Bu Blogda Ara

26 Mayıs 2015 Salı

Gözyaşımız İle Rıza İçin Gönül Bahçesinde Yürümek…



Gözyaşımız ile rıza için gönül bahçesinde kuruyan gönül çiçeklerini sulayalım, fırtınaların şiddetine sabır sebat azmi ile karşı gelmenin gücü var bizde el ele verelim gönül kazanmanın rızasını almanın bakışı ile gönüllere girelim, ikamet edelim. Gamzeler de bahar gülücükleri açtırtmalıyız hece hece aşkı merhameti oraya yerleştirmeli sevgiliye gönüllere sunmalı değil miyiz?
Gönülde var ise nefret ’leşmiş nasır, inanın silinmez o bir asır o nedenle nefreti silelim kendi silinmez, biz silmez isek ölüm gelir cehennem ateşi ile siler işte o nedenle bakmamalıyız kusura, var ise kusuru yüzüne söylemeliyiz. Bilmeliyiz ki bülbül güle konar güzel sesi ile coşar sesini duyanda coşar güle doğru koşar. Gönüldür âlemi bir zerre merhameti ile güldüren ötelere cennete ulaştıran. Dünyanın serveti yerine gönülleri kazanmanın bir anına bir dakikasına saatine zaman ayırmalıyız, yoksa gerisi boş gereksiz meşgaleden ibarettir.

Gönülde sağlam merhamet olunca onu yıkacak bir Allah’ın kulu çıkamaz ve yıkamaz Allah’ın izni ile, sen merhamet ile yürü durma gündüz gece yolun hep aydınlık neşe, dert sıkıntı gelirse sabırla yardım iste yüce Rahman’dan, bunlar gelip geçici imtihanlardır gülümse tebessümle, ömür giderken son deme son nefesinle dalma sakın dünya nefis şeytan hevesine…

Nazlı yar seni senin gibi sevmese de sakın söyleme yüzüne sen sevmeye et devam, gönül kapını aç o sana evin kapısın açmasa ve eninde sonunda anlayacak gönlündeki sevgiyi merhameti güzelliği, başı önünde gelecek ve sana pişmanlığını gözyaşı ile anlatacaktır. Anlatmaz ise de sizin gönlünüzden bir şey eksilmeyecek bunun karşılığını ahirette kat kat alacağımız kesin, kısacası merhamet etmeyene merhamet edilmez ötelerde biline… Selam ve dua ile…
Mehmet Aluç


Ben Hayat Yolunda



Hayat yoluna yürürken
Sen çıktım karşıma sen gülümserken
Matem tutarken ben gülümsemez iken
Bana ne güzel yakıştı gülüşün
Ben hayat yolunda yalnız yürürken

 Bendeki ayrılık bu sevdaya yakıştı
Yalnızlık uçurumunda beni çekti çıkarttı
Ben derken uçurumlarda çıkamam
Kalbime saplanan oklar yayından çıktı
Bana ne güzel yakıştı gülüşün
Ben hayat yolunda yalnız yürürken

Aldığım vebalin yükü beni ezerken
Hasret yolunda karanlıklar beni boğarken
İnsafsız bakışlar ömrüme yağarken
Bana ne güzel yakıştı gülüşün
Ben hayat yolunda yalnız yürürken

Artık merhamet seninle benim kolumda
Sevgi ırmağı gülüşünle bakışın artık yanımda
Kapımdan kovdun yalnızlığımı sen sessizce bir anlamda
Bana ne güzel yakıştı gülüşün
Ben hayat yolunda şimdi seninle yürürken
Mehmet Aluç (Kul Mehmet)



Ben Yönetmen ve Mathilda atışması




Ben Yönetmen ve Mathilda atışması

Kul Mehmet aldı sazı eline

Ankara’ya geldiniz niye gelmedin
Bir demli çayımı içmediniz
Selam verip geçmediniz
Bir daha olmasın
Alınız dan öperim

Yönetmen aldı sazı eline

Abi vallahi biz çekindik
Seni görseydik sevinirdik
Bir demli çayını içerdik
Bir daha ki sefere
Yolumuz düşerse inşallah

Aldı sazı eline Mathil da

Mehmet abi bana bakma
Gönlünü bizden ayrı bırakma
Sen gönlünü de yakma
Bir daha ki sefere
Yolumuz düşerse inşallah

Aldı kul Mehmet sazı eline

Ben kardeşlerimi çok severim
Muhabbet ile kardeşlik olsun dilerim
Siz gelmezseniz inşallah ben gelirim
Gelirseniz sizleri beklerim
Alınız dan da öperim
Mehmet Aluç (Kul Mehmet)

Devamı gelecek inşalallah
Kardeşlerim kendim kurguladım yazdım umarım izniniz vardır.

__________________
Mümin tövbe ile merhamet ister Rabbin'de affı için
Selam ve dua ile...

Sabır Dergâhına Uğramadan






Yıkımı yaşar gibiyiz, sanki bu aralar, yalan üstüne yalan dolan üstüne dolan biz Müslümanlara yakışmayan bu hal ve hareketlerin cevabını Rahman’a nasıl vereceğimiz meçhul! Hayat kavgasında el ele beraber yaşamanın güzelliğini yaşamak var iken bu hezimet ile olmamız ve hezimeti yaşamamız, barış ve kabullenememenin hazımsızlığı edepsizliği ile yalanı yalan ile yamatıp bir birimize sunmanın peşindeyiz.

Sabır dergâhına uğramadan nefis ve şeytanın heves ve arzularımızın peşinde koşan kullar olarak Yüce Allah’ın hoşuna gitmeyen ve gül kokan Resul hoşuna gitmeyecek Allah Nur Kuran ve gül kokan Resul peşinde gitmesi gereken biz kullar, gönüllerde sancı bırakmanın peşindeyiz! Af etmenin engin denizinde yüzmeden yıkımın sokaklarında gezmenin telaşında nefis ve şeytanın elini tutmamız ne kadar utanç verici bir durum!

Manasız ve sonu hüsran olan zevk be arzularımızın peşinde koşmamız ve ölümden sonraki âlemi unutarak veya birilerince uyutularak peşinde koşmamız, geçici dünya sancısının peşinde olmamız bize sonunda sancılı bir sona doğru götürmektedir bunu da bilelim. Bir birimizi anlamadan dinlemeden tahammül göstermeden vurup yıkma ile ne Allah’a kul Gül kokan Resule ümmet neden nefis ve şeytana yar olabiliriz.

Yürüdüğümüz hayat mezara doğru ve hesap vermeye doğru gidiyor ne çabuk nasıl, neden niçin unuturuz? Kendi gönlümüze merhameti umman umman deryalar gibi geniş veren Rahman, bu merhamet dolu ummana nasıl bir birimizi sığdıramıyoruz? Âlemlere sığmayan Yüce Rahman kulun gönlüne sığdım der iken ”Allahu Ekber” bizler birbirimizi bu merhamet kokan gönlümüze nasıl sığdıramayız anlamış değilim!

Sitem okları hangi hedefe varacağını bilmeden havalarda ellerimizin ayarsız yönünde gönüllere saplanır iken, bunun hesabını Rahmana nasıl vereceğiz bilen var mı ? Pişmanlık duymadan, pişmanlığın o engin sonsuz kapısına uğramadan, pişkin utanmaz suratımız ile sonumuz nereye varacak Allah (C.C.) bilir ve Allah (C.C.) Sonumuzu hayırlara çevirsin yar ve yardımcımız olsun İnşallah… Selam ve dua ile…
Mehmet Aluç (Kul Mehmet)

Ankara

La Mekan Sız Olan Ömrüm-5-


İmandır demiri keser
Gönüllere merhameti diker biçer
Sanma sen terk etmeyince iman gider
İman ile yaşayan
İman ile bu dünyadan göçer
Merhamet Kuran Gül Resul iman ile
Gönül dağından eser
Merhamet ile olmayan dünyada boşa gezer
Gezer de kin ile gönülleri deşer
Kul beşer Rahman ile olmayınca her an aciz düşer
Biraz dert biraz keder dünya malı eksilme ile
İman ile pişer
İman ile yaşayan iman ile göçer gider
İman ile olmayanlar ne bilsin bu sözleri
Kuran gül Resul aşkı İman aşkı olmayan ne bilsin bizleri
Mehmet Aluç

Gönül Dostu Yunus Emre 4 . Bölüm



-Evladım:***İnsan, insan olma anlamını gönlünde taşır, maddi varlığıyla değil gönlüyle insan olur. Bu yüzden şiirlerinde gönüle çok önem veririm. Çünkü gönül Hakk’ın tecellilerinin aynasıdır. Nazargah-ı ilahi’dir. Beytullah’tır. “Gönül Hak yolcusunun varacağı, zirvesinde Zümrüd-ü Anka’nın yuvasını yaptığı Kaf Dağı, dağların en küçüğü, lâkin Allah’ın yanında değeri en büyük olan Tur Dağı gibidir.Gönüle girmeyen ya nefis ve şeytanın esiri olur çamurlara batar dünya ve ahirette rezil rüsva olur gider.Eğer bir kişi gönül yıkmışsa onun ibadetlerinin de Tanrı katında bir değeri olamaz. Çünkü ibadetler Allah’a yakın olmayı sağlayan davranışlardır. Gönül kıran istediği kadar namaz kılsa, istediği kadar Hacc’a gitse bile bu temel yanlışı yapmışsa bunların hiçbir kıymeti olmayacaktır,binası yıkık evde oturulurmu,temeli olmayan yıkılan bina bina değildir evladım.İnsanın görevi yıkmak değil inşa etmektir,şeytanın gayesi yıkmak yanıltmak ayağa çelme takarak uçurumlara cehenneme sürüklemektir.Bu sadece insanları değil kainatta var olan herkese ait olanı sevmek korumak ve gözetmektir.
-Yunus Dedem, bunu sen söyledin ta asırlar öncesinden günümüze evrensel bir çağrı olarak geldi.Tıpkı karanlığa ışık tutmak gibi senin sözlerin, düşüncelerin, fikirlerin.Güne ş nasıl kainatta hiç bir kimseyi ayırt etmeden ışık saçarak ısıtıyorsa senin bu sözlerinde cümle insanlığı ısıttı,gönülleri inşa etti.

-Evladım:***Buradan hareketle şunu söylemek gerekir evladım,Sevmek ve sevilmek, Allah’ın vasfıdır. Sevginin sebebi ise güzelliktir. Gerçek güzellik ise Allah’a aittir. “Allah, güzeldir ve güzeli sever” şeklindeki hadisi şerifi ile Allah, kendi güzelliğini temâşâ için kâinatı yaratmıştır. Buna göre âlemin yaratılma sebebi sevgidir. Yani “Ol” emrinde aşk vardır. Bu sevginin boyutlarına sınır çizmek ise imkânsızdır. Çünkü bu sevgi evrensel bir prensip olarak ortaya çıkmıştır. Allah’tan zuhur etmiş ve bütün kâinatın yaratılmasına sebep olmuştur. Dolayısıyla bütün varlıklar, bu İlahi cevheri özlerinde taşımaktadırlar. Hepsi, esmâ’nın tecellileridir. Durum böyle olunca, en başta iman, ancak sevgiyle kemale erebilir. Bu, inanmanın esasını teşkil eder ama hadise burada bitmez. Yaratılmışlar Yaradan’dan öz taşıdıkları ve O’nun eseri oldukları için kâinatta mevcut her şeyin sevilmesi de imanın kemali açısından gerekli hâle gelir. Böylece, Yaradan’ı sevmek ve O’na kavuşmak, ancak yaradılanları sevmekle gerçekleşebilir. İnsan, bu sevgi ışığıyla karanlıkları aydınlığa çevirerek mutlu ve barış dolu bir dünya kurabilir. İnsan, ilâhi özle birlikte şeytani ve hayvani bir potansiyele de sahip bir varlıktır. İlahi tarafı onu melekler katına yükseltirken, şeytani tarafı hayvanlardan da daha aşağı bir seviyeye düşürmektedir. İşte aşk, en başta insanın kâinat içerisinde bu duruş noktasını belirlemesi açısından önem taşımaktadır.***

-Bu güzel düşüncene şimdilerde ne kadar çok ihtiyacımız var bir bilsen dedem.

-İlahı aşk ve sevgi ile iman ile ham olan insan pişer ve kemale erişir,pişmeyen insan hamdır ve yapacağı her işte sadece kendisini düşüneceği için, topluma bir faydası olmayacağı gibi kendisine de bir faydası olmayacaktır evladım.Kuran ve Resul sevgisi ile iman ile olmayandan hiç kimseye fayda gelmez evladım.Bu vasıfları taşımayan insan önce kendisini sevmeyecek kendini sevmeyen insanları sevmeyecek ve gerisini sen düşün evladım.Huzur ,sukunet, birlik,dirlik ancak sevgi ile Kuran ve Resul iman ile gönülleri sevmek ile olur.

-Yunus dedem sen Hacı Bektaşi Veli,Mevlana siz gönül kahramanları dostları sayesinde sevgi ve dostluğun değeri anlaşıldı, gönüllerin arasına karanlık çukur açanları siz yok ettiniz gönüller arasında köprü kurdunuz ve insanları ihya ettiniz.Gönül sahibinin mimarının Allah olduğunu hatırlattınız nur dedem.
-Evladım,önce insan sevgi ile kendini bulacak, kendini insanları kainatı sevecek ,ilim öğrenerek ilerleyecek yaradanına ulaşacak ve onun ilahi emri ile, insanlara ulaşacak ve onların mutluluğu için çalışacak, bu çok kolay ve aynı zamanda da çok zordur.Kuran ve Resul yolunda çağları evreni aşarak ahiretini inşa edecek, gönülleri şenlendirecek.

Sen hak peygambersin seksiz gümansız
Sana uymayanlar gider imansız
-Demem boşuna değildir evladım,insan önce kendini ıslah edecek sonra toplumu ıslah edecek,önce kendi ile barışık olacak sonra toplum ile...
-Yani dedem her halimizle ufukları aşarak tüm alemi sevgi ile Kuran ve Resul etrafında sevgi ile toplamak ve sarmaktır diyorsun?
--Evet evladım, gayemiz bu evladım.

Kaynak:** http://kitapbilgisi.blogspot.com.tr/2012/12/risaletun-nushiyye-yunus-emre.html#.VUOJfo7tmko

Kaynak:***http://www.eskisehir.gov.tr/sarici/ekitap/bizimyunusv.pdf
Mustafa özçelik Bizim Yunus / Mustafa Özçelik

__________________
Mümin tövbe ile merhamet ister Rabbin'de affı için
Selam ve dua ile...

25 Mayıs 2015 Pazartesi

Elfi Elfi Selfi Selfi




Şimdilerde moda bu selfi
Sensiz çekilmez ki muhabbetin keyfi
Karşıdan gelen bizim Zülfi
Patron insafa gelse verse de bir terfi
Ah şelfi vah şelfi bakışların değil menfi
Boş ver gel yine yapalım biz selfi
Elfi elfi selfi selfi
Benim kafam zaten kel ki
Biraz yaklaşırsın sen selfi ile belki

Nefsi nefsi sen gel gör ki
Selfi seninle hayat çekilmez ki
Hayat ne senin ki ne benim ki
Yaşıyoruz hayatı zaten birinci mevki
Boş ver gel yine yapalım biz selfi
Elfi elfi selfi selfi
Benim kafam zaten kel ki
Biraz yaklaşırsın sen selfi ile belki

Selfi bize teknolojiden hediye
Rahat çekim var iken ne gerek var selfi ’ye
Osmanlının parası idi mecidiye
Yaşadıklarım hayat boşa geçmesin diye
Boş ver gel yine yapalım biz selfi
Elfi elfi selfi selfi
Benim kafam zaten kel ki
Biraz yaklaşırsın sen selfi ile belki

Elfi elfi selfi selfi
Benim kafam zaten kel ki
Biraz yaklaşırsın sen belki
Yaşadığımız zaten çelişki
Konuşuyor zaten afaki
Elfi elfi selfi selfi
Benim kafam zaten kel ki
Biraz yaklaşırsın sen selfi ile belki
Mehmet Aluç (Kul Mehmet)


Dönersin Diye Bekledim



Gönlünü gönül bildim girdim
Bizzat senden fazla seni sevdim
Gülüşün yalanmış şimdi bildim
Kan yuttum şerbet içtim dedim
Dönersin diye bekledim

Döşeğim artık oldu taştan
Bilseydim sevmezdim baştan
Gözümde durmaz yaşlar
Kan yuttum şerbet içtim dedim
Dönersin diye bekledim

Dedim zorluk ile gelir vuslat
Nefret nasıl sana oldu musallat
Bir adım at sevgiyi başlat
Kan yuttum şerbet içtim dedim
Dönersin diye bekledim

Göğsümü yakar hasret yarası
Duymaz mısın çektiğim külfet
Haydi, gel ne olur afet
Kan yuttum şerbet içtim dedim
Dönersin diye bekledim

Yaptığın sanma marifet
Sevgi diye nefret giydiğin kıyafet
Sana dar geldi
Gel sende olsun biraz zarafet
Kan yuttum şerbet içtim dedim
Dönersin diye bekledim

Kul Mehmet’im aşkı ben yolda bıraktım
Sevgi yerine ben zehri sende tattım
Bu canı ben yolda bilmem kimlere sattım
Kan yuttum şerbet içtim dedim
Dönersin diye bekledim gelmedin
Matem tutmadan terk ettim bu şehri sen bilmedin
Mehmet Aluç (Kul Mehmet)



Sana geldim Rahmanım




Gözümdeki yaşım ile günahım ile
Eğmedim kimseye kaşım
Altmışa geldi yaşım
Rahmetine affına muhtacım
Sana geldim Rahmanım

Şaşkın halde yolda kaldım
Nefis şeytan elinde şaştım yandım
Derman diye sana koştum
Rahmetine affına muhtacım
Sana geldim Rahmanım

Derdim senden başkasını görmeyim
Gül kokan Resul yolunda eriyem
Bu fani dünyaya gönül vermeyim
Rahmetine affına muhtacım
Sana geldim Rahmanım

İman ile donat gönlümü dilimi
Merhamete uzat elimi
İman ile nasip et ölümü
Rahmetine affına muhtacım
Sana geldim Rahmanım

Bu dünyada ben saparsam
Sen yolumu saptırtma
Senden başkasına taptırtma
Gönlümü başkasına kaptırtma
Rahmetine affına muhtacım
Sana geldim Rahmanım

Senden başka bu âlemde dost bulunmaz
Gül Resul gibi gülümseyen yoldaş olmaz
Nur kuran gibi rehber bulunmaz
Rahmetine affına muhtacım
Sana geldim Rahmanım

Sensin Rabbim kulun günahını temizleyen
Sensin kulunu gece gündüz gözleyen
Kulun seni Resulü özleyen
Rahmetine affına muhtacım
Sana geldim Rahmanım

Dünyada demeyeyim ah
Nefis şeytan çektirir vah
Ahirette dedirtme eyvah
İman ile hayatımı eyle şah
Rahmetine affına muhtacım
Sana geldim Rahmanım

Seher vaktimi edersin hoş
Sensiz hayat ömür boş
Gül Resul güler ne hoş
Rahmetine affına muhtacım
Sana geldim Rahmanım

Mümin kulun gece kalkar
Secde ile sana şükür yapar
İman ile olanı kimler kapar
İmansız olan yolda sapar
Rahmetine affına muhtacım
Sana geldim Rahmanım


Mehmet Aluç© (Kul Mehmet)

24 Mayıs 2015 Pazar

Senden Uzakta Uçurumlara Düştüm



Takvimsiz sarı yapraklar gibi düştün gönlümde
Şiirler yazamadım o takvim yapraklarına
Senin için
Akıp giden yorgunluğum mani oldu
Ulaşamadım sana
Yazamadım sana
Gülüşlerine yetişemedim
Bakışlarını göremedim
Bende takvimsiz yapraklar gibi düştüm
Sensizliğin uçurumlarına
Ondan sesimi duyamadın
Soğukta kalmış gibi üşüyorum
Sözcüklerim havada uçuşuyor
Yokluğuna bilet kesen hasret
Sensizliğin seansına yönetmen olan yalnızlık
Attı beni senden uzağa
Uyuşuk dudaklarım
Cenneti ve seni özler iken
Yüreğimde akan kan yüreğimi yakar sensiz iken
Küf kokusu sarmış etrafımı
Takvimsiz solan yapraklar gibi düştük
Sen ayrı bir köşeye
Ben senden uzakta uçurumlara
Hasretim sancılarımla sensizliğin doğumunda
Ha doğdu ha doğacak
Zaten sensizim
Doğsa da olur doğmasa da
Bir sokak çatışmasındayım
Ortada kalmış
Ne yana gitsem kurşun
Mutluluğumuz çalınmış iken
Ne yana kaçsam aynısı olacak
Ne bu telaş
Doğrul kalk
Ne olacaksa olsun
Kavganın peşinde yürü
Ya kazan
Ya kaybet
Kaçırdığın hayatın istasyonlarına koş
Kaçan yarınlarını dünü yakala
Yapraklı takvimlere aşkın yaz
Okusun anlasın aşkını
Yaz şiirlerini doldur koynuna
Okusun 
Gülsün

Mehmet Aluç

Anlamsızlıklar Korosunu Dinliyorum



Bakışların bir mızrak saplanıyor
Dinmiyor acılarım sensizliğim
Soğumadan hep sımsıcak
Tebessümün sessizlik sensizlik
Anlamsızlıklar korosunu dinliyorum
Feryat ediyor yıkıyor dünyamı

Tırmanamıyorum hayata
Yarı yolda kaldım
Sen yoksun sanma sensizim
Seninleyim ve yalnızım
Anlamsızlıklar korosunu dinliyorum
Feryat ediyor yıkıyor dünyamı

Hiç kimseye hoş geldin diyorum
Başım önümde senle meşgulüm
Ben huzurla senin gelmeni bekliyorum
Ara sıra belirsiz gülüyorum
Anlamsızlıklar korosunu dinliyorum
Feryat ediyor yıkıyor dünyamı

O gülüşünü buzdolabına sakladım
Açıp açıp bakıyorum donuk olsa da
Her gün sevdiğin yemekleri yapıyorum
Kapıyı çalar gelirsin diye
Anlamsızlıklar korosunu dinliyorum
Feryat ediyor yıkıyor dünyamı

Sakın üzülme yalnızım diye
Yalnızlıkta sensiz berrak ve nefis
Sen ile ellerinin sıcaklığı ile dolu
Kalemimle seni seni yazıyorum
Anlam dolu türküler dinliyorum
Hep seninle oluyorum

Mehmet Aluç (Kul Mehmet)

İman İle Ol Ne Olur



Aç elini Allah’a sen yalvar
Ömrüne versin iman ile ayar
Bak nefis şeytana uyar
Daha sonra ayağın kayar
İman ile ol ne olur kalma naçar


Allah ile olmayan batar
Nefis şeytan yolda satar
Yalan üstüne yalan katar
Daha sonra ayağın kayar
İman ile ol ne olur kalma naçar


Nefis şeytan farzı atar
Nefret ile kini tutar
Bir anda seni satar
Daha sonra ayağın kayar
İman ile ol ne olur kalma naçar


İman ile açılsın bağlar
İmansızlık gönlü dağlar
Kul oturur ağlar
Daha sonra ayağın kayar
İman ile ol ne olur kalma naçar


İman ile güller açılır
Nefis şeytan kaçar
Mezarda kul iman ile yatar
İmanı olmayan bilmem ne yapar
İman ile ol ne olur kalma naçar


Kul imansız kalama naçar
İman gönle nur saçar
Ağam paşam diyenler kaçar
İman ile ol ne olur kalma naçar

Gül kokulu Resul merhamet saçar
Kuran ise onunla nurlar saçar
Mümin etrafında pervane olur imana akar
İman ile ol ne olur kalma naçar

Gül kokan Resul nur kuran gönüllere ahenk katar
Sanmayın mümin gece gündüz yatar
Tek kalınca Rahmanda yardım bekler duaya dua katar
Gönüller ağlayınca gece gündüz ağlar
İman ile ol ne olur kalma naçar

Kul mezarda yalnızdır
Kazandığı ailesi geri gidenlerdir
Sorgu suali tek başına verendir
Eyvah imanım yok derse hali nicedir
İman ile ol ne olur kalma naçar

Mehmet Aluç (Kul Mehmet)

İman Koşar Bize Nur Nur



Vardım bugün gözüm yaşlı dost kapısına
Naçar kalan cehennem gibi naçar kalmadı derdime
Hak dostun bir narasına naçar kalandır cehennem
Sardı dostum gözyaşıyla beni söndü ateşim derdim
Takat kalmadı âlem de sema ağlar oluk oluk
Hakka doğru uçtuk aşka kapısın açıp kalmadı bizde soluk
Dostum aşk ile dedi Allah cümle dertler yandı
Aşk sırrına eren âşık'lar gibi takat kalmadı dizlerde
Şükür ile coştuk neşe doldu dillere perde perde
İman koşar bize nur nur çaredir her derde
Nefis şeytan baktım yüzü koyun yatar yerde
Âşık'lar müminler katlanır sabır ile her derde
Aklı rahman'dadır olmaz başka bir yerde
Serelim seccadeyi duralım hakkın divanına bir yerde
Seherde durduk hak divanına nurlar açıldı perde perde
Allah nurunu saçtı kuluna ona secdeye durduğu yerde
Gözlerimizde akar yaşlar şükür ile gül renkleri açar önümüzde
Bu günlere kavuşturan Rahmana şükür nurlar doldu ömrümüze
Yalan dünya iman önünde viranedir
Dünyada imana giden yolda kılavuzdur kul bulduğunda ömür ne şahanedir
Baki olan yüce Rahman kulunu iman ile görmek ister,
 kul bu yolda sanma divanedir
Rahmandır bu âlem'de her şeye kadir ,imanı ile kulunu eder takdir
Bakın âlem'e bize anlatmak istediği şey nedir
Bunu anla bil sakın eyleme hata
Bedende eksik olmasın bir cıvata
İman yok ise akıl sıyırır balata
Mehmet Aluç


Yayınlarım

Bugünü Elinden Alına Adam Geleceği İçin Ne Yapabilir?

  Bugünü Elinden Alına Adam, Geleceği İçin Ne Yapabilir? Cevaplarınızı bekliyorum. Mehmet Aluç