Bu Blogda Ara

21 Ekim 2015 Çarşamba

Gönülde İmanlı Sütunlar Yıkılmayınca...



Gönül imansız dirilmez bu dünya bu can içinde
Dünya imansız ayakta durmaz gönülde imanlı er olmayınca
Gök kubbe durur ayaksız bak gör imanlı gönüldeki sütunları
Nefret abad olmaz bu âlem de gönülde imanlı sütunlar yıkılmayınca

Adım adım imanlı erler dolaşır âlem de nefes için
Rüzgâr esse de nefretten yana yakar yıkar imanlı adımlardan olur yana
Can düşmez toprağa insan elinde bilmeyen bilmez yakar yıkar acımaz cana
Nefret abad olmaz bu âlem de gönülde imanlı sütunlar yıkılmayınca

Cümle dilde dolaşan dillerde iman sözleri bitmez
Son nefes bitmeden dilde gönülde imansız gönül gülmez
Baştan aşağı soyunsa da nefret kin için yol tutmaz imanlı er yolunda
Nefret abad olmaz bu âlem de gönülde imanlı sütunlar yıkılmayınca

Hak yoldan başka mutluluk yolu yok arama sen boşuna
Ararsan da hüsran içinde kalırsın sen nefret ateşinle yanarsın baştanbaşa
Birlikte birlik dirlik var ikilikte yol yok nefret ateşinde azap var kalırsın tek başına
Nefret abad olmaz bu âlem de gönülde imanlı sütunlar yıkılmayınca

Gir imanla gönüllerin denizine edeple hayâ iz var o can içinde
Seyir eyle âlemi gönül gözüyle merhameti bulursun bir adımda gülüşünde
Kul Mehmet’im bak canlar içinde canını bul cümle âlemin gönül bahçesinde
Nefret abad olmaz bu âlem de gönülde imanlı sütunlar yıkılmayınca
Mehmet Aluç-Kul Mehmet-

Abad:  Şen, bayındır

Vaktinde Gönülden Sevmeyince



Kadir kıymet bilmeyince
Dökülür gözyaşların ince ince
Ne zaman geleceği belli olmayınca
Vaktinde gönülden sevmeyince
Gidince ağlarsın böyle ince ince

Kıymeti bilinir insan gidince
Kahrolursun böyle göz görmeyince
Ağlama artık giden gitti kendince
Vaktinde gönülden sevmeyince
Gidince ağlarsın böyle ince ince

Gideceği belli olur gönülden sevmeyince
Gece gündüz ona gülümsemeyince
Oda sen gibi ağlar gece gündüz gizlice
Vaktinde gönülden sevmeyince
Gidince ağlarsın böyle ince ince

Anlarsın o zaman belin bükülünce
Saçlarına aklar tek tek dökülünce
Anlarsın ağladığın da halin bilinmeyince
Vaktinde gönülden sevmeyince
Gidince ağlarsın böyle ince ince

Zaman artık gülmez olur sana
Hasret dokununca tatlı cana
Kimse uğramaz gönül denen hana
Vaktinde gönülden sevmeyince
Gidince ağlarsın böyle ince ince

Zamanında hiç böyle sevmezdin
Yüzünü görmeyi hiç istemezdin
Nefret dolu sözler söylerdin
Vaktinde gönülden sevmeyince
Gidince ağlarsın böyle ince ince


Hatan yüzünden sevginiz bitti
Gitmez sanırdın bak nasıl gitti
İşte nefretin canına tak etti
Vaktinde gönülden sevmeyince
Gidince ağlanılır böyle ince ince

Gelmez olur giden geri
Sen atmadın bir adım ileri
Kandırdı belki seni birileri
Vaktinde gönülden sevmeyince
Gidince ağlarsın böyle ince ince

Kahr olur sen kendince yaşa
Bir daha gönül’e olur musun paşa
Kendin yaptın kendin buldun otur taşa
Vaktinde gönülden sevmeyince
Gidince ağlarsın böyle ince ince


İstediğin oldu geldi korkulan başa
Şimdimi geldi aklına,
Gitmedin ardında koşa koşa
Şimdi seviyorum desende boşa
Vaktinde gönülden sevmeyince
Gidince ağlarsın böyle ince ince


Kul kendi yapar kendi bulur
Kader deme sakın boşa olur
Kul kendi saçın başın yolar savrulur
Vaktinde gönülden sevmeyince
Gidince ağlarsın böyle ince ince

Yaşarsın artık acı günleri
Yatamaz olursun geceleri
Kul Mehmet söyler bu sözleri
Vaktinde gönülden sevmeyince
Gidince ağlarsın böyle ince ince

Mehmet Aluç-Kul Mehmet-


 06123562

Nasihat Destanı



Sermayemiz sevgidir
Yollarımız birdir
Gönüllerimiz hanidir
Ağlama gözlerim ağlama

Ağlayanımız tekdir
Rabbimiz birdir
İman birlik beraberliktir
Ağlama gözlerim ağlama


Sanılmasın gözler kördür
İnsan yüreğinden bellidir
Ölüm dersen ezeli taktir
Ağlama gözlerim ağlama


Nefret neyin nesidir
Nefret ölümün feryat sesidir
Rabbim her şeye kadirdir
Ağlama gözlerim ağlama

Bir gam ile ağlama
Yürekleri dağlama
Merhameti bırakma
Ağlama gözlerim ağlama

Giyin aşkı görün
Merhamete bürün
Merhametsiz sürün
Ağlama gözlerim ağlama

Yansın canın aşkla
Aşkın hali başka yavaşla
Zaman geçer uğraşla
Ağlama gözlerim ağlama

Yaptıkların hesabı var
Merhametsize dünya dar
Sen dostun yanına var
Ağlama gözlerim ağlama

Merhametli olursan can gider
Can giderse ismin güler
Güzellikler seninle gelir sanma biter
Ağlama gözlerim ağlama

Ayrı yola girme
İpe unda serme
İnsanı da öldürme
Ağlama gözlerim ağlama

Olmazsa paran pulun
Dostluk senin yolun
Merhametli olsun huyun
Ağlama gözlerim ağlama


Kınalı kuş gibi uç
Kimsede bulma suç
Ramazanda tut oruç
Ağlama gözlerim ağlama

Rüzgar da ürperip dağılma
Olur olmaza bağırma
Gerekli olanı savurma
Ağlama gözlerim ağlama

Akan ırmak götürmesin yüreğini
Namert yıkmasın bileğini
Söyleme hep kendi bildiğini
Ağlama gözlerim ağlama

Bırakıp gitme tek başına
Bak sen gönül yaşına
Hasret değmesin kaşına
Ağlama gözlerim ağlama

Gönlün dosta aksın
Millet gönlüne baksın
İnsanlığı millet taksın
Ağlama gözlerim ağlama

Gönlünü halk bilsin
Gönlünü önüne sersin
Hep ben bildin neden dersin
Ağlama gözlerim ağlama

Bir dem olur ziyana gider
Arif olan diğer yana gider
Erenleri ozanı Arif olanı,
Halk boşuna mı sever
Ağlama gözlerim ağlama

Erenlerin kapısında durulur
Şeytan iman ile vurulur
Beden cehennemde kavrulur
Ağlama gözlerim ağlama

Gamsızın yeri viraneler
Boştur onda gönüller
Gece gündüz boşa iniler
Ağlama gözlerim ağlama

Her dem var camiye mescide
İnsanı etme rencide
Gönlün varken bekleme mucize
Ağlama gözlerim ağlama

Bir dem olur ecel gelir
Ne varsa bıraktırır alır gider
Ömür dediğin gelip geçer
Ağlama gözlerim ağlama

Ozanların tatlıdır dili
Hiç bitmez onların pili
Onlardır gönüllere sevgili
Ağlama gözlerim ağlama

Zaman değil ömür biter
Zamanı dolan gelip gider
Merhametli olan sever
Ağlama gözlerim ağlama

Ömürde yollar bitmez
Seven ölse de gönülde ölmez
Sanma dünya sana yetmez
Ağlama gözlerim ağlama

Halka oyun eden hüsran bulur
Halka insanlık yol bulur
Merhamet dersen yol olur
Ağlama gözlerim ağlama

Her dem yüzün dön kıbleye
Düşün geldin gidersin nereye
Ozanlarla var bir adım öteye
Ağlama gözlerim ağlama


Kul Mehmet’im uzun oldu
Nasihat dersen çok oldu
Nasihatsiz kim yol buldu
Ağlama gözlerim ağlama
Mehmet Aluç-Kul Mehmet-






Biz Gözyaşlarımızı Öper Ve Sileriz...





   Bazen hüzünlenirim gönlümü bir sıkıntı kaplar dalarım düşüncelere bazen hiç çıkamamam, kaç saat geçtiğini unutur kendimden geçerim. İşte o günlerden bir gün dalgın düşünceler içindeyim, dokunmayın gönlüme, hem kim neden niçin dokunur gönlüme, sen ben kimiz, adın sanın nedir kimden geldin, hepimiz insan değil miyiz, sen ben değil biz değil miyiz? Neden kanatılır gönüller? Hangi art niyetle yollara çukur açıldı, yüreğimizde özlem sevgi vardı sen ne ara değiştirdin aldın sakladın! Sevdayı iliklerimizde bahar çiçekleri gibi taptaze saklardık, sen hangi arada biz görmeden veya biz müdahale etmeden kopardın gönüllerde? Ama istediğin kadar koparsan da toprağı yüreğimizde yine yeşerecek sevda çiçekleri yüreğimizde…
   Sen akan cennet pınarı sularımızı yollarımız kesende, senin yolunu da kesen bizler bir an bu gafletten uyanarak yolunu sonsuza kadar keseceğiz… Türkülerimiz yine gülümseyerek barış içinde çalarak dinleyeceğiz, içine az acıda olsa yüreğimizin sevda değirmeninde öğüterek çiçek olarak gönlümüze ülkemize solmayan çiçekler olarak diker açınca da koklarız… Ülkem ne ihanetler içinde olanı gördü hepsi geberdi lanet okunarak adı anılıyor… Senin yüreğinde sevda yerine nefret olsa da en sonunda o nefret senide yakacak yok edecek, düşleri yeşermiş düşleri kökünden sökmeye çalışanda beceremezsin, sökülen düşler yeniden gönlümüzde yeşeriyor, sen kendi çölleşmiş yüreğindeki ıstırabına yan…
   Hasretimiz yara ile kanasa da kendimiz merhem oluruz. Biz şu an suskunluğumuzu yeniden yeşerterek yüzünüze fırlatmak için bekliyoruz, biz gözyaşlarımızı öper ve sileriz, sizinkini kim silecek ve öpecek düşünün, gönlünde merhamet olmayan. Gözlerinde yaş akıtmaktan aciz sana sahip mi çıkar, işi bitince kapı önüne bırakır terk eder gider! Sor kendine kimsin? Nesin? Nereden nasıl geldin? Nereye gidiyorsun? Nasıl düştüm bu cehennem çukuruna diye sor ey nefreti ile gezen! Sen daha ne acılar ne ihanetler göreceksin az dur bekle bakalım! Kim sana sahip çıkacak? Nefretin senide seni yetiştireni de elbet boğacak!

  Biz candan sever, can için can veririz, nefretin ile rüzgarlar estiren,sevdaya ateş düşüren kendini yakıyorsun nefretin ile,bırak nefreti sevgiye,sevdaya aşk’a gel merhamet gel sende gül doyasıya,yeter artık sancılar içinde kaldığın…Nihavent şarkılar bizi alır aşkın engin denizlerinde gülümseyerek yüzdürür gel sende nefretin okyanusunda çamurunda boğulma at bir adım merhamete doğru korkma düşmezsin,yok olmazsın…
   Ziyan olan senin hayatındır açan baharlar değil,bahar her mevsim açar ama ziyan olan hayatın ziyana doğru koştu mu geri dönüşü zor olur…Nefreti olan satıcı veya tacir olan nefret sahibine uyma,özgürlüğünü ona satma,sana gülerken içinden oyununa alet olma…Sevdaya dair ne yollar biter, nede dağların arkasında her zaman hasret yetişir,sökeriz hasret dikenlerini vuslat,visal çiçekleri dikeriz gel sende bizimle dik bu güzel ağaçları…
Mehmet Aluç-Kul Mehmet-

Ozansız Olan Halk Ömür Boyu Gülmez




Ozan olayım dedim olmak mümkün mü?
Gönüllere gireyim dedim girmek mümkün mü?
Gönül sazı çalayım dedim oda mümkün mü?
Ben de ozanların peşine düşer giderim
Bende ozanlarımla beraber halk ile gülerim

Ozanları şiirlerini hep severim
Ozanların gülüşlerini bilirim
Halkın derdi ile yanmış ozan görürüm
Ben de ozanların peşine düşer giderim
Bende ozanlarımla beraber halk ile gülerim

Bilirim her yer onlara olur mekan
Gözlerinde gönlünde akar dertli kan
Onlarda sever sizleri candan ey can
Ben de ozanların peşine düşer giderim
Bende ozanlarımla beraber halk ile gülerim

Canları canlar almasın ozanlar der
Herkes kazandığını yersin der sever
Gönüller olmasın heder der gezer
Ben de ozanların peşine düşer giderim
Bende ozanlarımla beraber halk ile gülerim

Her millete bin ozan gerekir
Ozan halinde bilmek gerekir
Ozan halk dilini gönlünü bilir
Ben de ozanların peşine düşer giderim
Bende ozanlarımla beraber halk ile gülerim

Ozanlardır hak yolunda erenler
Derdi kederi gönülden bilenler
Halkı ile ağlayıp onlar gülenler
Ben de ozanların peşine düşer giderim
Bende ozanlarımla beraber halk ile gülerim

Ozanlar halkın derdini hemen anlar
Odur bize olur candan dost ile canlar
Akmasın der ne olur cümle kanlar
Ben de ozanların peşine düşer giderim
Bende ozanlarımla beraber halk ile gülerim

Ozan aşikar can içinde candır
Cümle bağ içinde açan bahardır
Yola çıkmış bizim için çoktandır
Ben de ozanların peşine düşer giderim
Bende ozanlarımla beraber halk ile gülerim

Kul Mehmet’im ozanlar halkın içinde ölmez
Ozanlar olmadıkça kötülük nefret kin bitmez
Ozansız olan halk ömür boyu gülmez
Ben de ozanların peşine düşer giderim
Bende ozanlarımla beraber halk ile gülerim


Mehmet Aluç-Kul Mehmet-

20 Ekim 2015 Salı

Çık Yola Umut Ekle.


Boşa koydum dolmadı
Doluya koydum almadı
Gönül dersen anlamadı
Merhamet mi saklandı
Dön ara yan ara
İşte gönül aklandı

Birikmiş onca dertler
Herkes birbirine ekler
Ortasında az keselim diye bekler
Beklerken virüs kapmış şebekler
Dön bekle yan bekle
Beklerken korkar şebekler,
 İnan merhametten

Aydınlığa perde çeken
Pişmiş kelle gibi gülen
Sıkışınca çekip giden
İnsanlığı bilmez yıkan silen
Dön ara bak ara
Ararken sensin gülen

Nefreti araya katan
Kan dökerek bakan
Suçsuz olana suç atan
Nefreti ile gece gündüz yatan
Dön temizle yan temizle
Temizlerken de gülümse

Geliyor işte merhametli olan
Merhameti ile güneş gibi doğan
Sabah değil şimdi yola çıkan
Sanma gelirken o yolda kalan
Çık yola bekle sevinç gönüllere ekle

Ararsan gönülde bulursun can
Akan olmasın gönülde kan
Sen cümle gönüllere yan
Dünya iki kapılı han
Gir hana ara can
Can içinde han var

Takın merhametin kılıcını
Vur nefsin boynuna sil acısını
Böl dağıt merhametin yarısını
Kuşlara da ver sen darısını
Ver ara merhameti unutma kıymeti

Kul Mehmet’im her şey bir gün düzelecek
Üzenler mahkemede bir bir dizilecek
Kararmış gönüller karanlığa gömülecek
Çık yola umut ekle umut ile
Gönüllere merhamet umut ekle
Mehmet Aluç-Kul Mehmet



Malatya'm Sensiz...


Malatya’m hasretin yüreğimde gitmiyor
Yüreğim yangın yeri hasretin bitmiyor
Giden güzel günler neden geri gelmiyor
Malatya’m sensiz uyku gözüme girmiyor
Dertler bitse sensiz acım inan dinmiyor

Malatya’m çok dualar ettim hasretim bitmiyor
Seninle gülen gönlüm sensiz inan hiç gülmüyor
Bey dağına yağan karlar gönlüme yağıyor erimiyor
Malatya’m sensiz uyku gözüme girmiyor
Dertler bitse sensiz acım inan dinmiyor

Malatya’m hayat sensiz sırrını bana vermiyor
Ağlasam da sensiz gurbet ilde yüzüm gülmüyor
Hasretin ıssız çölünde sensiz günüm geçmiyor
Malatya’m sensiz uyku gözüme girmiyor
Dertler bitse sensiz acım inan dinmiyor

Malatya’m yüreğim soğutur suyun olur pek serin
Sensiz kalan bu dünyada derdi olur pek derin
Çağırırsın gece gündüz düşümde dersin çabuk gelin
Malatya’m sensiz uyku gözüme girmiyor
Dertler bitse sensiz acım inan dinmiyor

Malatya’m senden başka yok varacak yolum mu var
Yaz gününde ayrılıktan başıma yağar her gün kar
Senden ayrı bu dünyada yerim oldu pek dar
Malatya’m sensiz uyku gözüme girmiyor
Dertler bitse sensiz acım inan dinmiyor

Malatya’m dünyada binlerce ağaç var
Kaysı gibi dünyada güzel başka ağaç mı var
Yetişir dalında al kırmızı kaysılar al beni koynuna sar
Malatya’m sensiz uyku gözüme girmiyor
Dertler bitse sensiz acım inan dinmiyor

Malatya’m kaysın da yiyen dertli kul mu kalır
Kaysın şifadır âleme toprağında gönüller şifa alır
Seni anlatmaya kelimeler dermansız kalır
Her karış toprağın cennetten gelmiş sayılır
Malatya’m sensiz uyku gözüme girmiyor
Dertler bitse sensiz acım inan dinmiyor

Malatya’m sokağında sevgili gönüller gülüyor
Seven sevdiğini asla toprağında terk etmiyor
Nefret ile olanlar yollarında hiç yürümüyor
Nefret nedir kin nedir kimse bilmiyor
Malatya’m sensiz uyku gözüme girmiyor
Dertler bitse sensiz acım inan dinmiyor


 Kul Mehmet’im Malatya’m düşman bana gülüyor
Sana kavuşmamı neden bilmem zalim istemiyor
Yükümü aldım sana geleyim yüklü kervanım gitmiyor
Malatya’m sensiz uyku gözüme girmiyor
Dertler bitse sensiz acım inan dinmiyor
Mehmet Aluç-Kul Mehmet-



Rahmanı Bildim Onunla Güldüm...



Ben bu âleme garip gelmedim
Yüreğimde Rahmanın verdiği merhametle geldim
O merhametle hep güldüm güldürdüm
Ağlayanı görünce ben ağladım onu güldürdüm
Ağlatmanın tutsaklığına kapılmadım hep güldürdüm
Beni böyle yaratan Rahmanı bildim onunla güldüm
Kendimi kul onu yaratıcım bildim secde ettim

Kimi aka kara dedi ben ak dedim kara demedim
Dünyaya meyil edene dünyaya meyil ne hacet
Ahiret yurdu var dedim ona çalış dedim
Hakikat deryasında iman merhamet ile gezdim
Dosttan haber gelmeden ben yanına gittim
Beni böyle yaratan Rahmanı bildim onunla güldüm
Kendimi kul onu yaratıcım bildim secde ettim

Kefenin bilirim olmaz ki yakası cebi
İman merhametle olursan vardır kocaman cebi
Kalemimde Rahmanın izni ile akar iman mürekkebi
Kulda olmalı Nur iman Kuran Sünnet ahlakı edebi
İnsan olmanın merhametli olmanın imandır mektebi
Darda kalan kulun sende vardır elbet bir talebi
Darda kalana varmak için arama sen sebebi
Beni böyle yaratan Rahmanı bildim onunla güldüm
Kendimi kul onu yaratıcım bildim secde ettim

Sandım bildim iman merhamet varsa bu dünya değil boş
Haydi, merhametinle cümle canların yanına sen koş
Kul Mehmet’im merhametli imanlı olunca dünya ne hoş
Vuslat için dolaş âlemi merhamet iman ile coş
O zaman dert firak nedir sen unut iman ile koş
Bu yola girdinse bil son durak kara toprak
Bu âlemde sen dâhil hiçbir şey değil inan başıboş
Beni böyle yaratan Rahmanı bildim onunla güldüm
Kendimi kul onu yaratıcım bildim secde ettim



Mehmet Aluç-Kul Mehmet

19 Ekim 2015 Pazartesi

Dön Bak Anla Âlemi


Cümle canlar Rahmandan gelir emriyle gider
Gök kubbe bu âlemde nurla manayla döner
Rahmana teslim olan cennete nurla girer
Dön bak anla âlemi secde et gör cenneti

Ziyana koşan o kul ziyan olurda gider
Merhametle koşan o kul melek olur göçer
Ecel gelir herkese bir metre bezle gider
Dön bak anla âlemi secde et bul cenneti

Kamil olan yürürde âleme nurlar saçar
Kamil olmayan yürür kini âleme katar
Kâmili görür kini olan durmazda kaçar
Dön bak anla âlemi secde et gör cenneti

Kini olan kul viran ettin gönlü ne ettin
Viran mı geldin sen bak kendin viran edersin
Gülümseyerek sevmek varken bahtsız gidersin
Dön bak anla âlemi secde et çöz cenneti

Kudret Rahman elinde ne arasın kendinde
Nefretinle koşarsın yıkarsın su bendi de
Merhametle sev ey kul nur Kur’an’ın elinde
Dön bak anla âlemi secde et çöz cenneti

Yoksa gönülde iman ne geçer zaman anlar
İmanlı kul cenneti bulur bilin ey canlar
Merhametsiz şaşırır akıtır cümle kanlar
Dön bak anla âlemi secde et çöz cenneti

İlim dersen sen önce ilim kendin bilmektir
Sen kendini bilmezsen cehennem seninledir
Merhamet zor değil ki o hep gülümsemektir
Dön bak anla âlemi secde et bul cenneti

Kul yaşarken görevin senin hakkı bilmektir
Hakkı bilerek hakkı yiyene vermemektir
Tüm insanları İslam ile birleştirmektir
Dön bak anla âlemi secde et bul cenneti

Gönlü anlamaya da gerek gönül yolları
Anlamak için gerek gönülde kulakları
Mazlumu anlamak da gerek gönül canları
Dön bak anla âlemi secde et çöz cenneti

Birlikte dirlikte var açar cennet gülleri
Başında öten ise cennetten bülbülleri
Bakar görürsün gelmiş cennetten gülüşleri
Dön bak anla âlemi secde et çöz cenneti

Kul Mehmet’im bu sözün olsun cümle canlara
Sermayen merhamettir ver gitsin sen onlara
Ahrette kavuşursun cennette tüm kullarla
Dön bak anla âlemi secde et çöz cenneti


Mehmet Aluç-Kul Mehmet





Yayınlarım

Bugünü Elinden Alına Adam Geleceği İçin Ne Yapabilir?

  Bugünü Elinden Alına Adam, Geleceği İçin Ne Yapabilir? Cevaplarınızı bekliyorum. Mehmet Aluç