Bu Blogda Ara

2 Temmuz 2014 Çarşamba

Hayatta yaşamanın şifresi



Hayat ve yaşam içinde yaşar iken çoğu zaman hayatı anlamsız ve değersiz buluruz. Ve sanki hayat ve yaşam bize ters köşeden, bakıyormuşçasına baktığını düşünürüz. Bizde bu karmaşık anlamsız duygularla, hayata da aynı gözlerle bakar ve yanlışlığın uçurumuna düşer ve yuvarlanır aynı hata ile devam eder gideriz.

Aslında düşünelim, önümüzde kısa bir yol var ve dümdüz olan bu yolu yürümek var, aynı monotonlukta ve aynı duygular içinde, bu yolun sonuna ulaşmak bizi derinde sıkar ve üzer.

Birde bu yolun etrafında dikilmiş yollar ve duyguların var olduğunu düşünün, bunlar hastalık(arkasında şifa) sıkıntılar(arkasında ferahlık) vs… vs bunlar ile biz yol arkadaşlığı yaptığımızı düşünün ve bu anda da yüce Allah’ın, hep bizim ile olduğunu da unutmayalım.

Bu iki adımlık yolu, bu hengâmeler veya içinde değişik duygular ile yolun sonuna yürüdüğümüzü düşünün.

Şimdi hep zenginlik ile yaşarsak bir süre sonra usanacak ve stres ve travmalar yaşayacağız, hep fakirlik ile yaşarsak da aynı travmalar yaşayacağız ama yüce Rahman’ın Lütfü keremi ihsanı… Öylesine sonsuz ki bizleri sıkılmayalım diye bu uğraşları yolumuzun önüne döşemiş ve her an yardımı da hazır ve biz bu yolda bazen sıkılarak, bazen neşelenir bazen üzülür bazen güleriz bazen tökezlenir kalkarız… Bunlar ile yürürüz öyle değil mi?

Ve elimizde sermayesiz mallar ile bunlar mı nedir? Gönlümüzdeki sevgi, kazandıklarımız, yardım, hissiyat… Bu duyguları bu yolda harcayarak kazanç elde ediyoruz ve bunu Lütfü düşünebiliyor musunuz? Şöyle bir dakika düşünün ve aklınız nura ışığa boğulsun! Allah’u Ekber..

Bizden istenilen, bu hayatın yaşamın sonuna doğru yürür iken, elimizde sermayesiz yüceliği sonsuz Allah’ın vermiş olduğu güzellikleri dağıtmak, yardıma muhtaç olanlara yardım ederek, yıkılanı inşa ederek imkânımız dahilinde oda yoksa tatlı bir söz ile… Bu yaşamı sonlandırmak. Bu kadar açık ve basit.

Dağıtmaz ise ne olacak? İçimizde çürüyecek ve onların yanına kin nefret duyguları ile dolduracak ve o güzellikleri boğmuş olacağız ve yolun sonunda elimiz boş gideceğiz ve hiçbir kazancımız olmayacak!

Ama diğer şekli ile bizim olmayan, bize verilen bu nimetleri dağıtırsak hem de yüksek ve karşılığını, dağların bile kaldıramayacağı bir sevap, kazanacağız ve yüceler yücesi Rahman’a, bu ruhu istediği şekilde teslim etmiş olacağız İnşallah.

Ha yolumuza çıkan dikenleri günahları, yüce Rahmandan yardım ile az gayret ile temizleyeceğiz. Bazen yardım geç gelse de istemeye devam, istemeye candan devam. Umutsuzluk hiç yok, fazla güvenmekte yok kendimize, orta karar da olacak ve sadece yüce Rahmana güveneceğiz ve ondan isteyeceğiz.

Yüce Rahman’dan her an her saniye isteyin ama sabırla bekleyin ve yolumuza devam ederek. Bazen de her zaman tövbe kapısında bağdaş kurarak, namaz da secde ile yüceliği sonsuz yüce Allah'ın kapısın da durarak bu hayatın yolunda yürüyerek sonlandıracağız. Umarım karışık anlatmadım.

Bu benim düşüncelerim, öylesine bir fetva falan değil bunlar ve yanlış anlaşılmasın, sizler gibi az biraz karalayarak- yazmayı nasip eden Yüce Allah’ın izni ile- karalayan birisiyim. Günahlarının çokluğuna ağlayan, tövbe kapısında bağdaş kuran, sıkıntılar ve ferahlıklar içinde bazen Rahmanı unutarak bazen de onun ile yürüyen birisiyim. İnşallah.

Anlamayan varsa veya yanlış bir anlatım varsa yazmanızı rica edeceğim. Allah'a emanet olun selam ve dua ile kardeşlerim.


Mehmet Aluç

Dertlerin içinde ağlayan gönül


İsim:  askkk.jpg
Görüntüleme: 0
Büyüklük:  117.2 KB (Kilobyte)

Dertlerin içinde ağlayan gönül
Nedir figanın feryadın
Daha dün mutluluk içinde gülerdin
Az dert görünce nedir bu figanın
Sabır denen duygunun kapısında dur
Dertlerin gönlünde attığı kiri pası gör
Dün güldüren bugün dert veren Mevla’m
Yarın yine güldürür nedir bu aymazlığın

Mevla’m hangi derdi dermansız bırakmış
Mevla’m Kulunu terk ederek uçurumlara atmaz
Her an yanında Mevla’m gülücükleri etrafına yaymış
Az sabırla içindeki zehirleri at diye bir parça dert vermiş
Dert verirse Mevla’m yine güldürür
Güldürürse Mevla’m yine ağlatır


Kâinata dön de bak Mevla’nın hikmetini gör
İnsanları sev de Mevla’nın cemalini gör
Nice derli nice mutlu gelip göçtü herkesi sanma aktör
Az eli aşta gör, çok eli işte gör
Sende ol figüran, olma bakar kör
Dert verirse Mevla’m yine güldürür
Güldürürse Mevla’m yine ağlatır

Günlerini Mevla’m ile geçirmeyi dene
Darlıkta genişliğin lütfunu anla
Genişlikte de darlığa düşeceğini bil
Tek başına yeme dağıt lakin başa kalkma
Mevla’m verirken lütfeder gibi veriyor
Sende lütfeder gibi dağıt
Bil gör Mevla’m nasıl güzel lütuf ile veriyor
Darlığa düşsen de, umudunu yitirme
Bil ki ağlatırsa Mevlâ’m yine güldürür.


Derdin içinde kaybolma bak etrafına sıyrıl
Akarsa gözünde yaş sevin
Mevla’mın keremidir gönlün yeşermesidir
Acizliğini anla Mevla’nın kudretini bilmen içindir
Kerem sahibi Mevla’m keremi ile güldürür
Bil ki Mevla’m ağlatırsa inan yeniden güldürür

Gönül dostu Yunusun dizelerinde etkilendim de yazdım
Yazdım kendimi yeniden Mevla’mın yanında gülümser iken buldum
Gönül dostu Yunusun iman dolu gönlünü yanımda gördüm
Gönül dostları yoldaşın olduktan sonra tatlı dili ile kelam ettikten sonra
Kerem sahibi Mevla’m keremi ile güldürür
Bil ki Mevla’m ağlatırsa inan yeniden güldürür
Mehmet Aluç

1 Temmuz 2014 Salı

Ramazan ayında Ramazan şiirlerim-2-

Ramazan ayında Ramazan şiirlerim-2-


 

GÖNÜL YAŞADI YİNE RAMAZANI
Üç günlük dünyanın birinci günü
Geldi işte şehri Ramazan
Başı taşa vurmadan mezara girmeden
Gönül yaşadı yine Ramazanı çok şükür ölümü gitmeden

İnsan’a Rahmanın hediyesi
İçinde sonunda mağfiretle
Fitre ile yapılan iyiliklerin neşesi
Bayram ile şöleni yaşamadır Ramazan

Hak yolda yürümenin güzelliği
Dinin el ele birliğidir Ramazan
Gönülde iman gezer
Oynamasın başın dilin gönlün
Niyetlisin uzaklaş kötülükten

Dünya işte bir şeyler yapmazsan içi boş
Haramı bırak çabuk helale koş
Bak ömür kısa arzular hevesler boş
Ramazanda kazandığın güzelliğin peşinde koş

Kul Mehmet derki Ramazanınız mübarek ola
Sofralarınıza bereket ile nur dola
Her gününüz Ramazan ayı gibi ola
Gönlünüzde iman ile muhabbet hiç solmaya
Mehmet Aluç

28 Haziran 2014 Cumartesi

Ramazan ayında ramazan şiirlerim-1-

UMUTSUZLUĞUN HAYKIRIŞLARINI SİLEN 
MÜBAREK RAMAZAN HOŞ GELDİN


Ruhumuz düşüncelerimiz
Anımız hayatımız yabancı düşüncelerle
Uçuruma giden adımların peşinde
İşte geldi gönüllerin
On bir ayın sultanı Ramazan
Ruhumuz düşüncelerimiz
Nur nur iman kokacak bir ay
İmana uzak düşmüş
Yolların ayrılığında gözyaşı döken bizler
Rabbimin merhameti ile
Bu mübarek ayda
İman ırmağında yıkanacağız nur nur
Katil anlar düşünceler uçuruma atılırken
 imanın gücü bizimle beraber olacak
Yüreğimizde açan iman çiçekleri
Ramazandan da sonra sönmesin kurumasın
Her şeyin başlangıcı sonu var
Başlangıcımız ve sonumuz Ramazan gibi iman dolu olsun
Güneşin doğmasına sanki engel olacak düşünceler
Gözlerinde kan damlayan izbe ruhsuz sözler
Umutsuzluğun haykırışlarını silen Mübarek ramazan
İmanın eşliğinde yüreğimizde silinmesin başlangıç olsun
Sonu ölüm ile iman ile biten iman dolu bir bakış olsun
Yoksa bu iman dolu olmayan yaşantımız yıkıyor gönülleri yarınları
Geri dönmeye izin vermeyen zaman içinde yok ediyoruz ömrü anı zamanı
Çarmıha gerelim paslı düşünceleri anı zamanı
Akordu bozuk düşüncelerin peşini bırakalım
On bir ayın sultanının peşinde bir ömür yürüyelim
Saatler zaman hep yalnızlığı gösterir iken
Mübarek Ramazanın yanında yalnızlık yok
Merhamet var
Açların halini anlamak var
Paylaşmak var gülümseme
Güler yüzlülük var
Yüreğimize otuz gün fısıldadığı
 Güzelliğin sesine kulak vermeye devam edelim
Kalmayalım yolda
Yoksa terk edilişle kaybediliş ile kaybeden terk edilen biz oluruz
Alabora olmaya mahkûm gemiye binmeyelim
Güven huzur var oluş veren
Saran kucaklayan merhametin gemisine binelim
Mehmet Aluç



27 Haziran 2014 Cuma

Kara k/ömür külleri arasında geçti ömrüm


Kara k/ömür külleri arasında geçti ömrüm
G/özlerim madende göçüğe rehin
G/özlerinle bakma bana
Karanlığımı karanlık madeni anlayamazsın
Anlayamazsın çaresizliğimi
Soğuk yalnızlığımı
Bir ağaç yaprağının dalı gibiyim
Yer altına girince bir an kuruyan
Yeryüzüne çıkınca bir an yeşeren
Bir açlığın yangınında
Açgözlü taşeronun
Kasasında kayboldum ben
D/al gibi göçük geçiyor üstümden
K/an gözlerimde bir dilim ekmek
Son nakaratım sizi ekmeksiz bıraktığım
Yaralı yüreğim ile ezilirken göçük altında
Hüsran yok taşeronun gözünde
Sadece karanlığımda zindana gömülme korkusu
Onu da hal eder ensesi kalın
Kasasında kanlı emeğim ile dolu para ile hal eder
Ben sizsiz göçük altında kaldım
Ezgilerim ekmeğim boğazımda takılı kaldı
Kaybolmadığımı sayın
Yaşıyorum cennette sizi bekliyorum
Yüreğim gitti sayın ruhum ile sizinleyim
Karanlığa alışığım ben madenciyim
Mezarımda karanlık değil cennet nuru ile dolu

Mehmet Aluç

26 Haziran 2014 Perşembe

Kuramadığı Hayallerin Mezarında Ölsün-2-


Kuramadığı Hayallerin Mezarında Ölsün-2-
Gül dudakların ile dudaklarımdan öpmeyeceksen,
Gönlüme umut ışıklarını eklemeyecek isen
Sensiz paramparça olmuş yollarımda yürümeyecek isen
Vuslatı bana çok göreceksen eğer
Beni sürgün hasretin kucağına atacaksan eğer
Çek git öyle ise bırak ölüm öpsün
Beni sımsıcak kolların ile sarmayacaksan eğer
Çek git uzaklaş bırak kara toprak sarsın kollarına

Ağlayan gönlümün feryadını duymayacaksan
Çığlık sensiz isyan feryatlarımı duymayacak isen
Issız zindanlarda sensiz sancılar içinde kaldığımı görmeyecek isen
Bırak matemler duysun gönlümün feryadını
Ağlayan gözyaşlarımın içindeki sensizliği görmeyeceksen
Çek git öyle ise gözyaşlarımı çaresiz ıstıraplar görsün

Beddua ediyorum sanma sakın sevgili
Hasretin hançeri yüreğini param parça etmiş
Mecnun kerem gibi çöllerde seni arayan
Kalbi sensiz taşlaşmış yüreğimin duasıdır bu
Aşk susayan gönlümün feryadıdır bu
Vuslata varmayan gönül aşksız neylesin hayatı
Bırak kuramadığı hayallerin mezarında ölsün
Mehmet Aluç

Kuramadığı Hayallerin Mezarında Ölsün


Kuramadığı Hayallerin Mezarında Ölsün

Gül dudakların ile dudaklarımdan öpmeyeceksen
Çek git öyle ise bırak ölüm öpsün
Beni sımsıcak kolların ile sarmayacaksan eğer
Çek git uzaklaş bırak kara toprak sarsın kollarına

Ağlayan gönlümün feryadını duymayacaksan
Bırak matemler duysun gönlümün feryadını
Ağlayan gözyaşlarımın içindeki sensizliği görmeyeceksen
Çek git öyle ise gözyaşlarımı çaresiz ıstıraplar görsün

Beddua ediyorum sanma sakın sevgili
Aşk susayan gönlümün feryadıdır bu
Vuslata varmayan gönül aşksız neylesin hayatı
Bırak kuramadığı hayallerin mezarında ölsün
Mehmet Aluç

Gönüller kıyamda seni bekler Ya şehri Ramazan



Ramazan yaklaşıyor geliyor yine
Gönüllere gülümsüyor yine
İlahi huzura varmanın coşkun ayı
On bir ayın gönüllerin sultanı geliyor
Gönüller kıyama duruyor yine
Seninle olmak ne güzel
Ümmetin senin ile olması ne güzel
Bir cennet vadisisin, vadinde gezinmek çok güzel
Hakkın davetine koşar müminler
Merhameti anlar işte müminler
Yoksulun halinden yol çizersin gönüllere
Yoksulun gönlü alınır bu ayda
Sırlı bir gözle seyreylersin bizleri
Merhamet ile doldurursun kâinatı
İyilikler gönüller merhamet ile kıyama durur
Mübarek ayında ya şehri Ramazan
Hoş geldin gönüllerin kâinatın sultanı
Gönüller kıyamda seni bekler Ya şehri Ramazan
Tebessüm yağdırırsın gönüllere yüzlere
Küslüğü kini nefreti yok edersin
Şeytanı zincire bağlarsın
Dostluğun yollarını açarsın
Hoş geldin gönüllerin kâinatın sultanı
Gönüller kıyamda seni bekler Ya şehri Ramazan
Merhametsiz kalıp üşüyen gönülleri
Gelişinle gülüşünle merhametin ile ısıtırsın
Secde ile dua şükür kondurursun gönüllere
Şükürle nimetler gönüller coşar bu ayda
Şükür secde az gelir gönüller alışır sevgiye Rüveyda
Geçen ağlıyordu yoksul gönül geçen ayda
Gelişinle güldü yoksul gönüller ne kolayda
Resulüm sana ashabına ehli beytine olsun selam
Merhametle doldu gönlüm
Verdikçe yoksula rızkım çoğaldı bir iken oldu bin
Tebessümle doldu kâinat sığmaz oldu
Gelişinle kin nefret aniden yok oldu
Hoş geldin gönüllerin kâinatın sultanı
Gönüller kıyamda seni bekler Ya şehri Ramazan
Mehmet Aluç

Yayınlarım

Bugünü Elinden Alına Adam Geleceği İçin Ne Yapabilir?

  Bugünü Elinden Alına Adam, Geleceği İçin Ne Yapabilir? Cevaplarınızı bekliyorum. Mehmet Aluç