Bu Blogda Ara

22 Mayıs 2015 Cuma

Hayatın Gülümseyen Gemisinde



Gönül sancımı attım tufanların içine
Şimdi çok rahatım mutluyum alabildiğine
Hayatı yaşamak istiyorum gülümsemesine
Sevdim seni ben hayatın gülümseyen gemisinde

Şiirlerim çilemize olur inan bana derman
Aşk için açıyorum kalbimi işte size ferman
Aşk ile sevgimizi beraber edelim el ele harman
Sevdim seni ben hayatın gülümseyen gemisinde

Sevgi hediyedir aşk ile bize Rahman’dan hediye
Bundan sonra dilimde aşk sen sen diye
Aşk ile olalım nefret kalbimizi talan etmesin diye
Sevdim seni ben hayatın gülümseyen gemisinde

Kul Mehmet hayat yürüyor önünde gittiğin son durak
Benliği gönüldeki kiri pası sen gittiğin yolda arkanda bırak
Nazlı yârin gözlerine mutlulukla gülümseme ile bak
Sevdim seni ben hayatın gülümseyen gemisinde

Mehmet Aluç

Mutlu Gülmesem -Vezni Aher




Mutlu Gülmesem  -Vezni Aher




Sen benim /         gönlümde /     aşk ile sevenim/             olmasan
Gönlümde/           dilim nasıl /     seni anar/                 yârim olmasan  
Aşk ile sevenim/  seni anar/        gönlüm/                      mutlu gülmesem
Olmasan/            yârim olmasan/ mutlu gülmesem/  ölürüm görmesem


Ben seni/         gönülde/               aşk ile/               Aşk’la sevmezsem
Gönülde/        dilim yanar/           sana /                  yârim demesem
Aşk ile/              sana     /               varmazsam/         gülümsemezsem
Sevmezsem/  yârim demesem/ gülümsemesem/  lal olsun gönlüm


Aşk değil midir/      gönlün /            değişmeyen/         yasası
Gönlün/                  mutluluk /            çiçeği  /              nikâh masası
Değişmeyen/            çiçeği  /                gönül  /                hikâyesi
Yasası   /                nikâh masası/        hikâyesi/            gönül yasası


Sensin/                        bu gönlümün/     yar kırılmayan/       tek dalı
Bu gönlümün/               düğünü /              olacak bu/             salı
Yar kırılmayan/               olacak  /               sözlerim   /          olma tasalı
Tek dalı/                         bu Salı/                    olma tasalı/            yârim


Küsen/                 gönülleri ’de   /     pazarda ‘mı/               satmalı
Gönülleri/               sevmeli       /            aşk ile /                korumalı
Pazarda mı/             aşk ile       /              yâri     /                 aramalı
Satmalı/                   korumalı /                  aramalı/             vefasızı

Mutsuz/              gönül içine/          tümden/              aşkı katmalı
Gönül içine/         sevgiyi/            tümden/                katmalı
Tümden /           tümden /            aşk ile   /                 yar ile olmalı
Aşk’ı katmalı/    katmalı /        yar ile olmalı   /         yatmalı

Sevgiden /                         mahrum/                     gönlü  /             aşk ipiyle sarmalı onu
Mahrum /                          olan       /                      Aşk’tan     /     yanına yaklaşmalı
Gönlü/                               Aşk’tan /                        mutlulukla/        dolaştırmalı
Aşk ipi ile sarmalı onu /    yanına yaklaşmalı/  dolaştırmalı/           sarmalı


Mehmet Aluç

Bende Bilemedim





Sırtımı versem koca, o yıkılmaz dağlara
Dönülmez ki de gönlü, viran olmuş bağlara
Koşardın gençlik cahil, denilen o çağlara
Dünyada bir nefeslik, yolmuş bende bilmedim

Ecel gelince bekler mi hiç döşektekini
Beni alma denir mi, al o eşiktekini
Gönlümdeki o dünya, sevgisi hep boş geldi
Dünyada bir nefeslik, yolmuş bende bilmedim

Dünya değil ki bizim, yoktur onun tapusu
Merhametle kurulu, gönül cümle yapısı
Yıkma Rahmanım sığar, cümle açık kapısı
Dünyada bir nefeslik, yolmuş bende bilmedim

Kul Mehmet gülümse sen, bahar gelsin bağlara
Nazlı yarla gülerek, çık onunla dağlara
Asık suratlı olma, sen at uçurumlara
Dünyada bir nefeslik, yolmuş bende bilmedim
Mehmet Aluç

Atışma



Al gönül sazın eline
Sahip çık eline diline beline
Sakın karışma kimsenin işine
Gönül işine karışma incitme

Aldım gönül sazım elime
Sahip çıkarım elime dilime belime
Karışmamda kimsenin işine
Keşke herkes gönül incitmese sahip çıksa

Halden bilmezler gönül kanatır
Helal yerine haramı yer çıtır çıtır
Ahirette cehennem düşecek patır patır
Gönül işine karışma incitme

Allah’a kul olmak çok kolay
Nefis şeytan ile olursan her şey olay
Zor olan gönül kırmamak küs durmamak
Keşke herkes gönül incitmese sahip çıksa

Sen gönüllere güzelliği yaz
Nefret sevgiye karşı alınmaz baz
Elimde olsa da kırık saz
Gönül işine karışma incitme

Gönül kapıma geldin hoş geldin
Gönül dilini sen iyi bildin
Ne hoş çaldın ne hoş güldün
Keşke herkes gönül incitmese sahip çıksa

Mehmet Aluç

Sen çal söyle—Vezni Aher



                                          
Sen çal söyle—Vezni Aher


Al eline sazı                /           çal kendince /                  gönlünde geçeni söyle/        sen çal söyle
Çal kendince             /             nazlı yar için/                 gönlü şenlensin /                 gülsün yar sana
Gönlünde geçeni söyle /      gönlü şenlensin              bir gülüşü yeter sana /              inan bana
Sen çal söyle  /                       gülsün yar sana                inan bana/                           buda yeter sana


Hayat bu/                             bellimi olur ömrün sonu/              sar nazlı yâri/         gülsün sana yar
Bellimi olur ömrün sonu/   sende gülümse/                             yaz destanlar /            sende ona gül
Sar nazlı yâri/                            yaz destanlar /                           söyle aşkını /             gizleme
Gülsün sana yar /                    sende ona gül/                            gizleme/                       aşkını

Yar gülüşünde/          daha güzel/              ne var/                               bu âlemde
Daha güzel/                bak gözlerine/         kul Mehmet /                   kendini bul
Ne var /                       kul Mehmet/          gülmedin/                        bir şey bulamadın mı?
Bu âlemde /                 kendini bul/           bir şey bulamadın mı/      yârin gözlerinde      

Mehmet Aluç  

Not:İlk  kıta ve yukarıdan aşağıya aynı kıtadır,ikinci kıta ve ortadaki aynı kıta aynıdır,üçüncü kıta ve ortadaki üçüncü kıta aynıdır,dördüncü kıta ve ortadaki son kıta aynıdır.

21 Mayıs 2015 Perşembe

Atışma



Al gönül sazın eline
Sahip çık eline diline beline
Sakın karışma kimsenin işine
Gönül işine karışma incitme

Aldım gönül sazım elime
Sahip çıkarım elime dilime belime
Karışmamda kimsenin işine
Keşke herkes gönül incitmese sahip çıksa

Halden bilmezler gönül kanatır
Helal yerine haramı yer çıtır çıtır
Ahirette cehennem düşecek patır patır
Gönül işine karışma incitme

Allah’a kul olmak çok kolay
Nefis şeytan ile olursan her şey olay
Zor olan gönül kırmamak küs durmamak
Keşke herkes gönül incitmese sahip çıksa

Sen gönüllere güzelliği yaz
Nefret sevgiye karşı alınmaz baz
Elimde olsa da kırık saz
Gönül işine karışma incitme

Gönül kapıma geldin hoş geldin
Gönül dilini sen iyi bildin
Ne hoş çaldın ne hoş güldün
Keşke herkes gönül incitmese sahip çıksa

Mehmet Aluç

Yaralı Geldim Neşeli Dönmenin Peşindeyim




 Aramızda yükselerek hasreti sıralayan dağlar yol verin yâre gideyim, yârim beni bekler ağlar…
Öyle hasretim ki yârin gül yüzüne, sana anlatsam ey dağlar yıkılırsınız paramparça olursunuz, viran olur cümle bağlar…

Karanlık gece gibi üstüme çökmeyin ey yollar dağlar, mühürlenmiş kalpler gibi aramıza girmeyin ey ayrılık, yârim'in ayrılıktan çığlık feryadı kulağımı dünyamı parçalar yol verin gideyim ey dağlar ey yollar ey ayrılık…

Sanki doğumum hüsran ülkesinde olmuş gibi hala hüsran içindeyim, aramıza kim koydu bu dağları, yolları ben bilmiyorum soruyorum bilende yok! Muamma!
Bir lokma ekmek peşinde koşarken kendimi buldum gurbette, yârim yanımda götüremedim yolum izim yoktu önümde, hala aynı kısır döngü içindeyim, ama çok şükür bir lokma ekmek bularak gurbette ben ve geride kalan yârim ile bölüşüyoruz hepsi bu vuslat ne zaman nerede olur bilemiyorum…

Yaralı geldim neşeli dönmenin peşindeyim ey dağlar ey yollar ey ayrılık, çekilin yolumdan varayım yârime… Sakın kızmayın gücenmeyin bana dağlar ey yollar ayrılık, bilirim sizin suçunuz yok sizinle hasbihal ederim, ama bilirim ki ve beni diri tutanda budur biçare gelen Allah’ın izni ve yardımı ile neşeli sevinçli döner, sabırla beklerim.

Sabır değil mi dertleri hasreti ayrılığı eriten yok eden, uzun yolları kısaltan yürekte yanan kor alevleri söndüren vuslat visal ile buluşturan, sende bekle nur yüzlüm sabırla sığın Rahman’a gerisi çorap söküğü gibi çözülür biter yok olur ayrılık, hasret, üzüntüler bir bir yüce Allah’ın izni ve yardımı ile biter…

Mehmet Aluç


La Mekan Sız Olan Ömrüm-4-


Üzülme sakın gariplikte
Gariplikte var gerçeklikte
İman ile kulağı ol tetikte
Nefis şeytanı yer bir çelmekte
Gözün olmasın yükseklikte
Kuran iman ile olalım hep birlikte
Unutma hayat iman ile devam etmekte
Merhameti sen niyet kıl
İman ile olur akıl
Sen gel Kuran ile gül kokan Resule takıl
Bir bir at nefreti gönlünde birikir o çakıl
Değil miyiz bu dünyada konuk
Kuran ’sız imansız donduk
Nefis şeytan konuşur abuk sabuk
İman ile ol sen çabuk
Ne diyor zalim lavuk
Değil mi onun gönlü ağzı bozuk
Ah imanı tatsa az buçuk
Konuşmayacak abuk sabuk
Dünya mümine zindan
Ahirette kavuşur Rahmana gül kokan Resule candan
Kilitli gönül taşını açan iman vardır canlar
Tedirgin rüzgârları sakinleştiren merhamet vardır ey insanlar
Yolcu beklerken istasyonda muhabbet vardır
Dudaklardaki ruhsatsız tedirginliğe
Gülümseme ile açtıran iman vardır ey kullar insanlar
İmandaki sırra senin aklın yetmez
İman ile olmayan her şeyi bilmez
İnan ki kul imansız gülmez
Nefis şeytan kovalamazsan gitmez
Kul ölmeyince yakasız kefen biçilmez
Aşk ile figan eden kul
Şaşma sakın hayran kal işte yol
Gözyaşı gönlü tertemiz eder az ol makul
Kula gereken Kuran sünnet iman ümmet birliği
İman ile olmayanlar ne bilsin bu sözleri
Kuran gül Resul aşkı İman aşkı olmayan ne bilsin bizleri
Mehmet Aluç

20 Mayıs 2015 Çarşamba

Yar İçin Açacak



Nefretimi yensem ne güzel olacak
Sabrın engin vadisinde gezsem güzellik çıkacak
Çoktan terk ettim ey benliğim öfkem sizi ne olacak
Gönlümde bahar çiçekleri yar için açacak


Aklım emeğim bir anda yok olacaktı
Bilmem yüzüme kim gülümseyerek bakacaktı
Nefretim diz boyu bedenimde akacaktı
Gönlümde bahar çiçekleri yar için açacak

Şimdi aşk destanları yazarım yar ben sana
Sen yeter ki koşarak gülümseyerek gel bana
Tüm heceler mısralar dizeler kurban olsun sana
Gönlümde bahar çiçekleri yar senin için açacak
Mehmet Aluç


Bilemedim



Gelişin mi güzel
Gelişinin müjdesi mi güzel
Sensiz hasretin mi güzel
Gelişinle hasretinin bitişi mi güzel
Bilemedim sesini duydum
Kendimi kaybettim
Söyleyemedim

Hasret bir anda bitmez diyen ben
Gelişinle hasreti bitiren Yüce Rahman
Ne kadar kısaymış diye bana söyleten
Şükür sevinci ile secdeye vardım
Halin nedir soramadım
Kendimi kaybettim
Söyleyemedim

Terk ederim sensiz yaşayamam diyen ben
Onsuz yaşarsın dedirten yüce Rahman
Bir göz açıp kapanışıyla vuslat ile buluşturan
Aşk sevinç yolculuğunda başımı önüme eğdirdi
Gözyaşlarıma hâkim olamadım ağladım
Seni kollarıma sarıp koklayamadım
Kendimi kaybettim
Sana sarılamadım

Aşk insanı sabır ile hasret ile kadir kıymet bildirir
Sanma ki hasret dert insanı bir anda öldürür
Yüce Rahman var iken o kulunu güldürür
Gidişine aklım ermeyen güzel hoş geldin
Gelişine aklım ermeyen  güzel ne hoş güldün
Mehmet Aluç


Haydi Gülümseyin

Haydi Gülümseyin

Elinde bir kırık tarak
Ayna önünde ha bire bakarak
Ne durusun ey güzel gönül yakarak
Az gülümse bırak elindeki tarağı
Ayna karşısında gereksiz durarak
Senin aynaya değil seni sevene var ihtiyacın
Sana bakarak
Seni sararak
Seni sevmeye can atarak

Karşında seni seven duruyor kalbini oynatarak
Haydi, koş seni sevene bir adım atarak
At elindeki gereksiz tarağı fırlatarak
Haydi, sevin birbirinizi el ele tutarak

Mahrum kalmayın aşkın sefasında
Gülümseyerek bakın birbirinize her defasında
Aşk kokuyor akıyor bakın ikinizin de sıfatında
Sevinci yaşamayın bayramda seyranda
Ömür dediğimiz şey eceli bekler eli kulağında
Haydi, gülümseyin aşkı yaşayın anında


Bir anda biter güvendiğin gençlik çağın
Yıkılır bir anda güvendiğin dağın
Güller açmaz hep solar gönül bağın
Sevdiğin karşında gülümse haydi gözün aydın
Aşk nehrine koşun tereddütsüz akın akın
Haydi, gülümseyin aşkı yaşayın anında


Kul Mehmet’im aşk yakışır aşığın diline
Söz yakışır aşk ile sevenlerin gönlüne
Muhabbet yakışır aşk ile sevenlerin diline
Aşk yakışmaz iyi bilin zinhar zalime
Dinleyin sözümü boşuna dökmedim saçları bakın kelime
Haydi, gülümseyin aşkı yaşayın anında

Mehmet Aluç

__________________
Mümin tövbe ile merhamet ister Rabbin'de affı için
Selam ve dua ile...

Münzevi Evimde


Yorgun umutlarım hazan mevsiminde
Yaşar titrek,titrek gözyaşı dolu ömründe
Köpüren sevgilerim yok olurken gönlümde
Büyüyen bir yangın sarmış yanıyor cemalim de

Ruhum kavgasında biten ömrümün hazan mevsiminde
Zehrini akıtırken, ruhuma ve bedenime kavganın şerrinde
Ömrüme yavaş,yavaş düşer iken mahkum hayallerim,
düşlerime kısık gözlerinde.
Düşlerim akarken zamana,
dünden kalmış memleketimin hasretinde.

Ömrüm kaybeden denizin gözyaşları ile güçsüzlüğümün mateminde
Ağlar ruhum tutsaklığın zindanında vaveyla,vaveyla mabedinde
Yüzerken derinsiz sellerde düşlerim,
gezerken anılarım gönlümün münzevi evinde.
Beklerim ilkbaharı münzevi bestemi yazar iken,
dinler iken gözlerinin içinde.
Bakar iken gözlerinin sahil kıyısına ürkek,ürkek,
esir düşen yalnızlığımın ertesinde sevdamın gemisinde
Beklerim seni münzevi şarkımı bestelerken seni gözlerinde
Sarmışım çocukluğumun kırmızı pabucuna hayallerimi de
Beklerim seni münzevi şarkımı bestelerken seni gözlerinde

Sabır ekmeğini kattım aşıma gözyaşıma
İçli türküleri yaktım sessiz sensiz çığlığıma
Yolladım tüm mektuplarımı körfezin yalnızlığına
Gömdüm hayallerimi umut rüzgarının sonbaharına
Baktım aşkımızın düşlerini beklerken musalla taşında
Ak gönlümün perdesi yırtılır iken hicran yarasının başında
Beklerken kırık kuşun kanadında özlemim göz yaşında
Sensizliğim can çekişir iken bir İstanbul sabahında
Hüzünlü gecelerim boğulur iken halicin serin sularında
Arar seni gözlerim istiklal caddesinin kalabalığında
Bedenim titrer iken soğuğun yankısında
İrkiliyorum Vedanın son busesinde
Biliyorum seninle olmayacak bedenim,
ikinci baharın penceresinde.
Yarım kalmış yanım üşür iken Pembe,pembe gözlerinde
Ben hala bekliyorum seni kız kulesinde,
çiğ sabahı acı,acı öten vapurun iskelesinde
Saçların savrulurken rüzgara, bahar kokan melteminde
Eriyorum içtiğim çayın içinde kattığım özleminde
Bitiyorum bir İstanbul sabahı umursamaz yangın gözlerinde
Gelmeyeceksin biliyorum bitiyor iken münzevi şarkım, bittiğinde
Gidiyorum hoşça kal acılarımla kıvranır iken sensizliğin mezarına
Sarılıyorum gömülür iken kefenimin üstündeki toprağa sen gibi
Kokuyor sen gibi terek edilmişlik kokuyor sen gibi
Terk edilmiş diyarlar gibi çamur kokuyor vıcık,vıcık sen gibi
Hiç olmazsa öldüğümü duyduğunda bir buse gönder,
soğuk mezarımın münzevi kokan toprağına
Sen gibi gönderme buseni,
benim seni sevdiğim gibi,
gözyaşı matemi gibi değil
Seven kul Mehmet'in boynu bükük
süzgün dalgın bakışlı aşkı gibi kokan kokusu ile gönder.
Mehmet Aluç

Gönül Dostu Yunus Emre 4 . Bölüm


-Evladım:***İnsan, insan olma manasını gönlünde taşır, maddi varlığıyla değil gönlüyle insan olur. Bu yüzden şiirlerinde gönüle çok önem veririm. Çünkü gönül Hakk’ın tecellilerinin aynasıdır. Nazargah-ı ilahi’dir. Beytullah’tır. “Gönül Hak yolcusunun varacağı, zirvesinde Zümrüd-ü Anka’nın yuvasını yaptığı Kaf Dağı, dağların en küçüğü, lâkin Allah’ın yanında değeri en büyük olan Tur Dağı gibidir.Gönüle girmeyen ya nefis ve şeytanın esiri olur çamurlara batar dünya ve ahirette rezil rüsva olur gider.Eğer bir kişi gönül yıkmışsa onun ibadetlerinin de Tanrı katında bir değeri olamaz. Çünkü ibadetler Allah’a yakın olmayı sağlayan davranışlardır. Gönül kıran istediği kadar namaz kılsa, istediği kadar Hacc’a gitse bile bu temel yanlışı yapmışsa bunların hiçbir kıymeti olmayacaktır,binası yıkık evde oturulurmu,temeli olmayan yıkılan bina bina değildir evladım.İnsanın görevi yıkmak değil inşa etmektir,şeytanın gayesi yıkmak yanıltmak ayağa çelme takarak uçurumlara cehenneme sürüklemektir.Bu sadece insanları değil kainatta var olan herkese ait olanı sevmek korumak ve gözetmektir.
-Yunus Dedem, bunu sen söyledin ta asırlar öncesinden günümüze evrensel bir çağrı olarak geldi.Tıpkı karanlığa ışık tutmak gibi senin sözlerin, düşüncelerin, fikirlerin.Güne ş nasıl kainatta hiç bir kimseyi ayırt etmeden ışık saçarak ısıtıyorsa senin bu sözlerinde cümle insanlığı ısıttı,gönülleri inşa etti.

-Evladım:***Buradan hareketle şunu söylemek gerekir evladım,Sevmek ve sevilmek, Allah’ın vasfıdır. Sevginin sebebi ise güzelliktir. Gerçek güzellik ise Allah’a aittir. “Allah, güzeldir ve güzeli sever” şeklindeki hadisi şerifi ile Allah, kendi güzelliğini temâşâ için kâinatı yaratmıştır. Buna göre âlemin yaratılma sebebi sevgidir. Yani “Ol” emrinde aşk vardır. Bu sevginin boyutlarına sınır çizmek ise imkânsızdır. Çünkü bu sevgi evrensel bir prensip olarak ortaya çıkmıştır. Allah’tan zuhur etmiş ve bütün kâinatın yaratılmasına sebep olmuştur. Dolayısıyla bütün varlıklar, bu İlahi cevheri özlerinde taşımaktadırlar. Hepsi, esmâ’nın tecellileridir. Durum böyle olunca, en başta iman, ancak sevgiyle kemale erebilir. Bu, inanmanın esasını teşkil eder ama hadise burada bitmez. Yaratılmışlar Yaradan’dan öz taşıdıkları ve O’nun eseri oldukları için kâinatta mevcut her şeyin sevilmesi de imanın kemali açısından gerekli hâle gelir. Böylece, Yaradan’ı sevmek ve O’na kavuşmak, ancak yaradılanları sevmekle gerçekleşebilir. İnsan, bu sevgi ışığıyla karanlıkları aydınlığa çevirerek mutlu ve barış dolu bir dünya kurabilir. İnsan, ilâhi özle birlikte şeytani ve hayvani bir potansiyele de sahip bir varlıktır. İlahi tarafı onu melekler katına yükseltirken, şeytani tarafı hayvanlardan da daha aşağı bir seviyeye düşürmektedir. İşte aşk, en başta insanın kâinat içerisinde bu duruş noktasını belirlemesi açısından önem taşımaktadır.***

-Bu güzel düşüncene şimdilerde ne kadar çok ihtiyacımız var bir bilsen dedem.

-İlahı aşk ve sevgi ile iman ile ham olan insan pişer ve kemale erişir,pişmeyen insan hamdır ve yapacağı her işte sadece kendisini düşüneceği için, topluma bir faydası olmayacağı gibi kendisine de bir faydası olmayacaktır evladım.Kuran ve Resul sevgisi ile iman ile olmayandan hiç kimseye fayda gelmez evladım.Bu vasıfları taşımayan insan önce kendisini sevmeyecek kendini sevmeyen insanları sevmeyecek ve gerisini sen düşün evladım.Huzur ,sukunet, birlik,dirlik ancak sevgi ile Kuran ve Resul iman ile gönülleri sevmek ile olur.

-Yunus dedem sen Hacı Bektaşi Veli,Mevlana siz gönül kahramanları dostları sayesinde sevgi ve dostluğun değeri anlaşıldı, gönüllerin arasına karanlık çukur açanları siz yok ettiniz gönüller arasında köprü kurdunuz ve insanları ihya ettiniz.Gönül sahibinin mimarının Allah olduğunu hatırlattınız nur dedem.
-Evladım,önce insan sevgi ile kendini bulacak, kendini insanları kainatı sevecek ,ilim öğrenerek ilerleyecek yaradanına ulaşacak ve onun ilahi emri ile, insanlara ulaşacak ve onların mutluluğu için çalışacak, bu çok kolay ve aynı zamanda da çok zordur.Kuran ve Resul yolunda çağları evreni aşarak ahiretini inşa edecek, gönülleri şenlendirecek.

Sen hak peygambersin seksiz gümansız
Sana uymayanlar gider imansız
-Demem boşuna değildir evladım,insan önce kendini ıslah edecek sonra toplumu ıslah edecek,önce kendi ile barışık olacak sonra toplum ile...
-Yani dedem her halimizle ufukları aşarak tüm alemi sevgi ile Kuran ve Resul etrafında sevgi ile toplamak ve sarmaktır diyorsun?
--Evet evladım, gayemiz bu evladım.


Mustafa özçelik Bizim Yunus / Mustafa Özçelik

Dönülmeyen Yere Mi Gittin




Gözlerimde akan yaşı silmedin
Hani geliyorum dedin gelmedin
Aylar oldu bir haber göndermedin
Dönülmeyen yere mi gittin sen yar

Sen gelmedin turnalar da ötmüyor
Gecem artık inan sabah olmuyor
Sensiz lokma boğazımdan geçmiyor
Dönülmeyen yere mi gittin sen yar

Kaldı bakışların gül mevsiminden
Gam çekerim ayrılık hasretinden
Geceler sökülür yar yüreğimden
Dönülmeyen yere mi gittin sen yar

Kul Mehmet’im seni hala beklerim
Yolların gelirsin diye gözlerim
Haberin uçan kuşlardan beklerim
Dönülmeyen yere mi gittin sen yar
Mehmet Aluç©

Yayınlarım

Bugünü Elinden Alına Adam Geleceği İçin Ne Yapabilir?

  Bugünü Elinden Alına Adam, Geleceği İçin Ne Yapabilir? Cevaplarınızı bekliyorum. Mehmet Aluç