Bu Blogda Ara

15 Ekim 2015 Perşembe

Hasreti vuslat ile buluşturan yollar…


   Yollar sizler ne güzelsiniz! Hayalleri olanlar için, hayallerine kavuşmak için onlara yol olan sizler ne kutlusunuz, sevinçle türkü olursunuz insanlara, nota nota gönlünde sevgi olanları kucaklayan yollar…
   Yarınlara umutla bakanları yarınlara kavuşturan, içinde renkli renkli düşleri yüreğinde saklayarak görmek isteyene gösteren, gülümseyen yollar… Dağlar sıralanmış sağına soluna gönüllerdeki sevinç gibi, telli telli turnaların üzerinde uçtuğu, nazlı yâre selam götüren yollar. Seven yürekleri kavuşturan, bazen kavuşturmadan gönülden birliği ,gülüşü ile gurbette seher yelinde esen rüzgârla buluşturan yollar.

   Hayallerine güvenen yüreğinde sımsıcak saklayan dost, sevgisine güvenerek yola çıkana bir anlık mesafe olan, yarını bekleyenlere koşması için yürek olan, ağlayanların gözlerindeki yaşları vuslat ile silen yollar. Sahte gülüşleri yüreğinde üstümde barındırmayan, üzerinden dışarı atarak yok eden, üzerinde yürüyenlerin yüreğini okuyan, sevgiyi yok edenleri görünce, sevgiyi yok etmek için sevgisizlerle mücadele etmesi için sevgi dolu insanları üzerinde taşıyan sensin yollar.
   Seni anlatmak yüreklere sığdırtmak istesem de sığdıramam, anlatamam, seni sözlere hecelere sığdıramam ki, seni ancak yüreğinde sevgi taşıyanlar anlar ve sana gülümseyerek bakar ve üzerinde yürür, bir ömür boyu değil kıyamete kadar dimdik duran, yolların eğri virajlıda olsa dimdik duransın yollar. Yönün her zaman sevgiye açık, nefret kine kapalı, sessizliğinle huzuru duymak isteyenleri dinlendiren, hasretle ayrı kalanları vuslat ile güldürensin ey yollar. Gülüşünle yolunda yürüyenleri istediği güzelliklere ulaştıran, kalbinde güzellikleri saklayanları saklayan, sevdiğine söylemek isteyenleri gönül dağında buluşturan, birbirlerine sardıransın gülüşünle ey yollar. O nefreti ile kaşların çatık nefreti ile burnundan soluyanı bilen, öyle İstemeye istemeye üstünde gezinen oturanı hiç sevmeyen, göz göze gelmemek için, yüreğinde sevgi taşıyanları taşıyarak o nefreti yok edenlerle beraber olansın yollar…

Mehmet Aluç-Kul Mehmet-

Gülen Yüzünle...






Ah gönlüm insanlar insanları sevseydin gül gibi
Karşılaştıklarında konsaydı gönüllerine bülbül gibi
Gönüllerde muhabbet bülbülüyle açsaydı güller
Bin bir pişmanlıkla kalkmak isterdi güç kuvvetle
Pür dikkat dinlemek hayran kalmak için insanlara
 O mezarda yatanlar sonsuz âlemi bekleyenler

Gülen yüzünle cemalinle her daim gülümse
Hayran kalsın bülbül ile gül gülüşüne
Açmak için senden koku alsın güller
Sesine ses olmak için ötsün cümle bülbüller
Her gülüşünle bir gül ver gülümse
Kâinat gülüşünle dönsün gülüşün kâinata dönsün

Aşkın vadisinde gez doyasıya gülen gönlünle
Gül cemalin görsün insanlar gülsünler doyasıya
Varsın aşk yolunda deli desinler gülüşüne
Aşktan anlamaz gönlü gülmez anlamaz aşktan yürüyüşüne
Sevgiliye visal yolunda sen yol al yol almayanlar utansın
Sevgiliye aşk yolunda yürümeyenler rezil rüsva içinde olandır

Kul Mehmet’im bu gönül aşk ile sevmekten usanmaz
Aşk ile olmayan bu dünyada asla mutluluğu bulamaz
İster mecnun ol ister kerem çık yola yollar aşınmaz
Aşk ile oku gönülleri kâinatı bundan iyi mektep olmaz
İster Leyla ister Aslının sınıfında kal gönüller solmaz
Gönlünde aşk sevgi olmayanlarda inan ki adam olmaz
Mehmet Aluç-Kul Mehmet-

Bitmeden Seni Bekliyorum.




şimdi şiirlerime sarılsam
yine sen kokacaksın
bu akşamın karanlığında
ben hiç şiirlerimi sensiz yazmadım
ama sen şiirlerimi bensiz okudun
bensiz geçen akşamların karanlığında
elden ne gelir
bilmiyorum
bu hasreti bitirecek
kelimelerim
hecelerim bitti
ama ben hala
bitmeden seni bekliyorum

akşam sen kokuyor
sabah sen kokuyor
içtiğim demli çaylar sen kokuyor
alamıyorum kendimi
senden
o bana bakan gözlerinden
masamda her zaman iki bardak
iki tabak
sen olmasan da
hayalinle içiyorum çayımı
senin hayalinle
iki lokma yemek yiyebiliyorum
bilmiyorum
bu hasreti bitirecek
kelimelerim
hecelerim bitti
ama ben hala
bitmeden seni bekliyorum


ah gökyüzünde uçan kuşlar
hiç mi o yarime rastlamadığınız
gözlerindeki ışıltıyı
alıp hiç mi taşıyarak bana getirmediniz
yıllardır başım gökyüzünde
izlerim sizi
fırlatsam atsam bu yüreğimi
yine sen diye konuşacak
atamıyorum
saklıyorum senin için
bilmiyorum
bu hasreti bitirecek
kelimelerim
hecelerim bitti
ama ben hala
bitmeden seni bekliyorum

avuçlarımın arasında
bir tel saçın
sen kokuyor
yüreğimi ısıtıyor
bana beni veriyor
pişman değilim
seni sevdiğime
arkamı her döndüğümde
 gülümseyen siluetin
ve yaman ayrılık
bilmiyorum
bu hasreti bitirecek
kelimelerim
hecelerim bitti
ama ben hala
bitmeden seni bekliyorum

belki zaman sana sevmeyi unutmuştur
beni unutmuştur
özlemeyi
hasret ile yol beklemeyi
ah o zamanki geçmek bilmeyen
yüreğimi parçalayan
sensiz iken yanımda dahi çalışan durmayan
rüzgâr yasak aşkların
şarkılarını mırıldanırken kulağıma
hala o tatlı gülümseyen sesin kulaklarımda
giderken yolun sonuna ömrüm
ben sana gülümsemeden gideceğim tek başıma
o boşluktaki sensiz mezara
ama orada seni bekleyeceğim
çünkü ben beni sende yitirdim
yüreğim hala seni arıyor
ve aramaya devam edecek
ben yüreğimi sende bıraktım
ve onunla seni bulması için helalleştim
gözüm arkada kalmayacak biliyorum
bilmiyorum
bu hasreti bitirecek
kelimelerim
hecelerim bitti
ama ben hala
bitmeden seni bekliyorum
ve bekleyeceğim

Mehmet Aluç-Kul Mehmet

14 Ekim 2015 Çarşamba

İncimiş Kaldırım Taşlarında Yatıyorum


 




Kırık bir cam gibi kırık düşlerin sokaklarında geziyorum
Soluk düşler bestesiz yitik bir şarkı gibi ağlıyor
Adını çıkmazlara yazanların gözlerinde hüzün
Kaldırımlar ıslak gözyaşı dolu
İncimiş kaldırım taşlarında yatıyorum
İnciyen yüreğimin derdini anlar diye
Ne kaldırımlar bana derman olacak
Nede ben kaldırımlarda ki gözyaşların silebileceğim

Kaçıyorum lanet kokmuş sahillerin karanlığında
Koşarken kendime sana bize soğuk kumların içinde
Batıyorum batan hayallerim gibi soğuk kumlara
Ağlayan gecenin melodisine eşlik eden feryadım
Gökyüzüne çıkarken martıların eşliğinde
İncimiş kaldırım taşlarında yatıyorum
İnciyen yüreğimin derdini anlar diye
Ne kaldırımlar bana derman olacak
Nede ben kaldırımlarda ki gözyaşların silebileceğim

Zamansız geçen ayrılıklar adasında buldum kendimi
Ağlayan gözlere bakarken kendimi görüyorum çaresiz
Uykusuz gecelerde arıyorum seni beni umutla dolmak için
Nefretinle canlanırken adalar gözlerinde ifrit bakışların
Kaçıyorum senden kendimden çok uzaklara sensizliğe
İncimiş kaldırım taşlarında yatıyorum
İnciyen yüreğimin derdini anlar diye
Ne kaldırımlar bana derman olacak
Nede ben kaldırımlarda ki gözyaşların silebileceğim

Artık suskunlar sahilinde geziyorum yalnızlığımla
Oh ne rahat inciyen kaldırımlarda uzakta
İnciten bakışlarında uzakta kendi yanlılığımla olmak
Artık kuytu köşelere çekilmiyorum unuttum gizlenmeyi
Haykırıyorum gökyüzüne soluk olmayan düşlerim için
Ben buradayım gelin alın beni diye
Semada süzülürken ak güvercin bana doğru
Alıp götürüyor beni bekleyen huzurlu
incimeyen gönüllerin bulunduğu şehirlere doğru
Artık incimiş kaldırım taşlarında yatmıyorum
İnciyen yüreğimin derdini anlamaz bildim görüyorum
Artık bana incimeyen gönüllerin bulunduğu
Şehirlere derdime derman olacak
Mehmet Aluç-Kul Mehmet-


Not allowed! Not allowed!

Mümin tövbe ile merhamet ister Rabbin'de affı için
Selam ve dua ile...

13 Ekim 2015 Salı

Sensiz Yaşayacağıma



Ey sevdiğim senden ayrı olacağıma
Yanımda olaydın gönlümde kor taş olaydı
Sensiz yollarda ayrı gezeceğime
Gece gündüzü sensiz yaşayacağıma
Yollar bana tuzakla dolaydı

Ah bu sızlanma yüreğimde dağ olaydı
Senden ayrı yaşamak hiç olmayaydı
Zülfün teline hasretlik etti ben deli divane
Ah sen yanımda olaydın yüzüme bakmayaydın
Yollar bana tepetakla olaydı

Diyar gurbet el gezdim bulamadım
Ben kendime sana varan yol bulamadım
Aşkın Dergâhı’ndan başka divan bulamadım
Ah sen yanımda olaydın yüzüme bakmayaydın
Yollar bana merakla dolaydı

Gam yükün benim kervanım olaydı
Ayrılık acısı bir an yok olaydı
Bahçemde solan güllerim seninle açaydı
Gece gündüzü sensiz yaşayacağıma
Yollar bana dayakla dolaydı

Bıraktım gönlümü istediği kadar ağlasın
Ağlasın da sensiz ayrılığa derman arasın
Kuş uçmaz kervan geçmez yollara bel bağlamasın
Ah sen yanımda olaydın yüzüme bakmayaydın
Yollar bana tuzakla dolaydı

Arayı arayı seni yolum çöle düştü
Aşkın yolu ömrüme kefeni sensiz biçti
Sanma sakın bu aşkı ben değil gönlüm seçti
Gece gündüzü sensiz yaşayacağıma
Yollarım hep feryatla dolaydı

Sen var iken bana hayat vardı
Sen gittin elem keder hayatımı sardı
Ecel oku seni benden çabuk aldı
Ah sen yanımda olaydın yüzüme bakmayaydın
Yollarım hep çukurla dolaydı

Kavuşuruz seninle elbet kıyamette
Kokun gelir esen yelde demet demet
Sabrı veren Rahman’a şükür demem zahmet
Gece gündüzü sensiz yaşayacağıma
Yollar bana tuzakla dolaydı


Kul Mehmet’im aşk yolu olmazsa hayat zor
Ayrılık der isen gönülde hiç sönmeyen kor
Arayıp bulmazsan da sen ara dur olsa da zor
Ah sen yanımda olaydın yüzüme bakmayaydın
Yollar bana tuzakla dolaydı
Mehmet Aluç-Kul Mehmet-

06125894

Hiç Mi Sevda Yok Yüreğinizde Gülüşünüzde Fikrinizde?


Hiç Mi Sevda Yok Yüreğinizde Gülüşünüzde Fikrinizde?

   

Öylesine tertemiz dünya ve dünyanın hayalini kuranları, kendi fikirsiz fikriniz uğruna yok ederek yıkanların, kendilerine ait temiz bir dünyaları olmamasına rağmen, neden tertemiz bir dünya ve dünya hayali kuranların hayallerini yıkmaya çalışmasını aklım fikrim almıyor, saatlerce düşünüyorum bir anlam ve mana veremiyorum! Tamam, sen kendi özgür iradeni satılığa çıkararak kendi o tertemiz dünyanı hayallerini satmış olabilirsin ama neden senin gibi olmayanlarında, senin gibi rezil olması için uğraşırsın? Kendi yarını olmayan yıkan planları ile güya özgürlükleri inşa edecek olan fikirsiz fikrin ile olmanın bir an iyi değil kötü olmadığını nasıl düşünmez ve izan etmezsin anlamış değilim!

  Kendisine mutlulukla mırıldanarak koşan yarınların ayağına çelme takarak, onu geri döndüreceğini sanıyorsan yanılıyorsun, yarınlar tökezlese de, gözü de bağlansa da gelmeye ant içmiş yola çıkmış, o güzelliği çirkinlik ile değiştirmek mümkün değil, yol bir anlığına karanlık olsa da ufukta doğmaya hazır güneş var…Sen kendini hayallerini yarınlarını yitirmiş olabilirsin ama yarınlarını hayallerini yitirmeyenden ne istersin? Tamam, yüreğin karanlıklar içinde kalmış olabilir ama hiç olmazsa pırıl pırıl tertemiz o yüreklerin sevinç ışıltısını görmeyecek kadar nasıl bakar kör olursun bunu izah etmekte pek mümkün değil! Yanlışlıklarla dolu hayatına bir gülümseme ekmek sana o kadar uzakta değil, bak dünyaya bak açan çiçeklere mevsimlere hep sana gülümsüyor, az gözlerini aç gönül gözün kapısını aç bak… Seni kıskıvrak yakalayanlara pişmanım diyorsun ama serbest iken, hiç pişmanlıktan eser yok yüreğinde adımlarında fikrinde, buna ne demek gerekir haydi izah et anlat anlayalım bilelim, sana yardım edelim!

   Ah nefret ile gülümseyen yıldızların altındaki mutluluğu siyaha boyayanlar, yakıp yıkanlar, kendisi gibi bir başına çaresizlik içinde herkesin olmasını isteyenler nedir bu nefret ve kin? Batan güneş ile karanlığa batan gece gibi  karanlık gönüllerinizde hiç mi sevda yok yüreğinizde gülüşünüz de fikriniz de? Gözlerinde yeniden doğan güneşe hasret dolu bakışların feryadını daha ne zamana kadar kulak tıkayacaksın, hiç mi gülümseyerek etrafına bakmayacaksın, hiç mi elini vicdanına koyarak yaptığın onca hatanı anlamayacaksın?
   Ah ne zor güzel olanı öldürmek yok etmek hala farkında değilsin, güneşin sımsıcak herkesi ısıtan sıcaklığın fark etmen, gülümseyerek sana geleni kahr etmek ne kadar zor hala anlamayacaksın, ne zor ne elim dolu hüsran dolu bir an ve zaman senin için! Zaten sen bunları anlamış olsaydın şimdi seninle sahil kenarında acı bir Türk kahvesi içerek, gülümseyerek bize koşan yarınlara ve insanlara gülümseyerek kahvemizi içiyor olacaktık. Ah bunları yazmak ne kadar zor, anlamak için anlamsızlığı anlamak ne kadar zor ve elem verici bir durum olduğunu bilemezsin, kalemler kırılaydı böyle bir yazıyı yazmasaydı, ah heceler yok olaydı bunları yazmasaydı desem de onlarda olmazsa gönlümde'kileri nasıl dışarıya aktararak yazacaktım bilmiyorum!
   Bir lütuf değimli gülümseyerek yarınlara bakmak, düşman ile dost olmadan haddini el ele bildirmek vatan toprağına namahrem eli değdirtmemek çiğnetmemek cennet vatanda gülümseyerek akıl fikrimizi satmadan köle olmadan yaşamak daha güzel değimi? Yine cevap vermeden susuyorsun? Tek başına yalnızlığın kör karanlığında boğulmadan, güneşe ışığa doğru koşmak için geç kalmış değilsin, haydi at bir adım gülümsemeye doğru, korkma seni ısırmaz yok etmez ,yeniden diriliş ile seni yeniden insan yapar, yeter yıllardır döndüğünde her tarafta her yöne çarpılarak bedenin yaralar içinde çarpmasına ezilmesine son ver artık… Bestesi güftesi notası sözü olmayan ağlatan viran olmuş sözsüz sözlerin arasından kaç kurtul, kendine sözü, güftesi notası olan yarınların gülümsemesini anlatan besteler yap bize de oku hep birlikte zevk ile dinleyelim…
Mehmet Aluç-Kul Mehmet-

Gülşen Etsen Ömrümü.



Aşkın bende bırakmadı ki mecal
 Yakar bakışın bu sinemi ne hal
Sineye çekilmez aşk bilirim ah
Gülşen etsen ömrümü ne olur yar

Aldanma derim gönül o gülüşe
Gitme peşinde sen olursun köle
Sevmek için eyleme sen acele
Gülşen etsen ömrümü ne olur yar

Karşılıksız sevmenin derdi çoktur
Yar sevmezse bunun dermanı yoktur
Esen bu ayrılık rüzgârı kordur
Gülşen etsen ömrümü ne olur yar

Gönlüm mecruh eyledin sen ey zalim
Bilmem ne olacak benim bu halim
Gönül yandı kül oldu yok hayalim
Gülşen etsen ömrümü ne olur yar

Emanet bu canı sen ettin viran
Gülersin dedim belki bana bir an
Salınarak gezme ne olur utan
Gülşen etsen ömrümü ne olur yar

Aç gönül kapını bak bahar oldu
Gönül bağında bak güllerin soldu
Bir gün dedim bak aylar yıllar oldu
Gülşen etsen ömrümü ne olur yar

Gönül bağında öten bülbül öldü
Elvan elvan açan güller döküldü
Kapında bekledim belim büküldü
Gülşen etsen ömrümü ne olur yar

Aşk ile sevende olur kişilik
Aşk ile sevmeyende var aksilik
Aşk ile konuşmalı dil iyi bil
Gülşen etsen ömrümü ne olur yar

Dinle sen beni al aşktan bir damla
Ayrılıkla yakma zehirden gamla
Belki seversin beni sen zamanla
Gülşen etsen ömrümü ne olur yar

Kul Mehmet’im tüm dağlarım yıkıldı
Beni sevmeyeceksin anlaşıldı
Ömür bu çoğu gitti azı kaldı
Gülşen etsen ömrümü ne olur yar

Mehmet Aluç-Kul Mehmet-

12 Ekim 2015 Pazartesi

Mutsuzluk İçinde Yok Olasınız.


Ey gönüllere keder verenler
Sizlerde kederle yok olasınız
Mutluluktan eser koymadınız
Mutsuzluk içinde yok olasınız

Yazmaya varmaz benim elim
Gözlerimizde yaş aktı dönmez dilim
Dilleriniz kilitlensin çekeceğiniz çok ola
Mutsuzluk içinde yok olasınız

Aklınıza fikrinize nasıl akıl derim
Yaptıklarınız bilen Rabbim her şeye kerim
Acılarımıza bulaşmayın def olun gidin derim
Mutsuzluk içinde yok olasınız

Bu revamıdır insanlığa insanlığınız batsın
Mezarda sizler yatarken mezarınızı alevler sarsın
Söyleyin ülkemde bu edepsiz nasıl bir basın
Mutsuzluk içinde yok olasınız

Kul Mehmet’im derki sanmayın birlikteliğimiz yok olur
İnsan nasıl düşmanla beraber dost olur
Vatanında yaşarken vatanını satar rahat olur
Zalimden merhamet olur mu?
Zalimle beraber olan sözüm size
Mehmet Aluç-Kul Mehmet-


Sevdiğiyle Güler Aşığın Yüzü



Aşığın yalan olur mu hiç sözü
Yüreği yanarken güler mi yüzü
Seher vakti olur öter bülbüller
Sevdiğiyle güler aşığın yüzü

Güzel söyle hatırın sorayım mı?
Sormayıp yoluna yol olayı mı?
Eğer sevmez isen ben öleyim mi?
Senle güler benim yüzüm sevdiğim


Yokuş yolun olur mu acep düzü
Aşk ile güler aşığın o yüzü
Aşk ile çalar âşık aşktır sözü
Sevdiğiyle güler aşığın yüzü

Güzel söyle hatırın sorayım mı?
Sormayıp yoluna yol olayı mı?
Eğer sevmez isen ben öleyim mi?
Senle güler benim yüzüm sevdiğim


Aşksız âşık sürmez dünyada sefa
Aşksız âşık çeker dünyada cefa
Aşktır aşığın tüm derdine deva
Sevdiğiyle güler aşığın yüzü

Güzel söyle hatırın sorayım mı?
Sormayıp yoluna yol olayı mı?
Eğer sevmez isen ben öleyim mi?
Senle güler benim yüzüm sevdiğim


Kul Mehmet’im aşkla oldum ben âşık
Aşksız gönül gülmez işler karışık
Çal sazım gönül herkesle barışık
Sevdiğiyle güler aşığın yüzü


Güzel söyle hatırın sorayım mı?
Sormayıp yoluna yol olayı mı?
Eğer sevmez isen ben öleyim mi?
Senle güler benim yüzüm sevdiğim


Mehmet Aluç-Kul Mehmet-
0612549









11 Ekim 2015 Pazar

İman ile ölürüz toprağa düşerken...


Şimdilerde alan yok sanki selamı
Kime söyleyelim Allah kelamı
Muhabbetin gelir mi devamı
Düşman sarmış ülkeyi etmek ister talan
Talana izin vermez ülkem insanı
Seni kimdir ülkeme salan
Seni ülkeme salan ölüme susamış her an
Vatan için ölürsek bizler şehit
Zaman bizlere olacak şahit
Vatan için canımızı veririz her zaman
İman ile ölürüz toprağa düşerken
Sizlerde cehennemde pişerken
Gülümser peygamber bizler giderken
Cehennem zebanileri sizleri sürüklerken
Bizler deriz şahadet değil erken
Sizler ölümü beklemezsiniz erken
Vatan bayrak için akar kanımız güller dikerken
Sizler kahpeliğinizle ülkeleri işgal ederken
İman ile ölürüz toprağa düşerken
Sizlerde cehennemde pişerken
Gülümser peygamber bizler giderken
Cehennem zebanileri sizleri sürüklerken
Doğacak hakkın vaat ettiği gün gece
İman ile vatan uğruna öldük biz gündüz gece
İman bizde bitmez yazarız gönüllere hece hece
Aksa da kanımız yazarız vatanı kanla
Koşarız şahadete cümle canla
Bin baş kopsa yeniden doğar bin baş
Aksa da gözümüzde kanlı yaş
Helal olsun bu vatana cümle baş
İman ile ölürüz toprağa düşerken
Sizlerde cehennemde pişerken
Gülümser peygamber bizler giderken
Cehennem zebanileri sizleri sürüklerken

Ruhumuz yükselirken arşa
Nefretinizi yıkarız cümlemiz baş başa
Yıkılsa da nefretinizle cümle çarşı
İmanımızla size çıkarız karşı
Nefretiniz sizin ahlak dışı
Cümlemiz bir anda oluruz can yoldaşı
Yıkarız başınıza imanla cümle taşı
İman ile ölürüz toprağa düşerken
Sizlerde cehennemde pişerken
Gülümser peygamber bizler giderken
Cehennem zebanileri sizleri sürüklerken

Mehmet Aluç-Kul Mehmet-

10 Ekim 2015 Cumartesi

Ankara’da Yastayız



Yüreksizler yine kana buladı Ankara’yı
Kalleşlikte üstlerine yok bulsunlar belayı
Masum insanlar öldü çekemediler halayı
Lanet olsun teröre onu destekleyenlere

Kaldır başını dimdik insanım yıkılmazsın sen
Birlik beraberliğimize düşman onlar inanma sen
Kalleşlik kanlarına yazılmış diyorum ben
Lanet olsun teröre onu destekleyenlere

Ankara’m yasta yürekler yandı
Hainlere kananlar kendini bomba ile yaktı
Cahillik böyledir satar kendini üç kuruşa
Lanet olsun teröre onu destekleyenlere

Bizde olan yürek onlarda yok nefreti var
Yıkılacaksınız istediğiniz kadar çırpının
 Bu dünya bu âlem size dar
Lanet olsun teröre onu destekleyenlere


Yitip giden evlatların düşlerin çalanlar
Yalan yanlışa kapılarak nefrete koşanlar
Öküzün trene baktığı gibi olaylara bakanlar
Lanet olsun teröre onu destekleyenlere

Yüreksizler korkaktır nefretle yaşarlar
Korkuları yok olmaz cehenneme koşarlar
Sanmayın nefretinizle korkuyla başarırlar
Lanet olsun teröre onu destekleyenlere

Kul Mehmet’im başımız sağ olsun yastayız
Devlet millet el ele gönül gönül’e baştayız
Nefret ile gezenleri biliriz yıkmak için yoldayız
Lanet olsun teröre onu destekleyenlere

Mehmet Aluç-Kul Mehmet-

9 Ekim 2015 Cuma

Birlik beraberlikle biz coşkuluyuz.






Gönülden sevince mutluyuz
Gece gündüz umutluyuz
Mutluluğa ümide sözümüz yoktur
Birlik beraberlikle biz coşkuluyuz

Zalim olana söylenecek söz çoktur
Merhametliye söylenecek söz yoktur
Haram yemeye karnımız toktur
Birlik beraberlikle biz coşkuluyuz

Birlik beraberliği nasıl öveyim
Koşarak yanına geleyim
Hep birlikte beraber güleriz
Birlik beraberlikle biz coşkuluyuz

Nefret sahibi olan sözünde durmaz
Kazıkta girse nefretinde adam olmaz
Merhametli olan gönüller solmaz
Birlik beraberlikle biz coşkuluyuz


Mavi gökyüzünde umutlar dolaşır
Umutsuz olan hep yolunu şaşırır
Nefret kini olan güzelliği kaçırır
Birlik beraberlikle biz coşkuluyuz


Gözlerimiz birbirine yabancı kalmaz
Gönülde yara açan dünyada sevap almaz
Gönülden seven cehennem ateşinde yanmaz
Birlik beraberlikle biz coşkuluyuz

Emeği sömürenler iflah olmaz
Bu dünya karnı hiç doymaz
Cehennem ateşi bekler farkında olmaz
Birlik beraberlikle biz coşkuluyuz

Kul Mehmet’im yoksul düşlerimizle mutluyuz
Yokluk belimiz bükse de ahrette umutluyuz
Gönlümüzdeki iman merhametle işte biz buyuz 
Birlik beraberlikle biz coşkuluyuz

Mehmet Aluç-Kul Mehmet-

Yayınlarım

Bugünü Elinden Alına Adam Geleceği İçin Ne Yapabilir?

  Bugünü Elinden Alına Adam, Geleceği İçin Ne Yapabilir? Cevaplarınızı bekliyorum. Mehmet Aluç