Şiir edebiyat öykü deneme güncel edebiyat aşk şiirleri,hayat,evet,röportaj,gönülden şiirler,...
Bu Blogda Ara
6 Ocak 2014 Pazartesi
Vicdan
Vicdan
Nefis
Arzular
Vicdan nefsin mi esiri
Arzuların mı esiri
Yoksa esir edilip de prangaların mı esiri
Hiç mi çırpınış yok nedir bu sessizlik
Her kamçı indikçe zevk mi alıyor
Nefes alırken nefesin hakkı içinde mi ses çıkarmıyor
Ah vicdan
Nasılda kör oldun
Takatsiz çaresiz kaldın
Bir an hiç mi ayıkmazsın böylesine utanç içinde yandın kaldın
Uzaklaşmanın yolunda sonsuz uçurumlara koşarak nelere kandın
Neden bu uzaklaşma kör bakış hissizlik nerelerde kaldın
Sancılar içindesin
Sancıların çaresine çaresin
Ama gel görkü çaresizliğin zindanında kör karanlıktasın
Ruhuna ne oldu nelerde neye musallat oldu nerelere kaçtı
Nedendir bu hüzün şarkıları
Ecdadın mezarında kemikleri sızlar
Perişanlık diz boyu
Edepsizlik deryalar denizlerin kadar koyu
Aldatmaların sonu mezar
Mezarın sonu ya cehennem
Ya cennet
Bu çirkeflikle sonu cehennem
Görünen köy kılavuz istemez
Teknoloji insana hizmet için
Lakin insanlık içinde yok oldu
Kaybolduk.
Zorlayan
Horlayan
Kollamayan
Yaşanmayan
Yaşatmayan
Bir dünyanı içinde arzularına nefsine uymuş vicdanlar
Vicdandan haberi olmayan sefil insanlar
Anlamadan habersiz insan kılıklı maskeli anlamsız insanlar…
Mehmet Aluç
4 Ocak 2014 Cumartesi
LÂ İLÂHE İLLE ALLAH MUHAMMED RESULULLAH
Gönlümüzde olsun Lâ İlâhe İlle Allah Muhammed Resulullah
Dilimiz hep söylesin Lâ İlâhe İlle Allah Muhammed Resulullah
Gönüllerde çiçek açtırır Lâ İlâhe İlle Allah Muhammed Resulullah
Hayatımıza neşe getirir Lâ İlâhe İlle Allah Muhammed Resulullah
Merhametin kapısını açar Lâ İlâhe İlle Allah Muhammed Resulullah
Kamillerin gönlü her an söyler Lâ İlâhe İlle Allah Muhammed Resulullah
Gönülleri aşk ile coşturur Lâ İlâhe İlle Allah Muhammed Resulullah
Cennetin kapısını açar Lâ İlâhe İlle Allah Muhammed Resulullah
Cennetin yamacında gezdirir Lâ İlâhe İlle Allah Muhammed Resulullah
Tüm dertlerin ilacı Lâ İlâhe İlle Allah Muhammed Resulullah
Zalimlerin tokat’ı Lâ İlâhe İlle Allah Muhammed Resulullah
Nefisle şeytanı yola getiren Lâ İlâhe İlle Allah Muhammed Resulullah
Muhabbetin merkezinde neşe olan dillere Lâ İlâhe İlle Allah Muhammed Resulullah
Kâinatın yaratılış gayesi Lâ İlâhe İlle Allah Muhammed Resulullah
Duyan duymayan bilsin Lâ İlâhe İlle Allah Muhammed Resulullah
Duyanlar duymayana bildirsin Lâ İlâhe İlle Allah Muhammed Resulullah
Kâinat onunla alır nefes Lâ İlâhe İlle Allah Muhammed Resulullah
Gönüllerin gözüdür Lâ İlâhe İlle Allah Muhammed Resulullah
İlk ve son söz Lâ İlâhe İlle Allah Muhammed Resulullah
Son nefeste söyleriz inşallah Lâ İlâhe İlle Allah Muhammed Resulullah
Yaratan Rahmanın özüdür Lâ İlâhe İlle Allah Muhammed Resulullah
Mevlana’nın aşk aşk diye pervane döndüğü Lâ İlâhe İlle Allah Muhammed Resulullah’dır
Mehmet Aluç©
İMAM TABİ Kİ BAYILIR
İmam bayıldı diyorlar
İmam her gün bayılıyor
Camide cemaati görmeyince
Marketlerde alış veriş merkezinde insan kaynıyor
Camide cemaat yok imam her gün bayılıyor
Ramazanlık gelince cemaat çoğalıyor
Bayram bitince her şey unutuluyor
İmam bu işler nasıl olur diye şaşırıyor
Marketlerde alış veriş merkezinde insan kaynıyor
Camide cemaat yok imam her gün bayılıyor
Biri yer biri bakar yapmayın ağalar der
Ayrılık olursa şeytan girer araya der
Kimse dinlemez halinde kalmaz fer
Camide cemaat yok imam tabi ki her gün bayılır
Dini söylemler sakız gibi ağızda
Konuşur iken Allah ne der kaygısı yol dillerde
Hak hukuk için Allah ne der hesap sorar korkusu yok gönüllerde
Bayramdan bayrama Allah girer gönüllere
Camide cemaat yok imam tabi ki her gün bayılır
Müslüman gözü ile görmeyince inanmasın der
Ey iman edenler
Eğer bir fasık size bir haber getirirse, o zaman araştırın(1) ayetini söyler duyan yok
Yetimin hakkı var her şeyde sakın yemeyin dikkatli olun der aldırış eden yok
Koskoca ülkede camiye gelecek cemaat yok
İnsanların kalbinde Allah korkusu yok
Camide cemaat yok imam tabi ki her gün bayılır
Bakar ki olacağı yok imam başın alır çıkar dağa
Girer mağaraya yaşar orada tek başına
Artık bayılma yok
Uzaktan seyreyler densizlikleri
Karışmış dünyanın düzenleri
Herkes ağzına geleni söyler bilmez edepleri
Artık imamda bayılma yok
İçi kan ağlar ama imamı dinleyen hiç yok
İnsanlar yaptıkları ile sürünüyor haberleri yok
Ne olacak bu gidiş diyen yok
Ayakkabı kutularını içini insanları karalamak için içini dolduranlar mı var
Seçim gelmeden çatlayanların iktidarı devirmeye çalışanlar mı var
Kasasını doldurmak için gece gündüz ortalığı karıştıranlar mı var
Belirsiz karmaşa kaos dolu araştıran hiç yok
İmam ayeti söylemişti ey iman edenler
eğer bir fasık size bir haber getirirse, o zaman araştırın(1) diye
dinleyen yok
Artık bundan sonra imamda bayılmada yok
Mehmet Aluç
1- HUCURÂT suresi, 6. ayet
GECE GÜNDÜZ YAR HAYALİMDE DÜŞÜMDE
GECE GÜNDÜZ YAR HAYALİMDE DÜŞÜMDE
Aşk ile sevmek için yürekten sevmezsen olmaz
Her daim canı gönülden aşk ile sarmazsan
kollar doymaz
Aşkın sazının teline yârin aşk kokusu ile
dokunmazsan teller çalmaz
Sarı teller yar yar diye küser paslanır
Aşkın badesini içmezsen aşk yaşanmaz
Gönülden sevmeyince aşka giden yollar açılmaz
Gönülden sevmeyince nazlı yârin koynunda lale
sümbüller açılmaz
Ben severim o yar sever gönül kıymetini bilir
gecem gündüzüm süslenir solmaz
Gece gündüz yar hayalimde düşümde
Sevinçle bakarım gamzeli gülüşüne her
gördüğümde
Tatlı bakışı ile omzuma her yaslanışında
Gönlüm aşk ile canlanır nazlı yârin gül
cemali bakışında tatlı sarışında
Tatlı bakışı ile dağlarda mor menekşeler
açılır
Gurbet elde nazlı yârin hasreti özlemi çok zor çekilir
Yalnızlıkta hicran olsa da gurbet elde
kavuşmanın özlemi ile beklenir
Dil sussa da gönül sazın teli yar yar diye
bestelenmiş türkü ile söylenir
Mehmet Aluç
3 Ocak 2014 Cuma
Ne Mutlu Bize
Gönüller kor alevli kar yağdı yollar
buzlu
Yârin dili pek ekşi sanki yemiş
tatlı üzerine az tuzlu
Az acı da olsa biraz yaptığı pasta
sanki muzlu
Beni seviyor ya olsa da tuzlu
neşemiz var bize ne mutlu
Aşığın gönlü sever bellidir
Gören anlar sevdiği gönüldür
Bilinir ki âşık halk gönül ehlidir
Bizi seviyorsa ne mutlu bize
Hayran kalınır kabenin her
köşesine
Gönül severse sevgisi dağılır evin
her köşesine
Gönülde imanla kabeye varmak ömrü
de ne hoş olur
Kavuşmanın zevkinde doyulmaz
Kabenin
Resul bizi seviyorsa ne mutlu bize
Hz Mevlana gönüllerin dostudur
Diğerleri de izinde gider
ömürlerini sarmış dostun yoluna
Hepsi ömürlerini sevgi ile aşk ile
ördüler
Çok şükür hak yoluna mutlulukla
erdiler
Gönülden onları seviyorsak ne
mutlu bize
Yüce Allah cümlemizi tüm
kötülüklerden korusun
Yüce Allah’ı Kuranı Resulü
gönlünde cümlemiz taşısın
Resul tevhit yolunda hiç şaşmadı
cümlemizde tevhit ile yaşasın
Tevhidi seviyorsak ne mutlu bize
Sevelim sevilelim gönlümüz aşk
için yapsın beste
Herkes birbirini sevsin iman ile
ölelim son nefeste
Sevda ile iman olsun kabirde bize
yoldaş,
kabrimiz olmasın karanlık kafeste çukur
yetişsin iman son nefeste
İman ile yaşarsak ne mutlu bize
Uğrayalım her gün dostun gönül
bağına
Ayrı kalarak düşmeyelim sakın nefsin
tuzağına
Sürüden ayrılanı kurt kapar
uzaklaşmayalım sakın,
dostun yanında bir karış uzağına
Yakın olursak ne mutlu size bize
Leş kargalar konar kokmuş leşe
Aşk ile imanı taşıyalım gönülde
taşımayan düşer ateşe
Ger gün sabah yeniden doğar
umutlar,
Üşür isek ısıtır herkesi güneş
dönmeyelim sırtımızı her gün doğan
güneşe
Bizim için her gün doğan güneşi
kıymet bilir isek ne mutlu bize
Dosta gidince baş tacı eder o dost
hep seni
Ah ne güzel sevilir herkesin olsa
candan bir dostu yareni
Hayatında çıkmaz dost denilen
gönül dostu, sev o candan seveni
Sever isek ne mutlu bize
Divane âşık gibi Kuran ile Resul
izinde olalım,
pervane olalım kalmayalım yolda geri
Bizi iman ile gören berduş serseri
koşsun bizimle,
kalmasın yalnız bizlerden beri
Gönülleri merhametle sevelim
Sevsin hayranlıkla baksın ötelerde
Resul
Aklımızı gönlümüzü
Yolumuzu sağımızı solumuzu sevgi
ile dolduralım
Yolda bekler bizi gül kokulu Resul
Mehmet Aluç
Etiketler:
aşk,
bize,
bizim,
gönül dostu,
gül,
güneş,
hayran,
izinde,
mutlu,
Resul,
sev,
sevelim,
sevgi
31 Aralık 2013 Salı
ÜMİT KAPILARINI MERHAMETİNLE AÇANSIN RABBİM
ÜMİT KAPILARINI
MERHAMETİNLE AÇANSIN RABBİM
Yüceler yücesi Allah’ım
Sana teslimiyet ile
kalbimizde gönlümüzde
Ömrümüze
Huzuru kalıp kalıp
döşeyensin
Mutluluğu avuç avuç ekensin
İzanı idraki bilmeyi
öğrenmeyi,
Kul olmayı çiçek çiçek
açtıransın koklattıransın öğretensin
Umutsuzluğa yeise
Ümit kapılarını
merhametinle
sonuna kadar açansın Rabbim
açansın açtıransın
Mutluluk ile
koşturansın
Kuran ile Gül kokulu
Resul ile coşturansın
Allahu ekber
Mehmet Aluç
ANKARA SİNCAN
RABBİM SENİNLE OLMAK
RABBİM SENİNLE OLMAK
Yüce Allah’ım
Her zaman ve her anda
Seni düşünmek seninle olmak
Muhteşem eşsiz bir güzellik
Karanlık gönlüme hayatıma ışıktan nurlar saçan
Merhameti ile kucaklayan sensin Rabbim
Karanlık gecede içeriye süzülen ışık nurla odama yüreğime
Ömrüme zamanıma anıma zamanıma dolan çaresin ömrüme
Seninle olunca hayat gülümsüyor
Sıkıntılar kederler yok oluyor
Karanlık düşünceleri izan ile tefekkürle yol açan
Çözümsüzlüğe çözüm sunan
sensin Rabbim
Kırda açan çiçekte yapraklarda
Her yerde her an senin lütfün keremin hikmetin
Hükmün tecelli ediyor görünüyor
Ruhlara hayata ömre düşünceler tatlı esen iman rüzgârı ile
Nefes aldıransın
Gülmeyen yüzleri güldürensin
Bu dünyada veya ahiret’te, hesaba çekensin
Seninle kâinat gülüyor
Sensiz her şey ağlıyor
Faydasız düşünmek faydasız olduğunu hissettirensin
Çıkmazlara Kuran gül kokulu Resul ile çıkan sokalar açansın
Rabbim seninle olmak seni düşünmek
Secdede seninle olmak en güzeli en değerlisi en sonsuzu
Mehmet Aluç
70’li 80’li YILLARDA ÇOCUKLUĞUM VE GÖZYAŞI ZULÜM
Hatırlıyorum yetmişli seksenli yılları çocukluğumu
Tüp gaz yağ şeker kuyruklarında geçen yılların acısını hissettiğim
Hayatımızda vardı bizlere acıları çektiren bilinmeyen
Yaşadık o yılları ıstırap içinde acı dolu özlenilmeyen
Demirel olurdu başbakan her her tıklım tıklım dolu erzak
Demirel’in hükümeti düşer Ecevit geçerdi her yer kıtlık yokluk
Duyardık acıları ama anlatacak yer hiç yoktu
Anarşide girince işin içine kardeşkanı akınca kızıl kıyametler koptu
Kimin umurunda şeker yağ tüp yokmuş insanlar can derdinde
Kardeşin biri sen sağcısın
Diğeri yok sen solcusun
Veryansın kavga silahlar elde belde her yerde
Ölüme istekli ama anlamsız neden koşulduğu belli olmayan
Bağrımızda kanayan yara uğultu
Kim arar şekeri yağı tuzu zammı unutuldu
Mahzun yürekler korku içinde
Sabah evden çıkar akşam sorar anne babam neden gelmedi
Hicran duygularla ağlayan anne sorunun cevabını bilemedi
Eli yüreğinde gözlerinde yaşlar
Dışarıda kanlar bilmem ne için oluk oluk akar
Kimler neden akıtır sorulmaz kör gözlerle etrafına sorgusuzca bakar
Ufuktaki sonsuzluk kan kırmızısı
Yetmiş beşlerde seksenlerde yaslıdır vatan
Ölüme ne için gidildiği bilinmeyen vatan evlatlarının akar kanı
Kardeşin kardeşi vurduğu için akar kardeşkanları
Vatandaş artık istemezdi yağ tuz gazyağı
Yanıyor yüreği söndürecek su arar her yere düşman tuzağı
Gökyüzü kinler kaplamış nefret ile örtülü
Her evde sokakta her an her yerde gürültü
Sanki vatanı sarmış bin beş yüz başlı ejderha
Her sokakta her evde her gönülde uzanmış eli sanki vurun der az daha
Kim soktu vatanın içine bellidir ama görünmez
Görünür ama gösterilmez
Ürperişle yakar anaların yüreğini an be an
Yandıkça ejderha sanki can bulur canlanır her an
Sonsuz ufuklarımız nasıl bir sönüştü söndürüldü o anda
Tarihinde kükremiş çanak kaleyi dar etmiş vatan evladına sanki hınçtı
Sanki o anda yendiniz oda bir oyundu
Asıl oyun şimdi muzdarip kalın her şey elimizde sizlerse yatan koyun
Meydanlar kan gölü hapishaneye düşen çıkamaz işkenceden
Ölse ölüsü bulunmaz kaçmış yok olmuş
İşkenceler ala ala servislerde elli çeşit sunulmuş
Sanki bunu yapanlar bu ülkenin evladı değil
Onun bunun çocuğu
Selam verdiğim arkadaş sandığım
Eline düşünce kırk beş çeşit işkence yapan tanıdığım
Sanki içine onun bunun şerefsizin çocuğu girmiş
Ruhunu bedenini esir almış
Esir değil tahakkümü altına almış bedeni
Ülkeyi sokakları akılları
Düşünceleri
Heceleri alfabeyi
Sağ desen karşındaki solcu ise ya ölüm ya dayak
Solcuyum desen karşındaki sağcı ise ya dayak ya ölüm
Bu ne zülüm bu ne anlaşılmaz bir oyun gözyaşı kanlı zulüm
Feryatlar
Gözyaşları çağlar ırmak ırmak akar
On iki eylül günü bir anda düğmeye basar onun bunun çocukları
Darbe olur ülkemde
Kanlı çatışmalar biter anında bir anda saniyede
Nasıl olurda o anda saniyede gözyaşları diner
Akan kanlar durur
Karşıdan sırıtarak bakar onun bunun çocuğu
Buda bir oyun bekle der uzakta sırıtarak
İşte çocukluğum yaşamak hasreti duymadığım
Gezemedim dağları ovaları hasretini yüreğime gizlediğim
Hiç bitmeyen sönmeyen bu ağrıyı sızıyı hala duyarım unutamadığım
Bunu yaşatanlar hala bakar hala olaylarla cennet vatanımda
Oyunlar oynar
Düşer dolar kasasını doldurur
Çıkarır olayı karıştırır ülkeyi
Dolar yükselir paralar sığmaz kasaya
İkinci üçüncü kasayı doldurur
Zehir zıkkım olanı biriktirir
Aç gözlü şerefsizin soyu kan biriktirir
Mazlumun ahı’nı biriktirir
Rahman bekler kulu müdahale etsin
Müdahale etmezse Rahman müdahale ederse
Hepimizi yeryüzünde süpürecek
Acılar ve çocukluğum
Bir daha yaşamama hasreti duyduğum
Mehmet Aluç
Kaydol:
Kayıtlar (Atom)
Yayınlarım
Bugünü Elinden Alına Adam Geleceği İçin Ne Yapabilir?
Bugünü Elinden Alına Adam, Geleceği İçin Ne Yapabilir? Cevaplarınızı bekliyorum. Mehmet Aluç
-
1847’de Manisa'nın Kırkağaç ilçesi Gelenbe kasabasında dünyaya geldi. 1912'de aynı kasabada yaşamını yitirdi. Asıl ismi Mehme...
-
Aşık Reyhani 1932 yılında Hasankale'nin Alvar köyünde doğdu. Asıl adı Yaşar Yılmaz'dır. İran'dan göçen babası ...
-
Yunus gelirde hakka doğru yürünmez mi? Gözlerde yaş akarda Yunus görmez mi? Hak yolda hakla olan Yunus görünmez mi? Hak yol...