Bu Blogda Ara

7 Temmuz 2015 Salı

Gönül Denilen Aşkın Dergâhına





Gönül Denilen Aşkın Dergâhına

İşim olmaz üç beş kuruşluk veya üç beş günlük süren sevdalardan gözüm, sevdin mi bir ömür boyu seveceksin gülüm, yolun çıkmaz sokaklara, mahallere, şehirlere çıkmayacak gülüm bunu böyle bil öyle sev beni...

Sevdin mi gönlü kanatmayacaksın, kanayan yara geç kabuk bağlar ve acısı bir ömür boyu dinmez... Gönül kuşuna müdahale etmeyeceksin naziktir uçtu mu kırıldı mı, uçar gider bir daha geri dönmez, bunları bileceksen gel güzel gönül denilen aşkın dergâhına...

Bir ikindi gölgesi, bir nefeslik an denilen ömürde aşkın çiçeklerini açtıracak isen, soldurmadan yetiştirecek isen, secde ile ruhunu arındıracak isen gel gülüm gönül denilen mutluluk ile güldüren aşk'ın deryasına...

Gönlünde şükür ile Elhamdullillah var ise gel gülüm, iman deryasına beraber dalalım, gözlerde yaş yerine mutluluk pırıltıları açtıracak isen gel üç günlük dünya evine. Emanet olan gönül sandalında gülücükler ile güleceksen gel gülüm, sen gelirsen bunların hepsini bulacaksın gülüm seni seven gönlümde gülüm...

Aşk ile yorulmadık
Aşk ile yoğrulduk
Sevda ile piştik
Aşk ile sevdik gülüm
Aşk deryasında izler bıraktık
Aşkın kokan çiçekleri ile yıkandık
Hataları önümüze sermedik
Hataların önüne perde olduk hep gülümsedik
Gönlümüze aşk elbisesini giydirdik
Edep ile süsledik be gülüm
Kul Mehmet derki
Aşk hırkasını giydik
Hep aşk ile gülümsedik
Aşk bizim değil herkesin dedik
Aşk ile var olduk dedik can gülüm
Mehmet Aluç (Kul Mehmet)

__________________
Mümin tövbe ile merhamet ister Rabbin'de affı için
Selam ve dua ile...

6 Temmuz 2015 Pazartesi

Dostun Var Düşünme Artık




Durma boş ara bul gönül dostunu
Bulunca sen eyle Rahman'a şükrünü
Ser önüne gönül denilen postunu
Dostunla beraber olunca et teşekkürünü

Dostunda saklama sen gönül halini
Sakladığın halin dostunu yaralar
Alma sakın sen mazlumun vebalini
Bu dostun kalbini kökten karalar

Dost ile arada olmaz demirden perdeler
Dostun senin için güzel hayaller kuruyor
Dost ile yola devam neler gelir başa neler
Dostun iyiliğin için her yaptığını sorguluyor

Dost dediğin kıymet vermez paraya pula
Sakın üzme sen üzül üzme gönül dostunu
Dostun sırtında olsa da bir eski çul sarıl o kula
Dostun için ser önüne çekinme gönül çulunu

Dost ile açılır gönül gözü açılır tüm perdeler
Beraber olunca sökülür gönüldeki taşlar
Sökülen taşlar ile daha neler sökülür neler
Dost ile beraber aksın gizleme gözünde yaşlar

Kul Mehmet'im yolda olsa da dertler cefalar
Dostun var düşünme artık nefisle dünya kavgası
Yolun sonunda sabırla vardır sefalar
Gözünde aksın mazlum için iki damla gözyaşı

Mehmet Aluç (Kul Mehmet)

Sanmayın Kuran Yolunda Yorulduk



Ömrü boşa yola sermedik,
İman ile beraber yürüdük
Nefsi şeytanı düşman bildik
Zalimleri şeytanın uşağı olarak gördük

Kuran iman ile zalimi yere serdik
Müslüman az gülsün istedik
Müslüman yan gelsin yatsın demedik
Zalimleri şeytanın uşağı olarak gördük

Kuran iman ile mümin güler
Kuran iman ile olmayan acep ne eder
Sanma zalim dünya sana kalır gider
Zalimleri şeytanın uşağı olarak gördük


Ecel gelir ömür biter
Dünya malı geride kalır
Salih amel kul ile gider
Zalimleri şeytanın uşağı olarak gördük

Kuran iman ile ölene ne mutlu
Kul ahretin de nur Peygamberi ile mutlu
Kul Kuran ile yarınında umutlu
Zalimleri şeytanın uşağı olarak gördük

Mümin Allah'a inanan kuldur
Kul Mehmet'im der ki Kuran ile var olduk
Sanmayın Kuran yolunda yorulduk
Zalimleri şeytanın uşağı olarak gördük
Mehmet Aluç (Kul Mehmet)





Yaram Var Derinde (Hece Şiir)






Yaram var derinde gel de yârim sar
Yüreğimde yanar aşkın yakar har
Sensiz gönlüme bu dünya inan dar
Yaram var derinde gel aşk ile sar


Yaramı aşkımı kuldan sakladım
Aşkla paslanmış bu gönlü pakladım
Derman olursun diye ben bekledim
Yaram var derinde gel aşk ile sar


Aşktır gönlü acısını dindiren
Gönül deryasında gönlü güldüren
Aşk deryasında yar ile gezdiren
Yaram var derinde gel aşk ile sar


Aşk alevini nedir bil söndüren
Ağlayan gönlü bil kimdir güldüren
Kimdir bil vuslat ile buluşturan
Yaram var derinde gel aşk ile sar


Rahmandır gönülde aşkı var eden
gülsün diye içinde kul gezdiren
Sevenleri aşk ile kim var eden
Yaram var derinde gel aşk ile sar


Aşk değerse nazlı yârim saçlara
Taç ederim yârim aşkı başlara
Keder değmesin yârim o kaşlara
Yaram var derinde gel aşk ile sar


Yıllar var ki aşkı aradım durdum
Geldim gönül kapını şimdi vurdum
Gönlüme yârim ol sen diye sordum
Yaram var derinde gel aşk ile sar


Çıkarma beni sen engin dağlara
Ölüm vardır bu dünyada sağlara
Aşk ekelim gönül den bu bağlara
Yaram var derinde gel aşk ile sar


Yaşarken neler gelir bu başlara
Selamın sal dağda uçan kuşlarla
Elin uzatma sakın sen taşlara
Yaram var derinde gel aşk ile sar


Hak bu gönlü sev diye verdi bana
Sevdi hayran oldu işte bak sana
Aşk ile geldim ben koşarak sana
Yaram var derinde gel aşk ile sar


Aşk olmadan yârim bu gönül eylenmez
Aşk olmazsa gönül hiç gülemez
Yoksa aşk tatlı tatlı söz söylenmez
Yaram var derinde gel aşk ile sar


Gönül aşk ile gönlü mesut eder
Âşık olmayan gönül nere gider
Viran olurda ömrü mutsuz biter
Yaram var derinde gel aşk ile sar


Bak gör gönlüm aşkla sana koşuyor
İsmin anılınca gönlüm çarpıyor
Sensizlik gönlümü inan yakıyor
Yaram var derinde gel aşk ile sar


Kul Mehmet'im der salma beni çöllere
Aşk ile döndüm ben akan sellere
Aşk yakışır seven tüm gönüllere
Yaram var derinde gel aşk ile sar

Mehmet Aluç (Kul Mehmet)




İşte Nurdan Nurlu Kadir Gecesi



Biz Onu (Kur'an-ı Kerim'i) Kadir Gecesinde indirdik
Kadir Gecesi'nin ne olduğunu sen bilir misin?
 Kadir Gecesi, bin aydan daha hayırlıdır
O gecede, Rablerinin izniyle
Melekler ve Ruh (Cebrail a.s) her iş için iner dururlar
O gece esenlik, gün ağarıncaya kaba sürer (Kadir Süresi 1-5 Ayetler)
İşte geliyor bin aydan hayırlı gece
Feyzini alır mı kullar bu gece
Okunsun Kuran hece hece
Sonsuz mutluluğa erişir huzura erişir kul bu gece
Bu gece az secdeye varda
Secdede al hazda
Çekinme yapma nazda
Secdeye var birazda
Sevabını bilsen şaşardın
Her gece bu gece olsa dersin güzelliği ile yaşardın
Hiç yorulmaz gündüz gece bu geceye koşardın
İşte geliyor bin aydan hayırlı gece
İşte nurdan nurlu kadir gecesi
Kuran oku gönüle aksın hece hece
Kadir gecesine varan kulduk
Bu yolda sanmayın yorulduk
Bu gece Kuran ile var olduk
Yükselsin gönüllerin secde ile sedası
Dilde eksilmesin şükürlerin edası
Kuran iman ile vardır kula her zaman faydası
Bu gece nefis şeytanı devirilecek
Nuru ile kulları sevindirecek
Sevaplar kat kat fazlasıyla yazılacak
İşte geliyor bin aydan hayırlı gece
İşte nurdan nurlu kadir gecesi
Kuran oku gönül aksın hece hece
Bu gece müminlere mahsustur
Var git nefsini sustur
Müminler taç etti bu geceyi gönlüne
Varalım tevhidin gölgesine
Nurlar aksın okunan Kuran sesine
Melekleri misafir etti kullar evlerine
Allah zikrini aldı dillerine
İşte geliyor bin aydan hayırlı gece
İşte nurdan nurlu kadir gecesi
Kuran oku gönüle aksın hece hece
Yüce Rahman bu geceyi nuruyla doldurur
Arayan kullar bulur helal ile karnını doyurur
Sanmayın bu gece müminler yorulur
Bu gece gönüller Kuran zikir ile beslenir
Cümle müminler Kuran ile süslenir
Gül kokan Nur Resul ötelerde sevinir
İşte geliyor bin aydan hayırlı gece
İşte nurdan nurlu kadir gecesi
Kuran oku gönüle aksın hece hece
Zalim ümmeti bölenler
Hepsi yok oldu gitti zalimdir cehennem için ölenler
Var mı bu dünyada dünya malı ile gidenler
Salih amel ile kazandığını vardır götürenler
Koşmayalım ayrılığın dağına
Güller açar müminin gönül bağında
İşte geliyor bin aydan hayırlı gece
İşte nurdan nurlu kadir gecesi
Kuran oku gönüle aksın hece hece


Mehmet Aluç (Kul Mehmet)

Yaram Var Derinde



Yaram var derinde gel de sar
Yüreğimde yanar aşkın yakar har
Sensiz bu dünya gönlüme dar
Yaram var derinde gel de aşk ile sar

Yaramı aşkımı cümle kuldan sakladım
Aşk ile kirli gönlümü pakladım
Derman olursun diye bekledim
Yaram var derinde gel de aşk ile sar

Aşk değil mi gönlü acısını dindiren
Gönül deryasında gönlü güldüren
Aşk deryasında yar ile gezdiren
Yaram var derinde gel de aşk ile sar

Aşk alevini nedir söndüren
Ağlayan gönlü kimdir güldüren
Ayrılık ovasında kimdir vuslat ile buluşturan
Yaram var derinde gel de aşk ile sar

Rahmandır gönülde aşkı var eden
Kul gülsün diye içinde gezdiren
Birbirlerini sevenleri aşk ile var eden
Yaram var derinde gel de aşk ile sar

Aşk değerse nazlı yârim saçlara
Taç ederim yârim başlara
Keder değmesin kaşlara
Yaram var derinde gel de aşk ile sar

Yıllar var ki aşkı aradım durdum
Geldim gönül kapını vurdum
Gönlüme yar olur musun diye sordum
Yaram var derinde gel de aşk ile sar

Çıkarma beni engin dağlara
Ölüm vardır bu dünyada sağlara
Aşk ekelim gönül denilen bağlara
Yaram var derinde gel de aşk ile sar

Yaşarken neler gelir başlara
Selamın sal uçan kuşlarla
Elin uzatma sakın taşlara
Yaram var derinde gel de aşk ile sar

Hak bu gönlü verdi bana
Hayran oldu işte sana
Aşk ile geldim ben sana
Yaram var derinde gel de aşk ile sar

Aşk olmadan gönül eylenmez
Aşığın sevdiği olmazsa bu âlemde gülemez
Gönülde yoksa aşk tatlı söz söylenmez
Yaram var derinde gel de aşk ile sar

Gönül aşk ile fikir eder
Âşık olmayan gönül nereye gider
Viran olur ağlar ömrü mutsuz biter
Yaram var derinde gel de aşk ile sar

Bak gör gönlüm aşk ile sana koşuyor
İsmin anılınca gönlüm sen ile çarpıyor
Sensizlik inan bu gönlümü yakıyor
Yaram var derinde gel de aşk ile sar


Kul Mehmet'im der salma beni çöllere
Aşk ile döndüm akan sellere
Aşk yakışır seven gönüllere
Yaram var derinde gel de aşk ile sar
Mehmet Aluç (Kul Mehmet)



İşte Geldi Gidiyor Ramazan




Ramazan Gitmek için nura bürünmüş
Kadir gecesine doğru yürümüş
Bunu gören müminler gidişine üzülmüş
Kadir gecesine hazırlıkla o geceyi beklemiş

Mümin olan sarılır Kuran'a
Düşmez hiç hüsrana
Kuran lazımdır insana
Kadir gecesine var kavuş ihsana

Müminde olmaz kibir
Olsa da biraz günah kir
Tövbe ile yıkar dilinde vardır zikir
Kadir gecesine var kavuş ihsana

Yüce Rahmanın ne güzeldir hidayeti
Rahmanın kereminin yoktur nihayeti
Kuran Kula indi haydi oku sen nur ayeti
Kadir gecesine var kavuş ihsana

İşte geldi gidiyor Ramazan
Mümin bırakmaz peşini
Bekler yine yeniden gelişini
Kadir gecesine var kavuş ihsana

Mehmet Aluç

Geçerken Saat Ve Zaman




Geçerken Saat Ve Zaman
 Saat zamanın peşimde
Zaman sona gitmenin peşinde
İnsanlar zaman ve saati boşa harcamanın derdinde
Ne saat insanların umursamasını umursar
Nede zaman boşa geçen zaman için kulları umursar
Her ikisi de görevini yapar hayat yolunda ilerler
İnsanlar ister görsün görmesin
Onlar görünerek gelip geçer gider
Saat ile sebat
Sebat ile zaman
Boş duvarlarda yaşayan insanlar
Boşa geçen zaman ile heyecan
Kalmadı dizlerde takat
Seslen artık duymaz saat ile zaman
Zamanın sonunda firkat
Gözden akan yaş boşuna
Geri gelmez giden saat ve zaman
Kalınca yalnızlığın dağında
Varınca son durağın bağına
Varılacak ölüm ile mezarın otağına
Bakma artık maziye pişmanlık dolu
Zaman ve saat söylemişti
Duyan olmadı hissetmedin
Şimdi taziye vakti hiç düşünmedin
Şimdi buldun dengini
Ararken bulamadın zengini
Var şimdi pişmanlıkla tövbe ile rıza kapısına
Pişmanlıkla baş başa kal
İrfan ile beslenmeyen gönlünün edepsizliğine
Tevhidi önemsemeyen bakışlarının kinini nefretini
Ölüm var diyen Kuran ile imanı duymayan
Sağır kulaklarının pişmanlığı ile kavrul
Son deme varmadan
Saat ile zamanın sesini duy
İmanın mührünü vur onların başına
Yolda kalma tek başına
Haydi, az yürü gayretle
Kalma pişmanlıkla hayretle
Var Rahman'a teslim olmanın deryasına dal
Tefekkür hikmetine az biraz dal
Gönül geminin rotasını teslimiyetin okyanusuna sal
Az dur saat zaman ile biraz kal
Anla ey doyumsuz insan
İşte sana sonsuz ihsan
Yok dersen buyur sana hüsran
İster yan
İster kan
İster san
İşte sana tatlı can
Geçerken saat ve zaman

Mehmet Aluç (Kul Mehmet)

5 Temmuz 2015 Pazar

Yine Sensin Gönül Kaptanım




Yine Sensin Gönül Kaptanım

Bak işte doğan güneş senin gülüşünle beraber gönlüme doğuyor, seni sevmeye izin geren gönül güzelliğin içi güneş ile ısıtıyor, sanki yeniden hayat veriyor bu ruhuma bir tanem...

Gönlümde aşkın filizlerini açtıran gülüşüne hayranım, gönül bahçemde mutlulukla yürümene de hayranım, bakmana da salınarak yürümene de, dilinde dökülen aşk sözcükleri heceleri yarınıma ışık umut olurken, seni kollarımda sarmak, dünyanın hazinelerine değer bir tanem...

Gönlüme aşk elbisesini giydiren sen, beni deliler gibi seven sen, mecnun gibi sevmeme izin veren yine sen, ayrılığın kapısını ömrümün suratına kapatan yine sensin nur tanem...

Ömrümün rotası şaştığı anda, yolunu kaybettiği anda, usta bir kaptan gibi, ömrümün rotasını aşk limanına götüren sen usta bir kaptan, ömrüme rota çizen gönül gemimin yönünü çizen sen usta bir seven, aşk ve sevda denizinde beni mutluluk gemisinde yolculuk ettiren yine sensin gönül kaptanım...

Kederler uğramasın saçının bir teline
Hasret uğramasın gözyaşı ile gözüne
Ayrılık çalmasın kapını nur tanem
Ben yanayım derdine kederine sen yanma
Sen sadece sev beni
Ben kederin hasretin ayrılığın yolunda beklerim
Senin kapına uğramasın diye nur tanem
Mehmet Aluç

__________________
Mümin tövbe ile merhamet ister Rabbin'de affı için
Selam ve dua ile...

İftara Doğru Gidiyor Zaman






İşte çıktık sahurdan
İftara doğru gidiyor zaman
Düştük Ramazanın ardına
Sonuna doğru gidiyoruz sevabına
Bin aydan hayırlı olan geceye
Kadir gecesine
Yaklaşıyoruz usul usul
Mümin Ramazanda nefsini allamış
Salih amel ile pullamış
Kadir gecesine yollamış
Biter âlemde inşallah sancı
Müminde var iken Kuran inancı
Zalim yer sille tokadı kalır cehennemde yabancı
Dünyaya gelir bir gün barış
Haydi, kullar iyilikle sen yarış
Cennete kolay olsun varış
Ramazana kullar yaslanır
Salıncağına biner sallanır
İftar olunca yedikleri ballanır
Sona giderken Ramazan
Buruk olur yürekler her zaman
Hoşça kal derken Ramazan
Kadir gecesini ihya edelim o zaman
Kul Ramazanda huzur bulur
Kadir gecesinde nurlar ile dolar gönlü yol olur
Ramazan Yüce Rahmanın kullarına ihsanıdır
Ramazanda gönlü hoş olan Allah'ın insanıdır
Haydi, ölümüz gözünde canlandır
Nefsi terbiye et terbiye ölüm ile canlandır

Mehmet Aluç (Kul Mehmet) 

Kim alır seni benden -2-





Geceyi gündüzü taşıyan aşkımız olduktan sonra
Aşk yüreğimizde bizimle olduktan sonra
Aşk usulca tenimize dokunsun bizimle olsun dedikten sonra
Kim koparır bizi aşkın ellerinde
Kim alır aşkın gözlerine bizi, biz gezerken
Uykusuz şafakları aşkın kucağında ninni ile uyuturken
Kim koyun koyuna yatarken bizi kim uykusuz bırakabilir ki

Mehmet Aluç

Kim Alır Seni Benden



sen gönlümde iken
kim alır seni benden
ben senin gönlünde isem
kim koparır beni senden
sen bana gülümser isen
ben seni candan sever isem
ayrılığa kapımızı kapatmış iken
aşkın sahilinde gezer iken el ele
ölümden başka ne ayıra bilir ki bizi

Mehmet Aluç


Secdeye Varır Gibi Gittiler Ölüme



Gazze de Musalar
Filistin de Ammar'lar
Doğu Türkistan da Yasinler ölür sanmayın
Yeniden dirilmek için ölür onlar
Bilmez zalim soyu kuruyasıca zalim
Musalar
Ammar'lar
Yasinler...
Onlar secdeye varır gibi gittiler ölüme
Anneler secdeye varır gibi uğurladı
Haydi, bölünme Müslüman böl zalimleri
Bükülme Musalar Ammar'lar Yasinler
Bükülmedi sende bükülme diril haydi imanın'la
Bak gör Müslüman emzikli bebe kalıyor yetim
Gül kokan Resul çok severdi yetimleri
Gözü yüreği kalmasın arkada annelerin
 Haydi, son olsun bitsin bu zulüm
Yıkalım ayrılığı tefrikayı birleşelim Kuran etrafında
Yok, olsun cümle zalim
Mehmet Aluç (Kul Mehmet)

Medya Seçkilerim-Feridenin Günlüğü

 


Yavrum bu son bomba geçecek..


Feridenin Günlüğü












Yavrum bu son bomba geçecek...

Dünya’da eksilen Musalardan yazılar yazdım. Sen okurken çekik gözlü çocukların cennete yağdığı Doğu Türkistanı da düşünebilirsin. Serbest acı
Ya Resullallah bıraksalardı ona seni öğretecektim, bıraksalardı eteklerimize değil sana tutunmayı öğretecektim. Bıraksalardı sütüm sana helal olsun diyecektim. Benimki Musa, Onunki Zekeriya, şu kundağında acı emen Muhammet. Kucaklarımızda ölü serçelerle sana geldik. 
Dünya’ya gelenler büyüdü Ya Resullallah Gazzeye gelen Musa’ları vurup kucaklarımıza attılar. Bize senin adınla çağıracağımız evlat bırakmadılar. Bize Firavunların yağdırdığı bombalardan kaçıp “Korkma Musa bu son geçecek” diyerek sarılacağımız evlat kokusu bırakmadılar. Kokumuzu cennetimizi aldılar Ya Resullallah. Bize, dudaklarımızdaki feryadı ayaklarındaki çamuru öperek teselli edeceğimiz Ahmet bırakmadılar, İsmail bırakmadılar Musa bırakmadılar!
Onları son secdeye varır gibi ve o secdede ağlar gibi yavaş yavaş emziriyoruz,.. Onlar ki bizi hiç üzmediler, büyümeyen yavru bizi niye üzsün. Bize akşam ezanı okunmadan kapılardan çağıracağımız evlat bırakmadılar! Bize  elbiseler dikip bayram sabahı müjdeleyecek evlatlar bırakmadılar. Bize babasıyla bayram namazına giderken elimizi öpecek ceylan bırakmadılar.

Ya Resullallah sen ki yetimlerin mahzunluğunu elinde toplayıp secde secde ağlayansın. Sen ki öksüzün başını cennet cennet okşayansın. Biz bu serçeleri nereye uçuralım. Nereye uçsunlar ki sırtlarında taşıyacakları ölüm fazla gelmesin. Nereye uçsunlar ki anne diyebilecek kadar büyüsünler nereye uçsunlar ki elbiselerini giyip aynaya bakabilecek kadar uzasın boyları. Nereye uçsunlar ki saçlarını zafer ilahileriyle biz tarayalım Firavunlar taramadan önce. Nereye uçsunlar ki döneceklerinden umudumuz olsun. Nereye uçsunlar ki kucaklarımız onların musallası olmasın. Biz bu gözyaşlarını nereye dökelim Ya Resullallah. Sen olmalıydın ki senin kucağın Kızıldeniz. Bırakırdık Musa’mızı senin kucağına. Senin merhametin anne sütü gibi dağılırdı dudaklarında. Bize Halime Annemiz gibi teslim edeceğimiz bir Anne de bırakmadılar. Ya Resullullah evladının kulağına Muhammet Muhammet Muhammet diye seslenen anneleri de vurdular.

Ya Resullallah! Burada feryatlarımıza tırnaklarımızı geçirip yırta yırta evlat diye haykırıyoruz. Babalarsa gizli gizli ağlıyor. Sen de babaydın. Burada gömleği evladının kanıyla sokak sokak diğer yavrusunu arayan yiğide baba derler. Burada Vurmayın Allah aşkına Musa annesini emiyor diyen yiğide baba derler.
Burada dört evladının dağılmış başını bir kucakta toplayan yiğide çaresize baba derler. Burada salaya karışan içli hıçkırığa baba sesi derler. Burada evladı yaşıyor mu diye değil kolları yerinde mi diyerek Allah’a sığınan yiğide baba derler. Ve burada cenaze namazı kılmaktan alnı eskimiş, intikam orucu tutmaktan iftar edememiş yiğide baba derler ki babaları da vurdular. Ciğerlerine evlat kokusu çekip Cennetim diye sarılamayan yiğide baba derler … Onlar Yakup gibiler ki bütün kuyulara ağlayarak seslenen Yakup gibi.. Ya Resullallah Yusuf’larımızı kurtaracak Kervanları da vurdular.

Ey İsrail. Ey bizi analığımızdan vuran yiğitleri baba diye  çağrılmaktan mahrum bırakan şerefsiz cesetler.

 Ey namludaki kurşun kadar sayılı cesarete sahip kurşunu bittiğinde zavallı bir it gibi titreyerek ağaç arkalarına tüneyen sefiller. Yavrularımızın ölüleri üzerinde ceset tartan kan tüccarları. Ağıtlarımız üzerinde tepinen cehennem odunları. Allah daha son noktayı koymadı. O gün geldiğinde kucaklarımızdan evlatlarımızı toplayıp kurşundan geçirdiğiniz gibi biz de sizi azabın ipine dizilişini seyredeceğiz. Bir bebeği sütten keser gibi nefesinizin kesilişini izleyeceğiz. Siz ağıt sıcağı nedir bilmezsiniz. Nerden bileceksiniz kan sıcağından başka sıcak bilmeyen ne bilsin. Sen kurşun sıkarsın o baba yumruğunu sıkar. Fakat bilmezsin ki sıkılmış bir baba yumruğu sizin bombalarınızdan büyük. Sen yağdırdın lakin Allah’ın yağdıracağı senin zafer sandığını başına gömer. Sen işaret fişeklerinle ocaklarımızı aydınlattın sonra vurdun dağıttın lakin Allah’ın işareti yakındır her dua bir fişek ağzında feryat salyasıyla kudura kudura o günü bekleyeceksin.

Ya Resululallah .. Ey Musa’larımızın Kızıldenizi. Acımızdan sütümüz siyah saçımız ak lakin sana seslenmek tesellimiz. Musa, Ahmet, İsmail, Ayşe, Zeynep senin merhametine emanet. Onlara iyi bak. Biz sütümüzü acımız gibi saklayacağız bizi avutacak bir cennet buluruz elbet..   

elonue@gmail.com
Twitter:@elonue
Kaynak:http://www.haber7.com/yazarlar/feridenin-gunlugu/1444850-yavrum-bu-son-bomba-gececek










4 Temmuz 2015 Cumartesi

Aşamadım Yar



Aşkınla ben yüce dağlar aştım yar
Bir ben senin gönlün aşamadım yar
Yaz gününde başıma yağdırdın kar
Al senin olsun tatlı can dedim yar
Aşkınla ben yüce dağları aştım
Bir ben senin gönlün aşamadım yar


Seni candan sevdim sen bana küstün
Ölü toprağını üstüme serptin
 Sana az gül dedim sen hiç gülmedin
Aşkınla ben yüce dağları aştım
Bir ben senin gönlün aşamadım yar


Kul Mehmet yar sevmedi yasın olsun
Geçen günler hep göz yaşınla dolsun
Bu bedenin yaşamasın yok olsun
Aşkınla ben yüce dağları aştım
Bir ben senin gönlün aşamadım yar
Mehmet Aluç  (Kul Mehmet)


Ak Göğsüne Al Beni






Sana yöneldim sevgili gül bana
Hasret ile yakma yazık bu cana
Gönlüm verdim candan ben canım sana
Hasret ile yakma yazık bu cana
Aç kolların ak göğsüne al beni
Yıllar oldu sensiz yalnız gezeli
Sensin bu gönlümün dünya güzeli


Benimle eğleşme piştim aşkınla
Seni sevdim ben bak döndüm şaşkına
Bırakma beni sen Allah aşkına
Hasret ile yakma yazık bu cana
Aç kolların ak göğsüne al beni
Yıllar oldu sensiz yalnız gezeli
Sensin bu gönlümün dünya güzeli


Aşk hırkasın giydim geldim ben sana
Bir adım at ne olur yaklaş bana
Dikenli yollarda ben koştum sana
Hasret ile yakma yazık bu cana
Aç kolların ak göğsüne al beni
Yıllar oldu sensiz yalnız gezeli
Sensin bu gönlümün dünya güzeli


Kul Mehmet aşkını söyler âleme
Sevdi bu sözleri aldı kaleme
Sevgilim benden başkasını dileme
Hasret ile yakma yazık bu cana
Aç kolların ak göğsüne al beni
Yıllar oldu sensiz yalnız gezeli
Sensin bu gönlümün dünya güzeli
Mehmet Aluç (Kul Mehmet)

Yayınlarım

Bugünü Elinden Alına Adam Geleceği İçin Ne Yapabilir?

  Bugünü Elinden Alına Adam, Geleceği İçin Ne Yapabilir? Cevaplarınızı bekliyorum. Mehmet Aluç