Bu Blogda Ara

4 Ocak 2014 Cumartesi

LÂ İLÂHE İLLE ALLAH MUHAMMED RESULULLAH





Gönlümüzde olsun Lâ İlâhe İlle Allah Muhammed Resulullah

Dilimiz hep söylesin Lâ İlâhe İlle Allah Muhammed Resulullah


Gönüllerde çiçek açtırır Lâ İlâhe İlle Allah Muhammed Resulullah

Hayatımıza neşe getirir Lâ İlâhe İlle Allah Muhammed Resulullah

Merhametin kapısını açar Lâ İlâhe İlle Allah Muhammed Resulullah

Kamillerin gönlü her an söyler Lâ İlâhe İlle Allah Muhammed Resulullah

Gönülleri aşk ile coşturur Lâ İlâhe İlle Allah Muhammed Resulullah

Cennetin kapısını açar Lâ İlâhe İlle Allah Muhammed Resulullah

Cennetin yamacında gezdirir Lâ İlâhe İlle Allah Muhammed Resulullah

Tüm dertlerin ilacı Lâ İlâhe İlle Allah Muhammed Resulullah

Zalimlerin tokat’ı Lâ İlâhe İlle Allah Muhammed Resulullah

Nefisle şeytanı yola getiren Lâ İlâhe İlle Allah Muhammed Resulullah

Muhabbetin merkezinde neşe olan dillere Lâ İlâhe İlle Allah Muhammed Resulullah

Kâinatın yaratılış gayesi Lâ İlâhe İlle Allah Muhammed Resulullah

Duyan duymayan bilsin Lâ İlâhe İlle Allah Muhammed Resulullah

Duyanlar duymayana bildirsin Lâ İlâhe İlle Allah Muhammed Resulullah

Kâinat onunla alır nefes Lâ İlâhe İlle Allah Muhammed Resulullah

Gönüllerin gözüdür Lâ İlâhe İlle Allah Muhammed Resulullah

İlk ve son söz Lâ İlâhe İlle Allah Muhammed Resulullah

Son nefeste söyleriz inşallah Lâ İlâhe İlle Allah Muhammed Resulullah

Yaratan Rahmanın özüdür Lâ İlâhe İlle Allah Muhammed Resulullah

Mevlana’nın aşk aşk diye pervane döndüğü Lâ İlâhe İlle Allah Muhammed Resulullah’dır

Mehmet Aluç©

İMAM TABİ Kİ BAYILIR



İmam bayıldı diyorlar
İmam her gün bayılıyor

Camide cemaati görmeyince
Marketlerde alış veriş merkezinde insan kaynıyor
Camide cemaat yok imam her gün bayılıyor

Ramazanlık gelince cemaat çoğalıyor
Bayram bitince her şey unutuluyor
İmam bu işler nasıl olur diye şaşırıyor
Marketlerde alış veriş merkezinde insan kaynıyor
Camide cemaat yok imam her gün bayılıyor

Biri yer biri bakar yapmayın ağalar der
Ayrılık olursa şeytan girer araya der
Kimse dinlemez halinde kalmaz fer
Camide cemaat yok imam tabi ki her gün bayılır

Dini söylemler sakız gibi ağızda
Konuşur iken Allah ne der kaygısı yol dillerde
Hak hukuk için Allah ne der hesap sorar korkusu yok gönüllerde
Bayramdan bayrama Allah girer gönüllere
Camide cemaat yok imam tabi ki her gün bayılır

Müslüman gözü ile görmeyince inanmasın der
Ey iman edenler 
Eğer bir fasık size bir haber getirirse, o zaman araştırın(1) ayetini söyler duyan yok
Yetimin hakkı var her şeyde sakın yemeyin dikkatli olun der aldırış eden yok
Koskoca ülkede camiye gelecek cemaat yok
İnsanların kalbinde Allah korkusu yok
Camide cemaat yok imam tabi ki her gün bayılır
Bakar ki olacağı yok imam başın alır çıkar dağa
Girer mağaraya yaşar orada tek başına
Artık bayılma yok 

Uzaktan seyreyler densizlikleri
Karışmış dünyanın düzenleri
Herkes ağzına geleni söyler bilmez edepleri
Artık imamda bayılma yok

İçi kan ağlar ama imamı dinleyen hiç yok
İnsanlar yaptıkları ile sürünüyor haberleri yok
Ne olacak bu gidiş diyen yok
Ayakkabı kutularını içini insanları karalamak için içini dolduranlar mı var

Seçim gelmeden çatlayanların iktidarı devirmeye çalışanlar mı var
Kasasını doldurmak için gece gündüz ortalığı karıştıranlar mı var 
Belirsiz karmaşa kaos dolu araştıran hiç yok
İmam ayeti söylemişti ey iman edenler 
eğer bir fasık size bir haber getirirse, o zaman araştırın(1) diye
dinleyen yok
Artık bundan sonra imamda bayılmada yok
Mehmet Aluç


1- HUCURÂT suresi, 6. ayet

GECE GÜNDÜZ YAR HAYALİMDE DÜŞÜMDE



GECE GÜNDÜZ YAR HAYALİMDE DÜŞÜMDE
Aşk ile sevmek için yürekten sevmezsen olmaz
Her daim canı gönülden aşk ile sarmazsan kollar doymaz
Aşkın sazının teline yârin aşk kokusu ile dokunmazsan teller çalmaz
Sarı teller yar yar diye küser paslanır

Aşkın badesini içmezsen aşk yaşanmaz
Gönülden sevmeyince aşka giden yollar açılmaz
Gönülden sevmeyince nazlı yârin koynunda lale sümbüller açılmaz
Ben severim o yar sever gönül kıymetini bilir gecem gündüzüm süslenir solmaz

Gece gündüz yar hayalimde düşümde
Sevinçle bakarım gamzeli gülüşüne her gördüğümde
Tatlı bakışı ile omzuma her yaslanışında
Gönlüm aşk ile canlanır nazlı yârin gül cemali bakışında tatlı sarışında

Tatlı bakışı ile dağlarda mor menekşeler açılır
Gurbet elde nazlı yârin hasreti özlemi  çok zor çekilir
Yalnızlıkta hicran olsa da gurbet elde kavuşmanın özlemi ile beklenir
Dil sussa da gönül sazın teli yar yar diye bestelenmiş türkü ile söylenir
Mehmet Aluç

3 Ocak 2014 Cuma

Ne Mutlu Bize


Gönüller kor alevli kar yağdı yollar buzlu
Yârin dili pek ekşi sanki yemiş tatlı üzerine az tuzlu
Az acı da olsa biraz yaptığı pasta sanki muzlu
Beni seviyor ya olsa da tuzlu neşemiz var bize ne mutlu

Aşığın gönlü sever bellidir
Gören anlar sevdiği gönüldür
Bilinir ki âşık halk gönül ehlidir
Bizi seviyorsa ne mutlu bize

Hayran kalınır kabenin her köşesine
Gönül severse sevgisi dağılır evin her köşesine
Gönülde imanla kabeye varmak ömrü de ne hoş olur
Kavuşmanın zevkinde doyulmaz Kabenin
 Resul bizi seviyorsa ne mutlu bize

Hz Mevlana gönüllerin dostudur
Diğerleri de izinde gider ömürlerini sarmış dostun yoluna
Hepsi ömürlerini sevgi ile aşk ile ördüler
Çok şükür hak yoluna mutlulukla erdiler
Gönülden onları seviyorsak ne mutlu bize

Yüce Allah cümlemizi tüm kötülüklerden korusun
Yüce Allah’ı Kuranı Resulü gönlünde cümlemiz taşısın
Resul tevhit yolunda hiç şaşmadı cümlemizde tevhit ile yaşasın
Tevhidi seviyorsak ne mutlu bize

Sevelim sevilelim gönlümüz aşk için yapsın beste
Herkes birbirini sevsin iman ile ölelim son nefeste
Sevda ile iman olsun kabirde bize yoldaş,
 kabrimiz olmasın karanlık kafeste çukur yetişsin iman son nefeste
İman ile yaşarsak ne mutlu bize

Uğrayalım her gün dostun gönül bağına
Ayrı kalarak düşmeyelim sakın nefsin tuzağına
Sürüden ayrılanı kurt kapar uzaklaşmayalım sakın,
 dostun yanında bir karış uzağına
Yakın olursak ne mutlu size bize

Leş kargalar konar kokmuş leşe
Aşk ile imanı taşıyalım gönülde taşımayan düşer ateşe
Ger gün sabah yeniden doğar umutlar,
Üşür isek ısıtır herkesi güneş
dönmeyelim sırtımızı her gün doğan güneşe
Bizim için her gün doğan güneşi kıymet bilir isek ne mutlu bize

Dosta gidince baş tacı eder o dost hep seni
Ah ne güzel sevilir herkesin olsa candan bir dostu yareni
Hayatında çıkmaz dost denilen gönül dostu, sev o candan seveni
Sever isek ne mutlu bize

Divane âşık gibi Kuran ile Resul izinde olalım,
 pervane olalım kalmayalım yolda geri
Bizi iman ile gören berduş serseri koşsun bizimle,
 kalmasın yalnız bizlerden beri

Gönülleri merhametle sevelim
Sevsin hayranlıkla baksın ötelerde Resul
Aklımızı  gönlümüzü
Yolumuzu sağımızı solumuzu sevgi ile dolduralım
Yolda bekler bizi gül kokulu Resul
Mehmet Aluç







31 Aralık 2013 Salı

ÜMİT KAPILARINI MERHAMETİNLE AÇANSIN RABBİM


ÜMİT KAPILARINI MERHAMETİNLE AÇANSIN RABBİM
Yüceler yücesi Allah’ım
Sana teslimiyet ile kalbimizde gönlümüzde
Ömrümüze
Huzuru kalıp kalıp döşeyensin
Mutluluğu avuç avuç ekensin
İzanı idraki bilmeyi öğrenmeyi,
Kul olmayı çiçek çiçek açtıransın koklattıransın öğretensin
Umutsuzluğa yeise
Ümit kapılarını merhametinle
sonuna kadar açansın Rabbim açansın açtıransın
Mutluluk ile koşturansın
Kuran ile Gül kokulu Resul ile coşturansın
Allahu ekber
Mehmet Aluç
ANKARA SİNCAN

RABBİM SENİNLE OLMAK


RABBİM SENİNLE OLMAK
Yüce Allah’ım
Her zaman ve her anda
Seni düşünmek seninle olmak
Muhteşem eşsiz bir güzellik
Karanlık gönlüme hayatıma ışıktan nurlar saçan
Merhameti ile kucaklayan sensin Rabbim
Karanlık gecede içeriye süzülen ışık nurla odama yüreğime
Ömrüme zamanıma anıma zamanıma dolan çaresin ömrüme
Seninle olunca hayat gülümsüyor
Sıkıntılar kederler yok oluyor
Karanlık düşünceleri izan ile tefekkürle yol açan
Çözümsüzlüğe çözüm sunan
sensin Rabbim
Kırda açan çiçekte yapraklarda
Her yerde her an senin lütfün keremin hikmetin
Hükmün tecelli ediyor görünüyor
Ruhlara hayata ömre düşünceler tatlı esen iman rüzgârı ile
Nefes aldıransın
Gülmeyen yüzleri güldürensin
Bu dünyada veya ahiret’te, hesaba çekensin
Seninle kâinat gülüyor
Sensiz her şey ağlıyor
Faydasız düşünmek faydasız olduğunu hissettirensin
Çıkmazlara Kuran gül kokulu Resul ile çıkan sokalar açansın 
Rabbim seninle olmak seni düşünmek
Secdede seninle olmak en güzeli en değerlisi en sonsuzu
Mehmet Aluç

70’li 80’li YILLARDA ÇOCUKLUĞUM VE GÖZYAŞI ZULÜM



Hatırlıyorum yetmişli seksenli yılları çocukluğumu
Tüp gaz yağ şeker kuyruklarında geçen yılların acısını hissettiğim
Hayatımızda vardı bizlere acıları çektiren bilinmeyen
Yaşadık o yılları ıstırap içinde acı dolu özlenilmeyen
Demirel olurdu başbakan her her tıklım tıklım dolu erzak
Demirel’in hükümeti düşer Ecevit geçerdi her yer kıtlık yokluk
Duyardık acıları ama anlatacak yer hiç yoktu
Anarşide girince işin içine kardeşkanı akınca kızıl kıyametler koptu
Kimin umurunda şeker yağ tüp yokmuş insanlar can derdinde
Kardeşin biri sen sağcısın
Diğeri yok sen solcusun
Veryansın kavga silahlar elde belde her yerde
Ölüme istekli ama anlamsız neden koşulduğu belli olmayan
Bağrımızda kanayan yara uğultu 
Kim arar şekeri yağı tuzu zammı unutuldu
Mahzun yürekler korku içinde
Sabah evden çıkar akşam sorar anne babam neden gelmedi
Hicran duygularla ağlayan anne sorunun cevabını bilemedi
Eli yüreğinde gözlerinde yaşlar
Dışarıda kanlar bilmem ne için oluk oluk akar
Kimler neden akıtır sorulmaz kör gözlerle etrafına sorgusuzca bakar
Ufuktaki sonsuzluk kan kırmızısı
Yetmiş beşlerde seksenlerde yaslıdır vatan
Ölüme ne için gidildiği bilinmeyen vatan evlatlarının akar kanı
Kardeşin kardeşi vurduğu için akar kardeşkanları
Vatandaş artık istemezdi yağ tuz gazyağı
Yanıyor yüreği söndürecek su arar her yere düşman tuzağı
Gökyüzü kinler kaplamış nefret ile örtülü
Her evde sokakta her an her yerde gürültü
Sanki vatanı sarmış bin beş yüz başlı ejderha
Her sokakta her evde her gönülde uzanmış eli sanki vurun der az daha
Kim soktu vatanın içine bellidir ama görünmez
Görünür ama gösterilmez
Ürperişle yakar anaların yüreğini an be an
Yandıkça ejderha sanki can bulur canlanır her an
Sonsuz ufuklarımız nasıl bir sönüştü söndürüldü o anda
Tarihinde kükremiş çanak kaleyi dar etmiş vatan evladına sanki hınçtı
Sanki o anda yendiniz oda bir oyundu
Asıl oyun şimdi muzdarip kalın her şey elimizde sizlerse yatan koyun
Meydanlar kan gölü hapishaneye düşen çıkamaz işkenceden
Ölse ölüsü bulunmaz kaçmış yok olmuş
İşkenceler ala ala servislerde elli çeşit sunulmuş
Sanki bunu yapanlar bu ülkenin evladı değil
Onun bunun çocuğu
Selam verdiğim arkadaş sandığım
Eline düşünce kırk beş çeşit işkence yapan tanıdığım
Sanki içine onun bunun şerefsizin çocuğu girmiş
Ruhunu bedenini esir almış
Esir değil tahakkümü altına almış bedeni 
Ülkeyi sokakları akılları
Düşünceleri
Heceleri alfabeyi
Sağ desen karşındaki solcu ise ya ölüm ya dayak
Solcuyum desen karşındaki sağcı ise ya dayak ya ölüm
Bu ne zülüm bu ne anlaşılmaz bir oyun gözyaşı kanlı zulüm
Feryatlar
Gözyaşları çağlar ırmak ırmak akar
On iki eylül günü bir anda düğmeye basar onun bunun çocukları
Darbe olur ülkemde
Kanlı çatışmalar biter anında bir anda saniyede
Nasıl olurda o anda saniyede gözyaşları diner
Akan kanlar durur
Karşıdan sırıtarak bakar onun bunun çocuğu
Buda bir oyun bekle der uzakta sırıtarak
İşte çocukluğum yaşamak hasreti duymadığım
Gezemedim dağları ovaları hasretini yüreğime gizlediğim
Hiç bitmeyen sönmeyen bu ağrıyı sızıyı hala duyarım unutamadığım
Bunu yaşatanlar hala bakar hala olaylarla cennet vatanımda
Oyunlar oynar
Düşer dolar kasasını doldurur
Çıkarır olayı karıştırır ülkeyi
Dolar yükselir paralar sığmaz kasaya
İkinci üçüncü kasayı doldurur
Zehir zıkkım olanı biriktirir
Aç gözlü şerefsizin soyu kan biriktirir
Mazlumun ahı’nı biriktirir
Rahman bekler kulu müdahale etsin
Müdahale etmezse Rahman müdahale ederse
Hepimizi yeryüzünde süpürecek
Acılar ve çocukluğum
Bir daha yaşamama hasreti duyduğum
Mehmet Aluç

30 Aralık 2013 Pazartesi

HİCRİ YILBAŞIMIZ GÖNÜLLERİN FETHİ OLSUN



 
HİCRİ YILBAŞIMIZ GÖNÜLLERİN FETHİ OLSUN
Yeni hicri yılbaşı geliyor
Peygamberimizin Mekke’yi fethi
Zulmü kalbinde evinde sokakta taşıyanları
Yolları sokakları evleri gönülleri
Kâbe’yi işgal edenleri kansız güzellikle yerle bir edişi
Bu nedenle kalbiniz iman Resul aşkı dolsun
Yortu Noel kutlamaları bize ait değil
Bu nedenle Hicri yılbaşımız
Yolumuzun Kurana Resule çıkaran yıl olsun
Kalbimiz merhametle dolsun
Alnımız beş vakit secdede olsun
Ortalığı kan gölüne çevirmeye çalışanlar yok olsun
Kardeşliğimiz hatırlansın kucaklansın
Politika cambazları yandaşları
Vatandaşı mağdur eden politikalar yok olsun
Bize yaşama hakkı tanımayanlar kahır olsun yel alsın
Ayakları takılsın uçurumlara düşsün ayıksın
Kalbimizde her zaman Allah Kuran Resul olsun
Hicri yılbaşımız gönüllerin fethi olsun
Tüm güzellikler bizimle olsun
Kalbinize Güllerin Efendisi Resul kokuları dolsun
Mehmet Aluç

Alınlarında Secde İzi İle Şafak Parıltısı





Yollar yolcusu kalmamış yolar gibi ıssız
Uğrayan yolcusu kalmış hanlar gibi viran ışıksız
Gelişi ile domur domur bahar çiçekleri açtıracak
Başkalarının dertleri ile dertlenecek ağlayacak
Gönül süvarileri neredesiniz
Gelişinizle kâinat gönüller baharı yaşayacak
Karanlık şafaklar aydınlığa boğulacak
Fecre kapalı yarınların ufukları açılacak
Ateş düştüğü yeri yakar değil
Ateş düştüğünde hepimizi yakar diyen
Gönül dostları Resul âşıkları
Yüreğimize sevgiyi yazacak olan nur yürekliler neredesiniz
Okyanuslar gibi olan yüreğimiz bomboş
Viran oldu,
Talan oldu
Kapkaranlık
Yollarımız yolcusuz kaldı
Ovalarımız yasla inliyor kurudu kaldı
Mahzun gönüller
İnsanlar
İnim inim iniler
Yollarınızı bekler
Gecelerimiz gündüzlerimiz suskun
Sizsizliğe alışmak zor herkes birbirine küskün
Yollarımızda vahşi kurtlar uluyor
Rüzgârlarımız ağıtlaşmış halimize ağıt türküsü ile esiyor
Ovalarımızı bekleyen ağaçlarımız üşüyor
Gözyaşlarımız sızlıyor
Mezarda yatan yiğitlerimiz üşüyor
Bereketli ömrümüz hayatımız bereketsiz kaldı
Yalnızlık vahşeti andıran zifiri karanlık gibi yarınlarımızı esir aldı
Yetimliğin yıkımı ile yıkıldık dostsuz kaldık
Gönül dostu Resul sahabe âşıkları neredesiniz
Yarınlarımızın yiğitleri neredesiniz
Gönlü gülistan olanlar
Soğuk yürekleri ısıtanlar
Yolcusuz yollara yol ışık olanlar
Bir avuç kömürle evini ısıtamayanları gönülleri ile ısıtanlar
Çaresizliğe çare olmak için gece gündüz çare arayanlar
Bereketli yüzü ile ışığı sönmüş ışıksızlara yön olanlar ışık saçanlar
En zifiri karanlıklara an be an saniye saniye ışığı taşıyanlar
Alınlarında secde izi ile şafak parıltısı ile gezenler
Soğuk kış gecelerinin ayazına aldırmayan 
Yüreklerinde fışkıran umutla umut olan sıcakkanlı yiğitler
Fırtınalar kumlar ayak izlerinizi
Nefret kin zülüm yüreğinizdeki gül kokusunu Resul kokusunu silemedi
Hala kokunuz taptaze kokuyor
İman ışığınız hala kandil kandil yanıyor
Güllerin efendisi Resul kokunuz hala kokuyor
Yıllardır
Aylardır 
Kışlardır
Baharlardır yollarınızı bekliyoruz
Yolcusuz kalmış yollarda kutlu kervanınızı bekliyoruz
Siz gelmezseniz
Yüreğimiz
Zamanımız
Dünyamız
Ahretimiz bom boş
Hiçbir şeyimiz yok
Bom boş
İpotek altında
Issız
Talan oldu
Viran
Sizler ki mutluluğu yüreğine sığmayan
Yüzlerinde sevinçleri okunan
Dünya malını sevgisini terk ederek
Allah sevgisi ile değiştirenler
Gönüllere Allah sevgisini yazanlar
Allah sevgisi için yurtların terk edenler
Hicreti muştulu vuslat gibi karşılayanlar
Karanlığa sonsuz ışıktan ışık alarak sevinç dalgası yayanlar
Gözümüze bakacak gözlere yüzlere ellere hasret kaldık
Sonu görünmeyen karanlık ıstırap dalgasına yakalandık
Yarınlarımızı ıstırap sarmış soluksuz bırakıyor
Yalnızlığı gariplik hırkası gibi üzerimize giydirdiler
Çıkaramıyoruz
Çıkmıyor
Hasretle özlemle vuslata kavuşamıyoruz
Gecelerimiz
Sabahlarımız 
Zamanımız
Her anımız
Zehir saçıyor
Öldürüyor
Yok ediyor
Hayatımızın ışıkları sönüyor
Yaralarımız Hint okyanusundan büyük iyileşmiyor
Allah Resul aşkına gelin yetişin
Alınlarında secde izi ile şafak parıltısı ile gezenler yetişin
Nerelerde iseniz gelin
Yüreğimiz yok
Yürek olmak için gelin
Sevincimiz yok yanmışız
Sevinç olmak için gelin
Tutsak olmuşuz
Özgürlüğümüz olmak için gelin
Bekliyoruz gelin
Allah Resul aşkına gelin yetişin
Alınlarında secde izi ile şafak parıltısı ile gezenler yetişin

Mehmet Aluç

Yayınlarım

Bugünü Elinden Alına Adam Geleceği İçin Ne Yapabilir?

  Bugünü Elinden Alına Adam, Geleceği İçin Ne Yapabilir? Cevaplarınızı bekliyorum. Mehmet Aluç