Bu Blogda Ara

29 Temmuz 2015 Çarşamba

Sen ağlama Filistinli küçük kız...

ağlamaaa
Sen ağlama Filistinli küçük kız zalimler özgürlüğünü yarınını aldılar seni bıraktılar
Ya peki ben ne yaptım senin yarını almalarına göz yumdum
Beni benden alıp koparmalarına göz yumdum ağlayamadım sessiz kaldım
Sen ağla küçük kız sesini bir duyan insan çıkar belki senin gibi ağlayan
Ağla gözyaşlarınla zalimi boğ küçük masum kız belki ben gözyaşlarınla dirilirim
Belki sen sancılara son vereceksin ağlama küçük kız dayanamam ağlama kahr olurum
Sileyim gözyaşların gel kucağıma ağlama sen dur ben senin yerine ağlayarak ayağa kalkayım
Silkeleneyim bana o gözlerindeki umuttan ver küçük kız
Gözlerin gibi doğan güneşi ver gözlerime küçük kız sen ağlama dayanamam kahr olurum
Ölürüm desem de ölemem, ölüm bundan daha beter olur, sana sahip çıkamadığım için
Ölüm azap değil tarifi mümkün olmayan demektir sana sahip çıkamadığım için
Haydi, tut ellerimde al götür beni düşlerinin ülkesine
Sen kal orada ben düşlerin için çıkayım yola
Sen sadece gülümse küçük kız
Ben ağlarım senin yerine
Oyun çok büyük bozmam gerekir
Yerine yenisini senin hayallerine götüreni koymam gerekir küçük kız
Senin gönlüne diken batmasın üzülürüm küçük kız
Ver o dikeni bana ben saplarım gönlüme korkma küçük kız
Acıtmaz diri tutar feryadını çağrıştırır dayanılmaz sancını duyarım belki
Derinlere saplansam da bu ok beni o korkunç derinlikten kurtarır
Sana kendime yeni limanlar kurmak
Umutlarımıza açılan yeni bir kapı bulmak için önünde durmak için
Gidiyorum küçük kız sen bekle beni burada
Ben geleceğim gelmezsem
Seni mutlu edecek geleceğinle selam göndereceğim
Hatta yüreğine kocaman bir gülümseme göndereceğim
Senin gençlik yüreğinde olmak ve yaşamak için
Mehmet Aluç (Kul Mehmet)

Yarına Koşturan Sözlerin Umutların Sokağında…



Umutsuzluk denilen his, insanı kemiren başını taşlara vurduran, çaresizlik onu takip eden elini kolunu bağlayan ve ardında ölüm gibi sessiz bırakan bu üç hal durum kelime mümin için hiçbir anlam taşımaz. Umutsuzluk, çaresizlik ve ölüm üçlüsü mümin için anlam ifade etmeyen Âlemleri yaratan yüce Allah(C.C.) teslimiyet ile anında yok olan bir olgu ve histir… Umutsuzluk müminde yoktur, olamaz her derdin çaresi umudu, sabır ile Rahmanda vardır bilir. Çaresizlik ise zaten kul çaresiz olduğunu bildiği ve Rahmana sığındığı anda çaresizliğine dertlerine, yine sabır ile çareler bulur, ölüm denilen inançsız kulların korkulu rüyası, mümin için yeniden sonsuz hayatın köprüsüdür. Rahman ve gül kokan Resul ile buluşma visaldir.

Mümin yüreğinde, hain düşüncelerin çırpınışlarına hiçbir zaman inancı gereği yer vermez, hatta fırtınasını estirtmez, hasret yüreğinde sahilde kayaları vuran dalgalar gibi yüreğini vursa da vuslatın en sonunda geleceğini bilir, fazlası ile üzülmez ve yine sabır dua ile Rahman’dan yardım ile bekler. Hayatın her anına birlikte rahat uyuyarak aralarında çelişki, vesvese katmadan her an yakalanmış bir sevda gibi, Rahmana teslimiyet ve ondan gelecek her türlü yardımı, sabır vadisinde denizinde yüzerek, sabırla ömrünü tamamlamanın ve beraber yaşadığı insanlara da, yardım ederek merhameti ile derman olmanın, peşinde hayatına devam eder.

Hem kendisi hem de diğer insanların geleceği için, güzel hayaller kuran ve bu yolda çalışan kulun haline inançsız olan, hiçbir zaman akıl ve sırrına erişemez, boş gözlerle anlamsız gözlerle bu halini anlatan, boş sözlerin sahilinde şaşkın gezerek bakar. Tabi idrak ederde imanı anlamaya gönlüne almaya kalktığı anda her şeyi anlar tebessüm ile gülümser, gözlerinde sevinç ve mutluluk yaşları şükür ile dökülür. Artık o kulda her an çaresine derman geleceğini ve âlemler yaratan yüceler yücesi, kerem Rahmet sahibine teslimiyet ile anlar ve o anlamsızlıklar ve kaos dolu başka düşüncesizlik, anaforunda kurtularak her an gülümseyerek hayatına devam eder.



Her gün artık yeni bir gülümseme ile uyanır, hayatın ne kadar kolay olduğunu-zorluk olsa da her zorluktan sonra kolaylığın geleceğini bilerek- anlar ve zorda olanlara yardım eli uzatır ve her an gülümser. Hayatın sonuna doğru gittiği ve bitmeye doğru gittiğini ve sonucunda yok olmayacağını ve yeni hayat ile hayat bulamayacağını bilir, eski anını unutur yeni hayatın başlangıcı ve vuslat ve visal ile karşılaşacağı ölüm için iyilikler yaparak, hayat heybesinin içini doldurmanın peşinde gülümseyerek koşar koşar koşar.


Artık nedensiz değildir, öylesine sakindir çıkarsız her şeyi sevmenin ikliminde diğer insanlar ile gezmenin, güzel ve çıkarsız hayaller ile el ele omuz omuza yaşamanın tadını çıkarır, işte iman ve teslimiyet böylesine güzel ve mutluluk vericidir. İşte bu nedenle şeytan ve yardakçıları kulun bu mutluluğu yaşamasına izin vermemenin telaşında olduğu gibi, kendisi de yaşayamaz! Sen anlarsın koskocaman âlemlere sığmayan iman aşkını yaşarsın ve ötelere taşırsın, bundan başka mutluluk var mıdır? Yüreğinde kıpır kıpır yarına koşturan sözlerin umutların sokağında huzur içinde yaşamaktan daha güzel ne vardır?Selam ve dua ile kalın kardeşlerim,muhabbetle kucaklarım cümlenizi.
Mehmet Aluç (Kul Mehmet)

28 Temmuz 2015 Salı

Hayat Denizindesin Ey Kul İnci Olmayı Denesene


İnsan olarak bu hayat denizinde yüzerken, bazen boğulmak için elimizden geleni yapar, hayat denizinde Kur’an ve gül Kokan Resul ile çizgileri belli olan hayat nizamının veya denizin dışına çıkarak nefis şeytan veya zalimlerin peşinde giderek ömrü heba etmenin, hayat denizinde boğulmayı seçeriz. Hayat denizindesin ey kul inci olmayı denesene, kıymetli ve değerli olarak, ömrüne değer kıymet versene Nur Kur’an nur sünnet ışığında.
Rahman seni yaratırken her şeyini tastamam sana yüklemiş, aklını yönünü Kur’an sünnet ile çiz demiş, Rıza yolunda yürü, yorulacaksan benim rıza yolumda nur peygamberin izinde koşarak yorul, bu yorulman tatlıdır, zorlansan da vazgeçemezsin, hele bir adımını at sen göreceksin, ama gel gör ki kul olarak, hakkı görmesi gereken gözlerimizi ve kulaklarımızı kapatır, hak olmayan yolda ömrümüzü perişan ederiz. Şimdi bazıları der nasıl inci olunur hayat denizinde, inci gibi değerli olan Nur Kuran Ve sünnet peşinde yürü inci gibi değerli olursun, Allahın rızasına erenlerden olursun, tende dilde gönülde şükür ile olmak her kula nasip olmaz bir güzelliktir, bunu da yabana atmayalım.

Yok, kabul etmezsen de iman etmeyi yürü azap yolunda, pişmanlıkla bataklık yolunda, unutma ki bazen tövbe kapısına varmadan hayat son bulursa ahiret hayatın dünya hayatın gibi hüsranla sonuçlanır.
Gizemde sırda alem de ve sende saklıdır, gönül kapısını açan anahtar sensin açarsan gizemlere ve sırlara erişir bu harikulade güzelliği hem dünyada hem de ahiret hayatında yaşarsın, bazen hayatına düğüm atarsan çözülmez sanırsan başvur Kur’an ve sünnet’e hemen çözülür, gafil olma Kuran ve sünnetten, gözüne ömrüne karanlık perde inmeden hayat son bulmadan haydi at bir adım Kuran, Sünnet iman dünyasına. Ölümden sonra Yüce Rahman huzuruna varınca Yarabbi dünya hayatında rızana taliptim o yolda yürüdüm, Rızanla yanına geldim diyenlerden olabilmek için. Selam ve dua ile…

Ey kul imanla şerefle yaşa
Yaşarken neler gelir başa
Sen gel iman ile yaşa
Şeytanla sen çıkamazsın başa
İman gerekir sana iman ile yaşa

Kalkıp seherde var secdeye
Değiştirme dünyanı geçersiz bir akçeye
İman en büyük sermaye
Şeytanla sen çıkamazsın başa
İman gerekir sana iman ile yaşa

Yolda secde ile ver bir mola
İmanınla sen çık yola
Nefret kinle bakma sağa sola
Şeytanla sen çıkamazsın başa
İman gerekir sana iman ile yaşa

Kul Mehmet’im iman ile olan cehennemde yanar mı?
Nefret kin ateşini imandan başkası söndürebilir mi?
İman eden o güzelliği bırakır nefis şeytan peşinde gider mi?
Şeytanla sen çıkamazsın başa
İman gerekir sana iman ile yaşa
Mehmet Aluç (Kul Mehmet)

Gönülden Münacaat


Gönülden Münacaat

Çok Şükür Rabbim sana secdedeyim seninle
Yeşeren yaprak gibi yeşerdim gelişimle

Duada ellerime yağarken Rahmetin nur
Senin huzurunda her an olmak kula onur

Her şeyi istesem de esirgemez verirsin
Ben istemeden aciz bu kula gönderirsin

Bildim acizliğimi Kadirsin sen isterim
Ruhum nuruna muhtaç sensin bilirim Kerim

İflas ederken ruhum kurtardın yüce Kerim
Kar etti aciz kulun helal kazanıp yerim

Yüceler yücesisin sen bunu hep bilirim
Günde beş vakit secde ile sana gelirim

Nurunla her gün nice güzel şafaklar doğar
İman ile şeytanı her gün kulların boğar

İslam zaten ufukta her gün nuruyla doğar
Görenler koşar nura görmezi şeytan boğar

Geldim açıldı nurdan kapılar bana bir bir
Yaratan sensin canı sana getirir tekbir

Şeytana uyma dedin ey kulum yok olursun
Bana uyarsan eğer ebedi kurtulursun

Sana uyan kul sana olsun yoluna kurban
Bilirim tüm dertlere sensin şifayla derman

Yolum sensin umudum hayatım senle dolu
Bilirim ben nurundan ihlâs yol İslam yolu

Binlerce tövbe ile gelir kul o sırrıyla
Sana değil sır bunlar bilirsin fazlasıyla

Kâinatı yarattın nimetleri bol verdin
Ey kullarım bana bir adım siz gelin dedin

Kulun çoğu gelmedi günah işler bilirsin
Pişmanlıkla siz gelin ben af ederim dersin

Nurdan Muhammed için yarattın âlemi sen
Bilmem hala kulların neden hep derki ben ben

Kirli olan gönüller hidayetle nurlanır
Nefret kin ile beden bu canlar yaralanır

Hidayetinle gözde akar mutlulukla yaş
Secde de şükür ile hiç kalkmasın cümle baş

Tadacaktır ölümü can Azrail elinde
İman ile yaşayan kalır cennet içinde

Kul Mehmet her duada gönülden seslenir
Bilirim kulların nur Kuran’ınla beslenir
Mehmet Aluç (Kul Mehmet)










Ben Bilirim Ki İmanlı Gönül Merhametli Olur



Ben bilirim ki imanlı gönül merhametli olur, imanlı göz güzel görür çirkinlikleri siler, secde beş vakit olan baş, fikirsiz düşünceleri atar, izan ile idrak eder Kuran ile düşünür haksızlık yapmaz, haksızlığa dayanamaz karşı gelir. Yeri geldiğinde kendini yok sayar insanlığın mutluluğu için çalışır, gül kokan Resul de böyleydi kendisi de Gül kokan Resul izinde yürür. İnsanlığın ve dünyaya geliş amacımızda insanlığın mutluluğu için değil mi? Yüce Rahman gül kokan Resulü de bu nedenle Âlemlere Rahmet olarak göndermedi mi?

Yine bilirim Kuran Gül kokan Resul ve iman ile olan şımarık değildir, şımarıklık ile sadece kendisini hiç düşünmez, yüreğindeki kalp atışları insanlığın kurtuluşu mutluluğu içindir. Sonsuz Ahiret için çalışır Rahman ile gül kokan Resul rızasına ulaşmayı hedefler, insanlarda çıkar beklemez hep gönlündekini verir almayı hiç düşünmez. Tarifi mümkün olmayan imanın kalp atışlarının sabırsızlığı ile derman olmak yardımcı olmak için dertli olan kulların yardımına koşar. Gönlü vicdanı para karşısın da, dünya malı karşısında eğilmez Kuran Gül kokan Resul iman ile dimdik durur, kendisi yıkılsa da insanlar yıkılmasın diye uğraşır durur.
Dünyada insanların hakkını yiyerek oturanlara, kapılarında sopacılarla oturanların gözlerine yüreğine o sopayı haksızlığı güzellikle sokar, o haksızlığın önünü keser. İnsanların yarınlarına ait düşlerine hayallerine sınır koyanların ayaklarına engel olur, düşler ve hayallerin yoksul kimsesiz boynu bükük kalmasında asla müsaade etmez. Gönülleri kırmaz inşa eder.
Yine bilirim Kuran Gül kokan Resul ve iman ile olan kendisi ağlar, insanların ağlamasına izin vermez tıpkı gül kokan Resul gibi. İşte İslam ve mümin Müslüman budur, bundan başka model var ise o İslam değildir onu yaşayan mümin ve Müslüman değildir. O sadece nefis ve şeytanın yardakçılarına ve şeytana esir olmuş zavallı bir mahlûktur, mahlûktur diyorum, çünkü insan bu değildir. Selam ve dua ile…

İman ile olan gönül merhametli olur
Rahmana ulaşır kendi yolunu bulur
Her an gönlü olur inan neşeli
İman yoluna aşk ile düştü düşeli


İmansız gönül benzer değersiz çakıl taşına
Nefis şeytan ile gezer neler gelir başına
Mutlulukla olmaz gönül gelmez tatlı pınar başına
Bir karış kefen için değimli son bu nefret niye

İman ile nefret şeytan çöktü
Nefret şeytan zaten gönüle yüktü
Zalim imanı görünce karanlık dehlizlere gönüldü
Bir karış kefen için değimli son bu nefret niye

İman ile gönüller paklandı
Şeytan bir anda yok oldu saklandı
Nefret ile iftiraya uğrayanlar aklandı
Bir karış kefen için değimli son bu nefret niye

İmandır gönülleri dindiren
Gönülde sevgiyi aşkı yeryüzüne indiren
Nefreti değimli, iman söndüren
Bir karış kefen için değimli son bu nefret niye


Kul Mehmet’im iman gerekir kullara âleme
Nefret ile kötü söz gelmez yazan bu kaleme
Her duanda iyilik güzellikten başka bir şey dileme
Bir karış kefen için değimli son bu nefret niye

Mehmet Aluç

Türkiye’min İnsanlarıdır



Vatan için yola çıkan
Vatan ile can ciğer olan
Bir karışı için can veren
Türkiye’min insanıdır
Vatanı için her an can vermeye hazır
 
Sabırlıdır cana yakın
Çok kızarsa yaklaşma sakın
İhaneti sevmez koşar akın akın
Türkiye’min insanlarıdır
Vatanı için her an can vermeye hazır
 
Aç kalır satmaz vatanını
Kızar satmaz dostunu
Canı yansa sermez kin postunu
Türkiye’min insanlarıdır
Vatanı için her an can vermeye hazır
 
İhaneti hiç af etmez
Kini versen kabul etmez
Ağlayan var ise hiç gülmez
Türkiye’min insanlarıdır
Vatanı için her an can vermeye hazır
 
İnsanları çok sever
Dinini çok sever
Secdeye koşarak gider
Türkiye’min insanlarıdır
Vatanı için her an can vermeye hazır
 
Kalbinde iman nurunu taşır
Rahat durmayanın sırtını kaşır
Nur Muhammedi sevmezse batar
Kuran sünnet ile yatar kalkar
Türkiye’min insanlarıdır
Vatanı için her an can vermeye hazır
 
Merhamet için koşar
Sevgi için coşar
Vatan din için yaşar
İmanını gören şaşar
Türkiye’min insanlarıdır
Vatanı için her an can vermeye hazır
 
Arar Rahmeti bulur
Hak yola yol olur
Sanmayın umudu yok olur
İmanı ile hep hazır durur
Türkiye’min insanlarıdır
Vatanı için her an can vermeye hazır
 
Görenler insanlık yerde sürünür derken
İnsan olmayan insanım derken
İnsanlığın merhameti ile yürürken
Nefret kin bir bir sönerken
Türkiye’min insanlarıdır
Vatanı için her an can vermeye hazır
 
İslam kardeşsiniz der iken
Nefret kini onlar uçuruma atarken
Ülkesini bölmeye çalışanlara dik dururken
İnsanlığı başına taç ederken
Türkiye’min insanlarıdır
Vatanı için her an can vermeye hazır
 
Yıkmaya çalışanlar yıkıldı derken
O yıkmaya çalışanlara yıkılmadım diye yürürken
Hataları bir bir açıklamadan gizlerken
Yanlışlığı bir bir silen
Türkiye’min insanlarıdır
Vatanı için her an can vermeye hazır
 
Vatanın bekçisi
Namusun gözcüsü
Hakkın doğru sözlüsü
Bazen çıksa da yüzsüzü
Yok, eder yüzsüzü
Türkiye’min insanlarıdır
 
Vatanı için her an can vermeye hazır
Dünyada lazım bilir iman
Ahirette gereklidir kurara mekan
Merhametle yoluna eder devam
Cümle kullara verir selam
Türkiye’min insanlarıdır
Vatanı için her an can vermeye hazır
 
Sabah namazına kalkar seherde
Gönüllerde nefreti yıkar açılır gönül perde perde
Şahlanır iman ile vatan için hani kaçar hainler nerede
Sanmayın hain gülünce durur bekler karanlık gecelerde
Türkiye’min insanlarıdır
Vatanı için her an can vermeye hazır
 
Kul Mehmet’im cennet vatanım
Yıkılmaz şehit kanı ile sulanmış her adım
Yıkmaya çalışanlar, her bölgesinde iman fışkırır milim milim
Nefretle çıkarsa kesilir o dilin
Türkiye’min insanlarıdır
Vatanı için her an can vermeye hazır

Mehmet Aluç (Kul Mehmet)

27 Temmuz 2015 Pazartesi

Ecdadımın İmanlı Nefesi Kanı İle Sulanmış Türkiye’min Her Karışı Bilmesen De


Ey nefret sahibi nefreti göğsümüze çalışsan da dikmeye de
Bir an sanıp elimizden tutup peşinde sürükleyebilsen de
Yeşeren umutlarımızı ülkemin bağrında söndürdüğünü sanıversen de
Benim ülkemde hayal kırıklığına uğrarsın kazandığını sandığında
Ecdadımın imanlı nefesi kanı ile sulanmış Türkiye’min her karışı bilmesen de
Mezarında kükreyerek kalkar hem sana hem bana tokat atar
Hem senin hem de benim dünyam şaşar
Gönlümüzde vatanımızda imanım kardeşliğimizi kardelen çiçeklerini kopardığın anda
Ülkemde insanımın dinine imanına söz ettiğin o anda
Yakıp yıkmaya çalıştığında hezimete uğrarsın o zamanda


Haykırışımız sessiz ve yaralı olsa da yakıp yıkmaz ezer geçeriz
Seninki belki nafile bir çırpınış eceli gelen köpek misali izin vermeyiz
Yüreğimize kara kışı yerleştirsen de ülkemde her zaman bahar vardır
Ördük bu ülkeye iman ile kardeşliği el ele gönül gönüle imanımız vardır
Hücrelerimizin her zerresinde ecdadın duası vardır iman ile işlenmiş sana hayat yoktur
Düşen her damla gözyaşında şahlanır imanım sabırla bekler yere düşmeden avuçlarım
İmanımızla ezer geçeriz yaşarsın hezimeti burası Türkiye, ecdadımızın kanıyla sulanmış
Gönlümüzde vatanımızda imanım kardeşliğimizi kardelen çiçeklerini kopardığın anda
Ülkemde insanımın dinine imanına söz ettiğin o anda
Yakıp yıkmaya çalıştığında hezimete uğrarsın o zamanda


Hangi kelimen hangi sözünde güzellik var söyler misin?
Hangi bakışında hangi adımında hayat var bilir misin gösterir misin?
Hangi dilinde rıza var merhamet var
Nefret ile kusarsın yanımıza koşarsın edepsiz edepsizliğini bilir misin?
Utanmadan akılsızlığınla aklım var yok satarım der sırıtırsın
Canı avucunda ecelini arasın yok yere işgal edersin gönülleri yan gelir yatarsın
Gönlümüzde vatanımızda imanım kardeşliğimizi kardelen çiçeklerini kopardığın anda
Ülkemde insanımın dinine imanına söz ettiğin o anda
Yakıp yıkmaya çalıştığında hezimete uğrarsın o zamanda

Kul Mehmet’im tende dilde olmazsa şükür iman kardeşlik olmaz gönülde
Düşer tene azaplar dilde gönülde nefret kin olursa her yürüdüğünde
Yoksulları garipleri anaları ağlatır çocukları yetim bırakana dersini vermezsen her gördüğünde
Düşer tene azaplar dilde gönülde nefret kin olursa her yürüdüğünde
Bir düğüm atanın düğümünü sökeriz kardeşlikle düğümü ilmiği asarız boynuna yetimi gördüğümüzde
Gönlümüzde vatanımızda imanım kardeşliğimizi kardelen çiçeklerini kopardığın anda
Ülkemde insanımın dinine imanına söz ettiğin o anda
Yakıp yıkmaya çalıştığında hezimete uğrarsın o zamanda
Mehmet Aluç (Kul Mehmet)

Yayınlarım

Bugünü Elinden Alına Adam Geleceği İçin Ne Yapabilir?

  Bugünü Elinden Alına Adam, Geleceği İçin Ne Yapabilir? Cevaplarınızı bekliyorum. Mehmet Aluç