Bu Blogda Ara

20 Kasım 2015 Cuma

Şimdi Ne Yapsan Boşa...



Bir gün kilitlenecek bu beden
Konuşmaya bulunmayacak neden
Ağlasan da ağlayamazsın
Azrail alınca tatlı canı
Ağlama artık boşa
Yıkardın giderdi hoşa
Şimdi kıvranma sen boşa
Cezanı çek koşa koşa
Kilitlenmeden aklın geleydi başa
Şimdi ne yapsan boşa

Yürüdün nefretle yan yana
Zehir akıttın her cana
Karışma yapma dedim sana
Karışma sen dedin bana
İşte şimdi hak ettin
Azap dolu mezarı
Bağırsan da duyan olmaz
Halin nedir bilen olmaz
Kilitlenmeden aklın geleydi başa
Şimdi ne yapsan boşa

Musalladasın yerin soğuk
Sıcak yerde yapma dedim
Olmaz dedim yatacak yerin
Şimdi kıvran dön dönemezsin
Bağırsan da duyan olmaz
Halin nedir bilen olmaz
Kilitlenmeden aklın geleydi başa
Şimdi ne yapsan boşa
Anlatma artık halini
Duyan olmaz soran olmaz
Mühür basıldı artık,
Azap senin hakkın
Doyasıya yaşa kendin takıl
Bağırsan da duyan olmaz
Halin nedir bilen olmaz
Kilitlenmeden aklın geleydi başa
Şimdi ne yapsan boşa

Kötü çıkardı nefesin
Kirletme yıkma dedim nefesi
Elinde nefret kafesi
İçinde gönülleri yıkma
Hapis etme dedim
Bağırsan da duyan olmaz
Halin nedir bilen olmaz
Kilitlenmeden aklın geleydi başa
Şimdi ne yapsan boşa

Şimdi deme ben yandım
Nefis şeytana ben kandım
Böyle olmayacaktı sandım
Nefsimle ben uydum daldım
Hata sende deme sakın yandım
Gitme dediler kendini adam sandın
Sandın sandın şimdi işte yandın
Bağırsan da duyan olmaz
Halin nedir bilen olmaz
Kilitlenmeden aklın geleydi başa
Şimdi ne yapsan boşa

Dilin dilin lal oldu dilin
Artık tutmaz oldu elin
Kırıldı işte belin
Ağlayamazsın artık derin derin
Yerin artık olmaz serin
Göründü işte kelin
Rahat değil artık yerin
Akmazdı helale terin
Şimdi yanarsın derim
Bağırsan da duyan olmaz
Halin nedir bilen olmaz
Kilitlenmeden aklın geleydi başa
Şimdi ne yapsan boşa

Kul Mehmet'im derim yalnız yerin
Bekleme artık gündüzü derim
Sana dedim yüce Allah kerim
Dedin ben her şeyi bilirim
Mezarda rahat değil dersin yerim
Yapmasaydın bunca kötü haltı derim
Sandın sandın şimdi işte yandın
Bağırsan da duyan olmaz
Halin nedir bilen olmaz
Kilitlenmeden aklın geleydi başa
Şimdi ne yapsan boşa

Mehmet Aluç-Kul Mehmet-


Kör Ebe Oynuyor Zalim...



garip gelmiyor artık dünya
insanlık bittikten sonra
sallayan sallayana
ucu kime değerse
kör ebe oynuyor zalim
atıyor bombayı kime ederse isabet

garip gelmiyor artık dünya
mutluluk gittikten sonra
masum gülmedikten sonra
çocuklar yetim kaldıktan sonra
kör ebe oynuyor zalim
atıyor bombayı kime ederse isabet

garip gelmiyor artık dünya
sözler garip sessiz
kelam ile selam kayıp olmuş
cefa zulüm varken
yok olmuş deva
kör ebe oynuyor zalim
atıyor bombayı kime ederse isabet

garip gelmiyor artık dünya
nefret görüyor kabul
masum bakıyor melül melül
adımların önü kesik
önü kesilir yolların
kör ebe oynuyor zalim
atıyor bombayı kime ederse isabet

garip gelmiyor artık dünya
namazda kalmadı huşu
namaz taşımıyor yarına kulu
yok dillerde vahşet için
Rahmana niyaz
kör ebe oynuyor zalim
atıyor bombayı kime ederse isabet


garip gelmiyor artık dünya
odundan farkımız kalmadı
cehennem odun lazım
beklenen yolcu uzakta gelir
gelene kadar öldürülen ölüyor
bakan sessizce bakıyor
kör ebe oynuyor zalim
atıyor bombayı kime ederse isabet

artık kör ebe oynamıyor zalim
kör kuyuda leş gibi yatıyor
arkasında olanlar
leş olmuş üst üste yatıyor
dök üstüne kireç
at toprağı dök üstüne beton
Mehmet Aluç-Kul Mehmet-







Mantıksız Modası Geçmiş Korku Hobileri ile Uğraşa Şer Odakları...



Etrafımıza bakarsak, onu yer kan gölü vahşet katliam ile birlikte olan zalimlerin kötü emelleri kendi çıkarları ile İslam'ı karalayarak, Müslümanları zan altında bırakarak korkakça, işlenen zulümler katliamlarla şiddeti zulmü kanı katliamı kabil etmeyen, İslam hatırlamamak aldığım katarak kendilerine bir çıkar para çıkararak, korku imparatorluğu ile halkı bölmeye çalışanların şerri ile ülkeler kaynamaktadır. Mantıksız modası geçmiş korku hobileri uğraşan şer kardiyak hiç bir zaman emeline ulaşamayacaktır, değişik yaşantıları olanların bir araya geldiği, değişik kültür ve milletlerden oluşan insanları kucaklayan bir din topluluğu olan İslam ve kardeşliği, Nur Kur Kur Kerim ve sünnet Ile sımsıkı olan Müslümanları, az yaralasa da yıkmaya muktedir olmayacaktır.

Garip gelse de bu yaşadığımız zaman asır, başkalarının aklı ile yola çıkanların hazin sonu vahşet... Gönlümüzü toprağa gömdük demesinler Yusufları, Züleyhayı toprağa gömmedik gönlümüzün derinliklerinde hala duruyor dip soğutma üretim... İslam İMKB temel betimi olan Kur Kur Kerim ve Sünnet sevgi birlik kardeşlik üzerine kurlu, ey sapık kendini bilmezler siz bilmezler ancak gözleri kapalı olanları kandırırsınız kendinizle birlikte...

Müslüman kardeşlik birlik beraberlikle uzun asırlar boyunca, el ele ırk, renk ve coğrafyaları farklı dilde safra olsa, inanç ve amel noktasında el ele birlik ve bütünlüklerini canı gönülden korudukları gibi, sevgi konusunda da az anlayışı olan toplumları, iman ve kardeşlik ile çok geniş bir anlayış birlikteliğini insanlara sunmuş birlik ve beraberliği sağlayabilmiş bir dinin sahibidirler... Biz Müslümanlar muhabbet, sevgi, gönül, vefa, onur, haysiyetten rahmet ve merhametten söz ederken, onlar hala nefretle kinle gönülleri yıkarken, kendileri de gönüllerde ve âlemde nefretleri ile yıkılmaktadırlar...

İnsan yüreğinde taşıdığı değerle değer kazanır veya yok olur gider. Yüreğinde Nur Kur Kerim Nur Sünneti merhameti taşıyan nurlanır gönüllerde sevilir güzelleşir. Ancak gönlünde nefreti Bonita taşıyanlar o nefretle gönüler nefreti kazanırken, karanlığın çamuruna batarken yok olacaklardır, yok eden, yok olur... Kanatları kıranların kanatları kırılır, kanat takanları kanatları çoğalır de...

Haydi olsa da tel tel, merhametle güller açmaya dikmeye gidelim yol gönüllerde sevgi gönlümüzdeki merhamet hepsini yok edecektir dikenli tel karanlık. En derin yaralar açanlar bu yaraların irinlerin de boğulurken, bizler merhametle bu yaraları saracağız haydi yaraları sarmaya, uzaktan değil yakından sevmeye gülümsemeye...
Mehmet Aluç-Kul Mehmet-

Alemlere Nursun Ya nebi


Nur Muhammed Can Ahmed...



Gelişin canlara can
Nurunla doldu cihan
Sen damarda dolaşan
Nur Muhammed Can Ahmed

Şaşırmıştı o beşer
Neler yapardı neler
Etrafta vardı hep şer
Nur Muhammed Can Ahmed

Zalime dünya dar
Yüreğinde var har
Sensiz mezar çok dar
Nur Muhammed Can Ahmed

Doğdun bir güneş gibi
Gülüşün cennet gibi
Gelişin vuslat gibi
Nur Muhammed Can Ahmed

Gelişin müjde bize
Zalimler geldi dize
Putlar yıkıldı işte
Nur Muhammed Can Ahmed

Seni gönderdi celil
İnanmaz ister delil
Sonunda oldu rezil
Nur Muhammed Can Ahmed

Cümle ikrar eyledi
Seni Peygamber bildi
Tevhit kabul edildi
Nur Muhammed Can Ahmed

Nurla doldu bu cihan
Secdeye vardı insan
Gelişin kula ihsan
Nur Muhammed Can Ahmed

Merhamete var talep
Buna oldun sen sebep
Sensin nurdan bir edep
Nur Muhammed Can Ahmed

Gelişin ihsan kula
Seni kaybetmiş bula
Seni cümle dil ana
Nur Muhammed Can Ahmed
Mehmet Aluç-Kul Mehmet-


Cümle Müslüman Hayrandır Nuruna...



Gül kokan Nur Resul geldin figana yetiştin
Gelmeden önce cihan olmuştu bak tarumar
Sanki cihana değdi kör gözlerden bir nazar
Feryadı figana sen geldin de buldu huzur
İnsanlık verdi karar olacaktı bineva

Yetişti ikrarın o zalimin tüm kinine
Kifayeti yetmez ki senin nur ikrarına
Yüce Kur'an yetişti bu güzel kararına
Gücü yetmez zalimin Nurun yayılmasına
 İnsanlık verdi karar yoksa sonu berheva

Ah o diller ki ne edepsizdi o dil harap
Sen yok iken veremedi insanlık hiç karar
Her geçen gün o cihan insan ederken zarar
Yetişti ikrarın o zalimin tüm kinine
Kifayeti yetmez ki senin nur ikrarına
Seninle insanlık verdi karar buldu meva

Cevher sendin geldin de cihan nura boyandı
Sende nuru cevheri görmez küfre bulandı
Yoluna çıkan zalim cehennemi boyladı
Seninle Müslümanlar canı eyledi feda
Onlar İslam yolunda oldular bir şüheda
Seninle insanlık verdi karar oldu neva

Sen gönlümüzdesin etmedin bize hiç veda
Gönlümüzde olsa da hasretinle bir şule
Yolunda gidenlerde bırakır hoş bir seda
Cihanda dilde sesin sensin hala zirvede
Derdimize Rahman'dan başka bulunmaz deva
Seninle insanlık verdi karar bu kamreva

Seninle yürümeyende saadete ermez
Nur Kura'nla olmayan hakka hiç yürüyemez
Sensiz insan cahildir hakikati bilemez
Cahil insana söyle söyle hiç kabul etmez
İman yolunda geri kaçar biraz yürümez
Seninle insanlık verdi karar oldu deva

Aşkla iman yolunda koşan zorda değildir
Bilenle bilmeyen hiç bir zaman bir değildir
Cümle Müslüman hayran candan nuruna sana
Nur yolunda hiç zarar gelmez cümle bu cana
 Biz cennete varınca sarılırız can cana
İnsanlık verdi karar koşar sana can cana
Mehmet Aluç-Kul Mehmet-

Kamreva: İsteğine kavuşan erişen.
Neva: Ses.
Meva: Sığınılacak yer, yurt.
Berhava: Kaybolmuş.
Bineva: Zavallı, muhtaç
Kifayet: Yeterli olmayan
İkrar: Saklamayıp doğruca söyleme
Şule. Alev, yalım

19 Kasım 2015 Perşembe

Biraz Önce Sendeleyen...


Vakti grafiklerle ölçtük ölçüye uymadı
Uymayı grafiğe vakti uymaya çalıştık tutmadı
İşleri kâhyalara verdik yüzüne bulaştırdı olmadı
Ne zaman bize uydu ne biz zamana
Suskunluk bize uydu oda bir numara büyük geldi

Hiçlik ülkesinin yapmacık insanları
Zorla gülümseyen her lokmayı yutan
Kartal kanatları ile serçeleri öldüren
Serçelerin leşi ile beslenen
Kapanacak hesabını yaptığınız bilanço
Açık verecek her adımınız hesabınız
Ne zaman bize uydu ne biz zamana
Suskunluk bize uydu oda bir numara büyük geldi

Utanç içinde sessiz kalan
Sessizlik içinde kaçan
Kaçarken ayağı mazlumun ayağına takılan
Mazlumu çiğneyerek yol alan
Gülüş olmayan gülüşleriniz sizi boğacak
Samimi olmayan yürekleriniz çatlayacak
Tabut parçalayan tabuta sığmayan
İstediğin kadar parçala içine gireceksin
Vahşetinle
Yada iskelede sallanırken
Kokmuş bedeniniz
Paramparça olurken
Kartalların sevinç çığlığında
Paramparça olurken
Ne zaman bize uydu ne biz zamana
Suskunluk bize uydu oda bir numara büyük geldi

Can evini taşlayanlar
Taşlanacak can eviniz yarında
Bir lokma ekmek için en önde olan
Sandınız ekmeğinizle oynayacak
Bir lokma istediği aş siz attınız taş
Yardınız boydan boya kaş
Çok gördünüz bir lokma
Tökezlerken öndeki aç
Sana yok artık kaçacak yer ey gözü doymaz aç
Arasan da Tura Sina da sana yok sığınak
Varmadan önce kanını bulaştırdın
Mazlumun ahı orayı çığlığı ile çalkalanır
Ne zaman bize uydu ne biz zamana
Suskunluk bize uydu oda bir numara büyük geldi

En sonunda uydu bize zaman
Nur Kur'an Nur sünnet ışığında
Mazlum kaçarken sığındı zamana
Nurdan zaman kucaklarken
Yıkıldı zalim
Kartal kanadı ile
Serçe öldürenler
Serçelerin leşi ile beslenenler
Sürüm sürüm sürünürken
Yeryüzü toprak tiksindi
Açtı kucağını
En dibe
En dibe
Gömdü
Söyleyin onlara kimdi
Neredeler
Ne zaman var oldular
 Şimdi var mı varlıkları
Şimdi en önce bir lokma
Aş için biraz önce sendeleyen düşen
En önde
Elinde bir lokma aş
Bölerken elindeki bir lokmayı
Arkasında sıra bekleyenle
Zaman işte şimdi bize uydu
                                  Mehmet Aluç-Kul Mehmet

Yayınlarım

Bugünü Elinden Alına Adam Geleceği İçin Ne Yapabilir?

  Bugünü Elinden Alına Adam, Geleceği İçin Ne Yapabilir? Cevaplarınızı bekliyorum. Mehmet Aluç