Bu Blogda Ara

27 Şubat 2015 Cuma

Her Şey Susar İman Gönülde Konuşur




İman ile olmak ne güzel yakışır kula
İman ile yola çıkmak yollara gül ekmek ne güzel
İman özeldir yakışmaz her gönüle her kula
Haydi, durma gel yaklaş sende ol özel

Bir nimettir iman baştan başa kaplar bedeni
Yürür yolda odur sevgi ile gönüllerin seveni
Çamur bedeni ırmağında temizler en güzeli
Haydi, durma gel yaklaş sende ol özel

Ömür bir gün olur beyhude
Gel yaklaş biraz gülümse de
İman ile ömrü nurlandır bu günde
Haydi, durma gel yaklaş sende ol özel

İman ile gel tanış güle güle
İman içinde asla olmaz hile
Bir tanışsan güzelliği bir gelse dile
Hayranlıktan mest olursun bile neşe ile
Haydi, durma gel yaklaş sende ol özel

İmandır o gönüllerin mutlulukla gülen hoşluğu
Yalnız hiç kalmazsın o doldurur tüm boşluğu
Nuru ile yaşatır bedene sevgi deryasının tomurcuğu
Haydi, durma gel yaklaş sende ol özel
Zalimleri zulümleri içinde kahretsin Yüce Kahhar
Mazlumu ezeni Yüce Rahman ateşi ile yakar
Rahmana inanmayan şakın gözler ile bakar
Haydi, durma gel yaklaş sende ol özel

İman sevinci neşeyi üflüyor gönüle
Ah demeden dil diyor Allah diye neşeyle
Nefis şeytan önünde durma ezile büzüle
Haydi, durma gel yaklaş sende ol özel

Her şey susar iman gönülde konuşur
Nefis şeytan zalim imanla çabuk tutuşur yok olur
Gönülde mutluluk gözler parıldar domur domur
Haydi, durma gel yaklaş sende ol özel

Kul Mehmet’im iman ile cümlemiz olur bahtiyar
Cümle gönüller gelsin imana gönülde açsın bahar
Gönüller yalnız kalmasın yanmasın har har
Haydi, durma gel yaklaş sende ol özel
Mehmet Aluç



Ömür Denen Hayat Bir Gün Biter




Ecel gelir kul sıra ile gider
Doğan gelir ömür denilen yolda yürür
Biri gelir biri gider
Ömür denen hayat bir gün biter
 Kul yaşadığı ömrün hesabını verir

İman bağırır ey kul nerede kaldın
Gelmedin de bak işte şimdi yandın
Söyle bakalım sen kime kandın
Ömür denen hayat bir gün biter
 Kul yaşadığı ömrün hesabını verir

Gönül müşfik bir eğilme ile imanı karşıla
Gözyaşın ile günahlarını hemen söndür
Hayat yolunda yürüsen de yanıla yanıla
Ömür denen hayat bir gün biter
 Kul yaşadığı ömrün hesabını verir

İman ile zikir eden o gül dudağınla
Dudaklarınla ömrün yanağına bir bûse kondur
Dört mevsim gönlünde sabır çiçekleri açsın nur nur
Ömür denen hayat bir gün biter
 Kul yaşadığı ömrün hesabını verir

Kul Mehmet toprak gibi ol
Yüreğinde baharları sakla yol ol
Önüne çıksa da çukur çakıllı yol
Damarlarında aksın iman nur nur
Dört mevsim gönlünde sabır çiçekleri açsın nur nur
Ömür denen hayat bir gün biter
 Kul yaşadığı ömrün hesabını verir

Mehmet Aluç

Mü’minin kulağı çınladığında...

Mü’minin kulağı çınladığında...

Resûl-ü Ekrem Aleyhissalâtü Vesselâm Buyurdular ki;

Birinizin kulağı çınladığında beni ansın ve bana salavat getirsin 
Ve ‘zekerallahü men zekerani bi-hayrin’ desin”
Resulullah, “Muhammedün Resulullah sallallahü aleyhi ve selem
Ve bunun benzeri salava-ı şerife okumak ile zikredilir, anılır.

Mü’minin kulağı çınladığı esnada Resulullah (s.a.v.) onu 
Cenab’ı Hak katında anmış, ona dua etmiştir. 
Mü’minin ruhu bunu duyduğu zaman kulağı çınlar. 
Bunun için salavat’ı şerife okuması tavsiye buyurulmuştur.

Hadis-i Şerif, İbnu’l-Cevzî, el-Mevzuat, 3/76
Kaynak:http://vaktisukut.blogspot.com.tr/search?updated-max=2013-04-14T19:05:00%2B02:00&max-results=11

Yürüyelim koşalım uçalım Rahman’a




Yürüyelim koşalım uçalım Rahmana
Secde ile
Merhamet ile
İyilik ile
Sevgi ile
Dua ile
Gönül kapılarını açma ile
Mazlumun yanında olma ile
Muhtaçlara yardım ile
Haydi durmayın
Bizi zincirleyen nedir?
Kıralım o zincirleri
Küselim suç ortağımız
Nefsimize
Şeytana
Dünya malına
Yüreğimizi delik deşik eden
Nefrete
Kine
Esaret düşüncelere
Zanna
Gıybete
Küselim
Bahtımıza ömrümüze güzellikleri
Döşeyen
Af edici olan…
Merhametli…
Rahmeti… Sonsuz olan
Yüceler yücesi Rahman’a
Yürüyelim koşalım uçalım
Bir adımdan yakın yanımızda olan Rahmana
Ulaşalım
Gönlümüzde
Ömrümüzde
Pembe
Bembeyaz nurdan
Sayfalar açalım
Yaratılan bütün zerreler adedince
Merhameti ile bizi çağıran
Rahmanı analım
Zikir edelim isimlerini
Yalnızlık damarlarımızda dolaşıyor
Rahmanın ismi damarlarımıza dolsun
Kalbimize Rahmanın ismini pompalasın nur nur
Melekler nurlu elleri ile kalbimizi tutsun
Hayran hayran baksın
Yürüyelim koşalım uçalım Rahman’a
Beden Rahman’ın
Can Rahman’ın
Rahmandan ayrı olmak zülümdür
Zulüm ile kıvranmaktır hece hece
İman olmalı kulda güle güle
İman en güzel yakışır o dile
Nefis ile olma
Şeytana kanma
Günah için tövbe et yanma
Fikirsiz imansız düşünceler dalına konma
Haydi durma
Al imanı döşüne
Belalar gelmez başına
Rahman dermandır kuluna
Yürüyelim koşalım uçalım Rahman’a

Mehmet Aluç

Yüceler yücesi Rahmanım

Attığım her adım benden uzak olsa da
Tüm adımlar sana yakındır Rahmanım
Ben fersah fersah kaçsam da uzaklara
Sen bana şah damarımdan yakınsın Rahmanım
Kaçmak
Kaçamamak
Uzaklaşmak
Uzaklaşamamak
Saklanmak
Saklanamamak
Ben tüm kullar senin merhamet ipine bağlanmışım
Kaçamam
Uzaklaşamam
Saklanamam Rahmanım
Aklım bir toz nokta zerresi
İsyanımsa bir derya çamuru ruhumun kirlenmesi
Secde ile ruhun nurlar ile yıkanması güzelleşmesi
İman ile gönlün bedenin nurlardan libaslar giyinmesi
Hüzün anımda bahar çiçekleri açtıran gönlümü coşturan
Sensin Yüce Rahmanım
Ölüm sonrası mezarlığın karanlık sessiz gecesine gömülen kulunu
Ölmeden önce içini iman vererek nurlar ile doldurtmayı nasip edensin
Yüceler yücesi Rahmanım
Benliğimle
Nefsimle şeytanla
Günahın girdabında boğulurken
Önümüze nurdan imanla kapılar açtıran
Tüm bedeni
Ömrü
Kâinatı
Ahireti
Nurlarla doldurmak için
Tövbe ırmağında yıkayan
Yardım edende sensin
Yüceler yücesi Rahmanım
Gerçeklerin yüzünü görmek istemediğimizde
Gönül kapımıza kara perdeler çektiğimizde
Nurunla iman ile
Nurlar ile açtıran aralayan
Yarım eden sensin
Yüceler yücesi Rahmanım
Gayesiz yollarda gezen kullarını
Gaye yoluna döndüren
Uykusuz gecelerde kin bıçağını bileyenleri
 Merhametinle İman ile yoluna sensin döndüren Rahmanım
Seni arayanları için yolunu buldurtan
Koşarcasına gelmek için koşanlara
Tüm kapıları sonsuz Rahmetinle merhametinle…
Açan sensin
Yüceler yücesi Rahmanım
Kalplerine kin kurdu düşenleri
İhanet ile delik deşik edenleri
Sen doğru yoluna
İman yoluna
Nurun ile nurlandırarak
Güzelliklere dönmelerine yardım et Rahmanım
Mehmet Aluç






Sana şükürler olsun Rahmanım-Hece şiir-





Dönsem geriye varsam ben öteye
Terk etmeden benimlesin Rahmanım
Unutulur kul derler onlar bilmez
Bilirim sen unutmazsın Rahmanım…

Gönüllere her an tazelik sunan
Kulu ile her an beraber olan
Düşerken elinde her zaman tutan
Sensin bilirim Rahmanım Rahmanım…


Kendimi yitirmek üzere iken
Hasret yüreğime hep batar iken
Dertler üzerime hep yürür iken
Dertlerime sensin derman Rahmanım…

Bana dünyada iyi kul ol diyen
Ahirette cennetten köşk döşeyen
Kötülük yaparsam yakarım diyen
Her an benle olan sensin Rahmanım…

Dua ettiğim anda kabul eden
Arzularımla iken frenleyen
Şeytanla nefsime ben yenilirken
Tövbeyle bekleyen sensin Rahmanım…

Senden başkası değer vermez bana
Günahlarım ile geldim ben sana
Tövbeyle pak ettin kurbanım sana
Sana bin şükürler olsun Rahmanım…

Kuran Resul gönderdin kula doğru yol için
Tövbe kapısı bilmez kul ağlar için için
Cehennemde değil de cennette alan sensin
Sana bin şükürler olsun Rahmanım…

Masum kul ezilirken sen kulu ezdirtmeyen
Kuran Resulle inci gönle sen yerleştiren
Sensin Rahmanım sensin sen Rahmanım…
Sana bin şükürler olsun Rahmanım…

Kuluyla her zaman beraber olan
Kulu yoldan çıkınca gelmesini bekleyen
Çırpınır kul günahla tövbe kapısı açan
Sensin Rahmanım sensin sen Rahmanım…
Sana bin şükürler olsun Rahmanım…


Vuslat uzakta diye kulu gözyaşı döker
Gözyaşlarını hiç heder etmeyen
Sabırla giden yolda o vuslata erdiren
Sensin Rahmanım sensin sen Rahmanım…
Sana bin şükürler olsun Rahmanım…

 Ah Şeytan hece hece sözle kandırır iken
Nefis cenderesinde kulu boğulur iken
Gül kokan Resulle Nurlu Kuranı gönderen
Sensin Rahmanım sensin sen Rahmanım…
Sana bin şükürler olsun Rahmanım…

Gül kokan resuldür o Rahmetellil âlemin
Rahmet olsun diye cümle âleme gönderen
Resulle, zalimleri zulmünü yok ettiren
Gece gündüz ümmetine ağlayan
Gül kokan Resule ümmet eyleyen
Sensin Rahmanım sensin sen Rahmanım…
Sana bin şükürler olsun Rahmanım…

Kul Mehmet’im kurban olsun yoluna
Kuran gönlüne alsın gelsin kulun yanına
Kevser başında Resulle baksın Rahmetine
Sensin Rahmanım sensin sen Rahmanım…
Sana bin şükürler olsun Rahmanım…
Mehmet Aluç


26 Şubat 2015 Perşembe

Sana şükürler olsun Rahman'ım




Dönsem geriye varsam öteye
Terk etmeden benimlesin Rahmanım
Unutulmuş kul deseler de onlar bilmez
Ben bilirim sen unutmazsın Rahmanım…

Gönüllere tazelik sunan
Kulu ile her an olan
Düşerken elinde tutan
Sensin Rahmanım…


Kendimi yitirmek üzere iken
Hasret yüreğime batar iken
Dertler üzerime yürür iken
Dertlerime sensin derman Rahmanım…

Bana dünyada iyi ol diyen
Ahirette cennetten köşkler döşeyen
Kötülük yaparsam yakarım diyen
Her an benimle olan sensin Rahmanım…

Dua ettiğimde duamı kabul eden
Arzularımla azar iken beni frenleyen
Şeytan nefise yenilirkendeğer,doğru,yol,
Tövbe ile beni bekleyen sensin Rahmanım…

Senden başka kimse değer vermez bana
Günahlarımla geldim ben sana
Tövbe ile pak eyledin beni kurbanım sana
Sana şükürler olsun Rahmanım…

Kuran ile Resul gönderdin doğru yol için
Tövbe kapısını bilmeyen kul ağlar için için
Bizi cehennemde değil cennette ağırlamak isteyen sensin
Sana şükürler olsun Rahmanım…

Kullar masum kulları ezer iken
Sen ezdirtmeyen
 Kuran Resul İman ile inci nurları gönüle yerleştiren
Sensin Rahmanım…
Sana şükürler olsun Rahmanım…

Kulu ile her zaman beraber olan
Kulu yoldan çıkınca gelmesi için bekleyen
Çırpınırken günah içinde tövbe kapısını açan
Sensin Rahmanım…
Sana şükürler olsun Rahmanım…

Vuslat uzak diye gözyaşı dökerken
Gözyaşlarımı heder etmeyen
Sabırla gittiğim yolda vuslata erdiren
Sensin Rahmanım…
Sana şükürler olsun Rahmanım…

Şeytan hece hece sözleri ile yoldan çıkarır iken
Nefis denilen cenderede boğulur iken
Gül kokan Resul ile Nurlu yolun kitabı Kuranı gönderen
Sensin Rahmanım…
Sana şükürler olsun Rahmanım…

Gül kokan Resulü Rahmetellil âlemin olarak gönderen
Resul ile zalimi zulmü içinde boğan yok eden
Gece gündüz ümmeti için ağlayan Resule ümmet eyleyen
Sensin Rahmanım…
Sana şükürler olsun Rahmanım…

Kul Mehmet’im kurban olsun yoluna
Kuran imanı kucağına alsın gelsin yanına
Kevser başında gül kokan Resul ile baksın Rahmetine
Sana şükürler olsun Rahmanım…
Mehmet Aluç


Tufan Sevgisiz Bakışlar





Mavi denizin o mas mavisi gönlümüze işlese nakış nakış

Deniz dalgaları gibi mutluluk gönlümüzde kabarsa volkan volkan

Korsanların bağladığı gözlerimiz bir anda açılarak gülümsese

Tüm gönüllerde gelecek kaygısı hep var olsa

Bizi bitiren o lanet benlik kavgası yok olsa

Evreni kirleten yatağımızda yatan nefret yok edilmeli sevgiyle

Tufan sevgisiz bakışlar yakarken gönülleri

Nasıl gülmek nasip olur bizlere

Direniş ile yola çık

Feryat çığlıklar ile yola çıkma

Feryat çığlık nefret ile büyür

Merhameti yakar kül eder

Mehmet Aluç



Kahırda olsa yanında olsun

                 



Kaç gece aynı düşü gördüm
Aynı heyecanla uyandım
Beraber yürüyorduk yollarda
Sahilde beraberdik sen ve ben
Gemilerimiz limanda bizi bekler iken
Sular gemimizi aldı götürdü bizsiz
Martılar uykuda idi
Sadece Yüce Rahman sen ve ben vardık
Birde bahar vardı aynı sen kokan
Hüzün arkamızda gözyaşı döküyordu
Hayat sert yumruklarını vuran o da ağlıyordu
Mutluluğumuz karşısında
Bu düşü kaç defa gördüm
Her uyandığımda avuçlarımda sıcaklığın duruyordu
Gözlerimde gamzelerinin gülücükleri takılmıştı
Şimdi yoksun boğuk bir bakışın içinde kayboluyorum
Bir girdabın derinliğinde param parça oluyorum
Yok, böyle yaşanmaz
Beni terk etsen de ben geliyorum
Beni günde binlerce defa kovsan da kapında
Ben yine geliyorum
Kapında her sabah ağlasam da
Ben yine geliyorum
Hem senden hem gönlünden uzak olmaktansa
Senin yanında gönlünden uzak olmak en güzeli
Kahırda olsa yanında olsun
Mehmet Aluç

Güncel-Haberler-

Afganistan'daki şehit ateşi Samsun'a düştü



Afganistan'ın başkenti Kabil'de bomba yüklü araçla düzenlenen intihar saldırısında şehit olan 38 yaşındaki Piyade Uzman Çavuş Adem Şengül'ün Samsun'daki baba evine ateş düştü. Oğlunun acı haberiyle yıkılan baba, "Oğlum kimseye zarar vermeyecek, dört dörtlük bir insandı. Allah mekanını cennet etsin" dedi.


Afganistan'ın başkenti Kabil'de Büyükelçi İsmail Aramaz'ı almak üzere Türk Görev Kuvvet Komutanlığı'ndan Türk Büyükelçiliği’ne giderken Taliban tarafından bomba yüklü araçla düzenlenen saldırıda Piyade Uzman Çavuş Adem Şengül şehit oldu.
Aslen Amasya'nın Gümüşhacıköy nüfusuna kayıtlı olan şehidin Samsun’un İlkadım ilçesi Adalet Mahallesi'nde yaşayan 79 yaşındaki babası Hüseyin ve 63 yaşındaki annesi Döndü Şengül'e acı haber askeri personeller tarafından verildi.
Kaynak:http://www.yenisafak.com.tr/gundem/afganistandaki-sehit-atesi-samsuna-dustu-2088628

Medya yazarları seçkilerim...

Feride'nin Günlüğü





Kendi eşinden de görüntü mü  isteyeceksin Enver!
 Demokratlığınıza görüntü istemeden inandık!
Körelmiş bıçağı bileyip en azından armut doğramada kullanabilirsin, lakin körelmiş kafalarını bilesen beyni tulum peyniri gibi dağılacak olanlara laf anlatmaya çalışmak deveyi atlayamadığı hendeğe gömmek kadar zor. Dedim ya bunların silecekleri o kadar iyi çalışıyor ki tükürmeye yetişemezsin. Hiç öyle cümle festivaline gark olmadan, edebi patinajlar çekmeden, direksiyonu direkt beyinlerinden mülhem faşizm tarlasına kıracaksın! Ne bestelerinde usül var ne güfterinde mana, dibine kadar detone olmuş vicdanlarıyla sana saygı gazelleri okurlar ki alkış tuttuğumuz eller kırılsın!
Alt zemin faşizm üst krema demokratlık olunca çivi çaksan ilk hamlede dağılmışlar listesine birinci sıradan giren Enver Aysever’e bravo(!) Bu camianın insanlarıyla anlayış mavalı üzerinden tokalaşıp aynı bileği utanmadan değerlerine, inançlarına  büken demokrat pehlivana(!) bravo. Biri çıktı Kabataş mağduru bir anneye Yalancı Gelin dedi kursağımıza kadar sustuk, şimdi de tükürük sayacı cilalayan ağzıyla o anneye utanmazca had bildirmeye çalışan adamlar konvoyunu acıyarak izliyoruz.
Birincisi, mağdurluğunun imzası altı aylık bebeğinin çizilmiş kollarında gizli olan o annenin acısına da mazlumluğuna da kefilim. Sana soruyorum Enver Aysever, o şiirsel kelamını empatiyle dörtle bakalım, aynı olay eşinin başına gelseydi görüntü mü isteyecektin? Kabataş meydanında mobese direklerine tırmanıp oradan mı dinleyecektin eşini. Hadi görüntü istedin,utanmazlığın rejisine oturtulmuş ucundan kıyısına sokak montajından geçmiş görüntüler mi delil olacak sana, yoksa eşinin yaşadığı travma mı? Hiç sormaz mısınız? Bu bebek niye kesildi sütten, bu anne niye bir kabusu emzirdi kalbine. Vicdanmış! Bundan sonra biz de senin vicdanlı olduğuna dair kestiğin ahkamın için görüntü isteyelim. Siz kimsiniz be? Kimsiniz de bir annenin acısına taş koyuyor, gübreden alayınızda boğmaya çalışıyorsunuz?  Size söylüyorum  Hz. Meryem'e yapılan neyse Zehra'ya yapılan da odur. İftira mazlumun uğrak yeri. Susma orucu için de ramazanı bekleyecek değiliz ya...
Öncelikle bir annenin şerefini haysiyetini kamera karesince küçültüp buradan pornografik manşetler atarak halt gazeteciliği yapan herkesin aynı acıyla yüzleşmesini Allahtan niyaz ediyorum.
Sonrasında Adli İnsanlık raporu bile alamayacak hayvanlığı tescilli jelatini hiç açılmamış vicdana sahip olanlar da bu niyazdan nasiplensin!
Ettiğim duadan ne kadar eminsem bu annenin şerefinden acısından anlatamadıklarından da o kadar eminim! Şimdi olayı iktidardan muhalefetten soyutlayıp tarafsız bir vicdanı ortaya koyarak soruyorum! Aynı şey kızınızın eşinizin başına gelse görüntü mü sorarsınız? Yavrunuzun hakkını görüntüyle mi ararsınız ? Acıyı sizin görmeniz mi önemli yoksa onun yaşaması mı ? Sırf iktidara öfkenizden sırf o siyasi çığırtkanlığınızdan acıyı da şiddeti de mahalle kovboylarının at üstünden attıkları çamura boğdunuz ya bu çamuru sıvadığınız kadar sınanın!
15 yaşında Berkin Elvan! Hastane kapısında bekleyen annesinin kulağına eğilip " Görüntü nerde" demek ne kadar şerefsizlikse bu annenin acısını görüntüye indirmek o kadar şerefsizliktir. Gelelim kuyruk açısını cm cm intikam cetveliyle resmeden şarjı bitik gazetecilerin söylemlerine! Gelelim hırsından çatlayıp Zehra'yı Fadime Şahin'le bir tutmaya çalışan senaryo alışığı gammazcılara! Ve gelelim iftiraya paralel çanak tutan gözü dönmüş din soslu garnitür adamlara! Gezinin bir tane Fadime Şahin'i vardı. O da şalvar lastiğine dizdiği yalanları bir bir itiraf ederek ve hiçbir zaman iktidar olamayacak partisine uygun ebatlarda don biçerek buna senkronize zırıl zırıl ağlayarak altı oka baka baka gitti. Başka?
İster Kabataş kışkırtanı diye yaz ister yontmataş bülbülü diye kodla! İster kudur ağzından iftira köpürt! Debelen! Zehra'nın yanındayız. Yahu bu kadar izbe propaganda yaptığınız kadar şerefin ve haysiyetin savunucusu olsaydınız topluca ihya olurduk! O anne Başbakan aleyhine bezeli bir Gezi küfürü etmediği için, Atam kalk ülkemin geleceğine bak hizasında ajitatif pankartlar açmadığı için, başı açık olmadığı için, kırmızı elbiseyle toma önünde duş jeliyle beklemediği için bu iftiralara maruz kaldı! İşte bu yüzden önce acısını değil görüntüsünü soruyorsunuz!
Siz aşağılık iftiralarla mide kaldırmaya devam edin mideyi de kalbi de yatıştıran ilahi adaleti bekliyoruz..
Esra Elönü 
Kaynak:http://www.haber7.com/yazarlar/feridenin-gunlugu/1306686-kendi-esinden-de-goruntu-mu-isteyeceksin-enver

Yayınlarım

Bugünü Elinden Alına Adam Geleceği İçin Ne Yapabilir?

  Bugünü Elinden Alına Adam, Geleceği İçin Ne Yapabilir? Cevaplarınızı bekliyorum. Mehmet Aluç