Bu Blogda Ara

20 Temmuz 2015 Pazartesi

Yolunu Yönünü Aklını İzanını Kaybetmiş Vahşi Yol Kaçkınları Suruç'ta


Bugün yaşanılan Suruç’ta ki bombalı saldırıda hayatını kaybedenleri duyduğumdan beri, inanın hala kendime gelmiş değilim, üzüntüm her saniye arttı yeni haberlerin ışığında şu ana kadar 20 ölü 100 yakın yaralı var. Nasıl bir zihniyet? Nasıl bir anlayış? Nasıl bir kör vicdan? Nasıl bir hayvanlık diyeceğim ama, hayvanlara hakaret olacak, demiyorum nasıl bir bakış ve nefis açısı, tarifi olmayan vahşi bir insanlık anlayışı ile bunu yapabiliyorlar anlamış değilim! Yolunu, yönünü aklını izan’ını kaybetmiş vahşi yol kaçkınları, nasıl vahşi bir düşüncenin fikrin sonucunda nasıl bomba ile o kadar masum insan katl edilir, aklım izanım almıyor!

Düşündüm düşündüm aklım çatladı hala anlayamadım, neden bu vahşetler devam eder, cümle âlem de Müslümanlara yönelik saldırılar hala devam ediliyor, neden aramızdaki nifak tohumlarını ayıklamaktan aciziz! İslam düşmanları hala boş durmuyor istikrar ve huzurumuz bozmak için devamlı ocağımıza huzurumuza çomak sokmaya devam ediyor! Batı hala kendi ortaya çıkardığı bir kaç edepsize bir örgüt kurdurarak başında İslami ad takarak ortaya salarak, dini karalamak ve insanları nur Kur’an Nur kokan peygamberden ve nur İslam da soğutmanın peşinde… Kendileri vahşeti yapar finanse eder, faturasını önüne dini bir isim koyarak kurdurduğu cani örgütlere işlettirdiği cinayeti, güya bunu yapan Müslüman’mış ta, bunu Müslümanlar yapmış diye lanse eder, haydi orada utanmaz edepsiz…
İnsan fıtratında olan korku ile sanki bunu yapanlar cümle insanlar kendisine saldırıyor da kendisini savunmak için yapıyor da denilmez çünkü öldürdükleri insanlar masum insanlar, işte o vahşi dini imanı mezhebi olmayan bu şekildeki insan, kendisinde bu korkuyu veya hazım etmeyi yüreğine sindiremediği için, insan yüreğindeki sebepsiz korkuyu ve her an satılmaya hazır vicdansız vicdanın satmaya hazır insan, kendisinden sebepsiz korkuyu söküp atamaz veya bu korkuyu gel biz yeneriz diye kendisini kandırarak yanlış fikir ve ideoloji ile kandırarak, vicdanını alarak o kişiyi vicdansızbırakınca ,böylesi vahşet meydana geliyor, bunun sonucunda bu vahşeti gözünü kırpmadan yapar hale geliyor, insan değil vahşi yaratık denilen insan!
 Ben hala bu olayın şok tesiri altındayım ve şaşkınlığım ve de üzüntümün geçeceği de yok, ölenlere rahmet bu vahşeti yapanları lanetle kınıyorum.Allah yar ve yar ve yardımcımız olsun kardeşlerim.Selam ve dua ile.
Mehmet Aluç (Kul Mehmet)

Kur’an ve Sünnete ile erişeceğin o nurlu sonsuzluğa elini uzatır iken…



Hamd âlemlerin Rabbine, salât ve selam şefaatçimiz, Habibimiz, önderimiz, insanların en hayırlısı tevhid ve sünnet muallimi, Muhammed sallallahu aleyhi ve sellem’e ashabına ve onun yolunda gidenlere olsun.
Bir anma anımsama ve unutma ve yok olup, yeni hayatın bekleme istasyonu olan bu dünya âleminde, bazen bir yabancı gibi hatta ismi gibi yabancı olabiliyoruz her nedense ne hikmet ise bilinmez! Hata gönlün şifası, bulanık zihinlerin devası, bir adım karşımızda olmasına rağmen yabancı kalır tanımayız, sanki biz yabancıyız ya, o da bize yabancı imiş gibi görünür ve çalınmış hayatımızı başkalarının fikirsizlerin eline teslim ettiğimizi görmeden bilmeden, ayıkmanın ve hissettirmenin deva olanın önünde geçer gideriz! O anda öylesine harap olmuştur ki bedenimiz, ruhumuz, ömrümüz dünyamız, hayallerimiz, bilmeyiz, anlayamayız, izan edip de az bir saniye düşünemeyiz, geçer gideriz hüsran olan sona doğru.
Varlığı için yaratılan âlemin yegane inşa edeni olduğunu, gönlünü ve gönülleri merhamet ile sarması gerektiğini… Unutarak veya unutturularak terk eder gidersinde ruhun dahi duymaz, hissetmez ne acıdır bu durum! Bir kaç adımdan sonra yok olacaksın ve âlem seninle beraber bu karanlığa zalimliğe dayanamayacak ve paramparça olacak sanki! Sen kurudun kuruyacaksın ve az sonra, sanki âlemde kuruyacak seninle bu gamsız vicdansız edepsizlerin varlığına dayanamayarak…

Belki bu dünya ve âlem bir damla ağlasan gözyaşı döksen seni ve âlemi yakanların ateşini söndürecek ama sen sana Nuru ile ışık olacak sana ve âleme nuru ile hayat verecek, yeniden diriltecek olan Kur’an ve sünnete o kadar uzaksın ki, yüreğin merhamete o kadar uzak ki, gözlerinde bir tek damla yaş akmayacak diye üzgün mahzun bakıyor sana. Sanki hiç silkelenmeyecek Kur’an ve sünnete sarılacak gücün yok mu gibi sana bakmakta… Hala yüreğinde özlemle Kur’an ve sünnete karşı olan hislerinin kokusu yüreğinde var, her yok oluşa adım attığında sanki arkanda bu kokuyu özlemi bıraktın, bir mum gibi erir iken Kur’an ve sünnetin o muhteşem harikulade güzelliğinin kokusu kokuna karıştı ve seni takip etti ve şimdi son virajdasın ve son defa karar vermelisin diye Âlem ile beraber senin kararını bekliyor.

Sana bahtını ömrünü ruhunu karatan fikirsiz fikirler nefis ve şeytanın oyuncağı olmamanı bekler iken, seni bu yolda yok edenler şimdi karşında kıvranır iken son viraj’a girmeden önce kararını değiştirmemen için sanki seni dünyanın tüm altınları ile boğacaklarını kulaklarına fısıldar iken, sana gülümseyen sana ilaç ve diriliş için ekleyen Kur’an ve Sünnete gülümsüyorsun. Mutluluk ile erişeceğin o nurlu sonsuzluğa elini uzatır iken, o nuru ile gülüşü ile seni sarıyor paramparça ediyor, seni sarıp sarmalayan yok eden fikirsiz fikirleri nefsini, şeytanı dünya sevgisini o anda haykırarak-Allah’u Ekber- der iken, artık üşümek istemiyorum kış gibi, solmak istemiyorum sonbahar gibi korkuların yok olur iken, Aldığın abdest ile gönülden Nasuh tövbe ile secdeye varır iken, Yudum Yudum içiyorsun Âleme nur saçan hayat kaynağı Kur’an ve sünnet’i, çıplak kalan gönlüne ve edebine örtünerek doğrulursun, yoksul kalmış gözlerindeki umut ışığının kapıları nur Kuran ve sünnetile parıldar ve kapalı kalan gönül kapın merhamet ile açılır iken yüreğini ve âlemi yakan ateş, gözlerinde Nasuh bir tövbenin pişmanlığında akan iki damla gözyaşınla söndürür.

Artık Kur’an ve sünnetin hikmeti ve aşkı ile bakıyor gözlerin, onunla yürüyor ayakların onlar ile uzanıyor ellerin…
Seccaden taşların üzerinde, namazını ilk namazını kılar iken, göklerde buluşan ezan gibi yankılanıyor pişmanlığın nur nur, melekler taşıyamaz iken Nasuh pişmanlığını, iki damla gözyaşın ile eriyor, gülümsüyor sana semada melekler nur nur… Âleme gönlüne nurdan kandiller yandı, dilinde zikir Kuran ve Nur gül kokan Peygambere salavat gönderirken, yeniden diriliş ile dirildin sen ve âlem Nur Kuran ve nur gül kokan Resul sünneti ile…

Artık her günün mübarek bir gündür, âlemde nurdan gül kokan Resul kokuları sarmıştır, sana uzak sandığın her gün özlemi ile kucağında uyuduğun tatlı huzur bulduğuna kavuştun, sonsuzluğa koşarken elinde gönlünde iki tane nur, onlardı beklediğin misafirlerin, yol dostun, Rahmet yağdırırken gönlüne, gönüllere, âleme gülümseyerek yürü sonsuzluk yolunda gülümseyerek…
“Sakın yılmayın, üzüntüye kapılmayın, eğer iman ediyorsanız mutlaka üstün gelirsiniz!”Ayetini canlı canlı yaşıyorsun ne mutlu sana İslam düşüncesini capcanlı yaşıyorken, hidayeti, nuru, hakkı ve adaleti artık seninle ne mutlu sana, âlem hayran sana… Selam ve dua ile kardeşlerim…
Mehmet Aluç (Kul Mehmet)

Boşuna Yaşıyoruz Boşuna



Bedava boşuna yaşıyoruz boşuna
Bedavadan boşuna kandırarak inanıyoruz Kuran'a
Gönülden inanan gibi değil inanmıyoruz
Mezarlık başında okumak için inanıyoruz

Ondan sonra çöle inen diyerek küçümsüyoruz
Başımıza felaket geldiğinde elimize alıyoruz
Boşa yaşıyoruz boşa boş boşuna yaşıyoruz


 Derdi yaşıyoruz boşuna
Dolapta saklanıyoruz gidiyor hoşumuza
Derde derman Kur’an’ı asarız duvara
Yandan yandan bakarız otururuz kenara
Kalırsak beş parasız koşarız Kur’an’a
Kalırsak fakir fukara aramayız çareyi Kur’an’da
Boşa yaşıyoruz boşa boş boşuna yaşıyoruz


Boşuna yaşıyoruz boşuna
Hakikate giden yolda haksızlık yapıyoruz
Bize de haksızlık yapılır ise çok kızıyoruz
Geriye dönüp hakikati arıyoruz
Hakikatsizliğimizi görmeyiz karşımızdakini suçlarız
Boşa yaşıyoruz boşa boş boşuna yaşıyoruz

Boşuna yaşıyoruz boşuna
Su içmek için pınara giderken yıkıyoruz
Su bulmak için dağı taşı eşiyoruz
Su bulamayınca yağmur duasına çıkıyoruz
İçimizde ki fesadı temizlemeden dua ediyoruz
Duamız kabul olmayınca Yüce Rahman’a küsüyoruz
Boşa yaşıyoruz boşa boş boşuna yaşıyoruz


Boşuna yaşıyoruz boşuna
Dost aramak için yola çıkıyoruz
Yoldaki insanların yolunu değiştirir katl ediyoruz
Âlem’de düzgün insan kalmayınca insanlık öldü deriz
Sonra elimiz boş dönünce küfür ediyoruz
İnsanlığı yok ettiğimizi görmeyiz oturur kara kara düşünürüz
Boşa yaşıyoruz boşa boş boşuna yaşıyoruz

Boşuna yaşıyoruz boşuna
Aşımızı aramak için çalışmaya gidiyoruz
Çalışmadan geri dönüyoruz ücret az diye
Aç kalınca da isyan ediyoruz
Kanaatkar değiliz kanaatkar
Boşa yaşıyoruz boşa boş boşuna yaşıyoruz


Boşuna yaşıyoruz boşuna
Haklısınız ücret çok az ama elden ne gelir
Başımızdakiler kazanır beş bin, bini gözü görmez
İyisini bulana kadar aza kanaat edelim aç kalmayalım
Boşa yaşıyoruz boşa boş boşuna yaşıyoruz

Boşuna yaşıyoruz boşuna
Çalışmadan mucize bekleriz
Mucize Kur’an ve sünnet’te bilmeyiz
Sefil rezil halde kalır bekleriz
Suçu dinde arar kendimizi görmeyiz
Boşa yaşıyoruz boşa boş boşuna yaşıyoruz

Boşuna yaşıyoruz boşuna
Ömür sona doğru çile ile koşarken
Çileyi nefretle önümüze kendimiz sererken
Düşünceler kul hakkını ihlal eder pranga vurur iken
Özgür düşünceden dem vururuz
Boşa yaşıyoruz boşa boş boşuna yaşıyoruz

Boşuna yaşıyoruz boşuna
İnsanları hor görür dost insan ararız küçümseriz
Ömür sonuna doğru tek başına Kur’an Sünnet’siz gideriz
Merhametli olmadan Salih amel yapmadan cenneti isteriz
Boşa yaşıyoruz boşa boş boşuna yaşıyoruz


Kul Mehmet’im var mıdır bu çözümsüzlüğe çözüm
 Vardır Kur’an Sünnet ile merhamet iyi niyetli yaklaşımla çözüm
Hepimiz kardeşiz canımız malımız haramdır birbirimize iki gözüm
Başımızdaki geri kalmışlık musibetler bizdendir derim söylerim budur özüm
Kur’an sünnet Merhametle olalım boşuna yaşamayalım boşuna

Mehmet Aluç (Kul Mehmet)







Ey Ahiret Yolcusu



Ahiret yolcusunun uzun olurmuş yolu
Dikkat et buraya sen ey Allah’ın has kulu
Kur’an sünnet Salih amelle doldur bu yolu
O zaman sözün olur ey Allah’ın has kulu

Giydirirler dikişsiz yakasız beyaz tulum
Yaparlar meleklerde sana iyi bir sunum
Dersin yoksa iman, bu muydu benim yolum
İman etseydin sende ey Allahın has kulu

Kuran Sünnet yoksa da deme ben yer bulurum
İstediğin gibi hiç değil açık oturum
İmanın yoksa eyvah dersin nedir bu durum
İman etseydin sende ey Allahın has kulu

Dünyaya meyil etme olsa da halin fakir
Ahiret yurdunda olmasın sen inan hakir
İmanın var ise bak alırsın sevinç takdir
O zaman sözün olur ey Allah’ın has kulu


Kur’an Sünnet olsun bak sana âlemde hâkim
Ona hep danış ondan sen al ondan hep fikir
Nefis şeytana uyma olma sen ha muhtekir
İman etseydin ne olurdu Allah’ın kulu

Kur’an Sünnet ile sen ol ahiret yolcusu
Nefisle şeytan denilen ömrün soyguncusu
Kur’an sünnet dünya ve ahret koruyucusu
İman etseydin sözün olur Allahın kulu

Kur’an sünnet kulu hep ötelere götürür
Nefis şeytan da kulun ömrü sevabın bitirir
Kur’an Sünnet kulu her an kendine getirir
O zaman sözün olur ey Allah’ın has kulu


Söyle ey kul seninde son sınırın nedir kul
Kuran sünnet değimli sana okul söyle kul
Kur’an Sünnet kulu her an kendine getirir
O zaman sözün olur ey Allah’ın has kulu

Beden sonunda sessiz iner mezara beden
Bak işte sensin tek mezara sessiz giren
Bak bakalım aciz kul senle beraber gelen
O zaman sözün olur ey Allah’ın has kulu

Kazandığın kalır bak geride boşa gider emeğin
Solar boşa dikerken diktirdiğin çiçeğin
Kalırsın orada sen yalnız bitkin ve bezgin
İman etseydin sözün olurdu Allah kulu

Kul Mehmet’im varmadan kuran sünnet yoluna
Kavuşmadan dönersin erken dersin boşuna
Düşünmedin yanlışı sen enine boyuna
İman etseydin sözün olurdu Allah kulu

Mehmet Aluç (Kul Mehmet)



Muhtekir: Vurguncu

19 Temmuz 2015 Pazar

Gönülden Kullara Verdiler Merhametle Selam


Yunus Emre’nin dilindeki aşk ile bakışı

Mevlana’nın gönlündeki aşk ile bakışı
Ahmet Yesevi’ nin gönlündeki aşk ile bakışı
Yunus Emre’nin gönlündeki merhamet
Mevlana’nın gönlündeki merhamet
Ahmet Yesevi’nin gönlündeki merhamet
Yunus Emre’nin gönlündeki Rahmet
Mevlana’nın gönlündeki Rahmet
Ahmet Yesevi’nin gönlündeki Rahmet
Kuran ve sünnet merkezli gönüller yağdı

Gönülden kullara verdiler merhametle selam
Kuran ve sünnet ile ettiler mutlulukla kelam
Ondan yayıldı âlem’de gönülde Yüce İslam
Gönüllerinde Kur’an sünnet ile gülümsedi âlem
Tüm işleri Kuran ve sünnet imandı özleri
Kur’an Sünnet ile çıkardı gönülde sözleri
Yunus Emre’nin gönlündeki Rahmet
Mevlana’nın gönlündeki Rahmet
Ahmet Yesevi’nin gönlündeki Rahmet
Kuran ve sünnet merkezli gönüller yağdı

Sardılar gönülde kanayan yarayı
Sevmezlerdi zaten köşkü sarayı
Merhametle sardılar bahtı karayı
Hiç açmadılar kullar ile gönülde arayı
Ayırırdılar her zaman fakirin payını
Okurlardı her gün gönüllere ezanı
Evlerinde her zaman kaynardı mutluluk kazanı
Yunus Emre’nin gönlündeki Rahmet
Mevlana’nın gönlündeki Rahmet
Ahmet Yesevi’nin gönlündeki Rahmet
Kuran ve sünnet merkezli gönüller yağdı

Bu âlemde hiç sürmediler sefa
Onlarda ömür boyu vardı vefa
Secdede idiler  kullarla günde beş defa
Kendileri çeker kullara çektirmezlerdi cefa
Yunus Emre’nin gönlündeki Rahmet
Mevlana’nın gönlündeki Rahmet
Ahmet Yesevi’nin gönlündeki Rahmet
Kuran ve sünnet merkezli gönüller yağdı

Helal ile yerlerdi her lokmasını
Bilirlerdi gönüllere merhametle bakmasını
Fakirlere her zaman hazırdı aşları doldururlardı taslarını
Hiç secde de kaldırmazlardı o mübarek başlarını
Gözlerine kullar için akıtırlardı gözyaşlarını
Yunus Emre’nin gönlündeki Rahmet
Mevlana’nın gönlündeki Rahmet
Ahmet Yesevi’nin gönlündeki Rahmet
Kuran ve sünnet merkezli gönüller yağdı

Kul Mehmet’im var git yolarında aç gönlünde perde
Kuran Sünnet ile varırsan düşmezsin hiçbir derde
Mutluluk merhamet sana koşar sen onlara yürürken’de
Böyle sevgi gönül dostu kaldı mı bilmem şimdilerde
Sen var yürü merhametle mutluluk görünsün her yerde
 Hiç olmazsa mutluluk ile gülümsersin sen ömründe
Yunus Emre’nin gönlündeki Rahmet
Mevlana’nın gönlündeki Rahmet
Ahmet Yesevi’nin gönlündeki Rahmet
Kuran ve sünnet merkezli gönüller yağdı
Mehmet Aluç (Kul Mehmet)


Cevap Ver Sorularıma Ey Gönlümün Güzeli



Sana beni sev desem, terk edip giderek beni sensiz yalnız bırakma desem beni dinler misin?

Sana aşkın vadisinde el ele gönül gönüle beraber gülümseyerek yürüyelim, mutluluğu beraber yaşayalım desem beni dinler gelir misin?

Sana gönlünde senin ve benim için aşk kokulu güller yetiştir ben gözyaşlarımla sularım desem diker misin gönül bağına?

Sana aşk dolu şiirler yazsam gönlümde ve gözyaşlarım ile sana okusam beni dinler misin?

Gece mehtap, gökyüzünde yıldızlar gülümsemen ile bize her gece doğsun diye az benimle beraber gülümser misin desem gülümser misin?

Aşk dolu kelimeleri kulağına fısıldamak istesem, sen bana fırsat veriri misin?
Gülümseyen seven gönlüne yaslansam sen kalbimi, ben kalbini dinlesem bana izin verir misin?

Avuçlarımda kokun, ellerinde seni severken titreyen ellerimle sana aşkımı sunsam kabul eder misin?
Her gözyaşımda sen aksan, akıtma ne olur gözlerinden beni der misin?

Sensiz aşksız gönlüm iflas eder dersem, iflas etmesin der misin?
Yoksa hepsine hayır diyerek, sen ve ben mutsuzluk deryasında kahırla çile ile yalnızlık ile hayata yürümek için adım atmayan ayaklarımızla, ışığı sönen karanlık ömrümüz ile yaşamaya, yaşamamıza izin mi vereceksin?

Mehmet Aluç (Kul Mehmet)

18 Temmuz 2015 Cumartesi

Harçlık istedim



Harçlık istedim dedemden
Dedem sanki şaşırdı birden
Sen büyüdün git iste ebenden
Şaşırıp kaldım ben birden

Harçlıksız ne yaparım şimdikten
Para istedim dedemden
Bayram diye niye verilmez inceden
Dedem alırmış harçlığını unutmuş evvelden

Mehmet Aluç (Kul Mehmet)

Ölmeden Önce Yüce Allah’a Ulaşmayı İstemek




Hamd âlemlerin Rabbine, salât ve selam şefaatçimiz, Habibimiz, önderimiz, insanların en hayırlısı tevhid ve sünnet muallimi Muhammed sallallahu aleyhi ve sellem’e ashabına ve onun yolunda gidenlere olsun.

Bu fani dünyaya gelen kullar olarak bizler, belli bir amaç ve gaye için geldik. Gayemiz belli amacımız belli. Yoksa yan gel yat, canın istediğinde kendi amacına ulaşmak için kulları ez, zulüm yap, güç kuvvet şu anda sende ise istediğini yap yık geç değil elbette.
Gayemiz, Yüce Allah’a teslim olmak, ibadet Salih amel işleyerek Yüce Allah’a ulaşmayı istemek ona ulaşmak-Ondan hidayeti isteyerek- Kur’an ve nur Resul yolunda ilerlemek, dünyadaki kötülükleri bertaraf ederek güzelleştirmek, yüreğimizde merhameti terk etmeden, gönüllerdeki yaraları sarmak, Ahiret mutluluğu için imtihan edilir iken sıkıntılar içinde sabır ederek, Ahiret saadetine ulaşmaktır.

Allahtan hidayet isteyerek ona ölmeden önce kavuşmak için ona teslim olmak, her istediğini yapmak, istemediğini yapmayı dilemek ile kul ancak cennete ulaşır. Her kim der ise bu âlemde Yüce Allah’a ulaşmak yoktur der ise yanılmaktadır, yanlıştadır. Allah’a ulaşmayı dilemek, Mümin ve kâfiri ayıran çizgidir. Her kul eceli gelince ölünce, yüce Allah’a ulaşacaktır, ama iyi ama kötü bir şekilde. Ama önemli olan ölmeden önce Yüce Allah (c.c.)ulaşmayı dilemek ve bu yönden hayatını devam ettirmektir.

 “Allah zikredildiğinde onların kalpleri titrer” buyruluyor.(Enfal 1-4 ile mümin un 60 ) birleştirildiğinde, Allah zikredildiğinde kalpleri titreyenlerin Allah’a yaşarken ulaşmayı dileyenler olduğu her hali ile anlaşılmaktadır.

Allah’u Teâlâ ise; "Kim Bana ulaşmayı dilerse Ben onu Kendime ulaştırırım (hidayete erdiririm)." diyor (Şura-13).

Ve "Sakın Allah beni hidayete erdirseydi diyerek pişman olanlardan olmayın!" diye bizi uyarıyor (Zuhrûf-37).

 Allah’u Teâlâ ise; "Bana ulaştıran bir yol var, ismi Sıratı Mustakîm'dir." diyor (Hicr-41).

 Ve "Onlar Allah'ın yolundan men ederler, dikkat edin!" diye bizi uyarıyor (Zuhrûf-37).

 Bazılarımız ise ; "Günahlarınız kadar cehennemde yandıktan sonra cennete geçersiniz." diyor.

 Allah’u Teâlâ ise; cennet ve cehennem hayatı ebedidir" diyor (Mu'minûn 102-103).

Ve "Sakın aldatıcılar da sizi Allah'ın affı ile aldatmasınlar!" diye bizi uyarıyor (Fatır-5).
Cehennem yeri ise küfrün yolunda gidenlerin ebedi kalacağı cezasıdır ve ebedîdir. Dünya âleminde kendi çıkarı peşinde koşan iman etmeden ölen bir insan o azap diyarında ebediyen kalacaktır O iman etmeyenler ise zulüm ile kula eziyet çektirenler ise ebediyen azap çekeceklerdir.
Artık kimin terazide tartıları ağır gelirse, işte onlar kurtuluşa erenlerin kendileridir. Kimin de terazide tartıları hafif gelirse, işte onlar da kendilerine zarar verenlerdir; Cehennem'de devamlı kalıcılardır. (Mu'minun-102-103)

Dünya hayatında Allah’a ulaşmak yerine kul sonu gelecek olan dünyayı tercih eder ise karşılığını dünyada alır, Ahirete eli boş gider. Ama dünya peşinde değil Kuran sünnet merhamet iman peşinde gider, zulüm gören müminleri kurtarmak için çabalar, yıkanları yok eder yeniden inşa eder ise karşılığını ahirette bol bol alır, çünkü gayesi Yüce Allah’a dünyada ulaşmak, secde ile olmak, her anına şükür etmek, iyiliği emir edip kötülükten men etmektir. Çok açık ve basit değil mi? Selam ve dua ile.

Gönlünde olsun Kur’an Sünnet Ahlak yapısı
Kur’an Sünnet iman ile açılır cennet kapısı
Dünyada iken edepsizce kulu yargılama çoktur cezası
Yüce Allah’a ulaşmayı dile işte sana dünya ve ahiretin mutluluk kapısı

Kul Mehmet’im bu âlem imtihan yeri
Helal ye Helal kazan akıt bu yolda alın teri
Hak yolda kaçma sakın atma bir adım geri
Yüce Allah’a ulaşmayı dile işte sana dünya ve ahiretin mutluluk kapısı

Mehmet Aluç (Kul Mehmet)

Kuran Sünnet İle Ol Yürüsün Seninle Çağ


Tohumu ek bak gör nasıl oluyor ağaç
Cümle âlem yüce Rahman’a muhtaç
Kur’an Sünnet başımıza olsun taç
Nefis şeytan ile olma onlardan kaç
Kuran Sünnet ile ol yürüsün seninle çağ

Yalan sözler ile olma uçuruma uçma
Kendine güvenerek şom ağzını açma
Kur’an Sünnet yolunda sende kaçma
Nefis şeytan ile olma onlardan kaç
Kuran Sünnet ile ol yürüsün seninle çağ

Medeniyet derler o dedikleri ise saçma
Kuran Sünnet yolunda olsun amaç
Zalim azar ise imanınla yap bir smaç
Nefis şeytan ile olma onlardan kaç
Kuran Sünnet ile ol yürüsün seninle çağ

Fikrin zikrin olmasın fikirsiz yolda bulamaç
Sen fikirsiz meclisinde durma hemen kaç
Kur’an Sünnet ile ortalığa mutluluk saç
Nefis şeytan ile olma onlardan kaç
Kuran Sünnet ile ol yürüsün seninle çağ

Bu âlemde ölümden yok kaçış
Kazandığın amel ile mezarda başlar açılış
Kuran sünnet ile değilsen çıkar karşına aldanış
Hani lazım değildi sana bunlar etmezdin sen aldırış
Nefis şeytan ile olma onlardan kaç
Kuran Sünnet ile ol yürüsün seninle çağ

Kul Mehmet’im izan ile sende olsun aldırış
Kur’an sünnet ile sen ol yap geniş arayış
Anlat kullara olsun iman edenlerde artış
Nefis şeytan ile olma onlardan kaç
Kuran Sünnet ile ol yürüsün seninle çağ
Mehmet Aluç (Kul Mehmet)

Yayınlarım

Bugünü Elinden Alına Adam Geleceği İçin Ne Yapabilir?

  Bugünü Elinden Alına Adam, Geleceği İçin Ne Yapabilir? Cevaplarınızı bekliyorum. Mehmet Aluç