Bu Blogda Ara

29 Mayıs 2015 Cuma

Gönül Dostu Yunus Emre -5- Bölüm



-Yunus Dedem, ölüm hakkında düşüncelerini kendi ağzından duymak istiyorum.
-Dünya denilen fani hayata gelen her kul ölmeye mahkûm'dur evladım. Fanilikten kurtularak sonsuz hayatın kapısını açmaktır ölüm. Çünkü kul, ölümle ebedi sonsuz hayata geçer. Dünya zindanından kurtulur, yapmış olduğu amelinin karşılığını görmeye gider. Ötelere olan Allah ve Resulüne olan hasreti sona erer. Ölümün bu iman ile yaşayanlar içindir. Bu aşamaya gelinmeden önce ise ölüm; insana korku veren, ürküten, dehşete düşüren,  imansız yaşanılan hayatın karşılığı olmayan bir gerçekliğinin sonunda kulun azap ile ebedi olarak değil de günahını çektikten sonra-eğer zalim ve inkârcı değil ise- cennete sonsuz yaşayacağı bir köprüdür ölüm evladım.

Şunlar ki çoktur mallar gör nice oldu hâlleri
Sonucu bir gömlek giymiş onun da yoktur yenleri

-Dedem senin takipçilerin senden sonra çoğaldı sana onlardan birkaç tane okuyayım istersen.
-Çok memnun olurum evladım
BİR GÖRÜN
Kapında kul olmak ar değil bana.
Toprağına yüzüm sürmek dilerim.
Sen'den gayri kimse yâr değil bana,
Bir görün Yunus'um görmek dilerim.

Yıllardır koşarım izinde pîrim.
Ağlamak isterim dizinde pîrim,
Bulamazsam bu yeryüzünde pîrim.
Kanatlanıp göğe ermek dilerim.

Geldin ateş gibi geçtin âb gibi,
Hasretinle hâlim pek harap gibi.
Yunus'um kalbimi bir kitap gibi,
Senin huzuruna sermek dilerim.

Bu aşkın uğruna aşklar kül oldu,
Bu aşkın uğruna dil bülbül oldu.
Göğsümde yüreğin kızıl gül oldu.
Koparıp da sana vermek dilerim.

Rüzgâr ol şafakta alnıma sürün.
Bulutlara sarın mehtaba bürün,
Görün bana pîrim bir kere görün.
Vuslatın gülünü dermek dilerim.

Hâllide Nusret ZORLUTUNA****
Ellerim Bomboş, Şiirler, Kültür Bakanlığı, Ankara 2001

YUNUS EMRE’YE
Kaç mevsim bekleyim daha kapında
Ayağımda zincir, boynumda kement.
Beni de, piştiğin bela kabında
Kaynata kaynata buhara benzet!

Bekletme Yunus’um bozuldu bağlar,
Düşüyor yapraklar, geçiyor çağlar,
Veriyor ayrılık dolu semalar
İçime bayıltan acı bir lezzet!

Rüzgâra bir koku ver ki hırkandan,
Geleyim izine doğru arkandan.
Bırakmam tutmuşum artık yakandan,
Medet ey şairim, Yunus’um medet!

N. Fazıl KISAKÜREK151
Çile, şiirler, s. 314
Büyük Doğu Yayınları, İstanbul 1983

YUNUS'A ÇAĞRI
Kavganın, öfkenin yeri yok bizde,
Kini kökten sil de gel Yunus diye...
Sevmek, sevilmektir fikirde, özde,
Gönüllere dol da gel Yunus diye...

Duvarlar yıkılmış, kalkmış hudutlar,
Selam durmuş dağlar, bekler bulutlar,
Kapılar açılmış, yok ki kilitler,
Denizlere dal da gel Yunus diye...

Barıştır, birliktir her an sözümüz,
Engindir gönlümüz, güler yüzümüz,
Yanar kalbimiz, kor olmuş özümüz,
Yağmur, bulut ol da gel Yunus diye...

Bütün insanları kardeş bilmişsen,
Gönül alıp vermek için gelmişsen,
Umudun yok olmuş, zorda kalmışsan,
Kapıları çal da gel Yunus diye...

Beyaz güvercinler gökte uçarsa,
Koygun sisler kalkar, hava açarsa,
Sevgi pınarından herkes içerse,
Evreni dost bil de gel Yunus diye...

Tanrı sevgisiyle eğilir dallar,
İnanç yüklü kalpler, havada eller,
Dostluk için açar bahçede güller
Demet demet al da gel Yunus diye...

Çağlar ötesinden gelen ses gibi,
Yüzümüzde ılık bir nefes gibi,
İçimizde dolup taşan his gibi,
Hep gönülden gül de gel Yunus diye...

Yunus'un aşkıyla yanıyor özüm,
Çarpıyor yüreğim, yok oldu sızım,
İlahî bir aşka çağrıdır sözüm
Ayrım yok, her hâlde gel Yunus diye...
Muharrem KUBAT
Yaşamın İçinden, s.11-12 Metin Ofset, Eskişehir 200
Muharrem Kubat: (1933-) Eğitimci, şair-yazar. Şiirleri, İz Bırakanlar, Umut Dolu, Yaşamın İçinden kitaplarında toplandı.


-Evladım hepsinden Allah razı olsun.
-Allah senden razı olsun Yunus dedem, sen güzel bir yol açtın bu sendeki gönül güzelliğini görenler arkandan gelmeye devam ediyor.



Kaynak: http://www.eskisehir.gov.tr/sarici/ekitap/bizimyunusv.pdf  Bizim Yunus / Mustafa Özçelik

**** 150. Hâllide Nusret Zorlutuna: (1901-1984) Öğretmenlik yaptı. Hece ölçüsüyle yazdığı hamasi ve lirik şiirleriyle tanındı. Yunus
Emre konusunda sayıca en çok şiir yazan şairdir. Şiirleri Geceden Taşan Dertler, Yayla Türküsü, Yurdumun Dört Bucağı, Ellerim Bomboş kitaplarında toplandı

Bir Mülteci Gibiyim Sana Sığınmanın Yolunu Arayan


Gökyüzüne doğru ıslık sesi ile çıkıyor sensizliğimin feryadı, kanadım olsa uçsam senden uzaklara sen olmayan diyarlara sokaklara… Son öpüşün hala dudağımda kanatıyor yüreğimi acı tadı ile gidişinin kederi yüreğime saplandı bir hançer gibi çekmek istesem de çıkmıyor.
Çölde kalmış gibiyim, sen ne haldesin bilmiyorum umarım mutlusundur sakın yıllar sonra dönüp de gelme yanıma, yüzünde pişmanlığın izleri ile… Tenimi okşayan o gönül güzelliğin, nefret ile nasıl ne zaman nerede değiştirdin?

Bir mülteci gibiyim sana sığınmanın yolunu arayan hasretin üzerime yağmur gibi sağanak sağanak yağıyor, sana sürgün olan ömrüm hala sürgünlerin uçurumlarında seni arıyorum. Yüreğimin nasıl feryat ettiğini sensiz nasıl yüreğime hançerler sapladığını görmeden arkana bakmadan gittin. Yüreğimde senin için uçan sevgi kuşun nasıl can verdiğini görmeden gittin ya hala inanmıyorum ve hala bu aptallığımla peşindeyim, neden bilmiyorum! Yolunu kaybetmiş kır atı gibi dolanıyorum ovalarda…

Bana veda ederken gözlerini bende sakladın göremedim, hala görmek için can atıyorum seni sevmiyorum derken gözlerinin ne söylediğini… Ne kadar cimrisin şimdi anladım, gönlündeki sevgini benimle paylaşmadın, vuslatı da peşinde sürükledin gittin galiba…
Bana şimdi gelsen her şey yalan desen demeyeceksin biliyorum, ah bir boşluğa sensizliğin boşluğuna uzaya düşsem diyorum buda bana sevinç vermiyor… 

Gelsen busen ile beni bu korkunç rüyadan uyandırsan diyorum, lakin bunun bir rüya olmadığını bilmem parçalıyor yüreğimi. Hayat ki göz açıp kapama ile biten, benim ise hala gözlerim açılmadan kapandı ve galiba her şey bitti ve ben hala boşuna çırpınıyorum her sokakta, her şehirde, her uçuruma çıkan vadinin patikanın sonunda. Renksiz hayallerimin sokağında adım ’sız kokan karanlık sokaklarına seni hapis ediyorum

Mehmet Aluç

Atışma

Ben Yönetmen ve Mathilda atışması


Ben Yönetmen ve Mathilda atışması

Kul Mehmet aldı sazı eline

Ankara’ya geldiniz niye gelmedin
Bir demli çayımı içmediniz
Selam verip geçmediniz
Bir daha olmasın
Alınız dan öperim

Yönetmen aldı sazı eline

Abi vallahi biz çekindik
Seni görseydik sevinirdik
Bir demli çayını içerdik
Bir daha ki sefere
Yolumuz düşerse inşallah

Aldı sazı eline Mathil da

Mehmet abi bana bakma
Gönlünü bizden ayrı bırakma
Sen gönlünü de yakma
Bir daha ki sefere
Yolumuz düşerse inşallah

Aldı kul Mehmet sazı eline

Ben kardeşlerimi çok severim
Muhabbet ile kardeşlik olsun dilerim
Siz gelmezseniz inşallah ben gelirim
Gelirseniz sizleri beklerim
Alınız dan da öperim
Mehmet Aluç (Kul Mehmet)

28 Mayıs 2015 Perşembe

Candan Geçtim




Aradım âlemi Rahmanı buldum
Tenime gönlüme aşkını esir kıldım
Nefis şeytanı Rabbim izni ile kovdum
Beş vakit secdede izni ile candan geçtim

Kabul etti huzuruna divanına durdum
Günahlarım çok idi vardım tövbe kapısına,
Merhametini Rahmetini buldum
Rüsva halimle merhametinde can buldum
Beş vakit secdede izni ile candan geçtim

Rabbim yardımıyla dertlerime derman buldum
Rabbim yardımıyla ona candan kul oldum
Rabbim tanımasaydım kendimi karanlıkta bulurdum
Beş vakit secdede izni ile candan geçtim

İsterim cümle kullar hak yoluna dönsün
Kul Mehmet’in elinden tutup yüzüne gülsün
Dünya malı peşinde koşmasın candan sevsin
Beş vakit secdede izni ile candan geçtim
Mehmet Aluç ( Kul Mehmet)

Malatya’m




Malatya’m sen oldun gurbette uzak
Kaybettim ben yolunu nasıl bulak
Sanma unuttum ben kaldım da uzak
Gelmesem de gönlümdesin Malatya’m
xx

Malatya’m kabir azabı hasretin
Senden ayrı gülmek inan çok çetin
Güzelliğin gönlümde sen bilesin
Gelmesem de gönlümdesin Malatya’m
xx

Ol dedi Rahmanım kaysılar oldu
Hastalıklara şifan canla doldu
Gül yüzün kaysıyla bal gibi oldu
Gelmesem de gönlümdesin Malatya’m

Mehmet Aluç  (Kul Mehmet)

Aşktan güzel dost bulmadım





Seyyah olup cümle âlemi gezdim
Aşkı Gönlüme kendim kefen biçtim
Nefret kinden kendim anında geçtim
 Aradım Aşktan güzel dost bulmadım
xx
Fanidir cümle kullar âlem fani
Dünya benim benim diyeler hani
Güzel gördüm gönlünü sevdim yâri
 Aradım Aşktan güzel dost bulmadım
xx
Gönül kuşum sevdi de candan uçtu
Sınırsızdır bu aşkın can boyutu
Mecnun sanmayın leylasın unuttu
Aradım Aşktan güzel dost bulmadım
xx
Geçti ömrüm tenim bu aşk içinde
Ben yokum sanki o zikrin içinde
Şekil verdi tenime gül içinde
 Aradım Aşktan güzel dost bulmadım
xx
Kul Mehmet’im hor görmedim kimseyi
Gönül candan sever yaşar neşeyi
Mest olmuş gibi yaşar can zaferi
 Aradım Aşktan güzel dost bulmadım

Mehmet Aluç © (Kul Mehmet)

Can Ahmed’im Nur Ahmed’im



Can Ahmed’im nur Ahmed’im
Canlar sana kurban Ahmed’im
Ranzanda bize gülümsersin
Can Ahmed’im nur Ahmed’im
Cennete bizi beklersin efendim
Can Ahmed’im nur Ahmed’im

Sana tuzak kurdu zalimler gündüz gece
Sen imanı okudun gönüllere hece hece
Zalimler yok oldu bir gecede
Can Ahmed’im nur Ahmed’im
Cennete bizi beklersin efendim
Can Ahmed’im nur Ahmed’im

Kevser’e gider cennet yolu
Zalimlerin kırıldı kolu
Müminler yolu Kevser yolu
Can Ahmed’im nur Ahmed’im
Cennete bizi beklersin efendim
Can Ahmed’im nur Ahmed’im

Sensiz yakar nefis denen ejder
Bilmem kullar dünya malın neyler
Ömrü hayatını eyler keder
Mümin olan seni ister
Can Ahmed’im nur Ahmed’im
Cennete bizi beklersin efendim
Can Ahmed’im nur Ahmed’im

Mehmet Aluç

-Sinema Gurmesin de ..... Filmine Eleştiri Getiri Götürü Falan Filan-1-





Bu filmin Galasını halasını ilk seansını fırçasını kaçırmıştım şimdi izlemek ve okumak nasip oldu senaryosunu, yönetmenim sanki senaryoyu yazar iken masanın ayakları sallanıyordu galiba, yazarın eli kaymış biraz galiba dersinki neden niçin niye çeken yönetmenin gözü kaymış sakimine efendim şöylesine sesli düşünür isek düşünelim değil mi sonuçta misafirim yani, ilk girişteki günlüğü okuyan böylesine kanların yerlerde aktığı sahneyi karanlıkta çekelim aman Kızılay görmesin yoksa bipleniriz hem okuyan neden yüzünde korku ve çekinme azda hayretten izler yok, replik neden yazılmamış orada, sufleyi söyleyen sütlaç yemeye mi gitmiş acaba, bir soralım, hep o saatlerde ekran başında sinema kuyruğunda yedi yaşından küçükler var lütfen girişe bununla ilgili uyarı yazısını koyalım…
Sankimine işkence der iken sanki işkembe çorbasından bahis ediliyordu lütfen orada araya kaçan veya araya yanlışlıkla giren-c- harfini uyaralım ulu orta ortalıkta dolaşmasın sayın yönetmenim. Ondan sonra işkembe çorbasının güzelliğini düşünsün okusun oyuncu lütfen ama yani…
Gelelim üniversite bölümüne eskide olsa zor girerdin yazılırdın tonlarca para ödemek için neyse atlayalım ya da- kestik-
Sanki babamdan uzak der iken çok ayıp ama adam babası için böyle kelime kullanmaz şöyle olmalı idi

“Babamdan uzakta olsam da bana para gönderdiği ve yetiştirdiği için çok mutlu idim” şeklinde olacak, biraz utanma etrafına bakma ya da çaktırma…
Hem birkaç kuruşluk burs ile bir ay geçer mi bırakın para biriksin bankada, zaten adamlar aç gece gündüz para para diye aç geziyorlar” burada para para sözünün altını alt yazı ile belirgin çizelim. Kestik…

Motor hem o kadar güzel kızlar ile üç kuruş parayı çekmek için neden bankamatik kartı talep etmediniz bankadan acaba sayın yönetmen, sıraya gir sıran gelmez ise sabır içinde teşbih çek bunlar neden karede yoktu, siz Türkiye de yaşamıyor musunuz acaba? Susma sustukça sıra size gelecek, kestik…
Kısa anekdot öğrenci harç parası ile bir anlığına zengin mi olunur acaba alo ayakta uyumayın yönetmenim, biraz ciddiyet, kestik. Devam edeceğim bitti sanmayın şeffat olmalıyız yönetmen kardeşim, beyaz perde izlediğimiz filimde siyah anlara yer yok böyle biline.
Mehmet Aluç
Sinema Film Dizi Oyun Moyun Koyun Gurmesi
A.Ş. Müdürü Yani Genel Müdürü Gibi




__________________
Mümin tövbe ile merhamet ister Rabbin'de affı için
Selam ve dua ile...


http://www.tatliaskim.org/tatliaskim-sakamatik/650122-sinema-gurmesin-de-gazap-tohumlari-filmine-elestiri-getiri-goturu-falan-filan-1-a.html#post10133622

Kıydın Bana



Güneş doğmasın dersem yüzüne
Yağmur yağmasın desem tel saçlarına
Kuşlar ötmesin bahçende desem
Yazık ederim ben sana kıyamam
Sen terk ettin kıydın bana
Hüküm verdin sonun dedin idam

Hiç yakışmıyor sana terk edip gitmek
Seni seveni yüz üstü bırakıp dönmemek
Elinde kor ateşin yaktın yüreğimi bilmedin
İnsaf denilen hana yolun hiç mi düşmedi görmedin
Sen terk ettin kıydın bana
Hüküm verdin sonun dedin idam

Beter ol desem yakışmaz dilime
Yalnızlığın kor alevi ile yan desem uymaz gönlüme
Mutluluğa hasret kal desem gözüm arkada kalır yazık ömrüne
Sen terk ettin kıydın bana
Hüküm verdin sonun dedin idam

Kul Mehmet’im hasret kalsan da bir tebessüme
Sen terk edenlerin sokağında sakın yürüme
Nefreti kini insafsızlığı gönlüne alıp çürütme
Sen terk ettin kıydın bana ben kıyamam sana
Hüküm verdin sonun dedin idam bitmedi ki cezam

Mehmet Aluç (Kul Mehmet)

Söyle Sözünü Sözü Yormadan



 Söyle sözünü sözü daha fazla yormadan
Nefret kinin içine sen yalanı katmadan
Gezersin merhametsiz yollarda utanmadan
Yollar yoruldu sende doğru sözlü olmadın

Merhamet yoksa söyle ne varır o Rahmana
Arama sen âlem de ötelerde huzuru
İşin gücünde gırgır ile alay tantana
Yollar yoruldu sende doğru sözlü olmadın

Arama huzuru sen geç oldu ömür bitti
Sanma kasanda'kiler senin ile bak gitti
Arkanda'kiler kavga ile bölüştü bitti
Yollar yoruldu sende doğru sözlü olmadın

Viran ettin sen gönlü yıktın cümle âlemi
Yazamadın da adam gibi sen o doğruyu
Ne taşırdın elinde kan damlatan kalemi
Yollar yoruldu sende doğru sözlü olmadın

Merhametle doldur sen gündüzle geceleri
Merhamet ile yaz sen sözleri heceleri
Merhamet ile kazan sen nurlu gönülleri
Yollar yoruldu sende doğru sözlü olmadın

Dokun merhametle sen sızlar sazın telleri
Gülümse önce mesken tutma sar gönülleri
Geldi geçti bak nefret ile her gün anılan,
Zalim sen gibi gönül yıkan o niceleri
Yollar yoruldu sende doğru sözlü olmadın

Gönül artık çiğneme şeytana da benzeme
Pişmanım de son nefes vermeden sen ne olur
Sürgün gitme zalimler gibi sen cehenneme
Yollar yoruldu sende doğru sözlü olmadın

Kul Mehmet der gönlünde yoksa güzel bir eser
Yerin belli sürgünsün sende o cehenneme
Yeter artık doğru ol yönün dön de kıbleye
Yollar yoruldu sende doğru sözlü olmadın
Mehmet Aluç (Kul Mehmet)

Gönlün Seçtiğini Beğenmiyor


Açlıktan öldüm der inanmayın saklar kasalarda yemez
Kendi yemez yüzü gülmez yüzü güleni hiç sevmez
Kasalarda sakladığı bir gün ateş olur yakar hiç bilmez
Elinde fikirsizlik talan yalan var gönlün seçtiğini beğenmiyor

Müslüman görünür kan döker başı önünde ona inanmayın
Din düşmanları önüne ”Müslüman” sözü takar cani gönderir kanmayın
Bu dünya hiç kimseye fani değil aklıselim Kur’an ile olun yanmayın
Elinde fikirsizlik talan yalan var gönlün seçtiğini beğenmiyor

Camiye uğramaz kasanın başında kalkmaz gözünde akar yaş timsahtır
Sapı ile yutar paylaşmaya yoktur niyeti yaşadığı yer ise manastır
Doğru söyleyeni görünce çamur atar karalar ,
kendi sözü üstün olsun ister elinde satır
Elinde fikirsizlik talan yalan var gönlün seçtiğini beğenmiyor

Diker nefret denilen ağacı döker dibine benzini yakar köşe yolu tutar
Kendi fikrine uymayanları acımadan harcar çatır çatır bilmez hatır
Kendine her türlü unvanı layık görür vatandaşı soyulacak kaz görür lavuk
Elinde fikirsizlik talan yalan var gönlün seçtiğini beğenmiyor

Binlerce saray ile gönül yıkar utanmaz sonrasında sarayda'kini beğenmez
Yakar yıkar gönülleri gönüllerin kapısın açın gelin der umut beklenmez
Ahiretini dünyadan satar kazandım sanır, 
millet anlamaz sanır kendini sanır çözünmez
Elinde fikirsizlik talan yalan var gönlün seçtiğini beğenmiyor

Kul Mehmet sen söyle duymaz o lavuk işine gelince savuşur çarçabuk
Zaten tüm sözleri hayatı fikri düşüncesi abuk sabuk ve kendisi gibi yamuk
Her köşe döndüğünde doymaz fikirsiz ‘ligine devam eder
Elinde fikirsizlik talan yalan var gönlün seçtiğini beğenmiyor
Mehmet Aluç (Kul Mehmet)

27 Mayıs 2015 Çarşamba

Gönüllere Girmezse Kapanmaz Yaralar



 Bunca âşık sanma ki yârden yüreği yaralı
Dünyanın çivisi çıkmış yerinden ondan ağlamalı
İman silinmiş sanki gönüllerde ondan sazın teli kırk gönlü yaralı
Gönüllere girmezse merhamet ile iman kapanmaz bu yaralar

Âşık vurur sazın teline yüreği ile sanki çalmaz
Ey kullar bu dünya ne bana ne size hiç kalmaz
Merhamet iman olmayınca kimse bu âlem de gülmez
Gönüllere girmezse merhamet ile iman kapanmaz bu yaralar

Şerha şerha olmuş düşünce ile fikirler yollar
Âşık ne yapsın uzanmaz herkesi sarmaz kollar
Bilmem ne işle uğraşır boşuna bu cümle kullar
Gönüllere girmezse merhamet ile iman kapanmaz bu yaralar

Âşık der bilmez mi insan gönlü yaraladığını
Mezara girdikten sonra hesap vereceğini
Karanlık fikirler ile yarınların gülmeyeceğini
Gönüllere girmezse merhamet ile iman kapanmaz bu yaralar

Öksüzü öksüz görmeyin Rahman’dır sahibi
Değmeyin ona yıkılırsa Rahman yıkar cümlemizi
Sar onu okşa başını fışkırır yanında merhamet denizi
Gönüllere girmezse merhamet ile iman kapanmaz bu yaralar

 Değmezse gönüle merhamet, yoktur âlem de sanmayın
Yaptığın cezasız kalırsa yaptığın yanına kar kalır yanılmayın
Aşığın yüreği gördüğü merhametsizlik ile yaralı onları anlayın
Gönüllere girmezse merhamet ile iman kapanmaz bu yaralar

Öter bülbüller sabah kalkar âşık secde ile varır Rahman’a
Alır gönül sazını varır cümle kullar yanına
İman ile heceleri harmanlar söyler cümle canına
Gönüllere girmezse merhamet ile iman kapanmaz bu yaralar

Kul Mehmet’im ne yazayım ne diyeyim bundan fazla bilemedim
Âşık dizin dibinde oturup merhamet ile sazın teline vuramadım
Sarmayınca gönüller üzülme kendini yaralama daha sabah olmadan
Gönüllere girmezse merhamet ile iman kapanmaz bu yaralar
Mehmet Aluç (Kul Mehmet)

Bak İman Resul İle Kucak Açıyor



İmansız hayat ömür kurur
Sanma ki mümin imansız durur
İman ile cümle alem zalime karşı olur
Bak iman Resul ile kucak açıyor

İmansız ömürler soluyor
İman ile gönülde güneşler açıyor
Nefis şeytan zor kaçıyor
Bak iman Resul ile kucak açıyor

Mümin gönüllerde huzuru kondurur
Merhamet ile herkesi sarar gönüllere sevgi doldurur
Hasta kulları iman ile şifa eder yollarına gül kondurur
Bak iman Resul ile kucak açıyor

Sanma mümin olan gülmez
Dünyanın kahrını çeker müminin bileği bükülmez
Rahmandan başkasının önünde eğilmez
Nur Kur'an Gül Resul İman ile devrilmez

Kahrı sabır ile güldürür bitirir sanma erişilmez
Ahirette sefasını sürür iyilikleri hiç bitmez
Bir göz ağlarken bilir diğer göz gülmez
Bak iman Resul ile kucak açıyor

Bulunur imanın izi gülüşünde
Taşır bu izi mümin kalbinde
Belli olur müminin imanı yürüyüşünde
Bak iman Resul ile kucak açıyor
Mehmet Aluç  (Kul Mehmet)






Mümin İman İle Yatar Kalkar


Hele bir düşünün hele
Düşünün yine düşünün öyle böyle
Düşünce olsun
Bakış açısı olsun
Kabullenmeler
Fikirler
Yoldaki kılavuz olsun
İnsan olursa
Nefis şeytan olursa
Mutluluğa gider mi?
İnsan ki her an fikri değişen
Sadece kendi düşüncesinden
Fikrinden başkasına tahammül etmeyen
Sömürmeye dayalı yapısı ile
Bir anı bir anına uymayan
Yarına çıkacağı belli olmayan
Nefis ile şeytana gelince
Sadece kendi düşüncesinden
Fikrinden başka fikir ile kabul etmeyen
Merhametsizlik ile boy ölçüştüren ateşe çeken
İle hangi yolda yürünür
Tabi ki
Nur Kuran
Nur gül kokan Resul
İman yolunda çekinilmeden
Korkmadan gözü kapalı yürünür
Kulu yaratan Rahman
Rahmetellil diye Âlemlere Rahmet olanı gönderen
Kulun yarattı her ihtiyacını bilen
Tabi Rahmanın yolu emindir Resulü gibi
Kuranı gibi iman gibi
Neyin peşindeyiz
Hele bir düşünün hele
Düşünün yine düşünün öyle böyle
Öyle böyle şöyle düşünelim
Aklıselim
Ben desem de kelim
Düşünürün aklıselim derim
Az rahmanın önünde secde ile olalım az diz çökelim
Dünya peşindeki hesabımızı iyi düşünelim
Tartalım
Bölelim
Ölçelim
Gözlemleyelim
Görelim
Az da iman ile gülelim
Karşılıksız bir şey istemeyene
Sadece gelin diyene
Sadece bizim iyiliğimizi düşünene
Samimiyet ile gelene gülene gidelim
Olalım kalbi selim
Helal lokma yiyelim
Neşe içinde birbirimize gülelim
Açın halinden anlayalım
Fazla tokluk ile olmayalım
Kul kendi hali ile kalırsa azar
İnsan gönlü değil satılacak azar azar Pazar
Bilmem ne diye arkalarda kuyular kazar
Düzgün olan yolu kendi nefsi için neden bozar
Rahman ona azap ile ateşi bol verir çoğar çoğar
Kulda o ana bağırır çoğar çoğar kim duyar
Candan geçiren canından feryat ile geçer
İman ile olmayan imansız göçer
İmansız ahireti dünyası ecel ile çöker
Azrail dikenlerden ateşlerden kefen biçer
Ey kul sensin fani
Dünya benim diyenler hani
Zulüm ile yaşayanlar hani ateşlerde yani
Var yolunu baki sonsuz olan Rahmanın yolunda yürü haydi
Pişmanlık elem dolu ey fani
Nefis şeytan niyeti bozuk insan seni yolunda yutar
Fani değil midir tüm kullar
İmandır cümle kapıyı nur ile açar
Çek gönlüne yırtık olsa da iman ile astar
Nefis şeytan niyetsiz kullar insanları satar
Gece gündüz utanmadan yatar
Bir yalan içine binlerce yalan katar
Benden bu kadar
Mümin iman ile yatar kalkar
Ne olur iman ile olalım bir miktar
Gerisi gelir azar azar
Kul Mehmet ancak bu kadar yazar
Mutluluk bizimle olsun isterim olsa da azar azar
Mehmet Aluç


Yayınlarım

Bugünü Elinden Alına Adam Geleceği İçin Ne Yapabilir?

  Bugünü Elinden Alına Adam, Geleceği İçin Ne Yapabilir? Cevaplarınızı bekliyorum. Mehmet Aluç