Bu Blogda Ara

14 Haziran 2015 Pazar

Sözlerim



Arzularının peşinde koşanın değil, İnançlarımızın peşinde koşanın yanındayız, Yarınlara imanı taşıyanlarla beraberiz…



Bayramlarda deniz tatil özlemi ile yaşamayı hayal edenlerin değil, akraba ziyareti ile komşu ziyareti ile bayramı gönülde yaşayan ve yaşatanların peşindeyiz…



Bir hayali vardır diye o hayalleri yıkanların ve kendi hayallerinin peşinde koşanların değil, kendi hayalini geriye atarak, insanların hayalleri gerçekleşsin diye inançla imanla umutla yola çıkanların peşindeyiz.


Acıyan yaramıza yara açan değil, acıyan yaramızı saran merhem olan merhametlilerin yanındayız.

Mehmet Aluç

Konuşma sadece sus ve dinle...2-



Dinle rüzgârın sesini, yüreği yananların seslerini taşıyan feryadının sessiz fısıltılarını dinle, sevinçle birbirlerine sarılanların sevinçlerini taşıyan rüzgârı hisset, konuşma, sadece sus ve dinle…

Beş vakit ezanın sesinin gökyüzüne yükselişini, beş vakit secde ile ve dua ile müminlerin nur nur dualarını alan meleklerin kanat seslerini, teslimiyet ile secde eden kıyam da duran müminlerin teslimiyet huşu ile duruşlarının yüreklerindeki huşuyu sevinçlerini dinle… Konuşma sadece sus ve dinle…

Nefis şeytana esir olanların çaresiz kalan yüreklerinin feryadını duymayanların, feryadını duy… Arayarak Rahmanı bulan kulların sevinç içinde akan gözyaşlarındaki samimiyetin vuslatın hatta visalin yüreğini merhametle sarılışını duymaya çalış konuşma sus ve dinle hisset…

Mehmet Aluç


__________________
Mümin tövbe ile merhamet ister Rabbin'de affı için
Selam ve dua ile...

Konuşma sadece sus ve dinle-1-


Konuşma sadece sus

Konuşma, sadece sus bırak gece, yıldızlar, konuşsun, gözlerindeki keder, endişe, korkun ,konuşsun biz dinleyelim. Dinlemez isek onlara ihanet etmiş oluruz, şimdiye kadar onlar bizi dinledi, dinleme sırası bizde… Haydi dinleyelim sadece sus…

Bak bizlere selam veriyorlar, anlatmak için sabırsızlanıyorlar… Haydi dinleyelim sadece sus… Bak onlardaki sabırsızlığı hisset ve sus…Karışsın yüreğimiz onların yüreğine. Endişeleri yüreklerini yakmadan esir etmeden önce.

Mehmet Aluç

__________________
Mümin tövbe ile merhamet ister Rabbin'de affı için
Selam ve dua ile...

Gelin Hicret Edelim



Bırakalım dünya peşinde koşmayı
Nefret kin ile coşmayı
Boğuşmayı
Kasaların başında uyumayı
Hak yemenin ıstırabında nöbet tutmayı
Haram yemenin ateşine koşmayı
Hicret edelim Rahmana
Kur’an’a
Gül kokan Resul’e
İmana hicret edelim
On bir ayın sultanı geliyor
Ona hicret edelim
Ama önce yıkayalım gönülleri
Pişmanlığın gözyaşları ile tövbe kapısında
Teslimiyet ile teslim olalım Rahmana
Hicret edelim Rahmana
Kur’an’a
Gül kokan Resul’e
Arsızlıkla kaçmayalım
Yıkmayalım
Kucaklayalım merhamete hicret edelim
Yürüyelim ayaklarımız kanayana kadar
Merhametli olmak değil kolay tükenmez insan azar azar
Çoğalır çoğalır çoğalır nefret kini gömer kuyu kazar
Düş kırıklığını silelim
Umudu tükenmeyen sonsuz Rahmana hicret edelim
Gülelim
Selamlaşalım
Sislerin dağıldığı sokaklarda gezelim
Yitirilmiş bugünlere değil
Merhametle gülümseyen yarınlara
Hicret edelim
Yamaçların aşağısında oturalım
Yamaçların yukarısında kin ile durmayalım
Gülümseyelim
Suları ile coşan nehirlere koşalım
Yıkanalım ak olalım
Dikenlide olsa yolumuz
Dikenler üzerinde ayak izlerimizi bırakalım
Kanasın ayaklarımız merhamet ile olalım
Şifa bir adım ötede
Bir yudum susuzluğa su olmak
Gözyaşımızla yağmur olmak için
Gelin
Rahmana
Gül kokan Resul’e
Merhamete
Yaklaşan on bir ayın sultanına

Hicret edelim
Mehmet Aluç (Kul Mehmet)

13 Haziran 2015 Cumartesi

Geliyor On Bir Ayın Sultanı Ramazan


Yaklaşıyor Ramazan Mutluluğa az kalmıştır
Rahman on bir ayın sultanı diye seçmiştir
Rahmetellil âlemini Rahman biz kullarına göndermiştir
Nur ile sultan ile gülümsemeye az kalmıştır

Haydi, gelmeden hissedelim Rahmeti merhameti
Karşılayalım Rahmeti bereketi ile gönlü gülümseteni
Yardıma muhtaca el uzattıran on bir ayın sultanı
Nur ile sultan ile gülümsemeye az kalmıştır

Melekler nur nur Kur’an ile iner kula gülümser
Merhameti ile can verir cümle gönüllerde eser
Cümle kullar bir anda onunla herkese gülümser
Nur ile sultan ile gülümsemeye az kalmıştır

Nur Ramazan gönüllere imanı nur nur yazar
Merhameti gönüllere kazır cümle kul hazır
Merhametle imanla gönüller coşar fokur fokur
Nur ile sultan ile gülümsemeye az kalmıştır

O gün gezen vızır vızır şeytana vurulur zincir
On bir ayın sultanıdır gönüllere paylaşmaya panzehir
Nur ile dolar evler sokaklar gönüller ile şehir
Nur ile sultan ile gülümsemeye az kalmıştır

Gönüllere yoldur on bir ayın sultanı Ramazan
İzan ile açılır idrakimiz hepimiz cümle kul kardeşimiz
İmandır ortak geleceğimiz gönüller olur tertemiz
Nur ile sultan ile gülümsemeye az kalmıştır

Âlem nur nur kokar müminler Ramazanla imana doyar
Nefret kini bir anda âlem de gönüllerde Ramazan soyar
Müslümana kin kusan basın anında döner sahteliğiyle gülümser
Nur ile sultan ile gülümsemeye az kalmıştır

Bir hayalden bir âlemden ötesidir on bir ayın sultanı
Rahman’ın Kur’an Gül Resul ile kurulmuştur divanı
Sonsuz sevap kula gülümser okunurken akşam ezanı
Nur ile sultan ile gülümsemeye az kalmıştır

Gelişinin yankısı bereketi ile gelir ötelerden
Âlemler gönüller canlanır bakarsın birden
Tadına doyum olmaz gönüllerde doymaz ona gülümserken
Nur ile sultan ile gülümsemeye az kalmıştır

Bir anda nefret kin silinir
İman merhamet fakirin hali bilinir
Kardeşlik için bir anda bir araya gelinir
Nur ile sultan ile gülümsemeye az kalmıştır

Şimdi gönüller olsa da çetin
Nur Ramazan ile gönüller olur metin
Ateşten bakışlar sözler olur serin
Nur ile sultan ile gülümsemeye az kalmıştır

Kul Mehmet’im şer ile olan âlem nur ile dolar
Müminler sevinçle on bir ayın sultanına Kur’an’a koşar
Sahte basın sahteliği ile bilinir suratına bakılmaz kul kaçar
Nur ile sultan ile gülümsemeye az kalmıştır

Mehmet Aluç (Kul Mehmet)

İman İle Olduk-2-


İmandan döndüm deme neyleyim
Rahman kapısı açık daha ne söyleyim
Gelin iman ile hep gülelim
Rahmanı hep bir bilelim
Gül Kokan Resule gidelim



İmansız zalim olan dünya ahirette iniler
İmansız zalim nefsi için dünya alemi yedi
Doymadı gönülleri yıktı gülmedi
Ateşe ile olduk yeter dedi
Yetmez artık sana az ateş sürekli lazım
Rahmanı hep bir bilelim
Gül Kokan Resule gidelim


İman ile cümle gönül kapıları açıla
Nurlar semada meleklerle saçıla
İman ile olan olmaz ukala
İman olan mümin gezer vicdanla
Secdeye varır merhametle heyecanla
Rahmanı hep bir bilelim

Gül Kokan Resule gidelim
Mehmet Aluç (Kul Mehmet)

İman İle Olduk-1-



İman için dünyadan el çektik
Ahiret yurdu için çalıştık
Göz yaşını sildik
Merhamet ile olduk
Rahman peşinde olduk
Gerisini boş verdik

Namaz ile meşgul olduk
Âlemi inşa etmeye çalıştık
Nefret ile olanları merhamete davet ettik
Gelene buyur dedik
Gelmeyen güle güle dedik
İman ile güldük
İman ile yol aldık
İmansız solduk
Mehmet Aluç (Kul Mehmet)

Kul sana işte namaz-1-



Kul sana işte namaz
Kul işte sana zaman
Giden zaman alınmaz
İmansız zalim olan bağışlanmaz

İmansız gerçeği kul algılayamaz
İmansızlığını imansız açıklayamaz
Beş vakit namaza koşmaz
İmansız zalim olan bağışlanmaz

İmansız ömür hesaplanmaz boştur
Gerçi yanlış bilenler çoktur
Rahmana koşan müminler ne hoştur
İmansız zalim olan bağışlanmaz

İyi amel ölümden başkası boştur
Kul nefis şeytan peşinde koşman boştur
İman ile ömrünü secde de coştur
İmansız zalim olan bağışlanmaz

Kur’an Gül kokulu Resul ile olmak ne hoştur
İman olmadan kâinat gönüller okunmaz
İmansız ne kendisini ne Rahmanı tanımaz

İmansız zalim olan bağışlanmaz

Kul Mehmet’im giden zaman geri alınamaz
Mümin kula yakışır ne güzel nurlu namaz
Ol Rahman ile secdede geçiyor bak zaman
İmansız zalim olan bağışlanmaz
Mehmet Aluç (Kul Mehmet)

Merhametinle Mutluluk Saçarım





Neylerim sensiz ben Rabbim naçarım
Sana gelmezsem kime ben kaçarım
Nefis şeytan yıkar gönlüm bakarım
Sana geldim Rabbim ben gözyaşımla
Merhametinle mutluluk saçarım

Etrafıma merhametle bakarım
Kuran Gül Resul yoluna koşarım
Ey nefis şeytan nereye kaçarsın
Sana geldim Rabbim ben gözyaşımla
Merhametinle mutluluk saçarım

Kalmasa da giyinecek bir fistan
İmanı giyerim ben olur destan
Nur iman yolunda mümindir koşan
Sana geldim Rabbim gözyaşımla
Merhametinle mutluluk saçarım

Ne çok uyursun sen yeter ey nefsim
Alalım abdesti haydi ne durursun
Secdeye varalım olalım masum
Sana geldim Rabbim ben gözyaşımla
Merhametinle mutluluk saçarım

Kul Mehmet’im imanla olsun huyun
İmanla iç sen tatlı olsun suyun
Nurlarla dolsun gönül ömür kuyun
Sana geldim Rabbim ben gözyaşımla
Merhametinle mutluluk saçarım
Mehmet Aluç (Kul Mehmet)

Merhameti Yaşatanlar Yaşayanlar Kıtaları Gönülleri Fetih Etti



İnsan tanıdığı ve bildiği alıştığı bir insan veya dostu gönül verdiği birisine alışır ve gittiğinde üzülür, hayatında gözü önünde anında bir boşluk alışkanlığın hasretini yaşar ve üzülür, ama gel gör ki gönlümüzde olan merhameti nefret ile değiştir iken bu üzüntüyü ve boşluğu hiç hissetmeyiz ne de hasretini yaşarız! Bazen yarım yamalak merhameti unutmuş iken hatırlasak ta, yarın bu nefret kin ile bir şey olmayacağı aşikâr olsa da neden bu nefret ile gezeriz anlamak mümkün değil! Sanki önümüze vaz geçmemek için sözleşme yapmış gibi geri dönüşünde ölüm varmışçasına uzaklaştıkça uzaklaşır, geri dönmenin erdemliğini ile baş başa olmayız.

Dağılmış paramparça olmuş kapkara düşüncelerin karanlığında yaşamayı göze alır, huzurlu mutlu olmanın kapısını kapatırız, muamma, çözen varsa çözsün, anlayan var ise anlatsın. Mutluluğun huzurla esen başını erken kopartırız üzülmeyiz, aşk sevgi merhamet sarayını yıkarız özlemeyiz hasretini çekmeyiz. Ey merhamet artık ağlayan yok mu sana? Yok, mu peşinde neşeyle koşan? İnsanlar perişan sensiz görmez kör gözle gezer, sanki seni görmez!
Seni sanki bir değersiz bir eşya gibi kinin sandığına gömmek alışkanlık nasıl oldu? Seninle kavuşmak mahşere mi kaldı? Sensiz hayatın yükü nasıl çekilir bilinmez! Sen olmadan bu serseri uyuşukluk edepsizlik nasıl son bulur muamma! Binlerce yıl nefretle yürüyenler bir arpa boyu yol alamadı hüsranı yaşadı, Merhameti yaşatanlar,yaşayanlar kıtaları gönülleri neşeyle fetih etti mutluluğu doyasıya yaşadı ve bu nasıl ne çabuk unutuldu bilinmez, anlaşılmaz!

Âlemlere Rahmet olarak gönderilen, Nur gül kokulu Resul’ü ne çabuk unuttuk ona ümmet olmaya çalışır iken, ya da galiba ümmet olmaya koşarken mi diyeyim!

Sen bize darılma seni yüreğinde taşıyanlar hala var inan bana, yoksa bu hayatın yükü nasıl çekilirdi, nasıl minarelerde ezanlar yükselerek okunur, nasıl gönüllerin ve gözyaşlarındaki yaş ve gönüllerdeki keder nasıl giderilirdi? Bu kutlu insanlar senin toprağında her zaman gezecek, ıssızlığın karanlık sokaklarında gezinilmeyecek, iğrenç nefret ile beraber olmayacak… Bülbül gibi insanlar senin dallarındaki güzelliği görecek etrafında birleşecek, bağda bahçede hepimizin olacak, artık ben değil, biz olacak, senin gibi güzellik var iken çirkinlik ile yaşamayı ancak ahmaklar salaklar seçer diyorum ey merhamet, iyi ki varsın sen, gönlümüze yerleştiren Rahman’a binlerce kez şükürler olsun. Selam ve dua ile.

Bülbül konar güle sen merhametinle ey merhamet
Sabah seherinde iner melekler yeryüzüne,
Rahmanın merhameti ile
Âşık’lar sever birbirini sen merhametinle
Çocuklar sevilir sen merhametinle
Ey nefret taşıyan kul sende yok gönül
Sürünmenin peşinde gidersin bellirsizdir yönün
Seni böyle kine sürükleyen seni yakan
Sen gibi yanacak sen gibi ağlayacak

Mehmet Aluç (Kul Mehmet)

Yayınlarım

Bugünü Elinden Alına Adam Geleceği İçin Ne Yapabilir?

  Bugünü Elinden Alına Adam, Geleceği İçin Ne Yapabilir? Cevaplarınızı bekliyorum. Mehmet Aluç