Bu Blogda Ara

26 Nisan 2015 Pazar

İman Et Sende Bul Huzur




mümin iman ile alır hazı
mümin olmayanda her an olur sızı
mümin olanın ne güzel gelin olur kızı
mümin olan dertleri bin yıllık yoldan duyar
mümin olmayanın düz yolda ayağı kayar
dertlerinin bitmesi için gece gündüz ay sayar
iman et  sende bul huzur

iman ile gönlünü sağlam bağlayana
merhametle gönlünü doldurana
ne güzel olur bunlarla Rahmana kavuşana
mümin olmayanın düz yolda ayağı kayar
dertlerinin bitmesi için gece gündüz ay sayar
iman et  sende bul huzur

iman ile gönüller coşar
mümin olan her derde koşar
mümin olmayanın yolu şaşar
şaşar da şeytan yolunda yatar
mümin olmayanın düz yolda ayağı kayar
dertlerinin bitmesi için gece gündüz ay sayar
iman et  sende bul huzur

iman olanda olur hürmet
iman olmayanda olmaz merhamet
imanlı olan kazandığını ihtiyacı olan için harcar
imanlı olmayan önüne geleni soyar
sanır ki topladığı ganimet ahirette ağlayarak yanar
mümin olmayanın düz yolda ayağı kayar
dertlerinin bitmesi için gece gündüz ay sayar
iman et  sende bul huzur

iman ile dilinde düşmesin zikir
iman ile olanda elbet olur fikir
imanlı olmayanda olmaz fikir
yakar yıkar oturur bakar olur hakir
fikirsiz fikirleri gibi kendisi de eskir
mümin olmayanın düz yolda ayağı kayar
dertlerinin bitmesi için gece gündüz ay sayar
iman et  sende bul huzur

Kul Mehmet iman denizi serindir ayrılma
sakın insanlara küsüp de sen darılma
her gördüğünü dost diyerek sarılma
ya uzun yola çık ya alışverişe
dost mu değil mi tanı yanılma
dua eksik olmasın dilinden
insanlara zarar vermesin elin
mümin olmayanın düz yolda ayağı kayar
dertlerinin bitmesi için gece gündüz ay sayar
iman et  sende bul huzur
Mehmet Aluç


Mısralar




sevdim seni gönlümde açtın yara
yaralı gönlümü bilmem kimler sara
versen herkes sarar yaramı inan para
istedim sen sarasın yaramı 
sana ben bakayım doya doya
Mehmet Aluç

İstersende Gel



bu aşk beni benden alır ah
sen istediğin kadar yan çek vah
ömür geçiyor eyvah
istediğin kadar sen çek ah
istersende gel gönlümün kapısını çal

sen artık kendi günahınla kal
ister bu gönlümü al
istersen gurbet illlere sal
istersende kendi başına kal
istersende gel gönlümün kapısını çal


işte gidiyorum yolum ankara
bana dedin sen aciz fukara
senin gönlün zaten dünden kara
istersende kendi başına kal
istersende gel gönlümün kapısını çal

kul mehmetim sevdim düştüm ateşe
dertler sensiz geldi peşpeşe
hasret kaldık gülüşe
ne sende ne bende kaldı neşe
istersende kendi başına kal
istersende gel gönlümün kapısını çal


Mehmet Aluç

Sen Giderken




Sana verdim gönlümü
sen terk ettin yıktın ömrümü
ayrılık rüzgarına kapıldın gittin
aşk şarkısını söyleyemedik seninle
koşarken hüzünlere hatalara ellerinle
kelimeler sözler sana yetmezken
bir gülümsemen bana yeterken
aşk şarkıları sana yetmedi sen giderken
ruhum yaralı ruhun yaralı
duygusuz yolları aşarken ellerimiz karalı
kelimeler sözler sana yetmezken
bir gülümsemen bana yeterken
aşk şarkıları sana yetmedi sen giderken
bir dizi sözlerle aşkımı sana anlattım
sen anlamsız sözler yumağı ile kaldın
içimdeki seni gülümsemeni yıktın
harcadın yüreğimi beni umutsuzluğa sattın
kelimeler sözler sana yetmezken
bir gülümsemen bana yeterken
aşk şarkıları sana yetmedi sen giderken
yanağımda busen olmadan
ellerimde ellerinin sıcaklığı kurumadan
tenimde kokun içime sinmeden
sen çektin gittin veda etmeden
özlemlerine sabırla ekledin
gözlerini gecelere terk ettin
sıcaklığını kış ayına bıraktın
sen çektin gittin veda etmeden
kelimeler sözler sana yetmezken
bir gülümsemen bana yeterken
aşk şarkıları sana yetmedi sen giderken

Mehmet Aluç

Çözemiyorum





seninle aşk yoluna çıkmaya gözüm kesmiyor
sen aşktan anlamazsın diyeceğim dilim varmıyor
seninle aşksız olsam olmuyor 
aşkı sensiz yaşasam olmuyor
çözülmez muamma gibisin 
çözmek istiyorum çözemiyorum


bir gülümser yüzün
bir dediğini tutmaz söylediğin sözün
mutlulukla bakmaz bana gözün
sensiz yönümü aşka çevirsem olmuyor
aşka sensiz yönümü dönsem de olmuyor
çözülmez muamma gibisin 
çözmek istiyorum çözemiyorum


kul mehmet'im inan çekilmiyor nazın
sana duygularımı anlatıyorum elimde sazım
bana gülümsemen ile gönlündeki aşkın lazım
sensiz gönül sazıma dokunsam çalmıyor
gönül sazımı yerlere çalsam olmuyor
çözülmez muamma gibisin 
çözmek istiyorum çözemiyorum
Mehmet Aluç
26-04-2015
07:28

Buğulu Camlara İsmini Kazımıştım Siliyorum İşte




Kuşlar gibi çırpınan kalbimdeki aşkı kabul etmedin be zalim, kabul etseydin ne kaybederdin, sana sevgi mutluluk vermek için çırpınan gönlümü bir paçavra gibi kenara attın, suratıma bir tokat gibi vurdun! Senden çok şey istemedim ki, sadece gülümsemeni gönül kapını bana açmanı, gönül sarayımda taht kurmanı istedim. Senin için gönül bahçemde sen kokan laleler, sümbüller, yasemenler yetiştirdim sana sunmak için, ama sen onları kuruttun ayakların altında ezdin be zalim...


Hayallerimde gönlünü feth etmek , gülümserken ismimi aşkım diye söylemeni isterdim, ama sözlerin hep kederdi buda bana zehir olarak yeterdi ve yetti de, beni dinlemeden anlamadan yargıladın, gönül kapından bin bir sorularla hemde sebepsiz anlamsız sorularla sorguladın kovdun, terk edip beni gittin. Sorduğun en aptalca sorun ise sanki beni değilde bedenimi seviyor muşsun gibi düşünüyorum,farkında mısın bilmiyorum gibi saçmalama'ların oldu. Beden seninle bir değil mi? Sen ayrı, bedenin ayrımı yaşıyorsun söyle bana dediğimde, çektin gittin, anlamsız kuşkuların varsayımlarınla yüz yüze gelmekten korktuğun için!


Bir gün düşüp arkama geleceksin, o nefret anlamsız sorularla dolu olan gönlündeki kangren düşünceleri kanatarak o anlamsızlığından kurtularak koşacaksın, hatta dağları ovaları aşarak geleceksin ama beni bulamayacaksın, kendi pişmanlığının ıstırabı içinde aynı benim gibi yanacaksın yok olacaksın. İnandığın değerlerin boş ve gereksiz olduğunu elbet anlayacaksın ama sanma döneceğimi sana yanılırsın, çünkü çözülmez bir muammasın, anlamayan, görmeyen, hissetmeyen, hislerinin pişmanlığını elbet anlayacaksın...

Buğulu camlara ismini kazımıştım siliyorum işte, gönlüm düşerse derde gama ben sensizde gülümserim sensiz cama, yırtılmış paçavraya çevirdiğin gönlümü aşkımın gözyaşları ile vururum bir yama.Varsın gülümsemesin seninle ömrüm, seninle gülesiye gezemedim ama inan ben senide çözemedim ,şimdi sensiz aşkın sahilinde geziyorum, aşkın denizinde sensiz yüzüyorum, yüreğimde hasretin olsa da kendi kendime gülüyorum.

Gönlümü derinden terk etmenin hançerini sapladın, hemde bin bir yerinden mutlu musun şimdi bilmem ama ben...

Mehmet Aluç

Şimdi Issız Akşamlarda Gönlünün Sahilinde



Vefasız gönül gözünle seni sevdiğimi görmedin,kınadın aşkımı kabul etmedin,sanki bende aşk için seninle sınandım sabırla yolun gözledim,lakin sen gelmedin,kanadı gönlüm yandı gönlüm kor alev görmedin,canın sağ olsun gülüm seni inciteceğime ben incinir bu vefasızlığını yüzüne söylemem, seveceğin güleceğin güne kadar beklerim...

Gönlüm gönlünün sahilinde gezerken,hırçın dalgalar gibi aşk kokmayan bakışlarının dalgalarında boğulurken sana elimi uzattım görmedin feryadımı duymadım öldüm sanma aşkımın gücü ile kurtuldum gönlünün hırçın dalgalarında.

Şimdi ıssız akşamlarda gönlünün sahilinde geri dönmeni ve hayat öpücüğü ile hayatıma bir nefes olmanı nefes vermeni bekliyorum ve hala üç mevsim geçti ve hala gelmedin,ben hala umutla sevinçle gönlünün sahilinde seni bekliyorum içimdeki seni seven deli sevdamla aşkımla...

Gelmezsen de gelme be gülüm fukara aşkımla ben seni düşünerek hayalinle yaşarım baktım ki olmuyor terk ederim senli sokakları şehirleri ülkeyi...

Arzularının esiri olan sen ,şımarık sevmeyi bilmeyen sen belki seni üzdüm ,belki anlayamadım,belki sana layık değilimdir,şimdi gönlünün sahiline gözümde akan yaşlarımı ve hıçkırıklarımı bırakarak gidiyorum,belki bir gün görürsün ve anlarsın beni ve belkide kim bilir seversin ama o zaman da beni seni candan seven beni bulamazsın ama sen martılarla bir haber sal bir öpücük gönder ben koşarak gelir yumuşacık kollarına sarılırım...

Şimdi bahtıma düşen ayrılığı sensizliği yaşamaya tek başıma gidiyorum can gülüm,hoşça kal demiyorum çünkü beni çağıracaksın ve bende sana koşarak koca gülümsemenin sıcaklığı ile sana koşarak geleceğim...

Mehmet Aluç
26-04-2015
03:58 

Sende Kalsın




nefret dolu bakışın sende kalsın
yalnızlık bana yeter ömrüm solmasın
gönlüm sensiz ferah ile olur yolum şaşmasın
yoksa nefret dolu bakışın sende kalsın

ben gidiyorum uzaklara kendi köyüme
nefretini silde çık gel sende kendi köyüme
mutluluğu yaşarız biz kedere bürünme
yoksa nefret dolu bakışın sende kalsın

kul mehmet der ki gönüller aşk ile iyi olur
aşk ile gönüller huzuru bulur
aşk ile olmayan gönülden korkulur
yoksa nefret dolu bakışın sende kalsın
Mehmet Aluç

25 Nisan 2015 Cumartesi

İman Mümine Nimettir



gönüller Kuran nuru ile uyandı
iman nuruna gönüller boyandı
ameller merhametle yağmaya başladı
nefis şeytan iman ateşi ile yandı

iman mümine nimettir
beş vakit namaz rahmettir
iyilikler müminlere ganimettir
nefis şeytan iman ateşi ile yandı

kul iman ile huzur bulur
tövbe ile günahlar af olunur
kul iman ile cehennemde kurtulur
nefis şeytan iman ateşi ile yandı

aç gönül gözünü kanatı oku
imansız değer şeytanın oku
ezan okunuyor haydin namaza
nefis şeytan iman ateşi ile yandı

Mehmet Aluç

Yüreğimi Ezme Yarim




bağlarsın başına beyaz tülden yazma
gül ne olursun bana mezarım kazma
derdimi anlatırım kırık sazımla
kaşın eğip yüreğimi ezme yarim



hele gülüşünle yaklaş sen yanıma
yaklaşta tenin değsin tatlı canıma
aşığınım ne olur girme kanıma
kaşın eğip yüreğimi ezme yarim



kul mehmet'im gönlümü yarim şad eyle
sevmiyorsan söyle beni azat eyle
gönlümü geçiririm riyazat ile
kaşın eğip yüreğimi ezme yarim
Mehmet Aluç

Duymazsın Feryadı



aç bak gönül kapını gör merhameti
kainat sağır değil sen neden sağırsın
duymazsın feryadı gönül halini anlamzsın
ıslak bir gecede ıslanmış gözyaşaları ile
feryat eden gönlünün feryadına kulak ver
martılar kanatlarında taşırken merhameti
sen görmezsin gönlündeki merhameti
yıkar yakarsın ondan sonra rahat yatarsın

soluksuz koşarken zaman gözün önünde
merhamete susamış ömrün gözlerine bakar
solarken gönlünün dili son bir hece ile can verirken
sen hala duymayan kulaklarınla
masallardan anlamayan kovulan bir çocuk gibi
mahzun kimsesizliğini bilmeden yaşarsın
nereye dönsen yarını olmayan bakışın
gönlündeki sonsuz uğultular feryatlar bitmeyecek
bunu sen bile bile hala gönül kapını açamazsın
morarmış hayatınla yalnız kaldığın için kaderi suçlarsın


ah bir döve bilsen bu inadını
yosun tutmuş fikrinin yanlışlığını bir anlasan
ses duvarını aşarak
her gün gönül kapını yıkam merhametsizliğinin
sana yakaran feryadını duysan
mutluluğa ulaşsan
ne ırmaklar yanar ne ömrün nede gülüşün yanar
arama bu dermansızlığına doktor
sensin kendi doktorun biliyorsun
aç gönül kapını merhametin kapısını aç
dokun onun ile her şeye
tespih tanesi gibi dağılan ömrün sana gülümseyecek

Mehmet Aluç

Nasip Dedim Sana Gülümsedim



Ah yarim bir gün yol olmadın bana,sana gelen yolu bulamadım gelen yolumu kapattın dikenler ektin,hiç gülümsemedin yaklaşamadım yanına,yıktın kaşlarını karartın gönlünü ,bilmem ne geçti eline...

Özlemin hasretin yüreğimi kor alev yakarken sanki bakar iken zevk alıyordun ve gülümsemiyordun..


Seni ben seçseydim terk eder giderdim ama gönlüm seçti ona söz geçirmek ne mümkündür,ama gönlümde anlayacak vefasızlığlını ve o zaman sen tek başına beni seni senden fazla seveni bulamadan mutsuzluk içinde yaşayacaksın ve pişmanlığın kahrı ile solacaksın.

Sana bunları söylemek çok zoruma gidiyor ama sen hala gönül kapını bana açmıyorsun ve gülümseyrek bakmıyorsun,aldım gönlümü kapını çaldım al bu gönül aşkı ile senin olsun dedim yüzün çevirip bakmadın be ey zalim...

Nasip dedim sana gülümsedim,kısmetim olursun dedim gülümsedim ama sen ey zalim hiç gülümsemedin bana,ben seni canıma canan olursun diye sevdim ve yanıldım...

Gözlerimde yaşlar aşk sen diye ağlar görmezsin,gayrı senden bana fayda yok elem var,gidiyorum senden uzağa,sen kal vefasız gönlünle kal baş başa,belki anlarsın kadir kıymetimi...
Mehmet Aluç

Aşkın Kapısında







vardım aşkın kapısını çalmaya
yarin gönlünü al gel dedi varmaya
vardım nazlı yarin yanına yol vermedi
aşkın kapısında yarim nasibimi bağlarken buldum


gel eyleme yar dedim varalım bu kapıya
gönlümüzü bağlayalım aşk denilen yapıya
aşk ile sevelim alalım aşk denilen tapuyu
aşkın kapısında yarim nasibimi bağlarken buldum


yar inat eyler benimi sınar yürümez ayakları
açam diyorum yarsiz açılmıyor aşkın kapıları
diyorum aşk ile güzel olur dünyanın insanları
aşkın kapısında yarim nasibimi bağlarken buldum


kul mehmet fazla uğraşma yazılandır kader
elbet hayır vardır yazılan kaderde bir mukadder
belki yar ayıkır sen sabır et gerisin geriye döner
aşkın kapısında yarim nasibimi bağlarken buldum


Mehmet aluç

24 Nisan 2015 Cuma

İman Olmadan



iman olmadan bulamadım yolumu
imansız nefis şeytan kesti yolumu
sırıtarak okşadılar gönlümü solumu
uçurumun başında kıçıma vurdular tekmeyi
kırdılar kolumu kanadımı alay ettiler
vefasızlık hançerini göğsüme sapladılar

anladım ki imandan başka güzel yol yok
iman açtı bana kolunu sardı mutluluk ile
kurumuş gönül bağlarım yeşerdi iman ile
batan güller neşe ile açıldı iman ile
yaralarım kanardı merheme oldu iman
beni düşüren nefis ile şeytan, figan eylerdim
figanıma gülümseyerek sardı nurlu iman

kul mehmet arayan aradığını aramazsa bulamaz
iman olmayınca kul dünya ahirette mutlu olamaz
iman olmayınca gönülde merhamet olmaz
merhamet olmayınca dünya zulümden kurtulmaz
nefis şeytan iman olmayınca yakar yıkar insan insan olamaz
iman olmayınca kulda gerçek kul olmaz zalim olur
Mehmet Aluç




23 Nisan 2015 Perşembe

Bu Gece Mübarek Bir Gece



Bu gece mübarek bir gece
Allah ismi dökülsün dilimizde hece hece
Nurla bezensin gönüller bu gece
Rahmana meyledelim arzulayalım bu gece
Rahmandan isteyelim huzur ile neşe

Regaip arzulama varmak istenilen demektir
Çaba sarf edilerek varmak ulaşmaktır
Gönüller bu gece açsın çiçekler gibi
Nurla bezensin gönüller bu gece
Rahmana meyledelim arzulayalım bu gece
Rahmandan isteyelim huzur ile neşe


Bu gece gönüller dilde Allah ile güler
Allah diyen gönüller mutlaka mutluluk saçar
Nefis ile şeytan o an kuldan kaçar
Nurla bezensin gönüller bu gece
Rahmana meyledelim arzulayalım bu gece
Rahmandan isteyelim huzur ile neşe


Kul Mehmet iman ile ol ömrün gönlün solmasın
Bu gece nurlu bir gece, 
İman ile ol nefis şeytan gözün oymasın
Gönlün nurla bereket dolsun
Nurla bezensin gönüller bu gece
Rahmana meyledelim arzulayalım bu gece
Rahmandan isteyelim huzur ile neşe
Mehmet Aluç

Sen içine kainatı sığdırırken

        


Kalbimin en mahrem yerinde saklanan ve ortay çıkan aşk,nazlı yar anlamaz                         senden yüreğim parçalar,yanar yüreğim kor alev...


Yıllardır aradım seni meğer sen aranmakla gelmeyenmişsin istediğinde gelenmişsin bildim amma,nazlı yar gelmez senle bir olunca anlamaz aşk'tan bilirim ondan dolayı gözlerimde yaş,yüreğime hançer saplanır kanar kanatır acır...


Nazlı yar bir kelebek gibi gelsin omzuma gönlüme konsun isterim ey aşk lakin ben yaklaştıkça o benden umman umman kaçar...


Yare küssem sensiz olamayacağım,sana küssem yar sensiz anlamsız olacak ey aşk...


Bana geldin lakin anlatamıyorum seni,anlamıyor,bundan sonra ey aşk seni dinleyeceğim,gözlerimi kapatacağım içimdeki sen yanan kor alev ile yanacağım,yeter ki sen uzaklaşma güzelliğinle ey aşk, ta ki nazlı yar yüreğimdeki seni hissedene ,anlayana,görene kadar.


Sen içine kainatı sığdırırken ben yarin gönlüne ikimizi sokana kadar sabırla seni anlatacağım,şu an kararan gönlüne senden buseler konduracağım usul usul sunacağım,nazlı yarim'de Allah'ın izni ile yudum yudum seni içecek ey aşk.

Mehmet Aluç

Ne Sen Ne De Ben





Ömür geldi geçti nasıl geçti bilemedim
Bir gün seninle güleyim dedim gülemedim
Kaşların hep çattın neden çattın sormadım
Bir gün yaptığın anlarsın dedim anlamadın
Ne sen tatlı bir aş yedin gülümsedin
Ne de ben tatlı bir aş getirebildim


Daha güzel günler yaşayacağız diye bekledim
Neden kaşlarını çattın bana karşı bilemedim
Güvendim bir ömür boyu seni kazanamadım
Ne sen tatlı bir aş yedin gülümsedin
Ne de ben tatlı bir aş getirebildim


Kul Mehmet kader ne getirir bilemezsin
Allah yazar kul sabırla yaşar bir şey diyemezsin
Ne sızlanırsın sabırla hayatın yaşa
işte o nedenle nazlı yarim
Ne sen sabır ettin ne de ben
Ne sen tatlı bir aş yedin gülümsedin
Ne de ben tatlı bir aş getirebildim

Mehmet Aluç

21 Nisan 2015 Salı

Âlemlere Gönüllere Işıksın Gül Kokan Resul





Sensin gül kokan Âlemlere Resul
Âlemlere Rahmetsin senin kokun özler kul
Sen çiçeklere kokusun ondan bülbüller,
 Güle karşı Şeyda Şeyda öterler
Âlemlere gönüllere ışıksın gül kokan Resul

Senin kokunsuz açar mı güller
Kokunla açarda ötmez mi bülbüller
Senin peşinde gelenler özeldirler
Âlemlere gönüllere ışıksın gül kokan Resul

Seni gönderdi Rahman nur Resul
Nuruna geldi cümle ağlayan kul
Gönülleri sevdin gözyaşını sildin nur Resul
Âlemlere gönüllere ışıksın gül kokan Resul

Kula yapılan zulmü reva görmedi Rahman
Gönderdi âlemlere seni Rahmet yüce Rahman
Kökünden bitti zulüm o an hileler
O asrı saatte açıldı solmayan güller
Âlemlere gönüllere ışıksın gül kokan Resul

Şimdi gel görkü kör olduk yolun kaybettik
Kokunu alan burunlar yok oldu
Gönüllerin kapısını açan kilidi kaybettik duvarlara astık
Nefis şeytan hançerini göre göre kalbimize sapladık
Âlemlere gönüllere ışıksın gül kokan Resul

Gözlerimiz gönüllerimiz arar seni durmadan
Yol belli iz belli gidemiyoruz bilmem neden ki koşmadan
Mutluluğu Kuran ile sende bulmak yerine başka yola saptık
Çıkmak zor o yolda dönmek yok dönemiyoruz Resul yandık
Âlemlere gönüllere ışıksın gül kokan Resul

Kul Mehmet der gelir misin yine ötelerde
Gönderir misin solmayan güllerinde
Beş vakit ezanda ismin gönüllerde
Âlemlere gönüllere ışıksın gül kokan Resul

Mehmet Aluç

Sıkı Poyraz Yel İle Gelen




Sonu olan dünyada sonu yokmuş gibi yürüyoruz
Menzilde mutluluk bekleyenlere varmamak için bekliyoruz
İki dünya arasında yaşan biz kullar bu dünya için yaşıyoruz
Şimdi sen söyle sen duy kimse duymaz şaşırmıyorum yaşıyoruz
Sıkı poyraz yel ile gelen eceli hiç düşünmeden keyif çatıyoruz

Ölüm geçidi her an ayağımızın altında kaymak için bekler
Kullar düşmüş nefis şeytan peşine ölümü kim önemser
Ölüm geçidini atlayınca geçecek sanan kul aptalca gülümser
Desen köylü perişan işçi memur çalışan perişan duyulmaz kavga ediyoruz
Sıkı poyraz yel ile gelen eceli hiç düşünmeden keyif çatıyoruz

Gönül dallarını kırarız arsızca birer birer düşünmeden
Vicdan satılmış beş paraya bilen yok yaşar izan etmeden
Fecrin alevi gibi yakılır ömürler kimse görmez keyif sürmekten
Sıkı poyraz yel ile gelen eceli hiç düşünmeden keyif çatıyoruz

Kul Mehmet’im şehrin en mutlu yeri şehrin kentin kenar mahalleleri evleri
Satılmamış vicdan onur dimdik ayakta gönülde yaşar hep birileri
Uğrayan olmasa da çamur olsa da sokakları gönüller uğrar gönüllere niyetler temizdir
Ömür kervanında sona koşanlar feryat ile giderken, burada gülümser gider
 İşte bu mahallede evlerde sıkı poyraz yel ile gelen eceli,
Gülümseyerek karşılama onu düşünerek ahiret için, gönüller için yaşanılır
Mehmet Aluç

Gönülden Severler


Gönülden Severler


Âşıklar severse gönülden severler

Aşktan gayrısını geriye teperler

Aşk gönlüyle âlemi yâri seyreyler

Âşıklar severse gönülden severler



Bazen hasret rüzgârı gönülde eser

Taze açmış güller gibi hep gülümser

Gönüllere girer her zaman gülümser

Âşıklar severse gönülden severler



Gönlü yanar aşk ateşi pare pare

Gönlü kavuşmak ister her zaman yâre

Yâr sevgisinden başka var mıdır çare

Âşıklar severse gönülden severler



Kul Mehmet aşk ateşi yanarsa yansın

Gönlüm aşkı anlıyor başka ne yapsın

Aşkı bilmeyen gönül aşksız ne yapsın

Âşıklar severse gönülden severler

Mehmet Aluç

Yayınlarım

Bugünü Elinden Alına Adam Geleceği İçin Ne Yapabilir?

  Bugünü Elinden Alına Adam, Geleceği İçin Ne Yapabilir? Cevaplarınızı bekliyorum. Mehmet Aluç