Bu Blogda Ara

7 Nisan 2015 Salı

Bilsen


Vefasız aşkınla solduğu mu sen bir bilsen
Hicran ateşiyle yandığımı sen bir görsen
Ömrümden alıp ömrüne ömür biçtiği mi öğrensen
Ağlayarak kahır olurdun aşkından öldüğünü bilsen

Eller bana deli dedi görenler güldü
Bilmediler bu âşık senin için yollarda öldü
Gece gündüz el açıp Mevla’ya seni dilediğimi kim gördü
Ağlayarak kahır olurdun aşkından öldüğünü bilsen

Gizledim gözyaşlarımı bilirsin sende ağlarsın diye
Hafiften bir gülüşün bana cennetten bir hediye
Çektin gurbet ele gittin aşkımı sen bile bile
Ağlayarak kahır olurdun aşkından öldüğünü bilsen

Kul Mehmet’im artık sevmesen de olur
Ben artık gidiyorum haberin olmasa da olur
Asıl aşk Allah’a ulaşmakmış öğrendim gelme ne olur
Bundan sonra sevdiğin artık Allah’a kul olur
 Artık ağlayarak kahır olmuyorum
Aşkını terk ettiğimi bilsen de olur
Mehmet Aluç©




Söyle




Gönül bu laf dinlemez
Gözlerine vuruldu
Peşinden koşmaktan yoruldum
Çaresiz kaldım
Sevmezsen beni söyle nereye gideyim
Ben kime derdim söyleyeyim

Suç mu söyle gözlerine vurgun olmak
Gözlerine dalıp da aşk badesi içmek
Gece gündüz aşkında deli divane olmak
Sevmezsen beni söyle nereye gideyim


Ben kime derdim söyleyeyim

Kul Mehmet im söyle aşkında ölüp mü gideyim
Sensiz gurbet ellerde sürünerek mi öleyim
Bir gülsen de dünyanın en mutlu insanı olayım
Sevmezsen beni söyle nereye gideyim


Ben kime derdim söyleyeyim
Mehmet Aluç





Ayırdılar Beni



Nazlı yârden ayırdılar
Dünyamı hep karartılar
Yüzleri hiç gülmesin
Çaresiz dertlere gelsin
Nazlı yârden ayırdılar beni

Nazlımı aldılar gittiler uzağa
Beni düşürdüler tuzağa
Adımız yayıldı arsızca kulaktan kulağa
Nazlı yârden ayırdılar beni

Kul Mehmet’im sanma mutluluk sana uzak
Yüreğime saplandı zehirden mızrak
Kurdular bana sinsice tuzak
Nazlı yârden ayırdılar beni

Mehmet Aluç

6 Nisan 2015 Pazartesi

İzleyin kopun

Müzik harika- Tıklat yavrum tıklat-

İzleyin gülmekten karnınız ağrıyacak(Yusuf Yusuf filmi)

Yusuf yusuf fragman

Yusuf Yusuf

İmanla

İmanla

 


İmanla
Yalvarırım ben Allah’a
Ömür gitmesin Eyvah’a
Silinir tövbeyle günah
Yalvaralım ben Allah’a

İmanla gönül neşeli
Günahla ömür pişeli
Şeytan çukura düşeli
İmanla gönül neşeli

İmanla sen gönüle var
Gülümseyerek gönül sar
İmansız insan darılır
İmanla gönüllere var

İmanla gönüle güller takılır
İmanla yarınlara hep bakılır
İmanla kul insanlıktan sayılır
İmanla zalim çukura atılır
İmanla gönüle güller takılır
Mehmet Aluç



Feryat Etsem

 



Akan gözyaşlarımı yârim görmedin
Bir mendil alıp elinle sen silmedin
Gönlüme aşkın çaredir sen bunu bilmedin
Feryat etsem sesim duymazsın yârim bilirim

Yüreğimde yerim senin gönlünle sinen
Yok, mu acep âlem de aşkın kıymetin bilen
Yok, mudur dünya da aşk ile hiç gülen
Feryat etsem sesim duymazsın yârim bilirim

Kaldım sokaklarda ben şimdi eyvah ki eyvah
Derdime çaredir benim o Yüce Allah
Bilirim çoktur yârim bizde ah o günah
Feryat etsem sesim duymazsın yârim bilirim

Kul Mehmet’im derdime ben nasıl derman bulayım
Varıp ben şimdi kimin kapısını çalayım
Alıp başımı gurbet illere mi kaçayım
Feryat etsem sesim duymazsın yârim bilirim
Mehmet Aluç


Not allowed! Not allowed!

Gülümseyen Şiirlerin Mısraları İle Hiç Uyanamadı Türkiye’m



Orta ana dolunun bozkırları gibi yaralı ıssız yüreğim, yakar güneş gibi yarınsız ’lığımı gözlerin, şiirlerin yalnızlığı hecelerin gözyaşı gibi mısraların garipliği gibi feryat eder yüreğim…

Gülümseyen şiirlerin mısraları ile hiç uyanamadı Türkiye’m, yüreğini karanlıkta bıraktı bıraktık şiirlerin kendi karanlığı kendi karanlığımız gibi, açsaydı açsaydık gönlümüzü şiire aydınlanacaktı dünyamız, rüyalarımız ,yarınlarımız çocuk sevinci gibi şen neşeli…

Geçiştirdik boş sözlerin takırtıları ile şiirlerin bize söylemek istediklerini yetim bıraktık, yetim düşleri görüyoruz ağlayarak uyanıyoruz…
Bazen de kuru yavan birkaç mısra söylüyoruz söylemiş olmak için…
Zaman şiir’sizlik zamanı, zaman aşksız sahte sevgileri yaşama zamanı, zaman sahte gülücüklerin zamanı başka ne söylemeli, şiir olmadıktan sonra gönülde dilde, hece hece dizilmiş yâre söylenecek bir şiir söylenmedikten sonra yavan sözler ile yâri severek, şiir ile saramamanın hasretine ne söylemeli…?
Hasretler vuslata şiirle gönüllere ulaşmayınca, firari adımlar ile şiirden kaçınca ne Mevlana’yı , Ne Yunus’u, Ne Pir Sultan Abdalı ne de aşkı anlarız ne de aşkın ılık nefesini nefesimizde hissedebiliriz.


Gönüller sukutla yatar kalkar sukutla yârin gözlerine bakar, ararız sessizliğimize bir ses bulamayız, karşımızdadır şiir yâre gönül kapımızda sesleniş olan heceleri mısraları ile atarız kapısına bir tekme, yeriz ondan sonra önümüze her gelenden bir tekme…

Gönül Dostu Yunus Emre ne güzel demiş:

Bir kez gönül yıktın ise,
Bu kıldığın namaz değil.
Yetmiş iki millet dahi,
Elin, yüzün yumaz değil.

Ne erenler geldi geçti,
Bunlar yurdu kaldı göçtü.
Pervaz urup Hakk'a uçtu,
Hüma kuşudur kaz değil.

Yol odur ki; doğru vara,
Göz odur ki; Hakk'ı göre,
Er odur ki; alçak dura,
Yüceden bakan göz değil.

Erden sana nazar ola,
İçin dışın pür nur ola,
Belî kurtulmuştan ola,
Şol kişi kim gammaz değil.

Doğru yola gittin ise,
Er eteğin tuttun ise,
Bir hayır da ettin ise,
Birine bindir az değil.

Yunus bu sözleri çatar,
Sanki balı yağa katar.
Halka meta'ların satar,
Yükü gevherdir, tuz değil.

Yunus Emre

Pir Sultan Abdal ne güzel demiş:
Aç artık dost kollarını,
Gel ey dostum yavaş yavaş.
Yol karanlık gözüm görmez,
Gel ey dostum yavaş yavaş.

Dardayım gel artık ulaş,
Muhabbet yolunu dolaş.
Sensin dost yarama ilaç,
Gel ey dostum yavaş yavaş.

Haydar'ı Şah senin adın,
Bilirim sende muradım.
Çok peygambere uğradım,
Gel ey dostum yavaş yavaş.

Artık bana aç kolları,
Yağmur geçti, yağar dolu.
Boynumda gezer dost kolu,
Gel ey dostum yavaş yavaş.

Sanadır bu sözüm sana,
Artık al ulu divana.
Kavruldum dost yana yana,
Gel ey dostum yavaş yavaş.

Pir Sultan başka yol bilmez,
Senin bu yolundan dönmez.
Alev oldu gayrı sönmez,
Gel ey dostum yavaş yavaş.

Pir Sultan Abdal
Ve diğer gönül dostları da aynı güzellikte gönülleri mamur etmek sevgi ile sarılmamız için söylemişlerdir şiirlerini, şiirden daha güzel gönül saran ne vardır söz olarak, gönül dili olarak, his olarak…?
Mehmet Aluç

Bilemezsin




Sensiz kalan ömrümün son demindeyim
Gecem gündüzü unuttu ağlarım görmezsin
Ufukta kararır gözlerin bana bakarken peşindeyim
Bir bilsen ne haldeyim hatıralarla sen yâd ederken bilemezsin


Beni bıraktın gittin bilmem ne uğruna
Yıktın gönül bağlarımı arzularınla kaldın koyun koyuna
Vebali ağlayan gözlerimin vebali senin boynuna
Bir bilsen ne haldeyim hatıralarla sen yâd ederken bilemezsin


Kul Mehmet’im der ki çaresizler meyhanelerde,
 Ben  seni aradım gönül hanelerde
Şükretmedin halimize çektin gittin göz göre göre bahanelerle
Ağlar gezerim şimdi sensiz viranelerde doldururum çilemi çilehanelerde
Bir bilsen ne haldeyim hatıralarla sen yâd ederken bilemezsin
Mehmet Aluç


Alnımda Günahını



Çektim ben bu aşkın günahını
Yıllardır aldım sende sebepsiz ahını
Sürmedim sefa ile baharını
Silemedim alnımda günahını

Gülümsetmedi beni bakışın
Yaktı yüreğimi vefasız kaçışın
Bu kaçışın değil  hiç akla yakın
Silemedim alnımda günahını

Bu gidişinle bitti mi sandın aşkın
Gidişinle ben oldum inan şaşkın
Gönlüm hala sana dün gibi yatkın
Silemedim alnımda günahını

Bu yaşadığım değil kader
Sen giderken yüreğime döşedin keder
Yalvarırım artık geri gel yeter
Silemedim alnımda günahını

Kul Mehmet'im der ki dön gel silinsin günahın
Yıllardır yankılanır kulağımda ahın
Ey sevenler çıkında halime bir bakın
Silemedim alnımda günahını
Mehmet Aluç

5 Nisan 2015 Pazar

Aşk



Aşk dilde bir gülümsemektir
Aşk gönülde huzur sevinmektir
Aşk bakışta nur ile gülümsemektir
Aşk ömrü sonuna kadar mesut etmektir

Aşk hislerde bahar çiçekleri açtırmak
Aşk Rahmanın gönüldeki dostumuz
Aşk Hayat yolunda beraber yürümektir
Aşk ömrü sonuna kadar mesut etmektir

Mehmet Aluç

Yayınlarım

Bugünü Elinden Alına Adam Geleceği İçin Ne Yapabilir?

  Bugünü Elinden Alına Adam, Geleceği İçin Ne Yapabilir? Cevaplarınızı bekliyorum. Mehmet Aluç