Şiir edebiyat öykü deneme güncel edebiyat aşk şiirleri,hayat,evet,röportaj,gönülden şiirler,...
Bu Blogda Ara
5 Mayıs 2015 Salı
İnsanlara Gönlünü Ver
Seni Sevdim
Ölüm
ile yaşamın iki arası
Yaktı
beni kaşlarının karası
Merhemdir
gönlüme sinenin tahtası
Cennet
hurisine benzer yüzlerin
Yaz
bahar ayı gibi gözlerin
Baldan
tatlı senin sözlerin
Cennetten
yastıkmı dizlerin
Cennet
hurisine benzer yüzlerin
Seninle
gönlümü deryaya açtım
Nefret
kinden uzak kaçtım
Cennet
gözlerine hayran oldum baktım
Cennet
hurisine benzer yüzlerin
Kul Mehmet der ki sinende gonca güller açılır
Açılırda
cümle cihana saçılır
Seni
sevdim cennet kapısı açılır
Cennet
hurisine benzer yüzlerin
Mehmet
Aluç
Gönlümü sana verdim
Gözlerimden akanı ,yağmur mu sandın?
Üzerime giydiğimi ,kefen mi sandın?
Batar gönül dikenin, gönlümü yayla mı sandın?
Ah seversin dedim, sana dil döktüm inandım
Gönlümü sana verdim, sonunda yandım!
Beni çaylak sandın, ismim dillere doladın
Endamına güvendim, gönlümü gözyaşlarımla suladım
Bir gonca gül gibi soldum, gurbet illeri dolandım
Ah seversin dedim, sana dil döktüm inandım
Gönlümü sana verdim ,sonunda yandım!
Kendini kıtlık için mi sakladın, böylesine hissiz'sin?
Kendini derya deniz mi sandın, çok mu değerlisin?
Elinde çekmediğim dert bela kalmadı, densiz misin?
Ah seversin dedim, sana dil döktüm inandım
Gönlümü sana verdim, sonunda yandım!
Aşk’ı nakış nakış örmek, gülmek istedim
Bu fani dünyada, mutlu olmak istedim
Yanağımda açan gülleri, dermeni istedim
Gönül yıkan sana mı düştüm, alemde bilemedim
Ah seversin dedim, sana dil döktüm inandım
Gönlümü sana verdim, sonunda yandım!
Kul Mehmet’im ,latif hoş eda ile sana yaklaştım
Kor alevde beni yaktın, çöllere attın
Göklere çıktı avazım, avazım duymadın
Zemheride dondum, yüreğim ısıtmadın
Ah seversin dedim ,sana dil döktüm inandım
Gönlümü sana verdim, sonunda yandım!
Mehmet Aluç
4 Mayıs 2015 Pazartesi
Sönüyor Ocak
Bilmem
nedendir yakmak isterken ocağı
Sönüyor
aşk ile yanmadan gönül ocağı
Bilmem
ne zaman merhametle dolacak
Aşk
merhametle yakarken sönüyor ocak
Akşam
güneşi batıyor her nedense
Sabah
güneşi ne zaman doğacak
Gönülleri
sıkan hangi paslı pense
Sabah
güneşi doğmazsa gönüle bilmem ne olacak
Kollar
sevgi ile ne zaman açılacak
Merhametli
gözlerle ne zaman bakılacak
Hasret
ocağında yananları kimler söndürecek
Aşk
merhametle yakarken sönüyor ocak
Bilirim
merhametle olunca gülümser gönül
Dert
keder çözülür mutluluk yolu açılır
Merhametsiz
gönüllere bulunur mu acil bir formül
Formül
merhamette alınmaz gönül kapısı kapatılır
Kul Mehmet der ki zorumuz nedir gönül kırmakta
Gönüllere
yakın olmak varken ne işimiz var uzakta
Ayrılık
nifaktır nefret kin girer zemin hazırlamakta
Aşk
merhametle yakarken sönüyor ocak
Mehmet
Aluç
Aleme Güzellik Saçan Değil misin ?
Nedir gönül senin halin matemde misin
Gönül severek sevinç var iken başka
alemdemisin
Rahman gönderdi aleme merhametle adem değilmisin
Yakar yıkarsın sen söyle adam gönlü
değilmisin
Dirlik birlik gönül ile cem de değil midir
ağlar gezersin
Rahmana şükür ile gönüllerde birlik
ile aleme güzellik saçan değilmisin
Ey gönül gezersin çamurlarda işin
gücün hüzn-ü zan
Az ne olur merhamet ile ol rahat bir
uykuya yat uzan
Ela gözlü yar değilmidir gönülde
nazlı nazlı gezen suzan
Merhmetle ol gönüllerin derdine koş
her şey olur ayan
Dirlik birlik gönül ile cem de değil midir
ağlar gezersin
Rahmana şükür ile gönüllerde birlik
ile aleme güzellik saçan değilmisin
Karanlık sokaklar dehlizlerde kalmışsın doğmaz mı sana aftab (güneş)
Dört kitap ta demez mi yıkma gönülleri yıkarsan
Rahman bakmaz etmez hitap
Başka bir dine mi mahsususun ey gönül
değilmisin ehli kitap
Dönde bak aynaya karanlıklarda gezer iken kalmışsın bitap
Dirlik birlik gönül ile cem de değil midir
ağlar gezersin
Rahmana şükür ile gönüllerde birlik
ile aleme güzellik saçan değilmisin
Kul Mehmet’im der ki ey gönül
cehennem ateşi var firak’ta (ayrılıkta)
Sen neden dik başınla kaçar gidersin
bakarsın ta ırak ta
Bak kainata varmı eksiklik yanlışlık
hepsinde var cem ile iştirak (katılım
Haydi bırak benliği al merhameti
yanına sende olsun güzel bir inşirak
(parlama)
Dirlik birlik gönül ile cem de değil midir
ağlar gezersin
Rahmana şükür ile gönüllerde birlik
ile aleme güzellik saçan değilmisin
Mehmet Aluç
Ara Bulabilirsen
Cihan
içinde gönüller,gönül nedir bilmezler
Her şeyi
görürüm bilirim der hiç görmezler
Acı
sızı içinde yaşatırlar acıyı sızıyı sezmezler
Ara
bulabilirsen cihanda gönülden seveni
Aşk
ile seyreyle şafakta gör cümle alemi
Aşk
ile eline al yaz kalemi gönüllere merhameti
Yaralı
gönüllere derman ile koş ol tabip sür merhemi
Ara
bulabilirsen cihanda gönülden seveni
Harap
edilirse gönül yaşamanın ne faydası var
Merhamet
yoksa arsız da ne arar namus ile ar
Arsızın
başına yağsa da dağlar kadar kar
Ara
bulabilirsen cihanda gönülden seveni
Kul
Mehmet sen aşk ile ara gönülde keramet
Elbet
bir gün bulursun sabırla bir alamet
Gönüller
aşk merhametle bulur selamet
Ara
bulabilirsen cihanda gönülden seveni
Mehmet
Aluç
Uslanmazsın Bakarsın
Sen ne
söylersin avaz avaz ey densiz gönül
Aşk ateşinde hiç sen yanmamışsın ağlarsın
gönül yıkar tarumar edersinde bakarsın
Uslan derim gönül sen uslanmazsın bakarsın
Gör
derim ben sızıyı dermansız o acıyı
Gördüm dersin uyursun seni gidi ah ayı
Burnun dikine gider aşk yoluna varmazsın
Uslan derim gönül sen uslanmazsın bakarsın
Gözlerimde
akan yaş ummanı inanyakar
Sen gibi edepsizler durmazanlamaz bakar
Bir damla su dökmezsin arsız hemen kaçarsın
Uslan derim gönül sen uslanmazsın bakarsın
Sanmaki
yaşadığın sonsuz gelmez devrandır
Aşkla yaşayanları gör hala meydandadır
Aşk ile bakanlarki alemi seyrandadır
Uslan derim gönül sen uslanmazsın bakarsın
Kul
Mehmetim aşk ile sevenin mercanı var
Aşkla gönül sevenin gönülde vardır yeri
Aşk ile sevmeyenin bir sıkımlık canı var
Uslan derim gönül sen uslanmazsın bakarsın
Mehmet
Aluç
3 Mayıs 2015 Pazar
Artık Sen Mi Yok Sa Ben Mi (Hece şiir)
Gece gündüz aşk ile
sana eyledim niyaz
Anlamadın beni elinde
boşa çaldın saz
Şimdi kaldık ikimizde
yalnız geçti bu yaz
Sen mi ben mi çekeriz artık biz dertli avaz
Zaman durdu sanki
geçmez bu ömrün saati
Acep bu ömrün biten
vedasız son vaktimi
sevmezsek biz bir daha bulamayız rahatı
Artık sen mi yok sa ben
mi çeker dertli avaz
Gece gündüz Rahman’a ederim aşk duası
Duymazsın sağır sultan duydu gönlüm salası
Gel gönlüme sığarsın gönlüm harran ovası
Artık sen mi yok sa ben mi çeker dertli avaz
Duymazsın sağır sultan duydu gönlüm salası
Gel gönlüme sığarsın gönlüm harran ovası
Artık sen mi yok sa ben mi çeker dertli avaz
Gel ne olur sen gönlüme ol sultan ya vezir
Gönlüm aşkınla dolu seni sevmeye hazır
Gözlerime bak gönlüme her an sana nazır
Artık sen mi yok sa ben mi çeker dertli avaz
Gönlüm aşkınla dolu seni sevmeye hazır
Gözlerime bak gönlüme her an sana nazır
Artık sen mi yok sa ben mi çeker dertli avaz
Gel gir koynuma kaianatı sen seyreyle
Çıkalım ovalara baş başa mesireye
Sevelim gönlümüzü aşk ile sen seyreyle
Artık sen mi yok sa ben mi çeker dertli avaz
Çıkalım ovalara baş başa mesireye
Sevelim gönlümüzü aşk ile sen seyreyle
Artık sen mi yok sa ben mi çeker dertli avaz
Ben sana oldum mecnun sen bana bildim meftun
Kul Mehmet sever seni çok inan sen çok memnun
Kul Mehmet sever seni çok inan sen çok memnun
Artık sen mi yok sa ben mi çeker dertli avaz
Gel birleşelim ne sen ne ben çeksin avazı
Mehmet Aluç
Artık Sen Mi Yok Sa Ben Mi( SERBEST ŞİİR)
Gece gündüz aşk ile gönlüm sana eyledi niyaz
Sen anlamadın beni elinde boşa çaldın saz
Şimdi kaldık ikimizde yalnız boşa geçti bu yaz
Artık sen mi yok sa ben mi çeker dertli avaz
Zaman durdu sanki geçmez ömrün saati
Acep bu ömrün biten vedasız son vaktimi
Eğer sevmezsek gönülleri bir daha bulamayız rahatı
Artık sen mi yok sa ben mi çeker dertli avaz
Gece gündüz Rahman’a gelmen için ederim aşk duası
Duymaz mısın sağır sultan duydu,duymazsın gönlümün salası
Gel gönlüme sığarsın gönlüm benim harran ovası
Artık sen mi yok sa ben mi çeker dertli avaz
Gel ne olur sen gönlüme ol sultan ya da vezir
Gönlüm aşkınla dolu seni her an sevmeye hazır
Gözlerime bak gönlüme bak her an sana nazır
Artık sen mi yok sa ben mi çeker dertli avaz
Gel gir koynuma eyle gönlümü kaianatı seyreyle
Çıkalım ovalara kalalım baş başa çıkalım mesireye
Sevelim aşk ile gönlümüzü sen kainatı seyreyle
Artık sen mi yok sa ben mi çeker dertli avaz
Ben sana oldum mecnun
Sen bana bilirim meftun
Kul Mehmet sever seni çok memnun
Gel birleşelim ne sen ne ben çekelim avazı feryadı
Mehmet Aluç
Şimdi Sensiz, Ben Bensiz Yaşıyorum
Ah
ne hayalim vardı bir bilsen,gözlerini gözlerime sabitleyip,gönlünü gönlüne
yaslayarak seninle tek bir vucut olup,teninin sıcaklığında erimek
isterdim,sensiz kuruyan sevdamı dudaklarında yeşertmek büyütmek isterdim,sana
hasret dağların arasında sıkışmış iken sinene yaslanarak sana aşk şiirleri
okumak isterdim ama olmadı,sen ah sen var ya sen vicdansız bir gün gülümsemedin
çektin diyar illere gittin.
Paptyalardan
sana taçlar yapmıştım,gönlümde sana saraylar kurmuştum sen tahtını boş
bırakarak gittin vefasız!Benide kendinide hasretin prangaları ile karanlık
hapishanelere gömdün,tahiiye edilmememeye mahkum ederek gittin!
Ney
di seni benden soğutan? Ney di sımsıcak gülümseyen gönlümün gülüşünü
beğenmemene sevk eden?Gönlümdeki bahar mevsimlerini kışa çeviren sen neden
mevsimlerimi beğenmedin anlamış değilim!dilimde ahlar,hayal kırıklığında
gülümsemeyen mevsimler saatler bırakarak beni canlı mezarlara gömdün,arkana
bakmadan beni derin sancılı kederlerin içinde yalnız bırakarak çektin gittin...
Sana
ben, kaprislerin,anlaşılmayan tutarsız net olmayan sözlerin yüreğimi yakıyor dedim az
kendini toparla dedim çok şey mi istedim? Az biraz gülümseyerek bana baksın
gözlerin dedim,sen kaprislerin kıskançlığına takıldın beni terk ettin gittin...
Biraz
aşkıma saygılı olman çok mu zordu ?Sana kucak açmış seni her hatanla seven
gönlüme değer ver demem çok mu zoruna gitti?
Gidene
git demek bana yakışmazdı,sana aylarca yalvardım, seninle ben umut doluyum
ne olur sözlerimi yanlış anlama ,yıkma dedim seni seven gönlümü,gönül evimi sen
inat ettin gideceğim dedin ve gittin,ne diyebilirdim ki ? Cümlelerin hecelerin sözlerin bittiği andaki çaresiz
mısraların çağlamayan, fayda sağlamayan anlamsız sözlerin uçurumunda gezmenin çaresizliğinde ellerinde
tutmak çok zordu!
Bana
kızgın gözlerinin alevini özür dilemenin çağlayan ırmağında
söndüremedim,umutsuz bakışını özür dilemenin gülümseyen deryasında özür
dilemenin gülümsemesinde
gezdiremedim, bel ki haklısın sana dedim hata ettim dedim, sen af etmedin çektin
uzak diyarlar gittin...Arkandan sana dilenciler gibi yalvardım,gönül köprümüzü
yıkma dedim yalvardım dönüp yüzüme bakmadın cehennem alevleri içinde bıraktın
gittin!
Şimdi
sensiz , ben bensiz yaşıyorum,senli gülümsemesemde, umutlara ağır aksak
yürüsem de...Gitmen mi gerekiyordu suratıma bir tokat atsaydın,bir süre
konuşmasaydın bilemiyorum ! Kapatıyorum, çekiyorum senli düşlerin anıların
yarınların fişini...
Mehmet
Aluç
İman İle Olan Güzelliği Tadar
Kullar iman ile yatar
kullar iman ile kalkar
iman ile olan kulları satmaz
iman ile olan güzelliği tadar
iman yolu mezara oradan ahirete uzar
iman ile olmayan nefis şeytan ile
azar
imansız olan ateşten kendi mezarın
kazar
iman ile olan güzelliği tadar
Şair iman ile gönüllere sevgiler
yazar
sevgiyi bulamazsa gönüllerde arar
azar azar
gönlünde coşan sevgiyi duyguyu
yazar
iman ile olan güzelliği tadar
kulun üzerinde olsada eski bir çul
imanı sen ey kul arada bul
iman sana dünya ve ahirette
lazımdır ey kul
iman ile olan güzelliği tadar
nefis şeytan kul ile açar arayı
seçemez kul o zaman akla karayı
yıkılır o an gönül tahtı
sarayı
iman ile olan güzelliği tadar
kul mehmet yaralı gönüllere ol
merhem
iman ile merhametle ol her dem
iman ile kul olur erdem
iman ile olan güzelliği tadar
Mehmet Aluç
Gönül Dostu Yunus Emre 2. bölüm
Acaba
tekrar Yunus Emre yi rüyamda görür müyüm diye Mehmet yatağa
uzanarak uyumaya gayret etti.Uykuya daldıktan bir süre sonra
gönüllerin dostu Yunus Emre yi karşısında gördü.
-Evlat
nereye gittin birden bire?
-Bilmiyorum
Yunus dedem!Çok şükür sana yine kavuştum.Bir şiirinizde:
Pâdişâhın
kudreti gör neyledi
Od u sû toprâğ u yele söyledi
Od u sû toprâğ u yele söyledi
Bismillah
deyip getirdi toprağı
Ol arada hâzır oldu ol dağı
Ol arada hâzır oldu ol dağı
Toprağ
ile suyu bûnyâd eyledi
Âna Âdem demeği âd eyledi
Âna Âdem demeği âd eyledi
Yel
gelip ardınca dağıttı anı
Andan oldu cism-i Âdem bil bura
Andan oldu cism-i Âdem bil bura
Od
dahi geldî vü kızdırdı anı
Çünki kızdı cisme ulaştı canı
Çünki kızdı cisme ulaştı canı
Surete
girmeğe can ferman olur
Pâdişâh emrî anâ ferman olur
Sureti can girdi pûr nûr eyledi
Suret dâhi canı mesrur eyledi
Pâdişâh emrî anâ ferman olur
Sureti can girdi pûr nûr eyledi
Suret dâhi canı mesrur eyledi
Hamd
û şekr etti dedi ey Zû'l-celâl
Bin benim bîğî yaratsan ne muhâl
Bin benim bîğî yaratsan ne muhâl
Toprağ
ile bile geldi dört sıfat
Sabr u iyi hû tevekkül mekrümet
Sabr u iyi hû tevekkül mekrümet
Suyıla
geldî bile dört dürlü hâl
Ol sefâdur hem sehâ lûtf u visal
Ol sefâdur hem sehâ lûtf u visal
Yel
île geldi bile bil dört heves
Oldurur kizb û riyâ tizlik nefes
Oldurur kizb û riyâ tizlik nefes
Od
ile geldi bile dört dürlü ded
Şehvet û kibr û tama' birle hased
Şehvet û kibr û tama' birle hased
Cân
ile geldi bile uş dört hısâl
İzzet û vahdet haya âdâb-ı hâl **
İzzet û vahdet haya âdâb-ı hâl **
-Bunu
açıklarmısınız? Bir de akıl dersiniz üç çeşit akıl var
dersiniz:
-Evladım
Akıl, pâdişâhın kadimliği pertevindendir; akılde üç
türlüdür: Biri Akl-ı maâş'dır; dünyâ tertiplerin bildirir;
biri de Akl-ı Maâd'dır, âhıret ahvâlin bildirir; biri de Akl-ı
Kûllî'dir; Allâhu tâlâ ma'rifetin bildirir, iman, pâdişâhın
hidâyeti nûrundandır; îman da üç düriüdür: Biri
ilm'ûl-Yakıyn-dir ve biri Ayn'ül-Yakıyn'dir, ve biri
Hakk'ul-Yakıyn'dir.Fakat o! îman ki ilm'ül-Yakıyn'dir akılda
yerlidir ve ol îman ki Aynül-Yakıyn'dir, gönülde yerlidir ve ol
îman ki Hakk'ul -Yakıyn'dir, canda yerlidir. Can ile olan îman
canla bile gider. Uçmak pâdişâhın fazlı pertevindendir; tamu
Pâdşâhın adlı pertevindendir. Toprak, pâdşâhın nuru
pertevindendir; Su, Pâdişâhın hayâtı pertevindendir. Yel
pâdşâhın heybeti pertevindendir. Od, pâdşâhın hışmı
pertevindendir. Toprak ile su uçmakta yerlidir, od ile yo! tamuda
yerlidir. Od ile ve yel ile gelen dokuz kişidir ki bunlar,
binbaşlarıdır; biner erleri vardır, kime gelseler kendi makamına
iletme olurlar. Toprakla, suyla gelen on üç kişidir; bunlar de
binbaşlarıdır; biner erleri vardır, kime gelseler uçmaya
dartarlar. Can ile gelende dört kişidit, bunlar canla geldi, canla
gider. Bunlarında biner erleri vardır. Bunlarınla olanlar dîdâra
müstuğrak olasılardır. Toprakla, suyla gelen, uçmakta
olasılardır, odla, yelle gelen, tamuda kalasılardir, canla bile
gelen Hazretde müstağraktır. İmdi bilgi! kî hangi yoldasın;
hangisinin sözün tutarsan, onun bölüğündensin; Vallâhu a'lem.
**
-Allah
razı olsun Yunus Dedem adeta bir dantel gibi imanı sevgiyi hoş
görüyü işleyip o güzel dil ve edebi ile anlatmanız biz
okuyucularını okur iken iman sevgi hoşgörüyü yudum yudum
içerek tadıyoruz, Allah sizden razı olsun.
-Şimdi
dinle evladım:
Her
davadan geçen kişi Hak’tan yana uçan kişi
Aşk şarbın içen kişi kâh esrik(sarhoş) kâh mestan( Cüret sahibi) ola
Örmez misin sen arıyı er bir çiçekten bal eder
Sinek ile pervanenin yuvasında bal olmaya
Âşıkların halini âşık olanlar bilir
Aşk bir gizli hazinedir gizli gerektir sırlar
Etmiş iki millete birlik ile bakmayan
Halka müderris( Ders veren ) ise gerçekte asidir
Akar yaşım sele benzer ömür geçer yele benzer
Güler yüzün güle benzer ne bilsin geçe bu çağlar
Aşktır âşıklar dermanı aşktan hâsıldır muradı
Aşksız kişinin sohbeti aşksız kişiye benzer
İşitin ey yarenler aşk bir güneşe benzer
Aşkı olmayan gönül benzetsen taşa benzer
Aşk şarbın içen kişi kâh esrik(sarhoş) kâh mestan( Cüret sahibi) ola
Örmez misin sen arıyı er bir çiçekten bal eder
Sinek ile pervanenin yuvasında bal olmaya
Âşıkların halini âşık olanlar bilir
Aşk bir gizli hazinedir gizli gerektir sırlar
Etmiş iki millete birlik ile bakmayan
Halka müderris( Ders veren ) ise gerçekte asidir
Akar yaşım sele benzer ömür geçer yele benzer
Güler yüzün güle benzer ne bilsin geçe bu çağlar
Aşktır âşıklar dermanı aşktan hâsıldır muradı
Aşksız kişinin sohbeti aşksız kişiye benzer
İşitin ey yarenler aşk bir güneşe benzer
Aşkı olmayan gönül benzetsen taşa benzer
-Şimdi
yaşadığımız zamanda aynen dediğiniz gibi Yunus Dedem gönlümüz
taşa dönmüş durumda:Anadolu üç önemli hadiseyle
karşı karşıya gelir. Bunlar, “Haçlı seferleri, Moğol
saldırıları ve Babailer isyanı”dır. Bu üç hadise,
Anadolu’da çok büyük çapta sosyal, siyasal ve dinî kargaşalığa
sebep oldu. Böylesi olumsuz hadiselerin önünde savrulup gitmemek,
güçlü kökleriyle toprağa tutunarak ayakta kalmayı başaran
asırlık çınarlar gibi olmak, bunun için de sağlam bir düşünceye
yaslanmak gerekiyordu. Sizde öyle yaptınız. Yeni bir felsefe
ortaya koymadınız. Yeni bir fikrî, sosyal ve siyasî hareketi
başlatmadınız. Mutlak Hakikat’e tutundunuz. Sadece Allah'a
inanıp bağlandınız ve ona yeniden çağırdınız insanları. Bir
“davi”nin değil, adına “sevi” dediği bir gayenin insanı
olarak hareket ettiniz. Unutulan bir gerçeği yeniden ama yeni bir
dille hatırlattınız. Yani onu bu anlamda Mutlak Düşünce’nin
bir “yenileyicisi”, “ sizi yeni bir yorumcusu” olarak görmek
gerekir. Sizin , gönül büyüklüğünüz işte buradan
gelmektedir. Böyle zamanlarda ortaya konan her iddia,
benimsenebilmek için bir karışıklığı, kavgayı ve
mücadeleyi de beraberinde sevgi iman dolu şiirlerinizle yok
ettiniz. ***
KİBRİN
(BÜYÜKLENMENİN) HİKÂYESİ (1-20. BEYİT) ***
198Eğer
dinlerisen haber vireyin Akıl câsûsı ne dir göstereyin
190Kanâ'at
geld'oturdı tahtı aldı Haramiler hemân yollarda kaldı
191Tururlar
tag başında yol ururlar Komazlar yolcıyı yolda dururlar
192
Akıl dir casusa yort imdi girü Kanâ'ata haber benden degirü
193
Di otursun ki tâc u taht anundur İlahi devlet-ile baht anundur
194Nice
tura harami tag başında Girür bir gün ele yol savaşında
195
Kibir dirler ana bilürler anı Ana uyan imansız vire canı
196
Özinden gayrı kimseyi beğenmez Yüce yirde turur aşaga inmez
197
Nice tahta binenler yire düşdi Nice benin diyene sinek üşdi
198
Sana uğratma kibrün endîşesin Uyarsan kibre ırağa düşesin
199
190. Eğer dinlersen haber vereyim. Akıl casusu nedir göstereyim.
Türkçe
191.
Kanaat geldi oturdu tahtı aldı. Yol kesenler o an yollarda kaldı.
192.
Haramiler dağ başında yol keserler. Bırakmazlar yolcuyu yolda
beklerler.
193.
Akıl habercisine şimdi geri git, kanata benden haber (ver) der.
194.
Söyle otursun taç ve taht onundur, İlahi devlet ile talih onundur.
195.
Yol kesen ne kadar durabilir dağ başında. O elbet bir gün yol
savaşında ele geçer... 196. Ona kibir derler. Onu herkes tanır.
Ona uyan canını imansız verir.
197.
Kendinden başka kimseyi beğenmez; yükseklerde durur, hiç aşağı
inmez.
198.
Nice tahta çıkanlar yere düşüp tahtından oldu. Nice benlik
davasında bulunanlar da (Nemrut gibi) sineğe yenildi.
199.
Kibir düşüncesini yanına yaklaştırma. Kibre uyarsan,
(Allah’tan) uzak düşersin.
216
Irak düşenlerün îmânı yokdur Ki zîrâ suretinde canı yokdur
200
Gerek canlu kişi canın sakına Ki taksîr itmeye kendü hakına
201
Tekebbür eyleme kim sevrikesin Sevürkmişler yolma birikesin
202
Kapu gözet kapu ko dip gözetme Ki devlet kapudadır koma gitme
203
Dilersen devleti kapuda turgıl Umarsan hil'ati tapuda turgıl
204
Beğenme gel seni ırak düşesin Kalup dermânde ucb-ile kalasın
205
Tekebbür sözi her nireye vara İşiden la'net okur ol habere
206
Sakıngıl olmagıl kibr-ile yoldaş Kibir kandayısa anufila savaş
207
Kogıl kibri vefa sana ne kıla Vay o gün kim suret nakşı yıkıla
208
Suret yıkılmadan kibri yıkagör Bu düşvarlık makamından
çıkagör
209
200. Allah’tan ırak düşenlerin imanı yoktur. Çünkü suretinde
can yoktur.
Türkçe
201.
Can sahibi olan kişi, kendi kendine kusur etmemek için, canını
korumalıdır.
202.
Kibirlenme, varlıktan vazgeç. Varlıktan vazgeçenlerin (benliğini
öldürenlerin) yolunda toplanasın.
203.
Kapıyı gözet (mütevazı ol) dibi (yüksekleri, baş köşeyi)
gözetmeyi bırak. Ebedî mutluluk, kapıdadır, onu bırakıp gitme!
204.
Ebedî mutluluğu istiyorsan kapıda dur. Hil’ati (padişah veya
vezir tarafından giydirilen elbise) istiyorsan, huzurda dur.
205.
Gel, kendini beğenme! Yoksa Allah’tan uzak düşersin. Acze düşer,
kendini beğenmişliğinle kalırsın.
206.
Kibirlenen insanın sözü, nereye giderse gitsin; işitenler, o söze
lanet okur.
207.
Sakın, kibir ile yoldaş olma. Kibir, neredeyse onunla savaş.
208.
Kibir vefasızdır, onu bırak. Suret nakşı yıkıldığı gün
(vücudun toprak olduğunda) vay hâline..
209.
Vücudun yok olmadan kibri öldürmelisin. Bu zorluk makamından
(kötülük ortamından) hemen çıkmalısın***
-Yunus
dedem sen gel şimdi kibir neymiş bizlerde gör, cümlemizde kibir
gurur var.
-Birer
umut güven insanları azalınca bunlar hep olur evlat.İktidar
olanlar sadece kendisini düşünür ve halkı düşünmezse bunlar
hep olur evlat.
-Söyle
ne yapmalı Yunus dedem?
-Toplum
kendi mutluluğu için değil ,toplumun mutluluğu için çaba sarf
etmedikçe bundan kurtuluş yok evlat.Umutsuz,kırık gönülleri
merhametle iman ile sarmak gerekir evlat, bundan başka kibir ,benlik
sevdasından kurtuluş olmaz evlat.
Mehmet
Aluç
Kaynak:**
http://kitapbilgisi.blogspot.com.tr/2012/12/risaletun-nushiyye-yunus-emre.html#.VUOJfo7tmko
Mustafa özçelik
Bizim
Yunus / Mustafa Özçelik
Kaydol:
Kayıtlar (Atom)
Yayınlarım
Bugünü Elinden Alına Adam Geleceği İçin Ne Yapabilir?
Bugünü Elinden Alına Adam, Geleceği İçin Ne Yapabilir? Cevaplarınızı bekliyorum. Mehmet Aluç
-
1847’de Manisa'nın Kırkağaç ilçesi Gelenbe kasabasında dünyaya geldi. 1912'de aynı kasabada yaşamını yitirdi. Asıl ismi Mehme...
-
Aşık Reyhani 1932 yılında Hasankale'nin Alvar köyünde doğdu. Asıl adı Yaşar Yılmaz'dır. İran'dan göçen babası ...
-
Yunus gelirde hakka doğru yürünmez mi? Gözlerde yaş akarda Yunus görmez mi? Hak yolda hakla olan Yunus görünmez mi? Hak yol...