Bu Blogda Ara

17 Temmuz 2015 Cuma

Cennet Ve Cehenneme Ne Gerek Vardı Sorusu İle Çıkmaza Girmek İçin Çabalar Dururuz.




Hamd âlemlerin Rabbine, salât ve selam şefaatçimiz, Habibimiz, önderimiz, insanların en hayırlısı tevhid ve sünnet muallimi Muhammed sallallahu aleyhi ve sellem’e ashabına ve onun yolunda gidenlere olsun.

Bu âlemde yaşayan aklı ermediği halde her türlü soru ile çıkmaz düşen biz kullar, bazen Cennet ve cehenneme ne gerek vardı sorusu ile çıkmaza girmek için çabalar dururuz. Yani Çalışmadan kazanmanın, kazanmadan yemenin peşindeyiz her zaman olduğu gibi.
Bu soruyu soranlar inancı kıt olan, her zaman ben kazanayım diyenlerin sorusudur. İman eden i kalp gözünü nur kuran ve sünnet ile açanlar, Hakk'ın tükenmez hazinelerine açan nurdan bir anahtar olduğunu bilir, iman ederek teslimiyet ile bu tükenmez bu anahtara sahip olarak dünyanın en zengini sayılır ve bu soruyu sormazlar ve cevabını da bilirler.

Evvela bu dünya da altın gönüllü olanlar ve gönlü çöplüğe dönmüş olanların ayrılması gerekir yani kısacası iyi ve kötünün ortaya çıkması gerekir ve buda yüce Allah(c.c.)’ın kulunu imtihan etmesi ile mümkündür. Allah bunu görmek ister dünyada ve karşılığını da ahirette vermek için. Rahmeti merhameti şefkati ile bu iyi olan kulunu karşılamak Ve nur gül kokulu peygambere komşu etmek için

“Müminler sadece “İman ettik” demeleri sebebiyle kendi hallerine bırakılıvereceklerini, imtihana tâbi tutulmayacaklarını mı zannettiler? Biz elbette kendilerinden önce yaşamış olanları denedik. Allah elbette şimdiki müminleri de imtihan edip iman iddiasında sadık olanlarla, samimiyetsiz olanları elbette bilecektir.” (Ankebut, 29/2-3)

Şimdi Yüce Rahman kulunu imtihana tabi tutmasaydı kulunu hepsini cennetine koysa idi bu adil olmazdı hakiki adaletine de ters düşer, itaatsiz merhametsiz kul her istediğini yapmak yakmak yıkmak ile yaptığının yanına kar olarak kalması adil olmazdı, masum olanın hakkını kim koruyacak ve alacaktı… Rahmet ve şefkat sonsuz yüce Allah (c.c.)kendisine itaat edenleri mükâfatlandırmak suretiyle onları Rahmeti merhameti ile kucaklamayı istediği gibi, izzet ve celal de ile de bu âlemde haddini bilmeyen isyan edenleri adaleti ile cezalandırmak hak ettiği karşılığı vermek sureti ile suretiyle onlara hadlerini bildirmek için cennet ve cehennemi yarattı ve merhametli olanları kendine itaat edenleri cennetine, itaat etmeyenleri isyan edenleri yakıp yıkanları ise cehennemine koymak içindir.

Merhametli ile merhametsizi aynı kefeye koymak, adil olanla olmayanı aynı mükâfatı vermek ne kulun hoşuna gider nede buna Allah (c.c.) izin verir. Çalış kazan harca, yan gel yat yok… Kul Merhameti imanı ile cümle kulları sarıyor koruyor ömrünü onları korumak için harcıyor, diğer kulda bu güzel koruyan kulun koruduğunu yakıyor yıkıyor ve karşılığında da ikisi de aynı mükâfatı alsın bu adil olur mu? Adalete sığar mı? Buna Yüce Allah(c.c.) razı gelir mi idi? Tabi ki hayır, bunu düşünmek bile kulu isyana sürüklerHem birlikte yaşamayı sevme, hem özgür düşünce ve birlikte olmanın yollarını kapat ondan sonra mükâfat bekle yok böyle bir şey! Zehir aksın dilinde ve gönlünde, ondan sonra utanmadan edepsizce bal iste!

Değil mi ki Yüce Rahman her gecenin bir sabahını yaratmış, her karanlığın bir aydınlığı olduğunu gece ve gündüz ile kuluna gösteren yüce Rahman, her sıkıntının mutlaka, ferah ve rahatlığa bir geçiş olduğunu söylüyor, ayrıca Nur Kuran ve nur Resul’de sünneti ile dertler içinde sabırla yol alması gerektiğini söyler iken, sıkıntı ve dertlerin sonunda sabrının ve Kuran ve sünnet ile olmanın karşılığını ile Ahirette karşılığını iyilikle alacağını söylemiyor mu?

Nur Kuran yüce Allah’ın kelamı
Sen değer verme sonrasında kullara da verme selamı
Merhamet ile gezme şeytan ile zalim ile dolaş ey zalimin adamı
Sonra bu edepsizliğinle utanmaz ahirette bekle sen güzel mükâfatı
Mükâfat olarak alırsın cehennemi yanmak için zalimin adamı

Kul Mehmet’im der ki bu can Allah’ın emaneti
O cana zulüm etmek caiz değil bekleme mükâfatı olmasın beklenti
Merhamet ile olursan kazanırsın ahirette, olsun sende böyle bir birikinti
Kuran nur sünnet ile merhametle ol işte sana sonsuz bir garanti.

Mehmet Aluç (Kul Mehmet)

Rıza Bahçesine Bir Gül Dikmenin Sevinci İle Bugün Ramazan Bayramı


Rıza Bahçesine Bir Gül Dikmenin Sevinci İle Bugün Ramazan Bayramı

Hamd âlemlerin Rabbine, salât ve selam şefaatçimiz, Habibimiz, önderimiz, insanların en hayırlısı tevhid ve sünnet muallimi Muhammed sallallahu aleyhi ve sellem’e ashabına ve onun yolunda gidenlere olsun.

İşte bir bayram sabahına bizi kavuşturan, Yüceler Yücesi Allah (c.c.)’a Şükürler olsun. Semada Melekler müminlere gülümser iken, hayatımız anlamak ve nefsimizle verdiğimiz mücadelenin zaferini, şaşkınlıkla izlerken âleme nur taşımaktadır bu mübarek Ramazan bayramı sabahında. Oruç tutan müminler, sevaplarını almanın sevinci ile bugün kucaklaşır iken, kapalı olan gönül kapılarımızı sonuna kadar açar iken,Nur kokan gül kokan Resul Cennette bizler gülümsemektedir. Etrafımızda birçok gönül kapısını vefa komşuluk kapısın kapatmak için uğraşanlar, bugün hezimeti yaşamanın kahrı ile karanlık odalarında, hapis olmanın pişmanlığını başarısızlığını yaşayacaktır.

Gönlümüzdeki Nur Kur’an ve Nur Sünneti ve İslam’ı karalamak için uğraşanlar, aramızdaki kardeşlik kapılarını kapatmamız için, çirkin planlar kuranlar, zevki sefa ile bu dünya yaşanmalı diyerek nefis ve şeytan peşinde koşanlar, müminlerin bugün kardeşlik gücü ile birbirlerine sarılmaları yüzünden, kahr olacaklardır.

Gece ve gündüzü bu Ramazan ayında Salih amel ile Kuran ve salâvat zikri ile merhamet ile yardımlaşma ile geçiren müminlerin, bugün sevinç neşe mutluluk ile merhamet ile Kuran ve gül kokan Resul kardeşliği ile sarıldığı, bayram sabahıdır. Her anın her duanın hemen kabul olduğu, tövbe edenlerin tövbesinin çok olduğu Ramazan ayında sevabını alan müminlerin coşkulu sevincidir, bu bayram sabahı… Yakarışların nur nur semaya vardığı gözyaşı içinde, zulüm altında kalan müminlere kurtuluşu için duaların yapıldığı bu ayda, bu sabah müminlerin kardeşlik bayramıdır.

Gece ve gündüz, gündüz ve akşam müminleri sever, müminde bunları sever, beş vakit secde ile Yüce Rahman’a secde ile varılan anların müjdecisi olan bu anları müminler pek çok sever… Gözlerinde yaşlar ile secdeye kapanarak, müminlerin gördüğü zulüm için ağlayan, karanlığın en karanlık anında ,halisane duygularla müminlerin selameti için dua edenlerin ve ibadetlerin bu Ramazan ayında kat kat sevabını alan müminlerin riyasız, gösterişsiz Salih amel işleyenlerin sevinç ile kucaklaşmalarının sabahıdır bu bayram sabahı…


Sıcak yataklarını terk ederek sahura kalkanların, seher vaktinde temiz niyetlerle Yüce Allah için oruç tutmanın karşılığın aldığı, Cennetten selam gönderen Resul özlemine oraya vardıklarında inşallah kavuşmalarının sevincinin kokusunu aldıkları sabahtır bu bayram sabahı… Başı okşanmış bir yetim çocuğun sevinci gibi sevinçlidir müminler bu bayram sabahında… Rıza bahçesine, bir gül dikmenin sevinci ile yaşamanın sevincidir bu sabah bayram sabahı… İslam âleminin uyanışına vesile olması dileği ile cümlemizin, Ramazan bayramı mübarek olsun kardeşlerim. Selam ve dua ile.

Mehmet Aluç (Kul Mehmet)

__________________
Mümin tövbe ile merhamet ister Rabbin'de affı için
Selam ve dua ile...

Ne Kadar İnce Bir Çizgi Var Değil mi İyilik Ve Kötülük Arasındaki Çizgide

vefa

Hamd âlemlerin Rabbine, salât ve selam şefaatçimiz, Habibimiz, önderimiz, insanların en hayırlısı tevhid ve sünnet muallimi Muhammed sallallahu aleyhi ve sellem’e ashabına ve onun yolunda gidenlere olsun.

İnsan, kul, âdem her ne denilir ise denilsin insanoğlu için… Akıl sermayesi ile kul olmaya hazır, söz dinleyerek iradesine hâkim olması çalışmasının sonucunda âlimde olur, söz dinlemeyerek aklını kullanmayarak başka fikirler ile değiştirerek iradesine hâkim olmaz ise cahil, rezil, zalim olur gider.
Ne kadar ince bir çizgi değil mi iyilik ve kötülük arasındaki çizgi, akıl ve akılsızlık arasındaki çizgi, insan şaşırmamakta haklı! Kul olduğunu bilmesi yolunda ilerleyen kula Yüce Allah kulun cüzi iradesini bildiği için Külli iradesine tabi tutar ve o yönde istediğini yaratır ve kul o yönde yürür gider. Kul bu iyi veya kötü olan yolda ilerler veya ilerlemez ve bununla o kul imtihan olur veya samimiyeti ile imtihanı kazanır veya kaybeder. Daha önceki yazımda bu konuda yazmıştım.

Yüce Allah(c.c.)Kulunu imtihan için yarattı ve özgür iradesi ile her şeyi seçmeyi ve kabul etmeyi uygun gördü. Allah (c.c.) hem kendisi hem de diğer insanlar karşısında tavrını davranışını görmek ve ona göre sevap veya ceza vermek için yaratmıştır. Allah(c.c.)emrini yerine getirmek dünyayı güzellikler ile inşa etmek için yaratmıştır.

Kul seçimi ile kendini cennete veya cehennem sürükler, kendi kazandığını kendi götürür, o nedenle suçu kendimizde aramalıyız, kendimizi sorgulamalıyız… Yola sen çıkarsın ister yakarsın, ister yaparsın ve karşılığını alırsın… İster gül dikersin, ister diken, gül yetiştirir isen gül koklarsın, diken yetiştirir isen gelir sana batar, acıtır, kanatır… Elin imdat edene yetti veya imdat etmeyene imdat ettirdi iyi düşün ve iyi karar ver… O nedenle eline fitnenin tokmağını alma, fitnecinin yamağı olma, merhametin yanında ol onun elinde tut gülümseme ile gönüllere gül seç beğen yaşa ve kazan…
Ağaç kökünü düşünün bunun iki vazifesi vardır bir tanesi topraktaki minareler maddeleri dallara ulaştırmak ve ağacı ayakta tutmaktır, bu ağacın etrafını ayrık otları kaplar ise ağacın kökleri vazifesini yapamaz ve kurumaya doğru gider, insan olarak bizlerde bu kötü fikirli olanlara iyi fikirleri aşılamak ve kökünü temizlemek gerekir ki hayatını ve hayatları soldurtmasın, kuruyup kurutup ortada şerri ile kalmasın. Selam ve dua ile…

Haydi, varalım iyiliğe gayretle
Kalmayalım kötülükle hayretle
İyilik yap sen seyreyle
Gönlün dolsun Kuran sünnet ayetle
Kul Mehmet’im iyilik için sende olsun çaba
Kulları incitme sakın olma kaba
Nemlenmesin gözler kötülükle şerle
Gönlün dolsun Kuran sünnet ayetle
Mehmet Aluç (Kul Mehmet)

16 Temmuz 2015 Perşembe

Ramazan Bayramınız Mübarek olsun



Bayram nedir gönül der isen
Bir aylık orucun
Toplu bir iftar sevincini ifade eder ey gönül övün
Bayram bir sevinç ve neşe günüdür
 Yüce duyguların coştuğu
Sevgi ve saygı, hislerinin
 Müminler arasında
 Alabildiğine canlandığı
Güzel günlerden biridir ey gönül
O günde yardımlaşma ve kaynaşma son sınıra varır
Gel gör ki gönül kalmadı artık
Sevgi saygı
Kaynaşma coşku
Gönülde canlılık bayram ziyareti
Kendi başına mutlu olma engeli
Hırs ile yalnız kazanma çengeli
Hayatımız değil ki dengeli
Herkes zevki için bir köşeye atılmış
Vefa sevgi boş değerlere satılmış
Bayram ziyaretleri sahilde tatil için yakılmış
Gönüller olur inşallah ortaklaşa
Buluşuruz bayram sabahı mutlulukla baş başa
Ramazan bayramı hoş geldin sen ki gönülleri süsleyen
Nurunla gönülleri besleyen
Yolu her an gözlenen
Müminler senin ile sevinen
Hoş geldin bahar yüzünle
Nur akan sözünle hoş geldin
Olsun aşımız aynı
Olsun gönlümüz aynı
Zaten bayramımız aynı
Dinimiz Kuran nur peygamberimiz aynı
Mübarek olsun Ramazan bayramı
Muhabbetle gönüllere olsun bol bol ikram
Fazla söze de gerek yok vesselam

Mehmet Aluç (Kul Mehmet)

15 Temmuz 2015 Çarşamba

Hak Edene Hani Verin Hapis Cezası





Bitsin yeter cefalar
Hani nerede vefalar
Yetti artı kazanma kavgası
Hak edene hani verin hapis cezası

Herkesin dilinde karalama
Yapılan bu gönülde yaralama
Yeter artık direksiyonu boşa sallama
Hak edene hani verin hapis cezası

Nedir bu sen ben kazanması
Hani millet vatan sevgisi iyiliğin yaşanması
Her gün yaslı gönüllerin var kanaması
Hak edene hani verin hapis cezası


Kul Mehmet’im kalmadı insanlarda edep hayâ
Söyle söyle duymaz sanki olmuş kaya
Nefret kin gelir hep arka arkaya
Hak edene hani verin hapis cezası
Mehmet Aluç (Kul Mehmet)


Hakkı İle Sevenlerden Ol



Saçlarını dantel dantel sarışına hayranım
Üzüm gözlerinle nazlı nazlı bakışına hayranım
Canıma can veren gülüşüne hayranım
Muhabbetine doyum olmaz tatlı dillerine hayranım

Gül müdür bülbülü çağıran
Bülbül müdür güle ses veren
Gönül müdür aşk için yol arayan
Seni gördüm gülüm aklım gitti başımdan
Oy gülüm

Gül kokuları yayılır o beyaz tende
Cennet kapıları açılır o gülüşünde
Sana hayran oldum ilk görüşümde
Sen mi bana geldin ben mi sana geldim
Bilemedim oy gülüm

Selvi boyun endamın yürür gönlüme
Sen nede güzel yakışırsın bu ömrüme
Tatlı sözler nede güzel dökülür dilinde
Muhabbet eden sen misin dilin mi gönlün mü?
Bilemedim oy gülüm

Gelişinle bildim hasretim feryadım biter
Sensizlik inan ölümden daha da beter
Gül yüzüne bakar bu âşık güler
Gülen sen misin ben miyim?
Bilemedim oy gülüm


Güzel gönlün nakıştan oyası
Aşk ile dökülür gönlünde aşkın boyası
Kul Mehmet seninle mutlu oldum olası
Sen mi beni sevdin ben mi seni sevdim
Bilemedim oy gülüm


Bilsen en olur bilmesen ne olur kul Mehmet
Nazlı yar yanında onunla ol yeter çekmezsin zahmet
Gülümseyerek bak sana bakan nur yüzüne yağsın gönlüne Rahmet
Hakkı ile sevenlerden ol sevdiğinin hatırını bil oda sana yeter
Mehmet Aluç (Kul Mehmet)




Mümin Gönlünde Açar Merhamet Çiçekleri Nurani



Kur’an sünnet ile geçer mümin’in her anı
Kulu her an koruyandır bilir o Subhan
Her an Kuran sünnet Subhan ile olsun ister canı
Mümin sever cümle insanları ve hayvanı
Mümin gönlünde açar merhamet çiçekleri nurani

Mümin başı girince zora
Kurandan yol sora
Kış ayında çıkınca yola
Yüce Rahmandan mümin yol sora
Mümin gönlünde açar merhamet çiçekleri nurani


Can kulağı ile dinler Kuran ayetlerini
Helal ile akıtır alın terini
Edep ile bilir hayattaki yerini
Sever cümle insan gönüllerini
Mümin gönlünde açar merhamet çiçekleri nurani

Mümin olan gezmez kinle
Savaşır her an cehaletle
Kur’an sünnet ile gönlünü perçinle
Bak Kuran söyler haydi sözünü dinle
Mümin gönlünde açar merhamet çiçekleri nurani

Bilir mümin Kuran sünnet varoluş nedeni
Yüce Rahman kendine ibadet için yaratmış bu bedeni
Her an yanında Yüce Rahman korur onunla olursan seni
Ne yapsın yüce Rahman Kur’an Sünnet terk edip yolundan gideni
Mümin gönlünde açar merhamet çiçekleri nurani

Mümin söz söylemez Kur’an sünnet üstünde
Yüce Rahmanın verdiği nimete şükür her an dilinde
Secdeye vardığında huzura erişir her secdeye gittiğinde
Ne yapsın yüce Rahman Kur’an Sünnet terk edip yolundan gideni
Mümin gönlünde açar merhamet çiçekleri nurani

Mehmet Aluç (Kul Mehmet)


14 Temmuz 2015 Salı

Yüreğinin Deniz Mavisi Bakışına Hayranım



Gönül tespihim ile ismini çekiyorum usul usul, gözlerin takıldı gözlerime, mutluluğu içine katan ve bana bakan gözlerine bir öpüş konduruyorum ve sana gönderiyorum, gülümseyerek…

Yalnızlığımı seninle darağacına astım, yanımdasın gülümsüyorsun, yanındayım sen kokan ömrümü seyrediyorum o gülen gözlerinde, zamanın kıymeti yoktu sensiz, şimdi zaman seninle değerli, seninle anlamlı…
Kilitli sandıklarda saklı düşlerim gelişinle özgür oldu, bizimle beraber yarınlarımıza gülümseyerek yürüyor, bana dokuna her bakışın, her tenindeki o sıcaklık ve kokun bir sevda kokusu, mutluluğun gönlümde bahar çiçeklerini açtırışı, özgürce aşkı yaşamanın habercisi…

Yüreğinin deniz mavisi sevgisine hayranım, yakamozlar gibi parıldayan gülüşüne hayranım… Bana baktığında sevgi ile açan gamzendeki gülüşlerine hayranım… Artık seninle gözlerim boşluğa takılmıyor gülüşün doluyor gönlüme seni bana gönderen Yüce Allah’a şükürler olsun, bir tanem nur tanem gül tanem…

Sesin benim nefesim, nefesin gülüşün oluyor… İsmin gülüşünle gönlüme döşeli bir lale bahçesi, gözlerindeki o tatlı bakış aşkı nakış nakış gönlüme işliyor, hoş geldin dünyama mutluluk aşk getirdin, gülüş getirdin beni bana getirdin gülüm çiçeğim…
Mehmet Aluç (Kul Mehmet)


Kadir Gecesi


Nurla doldurdu mümin
Kadir gecesinde âlemi gönlünü
Anlamayan bilmez bunun nedenini
Bir gün öderken bedelini bilir gerçeğini

Nasip eden Yüce Rahman’a şükür
Secdeye koştu mümin coşku ile gümbür gümbür
Nedir ömür bir anda bitendir ömür
Nurla doldurdu mümin
Kadir gecesinde âlemi gönlünü

Bu gece Kuran oldu gönüllere ses
Kalmadı gitti gönüllerde yeis
Secdede kaldı başımız
Merhametle tövbe için aktı göz yaşımız
Nurla doldurdu mümin
Kadir gecesinde âlemi gönlünü

Kul Mehmet’im çok şükür bu geceyi de gördük
On bir ayın sultanını veda için yola çıkardık
Nur Ramazanın gidişine çok çok üzüldük
Kazandığımız Salih amel içinse sevindik
Nurla doldurdu mümin
Kadir gecesinde âlemi gönlünü
Mehmet Aluç (Kul Mehmet)


13 Temmuz 2015 Pazartesi

Er Olan Kişi İman İle Gezer



Er olan kişi iman ile gezer
Zalim ile nefsi şeytanı ezer
Nazlı yârini candan sever
Cümle insanlık gülsün diye gezer
Namerdi alaşağı eder
Alnı açık secdeli gezer

Namerdin korkulu rüyasıdır er kişi
İnsanlara gülümsemek onun için çocuk işi
Sevdiği ise onun gibi er olan hatun kişi
İman ile secdeli alın ile gezerler
Bilirler vardır ötede hesap işi
Namerdi alaşağı eder
Alnı açık secdeli gezer

Örter tüm kusurları söylemez kişinin yüzüne
Cümle insanlar hayrandır her bir sözüne
Haksızlık için esirgemez canını gözünü
Yüreği yaralı yaralara derman için gezer
Er kişi böyledir bilir öyle gezer
Namerdi alaşağı eder
Alnı açık secdeli gezer

Gönlünde olmaz riya
İnsanlık için görür rüyayı
Yıkar edepsizde fiyakayı
Elmas gibi saklar gönlünde hayâ’yı
Er kişi böyledir bilir öyle gezer
Namerdi alaşağı eder
Alnı açık secdeli gezer


Kul Mehmet’im rastlar mıyız böyle er kişiye
Gönülde merhamet ile sevilen can kişiye
Belki vardır bilinmez Rabbim açığa çıkara nasibiyle
Cümle âlem şenlenir inşallah gelişiyle
Er kişi böyledir bilir öyle gezer
Namerdi alaşağı eder
Alnı açık secdeli gezer

Mehmet Aluç (Kul Mehmet)

Utanmaz Mısın Ey Zalim Allah’dan



Utanmaz mısın ey zalim Allah’dan
Zaten hiç utanmazsın kuldan
Öğünürsün giydiğin çuldan
Nefretini salarsın her iki koldan
Vazgeçersin kendi değil cümle candan
Değerin yok inan senin bir akçe puldan
Nefretin ile geçersin utanmadan yoldan

Çok seversin değersiz parayı
Hemen açarsın sen arayı
Oturduğun çamurdan sanırsın dünya sarayı
Açarsın gönüllerde bin bir yarayı
Ne yapacaksın faydası olmayan onca parayı
İhtiyacı olana sadaka zekât vermezsin yığarsın parayı
Değerin yok inan senin bir akçe puldan
Nefretin ile geçersin utanmadan yoldan

Gönlünde çok var kibir
Ömrün hayatın zaten kir
Dilinde yok zaten zikir
Hiç kalmamış sende fikir
Şeytan ile gezersin olursun hakir
Değerin yok inan senin bir akçe puldan
Nefretin ile geçersin utanmadan yoldan

Hak ile kullara çevirirsin yüzünü
Seninde şeytan görsün yüzünü
Güzellik ile söylemezsin sözünü
Sen düşünmezsin yarını
Düşünürsün sadece bugününü
Sıkışırsa götün ağ babana kaçarsın
Değerin yok inan senin bir akçe puldan
Nefretin ile geçersin utanmadan yoldan


Kul Mehmet’im Rabim onlara hazırlamış cehennemi
Biter soluksuz dert ile o zalimin zulüm dönemi
O zalimin insan olarak yoktur bir önemi
Sen Kuran sünnet ile devam et ömrünü
Merhamet ile sar gönülleri eksik etme gülüşünü
Rabim onlara hazırlamış zalim için azap dolu cehennemi
Mehmet Aluç (Kul Mehmet)




Kuran Sünnet Senin Mayanda Var




Ey nefsim yeter şeytan ile yanma beni yakma
Kuran ile sünnetten ne olur kaçma
Yeter yakma artık bu kadar
Kuran sünnet senin mayanda var

Haydi, merhametinle gönülleri sar
Kuran iman senin için var
Kuransız sünnetsiz dünya kabir sana dar
Kuran sünnet senin mayanda var

Gönülde yara var haydi sar
Dünya değil san yar
Ahiret yurduna çalış gerçek olan orada var
Kuran sünnet senin mayanda var

Satma fikrin ithal fikir alma
Temiz gönlüne kara çalma
Kuran sünnet ile ol geride kalma
Kuran sünnet senin mayanda var

Kul Mehmet’im ne güzel Kuran sünnet ile ömrünü katana
 Ne güzel mümin olup doğruya yalan katmayana
Ne hoştur hayat dostunu bulup yarı yolda satmayana
Kuran sünnet senin mayanda var
Mehmet Aluç (Kul Mehmet)




Kadir Gecesinde Yağar Semada Nur


                                 
Ne mutlu mübarek kadir gecesine ulaşan kula
Kuran ile Rahman ismini analım evvela
Haydi, Rahmanı bu gece her kul ana
Dünya ve nefsi atalım haydi bir yana
Nefis şeytan yanar dokunmayın der bana
Haydi, yıkalım nefsi şeytanı dert değmesin bu cana

Bu gece kadir gecesi Allah ismi söylesin lisan
Gönülde eksik olmasın Kuran ile sünnet noksan
Mümindir Kuran sünnet ile ayağı yere sağlam basan
Cennette yaşamaya layıktır cümle insan
Nefis şeytan yanar dokunmayın der bana
Haydi, yıkalım nefsi şeytanı dert değmesin bu cana


Nur ile dolar bu gece cihan
Varalım secdeye gülümseyerek heman
Kuran sünnetsiz geçmesin aman zaman
Hak yolunda yürüyelim haydi her an
Nefis şeytan yanar dokunmayın der bana
Haydi, yıkalım nefsi şeytanı dert değmesin bu cana

Bu gece bin geceden hayırlı gecesi
Bunu bilmez anlamaz kulun nicesi
Bu gece mübarek kadir gecesi
Bu gece yükselir kulun Kuran ile derecesi
Nefis şeytan yanar dokunmayın der bana
Haydi, yıkalım nefsi şeytanı dert değmesin bu cana

Haydi, bu gece Kâbe gibi edelim gönülleri tavaf
Secde için duralım secdeye saf saf
Dert sıkıntıları bilelim edelim bertaraf
Mümindir etmez söylemez boş laf
Nefis şeytan yanar bu gece dokunmayın der bana
Haydi, yıkalım nefsi şeytanı dert değmesin bu cana

Haydi, çıkalım hak yola revan revan
Kuran sünnet ile olur cümle işler tamam olur heman
Nur ile dolar bu bugün seher vaktine kadar mekân
Dünya denilen bir nefeslik misafirlik han
Nefis şeytan yanar bu gece dokunmayın der bana
Haydi, yıkalım nefsi şeytanı dert değmesin bu cana

Kul Mehmet’im Kadir gecesinde yağar semada nur
Kuran oku salâvat çek zikir çek budur sana onur
Kuran sünnet ile ölümden başka her şeyin çaresi bulunur
Nefis şeytan Kuran sünnet iman ile zapt olunur
Nefis şeytan yanar bu gece dokunmayın der bana
Haydi, yıkalım nefsi şeytanı dert değmesin bu cana
Mehmet Aluç (Kul Mehmet)




12 Temmuz 2015 Pazar

Rezidans İle Kul Hakkına Girersin


Bugün attın kendini yalanın kemendine
İşin olmaz çare milletin derdine
Ecel gelince gelirsin kendine
Rezidanslar çaldın çare olmaz derdine

Sarılmadın Allahın kuran kemendine
Çare diye koşmasın milletin derdine
Rezidans aldın yan geldin yattın
Bir haramına bin haram daha kattın

Kazanmadan almak haramdır bilmedin
Bilmedin ise neden sormadın
Güzelliğin içine güzellik katmadın kin kattın
Ondan sonra yan gelip yattın

Rezidansım var on beş tane
Yarın olur yirmi beş tane
Edepsizlik bende var dersin
Sen git haram olanla yat
Belki yanmadan önce son gülersin

Kuldan utanmaz haram işlersin
Rahmanı bilmez haram yola girersin
Rezidans ile kul hakkına girersin
Cehennem sana ne yapsın
Tövbe sana ne yapsın
Nur Kuran ile olmazsan
Kuran sana ne yapsın

Kul Mehmet’im ne söylenirsin duyan yok
Sen kendini Kuran iman yoluna sok
Kuran imandan başka kurtuluş yolu yok
Helal kazan helal ye bundan güzeli yok

Mehmet Aluç (Kul Mehmet)

Yayınlarım

Bugünü Elinden Alına Adam Geleceği İçin Ne Yapabilir?

  Bugünü Elinden Alına Adam, Geleceği İçin Ne Yapabilir? Cevaplarınızı bekliyorum. Mehmet Aluç