Bu Blogda Ara

6 Eylül 2015 Pazar

Ne Gereği Var Ki


Tut ki karanlıklarda gülümsemene hasret kaldım
Günahlarım başaklar gibi boyumu aşmış
Sen yanımdan olmadıktan sonra hayal etmek neye yarar
Tövbe kapısına varmadıktan sonra günahın âlemi aşmış ne yarar
Seni kalbimde saklamak neye yarar bana gülümsemedikten sonra
Senin hayatın sana benim hayatım bana der çeker giderim

Ses çıkmayan kara toprak gibi sessizce sarmayınca
Yağan yağmur gibi akan gözyaşlarımı silmeyince ağlayınca
Yaraların kangren olup da merhem olup sürmedikten sonra
Sen bana yar olmamışsın ben sana yar olmamışım neye yarar
Aynı evde buzdolabı gibi odalarda yatmaya ne gerek var
Seni kalbimde saklamak neye yarar bana gülümsemedikten sonra
Senin hayatın sana benim hayatım bana der çeker giderim

Yaşarken birbirimizi sevmedikten sonra
Boşuna yaşamaya ne gerek var
Sen benden ben senden korkarak kaçtıktan sonra
Yolların yol olmasına ne gerek var
Yolda düzgün yürüyen olmadıktan sonra
Her yola çıkışında seni korku ile bekleyeceksem dönmeni
Seni sevmenin ne gereği var bana gülümsemedikten sonra
Artık sevmeye ne gerek var sen sevilmeyecek biri olduktan sonra
Seni kalbimde saklamak neye yarar bana gülümsemedikten sonra
Senin hayatın sana benim hayatım bana der çeker giderim

Mehmet Aluç -Kul Mehmet-

Bugün günlerden pazar



 Bugün günlerden pazar
Herkes okuryazar
Lakin ne okuyan var biraz
Ne de yazılana itibar eden az
Sen istediğin kadar yaz
Okuyan yok herkes göz ucu ile bakar
Okumaktan bilmeme niye kaçar
Al sana bol beğeni ey yazar
Yazar istemez bol beğeni okunsun ister az biraz
Okuyan olmayınca yazar solar
Sen istediğin kadar yaz
Ne okuyan var olsa da az
Herkesin elinde yok saz çaldığım der hala saz
Tavuk yer der yediğim kaz
Sen istediğin gibi emek ver yaz
Okuyan yok olsa da dersin biraz
Herkeste var inanılmaz naz
Hala eli boş der çaldığım saz
Elinde yok saz işte elin boş anlamaz
Yazar bembeyaz düşleri ile yazar
Okuyucularıdır gönlü bembeyaz
Yazarda olmaz imtiyaz
Okuyucu anlar biraz
Olamamak gerek birazda bağnaz
Yazar ile okuyucu olmaz hiç kurnaz
Yazılanları az okusa biraz
Yazardır dil saz yani gönül yapan
Yazdıkları olamaz saçma sapan
Okuyucudur yazarı seçkin yapan
Okuyucudur yazar için candan okuyan
Yazar ile okuyan elinde geleni yapan
Şartlar çok zordur bilir okuyan yazan
Okuyucudur yazar ile birlik beraberlik yapan
İyilikleri gönüllere beraber yayan
Ah okuyucu olarak az daha okusak
Haksızlık karşısında susmasak
Yüreğimizde olsa az yumuşak
Nefreti olan yumuşak gönlü eder istismar
Nefret kusanları ellerimizle yakalasak
Nefretinin içine merhamet katsak
Neyse çok uzun oldu
Sanki yazar yazdı da dünyamı değişti biraz
Olan yine vatandaşa oldu her yaz
Yine günlerden pazar
Kul Mehmet'im
Sen yine yaz okuyan çıkar biraz
Dünya güzelliklerle değişir
Okuyan gönüllerce biraz
Okuyanlara verdim selam
Dertlere olalım el ele derman
Dilde çıkmasında yalan
Okuyuculara olalım hayran
Mutlu okuyucu ile devam etsin devran
Çok eyledik kelam
Haydi, yazmaya okumaya devam
Herkese bol bol gönülden selam
Mehmet Aluç-Kul Mehmet

Koşsun Can Bulan

Koşsun Can Bulan


Hayat yolunda giden yolcu

Sanma hayat anlaşılmaz ve tuhaf yorucu
Bağışlama ile olsan yargılamazsan olursun coşturucu
İman sana nimet iman ile güldür âlemi budur doyurucu
İmanını gören imansız olan
İmansızlığına ağlasın yolda yolsuz kalan
İman içinde olmaya koşsun can bulan
Merhametli ol
Merhametle ver kararını ey iman ile olan
Bu yalan dünyada misafirsin
Sev güzel insanı merhameti güzel emeli
Güneş görünmez olur bakarsın ne demeli
Tüm kızıllığı ile kaybolur aniden
Çöker bir alacakaranlık ey ani giden
Sağı solu görür gibi olursun önünü görmeyen
Aniden bir bakarsın
Koyu kapkaranlık oluverir ortalık birden
Gelen ecel ile ömür istemeden
İnsan cahildir
Çoğu zaman kâmildir
Ölümü bekleriz
Solgun bakışla
Ölüm gibi gülümsetmeden
Ölüm gibi olmayan hayatta
Var mıdır bu âlemde ölüm gibi

Sonsuz hayata götüren var mı?
Devran değil bizim merhamettir bizim
Derttir bizim gülümsetmek bizim
İman ile gezmeli iki gözüm
Sana geçer sözüm
İmandan başka yok çözüm
Muhabbet âleminde hazan gibi solma
İmansızlığa sakın yol olma
İşte dünyaya geldik
İşte dünyadan gittik
Ne kaldı merhametten başka
Yürümek gerekmez mi sevmek ile aşka
Nedir gönülde giden başka
Merhametsiz eli çek candan
Merhamet akıyor cümle kandan
Merhametini kaybetme bir andan
Can ölüme revan giderse ne kalır geriye candan
Kalmasın kuru bir virane gönül arkadan
Can ecel ile itibara bakmadan uçtu gitti bu dünyadan
İtibar merhamet ile ölçülür gerisi boştur bu canda
Merhametsiz ruhta nöbet tutan can olur yalan
Merhametle nöbet tutan can cümle gönül hayran olur inan
Şebnem damlasın gönüllere elinde
Canı terk edecek başka dermanın mı var
Her gönül'e koşar gönül başka dostun mu var
Rüzgâr olsa da yolda sert
Az olsa da gönülde dert
Gülümseyerek def et olma namert
Her zaman ol sen cömert ey gönlüm
Yıkarsın olursan aşırı sert
Sana geldi gülümseyerek dert
Gülümseyerek al olma sakın sert
Merhametle merhametsizliğin
İçini dışa dışını içine çevirme
içini dışa dışını içine çevirme ile
Merhametsizlik değişmez
Merhamet değişmez
Sen değişirsin bu âlemde ancak
Merhametle ey gönlüm
Ey Kul Mehmet kızıl gül gibi kızma
Kızıl gül gibi kok ey gönlün ile
Nefreti sakın yazma
Mehmet Aluç-Kul Mehmet

5 Eylül 2015 Cumartesi

Umutlarına Umutsuzluğun Kefenini Biçen İnsanlığımız Battı O Sahilde Aylanım




Dolu dolu hayallerle çıktın yola sen ailen ile ey aylanım
Büyük bir umutla bindin ölüm kokan sandala aslanım
Bilemedin insanlar aç gözlü hoşça kal demeden yok ediyor insanlığı
Bırakıp gittin dolu dolu hayallerle yitirdiğin yüreğinle bizi yüzümüze tükürerek
Sırtını insanlığımıza dönerek terk ettin gittin sonsuz cennete
Yakıştı insan olmayan bizlerin arasında ayrılıp gitmen
Bir hoşça kal demeyi mutluluğu sana çok gören biz vicdansızlara
Sırtını dönerek gidişin yüreğimize bomba gibi düştü
Ama biz yine ayıkamadık umutsuzluk eken umutsuzluğumuzla baş başa kaldık
Umutlarına umutsuzluğun kefenini biçen insanlığımız battı o sahilde Aylanım

Mehmet Aluç-Kul Mehmet-

Af Et Bizi Aylanım



Ruhumuzun açık kapısı sevgi ile vardır bilirdik yanılmışız Aylanım
Ruhumuzda yokmuş kapısı da nefret kin ile kapalıymış hatırlattın Aylanım
Nefret kin arkasında dünya malına sevgi diye yaşadığımız boş serüvenmiş
Bereketsiz yüreğimizle ancak sana dünyaya felaket getirdik Af et bizi Aylanım

Şehla değil gözlerimiz bin yerden kusurlu kör görmez
Yelkeni kopmuş kayık gibi yüreğimiz seni sahile ölüme attı
İnsanlığımız seni sahile ölüme attı arkasında gitti yattı
Bin bir hayallerinin içine insan olmayan insanlığımız acı zehir kattı
Bereketsiz yüreğimizle ancak sana dünyaya felaket getirdik Af et bizi Aylanım

Aslında bir palavra insanlığımız gönlümüz hayatımız adımlarımız palavra
Yüreğimizde varmış kör gözle görmeyiz derinden açık yara
Sen düştün ana karaya biz düştük cehennemden çukura
İnsanlığımız etmezmiş gösterdin bize beş para
Bereketsiz yüreğimizle ancak sana dünyaya felaket getirdik Af et bizi Aylanım

Sen bencilliğimizle yalancılık kendimizi beğenmişlikle çocukluk dalını kırdın yıkıldın
Dalgalar seni değil bizleri yuttu senden önce anlayamadık kendimizi insan saydık yanıldık
Kanatlandın cennete uçtun merhametin sahibi Yüce Allah'a ulaştın, biz nefret ile kaldık
Kul Mehmet'im der ki insanlığımız etmezmiş gösterdin bize beş para
Bereketsiz yüreğimizle ancak sana dünyaya felaket getirdik Af et bizi Aylanım

Mehmet Aluç-Kul Mehmet

Aylan (Akrostiş)


Aylanım sırtını döndün insanlığa cennete gittin
Yüreksizliğimizle bize küstün Rahmana yöneldin gittin
Lal oldu dilimiz gönlümüz nasıl dayandın sen o verdiğimiz çileye
Anladın sen bizi biz seni anlamadan sırtını dönüşün anlattı bizi bize
Ne zormuş senin insansızlığımızdan azat olman, yaşadığımız azapmış anladık gidişinle

Aylanım sırtını döndün insanlığa cennete gittin
Yakışmadı bu bize insanlığımıza gidişinle bizlere neler dedin
Lakin hala anlayamadık hala kavgadayız birbirinizi sevin dedin
Aylanım melekler saf saf üzerine indi yüreğimiz bu sevinçle az söndü
Ne zormuş senin insansızlığımızdan azat olman, yaşadığımız azapmış anladık gidişinle

Aylanım sırtını döndün insanlığa cennete gittin
Yoktu sana karşı insanlığımız insanlık adına
Lal oldu insanlığımız sen bizden önce vardın nurdan cennet katına
Aylanım şimdi vardın işte merhametin tadına
Ne zormuş senin insansızlığımızdan azat olman, yaşadığımız azapmış anladık gidişinle

Aylanım sırtını döndün gittin, kalemimde bana sırtını döndü
 Yazamadım kaç gündür seni yazamadım kalemimde bana küstü
 Lakin bugün sen cennette güldün kalemimde bana güldü
Ağlasam da çare olur mu seni unutanlarla beraber yaşadığım için
Ne zormuş senin insansızlığımızdan azat olman, yaşadığımız azapmış anladık gidişinle

Mehmet Aluç- Kul Mehmet-

Aylanım sahilde sen değil İnsanlığımız öldü...


Aylanım sahilde sen değil İnsanlığımız öldü

Aylanım sırtını döndün bize küstün gittin ,biliyorum vicdanlarımız gönlümüz kaos içinde,sana sahip çıkamadık,nur yüzünü güldüremedik,kaydın gittin elimizde sahilde kumların üstünde,sen cennete uçtun,biz seninle pişmanlığımızın karanlığında bir ışık ararken senin gülümseyen ışığınla aydınlandık Aylanım...

Yüreğimiz kaos içinde,fikirlerimiz gönlümüz kaos içinde,yaktın bizi ayıktırdın gidişinle sırtını bize dönüşünle Aylanım...Babanı üç kuruş dolar uğruna sağlıksız sandal ile okyanus ortasında bıraktıran vicdansıza dur diyemedik,dersini veremedik Aylanım ,kaydın gittin ellerimizde Nur Cennete...Mazlumdun sadece rahat nefes alacak bir hayat istiyordun baban gibi,nefes aldırtmadı nefessiz kalasıcalar Aylanım...

Bir lokma ekmeğine göz diken vicdandan yoksunlar üç kuruşu olan babanın elinden,rahata ereceksiniz yalanı ile aldılar,yarı yolda okyanus ortasında bıraktılar,küsme bize Aylanım,sırtını dönme bize aylanım!Suçumuz çok büyük af et bizi Aylanım...
Gerçi bizler denizde şezlong üzerinde uzanmadık ama uzananlar şimdi rahat uzansınlar...Sana sahip çıkamayan Medeniyet fukarası zalim avrupa,şimdi timsah gözyaşlarını dökmeye başladı gidişinle Aylanım...Sen kıyıda öldün bizler evlerimizde senden önce öldük Aylanım...
Merhametin gerçek anlamını bilemedik öğrenemedik öğrense idik sen sahilde sırtını bize dönerek ölmezdin Aylanım... Aylanım merhametli bir insanın vasıflarını en doğru şekilde ne olduğunu gidişinle sırtını dönüşünle yüz üstü sahilde kumlara sarılışınla öğrettin,yaktın paramparça ettin yüreğimizi,utandık ağlayamadık,senden önce biz mezarlara gömüldük Aylanım...

Çocuklar sevgi ve merhametin kol gezdiği hakim olduğu mutluluk ortamlarda yetişirler ama biz sana bunu çok gördük,seni ölüme sürükleyen o vicdansız üç kuruş para ile vicdanını satanlara karşı çıkamadık Aylanım... Zayıf olanlar her zaman kuvvetli merhametli olanlar tarafından korunur kollanırlar Aylanım, gel gör ki biz senden önce merhameti birlik beraberliği kuvveti kaybettik,nefsimize yenik düştük,dünya malı zevki peşine düştük ,sana bir avuç toprakta oynama hakkını veremedik Aylanım...Biz senden önce öldük Aylanım,arkanda gözyaşı dökemedik,göz yaşı dökmek için yüreğimiz paramparça etmiştik biz kendi aramızda,gözlerimizi merhamete güzelliğe değil üç kuruş fazla kazanmak için karşımızdakinin kazancına takmıştık,seni göremedik Af et bizi aylanım af et Aylanım...

Cennettesin,bizleri bekleme orada olup olmayacağımız meçhul, bu paramparça merhametten eser olmayan yüreğimiz nur Kur'an ve nur sünnetten ayrı giden hayatımız ile...Ağlamak istiyorum ,istiyoruz ağlayamıyorum, ağlayamıyoruz! Bende bizde olması gereken yüreklerimiz, gönlümüz çalınmış işgal edilmiş,nefret kin dünya malı sevgisi ile...Af et bizi Aylanım af et...

Mehmet Aluç-Kul Mehmet-

Doğru sebep doğruya Yanlış sebep Yanlışa götürür.


Doğru sebep doğruya Yanlış sebep Yanlışa götürür.
Sebebe yapışırken, doğru veya yanlış sebebi ayırmak da çok zordur. Sonuç şerre götürüyorsa yanlış sebebe yapışılıyor, sonuç mutluluğa birlik beraberliğe götürüyorsa doğru sebebe yapışılmıştır.

Âlemlere Rahmet Peygamber efendimiz s.a.v. (Ya Rabbi! Doğruyu bize doğru olarak göster ve ona uymayı bize nasip et ve yanlış, bozuk olan şeylerin yanlış olduklarını bize göster ve onlardan sakınmamızı nasip et! İnsanların en üstünü hürmetine bu duamızı kabul buyur!)


İnsan olarak bizi yaratan Yüce Allah c.c. bedenimize bizim ihtiyacımız olan her şeyi yükleyerek yaratmış ve bu dünya âlemine göndermiştir. Belli bir gayesi olan insan, gayesi dışına çıkar, kendi fikri nefsi için her şeyi istemeye kalkarsa, yanlış sebebe yapışarak yanlışlıklar uçurumuna doğru gider, kendi için yanlış olan insanlık için doğrudur ve bu yanlışlığı sonucunda, insanlara eziyet ederek hakkı olana razı gelmeyerek her istediğini yapmak zorunda kalacaktır yanlış yolda gittiği için. Ama yüce Allah insanı dünya âlemine gönderirken günde beş vakit ibadet etmesini, çalışarak alın teri dökerek kazanmasını, insanların hakkına tecavüz edilmemesini, muhtaç olanlara yardım edilmesini isteyerek doğru olan sebepler peşinde giderek, doğru yolda olmasını istemektedir, bu hem kendisi açısında hem de toplumun huzuru için çok önemlidir. 


Tarlada buğdayın yetişmesi ve hasat haline gelmesi için, tarlayı zamanında sürmek, tarlayı zamanı geldiğinde ekmek, ekini zamanı geldiğinde biçmek gerekir ki doğru sebep sonucunda emeğinin karşılığını alasın. Tarlayı sürmeden, ekin zamanı geldiğinde ekmeyen kişi hasat zamanında bir şey bekleyemez hali ile yanlış sebebe yapışan kul eli boş kalacak ve kendi geçimi için bu defa, helal kazananların kazancına göz dikecek ya çalacak veya zorla alacaktır, yanlış sebep yanlışa götürür toplumun huzurunu bozar.
 Doğru olan tüm Sebeplerin hepsi ilim yolunda ilerlemek ile aklıselim düşünmekle, kazanılan bu güzel yolun tecrübesi ile insan hakkına tecavüz edilmeyen hesaplarla olunacak güzelliklerdir. Bakın dünyaya, doğru giden bir yaşantı var mıdır, elimizi nereye atsak ya elimizi yakıyor ya gönülleri harap ediyor, insan değeri hiç kalmamış, insanlar kendi çıkarı için insanları utanmadan edepsizce katl ederken, yanlış sebepler yapışmalarının sonucunda dünyayı yaşanmaz hale getirmektedir. İşte burada doğru sebepleri bilenlerin devreye girmesi beklenirken onlarında sessiz kalınmasının sonucunda, doğru bildiğini sananlarda yanlış sebep de olanlara yardımcı olarak günahına ortak olmaktadır. 


Artık bundan sonra yapılan dualarda geçersiz olacaktır Yüce Allah c.c. katında, çünkü yanlışı bilenlerin yanlışını, doğru bilenler ona hatırlatmadığı ve yolundan çevirmediği için, onunla aynı kategoride olmayı seçmiş olmanın yanlışlığı ile aynı yolda yürümenin sebebine olanak verdikleri için aralarında hiç bir fark olmayacaktır. Netice olarak imtihan dünyasında olan kul için, Allah'u teâlâ, ezelde, kulları neyi ister, neyi talep ederlerse, istedikleri şeye kavuşmaları için, onlara uygun şartlar hazırlamış, sebepler yaratmış ve takdir etmiştir. Yani kul ister Yüce Allah ona sebep yaratır, seçim kulun ister veya yürür o yolu o kulun istediği şekilde yaratan Yüce Allah c.c.'dır. Sonuç itibarı ile seçtiği yolda yürüyen kulun günahı kendine aittir, başkasına ait değil. İnsanları öldürmek için yola çıkana o sebebi yaratan veya insanları mutlu etmek için yola çıkana kulun istediği sebebi yaratmak yüce Allah c.c. aittir, yürümek kula, sonuca koşan kulun seçimidir sonuçları. İmtihan dünyasında olmamız sebebi ile samimiyetimiz niyetimiz denenmekte, ona göre cennet ve cehennemi kazanmaktayız. Rabbim doğru sebebe yani insanları mutlu eden sebeplere yapışan kul olanlardan, yanlış sebebe yapışarak yanlış yola gidenlere de, yanlış yolda olduğunu söyleyen kullarından eylesin bizleri. Âmin. Selam ve dua ile.


Mehmet Aluç - Kul Mehmet-

Aşk İle Olursan Her Zaman Olursun Diri



Gönlüm yar ile can ciğer ol âlem duymasın
Bağrında güller açsın aşkınla sula solmasın
Gam bağında sultan olursan sırrı sende kalsın
Aşk yoluna çıktınsa kefenin giy öyle yola çık

Aşk için yürüyeceksen durma yolcu yolunda gerek
Aşk için unutma onu taşmak için gerek yürek
Aşkı zorlama ona uy yıkamaz onu hiçbir bilek
Aşk yoluna çıktınsa kefenin giy öyle yola çık

Aşk ile olursan her zaman olursun diri
Taşı onu yüreğinden haydi kalma geri
Allahın gönülde nimetidir yürü daima ileri
Aşk yoluna çıktınsa kefenin giy öyle yola çık

Gönül aşka bulaşınca olur duru
Aşkta gözyaşı olur sanma kalır kuru
Gönül çiçekleri ile dolsun yârin gamze çukuru
Aşk yoluna çıktınsa kefenin giy öyle yola çık

Kul Mehmet'im haydi aşkın etrafından dolaş
Gönülde onunla kalmaz sanma hiç bir telaş
 Gönül ahu zar ile ağlar hele bir nazlı yardan az uzaklaş
Aşk yoluna çıktınsa kefenin giy öyle yola çık

Mehmet Aluç-Kul Mehmet-

4 Eylül 2015 Cuma

Seversen Her Gün Yaşarsın Bayramı



Kim sever ki o gönlü perişanı
Merhamettir onu yapan Rahmani
Aşk yapar onu candan seven hayranı
Seversen her gün yaşarsın bayramı

Ah seni sevgilim gönlümde görsem
Seviyor diye canında mutluluğa ersem
Zülfüne gül olup hep seni sevsem
Seversen her gün yaşarsın bayramı

Sanma aşk seven için hevestir
Mutlulukla alınan bir nefestir
Candan sevdiğinde gülüştür
Seversen her gün yaşarsın bayramı

Derya içinde mutluluk
Yârin gönlüdür bilmezler
Yâri candan sevmeyince
Candan mutluluğu görmezler
Seversen her gün yaşarsın bayramı

Candır cana sevgili can
Sevgi yoksa gönlünde sen yan
Dünya iki kapılı bir han
Seversen her gün yaşarsın bayramı

Nazlı yar gönül'e olur fer
Ne varsa gönlünde önüne ser
Aşk ile dökülen nimettir alında ter
Seversen her gün yaşarsın bayramı

Sevgi yoksa canda canın duymazsın
Dünyada hiç bir şeyin kıymeti anlayamazsın
Yaşarken yaşadığını söyleyemezsin
Seversen her gün yaşarsın bayramı

Kul Mehmet'im aşk ile yâri sevdim
Gördüm gönül gözü ile canım diye sevdim
Aşk ile onun gönlüne kendimi ettim takdim
Seversen her gün yaşarsın bayramı
Mehmet Aluç-Kul Mehmet-

Misafirlikten Sonra



Yola çıkmış bu yürek
Ölümü bekler elinde kürek
Mezarı eşmek için gerekir kürek
Üç günlük dünyada misafir
Misafir dünyada olma kâfir
Kâfir mezara sığmaz o fikirsiz fikir
İman olsaydın
Az çekseydin dünyada iman ile az zikir
Zikir ile az gelirdi imanlı fikir
Kalmazdın misafirlikten sonra mezarda fakir
Mehmet Aluç-kul Mehmet

Umutlar umutsuzların koynunda yatar gibi görünse de...


Umutlar umutsuzların koynunda yatar gibi görünse de, sen gülümseyen yüreğinle umuduna sahip çık,umut senin sımsıcak yüreğinle gülümseyecektir korkma sahip çık, yarınlar bir kaç dolar için yarınları satanların gölgesinde kalsa da, bir lokma ekmeğin, yiyerek çatlamaya çalışan aç gözlülerin yanında bayat kalsa da, bir sabah senin elinde doğmak için bekleyen güneş, yüreğinde doğmak için bekliyor, aç yüreğini umutlarına...

Korkma, umutsuzlar korkak yarının uşaklarıdır, bir kaç dolara yarını satanlar uşak olmayı göze alan korkakların uşağıdır korkma aç yüreğini yarınların okyanusuna, aç yüreğinin kapısını dünyaya güneş senin umut dolu yüreğinde doğsun ey mutluluğu tüm insanlar hak ediyor diyen masum kardeşim, gönül dostum, yarınki yolda yol arkadaşım.

Güneş senin gülüşünü sevdi,yüreğinde yeşeren yarınların mis kokan çiçeklerini sevdi,işte o nedenle yüreğinde doğmak için bekliyor,aç yüreğinin penceresini ,doğsun güneş yarınlara gülümseyerek işte o zaman umursuzluk tacirleri çıkmak sokakların kısır döngüsünde bitap düşecek,yorgun düşecek,kendi karanlıklarında boğulacak,gülümseyen yarınların sokaklarında yürümeye layık olmadıkları için,buhar olup yok olacaklar...

Gönül rıhtımın yıkık olsa da terk etme o umut kokan sahillerini,o yıkık rıhtıma değil umut kokan sahillerinde özlemlerin koktuğu vuslatın martıları uçtuğu için gönlünün yıkık rıhtımını terk etme,yıkık olan rıhtımına değil umutların tadına varanların aksak yürüyüşünde umutlar yeşerecektir filiz verecektir...

Kırlarda açan çiçekler gibi baharı bekle umutla,kırlarda açan bahar çiçekleri gibi açacaktır umutların,kulak asma bu sene bahar bu soğuk zemheri kışın ardında gelmeyecek diyenlere,unutma çiçekler baharlar zemheri kışın ardında açmak için tohumlarını içine saklarlar...

Mehmet Aluç-Kul Mehmet-

3 Eylül 2015 Perşembe

Ruhta Diriliş Gerçekleşmeli




Beden ruh dünya âleminde nur iman ile dolmalı
Aklı fikri zikri Nur Kuran'ın nuru ile sarmalı
Her attığı adımda merhameti cümle âleme yaymalı
Ondan sonra şefaat için kul hak ettiğini bilmeli

Basiretin perdeleri iman ile açılmalı
Nur Kur'an Sünnet ile ruhta diriliş gerçekleşmeli
Gerçek bunlarla idrak edilmeli bilinmeli
Ondan sonra şefaat için kul hak ettiğini bilmeli

Beden ölünce eksik ise bunlar
Bilmem insan boş beden için ne bekler
Dünya hayatında kin nefret ile gönülleri yıkanlar
Ayrılır ahirette cehenneme giden bölükler feryadına feryat ekler
Mehmet Aluç-Kul Mehmet-





2 Eylül 2015 Çarşamba

Dil Değil Gönül Eder Kelam



İlahi büyüklüğü anlayarak müşahede edip eğilmek,
rüku ile olmak  dünyada yoktur eşi
Allah'ın kâinatta her an her zerrede her yerde olduğunu bilmek neşesi
Allah c.c. hükümranlığını bilerek fark ederek eğilmektir rükû ruhun gülümsemesi
Olgunluğun sonu secde ile olmak kulun kendini bilmesi Rahman'a yürümesi
Yokluğunun farkında olmak denk olduğu makamda acizliğini bilmesi
Var olana yönelmek nasip olmaz bu âlemde her kula
Sonsuz olana yürümek lisanın şükür ile yaşadığı hayret
Yok, olanın var olanı bilmesi bilinir imanla elbet
Varlığın merhamet ile dolmasını ister beşer
Yaşamayan bedenin yaşaması ile neler görür kul neler
Yaratılış sırrına vakıf olmak ile nura olur kul gark
Dua ile Rahmet kapısına koşmak ile yaşar iman eden kul fark
Bilicin perdesinin nur nur açılması ile kul der Sensin Rabbim
Ya Rabbel âlemin
Dil değil gönül eder kelam
Bütün âleme Rabbim nurunla der olsun selam

Mehmet Aluç - Kul Mehmet-

Allah’a Yönelişi Yitirenlerin Acı Akıbeti



Şirk ehlinin yöneldikleri yönsüzlük gönülsüzlük
Samimiyetlerindeki samimiyetsizlik isteksizlik
Görüşlerindeki, görüşsüzlük niyetsizlik
Adımlarında adımsızlık samimiyetsizlik
Her ne yönlerine baksan olumsuzluk bataklığı iyi niyetsizlik
Akıbet niyetsizlik ise karşılığıdır unutma olur musibet   
Bu nedenle bu halleri ile o kişilerin tatsızlığı
Allaha yönelmedikleri için gönüldür mezarlıkları
Allah c.c. ahirette onlara dönmeyecek
Yöneldikleri noktaların yönlerin karanlığı
Hiç biri onlara şefaat etmeyecek
Çünkü yöneldikleri yöndekiler
Kendileri gibi insan yaratılmış kullardır
Oluşumu oluşturan onlar mıdır?
Hükmeden Allah c.c.
Emrullah Allah c.c.buyruğu
Allah hükmünün fark edileceği yol iman yolculuğu
Gelecekteki sonsuz süreç Kıyamet
 Bütün insanları örtüp bürüyen alamet
 O Büyük tecelli yaşanacak harfiyen
Örtüleri kaldıran ah o istenilmeyen
Aşikâr olan olacak her şey
Her şeyin sorulduğu o gün
Gizli kalmayan her şeyin açıkta olacağı o gün
Ölçünün "Hak" olduğu Gün olacak her şey düzgün
"Hak" olan terazilerin konduğu
Müminler için Mübarek gün
Mümin olmayanlar için çetin gün
Allahu telâdan istemek, lâf ile olmaz
Sebebe yapışmak yani çalışmak lâzımdır,
Yoksa dolacak dolmaz
Allah'u Teâlâ, dünya ve ahret nimetlerine
Kavuşmak için çalışanlara, yönsüz yol olmaz
Dilediklerini vereceğini vaat ediyor kazançlar yok olmaz
Müslüman olsun, olmasın, dünyada ayrım yapılmaz
Emredildiği gibi çalışan herkese, sanma niyetler anlaşılmaz
 Her çalışmasının karşılığı verilmektedir dokunulmaz
İman edenlere hem dünyada hem ahirette sevaplar inanılmaz
İman etmeyenlere dünyalık isteyene,
Sıkılmazlara ateş dersen dayanılmaz
Sadece dünyada verir karşılıkları unuturlar adam olmaz
Ahirette ise onlar ateş alır ah o ana dayanılmaz
Seç beğen yaşa
Vücudu olmayan hayal peşinde koşan
Hayali olmayan hayalsizlik peşinde olan
Gezdin viran bağlarda şimdi gül bekleme
Ya da gül bahçesini eyledin viran
Şimdi süreceksin sanma sen devran
Gönüllerde batırdınız güneş umut
Şimdi sizlerde batın ateş içinde alın size
Sonsuz ümitsizlik
Mehmet Aluç.


Hakikate Davet Olan Ezana İcabet Edin...Semaya Nurlar alemine varalım...



Hayatı huzurla doldurmak için ne bekliyorsun ey kul? Günde beş vakit namaz ile şuur ile idrak izan ile ömrünü hayatını şuuru ile kemale ulaştır huzur dergâhına var orada konakla, hayatını ihmal zinciri ile pişmanlığı ile boşa, ağır bedel ödemenin ateşi ile yakma! Ölüm ve ötesi için ne gerekiyorsa onunla ol onunla yaşa, yaşam ömür heybende onu taşı, bu ise elbette ki  İmandır, Yüce Allah c.c. teslimiyettir. Rahmetin ve şefaatin sana ulaşacak olan gönül kapını, kapısını imana aç, ibadet Salih amel ile süsle o zaman Rahmet ve şefaat o kapıdan girmenin, marifetini çabasını görsün ve içeriye girsin, alsın seni sarsın nuru ile. Hakikate davet olan ezana icabet edin, ne ile namaz kılma secde ile hakikate ulaştırana koşalım onunla coşalım, merhamet ile olalım.Semaya Nurlar alemine varalım...

Hullet: ile yani İçten, samimi sevgi, dostluk, muhabbet, haslet ile olalım kaybetmeyiz hep kazanırız, namaz ile iman hakikatine ulaşamaya çalışalım; güvenli olan sığınakta duralım. Namaz imanı ayakta tutan nurdur ,böyle bilelim idrak edelim, Rıdvan vadisinde Razı olan Âlemlerin Rabbi a.c. hoşnutluğunun, memnuniyetinin gölgesinde gölgelenelim, Nur Âlemlere Rahmeti bekleyelim, Âlemler için mübarek ve bir hidayet kaynağı, Nur Kur'an ile dolduralım ve bekleyelim...

Unutmayalım idrak içinde Her gün Kılınan nur namazı, kendisinden önceki namazlar arasında kulun işlemiş olan bütün günahları yok eder siler, temizler, arıtır.” bilelim, bilenlerden olalım,güldürelim  gülenlerden olalım cümle insanları âlemi nur namazın nuru ile görelim... Olağan üstü bilinmeyen sırlar açığa meydana çıkmaya başlar. Bütün kapalı sandığımız o nurlu kapılar birer birer açılır önümüze kula ayak bağı olanlar silinir, başarı, saadet rızık, merhamet hastalık, huzursuzluk, bir anda yok olur gider yavaş yavaş ortadan kalkıp güzel nurlu bir ufka getirir nur namaz Nur salâvat nur zikir...Alıp başka bir aleme götüren ecel gelmeden önce varalım o nurlu mekana namaz ile,idrak ile merhamet ile alsın götürsün bizi bu fani dünyanın içinde sonsuz alemin içinde gezdirsin beş vakit nurlu namaz...Ölüm ile bu dünyada uyuyan beden ömür namaz ile ayağa kalksın ölüm gelmeden önce  sonsuz aleme yürüsün,yoksa yarın ecel ile doğrulamaz ayağa kalkamaz kul,yıkılır kalır pişmanlığın hüsranı ile,secde ile dirilten,ölüm ile dirilten sonsuz hayat veren Yüce Alla c.c. ile olalım.


Nefsin arzuların çığırtkan sesini kesen iman rüzgarı ile seslerini keselim,gözlerimizi sonsuz nura dikelim ,ölümsüzlük ile dirilelim teslimiyet ile secde de olalım...Mahşerin uğultusunu duyalım secde ile nurdan çağlayan nur sesi ile alemi aydınlatalım...Ey nefsim ey şeytan sensin çağıran yok olmaya,boş işler peşinde koşmaya,imanla seninle cenge varım,sanma dilim lal kördüğüm imanın ahengi ile teslimiyetin ahengi  ile çözdüm seni beklerim,gel yaklaş,kaçma nereye gidersin...

Mehmet Aluç

Yayınlarım

Bugünü Elinden Alına Adam Geleceği İçin Ne Yapabilir?

  Bugünü Elinden Alına Adam, Geleceği İçin Ne Yapabilir? Cevaplarınızı bekliyorum. Mehmet Aluç