Şiir edebiyat öykü deneme güncel edebiyat aşk şiirleri,hayat,evet,röportaj,gönülden şiirler,...
Bu Blogda Ara
6 Nisan 2015 Pazartesi
İmanla
İmanla
Feryat Etsem
Gülümseyen Şiirlerin Mısraları İle Hiç Uyanamadı Türkiye’m
Orta ana dolunun bozkırları gibi yaralı ıssız yüreğim, yakar güneş gibi yarınsız ’lığımı gözlerin, şiirlerin yalnızlığı hecelerin gözyaşı gibi mısraların garipliği gibi feryat eder yüreğim…
Gülümseyen şiirlerin mısraları ile hiç uyanamadı Türkiye’m, yüreğini karanlıkta bıraktı bıraktık şiirlerin kendi karanlığı kendi karanlığımız gibi, açsaydı açsaydık gönlümüzü şiire aydınlanacaktı dünyamız, rüyalarımız ,yarınlarımız çocuk sevinci gibi şen neşeli…
Geçiştirdik boş sözlerin takırtıları ile şiirlerin bize söylemek istediklerini yetim bıraktık, yetim düşleri görüyoruz ağlayarak uyanıyoruz…
Bazen de kuru yavan birkaç mısra söylüyoruz söylemiş olmak için…
Zaman şiir’sizlik zamanı, zaman aşksız sahte sevgileri yaşama zamanı, zaman sahte gülücüklerin zamanı başka ne söylemeli, şiir olmadıktan sonra gönülde dilde, hece hece dizilmiş yâre söylenecek bir şiir söylenmedikten sonra yavan sözler ile yâri severek, şiir ile saramamanın hasretine ne söylemeli…?
Hasretler vuslata şiirle gönüllere ulaşmayınca, firari adımlar ile şiirden kaçınca ne Mevlana’yı , Ne Yunus’u, Ne Pir Sultan Abdalı ne de aşkı anlarız ne de aşkın ılık nefesini nefesimizde hissedebiliriz.
Gönüller sukutla yatar kalkar sukutla yârin gözlerine bakar, ararız sessizliğimize bir ses bulamayız, karşımızdadır şiir yâre gönül kapımızda sesleniş olan heceleri mısraları ile atarız kapısına bir tekme, yeriz ondan sonra önümüze her gelenden bir tekme…
Gönül Dostu Yunus Emre ne güzel demiş:
Bir kez gönül yıktın ise,
Bu kıldığın namaz değil.
Yetmiş iki millet dahi,
Elin, yüzün yumaz değil.
Ne erenler geldi geçti,
Bunlar yurdu kaldı göçtü.
Pervaz urup Hakk'a uçtu,
Hüma kuşudur kaz değil.
Yol odur ki; doğru vara,
Göz odur ki; Hakk'ı göre,
Er odur ki; alçak dura,
Yüceden bakan göz değil.
Erden sana nazar ola,
İçin dışın pür nur ola,
Belî kurtulmuştan ola,
Şol kişi kim gammaz değil.
Doğru yola gittin ise,
Er eteğin tuttun ise,
Bir hayır da ettin ise,
Birine bindir az değil.
Yunus bu sözleri çatar,
Sanki balı yağa katar.
Halka meta'ların satar,
Yükü gevherdir, tuz değil.
Yunus Emre
Pir Sultan Abdal ne güzel demiş:
Aç artık dost kollarını,
Gel ey dostum yavaş yavaş.
Yol karanlık gözüm görmez,
Gel ey dostum yavaş yavaş.
Dardayım gel artık ulaş,
Muhabbet yolunu dolaş.
Sensin dost yarama ilaç,
Gel ey dostum yavaş yavaş.
Haydar'ı Şah senin adın,
Bilirim sende muradım.
Çok peygambere uğradım,
Gel ey dostum yavaş yavaş.
Artık bana aç kolları,
Yağmur geçti, yağar dolu.
Boynumda gezer dost kolu,
Gel ey dostum yavaş yavaş.
Sanadır bu sözüm sana,
Artık al ulu divana.
Kavruldum dost yana yana,
Gel ey dostum yavaş yavaş.
Pir Sultan başka yol bilmez,
Senin bu yolundan dönmez.
Alev oldu gayrı sönmez,
Gel ey dostum yavaş yavaş.
Pir Sultan Abdal
Ve diğer gönül dostları da aynı güzellikte gönülleri mamur etmek sevgi ile sarılmamız için söylemişlerdir şiirlerini, şiirden daha güzel gönül saran ne vardır söz olarak, gönül dili olarak, his olarak…?
Mehmet Aluç
Bilemezsin
Sensiz kalan ömrümün son demindeyim
Gecem gündüzü unuttu ağlarım görmezsin
Ufukta kararır gözlerin bana bakarken peşindeyim
Bir bilsen ne haldeyim hatıralarla sen yâd ederken bilemezsin
Beni bıraktın gittin bilmem ne uğruna
Yıktın gönül bağlarımı arzularınla kaldın koyun koyuna
Vebali ağlayan gözlerimin vebali senin boynuna
Bir bilsen ne haldeyim hatıralarla sen yâd ederken bilemezsin
Kul Mehmet’im der ki çaresizler meyhanelerde,
Ben seni aradım gönül hanelerde
Şükretmedin halimize çektin gittin göz göre göre bahanelerle
Ağlar gezerim şimdi sensiz viranelerde doldururum çilemi çilehanelerde
Bir bilsen ne haldeyim hatıralarla sen yâd ederken bilemezsin
Mehmet Aluç
Alnımda Günahını
Çektim ben bu aşkın günahını
Yıllardır aldım sende sebepsiz ahını
Sürmedim sefa ile baharını
Silemedim alnımda günahını
Gülümsetmedi beni bakışın
Yaktı yüreğimi vefasız kaçışın
Bu kaçışın değil hiç akla yakın
Silemedim alnımda günahını
Bu gidişinle bitti mi sandın aşkın
Gidişinle ben oldum inan şaşkın
Gönlüm hala sana dün gibi yatkın
Silemedim alnımda günahını
Bu yaşadığım değil kader
Sen giderken yüreğime döşedin keder
Yalvarırım artık geri gel yeter
Silemedim alnımda günahını
Kul Mehmet'im der ki dön gel silinsin günahın
Yıllardır yankılanır kulağımda ahın
Ey sevenler çıkında halime bir bakın
Silemedim alnımda günahını
Mehmet Aluç
5 Nisan 2015 Pazar
Duanın Dili
Bir adam Hz. Ali’ye (k.v.) geldi ve:
–Sana sormak istediğim dört sorum var dedi..
İlim Şehrinin Kapısı:
“Buyur, sor.!” dedi.
Adam sordu:
–Vacip nedir? Vacipten evvel vacip nedir? Hz. Ali cevap verdi:
–Tövbe etmek vaciptir; günahları terk ise ondan önce vaciptir..
Adam sordu:
–Yakın nedir? Yakından yakın nedir?
Hz. Ali cevap verdi:
–Kıyamet yakındır; ölüm ondan daha yakındır..
Adam sordu:
–Acayip nedir? Acayipten daha acayip nedir..?
Hz. Ali cevap verdi:
–Dünya acayiptir; dünyayı sevmek ise ondan daha acayiptir..
Ve adam son olarak, şu soruyu sordu:
–Zor nedir? Zordan daha zor nedir?
Ve Hz. Ali, bu son soruya da, şöyle cevap verdi:
–Kabir zordur; azıksız, amelsiz kabre girmek ondan daha zordur..
Alıntıdır:
Bütün Ömrüm
Güzel
görmedim yar senin gibi
Bakışların
açmış gül çiçek gibi
Merhametin
çoktur boynuma dola
Bütün
ömrüm güzelliğinle ola sevdiğim
Gönül
selamı aldın gönlünde
Mutluluklar
kattın ömrüme
Eksilmesin
mutluluk gülümsemende
Bütün
ömrüm güzelliğinle ola sevdiğim
Kul
Mehmet’im seni candan severek kıymetin bilirken
Tatlı
tatlı aşk yolunda bana yürüyerek gelirken
Ben
sana gülümsemeden sen gönlünde gülümserken
Bütün
ömrüm güzelliğinle ola sevdiğim
Mehmet
Aluç
Vardın mı?
Kaydol:
Kayıtlar (Atom)
Yayınlarım
Bugünü Elinden Alına Adam Geleceği İçin Ne Yapabilir?
Bugünü Elinden Alına Adam, Geleceği İçin Ne Yapabilir? Cevaplarınızı bekliyorum. Mehmet Aluç
-
1847’de Manisa'nın Kırkağaç ilçesi Gelenbe kasabasında dünyaya geldi. 1912'de aynı kasabada yaşamını yitirdi. Asıl ismi Mehme...
-
Aşık Reyhani 1932 yılında Hasankale'nin Alvar köyünde doğdu. Asıl adı Yaşar Yılmaz'dır. İran'dan göçen babası ...
-
Yunus gelirde hakka doğru yürünmez mi? Gözlerde yaş akarda Yunus görmez mi? Hak yolda hakla olan Yunus görünmez mi? Hak yol...