Şiir edebiyat öykü deneme güncel edebiyat aşk şiirleri,hayat,evet,röportaj,gönülden şiirler,...
Bu Blogda Ara
5 Nisan 2015 Pazar
Duanın Dili
Bir adam Hz. Ali’ye (k.v.) geldi ve:
–Sana sormak istediğim dört sorum var dedi..
İlim Şehrinin Kapısı:
“Buyur, sor.!” dedi.
Adam sordu:
–Vacip nedir? Vacipten evvel vacip nedir? Hz. Ali cevap verdi:
–Tövbe etmek vaciptir; günahları terk ise ondan önce vaciptir..
Adam sordu:
–Yakın nedir? Yakından yakın nedir?
Hz. Ali cevap verdi:
–Kıyamet yakındır; ölüm ondan daha yakındır..
Adam sordu:
–Acayip nedir? Acayipten daha acayip nedir..?
Hz. Ali cevap verdi:
–Dünya acayiptir; dünyayı sevmek ise ondan daha acayiptir..
Ve adam son olarak, şu soruyu sordu:
–Zor nedir? Zordan daha zor nedir?
Ve Hz. Ali, bu son soruya da, şöyle cevap verdi:
–Kabir zordur; azıksız, amelsiz kabre girmek ondan daha zordur..
Alıntıdır:
Bütün Ömrüm
Güzel
görmedim yar senin gibi
Bakışların
açmış gül çiçek gibi
Merhametin
çoktur boynuma dola
Bütün
ömrüm güzelliğinle ola sevdiğim
Gönül
selamı aldın gönlünde
Mutluluklar
kattın ömrüme
Eksilmesin
mutluluk gülümsemende
Bütün
ömrüm güzelliğinle ola sevdiğim
Kul
Mehmet’im seni candan severek kıymetin bilirken
Tatlı
tatlı aşk yolunda bana yürüyerek gelirken
Ben
sana gülümsemeden sen gönlünde gülümserken
Bütün
ömrüm güzelliğinle ola sevdiğim
Mehmet
Aluç
Vardın mı?
Muamma
Yaşamak mı güç oldu
Yaşamamak mı kolay
oldu
Muamma
Dünyamı vefasız
oldu
İnsanlar mı vefasız
oldu
Muamma
Çöz çözebilirsen
Elimde yüreğim
Gözlerimde bir
damla yaş
Söylerim kendime
söylerim
Duyan yok
Söyle kendi kendine
Duvarlar dinlesin
Kanasın yaram
Merhemi ararım
Diken bulurum
Kanar yaram
Soytarılar dönsün
Çatlayana kadar
yesin
Doldursunlar kasalarını
Nasılsa ecel
ellerinde alacak
Hüsran ile baş başa
kalacaklar
Kanasın yaram
Yüreğim dertlerle haşır
haşır neşir olsun
Üç kuruşu mu?
İhtiyacı olanla
bölüşeyim
Kuru ekmek soğan
yiyeyim
Yaram kanasın
Saracak olan Rahman
var iken
Kanayan yaramın
kanı durur
İnsanların hayatıyla
oynamadım
Gülümsemeleri çalmadım
Yarınların kalbine
paslı hançerler saplamadım
Kanasın yaram
Rahman dindirir
yaramı
Mehmet Aluç
Gittiğin Zaman Hoşça Kal Diyememiştim
Senli
günlerim daha taptaze zihnimde, gidişinden… Aah… Zalim gidişinden sonra…
Sensizlikten
zaman çıldırdı ben çıldırdım artık, vakit vakit olmaktan çıktı zulüm oldu artık
bana, ne söylemeliydi gitmeden önce bilmiyorum gitme dedim çektin gittin ve
beni yalnızlığa mahkûm ettin gittin.
Sustum,
anlatamadım anlamadın ya da ben anlaşılır bir insan değildim diyeceğim ama ne
dedinse yaptım üzmedim kırmadım, kırsaydım üzseydim şimdi üzülmezdim diyorum,
ama hayır ben öyle bir insan değilim bilemiyorum… Anlayamıyorum.
Şimdi
gitme yanımda kal dediğimde kalsaydın… Aman boş ver çektin gittin işte ben daha
neyi düşünüyorum, neyi özlüyorum ki seni neden yazıyorum ki…
İşte
şimdi sildim her şeyi seni hatıraları resimlerini gülüşünü… Şimdi çok daha
rahatım ne gereği vardı boşuna kendimi üzmenin terk edip giden seni düşünerek
vaktimi öldürmenin ne gereği var ki…
Sen
şimdi başka hayatı yaşayacaksın ben başka bir hayatı, şimdi ne sen varsın ve
nede seninle olan ben varım…
Bir
daha gelmene de hiç gerek yok, hatta gelmeyi düşünürsen de hiç gelme…
Artık
yarınım masmavi düşlerim masmavi sensiz kendime ait bir dünyam var, gittiğin
zaman hoşça kal diyememiştim şimdi diyorum hoşça kal…
Şimdi
yağmur yağıyor, yağmur altında sensiz yürüyorum… Gök kuşağına ismimizi yan yana,
yazmıştım şimdi onu da sildim.
Mehmet
Aluç
4 Nisan 2015 Cumartesi
Sevdamsın
Sen dilimde tükenmeyen duamsın
Yaşadığım
hayatta sen sevdamsın
Gece
gündüz ağladığım gözyaşımsın
Unutamadım
ben seni sevdamsın
Söndü
gülümseyen tatlı gözlerin
Kalmadı
hiç söyleyecek sözlerim
Sendin
benim hayattaki tek canım
Unutamadım
ben seni sevdamsın
Giden
neden geriye hiç gelmiyor
Yaşananlar
neden hiç silinmiyor
Ayrılık
neden gelirken bilinmiyor
Unutamadım
ben seni sevdamsın
Kul
Mehmet’im sendin benim sol yanım
Bana
gülümseyen sendin tek canım
Gittin
öldüm bendim senin aşığın
Unutamadım
ben seni sevdamsın
Mehmet
Aluç
Dön gel İslam’a imana
Nefsi şeytanı dünyayı bırak
Dön gel İslam’a imana
Bekler Rahman ile Gül Kokan Resul
Muradına kavuşursun
Dön gel İslam’a imana
Medet umma ellerden
Rahmana uzat elini dua ile gülenlerden
Gidenler çok gelenler az imana
Muradına kavuşursun
Dön gel İslam’a imana
Söyle kimden yanasın
Nefis şeytan dünyadan mı?
Rahman Kuran Resul den yana mı?
Bırak yaran kanasın
Dön gel İslam’a imana
Müminde hata arama
Elini uzatmaz o harama
Merhem olur cümle yaraya
Muradına kavuşursun
Dön gel İslam’a imana
Niye kendin nefis şeytana bağlarsın
Karalar bağlar gece gündüz ağlarsın
Gel Rahmana İslam’a Resule imana
Muradına kavuşursun
Dön gel İslam’a imana
Kul Mehmet bunları yazdı
Gönlüm zaten ayazdı
İslam ile iman ile ısındı
Muradına kavuşursun
Dön gel İslam’a imana
Mehmet Aluç
Tefekkür ile Aklan
Tefekkür et haydi Müslüman
Rahman ile ol o an her an
Acizliğini bil Müslüman
Rahman giden yola gir aklan
Rahman giden yola gir
Rahmana yolunda al fikir
Rahmana varmayan yoldan çık
Rahman giden yola gir aklan
Geceler uzundur
Tefekkür ile doldur
Gündüzler çok uzundur
Teslimiyet ile olan kuldur
Gönüldeki kederi tövbe ile gider
En doğrusu budur
Rahman giden yola gir aklan
Rahman ihmal etmez kulu
İmtihan eder çıkar nefis denen çulu
Dünya geçici alma ondan bir pulu
Rahman giden yola gir aklan
Rahman sever her kulu
Şirk ile olma rahman sevmez o kulu
İman ile ol duru
Rahman giden yola gir aklan
Göz yummakla gündüz gece olmaz
Secde ile ayetler nur dökülsün ömür solmaz
Çaresizlik dua vaktidir bekler Rahman
Rahman giden yola gir aklan
İman nur elbisedir kula dar olmaz
Rahmandan gayrısı gerçek dost olmaz
Rahman yolunda giden ömür solmaz
Rahman giden yola gir aklan
Kısmetinde yoksa üzülme
Neden niçin ile çözülme
Şeytan yanındadır önünde bükülme
Rahman giden yola gir aklan
Nefsim sanadır bu sözlerim
İman ile açılsın ellerin
Çıkmasın isyan ile seslerin
Rahman giden yola gir aklan
Mehmet Aluç
Gülümseyerek Karşıla
Kader
yazılır anlına
Yaşa
sen onu canınla
Birde
düşersen sen dara
Rahman
yetişir bak sana
Gülümseyerek
karşıla
Rahman
yetişir bak sana
Bunu
iyi bil de anla
Merhametle
ol canınla
Gülümseyerek
karşıla
Akıtma
gözde yaşını
Eğme
sakın sen kaşını
Secde
ile eğ başını
Gülümseyerek
karşıla
Vurmasın
pranga nefsin
İmanla
olsun her işin
Ne
ekersen sen biçersin
Gülümseyerek
karşıla
Yerinden
duruyor dağlar
Merhametle
ek sen bağlar
Ölümü
yaşar tüm kullar
Gülümseyerek
karşıla
Mehmet
Aluç
Etiketler:
bağ,
canla,
dağ,
göz,
gülümse,
Gülümseyerek,
kader,
Karşıla,
Kul,
nefsin,
ölüm,
Rahman,
yaş,
yaşa,
Yaşar,
yazılır,
yetişir sana
Merhameti Çöllere Kumların İçine Gömme
Ne
kadar sürerse sürsün ömür, ne kadar sıkıntı olursa olsun ömürde bir gün bir
anda bakarsın biter, gülümsersin hiç solmayan Rahman’a secdenin güzelliği ile
imanın tevazu gülüşü ile sabrın rızası ile…
Rüzgâr
tozu dumana katar ve sonunda sakinleşir, etrafta ne kadar pislik çalı diken
varsa alır götürür, çelik duvarla kaplanmış sabırla yol alırsan rüzgâr temizler
gönlünü, seni yıkmaz sirkeler ayırttırarak kendine getirir…
Ey
ömrüm ey gönlüm sen sabırla ol isterken sadece yüce Rahman’dan iste sabırla, acılarına
şifanın kaynağı olan Rahmandan iste secde ile, dua ile ,şükür ile…
Ey
ağlarken susan gönlüm, ağlayışla çökme diril, yeşert gözyaşlarınla içinde
kuruyan merhamet çiçeklerini, dağıt etrafında kim varsa bu merhamet çiçeklerini,
gömme mecnun aşkı gibi merhameti çöllere kumların içine, yoldaş ol merhamete veya
bırak o sana yoldaş olsun alsın seni ötelere taşısın. Zirvesinde ve dibinde
etrafında gülücükler estiren merhametin kapısını gönlünde kapatma aç sonuna
kadar, ikram et insanlara ikram bulasın, hele yaralı bir gönle merhametle
yardımla dokun ve o muhteşem gülüşünü gör ve hayran kal ve Yüce Rahmana şükür
secdesine varırsın…
Yaratan
Rahman… Olunca eksiksiz olur kuluna şefkat ile yaklaştığını sardığını görürsün,
hele birde günde beş vakit namazla birleşince bambaşka bir âlemin kapısını
açar, Ötelere doğru bir yolculuk hazırlık, karşılamanın güzelliği başlar, ilk
durak ve son durak arasında güller dikmeni sevap kazanmanı gönül kazanmanı
Allah rızasını Resul rızasını kazanmanı sağlar…
Mehmet
Aluç
Ben Giderken
Veda
etmedim ben sana giderken
Ecel
beni sende alıp götürürken
Ağlama
arkamda ben sensiz giderken
Umutla
bak arkamda ben giderken
Donup
kalmasın sakın bakışın
Mezarım
başında ağlayıp kalışın
Yüreğim
yakmasın sessiz yakışın
Umutla
bak arkamda ben giderken
Kul
Mehmet’im her canlı bir gün ölür gider
Ecel
ne zaman gelir söyle kim bilir söyler
Gidişim
yasa dönüşmesin kula rıza düşer
Umutla
bak arkamda ben giderken
Mehmet
Aluç
Sır Dolu Canda
3 Nisan 2015 Cuma
Hasretin
Şarapnel
parçası sözlerin yüreğim parçalar
Hasret
dolu yarınlar hatırlarım gözlerimde damlar
Hatıralara
dalarım sensizlik bağrım dağlar
Gözlerin
yağmurla damla damla başıma yağdı
Yüzümü
çevirdim bir daha dönemem sana
Kader
yaşamak için sabırla düştü bu cana
Aşkı
yaşamak isterdim seninle ben kana kana
Gözlerin
yağmurla damla damla başıma yağdı
Kul
Mehmet’im isyan yoktur bu sözümde
Dünya
sevgisi artık yoktur benim gözümde
Bu
ayrılığa söyle var mı vuslat çözümde
Gözlerin
yağmurla damla damla başıma yağdı
Mehmet
Aluç
Tek Başıma Sensiz
Dokunmayın
Kırılganım
Gözümde
yârin hasreti
Yakar
yüreğim şule şule
Sevdalarım
karanlıkta bensiz
Gecenin
karanlığında ben sensiz
İşte
yine
Ağlıyorum
tek başıma sensiz
Yaklaşmayın
Ağlıyorum
Gözyaşımda
yârin ruhu damlarken
Gölgelerin
ardında kanar yüreğim
Ben
yalnız ömrüm yalnız beklerim
İşte
yine
Ağlıyorum
tek başıma sensiz
Hasretle
yanan günün arifesinde
Umudum
hayalim paramparça
Dokunmayın
Kırılganım
İzbelere
saklanmış
Kaybolmak
istiyorum
İşte
yine
Ağlıyorum
tek başıma sensiz
Geceler
suskun
Ben
suskun
Yürüyorum
yarına
Yarın
suskun
Öksüz
kelimelerin arasında
İşte
yine
Ağlıyorum
tek başıma sensiz
Mehmet
Aluç
Rahman Gösterdi Gerçeği
Sen Gelseydin
Sen
gelseydin gönlümü ortadan ikiye bölerdim
Gece
gündüz seni sever aşk türküleri söylerdim
Kerem
gibi dağları deler gönlüne yollar döşerdim
Gelseydin
ayrılığı ayaklarım altında ezerdim
Gelmedin
yar ırak ellere gittin beni öksüz bıraktın
Sevseydin
içimi kaplardı sevinç ile huzur duyardım
Sevda
denilen yolda sana koşar kollarıma sarardım
Bir
saat görmesen yola çıkar seni arardım
Gelmedin
yar ırak ellere gittin beni öksüz bıraktın
Kul
Mehmet’im kadere karşı gelinmez
Gönül
sevmeyince zorla güzellik olmaz gülünmez
Üç
günlük dünyada kalp kırarak insan sevilmez
Gelmedin
yar ırak ellere gittin beni öksüz bıraktın
Mehmet
Aluç
Tefekkürün Billur Sesi Yankılanır Gönlünde
Bazen tefekkür etmek gerekir kâinatı seyrederek Yüce Allah’ın Yüceliğini,
Lütfunu, Keremini, merhametini… Gönülde misler gibi burcu burcu cennet kokan
tefekkür çiçeklerini açtırmak gerekir, öylesine güzel çiçektir ki bu çiçek
dünyada bulamazsın ancak ahirette görürsün koklarsın Yüce Allah’ın Lütfü keremi
ihsanı… İle.
Biz müminlerin gönlümüzde soldurtmadan bu tefekkür çiçeklerini yeşertmeliyiz,
yaz, kış baharda sonbaharda öylesine güzeldir ki her an, her mevsimde
hemencecik yeşerir ve açılır. Kokladıkça o kokusu âleme yayılır, Nur Kuran, Gül
kokan Resul, iman güneşleri altında açılır üful üfül huzur esintisi ile.
Arkasında, teslimiyet tövbe tefekkür, tebessüm çiçekleri peşin sıra
açılır, hayran kalırsın Tefekkürün güzelliğine, Rahmanın Yüceliğine, Keremine, İhsanına…
Aldığın lezzetin tadı âlemde yoktur anlarsın
Susar dil, konuşur âlem gönül ile akıl ile izan ile idrak ile
Tefekkürün billur sesi yankılanır gönlünde huzuru ile mest olursun, tefekkürün
kanat çırpınışlarını hissedersin yüreğinde koşarsın Nur Kuran’a, Keremi Lütfü…
Sonsuz Rahmana, gül kokan Resule, Iman’a. O anda gönlünün hafiften kanat
çırpınışları ile dalarsın tefekkürün içine yok olursun Rahman ile baş başa
kalırsın karşında gül kokan Resul ile bu harikulade lezzet ile, okunan ezan ile
kaçıracağın vakit namazının haşyeti ile gülümseyerek uyanırsın, gülümsersin o
pamuk Rahmet ile dolan merhametle coşan gönlün sevinci ile.
Mehmet Aluç
Hasret'liğine Yürüyorum
Çile çektim etmedim
ben sana hiç şikâyet
Birden aldı seni ecel
öldüm yavaş yavaş
Ayrılık yağdı gönlüme
içtim yudum yudum
Hasret'liğine
yürüyorum ben adım adım
Ben artık sensizlikle
yaşarım sarmaş dolaş
Sensizlikte yüreğimi
sarsa da bir telaş
Gönlüm perişan yorgun
içmeden oldum ayyaş
Hasret'liğine
yürüyorum ben adım adım
Hala aşkımızı
yazıyorum ben azar azar
Bugün senin sevdiğin günlerden
yine Pazar
Gönlüm ile kalemim
yine seni yazar
Hasretliğine
yürüyorum ben adım adım
Hatıralar kaldı
taptaze senin odanda
Ben büyük bir haz aldım
senin sevdan da
Bedenin karşımda bir
an sen yok olsan da
Hasretliğine
yürüyorum ben adım adım
Kul Mehmet’im senle
ilgili düşler kurarım
Sen yanımda olmasan da
hayalinle yaşarım
Sana kavuşacak yolda
kendi ecelimi beklerim
Hasretliğine
yürüyorum ben adım adım
Mehmet Aluç
2 Nisan 2015 Perşembe
Yıkıldı Sönük Olan Ne Varsa
Umudumu
süpürdüler attılar çöplüğe, dokunmayın dedim umudumu alırsanız gözlerimi
ellerimi yüreğimi yarınlarımı alırsınız dedim duymadılar, arkalarına bakmadılar
süpürdüler ve çekip gittiler. Koştum arkalarına yetişemedim, yollar hep çukurdu
her düştüğüm çukurda çıkana kadar benden uzaklaştılar gittiler.
Birde
baktım onların arkasında koşarken yüreğimdeki sevginin çukurların içinde
kaybettiğimi anladım, gerisin geriye döndüm geride bir şey bulamadım. Vefasızlığı,
insanlığı bir pula satan tacirlerin aç gözlüğünü gözlerine sokmak için elimdeki
uzun sırığı alarak gözlerine sapladım, Lakin hiç acı duymadılar!
Tozpembe
hülyalarımın yanına koştum, onlarda yerinde yoktu, uykuya yattım tekrara yanıma
gelirler diye, lakin yine gelmediler yanağıma konan gözyaşlarımla baş başa
kaldım, huzurun kapımı çalmasını beklemeye başladım.
Gözlerim
gökyüzünde yıldızlarla buluştu, yıldızlarda gözlerim, gönlüm gibi sönüktü…
Yürekten
“Allah” dedim yıkıldı sönük olan ne varsa, parıldadı bir anda sönük gönlüm,
gözüm, yıldızlar, hayallerim gülümsedi, umutlarım koşarak geldi bana sarıldı, bende
onlarla gülümsedim, vardım Rahman’a şükür secdesine huzur üful üful esti kâinatta
gönlümde…
Mehmet
Aluç
Netice Hatice
Herkes
der Hatice
Ortada
var netice
Yazık
oldu evdeki pirince
Gevşek
gevşek gülünce
Gel
geriye geriye
Sen
gittin beriye
Karşıda
geliyor Hayriye
Gevşek
gevşek gülünce
Kuşlar
uçar pır pır
Çomar
diş gösterir hırlar hır hır
Hayat
değil gırgır
Gevşek
gevşek gülünce
Gözden
akan gönülden akan yaş
İman
yoluna koy baş
İman
ile olunca kul olur hoş
Gevşek
gevşek gülmeyince
Mehmet
Aluç
Kaydol:
Kayıtlar (Atom)
Yayınlarım
Bugünü Elinden Alına Adam Geleceği İçin Ne Yapabilir?
Bugünü Elinden Alına Adam, Geleceği İçin Ne Yapabilir? Cevaplarınızı bekliyorum. Mehmet Aluç
-
1847’de Manisa'nın Kırkağaç ilçesi Gelenbe kasabasında dünyaya geldi. 1912'de aynı kasabada yaşamını yitirdi. Asıl ismi Mehme...
-
Aşık Reyhani 1932 yılında Hasankale'nin Alvar köyünde doğdu. Asıl adı Yaşar Yılmaz'dır. İran'dan göçen babası ...
-
Yunus gelirde hakka doğru yürünmez mi? Gözlerde yaş akarda Yunus görmez mi? Hak yolda hakla olan Yunus görünmez mi? Hak yol...