Bu Blogda Ara

31 Ekim 2015 Cumartesi

Düşünce fırtınası



Varlık yalnızca maddeden ibarettir derler
Maddi varlığın içinde güzellik var derler giderler
Gerisin geriye boş kazançla dönerler
Maneviyatsız boşluk içinde biterler
Doğru yol karşıda hala yanlış yola dönerler
Asıl varlık düşüncedir, düşünen ise ruhtur derler
Ruhsuz yaşar ruhtan haberi olmaz gerzekler
Ruh yaşar her şeyi beden ruhun gömleği
Akıl düşüncenin merkezi düşüncenin gereği
Aramazsan kul bulamazsın gerçeği
Gerçek nasıl bilinebilir diye sorarlar
Gönül kapısını bilmezler kendilerini yorarlar
İdrak ile imanı bilmez gönül kapısından içeriye girmez
Arayan tabi ki bilmez
Mutlulukla gülmez
İnsan hiç mi sevmez
Hayat sevgisiz de bitmez
Çile içinde adımlar gitmez
Varlığı, gerçek var olanla
Elbette tanımlamak mümkündür
El elden her daim üstündür
Akıl akıldan elbet üstündür
Âşık olmayanın gözü kördür
Veren el, alandan bin kat üstündür
Misafirlik ise derlerse de üç gündür

Üç günden sonrası gönül'e güzeldir
Üç günlük misafirden sonrası özeldir
Bu zamanda misafir bulursan güzeldir
Mehmet Aluç-Kul Mehmet-



En önemlisi içinde misin oyunun ?


Hayat mı bir sahne
Sahne de yaşanan mı hayat
Verilmiş rolü oynamak mı oyunculuk
Kendi rolünü oynayan mı sanatçı
En önemlisi içinde misin oyunun
Dışında mısın ona yön veren
Görünmez tehlikeyi gören
Tehlike ile çorap mı ören
Ver cevabını al yerini
Gör o zaman geleceğini
Ya da gelmeyeceğini
Sürünerek öleceğini
İnsan gibi öğreneceğini
Aslında cevabı çok basit
Bazen dökersin üstüne asit
Yanarsın görmezsin olmazsın müsait
Görürsün dökmeden önce almazsın eline
Yanmazsın kapılırsın gönül seline
Sahip çık az diline sahip çıkmazsan
O zamanda kapılırsın nefret seline
Seline beline diline dikkat et eline
Birde dikkat et şerefine nefsine
Kim olduğuna ver karar
Verdiğin güzel karar ülkeye yarar
Yoksa gelecekte geçmişte görür zarar
Sonra pişmanlık neye yarar
Zarardan sonra ağlasan da neye yarar
Ağlamasan da neye yarar bu karar
Eylesen de ülkeden firar
Ne kalır namus ar
Önemli değilse senin için ar namus kar
Ölene kadar başına yağar kar
Dünya sana olur her an dar
Ara bul kendini o gönüllere kar
O zamanda birisi olur sana yar
İşte bundan sonra gel de yaraları sar
Yazında bahar
Kışında bahar
Başına yağsa da kar bahar kokar
Namus ar dediğin gönülde yaşar
İster gel insan ol başar
Yâda tostlara ol kaşar
Düzgün yolda araban şaşar
İnsan değil âlemde nefretin yaşar
Senide alır götürür uçuruma arkandan bakar
Hem seni hem bizi yakar
İnsan olmadıktan sonra kim yüzüne bakar
Bakan olsa da çıkarı için yanında yatar
Sonra bir kenara atarda kaçar
Nefretini seninle ülkeye saçar
O zaman güzellikler kaçar
Yaşayacak ülken olmaz kalırsın naçar
Naçara ne yazsın yazar
Yazar yazar seni nefreti ile görür şaşar
Ne yapsın anlamazsın oda kalır naçar
Yüce Rahmana koşar yazar
Dua ile bunları yazar azar azar
Bana müsaade artık yeter
Bu yazar şimdilik kaçar
Uykusu gelince yatar
Uykusuz kalınca hep yazar
İnsanlar gülümseyince kalmaz naçar
Yazar
Gönüllere güller saçar
Kuşlar gibi gönüllere uçar
Atalım bir adım el ele adımlar çağ açar
Merhametle gönüllere bizimle akar
Merhametsizi kim koluna takar
Yola çıkmadan yoldan atar
Koluna da takarsa beraber çamura leşe batar
İnsanları utanmadan satar
Ölünce de cehennemin dibinde yanarak yatar
Bir batar bir yatar yanarak cehennemin dibine batar
Merhametli olursan Cennet seni kucaklar
Kul Mehmet'im yeter artık anlamayanla uğraşma
Ahirette olur en güzel açık duruşma
Mehmet Aluç-Kul Mehmet-





Birlik Beraberliğiniz ile Nefretin Göğsüne Saplarız Kazık...


Doğru yolda olmazsak hep yeriz kazık
Canıma can olduklarım ayıkalım bu millete yazık
Sanmayın gönüller küskün sayımızla bizler azık
Birlik beraberliğiniz ile nefretin göğsüne saplarız kazık
Rahman her kulunu düşünür verir herkese bir rızık

Bakar gözlerinde nefretle inan ona çok yazık
Sözleri nefreti ise gizli değil hep açık saçık
Her adım attığında kaçar kabul etmez hiç açmazlık
Nefreti sabırla eritelim yok olsun bu saçmalık
Birlik beraberliğiniz ile nefretin göğsüne saplarız kazık
Rahman her kulunu düşünür verir herkese bir rızık

O merhametsizin imansızın olmaz ki hiç imanı
Peşinde giderken ne ararsın yok ki onda dermanın
Azat eyleyelim merhameti gönülde budur güzelliğin fermanı
Merhametle dolduralım gönülleri gülümsesin yaşasın her anı
Artık nefreti merhametle geldi yıkmanın zamanı
Birlik beraberliğiniz ile nefretin göğsüne saplarız kazık
Rahman her kulunu düşünür verir herkese bir rızık

Od ile korkmaz yiğit yüreğinde vardır od davasıdır
Cihan gönlün içindedir açmasını bilene solmaz bahardır
Gülüşünde bülbüller açar seversen gönülde dünyada bu kalandır
Bundan gayrisi abesle iştigal nefretle ömrü heder eden yalandır
Haydi, Allah aşkına az gülümse de şu âlemi canlandır
Birlik beraberliğiniz ile nefretin göğsüne saplarız kazık
Rahman her kulunu düşünür verir herkese bir rızık

Kul Mehmet'im gülüşünde sabaha olsun biraz fer
Az gayretle iyiliğe doğru yürü sırtından alnından aksın ter
Bu cihanda merhametinle yıkamazsan zalim sana vermez bir karış yer
Artık sen ömrünü nereye istersen hangi gönül'e istersen ser
Gönülden anlamayan merhameti bilmez her daim şer der
Birlik beraberliğiniz ile nefretin göğsüne saplarız kazık
Rahman her kulunu düşünür verir herkese bir rızık
Mehmet Aluç-Kul Mehmet-




30 Ekim 2015 Cuma

Uzun Adam Derler Cumhurbaşkanıma O Bir Babadır...





Uzun Adam derler cumhurbaşkanıma o bir babadır
Bilmez çocuğu olmayan aile olmayan gönlü uzundur candır
Gözlerinde parıldar sevgisi,  musallada yatan görmez
Ülkesi için yatar kalkar yüreği yanar imanı ile gezer
Musallada yatan gönül görmez bilmez hakikati güngörmez
Uzun Adam derler cumhurbaşkanıma o bir babadır

Gönül kıymetini bilir her zaman üzülür o baş
Her Cumhurbaşkanın gözünde akmaz yaş
Görmeyen görmez onun gözü her zaman bakar şaş
Ne söylersen anlamaz o insan olmayan gönlü taş
Musallada yatan gönül görmez bilmez hakikati güngörmez
Uzun Adam derler cumhurbaşkanıma o bir babadır

Geleceği karanlık eller sararsa durmaz yol alır
Onu yıkmaya çalışanlar halkı görmez yanılır
Bir babadır gönlünde sevgisi çağlar sanmayın yalnız kalır
Gönlümüzdesin en güzel yerindesin sana yan gözle bakan yıkılır
Musallada yatan gönül görmez bilmez hakikati güngörmez
Uzun Adam derler cumhurbaşkanıma o bir babadır

Kul Mehmet'im sevilmez mi böyle güzel insan
Gönlünde sevgisi olmayan sen git kendi derdinle yan
İmanı ile gezer Cumhurbaşkanım dipdiri merhameti söyler lisan
His yok duygu yok olan sevmez, bilmez değildir baba eş kardeş
Musallada yatan gönül görmez bilmez hakikati güngörmez
Uzun Adam derler cumhurbaşkanıma o bir babadır

Mehmet Aluç-Kul Mehmet-

Gülümseyen Gönlün İzi Kalır Âlem de



Ömür biter gönül çürür gider
Sevenler buluşur ömür biter
Ayrılık yolunda adımlar seker
Ecel gelir ne seven kalır nede adımlar
Gülümseyen gönlün izi kalır âlem de gönül ölse de

Sanma gülümseyen izler zaman geçer çürür
Bu âlem de it ürür kervan devam eder yürür
Gam çökse de gönül'e gülümseyen izler onu görür
Yürü gülümseyen izlere ne gam kalır nede keder
Gülümseyen gönlün izi kalır âlem de gönül ölse de

Ağlarken gözler gönül yürür ahenkle duyulur yankıları
Gece gündüz her adımda kararır sanma ufuk akşamları
Seversin gönülde insanları yaşarsın her gün bayramları
Kâinat güler peşin sıra sevinç nağmeleri sen duyarsın
Gülümseyen gönlün izi kalır âlem de gönül ölse de

Bir umuttu gözlerinde gölge gibi sakladığın
Bülbül güle küsmez gül solmaz ise boşadır ağladığın
Parçalama gülü bin parçaya yazıktır nefrete bel bağladığın
Gönül kapısın açmazsan sırrına eremezsin boşadır sakladığın
Gülümseyen gönlün izi kalır âlem de gönül ölse de

Efkan'ın dağlasa da yüreğin geçer zamanla bu hallerin
Seni hiç yalnız bırakmaz gülümseyen gönlün olursa sevenlerin
Ruhun bir heykel gibi kalsa da sessiz âlemde canlandırır gülümseyenlerin
Hayat bu az uğraş düşerse başa taş ne yapsın baş sabırla bekler
Gülümseyen gönlün izi kalır âlem de gönül ölse de


Kul Mehmet'im dünyanın işine kanma bestelenmiş matemi
Sen hem dünyaya hem ahirete çalış üzme sakın el âlemi
Merhameti yaz gönlünden sevmeyi yaz bırakma elinde kalemi
Ukbaya varınca merhametli olan gönülden seven bulur seni
Gülümseyen gönlün izi kalır âlem de gönül ölse de
Mehmet Aluç-Kul Mehmet-

Ukba: Ahiret, öbür dünya, baki olan âlem

Efkan: Istırap ile haykırma, bağırıp çağırma; inleme bağrışma.

Gönül gülümsemeyen bakışların sokağında gezmekten yorgundur.



Her hazan mevsiminde gönül yine yanar kavrulur tek başına, gönlün sesi kısılır bir fısıltı şeklinde konuşur gözlerinde damlayan kor alev damlalar halinde, sararmış hatıralar uzaktan el sallar giderken gönül evinden, bazen pişmanlıklar gönül kapımızı çalmadan içeriye girer yakar savrulur gönüldeki gülümseyen mutluluklar buz tutar titretir yüreği...

Kelimeler sözler lal olmuş sararmış yapraklar gibi dökülür birer birer gönül toprağına, gönülden gönül'e köprüler yıkılacakmış gibi sallanır duyguların hazan mevsiminde, inmek istersin aşkın derinliklerine bahar kokan yollarına lakin hazan mevsimidir sevgiler solamaya başlar, duygular hissizleşir, aslında bir gülücükle yeniden bahar mevsimleri açar lakin gönül sanki yorgundur, her gülümsemeyen bakışların sokağında gezmekten yorgundur.

Gönlün ana vatanı olan aşktan uzaklaşan gönlün adımları yorgundur, son bir adımla bahar mevsimlerinin kapısında girilmek üzere iken gönlün adımları gerisin geriye gider, gönlün aşk merkezine yolculuk için uzatırsın elini elin uzanmaz, işte o anda nazlı yar gülümseyerek koşar gelir peşinde, gözlerinde aşkın gülümseten ışığı gülüşü ile tutar elinde yorgun adımların şahlanır, gülümsemeyen bakışların sokakları canlanır bahar çiçeklerinin kokusu ile şenlenir, kelimelerin anlamsızlığında kıvranan dil bir anda bülbül olur şakır yâre doğru, aşk cümlelerinden birer demet gül olur nazlı yârin gönlünde açar, solar hazan mevsimi yok olur, aşk sahilinde bahar mevsimleri açar açar açar.

O an o umutsuzluk anında gönlün elleri Sema'ya açılmış yüce Rahmana dua ederken çaresizliğin karanlığında kurtulmak için, şimdi bin bir çare içinde Yüce Rahmanın izni ile bahar mevsimleri açar gönlünde, duanın gönülden kanat çırparak Yüce Rahmana ulaştığı anda çare olarak merhem olarak dönmesi gönlün kulun yetim olmadığının işareti, hazan mevsimlerin, bahar mevsimine çevirenin gönülde sevmenin istemenin sonucunda Yüce Rahmanın veren olduğunun bilinmesine işarettir.Şimdi neşelen gönül bahar çiçeklerinin kokusunun içinde,kon nazlı yarin gönlüne bir kelebek gibi usulca,sarıl nazlı yarin narin kollarına, başını yasla nazlı yarin bahar kokan sinesine uyku yok gözlerinde artık aşk var,nazlı yarin gülümsemesi var uç havalarda kuşlar kadar özgürsün artık...

Mehmet Aluç-Kul Mehmet-

29 Ekim 2015 Perşembe

Can Kaldıysa Beden Kaldıysa (Hece)


 




Sana koştum koşmadın sen bana kaçtın yârim
Kaçtın da sanki sende mutluluğumu tattın
Benim gibi virane yolda süründün yattın
Haydi, gel ayrı gönüllerimizi birleştir
Ortada gönül beden kaldıysa can kaldıysa

Feryat figan etme sen hiç artık ömür bitti
Seven gönüllerimiz bizi terk etti gitti
Aşk yolunda mı gittik nefretle ömür bitti
Haydi, gel ayrı gönüllerimizi birleştir
Ortada gönül beden kaldıysa can kaldıysa

Umuttu aşkımız aşk vadisinde beklerken
Gönül ırmaklarımız bize doğru coşarken
Aşk yüreğimize sığmaz etrafa taşarken
Haydi, gel ayrı gönüllerimizi birleştir
Ortada gönül beden kaldıysa can kaldıysa

Hiç bir umudum yeşermedi gönül dalımda
Yaşarken kimse kalmadı gönlümün yanında
Ayrılık oku değdi canım aldı canımdan
Haydi, gel ayrı gönüllerimizi birleştir
Ortada gönül beden kaldıysa can kaldıysa

Gönlümüz paslandı viran duvara yaslandı
Kul Mehmet'im artık senin bedenin yaşlandı
Yar dersen ayrılık hasreti ile haşladı
Haydi, gel ayrı gönüllerimizi birleştir
Ortada gönül beden kaldıysa can kaldıysa
Mehmet Aluç -Kul Mehmet-
06123562


 Not allowed! Not allowed!

26 Ekim 2015 Pazartesi

Gece Gündüz Yazarım...




Gece Gündüz Yazarım...

Oturur her gün şiir yazarım
Gönüller şen olsun diye yazarım
Sanmayın akşam olunca yatarım
Rabbimin yardımıyla gece gündüz yazarım

Bazılarına şiirim olmasa da şiir
İşte ben böyleyim demeyin şair
Gönlümde sevgi akar aşka dair
Rabbimin yardımıyla gece gündüz yazarım


Şair dediğin gönlündekini yazar
Aman okuyanların gönlüne gelmesin nazar
Dert dediğin beraberlikle biter azar azar
Rabbimin yardımıyla gece gündüz yazarım

Okuyanlar anlar benim dilimden
Gönül sazım çalarım en güzelinden
Daha güzel çalan kardeşim alsın elimden
Rabbimin yardımıyla gece gündüz yazarım

Herkese mutlu neşeli günler dilerim
Kul Mehmet’im yazdım şimdi giderim
Kıymet bilen gönülleri candan severim
Rabbimin yardımıyla gece gündüz yazarım

Mehmet Aluç-Kul Mehmet-


__________________
Mümin tövbe ile merhamet ister Rabbin'de affı için
Selam ve dua ile...

Hala Bana Gülümserken Mazinin O Sen Kokan Odasında…



Hala Bana Gülümserken Mazinin O Sen Kokan Odasında…

Resimlerine son kez bakayım dedim bakamadım, sen gittikten sonra her resmine baktığımda gönlüm paramparça oluyor yakıyor yıkıyor bedenimi! Artık bakmaktan o gülen yüzünü gördükten sonra etrafımda seni göremeyince yıkılıyorum sensiz geçen zaman gibi, düşlerim hayallerim gibi…
Mazide kalan tozlu kırıntılar ve karanlık odada yaşamaktan bıktım, her girdiğimde mazinin tozlu odasına çıkamıyorum haftalarca, mazinin karanlık gözleri dörder beşer üzerime gelirken kaçacak yer bulamıyorum çıkamıyorum mazinin içinden...

Seni silemiyorum mazim den kolay değil, ama ben şimdi kendimi siliyorum mazinin içinde, gözlerine baktığım o saatten, gülümseyerek bana koştuğun her günden, yoksa böylesine yaşayamayacağım…

Şimdi vurdum kendimi karaya bana uzakta bakan kimsesizlik kokan sahillere ve o sahillerde ufka doğru yürürken kayboldum, seni bıraktım arkamda hala bana gülümserken mazinin o sen kokan odasında… Artık mahşeri yaşamıyorum, sensiz yağan yağmurlardan ürkmüyorum, kendimi de yaşamıyorum, gömdüm kendimi ufkun derinliğine, masumiyetinden gülümsemeyen yarınlarının bana yalvaran bakışlarından uzak, hayatsızlığı yaşıyorum, tek başıma…

Mehmet Aluç-Kul Mehmet-

__________________
Mümin tövbe ile merhamet ister Rabbin'de affı için
Selam ve dua ile...

25 Ekim 2015 Pazar

Boşlukta Sallanan Bir Kırık Kurumuş Bir Dal Gibi Boşlukta Sallanma...

Boşlukta Sallanan Bir Kırık Kurumuş Bir Dal Gibi Boşlukta Sallanma...

Aşkın vadisinde gezmeyen gönül, ne çabuk gönlünde sözlerin kelimelerin tükendi? Aç bir gönül kapını, hapis kalan duyguların gün yüzüne çıksın! Her zaman yoklukta kalmış gibi lal olmuş organların sanki az onları çalıştır, sev insanları değer ver, tatlı bir söz söyle!

Birkaç basit sözleri söylemeden, insanlara sevdiğine ömrün son bulacak… Anlamı manası değeri kalmamış bir eşya gibi, bir kenarda bekleme, kendine etrafındakilere az değer ver, o kalp oraya boşuna sadece kan pompalaması için koyulmadı ki!

Kendini anlatmak kendini kanıtlamak değerli kılmak, karşındakine değer vermek için aç gönül kapını içindeki sevgileri sözleri tüket, eğer tüketmez isen mezara girdiğinde gönünde ki sevgileri kullanmadığın için çetin hesap vereceksin bunu da unutma…

Boşlukta sallanan bir kırık kurumuş bir dal gibi boşlukta sallanma, silkelen kendine gel, gör bak anla âlemi, yüce Allah her şeyi anlaman görmen duyman hissetmen için seni donatmış, neden her şeyin fişini çekiyorsun? Tak fişi, fiş çekileceği zaman yüce Allah ecel ile fişini çeker, haydi at bir adım tak fişlerini, işletim sistemlerin çalışsın, kâinata alışsın, neşe ile etrafına bakınsın…

Mehmet Aluç-Kul Mehmet

__________________
Mümin tövbe ile merhamet ister Rabbin'de affı için
Selam ve dua ile...

Yayınlarım

Bugünü Elinden Alına Adam Geleceği İçin Ne Yapabilir?

  Bugünü Elinden Alına Adam, Geleceği İçin Ne Yapabilir? Cevaplarınızı bekliyorum. Mehmet Aluç