Bu Blogda Ara

5 Haziran 2015 Cuma

Vardım sandığın başına



Vardım sandığın başına
İyilikler gelecek başıma
Herkes eğse de kaşını
Sağduyumla vardım sandık başına

Ortalık toz duman
Linç ordusu ortalıkta aman aman
Herkesin iradesine bu ne pranga
Herkes özgür nedir bu özgür’süzlük akını duman duman

Mehmet Aluç

Gök Kubbe Altında Ezilen Şimdi Sen Ol Ve Anla


Ey vicdansız zalim terk edip giderken arkanı dönüp bakmadın boynumun bükük kalışına, sende nasıl bir yürek var içinde derin dondurucu mu saklı o yüreğin ?  Son defa bir selam verseydin boynu büküklüğüme ondan sonra gitseydin, ama ben kime söylüyorum ki duası ayrılık vefasızlık olan birisine çek git dünyamdan iyi ki gittin Dünyam'dan senin gibi vefasız zalim vicdansız ile iyi ki ömrüm solmadı ve şu andan itibaren boynu büküklüğümü cehennem ateşlerinde yaktım, dimdik sevgimle ayaktayım… Şimdi arkanda bakıyorum, meğer boynu bükük kalan senmişsin, merhametsizliğin ile vefasızlığın ile…

Geceleri feryatlarını duyuyorum ötelerde hayallerinin güzelliğinden vaazgeçtiğin için, bana tekrar sana gel dememi bekler gibi görüyorum, ama sen kaybettin ikinci şansı ben sana daha önce vermiştim, artık gök kubbe altında ezilen şimdi sen ol ve anla yaptığın hatanın pişmanlığı ile kal.  Gönül kapısını kapatmanın cezasını çek, bin defa dudaklarında zehir içtim, zehir sözlerinle gönlümü yıktın perişanlığım la alay ettin şimdi anla ve yaşa…

Vefasızlığını hep ensemi yaktı vefasızlık kokan nefesin, şimdi yalnızlığını vefasızlığını demle bol bol iç… Şimdi meçhuller sokağını gez, sessizliğinin feryadı kulaklarını tırmalasın, işlediğin vefasızlığın günahı sırtında belin bükük dolaş… Gölgenin değmediği caddelerde dolaş sığma âleme, beni mezara çeken sendeki hislerin nasıl olduğunu anla, merhametle ben gözyaşlarımı sildim bakalım sen ne ile sileceksin kanlı gözyaşlarını.

Böyle konuşmak istemezdim, ama sen anlamadın beni merhameti güzelliği neşeyi, hazan mevsimlerini, kışlarını kahır ile yaşa demem ondandır, seninle aşkım şahlanmış dağları ovaları aşmıştı, ama sen bir sözünle kin dolu bakışınla hançerledin öldürdün aşkımı, şimdi yaşa viraneleri anla beni… Demek istediğimi zalim olduğun için söylemiyorum kendini tanıman için söylüyorum, hatanı görmeni istiyorum…
Mehmet Aluç (Kul Mehmet)

Merhamet






Merhametin yanına uğramaz melanet
Yanına da hiç uğramaz lanet ihanet
Gönüller gülümseyerek ona emanet
Haydi, gönüllerde essin gülümseyen merhamet

Gezdim âlemi merhametten güzelini bulamadım
Ondan güzelinin yanında hiç ayrılmadım
Onu aldım gönlüme hiç ağlamadım
Haydi, gönüllerde essin gülümseyen merhamet

Merhametin içinde vardır gülümseme inayet
Beraberinde gelir inanın heyecanla dirayet
Merhamet var ise gönülde işlenmez cinayet
Haydi, gönüllerde essin gülümseyen merhamet

Merhamet diyelim alalım gönüle nur selamet
Garip kulun gönlünde eksik olmaz ki merhamet
Merhamet ile hakkı tanı içinde var hikmet
Haydi, gönüllerde essin gülümseyen merhamet

Mihnet ile sınar Rahman merhamet ile ol unutma
Lanet şeytan ile nefsine gönlünü şerle okutma
Merhamet var iken merhametsizlikle gönlü uyutma
Haydi, gönüllerde essin gülümseyen merhamet

Kul Mehmet’im merhametle canı teslim etmek kula gerekir
Gamzelerde merhametin açması izin ver eyleme hakir
Zenginlik ile olmasan da merhamet zenginliktir üzülme fakir
Haydi, gönüllerde essin gülümseyen merhamet

Mehmet Aluç (Kul Mehmet)


Melanet:Kötülük
İnayet: iyilik
Dirayet: Zekâ, kavrayış
Mihnet: Üzüntü

4 Haziran 2015 Perşembe

Özgürlüğün Mısralarını



Unutmaya çalışmak
Yaşamaya çalışmak
İkisi bir arada yaşamak
Hangi sokakta mümkün
Arkam da kalan sensizlik
Kaybolan sendeki bensizlik
Hangi sözleri harcamalı
Muamma
Sözlere mi kelimelerime küseyim
Sana mı küseyim muamma
Ağlasam gece boyu çare olur mu?
Yenildim mi senli yaşamaya
Gözlerine bakarak yarına koşmaya
Dilim varmıyor söylemeye
Kabul etmeye
Acıya mı yanayım
Sensizliğine mi?
Kendi elimle beceriksizliğe mi?
Sensiz mutsuz geçen saatlere mi yanayım
Zamansızlığıma mı kızayım muamma
Bir gecede bedenimi harap eden
Üşüten viran eden ayrılık
Beni yalnızlığın bekçisi eden gecelere mi?
Gecelerden bir türlü gelmeyen sabahlara mı?
Küseyim muamma bilinmezlik şaşkınlık
Susmayan haykırışıma mı?
Tahammülsüzlüğümün son reddine mi?
Hayallerimin gölgesinde sensizliğin hıçkırıklarına mı susun diyeyim
Hangisine söz geçireyim
Hangisine başımdan çekip gidin diyeyim
Tenimde kalan izine kokuna dayanamaz iken
Sensizliğine nasıl dayanayım
Ne olur gelsen de
Bu cevapsız cevabı olmayan
Sorularıma cevap versen
Öyle gitsen ne olur
Rüzgârlı bir sabahın ilk ışıklarında gelsen
Tenimi okşamayan hasretin hançerini yüreğimde çıkarsan
Aylak bir kahkaha ile
Etrafımı saran barbarların yangını viran evimin ateşini söndürsen
Ne geri gidişin olsa
Hep gelişin olsa ne olur
Benim gibi yüreğine hançer mi saplanır bir gelsen
Her gün feryatların kırık aynasında soyunmaktan kurtarsan
Çok şey mi istedim
Öyle ise sadece gel ve yanımda dur ve sus
Bir sonbaharın şafağında kararmış olan bana baksan
Lanetli cüzzam kokan feryatları sustursan yeter
Bende savurayım gökyüzüne özgürlüğün mısralarını
Bakışınla kundakla beni yeter bana
Mehmet Aluç (Kul Mehmet)




Gözüne Çekilmeden Perde



İnsan bu düşer her türlü derde
Merhamet var gönülde serde
İyilik merhamet ile ol koş her derde
 Koş derde çare diye herkese gülümse de
Bir gün ölüm ile gözüne çekilmeden perde

İnsan aynı ayrım yapma herkes aynı değerde
Gönlün arasına çekme demirden perde
Gönül sana lazım olur düştüğünde derde
Koş derde çare diye herkese gülümse de
Bir gün ölüm ile gözüne çekilmeden perde

Gönül merhameti gönül içindedir iyi bil
Nefret ile kini gönülden hemen durma sil
Bir gün olur vakit yetmez biter ömürde pil
Koş derde çare diye herkese gülümse de
Bir gün ölüm ile gözüne çekilmeden perde

Sakın deme arkamda yıkılmaz dağım var
Parana güvenme pul olur da yakar har
Merhametli olan cümle gönülleri sarar
Koş derde çare diye herkese gülümse de
Bir gün ölüm ile gözüne çekilmeden perde

Aşk ilahîdir odur merhametin pervanesi
Aşk ile olan merhametle dertlerin olur divanesi
Nur dolar sevgi eksilmez açıktır kapısı evi hanesi
Koş derde çare diye herkese gülümse de
Bir gün ölüm ile gözüne çekilmeden perde

Merhameti olmayanın gönül evi yıkıktır virandır
Bak etrafına bu dünya kime devamlı kalandır
Ölüm ahiret yoluna gitmek için kula nişandır
Koş derde çare diye herkese gülümse de
Bir gün ölüm ile gözüne çekilmeden perde

Köşkten köşkten binaların var dersin sıkıldım
Zekâtını veremezsin malın, olmaz tabi ki gönül tadın
Bilmezsin aklına gelmez ölüm gidersin adım adım
Koş derde çare diye herkese gülümse de
Bir gün ölüm ile gözüne çekilmeden perde

Kul Mehmet’im der ki yan gelip yatmak ömre zarar
Merhametli olmayan cümle gönülleri utanmadan satar
Bir doğrusu yoktur doğru içine bin yalan katar
Koş derde çare diye herkese gülümse de
Bir gün ölüm ile gözüne çekilmeden perde

Mehmet Aluç  (Kul Mehmet)

Rahmanın Önünde Tövbe İle Eğilin



Ömrün hata ile doldurdun kul utan
Nedir bunları yapmana sebep
Kimdir elin kolun tutan
Az utan utan

Yalan olmuş biricik sevgilin
Uyandığında alavere dalavere bekler rezilin
Az milletin düşüncesine saygı gösterin
Az Rahmanın önünde tövbe ile eğilin

Yüreğinde kendine yer yok
Nasıl insanlık olsun yüreğinde
Namerde yıkılır güçlü bileğin
Az Rahmanın önünde tövbe ile eğilin

Utanmadan dersin karşındakine
Her şeyim sensin
Yanına gelince işin bitince
 Dersin bana lazım değilsin
Az Rahmanın önünde tövbe ile eğilin

Obur gibi utanmadan yersin
Aç olanın halini bilmezsin
Ruhun bedenine sığmaz şişer'sin
Utanmadan su içsem yarıyor dersin
Az Rahmanın önünde tövbe ile eğilin

Nefret yüreğini düğümlemiş düğüm düğüm
Dünyada sanırsın sana yok ölüm
Haram seni dünyada tek gülün
Az Rahmanın önünde tövbe ile eğilin

Ağlayarak yaşayarak gezersin
Ağlattığını hiç görmezsin gülersin
Kendinden herkesi kıskanırsın
Bulunmaz Hint kumaşı'sın, sanki
Az Rahmanın önünde tövbe ile eğilin

Ruhuna yapışmış nefretin kinin görmezsin
İyiliği görünce kıskanır pisletir geçersin
Dünya sanki sana kalacakmış gibi gezersin
Az Rahmanın önünde tövbe ile eğilin

Kul Mehmet’im sen merhametle yoluna et devam
Merhamet içinde açan gülden bir demet sevda selam
Merhamet ağacını göz yaşınla sula hayat yoluna devam
Az Rahmanın önünde tövbe ile eğilin
Mehmet Aluç (Kul Mehmet)

Budur Ona Onur



Aşk gönlün merhamet kapısı
Kur’an ömrün hayat yapısı
Resul Merhamet ile ahlak mimarı
Bunlarsız bir avuç acı hüsran gözyaşı ömür
Nefis şeytan gelir sömürü ile köpürür
Deler geçer yüreği ömrü sanki öldürür
Zamanın içinde acımasızlığı hissedilir
Aşk gönlün merhamet kapısı
Kur’an ömrün hayat yapısı
Resul Merhamet ile ahlak mimarı
Bunlarsız bir avuç acı hüsran gözyaşı ömür
Bunlar olmazsa çoğalır hüsran gözyaşı
Çekilmez ömür yürekte kopan kasırga
Utanmaz nefis ile şeytan utanmaktan ırak
Fikirsizlikle uzar geceler olmaz sabah
Halin bilmez otur ağla merhametten uzak
Bilmez uçuruma koşar adımları tuzak
Hatasını bilmez
Yüzün karasını görmez
Derde tabip Rahman onu hiç bilmez
Aşk gönlün merhamet kapısı
Kur’an ömrün hayat yapısı
Resul Merhamet ile ahlak mimarı
Bunlarsız bir avuç acı hüsran gözyaşı ömür
Bir gece aniden Allah der uyanır
Yüreğinde kopan fırtınalar durulur
Rahmandan Kur’an’dan Gül kokan Resulden
Ayrı olmanın sızısı kaplar
Ağlar bu defa pişmanlığına
Densizliğine
Ayrı yollarda kaybolduğuna ağlar
Bir avuç hüsran ile akan gözyaşı yok olur
Senden Uzaktayım Ya Rahman
 Bitmiyordu gönlümdeki hüsran
Bana sen gel kulum dedin
Gece gündüz her an söyledin
 Bir ömür boyunca gel dedin
Heyhat sensiz her anı bile bile tükettim
Rahmanın af ve merhametinin sıcaklığı kaplar bedenini
Aşk gönlün merhamet kapısı
Kur’an ömrün hayat yapısı
Resul Merhamet ile ahlak mimarı
İman ile açar gönülde nur nur
Koşar kul ötelere budur ona onur

Mehmet Aluç (Kul Mehmet)

3 Haziran 2015 Çarşamba

Gönül dizinde yattım



Zülfünü saldın gönül kapıma sen
Zülfün telini tutup sana koştum
Kocaman Aşk’ı senle yaşadım coştum
Gönül dizinde yattım uyudum ben

Düşlerimde seninle âlemi dolandım
Bir an kaybolursun diye sıçrayarak uyandım
Gözlerime bakarken hep karşımda buldum
Gönül dizinde yattım uyudum ben

Aklımı başıma getiren bir sevdaydın
Seninle gönlüm oldu apaydın
Her sabah gülümseyerek dersin günaydın
Gönül dizinde yattım uyudum ben

Senden önce gözyaşlarım avucumdaydı
Halim ne olurdu bu sevda aşk olmasaydı
Gönlünde açan muhabbet çiçekleri olmasaydı
Gönül dizinde yattım uyudum ben


Kul Mehmet’im sevdiğime pişman olmadım
Senin gözlerine bakarak yarınlardan bıkmadım
Gülüşünle gamzende dünya kurdum usanmadım
Gönül dizinde yattım uyudum ben
Mehmet Aluç (Kul Mehmet)

Yarına Koşturan Sözlerin Umutların Sokağında

     

             

Umutsuzluk denilen insanı kemiren başını taşlara vurduran, çaresizlik onu takip eden elini kolunu bağlayan ve ardında ölüm gibi sessiz bırakan bu üç hal durum kelime mümin için hiçbir anlam taşımaz. Umutsuzluk, çaresizlik ve ölüm üçlüsü mümin için anlam ifade etmeyen Âlemleri yaratan yüce Allah(C.C.) teslimiyet ile anında yok olan bir olgudur. Umutsuzluk müminde yoktur, olamaz her derdin çaresi umudu sabır ile Rahmanda vardır bilir. Çaresizlik ise zaten kul çaresiz olduğunu bildiği ve Rahmana sığındığı anda çaresizliğine dertlerine, yine sabır ile çareler bulan, ölüm denilen inançsız kulların korkulu rüyası, mümin için yeniden sonsuz hayatın köprüsüdür. Rahman ve gül kokan Resul ile buluşma visaldir.

Mümin yüreğinde hain düşüncelerin çırpınışlarına hiçbir zaman inancı gereği yer vermez, hatta fırtınasını estirtmez, hasret yüreğinde sahilde kayaları vuran dalgalar gibi yüreğini vursa da vuslatın en sonunda geleceğini bilir, fazlası ile üzülmez ve yine sabır dua ile Rahman’dan yardım ile bekler. Hayatın her anına birlikte rahat uyuyarak aralarında çelişki, vesvese katmadan her an yakalanmış bir sevda gibi Rahmana teslimiyet ve ondan gelecek her türkü yardımın vadisinde denizinde yüzerek sabırla ömrünü tamamlamanın ve beraber yaşadığı insanlara da, yardım ederek merhameti ile derman olmanın peşinde hayatına devam eder.
Hem kendisi hem de diğer insanların geleceği için güzel hayaller kuran ve bu yolda çalışan kulun haline inançsız olan hiçbir zaman akıl ve sırrına erişemez, boş gözlerle anlamsız gözlerle bu halini anlatan boş sözlerin sahilinde şaşkın gezerek bakar. Tabi idrak ederde imanı anlamaya gönlüne almaya kalktığı anda her şeyi anlar tebessüm ile gülümser gözlerinde sevinç ve mutluluk yaşları şükür ile dökülür. Artık o kulda her an çaresine derman geleceğini ve âlemler yaratan yüceler yücesi kerem Rahmet sahibine teslimiyet ile anlar ve o anlamsızlıklar ve kaos dolu başka düşüncesizlik anaforunda kurtularak her an gülümseyerek hayatına devam eder.

Her gün artık yeni bir gülümseme ile uyanır, hayatın ne kadar kolay olduğunu-zorluk olsa da her zorluktan sonra kolaylığın geleceğini bilerek- anlar ve zorda olanlara yardım eli uzatır ve her an gülümser. Hayatın sonuna doğru gittiği ve bitmeye doğru gittiğini ve sonucunda yok olacağını ve yeni hayat ile hayat bulamayacağını bildiği eski anını unutur yeni hayatın başlangıcı ve vuslat ve visal ile karşılaşacağı ölüm için iyilikler yaparak içini doldurmanın peşinde gülümseyerek koşar koşar koşar.

Artık nedensiz değildir, öylesine sakindir çıkarsız her şeyi sevmenin ikliminde diğer insanlar ile gezmenin, güzel ve çıkarsız hayaller ile el ele omuz omuza yaşamanın tadını çıkarır, işte iman ve teslimiyet böylesine güzel ve mutluluk vericidir. İşte bu nedenle şeytan ve yardakçıları kulun bu mutluluğu yaşamasına izin vermemenin telaşında olduğu gibi, kendisi de yaşayamaz! Sen anlarsın koskocaman âlemlere sığmayan iman aşkını yaşarsın ve ötelere taşırsın, bundan başka mutluluk var mıdır? Yüreğinde kıpır kıpır yarına koşturan sözlerin umutların sokağında huzur içinde yaşamaktan daha güzel ne vardır?

Mehmet Aluç

Kula Lazımdır Kur’an İle Adalet



Haydi, durma biraz iyilik et
Dert gelirse de az sabır et
Gönlünde olsun merhamet
Kula lazımdır Kur’an ile adalet

Nur Kuran ile Resule koş  geç kalma
Nefret ile gönülleri yakma
Kin dolu gözle gönüllere bakma
Kula lazımdır Kur’an ile adalet

Ağlayanlara yufka olsun yüreğin
Zalime karşı güçlü olsun bileğin
İnsanlığa olsun bolca dua ile isteğin
Kula lazımdır Kur’an ile adalet

İnsanlara sen seviyorum de susma
Nefretle kinini kusma
Nefis şeytan ile coşma
Kula lazımdır Kur’an ile adalet

Haksızlığa karşı dur ol insan
Nur Kuran Resul ile olsan
Neşeyi insanlara sunsan
Kula lazımdır Kur’an ile adalet

Merhametsizlikle kırma kolun kanadın
Merhametle günün olsun aydın
Merhametsiz oldun ortada kaldın
Kula lazımdır Kur’an ile adalet

Yeşert kuruyan o dalları
Viran olmasın gönül bağları
Cehaletle geçmesin ömür çağları
Kula lazımdır Kur’an ile adalet

İnsanların kirpiğin de yaş akmasın
Nefret kin gönülleri yakmasın
Tabip olmayan yaraya bakmasın
Kula lazımdır Kur’an ile adalet

Terk et yüreğinde hain çırpınışı
Deme inançlı örtünene düşünene çağ dışı
İyi düşün sözünde var imla yanlışı
Kula lazımdır Kur’an ile adalet
Mehmet Aluç

Gönülde olmasın şeytan ile vesvese



Kulak verin hakka çağıran sese
Hak için gülümseyin herkese
Adımlar yürüsün doğru adrese
Gönülde olmasın şeytan ile vesvese

Hak için gönülleri aydınlatın
Merhamet için gönülde nefreti boşaltın
Nefis şeytana da gönülde kapıyı kapatın
Gönülde olmasın şeytan ile vesvese

Rahmanı anan gönle nur yağar
Rahmandan uzaklaşan ise ağlar
Nefret kin ile yıkılır dağlar
Gönülde olmasın şeytan ile vesvese

Gönüller olmasın sakın ırak
Nefret ile kini bırak
Gönüllerde sevgi ile durak
Gönülde olmasın şeytan ile vesvese

Gel merhametin güzelliğini anla
Rahmana koşalım biz canla
Ölüm var dünyada bunu da planla
Gönülde olmasın şeytan ile vesvese

İnsanlık için çalış dinlenmeden
Yaptığın iyilik ile öğünmeden
Konuşur iken atma bol kepçeden
Gönülde olmasın şeytan ile vesvese

Gönüllere mutluluğu hor görme
Nefret kinle ortalığı alevlendirme
Yeter artık arzun için hayatı bezdirtme
Gönülde olmasın şeytan ile vesvese

Ana sarıl yankılansın aşkın sesi
Yanmasın yürekler ol gönül prensesi
Haydi, yankılansın neşenin gülümsemesi
Gönülde olmasın şeytan ile vesvese

Ol gönüllere gülüşünle derman
Caiz değil çalışmak var iken oturman
Zanda bulunma lazım gelir araştırman
Gönülde olmasın şeytan ile vesvese

Alçak gönüllülüğün yapraklarını savur
Sıkıntında nur Kuranla Resule başvur
Nefis ile şeytana kin gitsin diye sertçe vur
Gönülde olmasın şeytan ile vesvese

Aşk’a sevgiye olma kırgın
Kur’an Resul iman ile olsun algın
Ortalıkta var kin nefret ile salgın
Gönülde olmasın şeytan ile vesvese


Mehmet Aluç (Kul Mehmet)

Yayınlarım

Bugünü Elinden Alına Adam Geleceği İçin Ne Yapabilir?

  Bugünü Elinden Alına Adam, Geleceği İçin Ne Yapabilir? Cevaplarınızı bekliyorum. Mehmet Aluç