve körlük... İyi niyet ve gülümseyen yarınlar... Nedense hep seçilen kör niyet ve karanlık oluyor ve tarihi okumaktan aciz biz insanlar, hala o karanlığa koşmaktan zevk alıyor ve yok olmanın ıstırabında yok oluyoruz. İçimizdeki kuyulara düşerek az çekilen çile ile Yusuf misali imtihanla mısıra sultan olmaktan vaaz geçerek köle olmayı seçiyoruz, az sabrın koltuğunda oturmak yerine, zalim karanlık gönüllü insanların işkence dolu koltuğuna gözümüzü kırpmadan oturuyoruz!

Önümüzde hayatın mutluluk dolu şifreleri sabrın içinde gizli iken, atılan bir kaç adımda o şifrelere kavuşmak yerine, sırtımızı dönerek bir anlık karanlıkta kalmaktan kaçarak bir ömür boyu karanlığa koşuyoruz. Aslında sabırla, o karanlığı döşek olarak üzerinde uyuma ile karanlığı yok eden güneş üzerimize doğacak ama biz o güneşte den korkarak, esaret altında neden niçin koştuğunun cevabını vermekten uzak, kör hisleri ile esir aldığı vahşetle dolu karanlığa koşmaktan bir an olsun geri kalmıyoruz.


Allah nur Kuranda ve Resulü ile bize bildirdiği İslam'a sarılmadan onun yolunu izlemeden dik duruşu gerçekleştirmediğimiz için hala sürünmekte, hala yaralara derman ve merhem olamamaktayız. Cahillerin ihtişamlı dünya hayatına kapılarak-Onların cehennem hayatını görmezden gelerek- onların utancının peşinde gitmesi dünya ve ahretimizi yok etmekten başka bize hiç bir yararı olmayacaktır. Bunu idrak edene kadar, hala kendimizi hislerimizi yarınlarımız uzaktan yok olmaya devam edeceğiz. Rabbim uyanmayı bizler nasip etsin, İslam yolunda İslam'ın istediklerini yaparak dirilişle dünya ve ahireti kazananlardan eylesin. Selam ve dua ile kardeşim.
Mehmet Aluç



17 Aralık 2015 Perşembe

Yeniden Aşk İle Doğuyorum.



Bizi kimse yıkamaz ayıramaz demiştin
Söylerken gururlanmış gülümsemiştin
Ölüm tekrar bizi buluşturur demiştin
Bir anda terk ettin nasılda gittin
Söylediğin sözleri hep kulağımda dinledim
En sonunda sensiz ben yaşlandım

Beni bu halimle görme diye hep saklandım
Yüreğimdeki nefretini görme diye her gün yıkandım
Gelmeyince bütün gemileri yıktım ve usandım
Söylediğin sözleri hep kulağımda dinledim
En sonunda sensiz ben yaşlandım

Yüzümüze dokunmasın dediğimiz gözyaşları mesken tuttu
Bu gönüllerimizi aşkımızı unuttuk hasret bizi yuttu
Sözlerinden başka bir şey kalmadı zor bela oda avuntu
Söylediğin sözleri hep kulağımda dinledim
En sonunda sensiz ben yaşlandım

Doğum günlerini hep gözyaşlarımla kutladım
Her sabah günaydın her akşam sana iyi geceler diledim
Üstün açık kalmasın diye seni ısıtsın diye gecelere seslendim
Söylediğin sözleri hep kulağımda dinledim
En sonunda sensiz ben yaşlandım

Rüzgârda bir haber salmadın
Ben yüz binlerce selam saldım belki duymadın
Aşkımız gönlümde sakladım oda dondu buz tuttu
Söylediğin sözleri hep kulağımda dinledim
En sonunda sensiz ben yaşlandım

Burada her şey yine sensiz aynı
Hıçkırıklar sokağına döndü sevda sokağımız
Kulakların çınlasın diye adını her köşeye kazıdım
En sonunda adımızı ecel defterine yazdım
Söylediğin sözleri hep kulağımda dinledim
En sonunda sensiz ben yaşlandım

Şimdi sokağın başındayım yalnızım
Kokun yok olmuş gözyaşları kokuyor birde sızım
Senin şimdi  kahkaha ile gülen sesini duyuyorum
Ben sızımla gözyaşımla o günleri hala inadına yaşıyorum
Söylediğin sözleri hep kulağımda dinledim
En sonunda sensiz ben yaşlandım

 Sevenler yalnız sever yalnız ölürmüş
Herkes gülerken o aşkın deryasında tek başına yürürmüş
İnsanlar güldüğünü görmese de
 Ona aşk gülümserken sonsuza kadar gülermiş
Söylediğin sözleri unuttum aşkın melodisini dinliyorum
En sonunda sensiz ben yeniden aşk ile doğuyorum.

Mehmet Aluç-Kul Mehmet-

Yayınlarım

Bugünü Elinden Alına Adam Geleceği İçin Ne Yapabilir?

  Bugünü Elinden Alına Adam, Geleceği İçin Ne Yapabilir? Cevaplarınızı bekliyorum. Mehmet Aluç