Bu Blogda Ara

27 Mayıs 2015 Çarşamba

Gönüllere Girmezse Kapanmaz Yaralar



 Bunca âşık sanma ki yârden yüreği yaralı
Dünyanın çivisi çıkmış yerinden ondan ağlamalı
İman silinmiş sanki gönüllerde ondan sazın teli kırk gönlü yaralı
Gönüllere girmezse merhamet ile iman kapanmaz bu yaralar

Âşık vurur sazın teline yüreği ile sanki çalmaz
Ey kullar bu dünya ne bana ne size hiç kalmaz
Merhamet iman olmayınca kimse bu âlem de gülmez
Gönüllere girmezse merhamet ile iman kapanmaz bu yaralar

Şerha şerha olmuş düşünce ile fikirler yollar
Âşık ne yapsın uzanmaz herkesi sarmaz kollar
Bilmem ne işle uğraşır boşuna bu cümle kullar
Gönüllere girmezse merhamet ile iman kapanmaz bu yaralar

Âşık der bilmez mi insan gönlü yaraladığını
Mezara girdikten sonra hesap vereceğini
Karanlık fikirler ile yarınların gülmeyeceğini
Gönüllere girmezse merhamet ile iman kapanmaz bu yaralar

Öksüzü öksüz görmeyin Rahman’dır sahibi
Değmeyin ona yıkılırsa Rahman yıkar cümlemizi
Sar onu okşa başını fışkırır yanında merhamet denizi
Gönüllere girmezse merhamet ile iman kapanmaz bu yaralar

 Değmezse gönüle merhamet, yoktur âlem de sanmayın
Yaptığın cezasız kalırsa yaptığın yanına kar kalır yanılmayın
Aşığın yüreği gördüğü merhametsizlik ile yaralı onları anlayın
Gönüllere girmezse merhamet ile iman kapanmaz bu yaralar

Öter bülbüller sabah kalkar âşık secde ile varır Rahman’a
Alır gönül sazını varır cümle kullar yanına
İman ile heceleri harmanlar söyler cümle canına
Gönüllere girmezse merhamet ile iman kapanmaz bu yaralar

Kul Mehmet’im ne yazayım ne diyeyim bundan fazla bilemedim
Âşık dizin dibinde oturup merhamet ile sazın teline vuramadım
Sarmayınca gönüller üzülme kendini yaralama daha sabah olmadan
Gönüllere girmezse merhamet ile iman kapanmaz bu yaralar
Mehmet Aluç (Kul Mehmet)

Bak İman Resul İle Kucak Açıyor



İmansız hayat ömür kurur
Sanma ki mümin imansız durur
İman ile cümle alem zalime karşı olur
Bak iman Resul ile kucak açıyor

İmansız ömürler soluyor
İman ile gönülde güneşler açıyor
Nefis şeytan zor kaçıyor
Bak iman Resul ile kucak açıyor

Mümin gönüllerde huzuru kondurur
Merhamet ile herkesi sarar gönüllere sevgi doldurur
Hasta kulları iman ile şifa eder yollarına gül kondurur
Bak iman Resul ile kucak açıyor

Sanma mümin olan gülmez
Dünyanın kahrını çeker müminin bileği bükülmez
Rahmandan başkasının önünde eğilmez
Nur Kur'an Gül Resul İman ile devrilmez

Kahrı sabır ile güldürür bitirir sanma erişilmez
Ahirette sefasını sürür iyilikleri hiç bitmez
Bir göz ağlarken bilir diğer göz gülmez
Bak iman Resul ile kucak açıyor

Bulunur imanın izi gülüşünde
Taşır bu izi mümin kalbinde
Belli olur müminin imanı yürüyüşünde
Bak iman Resul ile kucak açıyor
Mehmet Aluç  (Kul Mehmet)






Mümin İman İle Yatar Kalkar


Hele bir düşünün hele
Düşünün yine düşünün öyle böyle
Düşünce olsun
Bakış açısı olsun
Kabullenmeler
Fikirler
Yoldaki kılavuz olsun
İnsan olursa
Nefis şeytan olursa
Mutluluğa gider mi?
İnsan ki her an fikri değişen
Sadece kendi düşüncesinden
Fikrinden başkasına tahammül etmeyen
Sömürmeye dayalı yapısı ile
Bir anı bir anına uymayan
Yarına çıkacağı belli olmayan
Nefis ile şeytana gelince
Sadece kendi düşüncesinden
Fikrinden başka fikir ile kabul etmeyen
Merhametsizlik ile boy ölçüştüren ateşe çeken
İle hangi yolda yürünür
Tabi ki
Nur Kuran
Nur gül kokan Resul
İman yolunda çekinilmeden
Korkmadan gözü kapalı yürünür
Kulu yaratan Rahman
Rahmetellil diye Âlemlere Rahmet olanı gönderen
Kulun yarattı her ihtiyacını bilen
Tabi Rahmanın yolu emindir Resulü gibi
Kuranı gibi iman gibi
Neyin peşindeyiz
Hele bir düşünün hele
Düşünün yine düşünün öyle böyle
Öyle böyle şöyle düşünelim
Aklıselim
Ben desem de kelim
Düşünürün aklıselim derim
Az rahmanın önünde secde ile olalım az diz çökelim
Dünya peşindeki hesabımızı iyi düşünelim
Tartalım
Bölelim
Ölçelim
Gözlemleyelim
Görelim
Az da iman ile gülelim
Karşılıksız bir şey istemeyene
Sadece gelin diyene
Sadece bizim iyiliğimizi düşünene
Samimiyet ile gelene gülene gidelim
Olalım kalbi selim
Helal lokma yiyelim
Neşe içinde birbirimize gülelim
Açın halinden anlayalım
Fazla tokluk ile olmayalım
Kul kendi hali ile kalırsa azar
İnsan gönlü değil satılacak azar azar Pazar
Bilmem ne diye arkalarda kuyular kazar
Düzgün olan yolu kendi nefsi için neden bozar
Rahman ona azap ile ateşi bol verir çoğar çoğar
Kulda o ana bağırır çoğar çoğar kim duyar
Candan geçiren canından feryat ile geçer
İman ile olmayan imansız göçer
İmansız ahireti dünyası ecel ile çöker
Azrail dikenlerden ateşlerden kefen biçer
Ey kul sensin fani
Dünya benim diyenler hani
Zulüm ile yaşayanlar hani ateşlerde yani
Var yolunu baki sonsuz olan Rahmanın yolunda yürü haydi
Pişmanlık elem dolu ey fani
Nefis şeytan niyeti bozuk insan seni yolunda yutar
Fani değil midir tüm kullar
İmandır cümle kapıyı nur ile açar
Çek gönlüne yırtık olsa da iman ile astar
Nefis şeytan niyetsiz kullar insanları satar
Gece gündüz utanmadan yatar
Bir yalan içine binlerce yalan katar
Benden bu kadar
Mümin iman ile yatar kalkar
Ne olur iman ile olalım bir miktar
Gerisi gelir azar azar
Kul Mehmet ancak bu kadar yazar
Mutluluk bizimle olsun isterim olsa da azar azar
Mehmet Aluç


İman İle Tokat Atmayınca



Nefis şeytan ile olan kul yeme ile doyar mı?
İman ile tokat vurmayınca susar mı?
Zalim zalimliğini bilir durur mu?
İman ile tokat atmayınca yolun bulur mu?

Zalim Ebu cehil Resul Rıza’sın da durur mu?
Onu takip edenler zalimliklerin de geri durur mu?
Mümin onları merhamet ile temizlemeden rahat olur mu?
İman ile tokat atmayınca yolun bulur mu?


Mümin Gül Resul ile olmaya doyar mı?
Nur Kuran ile olan kul Rahmetten bıkar mı?
Mümin yoluna cahilin gözü ile bakar mı?
İman ile tokat atmayınca yolun bulur mu?

Gül kokan Resul Allah’ın habibi
Cümle kulların derdinin tabibi
Kuran Resul ile kul nefsin galibi
İman ile tokat atmayınca yolun bulur mu?

Mehmet Aluç  (Kul Mehmet)

İnsanı Zül Eder Merhametsizlik




Misafir değil miyiz biz kullar bu Âlem ’de
Şeytan insanı peşinde sürükler yaktırır cehennemde
Merhameti silmemeli gönülde aman bir kalemde
İnsanı zül eder merhametsizlik densizlik yolunda

Rahmanı unutma sen bu sonu olan Âlem de
Bırak kaş çatmayı az biraz sen gülümse de
Varsın gelsin sana gülümser sonu olan ölümde
İnsanı zül eder merhametsizlik densizlik yolunda

Koş dermansız dertlere geç kalma bu Âlem ‘de
Bilmem dermanı deme Rahman seninle her demde
Teslim ol Rahmana çare gelir sabır metanetle her gününde
İnsanı zül eder merhametsizlik densizlik yolunda

Merhametsiz isen deme sakın yok tadım tuzum
Merhamet her zaman sana lazımdır a kuzum
Her zaman yanında ol ağlamazsın o mazlum
İnsanı zül eder merhametsizlik densizlik yolunda



Kul Mehmet’im deme sakın ben her şeyi bilirim
Ecel gelir gidersin hiçbir şeyi bilmem der giderim
Merhamet olmazsa kalbinde deme sakın gülerim
İnsanı zül eder merhametsizlik densizlik yolunda

Mehmet Aluç (Kul Mehmet)

26 Mayıs 2015 Salı

Gözyaşımız İle Rıza İçin Gönül Bahçesinde Yürümek…



Gözyaşımız ile rıza için gönül bahçesinde kuruyan gönül çiçeklerini sulayalım, fırtınaların şiddetine sabır sebat azmi ile karşı gelmenin gücü var bizde el ele verelim gönül kazanmanın rızasını almanın bakışı ile gönüllere girelim, ikamet edelim. Gamzeler de bahar gülücükleri açtırtmalıyız hece hece aşkı merhameti oraya yerleştirmeli sevgiliye gönüllere sunmalı değil miyiz?
Gönülde var ise nefret ’leşmiş nasır, inanın silinmez o bir asır o nedenle nefreti silelim kendi silinmez, biz silmez isek ölüm gelir cehennem ateşi ile siler işte o nedenle bakmamalıyız kusura, var ise kusuru yüzüne söylemeliyiz. Bilmeliyiz ki bülbül güle konar güzel sesi ile coşar sesini duyanda coşar güle doğru koşar. Gönüldür âlemi bir zerre merhameti ile güldüren ötelere cennete ulaştıran. Dünyanın serveti yerine gönülleri kazanmanın bir anına bir dakikasına saatine zaman ayırmalıyız, yoksa gerisi boş gereksiz meşgaleden ibarettir.

Gönülde sağlam merhamet olunca onu yıkacak bir Allah’ın kulu çıkamaz ve yıkamaz Allah’ın izni ile, sen merhamet ile yürü durma gündüz gece yolun hep aydınlık neşe, dert sıkıntı gelirse sabırla yardım iste yüce Rahman’dan, bunlar gelip geçici imtihanlardır gülümse tebessümle, ömür giderken son deme son nefesinle dalma sakın dünya nefis şeytan hevesine…

Nazlı yar seni senin gibi sevmese de sakın söyleme yüzüne sen sevmeye et devam, gönül kapını aç o sana evin kapısın açmasa ve eninde sonunda anlayacak gönlündeki sevgiyi merhameti güzelliği, başı önünde gelecek ve sana pişmanlığını gözyaşı ile anlatacaktır. Anlatmaz ise de sizin gönlünüzden bir şey eksilmeyecek bunun karşılığını ahirette kat kat alacağımız kesin, kısacası merhamet etmeyene merhamet edilmez ötelerde biline… Selam ve dua ile…
Mehmet Aluç


Ben Hayat Yolunda



Hayat yoluna yürürken
Sen çıktım karşıma sen gülümserken
Matem tutarken ben gülümsemez iken
Bana ne güzel yakıştı gülüşün
Ben hayat yolunda yalnız yürürken

 Bendeki ayrılık bu sevdaya yakıştı
Yalnızlık uçurumunda beni çekti çıkarttı
Ben derken uçurumlarda çıkamam
Kalbime saplanan oklar yayından çıktı
Bana ne güzel yakıştı gülüşün
Ben hayat yolunda yalnız yürürken

Aldığım vebalin yükü beni ezerken
Hasret yolunda karanlıklar beni boğarken
İnsafsız bakışlar ömrüme yağarken
Bana ne güzel yakıştı gülüşün
Ben hayat yolunda yalnız yürürken

Artık merhamet seninle benim kolumda
Sevgi ırmağı gülüşünle bakışın artık yanımda
Kapımdan kovdun yalnızlığımı sen sessizce bir anlamda
Bana ne güzel yakıştı gülüşün
Ben hayat yolunda şimdi seninle yürürken
Mehmet Aluç (Kul Mehmet)



Ben Yönetmen ve Mathilda atışması




Ben Yönetmen ve Mathilda atışması

Kul Mehmet aldı sazı eline

Ankara’ya geldiniz niye gelmedin
Bir demli çayımı içmediniz
Selam verip geçmediniz
Bir daha olmasın
Alınız dan öperim

Yönetmen aldı sazı eline

Abi vallahi biz çekindik
Seni görseydik sevinirdik
Bir demli çayını içerdik
Bir daha ki sefere
Yolumuz düşerse inşallah

Aldı sazı eline Mathil da

Mehmet abi bana bakma
Gönlünü bizden ayrı bırakma
Sen gönlünü de yakma
Bir daha ki sefere
Yolumuz düşerse inşallah

Aldı kul Mehmet sazı eline

Ben kardeşlerimi çok severim
Muhabbet ile kardeşlik olsun dilerim
Siz gelmezseniz inşallah ben gelirim
Gelirseniz sizleri beklerim
Alınız dan da öperim
Mehmet Aluç (Kul Mehmet)

Devamı gelecek inşalallah
Kardeşlerim kendim kurguladım yazdım umarım izniniz vardır.

__________________
Mümin tövbe ile merhamet ister Rabbin'de affı için
Selam ve dua ile...

Sabır Dergâhına Uğramadan






Yıkımı yaşar gibiyiz, sanki bu aralar, yalan üstüne yalan dolan üstüne dolan biz Müslümanlara yakışmayan bu hal ve hareketlerin cevabını Rahman’a nasıl vereceğimiz meçhul! Hayat kavgasında el ele beraber yaşamanın güzelliğini yaşamak var iken bu hezimet ile olmamız ve hezimeti yaşamamız, barış ve kabullenememenin hazımsızlığı edepsizliği ile yalanı yalan ile yamatıp bir birimize sunmanın peşindeyiz.

Sabır dergâhına uğramadan nefis ve şeytanın heves ve arzularımızın peşinde koşan kullar olarak Yüce Allah’ın hoşuna gitmeyen ve gül kokan Resul hoşuna gitmeyecek Allah Nur Kuran ve gül kokan Resul peşinde gitmesi gereken biz kullar, gönüllerde sancı bırakmanın peşindeyiz! Af etmenin engin denizinde yüzmeden yıkımın sokaklarında gezmenin telaşında nefis ve şeytanın elini tutmamız ne kadar utanç verici bir durum!

Manasız ve sonu hüsran olan zevk be arzularımızın peşinde koşmamız ve ölümden sonraki âlemi unutarak veya birilerince uyutularak peşinde koşmamız, geçici dünya sancısının peşinde olmamız bize sonunda sancılı bir sona doğru götürmektedir bunu da bilelim. Bir birimizi anlamadan dinlemeden tahammül göstermeden vurup yıkma ile ne Allah’a kul Gül kokan Resule ümmet neden nefis ve şeytana yar olabiliriz.

Yürüdüğümüz hayat mezara doğru ve hesap vermeye doğru gidiyor ne çabuk nasıl, neden niçin unuturuz? Kendi gönlümüze merhameti umman umman deryalar gibi geniş veren Rahman, bu merhamet dolu ummana nasıl bir birimizi sığdıramıyoruz? Âlemlere sığmayan Yüce Rahman kulun gönlüne sığdım der iken ”Allahu Ekber” bizler birbirimizi bu merhamet kokan gönlümüze nasıl sığdıramayız anlamış değilim!

Sitem okları hangi hedefe varacağını bilmeden havalarda ellerimizin ayarsız yönünde gönüllere saplanır iken, bunun hesabını Rahmana nasıl vereceğiz bilen var mı ? Pişmanlık duymadan, pişmanlığın o engin sonsuz kapısına uğramadan, pişkin utanmaz suratımız ile sonumuz nereye varacak Allah (C.C.) bilir ve Allah (C.C.) Sonumuzu hayırlara çevirsin yar ve yardımcımız olsun İnşallah… Selam ve dua ile…
Mehmet Aluç (Kul Mehmet)

Ankara

La Mekan Sız Olan Ömrüm-5-


İmandır demiri keser
Gönüllere merhameti diker biçer
Sanma sen terk etmeyince iman gider
İman ile yaşayan
İman ile bu dünyadan göçer
Merhamet Kuran Gül Resul iman ile
Gönül dağından eser
Merhamet ile olmayan dünyada boşa gezer
Gezer de kin ile gönülleri deşer
Kul beşer Rahman ile olmayınca her an aciz düşer
Biraz dert biraz keder dünya malı eksilme ile
İman ile pişer
İman ile yaşayan iman ile göçer gider
İman ile olmayanlar ne bilsin bu sözleri
Kuran gül Resul aşkı İman aşkı olmayan ne bilsin bizleri
Mehmet Aluç

Gönül Dostu Yunus Emre 4 . Bölüm



-Evladım:***İnsan, insan olma anlamını gönlünde taşır, maddi varlığıyla değil gönlüyle insan olur. Bu yüzden şiirlerinde gönüle çok önem veririm. Çünkü gönül Hakk’ın tecellilerinin aynasıdır. Nazargah-ı ilahi’dir. Beytullah’tır. “Gönül Hak yolcusunun varacağı, zirvesinde Zümrüd-ü Anka’nın yuvasını yaptığı Kaf Dağı, dağların en küçüğü, lâkin Allah’ın yanında değeri en büyük olan Tur Dağı gibidir.Gönüle girmeyen ya nefis ve şeytanın esiri olur çamurlara batar dünya ve ahirette rezil rüsva olur gider.Eğer bir kişi gönül yıkmışsa onun ibadetlerinin de Tanrı katında bir değeri olamaz. Çünkü ibadetler Allah’a yakın olmayı sağlayan davranışlardır. Gönül kıran istediği kadar namaz kılsa, istediği kadar Hacc’a gitse bile bu temel yanlışı yapmışsa bunların hiçbir kıymeti olmayacaktır,binası yıkık evde oturulurmu,temeli olmayan yıkılan bina bina değildir evladım.İnsanın görevi yıkmak değil inşa etmektir,şeytanın gayesi yıkmak yanıltmak ayağa çelme takarak uçurumlara cehenneme sürüklemektir.Bu sadece insanları değil kainatta var olan herkese ait olanı sevmek korumak ve gözetmektir.
-Yunus Dedem, bunu sen söyledin ta asırlar öncesinden günümüze evrensel bir çağrı olarak geldi.Tıpkı karanlığa ışık tutmak gibi senin sözlerin, düşüncelerin, fikirlerin.Güne ş nasıl kainatta hiç bir kimseyi ayırt etmeden ışık saçarak ısıtıyorsa senin bu sözlerinde cümle insanlığı ısıttı,gönülleri inşa etti.

-Evladım:***Buradan hareketle şunu söylemek gerekir evladım,Sevmek ve sevilmek, Allah’ın vasfıdır. Sevginin sebebi ise güzelliktir. Gerçek güzellik ise Allah’a aittir. “Allah, güzeldir ve güzeli sever” şeklindeki hadisi şerifi ile Allah, kendi güzelliğini temâşâ için kâinatı yaratmıştır. Buna göre âlemin yaratılma sebebi sevgidir. Yani “Ol” emrinde aşk vardır. Bu sevginin boyutlarına sınır çizmek ise imkânsızdır. Çünkü bu sevgi evrensel bir prensip olarak ortaya çıkmıştır. Allah’tan zuhur etmiş ve bütün kâinatın yaratılmasına sebep olmuştur. Dolayısıyla bütün varlıklar, bu İlahi cevheri özlerinde taşımaktadırlar. Hepsi, esmâ’nın tecellileridir. Durum böyle olunca, en başta iman, ancak sevgiyle kemale erebilir. Bu, inanmanın esasını teşkil eder ama hadise burada bitmez. Yaratılmışlar Yaradan’dan öz taşıdıkları ve O’nun eseri oldukları için kâinatta mevcut her şeyin sevilmesi de imanın kemali açısından gerekli hâle gelir. Böylece, Yaradan’ı sevmek ve O’na kavuşmak, ancak yaradılanları sevmekle gerçekleşebilir. İnsan, bu sevgi ışığıyla karanlıkları aydınlığa çevirerek mutlu ve barış dolu bir dünya kurabilir. İnsan, ilâhi özle birlikte şeytani ve hayvani bir potansiyele de sahip bir varlıktır. İlahi tarafı onu melekler katına yükseltirken, şeytani tarafı hayvanlardan da daha aşağı bir seviyeye düşürmektedir. İşte aşk, en başta insanın kâinat içerisinde bu duruş noktasını belirlemesi açısından önem taşımaktadır.***

-Bu güzel düşüncene şimdilerde ne kadar çok ihtiyacımız var bir bilsen dedem.

-İlahı aşk ve sevgi ile iman ile ham olan insan pişer ve kemale erişir,pişmeyen insan hamdır ve yapacağı her işte sadece kendisini düşüneceği için, topluma bir faydası olmayacağı gibi kendisine de bir faydası olmayacaktır evladım.Kuran ve Resul sevgisi ile iman ile olmayandan hiç kimseye fayda gelmez evladım.Bu vasıfları taşımayan insan önce kendisini sevmeyecek kendini sevmeyen insanları sevmeyecek ve gerisini sen düşün evladım.Huzur ,sukunet, birlik,dirlik ancak sevgi ile Kuran ve Resul iman ile gönülleri sevmek ile olur.

-Yunus dedem sen Hacı Bektaşi Veli,Mevlana siz gönül kahramanları dostları sayesinde sevgi ve dostluğun değeri anlaşıldı, gönüllerin arasına karanlık çukur açanları siz yok ettiniz gönüller arasında köprü kurdunuz ve insanları ihya ettiniz.Gönül sahibinin mimarının Allah olduğunu hatırlattınız nur dedem.
-Evladım,önce insan sevgi ile kendini bulacak, kendini insanları kainatı sevecek ,ilim öğrenerek ilerleyecek yaradanına ulaşacak ve onun ilahi emri ile, insanlara ulaşacak ve onların mutluluğu için çalışacak, bu çok kolay ve aynı zamanda da çok zordur.Kuran ve Resul yolunda çağları evreni aşarak ahiretini inşa edecek, gönülleri şenlendirecek.

Sen hak peygambersin seksiz gümansız
Sana uymayanlar gider imansız
-Demem boşuna değildir evladım,insan önce kendini ıslah edecek sonra toplumu ıslah edecek,önce kendi ile barışık olacak sonra toplum ile...
-Yani dedem her halimizle ufukları aşarak tüm alemi sevgi ile Kuran ve Resul etrafında sevgi ile toplamak ve sarmaktır diyorsun?
--Evet evladım, gayemiz bu evladım.

Kaynak:** http://kitapbilgisi.blogspot.com.tr/2012/12/risaletun-nushiyye-yunus-emre.html#.VUOJfo7tmko

Kaynak:***http://www.eskisehir.gov.tr/sarici/ekitap/bizimyunusv.pdf
Mustafa özçelik Bizim Yunus / Mustafa Özçelik

__________________
Mümin tövbe ile merhamet ister Rabbin'de affı için
Selam ve dua ile...

25 Mayıs 2015 Pazartesi

Elfi Elfi Selfi Selfi




Şimdilerde moda bu selfi
Sensiz çekilmez ki muhabbetin keyfi
Karşıdan gelen bizim Zülfi
Patron insafa gelse verse de bir terfi
Ah şelfi vah şelfi bakışların değil menfi
Boş ver gel yine yapalım biz selfi
Elfi elfi selfi selfi
Benim kafam zaten kel ki
Biraz yaklaşırsın sen selfi ile belki

Nefsi nefsi sen gel gör ki
Selfi seninle hayat çekilmez ki
Hayat ne senin ki ne benim ki
Yaşıyoruz hayatı zaten birinci mevki
Boş ver gel yine yapalım biz selfi
Elfi elfi selfi selfi
Benim kafam zaten kel ki
Biraz yaklaşırsın sen selfi ile belki

Selfi bize teknolojiden hediye
Rahat çekim var iken ne gerek var selfi ’ye
Osmanlının parası idi mecidiye
Yaşadıklarım hayat boşa geçmesin diye
Boş ver gel yine yapalım biz selfi
Elfi elfi selfi selfi
Benim kafam zaten kel ki
Biraz yaklaşırsın sen selfi ile belki

Elfi elfi selfi selfi
Benim kafam zaten kel ki
Biraz yaklaşırsın sen belki
Yaşadığımız zaten çelişki
Konuşuyor zaten afaki
Elfi elfi selfi selfi
Benim kafam zaten kel ki
Biraz yaklaşırsın sen selfi ile belki
Mehmet Aluç (Kul Mehmet)


Dönersin Diye Bekledim



Gönlünü gönül bildim girdim
Bizzat senden fazla seni sevdim
Gülüşün yalanmış şimdi bildim
Kan yuttum şerbet içtim dedim
Dönersin diye bekledim

Döşeğim artık oldu taştan
Bilseydim sevmezdim baştan
Gözümde durmaz yaşlar
Kan yuttum şerbet içtim dedim
Dönersin diye bekledim

Dedim zorluk ile gelir vuslat
Nefret nasıl sana oldu musallat
Bir adım at sevgiyi başlat
Kan yuttum şerbet içtim dedim
Dönersin diye bekledim

Göğsümü yakar hasret yarası
Duymaz mısın çektiğim külfet
Haydi, gel ne olur afet
Kan yuttum şerbet içtim dedim
Dönersin diye bekledim

Yaptığın sanma marifet
Sevgi diye nefret giydiğin kıyafet
Sana dar geldi
Gel sende olsun biraz zarafet
Kan yuttum şerbet içtim dedim
Dönersin diye bekledim

Kul Mehmet’im aşkı ben yolda bıraktım
Sevgi yerine ben zehri sende tattım
Bu canı ben yolda bilmem kimlere sattım
Kan yuttum şerbet içtim dedim
Dönersin diye bekledim gelmedin
Matem tutmadan terk ettim bu şehri sen bilmedin
Mehmet Aluç (Kul Mehmet)



Sana geldim Rahmanım




Gözümdeki yaşım ile günahım ile
Eğmedim kimseye kaşım
Altmışa geldi yaşım
Rahmetine affına muhtacım
Sana geldim Rahmanım

Şaşkın halde yolda kaldım
Nefis şeytan elinde şaştım yandım
Derman diye sana koştum
Rahmetine affına muhtacım
Sana geldim Rahmanım

Derdim senden başkasını görmeyim
Gül kokan Resul yolunda eriyem
Bu fani dünyaya gönül vermeyim
Rahmetine affına muhtacım
Sana geldim Rahmanım

İman ile donat gönlümü dilimi
Merhamete uzat elimi
İman ile nasip et ölümü
Rahmetine affına muhtacım
Sana geldim Rahmanım

Bu dünyada ben saparsam
Sen yolumu saptırtma
Senden başkasına taptırtma
Gönlümü başkasına kaptırtma
Rahmetine affına muhtacım
Sana geldim Rahmanım

Senden başka bu âlemde dost bulunmaz
Gül Resul gibi gülümseyen yoldaş olmaz
Nur kuran gibi rehber bulunmaz
Rahmetine affına muhtacım
Sana geldim Rahmanım

Sensin Rabbim kulun günahını temizleyen
Sensin kulunu gece gündüz gözleyen
Kulun seni Resulü özleyen
Rahmetine affına muhtacım
Sana geldim Rahmanım

Dünyada demeyeyim ah
Nefis şeytan çektirir vah
Ahirette dedirtme eyvah
İman ile hayatımı eyle şah
Rahmetine affına muhtacım
Sana geldim Rahmanım

Seher vaktimi edersin hoş
Sensiz hayat ömür boş
Gül Resul güler ne hoş
Rahmetine affına muhtacım
Sana geldim Rahmanım

Mümin kulun gece kalkar
Secde ile sana şükür yapar
İman ile olanı kimler kapar
İmansız olan yolda sapar
Rahmetine affına muhtacım
Sana geldim Rahmanım


Mehmet Aluç© (Kul Mehmet)

Yayınlarım

Bugünü Elinden Alına Adam Geleceği İçin Ne Yapabilir?

  Bugünü Elinden Alına Adam, Geleceği İçin Ne Yapabilir? Cevaplarınızı bekliyorum. Mehmet Aluç