Bu Blogda Ara

6 Nisan 2015 Pazartesi

İzleyin kopun

Müzik harika- Tıklat yavrum tıklat-

İzleyin gülmekten karnınız ağrıyacak(Yusuf Yusuf filmi)

Yusuf yusuf fragman

Yusuf Yusuf

İmanla

İmanla

 


İmanla
Yalvarırım ben Allah’a
Ömür gitmesin Eyvah’a
Silinir tövbeyle günah
Yalvaralım ben Allah’a

İmanla gönül neşeli
Günahla ömür pişeli
Şeytan çukura düşeli
İmanla gönül neşeli

İmanla sen gönüle var
Gülümseyerek gönül sar
İmansız insan darılır
İmanla gönüllere var

İmanla gönüle güller takılır
İmanla yarınlara hep bakılır
İmanla kul insanlıktan sayılır
İmanla zalim çukura atılır
İmanla gönüle güller takılır
Mehmet Aluç



Feryat Etsem

 



Akan gözyaşlarımı yârim görmedin
Bir mendil alıp elinle sen silmedin
Gönlüme aşkın çaredir sen bunu bilmedin
Feryat etsem sesim duymazsın yârim bilirim

Yüreğimde yerim senin gönlünle sinen
Yok, mu acep âlem de aşkın kıymetin bilen
Yok, mudur dünya da aşk ile hiç gülen
Feryat etsem sesim duymazsın yârim bilirim

Kaldım sokaklarda ben şimdi eyvah ki eyvah
Derdime çaredir benim o Yüce Allah
Bilirim çoktur yârim bizde ah o günah
Feryat etsem sesim duymazsın yârim bilirim

Kul Mehmet’im derdime ben nasıl derman bulayım
Varıp ben şimdi kimin kapısını çalayım
Alıp başımı gurbet illere mi kaçayım
Feryat etsem sesim duymazsın yârim bilirim
Mehmet Aluç


Not allowed! Not allowed!

Gülümseyen Şiirlerin Mısraları İle Hiç Uyanamadı Türkiye’m



Orta ana dolunun bozkırları gibi yaralı ıssız yüreğim, yakar güneş gibi yarınsız ’lığımı gözlerin, şiirlerin yalnızlığı hecelerin gözyaşı gibi mısraların garipliği gibi feryat eder yüreğim…

Gülümseyen şiirlerin mısraları ile hiç uyanamadı Türkiye’m, yüreğini karanlıkta bıraktı bıraktık şiirlerin kendi karanlığı kendi karanlığımız gibi, açsaydı açsaydık gönlümüzü şiire aydınlanacaktı dünyamız, rüyalarımız ,yarınlarımız çocuk sevinci gibi şen neşeli…

Geçiştirdik boş sözlerin takırtıları ile şiirlerin bize söylemek istediklerini yetim bıraktık, yetim düşleri görüyoruz ağlayarak uyanıyoruz…
Bazen de kuru yavan birkaç mısra söylüyoruz söylemiş olmak için…
Zaman şiir’sizlik zamanı, zaman aşksız sahte sevgileri yaşama zamanı, zaman sahte gülücüklerin zamanı başka ne söylemeli, şiir olmadıktan sonra gönülde dilde, hece hece dizilmiş yâre söylenecek bir şiir söylenmedikten sonra yavan sözler ile yâri severek, şiir ile saramamanın hasretine ne söylemeli…?
Hasretler vuslata şiirle gönüllere ulaşmayınca, firari adımlar ile şiirden kaçınca ne Mevlana’yı , Ne Yunus’u, Ne Pir Sultan Abdalı ne de aşkı anlarız ne de aşkın ılık nefesini nefesimizde hissedebiliriz.


Gönüller sukutla yatar kalkar sukutla yârin gözlerine bakar, ararız sessizliğimize bir ses bulamayız, karşımızdadır şiir yâre gönül kapımızda sesleniş olan heceleri mısraları ile atarız kapısına bir tekme, yeriz ondan sonra önümüze her gelenden bir tekme…

Gönül Dostu Yunus Emre ne güzel demiş:

Bir kez gönül yıktın ise,
Bu kıldığın namaz değil.
Yetmiş iki millet dahi,
Elin, yüzün yumaz değil.

Ne erenler geldi geçti,
Bunlar yurdu kaldı göçtü.
Pervaz urup Hakk'a uçtu,
Hüma kuşudur kaz değil.

Yol odur ki; doğru vara,
Göz odur ki; Hakk'ı göre,
Er odur ki; alçak dura,
Yüceden bakan göz değil.

Erden sana nazar ola,
İçin dışın pür nur ola,
Belî kurtulmuştan ola,
Şol kişi kim gammaz değil.

Doğru yola gittin ise,
Er eteğin tuttun ise,
Bir hayır da ettin ise,
Birine bindir az değil.

Yunus bu sözleri çatar,
Sanki balı yağa katar.
Halka meta'ların satar,
Yükü gevherdir, tuz değil.

Yunus Emre

Pir Sultan Abdal ne güzel demiş:
Aç artık dost kollarını,
Gel ey dostum yavaş yavaş.
Yol karanlık gözüm görmez,
Gel ey dostum yavaş yavaş.

Dardayım gel artık ulaş,
Muhabbet yolunu dolaş.
Sensin dost yarama ilaç,
Gel ey dostum yavaş yavaş.

Haydar'ı Şah senin adın,
Bilirim sende muradım.
Çok peygambere uğradım,
Gel ey dostum yavaş yavaş.

Artık bana aç kolları,
Yağmur geçti, yağar dolu.
Boynumda gezer dost kolu,
Gel ey dostum yavaş yavaş.

Sanadır bu sözüm sana,
Artık al ulu divana.
Kavruldum dost yana yana,
Gel ey dostum yavaş yavaş.

Pir Sultan başka yol bilmez,
Senin bu yolundan dönmez.
Alev oldu gayrı sönmez,
Gel ey dostum yavaş yavaş.

Pir Sultan Abdal
Ve diğer gönül dostları da aynı güzellikte gönülleri mamur etmek sevgi ile sarılmamız için söylemişlerdir şiirlerini, şiirden daha güzel gönül saran ne vardır söz olarak, gönül dili olarak, his olarak…?
Mehmet Aluç

Bilemezsin




Sensiz kalan ömrümün son demindeyim
Gecem gündüzü unuttu ağlarım görmezsin
Ufukta kararır gözlerin bana bakarken peşindeyim
Bir bilsen ne haldeyim hatıralarla sen yâd ederken bilemezsin


Beni bıraktın gittin bilmem ne uğruna
Yıktın gönül bağlarımı arzularınla kaldın koyun koyuna
Vebali ağlayan gözlerimin vebali senin boynuna
Bir bilsen ne haldeyim hatıralarla sen yâd ederken bilemezsin


Kul Mehmet’im der ki çaresizler meyhanelerde,
 Ben  seni aradım gönül hanelerde
Şükretmedin halimize çektin gittin göz göre göre bahanelerle
Ağlar gezerim şimdi sensiz viranelerde doldururum çilemi çilehanelerde
Bir bilsen ne haldeyim hatıralarla sen yâd ederken bilemezsin
Mehmet Aluç


Alnımda Günahını



Çektim ben bu aşkın günahını
Yıllardır aldım sende sebepsiz ahını
Sürmedim sefa ile baharını
Silemedim alnımda günahını

Gülümsetmedi beni bakışın
Yaktı yüreğimi vefasız kaçışın
Bu kaçışın değil  hiç akla yakın
Silemedim alnımda günahını

Bu gidişinle bitti mi sandın aşkın
Gidişinle ben oldum inan şaşkın
Gönlüm hala sana dün gibi yatkın
Silemedim alnımda günahını

Bu yaşadığım değil kader
Sen giderken yüreğime döşedin keder
Yalvarırım artık geri gel yeter
Silemedim alnımda günahını

Kul Mehmet'im der ki dön gel silinsin günahın
Yıllardır yankılanır kulağımda ahın
Ey sevenler çıkında halime bir bakın
Silemedim alnımda günahını
Mehmet Aluç

5 Nisan 2015 Pazar

Aşk



Aşk dilde bir gülümsemektir
Aşk gönülde huzur sevinmektir
Aşk bakışta nur ile gülümsemektir
Aşk ömrü sonuna kadar mesut etmektir

Aşk hislerde bahar çiçekleri açtırmak
Aşk Rahmanın gönüldeki dostumuz
Aşk Hayat yolunda beraber yürümektir
Aşk ömrü sonuna kadar mesut etmektir

Mehmet Aluç

Duanın Dili
















Bir adam Hz. Ali’ye (k.v.) geldi ve:
–Sana sormak istediğim dört sorum var dedi..
İlim Şehrinin Kapısı:
“Buyur, sor.!” dedi.
Adam sordu:
–Vacip nedir? Vacipten evvel vacip nedir? Hz. Ali cevap verdi:
–Tövbe etmek vaciptir; günahları terk ise ondan önce vaciptir..
Adam sordu:
–Yakın nedir? Yakından yakın nedir?
Hz. Ali cevap verdi:
–Kıyamet yakındır; ölüm ondan daha yakındır..
Adam sordu:
–Acayip nedir? Acayipten daha acayip nedir..?
Hz. Ali cevap verdi:
–Dünya acayiptir; dünyayı sevmek ise ondan daha acayiptir..
Ve adam son olarak, şu soruyu sordu:
–Zor nedir? Zordan daha zor nedir?
Ve Hz. Ali, bu son soruya da, şöyle cevap verdi:
–Kabir zordur; azıksız, amelsiz kabre girmek ondan daha zordur..
Alıntıdır:






Bütün Ömrüm



Güzel görmedim yar senin gibi
Bakışların açmış gül çiçek gibi
Merhametin çoktur boynuma dola
Bütün ömrüm güzelliğinle ola sevdiğim

Gönül selamı aldın gönlünde
Mutluluklar kattın ömrüme
Eksilmesin mutluluk gülümsemende
Bütün ömrüm güzelliğinle ola sevdiğim

Kul Mehmet’im seni candan severek kıymetin bilirken
Tatlı tatlı aşk yolunda bana yürüyerek gelirken
Ben sana gülümsemeden sen gönlünde gülümserken
Bütün ömrüm güzelliğinle ola sevdiğim

Mehmet Aluç

Vardın mı?



 


Sen bana güldün mü hayatta bana gülümsesin
Güller gibi koktun mu güller bana gülistan olsun
Aldın gittin başını akıttın gözyaşımı yıktın beni
Vardın mı koştuğun menzile koşarak verdin çile

Menzile arkanda gözyaşı bırakarak varılmaz
Gönülden sevmeyince gönülden yar sarılmaz
Dile düşüncede kirli gönül pazarda satılmaz
Vardın mı koştuğun menzile koşarak verdin çile

Hayran olunmaz mı Rahmanın yarattığı gönüle
Güldün esirgemedin kandırdın dedin güle güle
Bülbül bir daha konar mı sinende açan güle
Vardın mı koştuğun menzile koşarak verdin çile

Bir lokma yedik beraber zehir kattın aşıma
Sen gittin de ne dertler açtın belasız başıma
Sana demediler mi gönül yıkma mezar kazma
Vardın mı koştuğun menzile koşarak verdin çile

Yan şimdi ihanetinin ateşi ile haydi seni göreyim
Hangi sokakta hangi kulvar da ölürsün ne bileyim
Haydi, feryat et benim gibi acını göz yaşını göreyim
Vardın mı koştuğun menzile koşarak çek şimdi çile


Kul Mehmet’im söylerim haydi git sana güle güle
Hiçbir arı konmasın gönlünde açan cümle güle
Bu sözlerim az gelir senin gibi vefasız bir zalime
Vardın mı koştuğun menzile koşarak çek şimdi çile
Mehmet Aluç


 Not allowed! Not allowed!


Yayınlarım

Bugünü Elinden Alına Adam Geleceği İçin Ne Yapabilir?

  Bugünü Elinden Alına Adam, Geleceği İçin Ne Yapabilir? Cevaplarınızı bekliyorum. Mehmet Aluç